25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 OCAK 1987 EKONOMİ CUMHURİYET/9 TÜRKİYE'den Döviz büfelerine kolaylık A nkara (Cumhuriyet Bürosu) Döviz gişesi açma / \ şartlan kolaylaştınldı. Değişiklik, döviz gişesi açmak için bugüne kadar başvuruda bulunulmaması dikkate ahnarak yapıldı. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı ile Merkez Bankası 'nın ortaklaşa yaptıkları düzenlemelerle döviz gişesi açma izni almak için en az 10 gişe kurma zorunluluğu kaldırıldı. Resmi Cazete 'de yayımlanan karara göre, yapılan bir başka değişiklikle de, döviz gişesi açmaya yetkili kuruluşlarm Merkez Bankası 'nca belirlenen efektif satış kurunun yüzde 2 üzerinde kur belirlemelerine imkân sağladı. Daha önceki düzenlemede, bu oran yüzde 1 olarak belirlenmişti. Bir başka değişiklikle de döviz gişesi açmaya yetkili kuruluşlarm ellerinde bulunduracakları döviz miktarma ilişkin sınırlama kaldırıldı. Döviz gişelerine, yurtdışma çıkışta Toplu Konut Fonu 'na kesinti yapma yetkisi de tanındı. Merkez Bankası, bankalarca gerçekleştirilen vadeli döviz işlemlerinin sınırmı da genişletti. Bu kez de Avrupa paralarma çarpıldık TLyi mark ve frank vurdu F. Alman Marto Dış borçlar 1 milyar 200 milyon dolar arttı Türkiye'nin dış borçlarının yüzde 4O'ı Avrupa paralanndan oluşuyor. A vrupa paralarının dolar karşısındaki yükselişi yüzünden A vrupa ülkelerine olan borçlar kâğıt üzerinde 11.4 milyar dolardan 12.6 milyar dolara çıktı. ANKARA (a.a.) Doların uluslararası borsalarda değer kaybetmesi, Türkiye'nin dış borç yükünün de artmasına yol açıyor. Türkiye'nin yaklaşık 28.5 milyar dolar düzeyinde bulunan dış borçlarının yüzde 4O'ı Avrupa para birimleriyle alınan borçlardan oluşuyor. 11.4 milyar dolar dolayında olan bu tür borçlar, aralık ayı ortasındaki dolarmark kuruna göre 22.8 milyar mark dolayında bulunuyordu. Aralık ayı ortalarında 2 mark olan 1 doların değeri 1.8 marka düşünce 22.8 milyar marklık dış borcun dolar karşılığı bu hafta başında 12.6 milyara yükseldi. Böylece, son bir ay içinde Türkiye'nin dış borçları, durduğu yerde, 1.2 milyar dolar arttı. Dolar dışı para birimlerinden oluşan borçlar arasında ilk sırayı yurtdışında oturan Türk vatandaşlarının, döviz tevdiat hesaplan alıyor. Son yıllarda Japon piyasasından gerçekleştirilen borçlanmalar ile Avrupa tskân Fonu'ndan sağlanan krediler de dolar dışındaki para birimleriyle gerçekleştirilen borçlar arasında önemli yer tutuyor. Türkiye1 nin dolar cinsinden borçlarının . büyük bölümünü ise Dünya Bankası kredileri oluşturuyor. aa. muhabirinin sorulannı cevaplandıran Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı yetkilileri, Türkiye'nin dış borçlarının yüksek dalgalanmalardan etkilendiğini hatırlattılar ve "Son gelişmeler döviz dengesini kısmen de olsa olumsuz yönde etkilemektedir" dediler. Aynı yetkililer, Türkiye'nin 1987 yılı dış borçlanmalarında da dolarmark ilişkisini dikkate alacağına işaret ettiler. Merkez Bankası yetkilileri de, Türkiye'nin dış ticareti içinde mark sahasının payının son yıllarda arttığına dikkat çektiler ve markın değer kazanmasının, Türkiye'nin bu bölgeye ihracatını olumlu yönde etkileyeceğini, dış borçlarda dolar cinsinden artışın bir bölümünün bu yolla dengelenebileceğini belirttiler. Türkiye, ödemeler dengesi hesaplarında doları esas aldığı için, dış borç yükü, doların değer kaybına paralel olarak büyüyor. Dolar toparlanıyor > konomi Servisi önceki gün Tokyo'da son 45 yılın rekorunu kırarak 149 yene, Avrupa borsalannda da ilk kez 1.80 marka gerileyen dolar, toparlanmaya başladı. Dolarm değeri, dün Tokyo'da 152.25 yene, Londra'da ise 152.50'ye yükselirken, Avrupa borsalannda da 1.82 marka çıktı. Bu arada pazartesi günu Londra borsasmda 423 dolardan işlem gören bir ons altının değeri, dün 417 dolara kadar geriledi. Dünya borsalarmdaki gelişmeler paralelinde iç piyasada da dolarm değer kazandığı, markın ise değer kaybettiği görüldü. önceki gün Tahtakale'de 800 liradan işlem gören dolar, 803 liraya yükselirken, 446 liradan işlem gören mark ise 442 liraya düştü. Merkez Bankası geçen bir haftahk sürede Türk Lirasını Alman Markı, Hollanda Florini ve Isviçre Frangı karşısında "mini devalüasyona" uğrattı. Mark son bir haftada yüzde 3.8, tsviçre Frangı 3.8, Hollanda Florini de yüzde 3.9 değer artışı sağladılar. Merkez Bankası hızlı kur ayarlamasıyla Tahtakale ile arasındaki açığı kapatmaya çalışıyor. Ekonomi Servisi Merkez Bankası Avrupa paralarının Türk Lirası karşısındaki kur ayarlamasına son günlerde iyice hız verdi. Avrupa Para Sistemi (EMS) içinde başta mark olmak üzere "Dört Avrupa parasının" güçlenmesiyle sona eren kur ayarlamasına hemen tepki vermeyen Merkez Bankası bu ayarlamayı bir haftahk süreye yayma yoluna gitti. Geçen bir haftahk sürede günlük kur ayarlamalannı alabildiğine hızlandıran Merkez Bankası Türk Lirası'nı Alman Markı, tsviçre Frangı ve Hollanda Florini karşısında "mini bir devalüasyona" uğrattı. Geçen bir haftadaki kur hareketlerini dikkate aldığımızda markın söz konusu sürede yüzde 3.8'lik değerlenişiyle geçen aralık ayının tümünde sağladığı değer artışmın bile üzerine çıktığı görüldü. Daha da önemlisi mart 1987 başından bu yana geçen 20 günlük sürede sağladığı yüzde 6.2'lik değer yükselişiyle nerdeyse 1986'nın son iki ayındaki artış oranını elde etti. Markın bu yükselişi ilk başta Türkiye'nin Batı Almanya ile yaptığı dış ticareti olumlu yönde etkilemeye sahip.Bu ülkeyle yapılan dış ticaretin toplam içinde yüzde 15'lik bir oran tuttuğu düşünülürse, ihracatçı firmalann F. Almanya'ya yönelik iş yapma eğilimlerinin güçleneceği söylenebilir. Ancak ihracat teşvik edilirken, markın tırmanışı bu ülkeden yapılan ithalat üzerinde de çaydırıcı bir etki yapıyor. 1987'nin ilk 20 gününde yüzde 6 gibi önemli bir sıçrama gösteren markın ilerki dönemde daha fazla yükselmesi ithalatı "maliyet" olarak önemli ölçüde pahalandıracak. Merkez Bankası'nın marka verdiği prim, kuşkusuz F. Almanya'da çahşan Türk işçilerini de yakından ilgilendiriyor. Bu ülkede Dresdner Bank nezdinde açılan kredi mektupla döviz tevdiat hesaplan markın yükselişi nedeniyle Türk Lirası ifadesiyle Merkez Bankası'na ağır bir yük getirirken hesap sahiplerine önemli bir kazanç sağlanacak. Ayrıca yılbaşına kıyasla bugün gönderilecek her bir mark için Türkiye'de 23 lira daha fazla ödeme yapılacak. Merkez Bankası her ne kadar EMS içindeki kur ayarlamasına kendini uydurmakla birlikte, değişik bir kanaMan da markın serbest piyasa diye bilinen Tahtakale'deki tırmanışını durdurmaya çalışıyor. Tahtakale'ye yönelik Her üç A vrupa parası da ytlbasından bu yana sürekli yükseliş gösterdi, 20 gündeki artışları geçen aralığm tümünde sağlanan artıslann neredeyse üç katına çıktı. yoğun bir mark talebi yaşanması Alman parasının karaborsa değerinin resmi kurun yaklaşık 30 lira üzerine çıkmasına yol açtı. Bir yandan talebin diğer yandan da sert paralar karşısındaki değerinin artışı sayesinde Tahtakale piyasası Merkez Bankası'nın hızlı kur ayarlamasına karşın markın gazına sürekli bastı. Serbest piyasada markın hızlı yükselişi bu piyasalardan kaynaklanan devalüasyon söylentilerini de son günlerde iyice yoğunlaştırdı. Ancak Merkez Bankası "hızlı kur ayarlaması" yoluyla bu yöndeki talepleri önemli ölçüde bastırmayı "başardı". Avrupa Para Sistemi içinde yer almayan ancak mark ile arasındaki pariteyi koruma çabasını gösteren tsviçre Frangı da Merkez Bankası'nın hızlı kur ayarlamasından en fazla yararlanan Avrupa parası oldu. Isviçre Frangı'nın Türk Lirası karşısındaki değer artışı son bir haftada 18 liraya, oran olarak da yüzde 3.8'e ulaştı. Isviçre parasının yılbaşmdan bu yana geçen 20 günlük sürede gösterdiği artış ise yaklaşık 30 lira oldu. Bu sürede Isviçre Frangı'nın TL'ye karşı değ'eri yüzde 6.2 yükseltildi. Böylece İsviçre Frangı'nın 20 gündeki değer artışı geçen aralığın tümünde ulaşılan oranın üç katına çıkmış oldu. İsviçre Frangı ve Alman Markı'na karşı yürütülen hızlı kur ayarlamasından Hollanda Florini de payını aldı. Hollanda parasının Türk Lirası karşısında döviz alış kuru son bir haftada yüzde 3.9, geçen 20 günde de yüzde 6.3'e yükseliş kaydetti. Aynı şekilde florinin de yılbaşından bu yanaki değer alışı aralık ayının tümünde elde edilen oranın yaklaşık 3 katı üzerinde gerçekleşti. A nadolu Bankası 'nın transfer atağı J7 1 konomi Servisi A nadolu Mj Bankası transfer alağına kalktı. Geçen günlerde Başbakan Turgut özal'ın imzasıyla yürürlüğe giren, kamu kuruluşlarma almacak sözleşmeli personelin ücret tavanmı kaldıran karardan sonra, Anadolu Bankası ü ilk tranfs/eri *'**' Bankası'ndan B a n k a s l t n s a n dur yanhmaUğma getirildi. W tk"sat Kaynakları Birimı Müdürlüğü'nden, Anadolu Bankası Genel Müdür Yardımcılığına transfer edilen Cüneyt Ülsever, "Daha sırada birçok kişi var. Bankacılığın her kademesinden transfer yapacağız" dedi. Anadolu Bankası'ndaki transfer atağının kamu kuruluşlarma örnek olacağmı söyleyen Genel Müdür Bülent Şemiler, "4050 milyon lira yıllık ücret vererek transfer yapıyoruz. Eğer bu uygulama bizde başanlı olursa diğer kamu kuruluşlarma da yansıtılacak" şeklinde konuştu. Kendisinin 600 bin lira maaş aldığını ifade eden Şemiler, "Bürokrasi duvarmı yıkacağız, bu konuda hükümetten tam destek aldık" dedi ve giriştikleri transfer atağını bir tür "kafatası avcılığı"na benzetti. ABD'de ticaret açıgı fobisi Dolar, Plaza anlaşması uyarınca mark ve yen karşısında istenen düzeylere inmesine karşılık ticaret açığını daraltamıyor. ABD diğer önemli ticaret ortakları Kanada, Tayvan, Singapur ve Güney Kore'den yapılan ithalatı önleyemiyor. ABD şimdi bu ülkelerden daha az mal almak, daha çok satmak için yollar arıyor. Ekonomi Servisi "Truman huzur içinde yatsın. Şükürler olsun ki, Japonya'ya iki atom bombası atmış. Bana kalırsa en az dört tane atmalıydı." ABD Temsilciler Meclisi üyesi Jack Brooks'a bu denli düşmanca sözü söyleten olay, doların yen karşısında büyük oranda değer yitirmesine karşın, Japonya'nın ABD'ye yönelik ticaret fazlasının 51.5 milyar dolar gibi bir düzeyde kalmasıydı. Artık Brooks gibi birçok Amerikalı daha etkin önlemler alınmasmı istiyordu. ABD'nin en etlcili dergileri TIME ve Newsweek de, son sayılarında bu konuyu işlediler. Dünya ekonomisinin büyük bir bölümünü yöneten beş adam New York'taki Plaza Oteli'nde bir araya geldikleri eylül 1985'ten bu yana dolar, yen ve mark karşısında yaklaşık yüzde 40 değer yitirdi. Ancak, buna karşılık 1986 dış ticaret açığının 170 milyar doların üzerinde olduğu görüşü hemen hemen kesinlik kazanınca, ABD yönetimi geçen aralık ayında, Plaza anlaşmasının dışında bir şeylerin yapılmasına karar verdi. Ve bu yönde ilk sinyal, Ticaret Bakanı Clayton Yeutter'in 30 hazirandan itibaren bazı mallara yüzde 200'ü bulan gümrük vergisi konulacağma ilişkin açıklamasından geldi. Yeutter'in açıklamasının ardından, ABD yönetiminin ceşitli kademelerindeki yetkili kişiler, "Doların daha da düşmesini istiyoruz" şeklinde açıklamalar yaptı. En son Senatör LJoyd Bentsen'ın "120125 yenDoğal olarak, doların bu paralar karşısında beklenen gerilemeyi gösterememesi, bu ülke mallarının Amerika'ya daha çok girmesini sağladı. Sonuç olarak, ABD dış ticaret açığının 37.1 milyar doları Güney Doğu Asya ülkelerinden, 23.7 milyar doları da Kanada'dan kaynaklandı. Gelişmeler bu yönde olunca, ABD yönetimi bir yandan doları daha da aşağılara çekmeye çalışırken, bir yandan da bu ülkelere ikili bir sistemi dayatmaya çalışıyor. Birincisi, bu ülkelerin ABD'ye yönelik ihracatını azaltmalannı sağlamak, ikincisi de kapılarını daha çok Amerikan malına açtırmak. Bu girişimler az da olsa başarı sağladı. Kanada hükümetiyle, bu Ulke mallarının ABD'ye girişinde yüzde 15 ek vergi uygulanmasına ilişkin anlaşmaya varan Reagan yönetimi, Tayvan, Singapur, Hong Kong, Güney Kore ve Brezilya ile de benzer anlaşmalar imzalamanın eşiğine geldi. ABD yönetimini bu yönde kararlar almaya iten olgular, rakamiarda da ortaya çıkıyordu. örneğin, doların yen karşısında gerilemesi dolayısıyla Japon malı bir Minolta fotoğraf makinesi Plaza anlaşması döneminde 509 dolar ederken, şimdi 623 dolardan satılıyor. Oysa, Güney Kore malı Samsung marka mıkro dalga fınn, aynı dönem içinde 190 dolardan 150 dolara gerilemişti. Reagan yönetimini, böylesine etkin önlemler almakta tereddütlü kılan tek etken ise, bu ülkenin, gelişmekte olan ülkeler politikasıydı. Reagan istese, çoğunluğunu Güney Doğu Asyalıların oluşturduğu bu ülkelerden ithalatını bir günde keserdi. Ancak, bu kez "arka bahçe" olarak baktığı bu ülkelerin ekonomileri aynı anda yerle bir olabilir ilişkileri kötüleşebilirdi. ABD Ticaret Bakan Yardımcısı Clerence Brown geçen yıl Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında, "Eğer, birçok ülke ile olan ilişkilerimiz ve taahhütlerimiz olmasa, dış ticaret açığını hemen sıfırlayabiliriz" derken de, bu konudaki politik kaygıları dile getiriyordu. Bütçe ödeneklerinde kısmtı Bütçe ödeneklerini % 8 kısan Bakanlar Kurulu personel giderleri için serbest bırakma oranını % 90 olarak belirledi. ANKARA (A.NKA) Bakanlar Kurulu, bütçe ödeneklerini 198? Mali Yılı Bütçe Yasası'nın verdiği yetkiye dayanarak yüzde 8 oranında kıstı. Yüzde 8'lik kısıntı Hazine yardımı almayan katnta bütçeli idarelerin ödenekleri ile Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın yedek ödenekleri ve siyasi partilere yapılan devlet yardımına ilişkin ödenekleri kapsamayacak. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete1 de yayımlanan kararına göre, kesintiyle oluşacak miktar Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın bütçesine aktanlacak. Bu arada, bütçede kısıntı yapabilmek ve 931 müyar lira olarak hedeflenen açıgın daha da büyümesini önleyebilmek amaayla Maliye ve Gümrük Bakanlığı da bütçe ödeneklerinin serbest bırakma oranını geçen yıldan daha az belirledi. Bakanlığın Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğine göre, personel giderlerinin geçen yılın ilk yansı için yüzde 100 olan serbest bırakma oranı, bu yıl yine altı aylık dönem için yüzde 90 olarak saptandı. Maliye ve Gümrük Bakanlığı.'. transfer ödeneklerini de yüzde 40 ile yüzde 100 arasında serbest bıraktı.' Tebliğe göre, yatınm ödenekleri üçer' aylık dönemler itibarıyla serbest bırakılacak. Bu ödeneklerin ilk üç ay' için serbest bırakma oranı yüzde 20 olacak. Taşıt alımıyla ilgili olarak gerekli işlemleri tamamlamış kuruluşlar da, bu tür aümlarıyla ilgili ödeneklerin ocakmart döneminde. yüzde 20'sini kullanabilecekler. Çimenîo tüketimi %20 artîı A nkara (a.a.) Altyapı yatırımlarmda son yıllarda / \ gözlenen canlanma çimento talebini büyük ölçüde arttırdı. Türkiye Çimento ve Toprak Sanayi'ne (ÇİTOSAN) bağlı fabrikalar ile özel ve karma çimento fabrikalarında geçen yıl üretilen çimentonun büyük bölümü iç piyasada tüketildi. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği yetkililerinden alınan bilgiye göre, geçen yıl üretilen 20 milyon ton çimentonun 18.9 milyon tonluk bölümü iç piyasada tüketildi. Çimento tüketimindeki artış bir önceki yıla göre yüzde 19.81 oldu. Lufthansa'dan Antalya'ya sefer konomi Servisi Lufthansa Alman Hava Yolları Türkiye Genel Müdürü Albert vom Hofe, Lufthansa'nın Antalya'ya tarifeli uçuşlannm önümüzdeki mevsim başlayacağını, Adana'yı da tarifeli uçuşprogramına almayı düşündüklerini söyledi. Basm mensupları için düzenlenen yemekte kısa bir konuşma yapan vom Hofe, Türkiye 'deki faaliyetlerinin gelişmesinden duyduğu memnuniyeti belirterek ilk kez 29 Ekim 1929'da Türkiye'ye uçan ve 1986'da 60. kuruluş yıldönümünü kutlayan Lufthansa'nın TürkAlman işbirliğinin bir simgesi olduğunu kaydetti. 1 Sigorta yasa tasarısı ele alınsın konomi Servisi Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Başkanı Bedii Tümer, sigorta şirketlerinin halen çeyrek yüzyılı aşkın bir yasanın çizdiği yasal çerçeve içinde faaliyetlerini sürdürdüğünü belirterek, "Sektöre dinamizm kazandırıcı, ekonomiye fon yaratıcı, özendirici tasarının bir an önce yasallaşmasmın yaşamsal önemi vardır. Şirketlerin faaliyet alanlanmn genişletilmesine izin verilip, özendirici vergi bağışıklığı gibi destekler hükümetçe sağlanmalıdır" dedi. Tümer, sigorta şirketlerinin 1986'ya ilişkin çatışmaları konusunda yaptığı açıklamada, sigorta şirketlerinin öz kaynaklarının 60 milyar liranın üstüne çıktığmı, yatırımlarm ise 120 milyar liraya yaklaştığını hatırlatarak şunları söyledv "Direkt prim istihsalleri 200 milyar lirayı geçen şirketler, son beş yılda istihsallerini reel olarak bir kat arttırmışlardır. Halen yarım trilyonu aşkın bir potansiyele sahip olduğu tahmin edilen hayat sigortaları pazarını canlandırmak için 8 sigorta şirketi çalışmaktadır." lik parite uygun olurdu" seklindeki açıklaması ve Newsweek dergisinin "ABD yönetimi 140 yen ve 1.70 marklık pariteleri istiyor" seklindeki haberi, tüm borsalan allak bullak etti ve herkes ellerındeki dolarlardan kurtulmaya çalıştı. ABD yönetimini bugüne getiren, ithalatın pahalılaşmasına karşın, mağazalann yabancı mallarla doluptaşmasıydı. tlk önceleri, küçük boyutlu "yerli malı" kampanyaları açıldı. Amerikan halkı, yerli malı kullanmaya çağrıldı. Ancak, bu denli tüketime alışmış "dev pazar"da tüketim alışkanlıklan bıçakla keser gibi atılamadı. Gerçi bu süre içinde Japon ve F. Alman malları ABD'de pahalandı, ama ABD yönetiminin dış ticaret açığında büyük payı bulunan Kanada ve Güney Doğu Asya ülkeleri "baş bdası" olmaya devam etti. Çünkü, Plaza anlaşmasıyla dolar, yen ve mark karşısında büyük değer yitirirken, Kanada Doları karşısında yalnızca yüzde 1, Tayvan Yuanı karşısında Yüzde 10, Güney Kore VV'onu karşısında yüzde 2.5 geriledi. Hong Kong Doları karşısında ise hiç değişmedi. Paıııuk 'ticaretinde' zarar: Kiloda 45 sent İhracat teşviki ve kiloda 45 sentlik zarar sonucu Hazine'nin 41 milyar lira fazla ödemek zorunda kaldığı öne sürülürken, TZOB Başkan Vekili Kurşun.pamuk ithalini "içeride pamuk ekme" mesajı olarak değerlendirdi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) 1986 yılı iiriinü pamukta "teşvikli ihracat"tan sonra "ucuzlatılmış ithalaf'ın gündeme gelmesi " n e kazandık, ne yiurdik" hesaplannın yapümasına neden oldu. Ihracatın başladığı ve sona erdiği günlerde dış piyasa fivatlannuı 80120 sent dolayında olduğu, ithalatın başlamasıyla da fıyatlann 120165 sente yükseldiği anımsatılarak "pamukta kiloda 45 sent zarar edildi" görüşü ortaya atıldı. Bu zararın Hazine'ye yansımasımn 41 milyar lira dolayında olduğu vurgulandı. Bu arada TZOB Genel Başkan Vekili Reşit Kurşun. pamuklikte başlayan daşalım bağlanulannın yogunlasması tartışmalara da yol açu. lhraç edilen 112 bin ton kaliteli pamuğun yeniden "geri)« ithali" sırasında devlet hazınesinın zararlı çıktığını vurgulayan bir iplik sanayicisi durumu söyle özetledi: "İhracal basladıgında dış piyasada fiyatian 80120 sent dola\ında idi. Tüm ihracattan sağlanan gelir 105 milyon dolar olarak açıklandı. Bnnu hesaba vurursanız pamugumuz 9095 sentten satılmış oluyor. Dış piyasada büyük üreticilerden Çin çekilinct fiyatlar yükseliverdi. Bu durumda 120165 sent dolayına çıkan pamugu biz ithal etmek zorunda kalıyoruz. Bunun ortalaması 140145 senltir. Yani kiloda en az 45 senl zarar etmis dunımdayız. ParasaJ değeri 33 milyar tutar. Bir de buna ihracalta ithalata gidilmesine karşı çıkarak, "pamuk ithal etme. içeride pamuk ekme demektir" dedi. Para Kredi Kurulu'nun "rekolte fazlalığı ve stokları" eritmek amacıyla ihraeatı teşvik etme yolunda aldığı üç karar sonrası Ege, Antalya ve Çukurova yöresinden 112 bin ton ihracat gerçekleştirildi. Bu ihracat sırasında sağlanan teşvikle ihracatçıya yaklaşık 8 milyar lira ödendi. Ancak iç piyasada fıyatlann aşın yükselerek " ş o k " yaratması, elde yeterince pamuk kalmadığı izleniminin edinilmesi üzerine, ithalat "ucuzlaühh" ithalatın ucuzlatılmasıyla birçıya ödenen 8 milyan eklerseniz zarann 41 milyar Bra oldugu görülür." Ege bölgesinden 120 sente ihraç edilen ödemiş pamuğunu alan bir Isviçreli fırmanın şimdi, aynı ürüne 165 sent istediğıni anımsatan sanayici, "AlışverisJer kâr için yapılır. Isviçreli finnanın uygulaması bu. Peki biz ne yapUk? Pamugun ihracatını leşvik ederek dışanda ve içeride birkaç kişiyi zengin ettik" dedi. Pamuk fıyatlarımn aşın derecede yiikselmesinden ve ithalat zorunluluğunda kalan sanayicilerin dışında üretici kesiminin de zarar gürdüğünü vurgulayan TZOB Genel Başkan Vekili Reşit Kurşun, "ithalat yapmak demek, 'içeride pamuk ekme' demektir" biçiminde konuştu. Tarımsal ürünlere hükümetin müdahale etmesinde bilinçli davranılmadığını öne süren Kurşun, "Birkaç gün sonrasını göremeyen kişilerin aldıklan karardan her şeyden önce Türkiye zarar görmektedir. Kendine yakın birkaç kişiyi kazandıracağım diye girişilen müdahalelerden herkes zarariı çıkar" dedi. Kurşun sözlerini şöyle sürdürdü: "Pamukta taban fiyatian ilan edildiğinde dış piyasa fıyatlannın çok düşük olduğu gerekçe gosterilmişti. Dış piyasa düşiik iken teşvik verilerek ihracat köriiklenmiştir. Sonra da ithalal gündeme gelmiştir. Bu ne biçim lüccar kafalı zihniyeltir ki, içeride birkaç kişiye kazandıracağım diyerek üretici ve tüketiciyi zarara sokmaktadır. Üreticiye 280300 liraya fazla gören hukümet, yanlış müdabaieleri iie hem Hazine'yı zarara sokmuş, hem de üriinün geleceğini tehlikeye atmıstır. Üreticinin elinden 2X0 liraya çıkarttınlan pamuk şimdi 650 liradır. Bunun hesabını kim manlıklı olarak verecektir?" Rahmi Koç. IFCnin İş Danışnıa Konseyi Başkanı Ekonomi Servisi Koç Holdine Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç. Uluslararası Finans Kurumu IFCnin yeni kurulan "İş Danışma Konseyi"nin başkanlığına getirildi. Dünya Bankası yan kuruluşu olan IFC içinde yeni oluşturulan 20 kişilik İş Danışma Konseyi, sanayileşmekte olan ülkeler özel sektöründe işadamlarını bir araya getirdi. Konuyia ilgili bir açıklama yapan IFC Başkan Yardımcısı YVilliam Ryrie. "Böylesi seçkin kişilerden oluşan bir konseye sahip olınak, çaJışmalarımıza güç katacak" dedi. Bilindiği gibi, Uluslararası Finans Kurumu IFC, kalkınmakta olan ülkelere özel sekıör kuruluşları düzeyinde finans yardımı yapıyor. Zirai Donatım gübre satışını durdurdu A nkara (aa.) Türkiye Zirai Donatım Kurumu (TZDK), / l gübre satışını (stok tespiti ve fiyalların yeniden düzenlenmesi) amacıyla dün durdurdu. Fiyat düzenlemesinin üreticilere yansıtılmayacağı bildirildi. TZDK yetkililerinden alman bilgiye göre, dün durdurulan satışlara bugün yeniden başlanacak. Yetkililer, gübre satışlarını bir gün durdurma kararının, stokların belirlenmesi ve piyasadaki fiyatların denetim altına ahnması amacı taşıdığını kaydettiler. DUNYA'dm Sovyetler'de sınai üretim arttı konomi Servisi Sovyetler Birliği sınai üretimi geçen yıl yüzde 4.9'a yükseldi. TASS Ajansı'nın dünyaya duyurduğu haberde, Sovyetler yönetiminin yüzde 4.3'lük hedefinin aşıldığı belirtildi. TASS'm Sovyet Merkezi htatiski Bürosu 'na dayanarak verdiği haberde, sınai üretim artışmın 1985'te de yüzde 3.9 olarak gerçekleştiği hatırlatıldı. Ulusal gelirin de planlanan yüzde 3.9'luk hedef aşılarak yüzde 4.1 yükseldiği ve 590 milyar rubleye ulaştığı kaydedilen TASS haberinde, bir çok alanda üretim artışmın planlananm üzerinde gerçekleştiği, elektrik üretiminde ise Çernobil kazası nedeniyle biraz gerileme olduğu belirtildi. SjJ Çp 21 OCAK 1987 TARİHİNDEKİ DÖVİZ KURLARI T.C. ZtRAAT BANKASI DÖVİZ ALIŞTL. SATIŞTl. 748.10 751 84 498.38 500.87 58.13 i 58.42 408.10 » 410 14 19.65 19.75 107.60 108 14 122.09 i 122.70 362.01 363.82 114.21 114.78 48641 488 84 57.37 57.66 490.24 492.69 54991 552.66 2636.01 2649.19 105.37 105.90 1138.61 1144.30 199 55 200.55 jg Ç? DÖVİZ KURLARI Dövizin Cirtsi 1 ABD Doiarı 1 Avustralya Doları 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 İsveç Kronu 1 isviçre Frangı 100 İtalyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinarı 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali Serbest Piyasada Dolar: 804. Mark 444 Döviz Satış 751.84 500.87 58.42 410.14 19.75 108.14 122.70 363 82 114.78 488.84 57.66 49269 2649.19 1144.30 200.55 Efektif Efektif Alış Satış 748 10 759.32 505.86 48841 59.00 58.13 408.10 414.22 19.94 19.26 109.21 107.60 123.92 122.09 362.01 367.44 115.92 114.21 486.41 493.71 58.23 56.22 480.44 497.59 2583 29 2675.55 1138.61 1155.69 195.56 202.54 DÖVİZİN CİNSİ 1 ABO OOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 AVUSTURYA ŞİÜNİ 1 BATI ALMAN MARKI 1 BELÇİKA FRANGI 1 OANNNARKA KRONU 1 FRANSIZ FRANÖ 1 HOLLANDA FUMİNİ 1 İSVEÇ KRONU 1 İSVİÇRE FRANGI 100 İTALYAN ÜRETİ 100 JAPON YENİ 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNAM 1 NORVEÇ KRONU 1 STERLİN 1 S. ARABİSTAN RİYALİ EFEKTİF ALIŞTL. SATÇTL. 748.10 759.32 488.41 505.86 58.13 59.00 408.10 414.22 19.94 19.26 107.60 109.21 122.09 123.92 362.01 367.44 114.21 115.92 486.41 493.71 56.22 58.23 480.44 497.59 53891 558.16 2583 29 2675 55 103.26 106.95 1138 61 1155.69 195.56 202.54 CAfrika'yı, Finlifirma da terk etti Tj* konomi Servisi Güney Afrika 'yı terk eden Batılı MJ fırmalarm arasına Finli şirket de katıldı. Finlandiyalı şirket Powertech, Güney Afrika'daki elektrik kontrol cihazları ve oto yedek parçaları üreten bir firmasmdaki hisselerini sattı. Firma hisselerini, Güney Afrikalı ortaklarına sattıktan sonra bu ülkedeki faaliyetlerine son verdi. Bu arada, ABD'li makine ürelicisi Black And Decker'in Yönetim Kurulu Başkanı Nolan Archibald da Güney Afrika'daki fırmalarının satışı için yönetim kuruluna öneri götüreceğini açıkladı. Döviz Alış 748.10 498.38 5813 408.10 19.65 107.60 122.09 362.01 114.21 48641 57.37 490.24 2636.01 1138.61 199.55 A BORSA'MN İÇİNDEN Dtakt Oacakl DMt İMKg İDun alımı satımı | yapıian hisse senetler Akçlmeito AMtfafcı Cam (E) Arçallk (E) Ba|fı$ Çeflk Halat (E) Çakunva EteMrtk Ç«kwma Elektrik (BK) Eczacıkaşı Yatınm Gübre Fabrikaton (E) Gukre Fabrlkaian (Y) Hektaş(E) izmir Demlr Çellk (Y) izocam (E) Kartsnsan (E) Kartansan (Y) Koç HoMlng (Y) Konma Tınm Kordsa Itoç Vatınm (Y) Ussa MaklM Tanm Otaufcsa(Y) Otosan (E) Saıfcuysan tDMrir Mkum (Y) T.is BaAası (B) tJHe Cam kaşMif Hyatı 33 250 1950 4 025 4 740 6090 14870 5700 1325 2 205 1 740 2 000 1250 3565 2 520 2100 2 885 2 595 11510 2 200 2 500 1605 3135 1000 4 900 3350 3650 1400 NMS MM1 M T«kMk kapamş N*tk ftyst fly*tı ftyst 33.300 33 300 33300 1500 1900 1900 4 000 4 000 3975 4 975 4 850 4 850 6005 5950 5950 14800 14 900 14 835 14 200 14.200 14 200 1350 1350 1.320 2 220 2 220 2 220 1750 1750 1740 1990 1985 1985 1250 1250 1250 3570 3575 3575 2 995 2 995 2 995 2 315 2 315 2 315 3000 3000 3000 2 590 2 590 2 505 11520 11515 11515 2 200 2 200 2 200 2600 2 620 2 620 1600 1600 1600 3135 3135 3135 990 990 990 4700 4 700 4 880 3350 3350 3185 3 750 3750 3650 1420 1420 1400 M~ yiL ÇAPRA2 KUR 1 ABO DOLARI 1 8331 B.AIman Markı 6 1274 Fransız Frangı 2 0665 Hollanda Florini 1 538 İsviçre Frangı 1303 99 İtalyan Lireti 152 59 Japon Yenı 3 7489 S Arabıstan Riyali 1 Sterlin 1 522 ABD Doları ALTIN GÜMÜŞ Cumhuriyet Reşal 24 ayar hulçe 22 ayar bılezık 900 ayar gümuş ALIŞ 74000 95.000 11 000 9900 158 SATIŞ 75 500 100 000 11 050 10 850 160 T.C. ZİRAAT BANİIAS1 "Gacünc erisilmcz" (Ml». Mrtl) 15 200 590 200 240 443 1000 700 850 905 800 500 210 400 904 70 400 620 200 300 100 100 300 300 240 1300 646 PRNı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear