23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/8 HAVA DURUMU IflOBorotoıı Genel MudurluOunden^^S^s/S 9 MudurluOu nden ak ^ 3 V Y dyrumu VMrtun kuzey kesfcrferl parpk r ^ X çok btriutb. Itoımn'nın doOusu k I t i f l ( £ ^ , W ', '** HABERLERİN DEVAMI TÜRKIYE'DE BUGÛN 13° O°rjıyartalor B 4° 5°Mansa B «°6° 0°E*ra K 5° e»3°Eı*ıon K 2°T Enunm 0 K 0°7° Muş 8 4°7 Mfrta 13° PGroun" K 8° C°Onkı 14° 1° Gumuşfane K 3° 2°Hakkan B 4°13° r b o m B 1° «"Srt 4» 2°btnbııl K 8° 2>9nop 4» P b m » B 10° r 3° t7>Kastamonu K 0°8° r 5 Kaysen B 8° 20°İjncai 5° 1° KjrUsrek B 9° 3° Konya fi 0°t°KÛWıya B o°tp>mrt 2° T3*Z«ıgutok A. JC* B buluOu K kart S ssi V ya0nxır1u 8 9° 2° 8 7" 3° B 12° V 8 8»2» B 4° M" B 4°14° K 5» 1* K S° r K 5° f B 4»3* K 8" 1» K 8° 17° B 7° 1" K 5° 1° 8»»14» B 3°8" B 0° W B «• ff K 8» 1» 29 ARALIK 1987 DÛNYA'DA BUGÜN Amsnrtam Y 11° Amran B 15° Mn B 14° Bafrtat Y tS° taataa 8 13° 8 13° B 10° B 9° B 9° Bom Y 11° frttaal B 10» Bujaptş» B 12° Cmare B 14» A 23° Cttk A 23» B 9» A M° Gkm B 2» 8 17° KMre y B° B 8° A 14» Londra K 0» B O° B 14» B 14» K 4» K 0° B 9° B 11* Y 4» B 11° Y e° A 22° B W B 8» 8 13° B 14° B W Y 8» B 10° B 4» 14° B 0° AJNKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEk( I nMzbyfefilanılQn**y«OnNrvtla( V "" KndenzinvlasHitoıeılçveDDCuAni s ^ dotrtuı kuaymde yerjer kw ya»şt geçecek H M SCAKDĞ1 Bıraz (hta efOak. HÛ2S*fi Kuzey v» tan yWerten h»m m s n orta kuvvHk, zamtn zaman lomMlce esecek. DaiEMa y*kz ve günbatsndan 35 zaman aman 6 tanvenn S? Ittnh Orio Pırts Png ROfTU Konya'da İmza Gününde... Konya'da "llke Kitap KutübO"r\öe, Cumhurryet'ın Adana Temsılcısı arkadaşım Celâl Başlangıç'te kıtaplarımızı ımzalıyorduk Bır okur Bu imza günlennde, sızın btr kazancmız olmuyormuş, bılryorum' dedı Evet, öyte ama, nereden btliyorsunuz? 1 Hıfzı Veldet Bey yazdı ya, orada okudum yanıtını verdı Hıfzı veldet Velıdedeoğlu'nun, 20 aralıkta çıkan yazısı "İmza Gunleri" başlıklıydı, imza gunlerıne ayrılmıştı Hıfzı veldet Bey, orada şöyle dıyordu " O halde İmza gunüne katılp, klmı zaman aralıksız 45 saat kitap imzalayan yazartann kazancı ne, bu imza günlennden dıye düşünülebilr Epeyce oluyor Melıh Cevdet Anday da bır yazısında vurguladı Yazartann İmza günlennde maddı bır kazancı olmuyor Oysa imza gününü duzenleyen kıtapevlerınden satın aldığı kıtabı, yazarfanna ımzalattıranlardan pek çoğu, kıtapçının topladığı paranın tümunün ya da önemlı bır bulümunün yazara ödendığını sanıyor ve bu düşüncesmı 'Eh, bugun lyı hasılat oldu' gıbı sözlerte ıma eden yaşl: kışıler de çıkryor ara sıra İmza günlennde Gülümsuyorsunuz Başka ne yapabılırsınız, orada yukandan ben sergıledığım gerçek durumu bu gıbılere anlatmaya kafcısacak değılsınız ya Yazarlar imza günlennde maddı kazanç elde etmezler, çunku kkabı basılınca teirf hakkını yayıncıdan peşın olarak alırlar, bu nedenle ımzaladığı kıtaplann üzennde hıçbır hakkı olmaz Wazarm ımzada maddı bır kazancı yoktur, ama betdentısı vardır h, o da basılan kıtabın bütün sayılannın satılıp bıtmesı ve yenı bır baskı yapması durumunda, sözlesmeye göre yenı bır telıf hakkı elde etme beklentısıdır" Hıfzı veldet Bey'ın yazısını kaçırdıysamz okuyun Benım, Hıfzı Veldet Bey'ın, anlattığı yazar kazançlanna ekleyeceğım bır şey var, o da yazarın, okurtarının sorunlanyla karşı karşıya gelmesı İmza günlenni en çok bunun ıçın sevıyorum fyaklarım o gün sureklı yere basıyor Bır okur şöyle dedı Bızım kitap alacak paramız yok, biliyor musunuz? Gazeteyı de dört kışı ortak alıyoruz! KJmı, görmeye gelıyor Bır imza venr mısınız? Sert benı Ahu Tuğba sandın galıba? (gülüşmeler) Deftenn bır köşesıne ımzamı atıyorum Bırı Bugün akşama dek elımı yıkamayacağım' dedı Bir yandan kitap ımzalarken, bır yandan da öğrencı velılennden, Se>çuk Ünıversıtesı'nde olup bıtenlerle ılgılı yakınmalar dınlıyordum Ünk versıtenın çeşıtlı fakültelennde son günlerde öğrencıler üzennde, nedenı anlaşılamayan baskılar yoğunlaşmıştı Fakültelerın ara kapıları dışında, gırış çıkışlar yasaklanmıştı Her yer dıkenlı telleıie çevrılıydı Oğrencılere anababa dışında kesınlıkle zıyaretçı alınmıyordu Kantınde muzık susturulmuştu Okul ıçınde sureklı kımlık yoklamaları yapılıyordu Gıysı sınırlandırması vardı, türbanlılar buhun dışında tutuluyordu Türbanlılan, bazı öğretım üyeten uyarsalar da, akjıran yoktu Polıs, ünıversıtenın ıçındeydı, tıyatro bölumündekıler, polıs gözetımı altında provalar yapıyoriardı Kampuslarda kalonferler yanmıyordu Herkes sayrı denebılırdı Üniversıtedekı öğrencı derneğı, yasal bır dernek olmasına karşın, baskılar altındaydı Gençlığınden korkan ünıversıte olur m u ' Ikı günde bır dernek yonetıcılen gozaltına alınıp, bırakılıyortardı Öğrencıler, düzenın dev ayağının agırlığını duyuyorlardı üzerlennde Sındınlmış, pıstırılmış bır gençlıkten ne hayır gelır 7 öğrencıler, ünrversıteden atılma korkusu ıçındedırler Özgurduşünme, ıstedığı kıtabı okuma, ünıversıte öğrencılen ıçın artık bır düştur. Bır de sınavfarın agıriığı var, kampuslarda oğrencılere venlen yıyecek peynırekmek, domatesekmek, peynırter de taş gıbı mı ne'* Kutu tereyağı, reçel Bunlarla öğrencı nasıl başanlı olabilir? "Cumhunyet Kitap Kulübü"r\un, Konya'da açılmasından sonra, burayi açarfların başına gelenler, pışmış tavuğun başına gelmedı 14 Nısan 1967 gunü, Zafer Alam'nda Ergun Pasajı'nda Interkon Iş Merkezı'yte bırlıkte açıldı önce Beledıye yonetıcılen de polıs de, bır türlü yakalarını bırakmadı kitap kulübü yönetıcısı Müzeyyen Karaçıftçı ıle eşının Cumhunyet Kitap Kulübü'nü açanlar, Müzeyyen Karaçıftçı ıle Mustafa Karaçıftçı, genış alandan da yarartanmak ıstedıler, burada söyleşıler, açık oturumlar. çeşıtlı sosyal etkınlıkler ıçın ön ayak olmak ıstedıler Aydınlann da, halkın da ılgısı artmıştı Konya'yı "gencı' tanrtanların aksıne bır uyanık çevre oluşuyordu Emnıyetçıler, cın gıbıydıler1 "Sız burada örgütçulük yapryorsunuz!' dıyerek baskılara başladılar Bır komıser Sen burada komunıst kitap satbrmam' dıye bağırdı Bu haber, baskılar CumhunyM'te haber olarak yayımlandı Müzeyyen Karaçıftçı'yle eşı Mustafa Karaçıftçı, akşam gezmelen sırasında, evın önünde ellerı telazlı bekleşenlen, gıttıklen yere dek ızleyenlen gördüler Onların yılmadıklarını görunce, bu kez bına sahıbı kanalıyla baskılar başladı Işyen sahıbı Ahmet Ergun SHP'lıydı O da baskılardan yakınıyor, "Çares/ yok, çıkın" dıyordu Sıyası şubeye gıttıklerınde, görevtı bınno şube müdüru "Işyennız Konya'da çıban başıdır" bıçımınde konuştu Aynı gün betedıyeden gelenfer, "ışyennde runsatsız çalışbtdan" gerekçesıyle, Karaçıftçıler hakkında tutanak tutup gıttıler Bunun üzenne, Karaçıftçıler, baskılara dayanamayıp ışyennı bır süre kapatıp, bır başka yere tasmma karan aldılar Konya'da "Rampalı Çarşı 10/A"ySi taşındılar Bız buradakı "llke" Kitap Kulubu'nde kıtaplarımızı imzaladık Celâl'le İmza gununde öyle uzun, upuzun kuyruklar yoktu Çok sıcak bır okur kıtlesı vardı Onlara doyamadık Eskı SHP Konya II Başkanı Recaı Erso/un eşı Cumhur Ersoy, imza gününde geldı bana babası M Alı Akademır'ın Almancadan çevırdığı, Johann Dıetz'm "Köy' adlı yapıtı ıle, yıne Akademır'ın yazdığı "Uçuculuk Üzenne En Güzel Masallar" yapıtını verdı Çok sevındım Cumhur Hanım a teşekkur ettım Ögretmenler, Haydar Kutlu ıle Nıhat Sargın'm savunmanlanndan Hasan Bıçakçı, Cumhunyet okurları oradaydılar Akşamüstu, eskı Konya CHP Mılletvekılı .A/jmef Coöanoğ/u'nun "ŞeNr Kulübü 'nde verdığı yemeğe bır sure katılıp, Celâl Başlangıç'la bırlikte, bır ' Kontur" otobüsüyle Ankara'ya döndıık ş S L ^ S S ^ r S i ı S h S * ^ EceyveBatyanlenienrafif arasnorttKuvvetkesacek.6MKuçuk IBM*> 10 km. yaOc; anmda 25 bn dote «Avn ins Vlym ZDrfh O ^J>DuHjt)u Ozal: Zaıııları seçimden önce yapacak kadar aptal ımyız? ANKARA (Camhuriyel Burosu) Başbakan Turgut Özal'ın eleştınlen yanıtlarken, ışkence ıddıalan üe ılgılı sözlerı tartışmalara yol açtı özal'ın özelbkle SHP Genel Sekreten Fikri Saglar'm ortaya attığı ışkence iddıasıni valanlaması ANAP'lıların alkışlanyla karşılanırken, SHP'lılennprotestosuna neden oldu, lnönu, Ozal'ı ışkence konusunda cıddıvete davet ettı. Başbakan Turgut özal, deştınlen yanıtlamak uzere saat 17 30*da kur süye çıktı özal, seçım karan alım şını ve Uk karann Anayasa Mahkemesı'nce ıptal edılışını anlattıktan sonra, Türkıye'nın koalıs>onlardan zarar gördüğünu belırttı ve "Koalisyonlar olmuşlur, kadayıfu aitının kızannasndan, daha bircok konulaı olmuştur" dedı DYP'Uler, "yalan mı?" dıye bağırdılar Başbakan sözlennı, "11 De yıjmanuz mamkan olabilir. Ama biz bulnn Torkiye'ye yıgamazdık. Yığdık, yıgmadık ayn mescte ama memlcketla ifiai gorayonız" bıçımınde sürdurdü Vatandaşların bölgelenne dozer getınldiğı ıçın oy vermeyeceklennı söyleyen Özal, "Bir parti Alman>a'dan olobus otobus seçmen getirdı, bize daha çok re> çıktı. Demek ki onbnn gelırdıklen bıze oy verdüer" dedı "Bız gosterı olsun diye 300 kişıyi bir uçakla getırdik" dıven Özal, bıraz duraladıktan sonra sözlennı, "getirdik degll geldiler" bıçımınde duzelttı Demırel'ın konuşmasında geçen, Türkıye'nın gen kalmış bazı yörelenne Dünya Gıda örgütü'nden yardım yapılması konusuna yanıt veren özal, "E>e( kuçuk bir miktar >ardım abnmış, ama bu proje 1960'dan beri devam cdryor" yanıtını verdı Başbakanın bu sözlennı DYP mılletvekıllen tepkı üe karşıladılar ve "çag atlamıştık bani" dıye bağırdılar yagmnru gdecek' dedi. (SHP'lilerden yalan mı, sesleri). Gazetelerde maaşetlerdeıı yaıddar, zaten o soykmese de >anyorl»r. Bana sonınca, 'ekonominın geregı ne ise o vapılır' dedım. İnonu seçunden sonra tek şe> soytedı, 'Seçimden once zam yapsaydı >»'. Yani bunlan seçimden once yapacak kadar bizi aptal mı gördunî" Başbakanın fiyat artışlan konusundakı bu yaklaşımı TBMM genel kurulundakı ANAP mılletvekıllerının yanı sıra DYP ve SHP'ü parla menterler tarafından da uzun süre ayakta alkışlandı DYP sıralanna yönddıler Esat Kırathoğlu, ANAP'blann protestoları arasuıda Başbakan özal'a, "dogrn konıış" dıye laf attı özal, kürsüde4 kasımda Atatürk Projesı'nın temefa atıldıgını ancak hıç bır kredı bulunmadığıru anlatarak, kendısinın Isvıçre'ye gıttığjnı \e orada finansman sağladığım belınerek, "O anlaşmayı biz imzaladık" dedı Bu sırada Kıratlıoğlu venıden ayağa kalkarak "yanlış koouşoyor, yalan sdyluyor" dıye bağırdı. ANAP'lı Sabri Aras bu sırada yennden kalkarak, "adi adam sus" dıye bağınrken, Tarım Orman Bakanı Husnu Dogan da "ahlaksu" dedı. Akbulut Kıratlıoğlu'na ıhtar etükten sonra Özal konuşmasını sürdurdü ve Turkıye'nın ıhracaünın arttığıru anlattı özal, komümst ıktidarlann bıle serbesthğı dOşündüğünü, Gorbaçov'un rubleyı konvertıbl hale getıreceğını açıkladığını anlatarak, SHP sıralanna, "Eger kazanmak istiyorsanız benim lavsijem serbestlige karşı cıkmayın aksi halde hep muhalefette kalıraaız" dıye seslendı. Başbakan özal, daha sonra kur uygulaması konusundakı yaklaşım larını dıle getirdı ve bu konuda henüz ıstedıklerı aşamaya gelmedıklennı bıldırerek, en kısa zamanda konvertıbılıteye geçıleceğını söyledı özal, Türkıye'nın bellı bır zamana kadar dış borç almak zorunda olduğu görüşünü de savunarak, "Cari işlem açıgını sıfıra indirinceye kadar Turki)e dış borç almak zorunda bunu volu da ihracan arttırmaktan geçer" dedı Tasarrufları antırmak gerektıgını bıldıren özal, tasarnıflann bıraz da ha arttınlması durumunda enflasyonun aşağı çekıleceğını, ışsızlığın azaltılacağını ve daha fazla >atırım yapılacağını söyledi rek aldıklannı, olayı basmda ızledıkten sonra, yapılan sapürmaya kızarak, Fıkn Sağlar'a telefon açtığını ve çıkan haberlenn asılsız olduğunu söyledığını, ancak, adı geçenın telefon u yuzüne kapadığını beyan ettı ' Şimdi arkadaslar, keşin olarak bUmıvorum. polis dava açacak, çunku kendısıne hakaret var. Ama uzuldugum nokta şu; ama bu hadıse eger boyie bır >anlıs durum var isc, sayın genel sekreter nıçin bize telefon etmedı. Yani emmyele veya İçışleri Bakanı'na nıçın telefon etmedi? Bu işın aslını ogrenmesi lazımdı. Bu zatın, şundan da endışe edı>onım, bıraz alkolik olduğnna dair, enteresan bilgıler var elımızde. Yani kendi aralannda geçmış bır hadise, buna bir polis susu \ermenin, ondan sonra 'polıs ışkence yapıyor" diye bir hayali şey kurmanın, tezgfih kurmanın memlekete ne faydası var?" özal'ın sözlen ANAP'Ulann alkışlan ıle karşılanırken, SHP'lıler ayağa kalkarak ıtıraz ettıler Kamer Genç "Bu ifadeler de baskı tltında alınmıştır" dıye bağırdı ANAP'hlar, SHP'hlere "Siıi gidi sahtekâriar" dıye bağınrken, SHP'b Engın Dıkmen ıle bazı ANAP'lı mılletvekıllen arasında tartışma çıktı Bu arada SHP'lı Arif Sag'm "Mamak'tan haber ver", Fehmi Işıklar'ın da "Işkenceyi Nurettin Yılmaz'a sorun, Recep Paşa'ya sornn" şeklınde bağırdıkları görüldü Bır dergıde yayımlanan "polisın itiraflan", konusuna da değınen Başbakan sözlerını, "Bu habcri de takip ettik. Bizim Cuneyt Canver de meseleye sahip çıktı. Giltiler oralan kazdüar ama hiçbır şey çıkmadı" şeklınde sürdürdu "Ama yan yanbş, yan doğru seyleri Avnıpa basını aldı, sankı şimdi Turkiye'de ışkence yapıyormuş gıbi yazdı" dıyen özal'ın konuşması SHP'hlenn tepüzerindekı kışısel göıilşlennı açıkladılar tnönii tekrar söz alıyor Başbakanın kendısıne sataştığı gerekçesı ıle söz alan SHP lıden tnönü, Başbakanı cıddı olmaya çağırdı. özal'ın konuşmasında bırçok kez kendısıne sataştığını anlatan tnönü, "Başbakan zugurtle>ınce eski besaplan kanşünyor. Seçım yasasım başka koaslara goturdu" dedı Tasan geldiğınde önseçımın bulunmadığını anlatan İnönü, bu konuda Başbakan'ın kamuoyunu yanılttığını anlatı. İnönü, Başbakan'a, "Zamlan niye seçimden once yapmadınız? Bo zamlar adaletsiz vergidir demiştım. Başbakan bunu da saptırdı" dedi Başbakan özal, konuşması bıttıkten sonra Meclısten avnldığı ıçm lnönü'yü dınleyemedı. inönü konuşmasında, Başbakan'ın çıfte standart kullandığını, Meclısje mılletvekılı, Izmır'de ıse oy sayısına baktığını söyledı. tnönü, ışkence konusunda şöyle konuştu "Başbakan işkence konusunda beni gayri ciddi davranmakla suçladı. Bn suçiamayı reddedlyorum. İşkence bulutunun ulke uzennden kalkmaa için kursuden dıle getırdim, lşkenceye karşıyız demek meseleyi haDetmez. Başbakan bir genelge gondermelidır. Yetkilılerden bunu metot olarak kuUanmamalanm istesin. Başbakanı ciddiyete davet ediyomn." Başbakan'ın Ismet tnönü üe ılgılı tutanakları okumasından memnun olduğunu beürten SHP Genel Başkanı, "İnşallah Ozal yann babamm kişisel saygınlıgı ıle devl«ti nasıl ciddi jonetmesı gerektığini de okur ve belki ona gore davrarjr" dedı İnönü, "Başbakan elimin cebime az gittigını nereden bfliyor? Bunu şaka olarak soyluyor" dedı Bunun böyle olmadığını bır fırsatta kendısıne göstereceğmı sözlenne ekledı SHP Genel Sekreten Fikri Sağlar, Başbakan'ın konuşmasında kendısıne sataştığı gerekçesı üe söz ıstedı. Oturumu yöneten Meclis Başkanı YUdınm Akbulut, Sağlar'a kışısel konuşmalann sona ermesınden sonra söz verdı Sağlar, konuşmasına Başbakan'ın, Husnn Turan'ın polıs ıfadesım okuduğunu anımsatarak başladı ve "Bu ifadelerin polisten nasal ahndığını, naal verildlgini Turk hfikinleri goruyoriar, biliyoriar, Turk halkı da biliyor, hepimız biliyonu" dedı Sağlar da, Hüsnu Turan'ın işkence gördüğune daır verdığı tutanağı okudu. Sağlar, olayı özeüe şöyle anlattı "16 Aralık 1987 gnnu TBMM'de Sayın İnonu'nun odasında otururken, Husnu Turan adlı kişı gelmiştir. Orada bulnnan basın mensuplan da olayı gonnuşlerdır. V t oradaki kişiler dışandakı Turan'ın fenalık geçırdiginı bıze ıletmişlerdir. Turan bıze basın mensuplan onunde işkence görduğunu soylemıştır. Sonra Hacettepe Ünıversıtesı acil servisinde tedavi edildı ve rapor duzenlendi. Ertesi gun basın mensuplannın onunde, TRT'nin onunde, kendisine nasıl ışkence yapıidıgım anlattı. Bızım hıçbir mudahalemız olmadı. Ben Turan'ı basm mensuplanna 'işkence görduğunu ıddta ediyor' diye tanışbrdım." Sağlar, konuşmasını "Yülardır msanlar işkence gorduklennı bağınyoriar ve biz yülardır bır tek yetkfliden işkence yapdmamahdır sozunu duyamadık. Yıldınm Akbnlut'un imzası üe > apüan açıkJamada. Turkiye'de 1985 yüına kadar 78 kişı işkencede oldumldu. Başka bir kamtta işkence beyannamesine imza atmayan iki ulkeden birisi Turkiye'dir. Dışişkri Bakanı metni imzaiamamak için arka kapıdan kaçmçtır" bıçımınde surdürdü Sağlar'ın sözlennden sonra Içişlen Bakanı Mustafa Kaiemlı, "Guvenlik kuvvetienne sataşüdıgı" gerekçesı ıle söz ıstedı Bu sırada SHP Mılletvekilı tlhjmi Binici, "28 gun bizzat işkence gördum, ispatlayabUirim" dıye bağırdı SHP'lı Cuneyt Canver de ışkence olayı tartışılırken, kendısıne de sataşıldığıru beluterek söz ıstedı Canver, bu ulkeden işkencenin kalkmayacağını, karakollarda sorgulamalarda ınsanlann dövülmekten dalaklanrun patladığını savundu Canver, "Dabu\ ameliyatı için hastanelere gitmeye gerek yok. Karakollarda bu işlem yapdıyor" dedı Içışlen Bakanhğı eski Müsteşan ANAP'lı Galip Demirel, başta olmak üzere çok sayıda ANAP'b sıra kapaklannı vurarak Canver'ı sık sık protesto ettıler. Ismı geçen Hüsnü Turan'ı kendısı bızzat araştırma yaptıktan sonra Fıkn Sağlar'a götürdüğünu anlatan Canver, Turan'ın ıfadesının ust düzeyde yapılan baskılardan sonra değıştınldığım ıddıa ettı Canver, "İşkence yapan polisler, koraser, komserler, emnıyet mudunı, emnivel mudurltri de milletvekilleri yapdarak odullendiriliyorlar" ıddıasında bulundu Sayın İnönii Rakamlann açık seçık ortaya çıkması gerektıgını vurgulayan Başbakan, 1960'dan bu yana Türkıye'nın önemlı sorunlan olduğunu kabul ettığını belırterek, "Ama buynk meseleler 1970'de başhyor. Petrol fıjatlan artmaja başladıgında o donemde iktidar olanlar tedbir almadılar" bıçımınde konuştu Başbakanın, "Cari açıklan birisi söyiedi... tnonu soyiedi" deyınce, SHP'lıler Özal'ı "Sayın İnonu" dıye konuşması ıçın uyardılar Bunun üzenne Başbakan sözlennı "Sayın İnoou" dıye duzelttı ve konuşmasını, "Erdal Bey arkadaşım oldoğu için so>ledım Biz aynı universitede beraber çalışük" dıyerek surdürdü Demirerin eski sözleri Daha sonra Suleyman Demırel'ın baraj sıstemının yararlı olacağına ilişkın eskı bır açıklamasını okuyan özal, Dennrel'ın, "TBMM'de iktidar olabilmenin şarü 226 adet sand*lye>e sahıp olmaktır" sözlerını okuduktan sonra, "Gayet dogru laflar olan bu sözler Sayın Demirel'e aittir" dedı Bunun üzenne ANAP sıralanndan, "bravo" seslen yukseldı \e ANAP'lı mılletvekıllen ayağa kalkarak alkışladılar Bu sırada başta Demırel olmak üzere DYP'lı mılletvekıllennın sessz kaldıklan görüldü 1983 seçımlenne SODEP'ın gırmesını kendılennın yasakiamadığım ama 25 raart yerel seçımlenne gırmesı ıçın karan kendılennın değıştırdığını kaydeden Özal, 1987 seçımlennde ANAP'ın oylannın yuzde 36'ya düştüğttnü, ama bunun seçımlere daha çok sıyası partının gırmesınden kaynaklandığını söyledı. özal, ara seçımlerden söz ederken, "Gnya bu 11 ile makıneleri >ıgnuşız" deyınce Bizi aptal mı gördün? "Birim gecekondu partisı olmadıgımız guçlu bır partı olduğumuz geçen her iki seçimde de görulmuştur" dıyen özal, ANAP'ı kurarken, CHP'nın ya da DPAP'nın mırasına tahp olmadıklanru vurgulayarak, "1983 seçimlenni kazanacagımıza kimse inanmadı. Hatta dunya da" dedı. Bır DYP mılletvekılı, "hayır hayır onlar biliyordu" dıye söz attı Başbakan özal, 1987 seçımlennın bır ay gen bırakılmasırun ANAP'ın aleyhınde olduğunu beürterek, sözlennı şöyle surdürdü: "Gerçi bir şe> yapmıyoruz ama baan son uç buçuk dort senedır bizim yanımuda degıl. Sayın Erdal tnonu çılup 'seçımden sonra zam Sert tarüşma Başbakan Özal'ın Atatürk Projesı'nı anlaiması genel kurulda sert tartışmalara yol açtı özal, kararnamenın çıkanldıgını ancak kredısının alınmadığını anlatırken, DYP'b Esat Kıraüıoglu yennden ayağa kalkarak, "dogru konuşmuyorsnn" dıye bağırdı Bunun üzenne bazı ANAP'Ular da avağa kalkarak, "sen bflmijorson", "drnle", "adiadam" dıyerek Tek Kale Maç Arbk Bitti, Sayın Özal... (Baftanfi 1. Sayfoda) mıştır Ozgür tartışma ortamı yasaklanmış, hiçbır konuda farklı görüşlere TRT'de yer verilmemiştir. Bu poittıka, 12 Eylül öncesınde yaşanmış olan "terur şoku"nun da katkısıyla ınsanımızı dennden etkilemıştır, genel olarak bır "bılınç körelmesr'ne yol açmıştır. Bu açtdan, son dört yıl boyunca televizyonun partizanca kullanımında herhangi bır değışiklik olmamtştır. Geniş kıtlelere iktidar partisınin görüşlerı ulaşmış, buna karşılık muhalefet kanadına bu yol büyük ölçüde kapalı tutulmuştur Bütün bunlardan sonra ANAP'ın yine de yüzde 36'nın üzenne çıkamaması, politıkalannın ne ölçüde onaylandığını açıkça göstermıyor mu? Maçın artık tek kale oynanmayacağı dün ortaya çıkmıştır Pariamentonun geçen döneme gore haylı farklı olacağı anlaşılmaktadır öyle gözüküyor ki, Sayın Ozal artık tek kale maç yapmak alışkanlığını sürdüremeyecektir. • Muhalefet liderleri dün Meclis kürsüsunde başanlı performans sergıledıler Gerek üslupları, gerekse eleştınlerınin ıçeriği seviyelıydı Sayın Demırel'in yedı yıllık "zorunlıf bır ayrılıga karşın form tuttuğu, özellıkle ekonomık konularda eski müsteşannın tek taraflı atışlarını karşılıksız btrakmayacağı ortaya çıktı Gerek inönü, gerekse Demirel, etestirilerinde iktidar kanadının yumuşak karnını hedef aldılar Özal hükümetının bugüne değin enflasyon ve hayat pahahlığı konularındaki başarısızlığı ve demokrası alanındakı kayıtsızltğı muhalefetın ışını kolaylaştırmıştır; inarv dırıcı ve etkılı örnekler bulmalannı sağlamıstır. Sayın Demırel'in belkı zamanı kalmamıştır; ancak Sayın İnönü, çoğulcu demokrasi ve insan haklan konulanna gerçekten aynntlı yer verirken, çağdaşlığın ve sosyal demokratlığın da gereğını yenne getırmiştir. Muhalefetın bır başka eleştırısı daha yerinde sayılmalıdır Ikıncı özal hükümetinin programı, Türkiye Cumhurıyetı tanhını neredeyse 1983 yılında başlatıyordu, bu ülkede ne yapılmışsa sankı son dört yılda yapılmıştı. Gerçekten özal programının bu üslubu ve ıçeriği de bır talıhsızlıktı * DYP lideri konuşmasına başlarken şöyle dedi"İktidar her rsjimde vardır. Ancak nejimi demokratık kılan, hür muhalefet, hürbasın, hür ilim muesses&fendirf' Haklıdır. Çoğulcu demokrasi, çok sesli bir rejimdir. Onun ıçin, muhalefetin kanallarını açmak, farklı seslerden çekinmeksızin onların toplumda duyulmalarını sağlamak, demokrasının vazgeçilmez koşuludur. Bu noktada radyo ve televizyonun önemi belırgınleşmektedır Kamuoyunun bıkjılenme hakkına saygı göstenlmeltdır Onun ıçın de en yaygın kıtle ıletışım aracı olan radyo ve televizyonun partizanca kullanımından vazgeçılmelıdır Değışık toplum kesımlerının, siyasal guctenn ve tabiı en başta muhalefetin sesı, adalet ve eşıtlık ölçüleri ıçınde kamuoyuna duyurulmaiıdır Gerekıyorsa, bunun için TFIT'nın yasal statüsünde değışıklık yapılmalıdır. Farklı görüşlenn kamuoyunda serbestçe yarışmasına imkan verecek bır ortamın oluşturulması, ülkemizde demokrasının gelişmesine katkıda bulunacaktır TBMM'de dün iktidar ve muhalefet uygar bıçimde tartışmışlar, karşılıklı olarak görüşlerinı sergılenrşlerdır Ayrıca televızyon, göruşmelen olduğu gıbı ve canlı olarak yayınlamıştır. Ümit verıcı bır başlangıçtır bu. Devam etmesını dilerız. L0CAOAN ÇIKARILDI Dınleyıcı localarından bır kışı de, genel kuruldakı sataşmalara uyarak bağınnca polıs tarafından dışarı çıkanldı (Fotoğraf AA) özal, Turkiye'de enerjımn ucuz olmaması gereküğını de savunarak bunun nederunı enerjımn kıtlığına bağladı özal, Ankara'nın ha\a kırhlığı konusunda da muhalefetı suclayarak, "Seçım sırasında sizler aceleye getirdıniz lınyıt getırdik. \nkara'nın hava kirtiligı bemen arttı" dedi kısıne neden oldu SHP'lı parlamenterlerden Kemal Anadol ve H.Ziya Postaa avâğa kalkarak özal'a, "Norettin Yılmaz'a sor" bıçimmde bağırdılar Bu konuşmalar genel kurulda tartışmalara neden oldu özal, tartısmalar arasında, "Tekrar soyluyonım Eger elınizde bizim devrimude işkence >apıldıgına dair bır belge varsa hepsini en şiddetli şekilde takip edecegim" dedı "Bakın bir misal daha >ar. Haydar Kutlu ıle bınsi daha vardı nejdi onun adı" dedıkten sonra duralayan özal'a ANAP sıralannda, "Nihal Sargın" dıye hatırlatma >apıldı Başbakan bu konuda, "Gayet mantıki, usulune uygun bir şekflde sorguya cekildiler. Hiçbır ezıyet ve saire yoktur. Tabii sorgunun kendi agıriığı vardır o başka. Yalnız bır avukat kalktı savcıya hakaret etti. Oadan sonra dışanya haber vererek 'bız bunlann avukatı>ız' dediler. Haber boyle gıttı. Sankı bız mudafaa hakkını sınııiıyormuşuz gıbı. Halbuki bunlar avukatian bıle degil aynı kum panyanın adamlan" açıklamasını yaptı özal, guvenhk somşturmasından söz ederken de "Hfr memlekette bazı guvenlik soruşturmalan >apıhr. Çunku ışe alınan adamın kim oidnguna bakıiır. Bız bunu asgari olçnlere, arşiv araştırmasına indirdik" dedı özal, ANAP ıktıdannın yapamayacağı hiçbır şeyı vaat etmedığını ancak seçım öncesı Erdal Inönü'nün çıftçmın faız borçlanm ödemeyı vaat ettığım ıfade ederek, geçmış dönemden bır ömek verdı Ozal, Ismet Inönü'nün de bır seçım öncesı çıftçmın 500 lıra borcunu sıleceğını vaat ettığım, dönemın Başbakanı Suleyman Demırel'ın de buna karşı çıktığını bıldırdı Özal, Kemal Satır'ın araya gırmesı uzerıne Demırel'ın, "Sayın Satır kendi bononuzu kendiniz ödeyin" şeklındekı sözunu de örnek olarak veren özal, "Ama Sayın İnonu'nun eli bıraz cebine az gider. Ben ona bir ortak buldtun" dedı \e 29 kasım seçımlerı öncesı DYP'nın gazeteye verdığı propaganda ılanını kursuden gosterdı Özal, "Bu bonolar neticede ortak odenecek. Sayın İnonu'nun faız olduğu için borcu pek fazla tutmaz" dedı. özal'ın bu konuşması da DYP ve SHP'lılerden tepkı aldı Özal 67 ılın 55'ınde bınncı partı clduklannı belırterek, "Sayın tnönu sizin bolgeniz İzmir de dahil" dedı SHP'lıler "Erdal Beu çok mu seviyorsunuz" dıye sorunca özal kursüden "Evel seviyonız" karşılığını verdı SHP'nın kırsal bölgede çok zayıf olduğunu, DYP'nın büyuk kentlerde ve kent merkezlerınde yok olduğunu anlatan Özal'a SHP'lı Abdnlkadir Ateş, "Sizi ciddiyete davet ediyonım" dıye bağırdı özal, bu sözlere, "Beni sız degıl. başkan ciddiyete davet edebilir" dedı Başbakan Özal'ın konuşmasını tamamlamasından sonra SHP'lı Turan Beyazıt ıle Kamer Genç program İşkence iddialan Başbakan, daha sonra kendılennı de çok üzen ışkence ıddıalan üzennde duracağını belınerek, "Biı her nevi işkencenin karşısındayız" dedı özal, ANAP'hlar tarafından alkışlandı "Eger haklı olarak bir misal getirirsenız. en şıddetlı şekılde takıp ederiz. Yalruz bu konuda bıze dogru bügiyi getırmeniz lazım. Hajalı bılgilerin, bıraz uydurma bdgdenn gelmemesi lazımdır. Çunku bunun siyasi tarafı da var" dıyen Özal, doğru olmayan ışkence ıddıalannın emnıyet kuvvetlennı zayıflatmak amacıyla yapılması halınde "en buyuk yanlış nlacagını" söyledı Bu sözler SHP'lı mılletvekıllenrun protestolanna yol açü. özal devamla aynen şöyle konuştu "Şimdi bakın bunun bir misaii geldi. Ben bunun raporunu arzu ederse sajın Erdal lnonu'ye verebilinm 18.12.1987 (anhlı basın organlannda SHP yoneticilerince işkence gordugu ıddiasnla teşhir edilen, Bulanık 1964 dogumlu, Remzı oğlu Husnu Turan, şu tarihinde bugun Muş Emni>et Muduriuğu tarafından yakalanarak gozaltına alınmış olup, alınan on ifadesmde ozetle; 'Kendısının polıs süsu venlmış 34 kışı tarafından tzmır'de kaçınldığını ve ışkence görduğunu, bazı gözlemlerı netıcesmde bunlan n polıs olmadıklanndan emın olduğunu, pohse ve savcüığa müracaat etmek ıstedığuu ancak korktuğunu, durumu araştırmak raaksadıyla Ankara'ya geldığınde, Menekşe sokaktakı bır bırahanede rahatsızlandığını, hasta nede ayıldığında SHP mılletvekılı Fıkn Sağlar ve bazı tanımadığı şahısları yanında görduğunu, olaylann Fıkn Saglar'm ısteğı doğrultusunda cereyan ettığım, hastanede pobs tarafından bu hale getınldığıne daır tutanak tutulmak ıstendığını, ancak kabul etmedığını, ertesı gün Fıkn Sağlar tarafından, TBMM'ye getınlerek, Erdal lnönu ıle göruştürülduğünu, bılahare SHP genel merkezıne, sonra da hastaneye getınlerek sağlık raporu almrsının sağlandığını, bır sonrakı gün ıse, Fıkn Sağlar'ın Kızılay'dakı özel bürosuna getınldığmı, burada Cuneyt Canver'ı de görerek olayı ona da anlattığını, adı geçenın Fıkn Sağlar'a dönerek, "Bu ola> polis ışı degfl" dıyerek kızgın bır şekılde odadan ayrıldığını, daha sonra partı doktoru dıye adlandırdıkla rı bır şahsın aynı odada kendısmı muayene etmek maksadıyla so>duğu esnada, kapının anıden açılarak basın mensuplarının ıçenye gırdığını ve kendısının fotoğraflannı çeke ÇAOŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "İkinci kez emekli olabilir miyim?" Çaltşma darumum şöyle: 1) 1955 yılında T.C Emekli Sandıgı'na girdim ve 6 •y süre fle dcrtet memarn olarak çalıştım. 2) 19551959 yıllan için Sosyal Sigortalar Knrnmn^ na borçtaadım. 3) 19591960 yıllan Sosyal Sigortalar sUtfisunde Iççi olarak geçti. 4) 19601971XC EmekM SandıSı'ııa bagh olarak devlet memarlatn yaptım. 5) 19711980 gene Sosyal Sigortalar Knrnmn kapsamında *e isçi sUtüsttnde çabştam. 6) 1980 jıtanda da JJC EBMUİ SandıSı'Bdaki hizmetlerim hesaba katıhnadan "beş bin iş günü" esasma göre İKİ emektisi oldnm ve emekli aylıgı almakiayım. 7) Sosyal Sigortalar Knnunu'ndu emekli «ytagı baglandıgı 1980 yıhndan bo yana da X C Emekli Sandıgı iştirakçisi olarak ve eski Emekli Sandıgı hizmetlerimle birlikie 18 ydlık devlet memnru olarak hizmete devam etmekteyün. Sornnnm: I X . Emekli Sandıgı'Ddan haogi taritate emeklüik Baklam dde etmiş oUbürta? Bir baska anlatnnla Ddnd kez emekli olabilir ve her iki knmmdan da emekli ayngı alabilir mJyim? Ş.E. ANKARA YANITİ 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası'na baglı olarak çalışanların emekli aylıklannın hangi koşullarda kesileceği yasanın 99. maddesı ile 1101 sayılı yasa ıle eklenen ek madde S'te belirtilmiştir. 99. maddeye göre T.C. Emekli Sandıgı Yasası hükümlerine göre "Emekli, adi malaJlttk, vazife mahıllagü, dal veya yetim ayngı, son hizmet ™ « M «ifiMrfaıı, hicbir şarta baglı obnaksum emeklülk hakkı tanıaan vazifdere tayin edflenlerin aylıklaruun tamanu, bn vaztfdere tayini tarihini taldp eden aybasından itibaren kesflir." Ek madde S'e gore de gene T.C. Emekli Sandığından emekli ayhğı almakta iken WTX. Emekli Sandıgı Kannna'na tabi daire, knrum ve ortakbklar İle bnnlann Sosyal Sigortalar Kannnn'na Ubi isyerleriade emekUUge tabi otanayan ficretli, g e d d kadrolu veya yevmiyeli hizmetkre tayin edilen emeldflerin bnralarda çalıştıklan sürece" T.C. Emekli Sandıgı'nca odenen emekli aylıklan kesılir. Yasanın her iki maddesinde de sözü edilen T.C. Emekli Sandıgı Yasası uyannca odenen emekli aylıklandır. Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşlılık (emekli) aylıgı alanlann T.C. Emekli Sandıgı kapsanunda çabsmalan durumunda yaslılık aylıklannın kesilmesıni dngören bir hüküm bulunmamaktadiT. T.C. Emekli Sandıgı'na baglı olarak geçen hizmet yıbnızı 25'e tamamladıgınızda 50 yaşıru da doldurmuş durumda olursamz her iki kurumdan da emekli ayhğı almanızda yasal engel olmadığı görüşündeylz. Buna karşılık T.C. Emekli Sandığı'ndan emekli ayhğı almakta iken Sosyal Sigortalar Yasası kapsanunda da çalışanlardan Sosyal Guvenlik Destek Pnmi kesilmekte ve "Sosyal Guvenlik Destek Pnmi ödenmiş süreler" sıgortalılık süresinden sayümamakta ve bunlar için ikinci bir emekli ayhğı almak söz konusu olmamaktadır. SORU: ANKARABan YALÇIN DOĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) Inönü'nün eleştınlennı, bürokratlar hanl hanl nat alıyor Kendılenne verılen talımat doğruNusunda eleştırıler karşısında venlecek yanıtları hazırlıyorlar Daha sonra hazırlanan yanrtların bır bölumu ANAP adına kürsuye çıkan Grup Baskanvekılı MükerrBm Taşçıoğlu'na bırbolumu Başbakan Ozal'a ıletılıyor Son dort yıl ıçınde Turgut Özal, devletın bu kadar çok sayıda ust düzey yönetıcısını "ılk kez genış kadroyla" Mecise gehnyor Çünku, son yıllarda hiçbır program ya da bütçe eleştırısınde Özal boylesıne sıkışmıyor Eleştınler karşısında sabahtan ıtıbaren "sınıriennı gevşek tutmaya" çaba harcıyor Ama başaramıyor Son 4 yılda muhalefetı unutan Meclis, daha "ılkraundda" nelere tanıklık edeceğını göruyor Ikıncı Özal Hükumetı programı eleştırısı ıçın öncekı gün Demırel, Günız Sokak'takı evınde. Erdal Inonü ıse Meclıstekı odasında uzmanlanyla çalışıyor Oncekı gun hazıriık sırasında Demırel ın Inonü'ye göre "daha heyecanlı" olduğu gözlenıyor Demırel, çevresıne arada bır "Yedı sene sonra Meclıste kursüye çıkıyorum, onun ıçın mutlaka lyı olmalıyım" ötyor Konular 3035 dosya halınde kendısıne sunuluyor Belkı de 7 yıllık heyecanın sonucu otecak, Demırel dün Meclis kürsüsüne hükumet programını eleştırmek üzere çıktığında, önce bıraz "fufufc"görülüyor Ancak, dakıkalar ılerledıkçe zaman zaman Meclis "sınek uçsa duyvlacak bır sessızlığe" bürünuyor Sadece Demırel'ın balyoz gıbı ınen cümlelen ANAP lılar kendısıne zaman zaman laf atıyor Ama atılan laflann altında yıne ANAP'lılar kalıyor SHP'lıler zaman zaman DYP'lılerın alkışlarına katılırken, ANAP'hlar laf atmanın çare olmadığını anlıyor Çünkü Demırel, Özal'ı "daha önce söyledığı sözlerle Özal'a aıt sözlerte" sıkıştırıyor Erdal Inonü, kursüye çıktığı zaman Özal'ın ıçıne dOştüğü kıskac netleşıyor ' 'Demokrasıekonomıhukukun üstünlüğü" Işte Demırel ıle Inönü'nün "ortaklaşa kıskacı" bu uç kavram üzenne oturuyor lnönu ıle Demırel TRT'den ılk kez bu ölçude uzun, bu olçude verılere dayalı bır eleştınyı tum Turkıye'ye yayıyor Muhalefet ANAP ıktıdarını ılk kez boylesıne ağırlıklı ve akılda kalacak eleştırılerle yükluyor İnönü kürsüdeyken ANAP sıralarında boşluklar göze çarpıyor Oysa Inonu'nun söyledıklerı hıç de oyle "0ec»şönfece/c"duşüncelerdeğîl Içerık olarak, öz olarak ANAP'lıların öğrenmelerı gereken kavramları İnönü kursuden tek tek aktarıyor Özellıkle demokrasi, ınsan haklan, ışkence, ınsanların tek tek hedef oldukları adaletsızlıkler ANAP'lıları duşünmeye zorluyor Belkı lnönu duşuncelennı yumuşak bır üslupla yansıtıyor Ama, ıçenk olarak "şapka çtkartılacak" bır eleştırıyle Meclis arka arkaya yennden hop oturup hop kalkıyor ANAP grubu adına kürsuye "Grup Baskanvekılı olarax ılk kez çıkan" Mükerrem Taşçıoğlu'nu yadırgıyoruz Taşçıoğlu gereksızyere hırçın ve sınırlı Kendısıne muhalefetın attığı her lafa hırçın karşılık verıyor Oysa, Meclıste laf atmak oylesıne olağan kı> Meclis korıdor larında volta atılır, genel kurulunda konuşmacıya söz atılır Bu öylesıne olağan kı Ama nedense Taşçıoğlu, "yurmysafrtosrf/ğ/ne "yabancı geten bır üslupla kursüde sureklı sınırlenıyor Dolayısıyla "ANAP grubunu yönetecek baskanvekılı olarak" kürsüdekı ılk sınavında geçersız not alıyor Kürsuye Ozal geldığınde heyecan yenıden artıyor Nasıl kı Demırel Ozal'ı daha öncekı ayiar ve yıllarda söyledığı sozlerle vuruyor Ozal da aynı yontemı kullanarak Demırel'ı yıne kendısının geçmıştekı sözlerıyle mat edıyor Göruşülen nedır Meclıste"7 Yenı hükumetın programı Oysa, konuşmalara bakılırsa "program yenne eskınm muhasebesıne" ınılıyor Hatta Demırel ıle Özal bu yönde karşılıklı yarışıyor Yenı program yenne, bol bol "eskmm muhasebesıyte" geçen bır tartışma işte Meclısın dunkü özetı (Baştarafı 1. Sayfada) toplantısıyla ortaya attığı ışkence ıddıasını yalanladı. Kendı dönemınde ışkence olmadığını savunan Özal'ın sözlen, SHP'lı mılletvekıUerının tepkısıne yol açtı Genel Kurulda hükumet programı üzenndekı görüşmelerın tamamlanmasından sonra SHP Genel Başkanı tnönu ve Genel Sekreter Sağlar sa taşma olduğu gerekçesıyle konuşma yaptılar lnönu, özal'ı "ciddi" olma>a çağınrken, Saglar'm ışkence konusundakı ıddıasının doğru olduğunda ısrar etmesı tamşmalara yol açtı Tartısmalar uzerıne SHP'lı Cüneyt Canver de kürsuye çıkarak, ışkence konusunda Sıddık Bılgın olayını gundeme getirdı Muhalefet Kalemli kürsüde İşkence ıddıalan konuşulurken bakanlıgjyla ılgılı sözler sarf edıldığı gerekçesı ıle kürsuye gelen tçışlen Bakanı Mustafa Kaiemlı, ışkenceye karşı olduklarını yıneledı Hüsnu Turan olayında polıstekı ıfadesının elınde bulunduğunu, Fıkn Sağlar'ın eündekı ıfadenın hastane ıfadesı olduğu nu bıldıren Kaiemlı, konunun sap tınldığını söyledı Polıs ıfadesını önumuzdekı günlerde okuyacağını da anlatan tçışlen Bakanı, hükümet ve ıktıdar olarak ışkenceye ızin vermeyeceklennı bıldırdı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear