13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
lımhuriyet Sahibi: Cumhurijel Matbaacüık ve Gaz«ecilik Türk Anonim Şırkni adu:? Nadir NuH 0 Gend Ykyın MUdürü: H«san O n u l , Müessesc Mütl'uü. iratae L'fmkhgU, Yan Işleri Modürü: OUy Göneınin, • Haber Merkezi MluıUrL Yalçu B«yw, Sayfa Duzeni Yönetmenı. AB Acar, • Timsücüer. ANKARA: Ytfçm D O * M . tZMtR: HikmM Çettnkaya, ADANA: Cetal htanoul Haberteri Etfean Akyddız, Dış Haberten Eızaa Bda, Ekooomi: Osnuu Ulapof KUltür: Cdal Ujter, Sj . . ' M H , : . . • .UNUİIuHiır Ynctinun, DUzehme: Rrflk Durta», BilimEgiüm: Şahin Alpay, tşSendika. ^«ıkı*c i^.: J L ;, un .iabcrten: Necdet D o t u . Dizı Yaalar Kenm Çıfc|ltıı, Erzurum: Mehmct GtüteUn, Hursa; Lı..... trençttt, • Koordinator Afcıact Konıhu, # Mab lşler: Erol Erfcat, • Reklam: Ajrçe ToruıEk Yayınlâj. U U » Akjoi • Idare: Hücjrta Gdrer, tşlelme: öader Çdik, Bdgilşlem. NaU tnaL BOBOT ve Yaym CMakarim Mubucdıl K nrnirnlilr TJLŞ. THrk Ocafe Cad. 39/41 C * k * 34334 t s , PK 24«l««nbul, T<± 512 05 05 (20 hu). T « o 22246 F » . (I) 526 60 72 • Bumlar A k w Zry> Gökilp Btv Inkıtap S. No: 19/4, TM. 133 II 4147, T d a 42344 Fâ* ( 133 82 64 • lzmlr H Zıyı Blv, 1352. S 2/3. TH: 13 12 30, TOa. 5235» Fl* (5!) 13 12 30 i InOnO Cad 119 S No: I Ku I, Tet 1455019731, TdoL 62155. FUL (711) 28 0 TAKVİM 22 EKIM 1987 İmsak: 4.50 Guneş: 6.15 Öğle: 11.54 lkindi: 14.52 Akşam: 17.22 Yatsı: 18.41 Doktora prim Başanlı bir doktorun alacağı primlerin maaşını geçebiieceği belirtiliyor. Sağlık personeline "grup primi, ekstra primi, bireysei prim" adları altında sağlık işletmesinin gayrı safi hasılasının yüzde 30'unu geçmeyen miktarda ek ödemeler yapılacak. ANKARA (Cumhuriyel Burosu) Sağlık Işletmeleri Yönetmeliği taslağında ongörulen yuksek ucretlerle yuzleri güldürulecek olan sağlık personeli, primle sevindirilecek. Hazırlıkları surdürulen prim yönetmeliğine göre sağlık personeline, "grup primi" ile "ekstra prim" olarak niteltndirilen "bireysei prim" verilecek. Personele verilecek olan primlerin toplamı sağlık işletmesinin gayri safi hasılasının yüzde 30'unu geçemeyecek. Başanlı bulunan bir doktorun alacağı primlerin, aylık ücretini geçeceği belirtiliyor. Personele prim verilmesi yetkisi ise sağlık işletmesinin yönetim kuruluna ait olacak. Yönetmeliklerin hazırlanmasından sonra uygulamaya ilk olarak Yuksek İhtisas Hastanesi'nde başlanacak. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Orhan Karapınar, üzerinde çalışılan prim yönetmeliği konusunda Cumhuriyet'e bilgi verdi. Sağlık personeline ödenecek primin "gnıp primi" ve "bireysei prim" olmak üzere iki grupta toplandığını bildiren Karapınar, "Aynı prime miistahak görülecek personel yonetim kurulunca gruplandırılacak. Eğer prim dagıtılabilecek kaynak doğmuşsa, prim dönemi sonunda hangi gruplara ne miktarda prim verileceği yönetim kurulunca kararlaştmlacak" dedi. Karapınar, yonetim kurulunca yapılacak gruplandırmanın; klinik şefleri. uzmanlar, narkoz teknisyenleri, muhasebe elemanları, yoğun bakım hemşireleri biçiminde yapılabileceğine dikkat çekti. Karapınar, "prim dönemi" konusunda ise, "Onu da tespit ederiz. Primin her a> verilmesi olabilir de olmayabilir de. Muhasebe sislemi çok iyi çalışan bir sağlık işletmesinde prim döneminin aylık olarak hesaplanması mumkun ulabilir. Ama onun için bügisayarlı sisteme geçme zorunlulugu var. Bunun ><apılamadığı sağlık işletmelerinde, gerçek anlamda reel rakamların bulunabilmesi için prim donemi daha uzun bir siire olabilir" diye konuştu. Sağlık işletmelerinde belirlenecek olan gruplara ne kadar prim verileceğine yonetim kurulunun karar vereceğinı belirten Karapınar, bu gruplarda yer alan personelin tumunun prim alamayacağını vurguladı. Grup primini alacak personelin değerlendirilmesinin, yonetmelikte belırtilen kriterlere gore yapılacağını kasdeden Karapınar, şunları söyledi: "Bir gruba dahil olan herkes, grup primini mutlaka alacak di\e bir şe> >ıık. Onun kriterlerini belirledik. Kişinin dogrudan baglı olduğu amiri tarafından, bu kriterlere gore hazırlanacak olan bir form doldurulacak. Bu sonradan, yönetim kuruluna intikal edecek." Personelin grup primini alabilmesi için belirlenen kriterlerin beş grupta toplandığını ve her gruba on uzerinden not verildiğini anlatan Karapınar, "Kişinin notlarının toplamı belli bir seviyeye gelmişse, >ani sınıfı geçmişse, mensubu bulundugu gnıbun primini alacaklır. Bu degerlendirmeye göre, sınıfta kalmışsa, o dönem için prim alamayacaktır" dedi. Karapınar, "ekstra prim" olarak nitelediğı "bireysei prim"in sağlık işletmesine kaynak yaratmada büyük katkıları bulunan personele ve çok büyük işler başaran doktorlara verileceğini bildirdi. Sağlık personeli için yeni yönetmelik Nükleer tehlikeyt sessiz protesto ANKARA (Cumhuriyet Burosu) İki Bangladeşli genç, nukleer tehlikeyi protesto etmek amacıyla bisikletleriyl* dünyayı dolaşıyorlar. 7 temmuz tarifıinde Bangladeş'ten yola çıkan Monirul Haque (26) ve AlAminur Rahman (24) adlı gençler, amaçlarmı kısaca, "Çocuklan atom bombasından koruyalım" sloganıyla özetleyerek, "Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarmdan 40 yıl sonra Çernobil kazası, bize bir kez daha savaşın dehse! ve yıkımını anımsattı. Gelecek adına büyuk endişe duyuyoruz. Bu geziyi bir şeyler yapmamız gerektiğini düşündüğümüz için başlattık" diyorlar. Şu anda Türkiye'de bulunan gençler, daha sonra Yunanistan 'a gececekler. Oziirlü çocuğa iş okulu ANKARA (ANKA) Ozurlu olmaları nedeniyle ilkokuldan sonra oğrenimim devam edemeyen özel eğitime muhtaç çocuklar içit iş okulu açılacak. Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı 'ndan yapılan açıklamaya göre, özürlu çocuklara iş, hizmet ve üretim alanlarında ilgi ve yeteneklerıne uygun bir meslek kazandırmak amacıyla tstanbulKartal'da bulunan Hasanpaşa llkokulu bahçesınde yapılacak iş okolu, 19881989 oğretim yıltnda faaliyete geçirilecek. tstaubul'da ılkokullar bünyesinde 92 özel alt sınıfta, her yıl ortalama 1200 eğitilebilır duzeyde zihinsel ozurlu, eğitim görüyor. Ortalama 200 zihinsel özürlü ise mezun oluyor. Sovyetler'de günlük yuşamuı değişen yüzü Sovyetler Birliği 'ndeki yaşam, Batı basınının büyük ilgi gösterdiği konular arasına girdi. Glasnost politikası ile birlikte bu büyük devletin içine girdiği değişim süreci ayrmttlı olarak ınceleniyor. Politik, küllürel, ekonomik, toplumsal, askeri ve bütün alanlarda ortaya çıkan yenilikler, Batı basmında hemen her gün bir başka habere konu oluyor. Time dergisi de son sayısıida kapağını ve 38 sayfasım Sovyetler'deki günlük yaşamın değişik gorüntülerine ayırdı. Her kesitten çok çeşitli fotoğra/larla sunulan haberde genç kuşağın rock konserlerine katılışı (üstte) ve paten gibi Batı simgeli araçlarla gezmeye başlayan Sovyet gençleri anlatılıyor. Yine de böylesine büyük bir ülkede değişimin oldukça yavaş gelıştiği ve altşkanhklarıyla, düşünce tarzlanyla çokuluslu büyük bir devletin yeni bir çehre kazanmasının zaman alacağına değiniliyor. Sovyetler 'de uzun birgeziye çıkan Time yazan Roger Rosenblatt Sovyet halkının dört temel karakteristik özelliğini şöyle sıralıyor: "Geçmişin varlığı ve etkisi; birey ve devlet arasındaki gerilim; vatandaşların yönetimlerine korku ve sevgi karışımı bir gözle bakmaları ve yaşamı hüzünle algılamaktan kaynaklanan bir insan güzelliği. Sovyetler Birliğı'nde geçmişin butun ağırlığını ustunde taşıyan devlet bürokrasisinin aynı zamanda "açıklık veyeniden yapılanma"politikalarını uygulayacak biricik resmi otorite olması, ülkenin yaşadığı çelişkilerden biri olarak değerlendiriliyor. Başka bir deyişle, "Devlet, yurttoşlarına özgürlük talimatı variyor." Sovyetyurttaşları şimdi talimatı nasıl ve hangi alanlarda uygulayabileceklerinin oroyışı içinde. özellikle Sovyet gençleri, bu yeni özgürlük havasının tadını alabildiğme çıkarmaya çalışıyorlar. 'MUli öğretmeiT sistemî Gazi Üniversitesi'nin YÖK'e yaptığı öneriye göre, yatılı öğretmen okullanna ve "milli kültür ve değerlere dayalı" eğitime ağırlık verilecek. TUNCAY OZKAN ANKARA Gazi Cniversitesi, Yüksek Öğretim Kurulu'na (YÖK), ortaöğrenimdeki kalitenin yükseltilmesi için "milli öğretmen" yetiştirilmesini önerdi. Öneri, YÖK tarafından öğreımen yetiştiren fakultelerin dekanlannın oluşturduğu bir kurula sunuldu. Gazi Eğitim Fakültesi tarafından YÖK'e sunulan "milli öğretmen" anlaytşı, "çekirdek öğretmen" yetiştirilmesi sistemine dayanıyor. Bu sisteme göre, yatılı öğretmen okullanna ağırlık verilecek. öğretmen olmak isteyen öğrencüer, ilkokuldan sonra yatılı öğretmen okullanna alınarak, eğitimden geçirilecekler. "Milli öğretmen" anlayışında öğretmenlere verilen eğitimde "milli kültür ve değerlere" ağırlık verilecek. Bu gorüşü savunanlar, özellikle Yalıya Kemal Beyatlı ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın yapıtlarının müfredat programlarında yer alan yabancı dillere çevrilerek, orta dereceli okulların yabancı dil derslerinde okutulmasını istediler. "Milli öğretmen" anlayışı, YÖK'ün isteği üzerine öğretmen yetiştiren üniversiteler tarafından ele alındı. Hacettepe ve Ortadoğu Teknik Üniversiteleri'nin eğitim bilimlerince yapılan değerlendirmede, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nce ileri sürülen göruşün yeterli bilimsel çalışma yapılmadan hazırlandığı savunuldu. ODTÜ ve Hacettepe, onerilen "milli öğretmen" anlayışıyla getirilen sisteme "eski""ölduğu gerekçesi ile karşı çıktı. Bu iki üniversite ilkokuldan sonra öğrenci alınarak, öğretmen eğitimine başlanılmasının sakıncalı olduğuna dikkat çektiler ve yazdıklan yanıt yazılarında göruşlerini şöyle ortaya koydular: "Öğretmen olacak kişilerin ilkokuldan sonra saptanması, kişilerde öğretmenlik formas\onunun bulunup bulunmadığı konusunda bir belirleınenin yapılmasına olanak vermez. Öğretmen olarak kişilerin, üniversite sınavlarına katılan öğrenciler arasından, bu mesleği tercih edeceklere uygulanacak ayrı bir testle belirlenmesinde yarar vardır. Ögretmenler, çağdaş bilgi ve anlayışa uygun olarak yetiştirilmelidir." Yabancı dil derslerinde özellikle Yahya Kemal Be>fath ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın okutulması göruşü de, bu üniversiıeler tarafından "sınırlı" bulunarak eleştirildi. Öğrencilere telaji sınavı ANKARA İstanbul Ühiversitesi Hukuk Fakültesi Adalet Yuksekokulu ve tstanbul Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yuksekokulu öğrencilerine telafi sınavı getirildi. Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, bir dersin ara sınavları not ortalaması tam notun yüzde kırkının altında kalmış olan öğrencilere telafi sınavı açılacak. Telafi sınavı, bir yarıyıl devam eden dersler için o yarıyıl sonu, iki yarıyıl devam eden dersler için de o yıl sonu sınavından önce, okulun yönetim kurulunca saptanacak ve duyuralacak bir tarihte açılacak. Ingiliz çevrecüer Dalyutt'da Doğayı Koruma Derneği'nden Nergiz Yazgan, "Sülüngür gölünde, belediyenin sazlıkları kesip beton dökerek otel inşaatına başladtğını" söyledi. Haber Merkezi Federal Almanya Parlamentosu'nun Yeşil üyesi Dr. Karitas Haenzel, Avrupa Herpetoloji Derneği Başkanı Keith Corett, İngiliz doğabilimcisi ve film yapımcısı David BeJlamy ile Doğal Hayatı Koruma Derneği'nden Nergis Yazgan'ın önderliğindeki bir İngiliz gazeteci grubu denizkaplumbağalarının yumurtladığı Dalyan İztuzu yöresinde dün üç günlük bir inceleme gezisine başladı. Köyceğiz Kaymakamı Oğuz Berberoğlu ile bir görüşme yapacak olan grup, daha sonra yöredeki öteki kaplumbağa üreme alanlannı gezecek. Dalyan'a geçen hafta bir ön gezi yapan Doğal Hayatı Koruma Derneği'nden Nergis Yazgan ve Şahika Ertan yore ile ilgili gözlemlerini şöyle özetlediler: "Kültür ve Turizm Bakanlığı 620 yataklı Kaunos Kumsal Oteli'nin yapılmasına izin vermekle, bölgenin Akdeniz çapındaki en önemli özelliği olan Caretta caretta kaplumbağalannın geleceğini tehlike altına sokmaya karar vermiştir. tztuzu'ndakı hatalar zinciri buranın hemen kuzeyindeki Sülüngür gölü çevresine de sıçramıştır. Sülüngür GölU'nde gölün kıyısındaki sazlıkları keserek bu alanı betonla doldurmuş ve üzerinde otel inşaatına başlamıştır. Oysa bize ve kamuoyuna Köyceğiz yöresinin milli park ilan edileceği söylenmişti. Şu anda gittikçe bozulan Dalyan yöresi, bu 'milli park çalışmalarınırf sadece bir zaman kazanma stratejisi oldugunu gösteriyor." Süleymanov anlatıyor: SEMİH İDİZ ANKARA Bulgar adıyla Marin Sloyano\, Türk adıyla Muslafa Siile>manoğlu Bulgaristan'da Türk azınlığa karşı uygulanan eritme politikası konusunda, "Bulgarlar artık bir çocuk yapıyoıiar. Türkler biraz daha hevesii, biraz daha meraklı, yani birkaç çocuk yapoorlar. Bulgarlar sa>ılardan korkujorlar" dedi. Turkiye'nin Moskova Bü>rukelçiliği'ne sığınarak, 900"ü aşkın gün geçiren ve hafta başında beklenmedik bir takas sonucu Turkiye"ye getirilen Mustafa Suleymanov'la kaldığı Devlet Konukevi'nin 214 numaralı odasında goruştük. Süleymanov, Sofyada bir buçuk ay tutuklu kalması sırasında "sevmelere, okşamalara, dövmelere" maruz kaldığını söyledi. Bulgar Gizli Servisi'nin kendisinden köyundeki Türkler hakkında bilgi istediğini, hatta bununla ilgili bir belge imzaladığını belirtti. Bulgaristandan çıkışımn bir yetkilinin >fardımıyla oldugunu bildirdi. Yaptığımız soyleşide, çocuklan, Türk azınlığına yapılan baskılar ve Moskova'ya giden kaçış yolu hakkında bilgi veren Mustafa Süleymanov scrularımıza >u >diııtiarı verdi: Yablono\ adlı köyden geldiginizi söylemişliniz. Köjunüz basıldıgında neler oldu? l)ajak, işkence, oldurme olaylan >aşandı mı? SÜLEYMANOV Askeri güçler, zırhlı araçlar, tanklar gelince, bunlar olmadan olmaz. Çok kişi dövuldu. Bundan sonra belirli bir süre için gençler devamlı toplanarak, polis karakoluna dövulmeye gotürüldü. Köyde birbirimize bağlı bir millet olduğumuz besbelliydi. Derhal söylentiler çıkıyordu. BugCn filanı almışlar, falanı otobüsle göturmüşler. Kimse nereye götüruldüklcrini bilmiyor diye. Bunu kendimiz görmesek bile dovmelerin baskılann bir kısmını gorduk. Ama görmediğimiz çok baskılar oldu. Karakolda bazıları birkaç gün tutularak, geri getirildi. Bazıları da mahpushanelere, kamplara götürüldu. Bir buçuk ay ben de kapalı buiundum bu baskılar altında. Bu se\meler, okşamalar, dövmeler bunlan ben de çektim. Bir buçuk ay içeride kaldınız. Sonra çıkıp ko>ünüze dondünüz. Daha sonra Bulgaristan'dan pkmak için bir seyahal acentasına gittiniz. Serbest bırakıldıktan sonra Bulgar polisi şizi takip elmedi mi? SÜLEYMANOV Takip ettiler. Şunu da belirteyım, benden devamlı bilgi istiyorlardı. Koyde ayaklanma var mı? Köylüler ne duşunuyor di>e sorup bilgi istiyorlardı. Yani bir yerde casusluk yapmanızı istediler. IN aSli şilerin size seyahal acenlasında yer ayaıiadıklannı soylediniz. Bunlar yelkili kişiler miydi? SÜLEYMANOV Çok yetkili kişiler olduklarmdan eminim. Bizim kazada en sorumlu kişilerdi. Bunlar Bulgar ıtııydı? SÜLEYMANOV Tabii ki, Bulgardılar. Aslmda doğrusu şu: Adam geldi bana. Bir yazlık villası varmış. Bana 'Siis olarak şunu yapar mısın?' dedi. Ben de. 'Sen ağaçlan, lahtalan hazjrla, ce>iz olsun, döndugumde başlanm' dedim. Pazarlık yapar gibi, 'Sen benim >eri ayarla' dedim. Adam bir telefon çe\irdi işi ayarlattı. Boylece turisl grubuyla So»yetEpey bir zaman geçirmem lazımdı bir yerde. Tekrar otele döndum. Arkadaşlarla biraz içki aldık, eğlencemize baktık. Başka bir arkadaşın odasında toplanmıştık. Pek de yakınlık gösıermedim onlara. Bunlar Bulgar nuydı, yoksa aralannda Turk asıllı olanı var mıydı? SÜLEYMANOV Belki vardı, ama Bulgarca konuştuğumuzdan farkına varamadım. Bana ters düşmesin diye uslunc varmadım. Arkadaşlarla 21.3021.45'e kadar eğlendik. Sonra odama gittim ve 'Kusura bakmayın benim bazı işlerim var, daha sonra gelirim" diye bir not yazıp yatağımın üzerine bıraktım. Artık son saatlerdi. Otelde aşağıya indim ve' tren istasyonuna gittim. Zaten laldığımız otel tren istasyonuna yakındı. 10 dakika kadar. Herhangi bir aksi lik çıkmadan trene bindim. Tren yoiculuğu ne kadar sürdü, nereye gitliniz? SÜLEYMANOV Yolculuk bir gün bir gece sürdü ve Belorusya'mn Orşa kentine geldim. Berorusya'da bir hafla kaldınız. SÜLEYMANOV Evet bir hafta kaldım, ondan sonra 16 Nisan 1985 günü sabah saat tam 10.00'da Moskova Büyukelçiliği'ne girdim Rusca biliyor muydunuz? SÜLEYMANOV Biraz vardı. Orada kaldığım süre içinde biraz daha geliştirdim. Şu anda epey bir Rusçam var. Bulgar adınız ne? SÜLEYMANOV Marin Stoyanov Bu pasaporl işe yaradı demek. SÜLEYMANOV Belirli gun için vizem vardı. Buigarlara karşı da biraz yakınlık gosteriyorlar. Hatta kaç defa kontrol ettiklerinde sohbete bile dalıyorlardı. Ama ben fazla yüz vermiyordum. 16 nisan sabahı büyukelçiliğe başvurduğumda kapıdaki polisler de iki üç defa kontrol ettiler. Birinci kontrol etmişli. Sonra gelen ikinci vardiya da kontrol etti. Sığınacağımı hiç lahmin etmiyorlardı. Buradan vize alıp, Turkiye uzerinden Bulgaristan'a doneceğim demiştim. Sonra saat 10.00'da girdiniz buyükelçiliğe giriş o girişti. SÜLEYMANOV Büyukelçiliğe sığındığımda 900 küsur gun böyle acılarla bir hayat yaşayacağımı lahmin etmemiştim. En fazla iki hafta sürer diye tahmin ediyordum. Gelecegi duşündunuz miı? SÜLEYMANOV Bunun acısını çıkaracağım. Acıları unutmaya çalışacağım. Meslek konusunda kesin bir karar vermiş değılim. Gazelecilik için birkaç teklif geldi. SÜLEYMANOV Evet. Oniara yardımcı olmamı istediler. Bunun için de belge imzalatlılar. Tabii ben içimden kan ağlıyordum. Bulgar Gizli Servisi'nden bir adam görüştu benimli birkaç defa. 'Sen' dedi. *Bir gazeteci olarak fazla geziyorsun, fazla görüyorsun, fazla du>u>orsun. Mesela bir olobus istasyonunda bir grup halinde olan Türkler ne konuşuyor?' diye sordu. Ben de, bunu pek çekcmediğim için dayanıklı olmadığımı, otobuste uyuduğumu, fenalaştığımı ve bunun gibi yalanlar soylüyordum. Ben hiçbir Turku şikayet etmem. En azindan sizi rahat bıraksınlar diye bazı yanlış biigiler verdiğiniz 65 kişi Türk vatandaşlığına alındı ANKARA (ANKA) Bulgaristan Türklerinin çoğunluğunu oluşturduğu 65 kişi, Türk vatandaşlığına alındı. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu karanna göre, Türk vatandaşlığına kabul edilenler arasında Bulgaristan, Yugoslavya ve Afganistan kökenliler çoğunlukla bulunuyor. HİSSE ! KAÇIŞIN ÖYKÜSÜ Bulgar Gizli Servisi benden köyümdeki Türkler hakkında bilgi istiyordu. Hatta bu konuda bir belge imzalattı. Tabii ben içimden kan ağlıyordum. Yalanlar uyduruyordum. Ben m m hiçbir Türkü şikâyet Deıi grevinde bir işveren dövüldü tşSendika Servisi Kaziıçeşme'deki deri fabrikalarında surdürulen grevler 120. gününu doldururken, dün bir işverenin fabrikası önünde dövülmesi ilişkileri gerginleştirdi. Toplusözleşme göruşmeleri için önceki gün yeniden bir araya gelen taraflar dün sürdürecekleri toplantıyı "dövülme olayı" yüzünden bugüne ertelediler. Koşar Deri Sanayi ve Ticaret AŞ ortaklanndan Araallin Koşar'ın (46) grevcilerce dovüldüğu ve Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kontrola almdığı bildirildi. "Koşar'ı dövdükleri" öne surülerek grevcilerden 1520 kişilik bir gnıbun Kazlıçeşme polis karakolunda ifadeleri alındı. Taraflar birbirlerinden şikâyetçi oldular. 160 dolayında işçinin çalıştığı Koşar Deri Sanayi'nde konfeksiyon bolumünde greve katılmayan işçilerce ürelimin sürdurülmesi daha önce olduğu gibi dün de tarafları karşı karşıya getirdi. Grevcilerin anlattığına göre işveren "yasalan ve bn konuda İstanbul 4. İş Mahkemesi'nden alınmış ledbir karann hiçe sayarak" greve katılmayan işçilere grevcilerin işlerini de yaptırmaya başladı. Bu durum bir iki kez icra memurluğunca tutanakla saptandı, ancak işveren tutumunu değiştirmedi. Grevciler dün sabah da aynı şekilde üretimi sürdüren işverene mahkemenin tedbir kararını göstererek yasalan çiğnediğinı soylediler. Bunun üzcrivo v' kan tartışmada işveren "mahkeme karanm da devleti de " diyerek kufretti ve saldırdı. Çıkan kavgada işveren Alaattin Koşar "hafif şekilde" yaralanırken polis olava el koydu. Kazhçeşme bolgtsınden alınıp karakola götürulen grevcilerden Koşar'ca teşhis edilenlerin ifadeleri alındı. Avukatı Faruk Haksal Alaattin Koşar'ın "kafasına \e bedeninin çeşitli yerlerine taşla vurulduğunu, iç kanama şuphesiyle Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde müşahade altında tutulduğunu" bildirdi. Işyerinde üretimin yasaların ongördüğu doğrultuda ve mahkeme karanna uygun bir şekilde sürdürülduğünü cne suren Haksal, greve katılmayan işçilerin tümunun grev öncesindeki işlerinde çalıştınldığını söyledi. Olayın "üretim sürdüren işverenlere gözdagı vermek için daha önceden planlanmtş olabileceğini" söyleyen Haksal, Koşar'a fabrikasının içinde saldırıldığını ve saldıranlann kendi işçileri olmadığmı belirtti. Bu gelışmelenn ardmdan taraflar dün surdurmeyi kararlaştırdıkları toplusözleşme görüşmelerine bir gun ara verdiler. Deri İşverenleri Sendikası Başkanı Osman Güneş dün toplantı için Derilş Genel Merkezi'ne gitmeden önce. "Bir üyemizin f»brikası önünde dovıilmuş olması bizi son derece üzmüştür. Bu nedenle göriişmelerden vazgeçecek değiliz. Ancak eğer bizi bu şekilde d:zc gctircceklerine inanıyorfarsa yanılıyorlar. Kuru gürullüye pabuç hırakmayız" dedi. Güneş grevin yol açtığı kayıpların "hesapedilemeyecek kadar çok" oldugunu belirterek işveren tarafı olarak biran önce anlaşma sağlanmasındaıı >ana olduklannı belirt Rhodes elmasma rekor fiyut NEW YORK (AA) * Güney Afrika'da 1880 yılında Porter Rhodes tarafından bulunan 54.99 kratlık beyaz elmas, dün gece New York'ta 3.85 milyon dolara (yaklaşık 4 milyar lira) saıildı. Boylece elmas sattmtnda yeni bir rekor kırıldı. Sotheby Müzayede Salonu'nda yapılan açık arttırmada, dev elması Lawrence Graff admda bir İngiliz mücevherci satın aldı. Satıcının kimliği açıklanmadı. Kimberly altın ocaklannda bulunan Rhodes elmasma daha önce aralarında Westminster Dükü 'nün de bulundugu birçok ünlü kişi sahip olmuştu. Bundan önce en yüksek elmas satışı 2.22 milyon dolara geçen haziranda gerçekleşmişti. L yH| Askeri güçler, zırhlı fly araçlar, tanklar gelince ^^Bm (bunlar olmadan IPfjf^^H olmaz) çok kişi I ^ ^ ^ H dövüldü. Bir buçuk ay mStm ben de kapalı buiundum baskılar altında. Bu sevmeler, okşamalar, dövmeler bunları ben de çektim. J ler Birliği'nin Karadcniz >i)ilarına gitliniz. Oradan Moskova'ya kadar Kitmeniz zor olmadı mı? Takip edilmediniz mi.' SÜLEYMANOV tvel, bunun da farkındaydım. Ama planımı yalnız ben biliyordum. Kimseye söylememiştim. Kafileden aynldıklan sonra polis lisleye bakıp adınızı lesbit etmedi mi? SÜLEYMANOV Onları da goze almıştım. Gitmemizden bir gun önce bizi alışveriş yapalım diye serbest bırakmışlardı. 'Sonra biraz boş zaman olacak, isteyen için resloranda eğlence olur, isleyen de dinlenebilir' dedüer. Serbest bırakıldıktan sonra Iren istasyonuna gittım. Saat 16.0017.00 civarındaydı. Saat 24.00 yani gece yarısı için bilel aldım. '^lm etmem. oldu mu? SÜLEYMANOV Yok. Onlara yalan bilgi de söylemedim. Gerçeği de söylemedim. Zaten iki üç defa görtişmem oldu. Belki kendileri de benden hiçbir çıkarlan olmayacağını anladılar. Ama ben yine de eve geldiğimde kimseye birşey söylemiyordum bu konuda. İçim karaydı. Ailemin yüzüne bakamıyordum. Artık yurtdışına çıkmayı, yani orasını terk elmeyi göze almışiım. Ülkeyi »erk ederVen si»e göz mu yumdular? SÜLEYMANOV Daha önce de yurtdışına çıknııştım. Romanya'ya, birkaı, defa da Sovyetler Birliği'ne gitıni^tiın. Bclki yurda geri dönduğunı 1 1: hana guvenltıi vardı. lıırkije'ye geld<ini/de havaalaıttnıla ga/etecileFe saygı gösteren ki Patent sistemi tartışıldı , İstanbul Haber Servisi TSE tarafından İstanbul'da düzenlenen bir toplantıda, "patent sistemi" ve bu sistemin hukuksal dayanakları tartışıldı. Toplantıda "patent sistemi"nın, "Yeni teknolojilerin gelişmesin'm sağlanması ve toplumlann refah düzeylerinin yükselmesinde büyük önemi olan yaratıcı beyinlerin ödüllendirilerek, özendirmek için oluşturulmuş bir sistem olduğu" belirtildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear