25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 OCAK 1987 DIS HABERLER G. Kore'de işkence: İçişleh Bakanı görevden alındı » eul (a.a.) Guney Kore'de, bir üniversite öğrencisinin sorgularna sırastnda işkence görerek ölduğünün ortaya çıkmasından sonra, tçişleri Bakanı KimChongHoh ve Emniyet Genel Mudürü KangMin Chang sorumlulukiannı kabul ederek istifa ettiler. Devleı Başkanı Chun, istifalardan önce, 21 yaşındaki ParkChangChol'un işkence sonucu ölmesinden duyduğu üzüntuyü belirterek, özür dilemişti. Park, geçen çarşamba gUnü, Seul Üniversitesi Kampusu 'ndan ahnarak, hükiımet karşıtı propaganda yaptığı gerekçesiyle tutuklanmıştı. Dil bilimleri öğrencisinin, solcu bir orgütün bir mensubunu sakladığının sanıldığı bildirümişii. Zirve sabote ediliyor Kuveyt yetkilileri, zirveye, 27'si devlet başkanı düzeyinde olmak üzere 35 ülkenin katılacağını açıkladılar. Dış Haberler Servisi 26 ocakta başlayacak S. lslam Zirvesi'ne hazırlanan Kuveyt'te dün üç petrol tesisinde yangın çıktı. Yangınların lslam Konferansı Zirvesi'ni protesto etmek amacıyla çıkanılmış olabileceği belirtiliyor. Itfaiye yetkilileri, yangınların başkentin güneyindeki Moukasa petrol kompleksindeki bir petrol kuyusu, bir petrol terminali ile bir başka tesiste meydana geldiğini bildirdiler. Yangınların iki saat içinde kontrol altma alındığı kaydedildi. Siyasi gözlemciler, şimdiye kadar üç Islamcı örgütün zirve ile ilgili olarak tehditte bulunduğunu hatırlatarak, yangınların bu örgütlerin eseri olabileceğini savunuyorlar. Söz konusu örgütler arasında yer aian İslam Devrimci Harekâtı, Kuveyt'i zirveye katılan tslam liderleri için mezara dönüştürmekle tehdit etmişti. Kuveyt yetkilileri, zirve sırasında güvenliğin sağlanması için olağanüstü önlemler aldılar. Bu önlemler arasında Beyrut seferlerinin 30 ocağa kadar durdurulması da bulunuyor. Bu arada zirveye 27 ülkenin devlet başkanları düzeyinde katılacaklan bildirildi. Ev sahibi Kuveyt tarafından yapılan resmi açıklamada, 8 ülkenin de zirveye üst duzeyde temsilciler yollayacakları kaydedildi. 46 ülkenin üye olduğu örgütün, Kuveyt'te düzenlenen 5. zirvesine davetli diğer 11 ülkeden ise, göruşmelere katılıp katılmayacakları konusunda bir açıklama yapılmadı. Daha önce, zirvenin Kuveyt1 te yapılması durumunda toplantılara katılmayacağını duyuran Iran'ın ise bu karannı henüz resmen Kuveyt makamlarına ulaştırmadığı kaydediliyor. lslam Konferansı Örgütü zirvesini hazırlayan komitenin başkanı Kuveyt Kamu tşleri Bakanı Abdul Rahman El Huli, bu bilgileri, toplantı için özel olarak inşa edilen 400 milyon dolarlık konferans merkezini gezerken verdi. Üç gün sürecek olan toplantıya son duruma gore, 35 ulkeden 1500delegenin katılacağı, 5. İslam Zirvesi'ni 700 gazetecinin izleyeceği bildirildi. Dışişleri Bakanlığı Musteşarı Süleyman El Şahin ise, Iran Irak savaşı ve Filistin sorununun, toplantı gundeminin ilk sıralarında yer alacağını söyledi. Aynca terorizm ve Israil'in gittikçe buyuyen nükleer potansiyelinin de, gundemdeki ağırlıklı konulardan olduğunu kaydetti. Kuveyt'in. "Ulusal direniş hareketleri)le terorizm arasında nasıl ayrım yapılacagı" konusunda bir öneri sunacağını da belirtti. Kuveyt, İslam Konferansı bünyesinde lslami Adalet Divanı kurulması için girişimlerde bulunacak. 5. Islam Zirvesi öncesinde Kuveyt'teki 3 petrol tesisinde yangın çıktı DUTVYADA BUGUN ALI SIRMEN Sınav Kentın en buyük alanının böylesine orman gibi ağaçlı olduğunu hıç bılmezdınrz daha once, ustune üstlük, denız kıyısında da değıldı alan Onun her zamankı yeri yedı tepeden birının doruğuydu Sız bunlara yine de şaşırmazsınız. Sanki doğalmışcasına yürurken, karınız yanınıza yaklaşır ve yarın kimya sınavına gıreceğınizı söyler Oysa sız lisedeyken evlı değildınız kı Yine de ona dahı şaşmazsınız. Ama sınav sözcüğüne çok canınız sıkılır Sız kimyanın bile ne olduğunu unutmuşsunuzdur neredeyse. hem hazırlıklı da değilsinizdir. Üstelik "hem bu ne sınavı canım" siz lıseyi çoktan bitirip, üniversite diplomanızı bile almamış mıydınız? Hemen aklınıza bunlan söylemek gelır, sıkıntınız büyür de büyür... Derken ter içinde silkinerek uyanırsınız. Oh çok şükür kimya sınavı yoktur. Gördüğünüz bir karabasandır kı, yatak odasının karanlığı bile yanında nur kalır Bu ya da benzeri düşü görmeyen bılmem kaç kişi vardır. Şöyle bir araştınn göreceksıniz ki, çevrenizdeki okuyup yazmış kişılerın çoğunluğu. hem de sızi şaşırtacak kadar büyük bir çoğunluğu. benzeri düşü görmüştür Sınavlar bıtıp gıttıkten yıllar sonra bile insanı izler sınav korkusu. Gerçekte, sınav yaşam boyu sürer, taa ölümün bizı yok ettığı ana kadar... Ama okul sınavı değildir bu. Başbakan Turgut Ozal da, irtıcanın laikliğe karşı açık seçık baş kaldırması uzenne Ankara'da Idareciler Demegı'nde yaptığı konuşmada, basını sınavdan geçirdiğinı söylemiş. baskı, sansür, hapis tehdidi, soruşturma, muzır yasası, ceza yasası gıbı yükler yetmiyormuş gibi, şimdi de demokrasi sınavından geçiyor basın. Şu gerçeği bılmemizde yarar var. Bir ülkenin basını. o ülkenin genel düzeyınin çok otelerınde değildir. Her ülke kendı basınını kendı yaratmıştır. Örneğin gazetenız Cumhuriyet, Türkiye Cumhuriyeti'ne can veren ilkelerin ve o büyük ginşimın heyecanının ürünü bir kurum olarak bugünlere gelmiştir. Politikacının bu gerçeği bilmesinde büyük yarar vardır. Yoksa o da basını eleştırirken çelışkiye düşebilir. Şöyle ki kimi basını düzeysiz bulan politikacı. olayın bir ıstemsunu sorunu olduğunu görmezden gelır. Oysa o düzeysiz basını yapan istemsunu ile kendisini oraya getıren istemsunu aynı şeydir. Başka bir deyışle, politikacı şunu düşünmelidır: Eğer o istemsunu basını daha yüksek düzeye çıkartacak nıtelikte olsaydı, acaba kendisi de, politika sahnesine seçılebilir miydi? Bu küçük anımsatmayı yaptıktan sonra gelelım Başbakanın sozlerıne. Bakın ne diyor Sayın Başbakan. "Bir haftadır şöyle gazetelere bir bakıyorum. Bütün gazetelerı demokrasi sınavından geçiriyorum. Kim sınıfta kalıyor, kim ikmale kalıyor, kim sımf geçiyor ona bakıyorum." Bilemiyoruz Sayın Özal basına nasıl, hangi ölçütlere göre not veriyor. Ama doğrusu istenirse, Türk basını Cumhuriyetın temeline yönelmiş olan tehlıke karşısında, çoğunluğuyla büyük duyarlık göstermekte, yetkilileri uyarmaktadır. Bu nedenle basmın büyük. önemli bir görev yaptığını söylemek gerek. Ama belki çözüm önerilerinin kimi yeterınce geçerli olmayabilır. Başka bir deyişle, bir kısım basın organı bütünlemeye kalmış olabılır. Ancak şimdi gelip bir de olaya bızim açımızdan, basmın ve kamuoyunun bulunduğu yerden bakmakta yarar vardır. O zaman haklı olarak bız de kimın sınıf geçıp, kımin bütünlemeye kimin de tümüyle sınıfta kaldığına bakabiliriz. Ve bu bakışta çok üzülerek görürüz ki, Sayın Başbakan ve partisı sınıf geçmek şöyle dursun bütünlemeye bile kalamamışlardır. Daha dün. Ankara'da irtica karşısında Meclis soruşturmasını reddedenler, Yüce Meclisın bu büyük tehlike karşısında çözüm üretmesinin yolunu tıkamışlardır , Polıtıkacılarvn en büyük görevi, toplumu sarsan büyük sorunlar ve bunalımlara sivil çozümler üretmektir Bu, politikacı için gorev olmanın da ötesinde, onun varlık nedenidir. Dün Ankara'da Sayın Özal ve yazgı arkadaşlan irtica bunalımında bu yolu tıkayarak kendi varlık nedenlenne ağır bir darbe indirmişlerdir. Bu durumda zaman zaman demokratık davranış örnekleri de gösterebilecek gibi görünen Sayın Özal'ın tümden sınıfta kaldığını söylemek yanlış mı? Kısacası Sayın Özal'ın sınavı oldukça ılginç bir sınav. Hani neredeyse sınavdan çıkanlarla arkadaşlan arasında şöyle bir söyleşi geçecek: Nasıl geçti sınav. Fena değil valla, çoğumuz sınıf geçtik, biri ikisi bütünlemeye kaldı, ama en komiği de. sınavcı kendisi tümden çaktı. Asamble Başkanlığı'na İngiliz Plumb O trasbourg, (a.a.) Avrupa LJ Parlamentosu Başkanlığı'na Ingiliz Demokrat Milletvekili Sir Henry Plumb seçildi. Plumb, dün yapılan seçimlerin üçüncu lurunda 241 oy alarak başkan oldu. Sir Henry, ilk iki turda 199 ve 233 oy elde etmişti. Başkanlık yarışına katılan adaylardan İspanyol Sosyalist Enrique Baron Crespo ise, uç turda sırasıyla 209, 219 ve 236 oy sağladı. ABD yönetimi yasaları çiğnedi ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK Senato Dış İlişkiler Komitesi, tranContra skandalı ile ilgili raporun son biçiminde ABD yönetimini yasalara aykın davranmakla suçladı. New York Times gazetesine verilen raporun son biçiminde ikinci bölümde CIA'nın "gizli eylemleri" için harcayacağı her kuruşun Kongre tarafından onaylanması gerektiğine değinildi. Bu nedenle CIA'nın öne sürdüğü nedenlerin haksız olduğu belirtildi. Iran'a silah satışları politikasının onaylanması sırasında da ABD yasalarına aykın davranıldığı saptandı. ABD yasalarına göre verilen her karar, özellikle "gizli eylemlerle" ilgili kararlar, yazılı onay ve emir gerektiriyor. Reagan'ın Israil'in Iran'a silah göndermesi fıkrini "sörie" kabul etmesi ve yazılı hale getirmemesi yasalara aykırı kabul ediliyor. Senato İstihbarat Komitesi'nin, "Iran progranunı başından beri bilenler listesindeki isimler" şöyle sıralanmakta. Başkan Reagan, Başkan Yardımcısı Bush, Senato'nun İrangate raporu: S.Arabistan Petrol Bakanı Moskova'da M oskova (a.a.) Suudi Arabistan Petrol Bakanı Hişam Nazır, Sovyet yetkililerle petrol ürelimı ve fiyatlarıyla ilgili konuları görüşmek üzere Moskova'ya geldi. Moskova'daki Kuveyt Büyükelçiliği yetkililerı, Nazır'ın perşembe gününe kadar Moskova'da kalacağınt, Sovyet Dış Ticaret Bakanlığı yetkilileriyle göruşmelerde bulunacağmı belirtti, ancak daha fazla aynntılı bilgiye sahip olmadığını söyledi. CIA Başkanı Casey, Beyaz Saray Sorumlusu Regan, eski danışman McFarlane, danışman Poindexter, terorizm uzmanı Leeden, Yarbay Norlh, Secord. Rapor, aynca CIA'nın, tüm faaliyetlerini istihbarat komitelerine rapor etmesi gerektiğini, lranContra olayında bu sorumluluğun yerine getirilmediğini kaydediyor. Raporda, "CIA, 1985 kasımında Milli Güvenlik Konseyi adına hareket ederek Tahran'a gönderilenleri hem personel, hem de mali açıdan desteklemesine rağmen, bunlan hiçbir istihbarat komilesine bildirmedi" deniyor. Federal Almanya ve silahsızlanma n onn (a.a.) F. Almanya MJ Dışişleri Bakanlığı tarafmdan silahsızlanma çabalanna ilişkin olarak yayımlanan bir raporda, 1987 yılının silahsızlanma açısından büyiik umutlar vaat ettiği bildirildi. F. Almanya Dışişteri Bakanı HansDietrich Censcher'in imzasını taşıyan raporda, 1987 yılmda, Doğu Bloku ile Avrupa'daki orta menzilli fuzelerin kaldmlması, konvansiyonel silahlarm kontrolü ve kimyasal silahlarm yasaklanması konusunda sürdurülen müzakereierde önemli gelişmeler sağlanmasının mümkün olduğu kaydedildi. "Silahlarm kontrolü konusundaki görüşmelerden somut sonuçlar sağlanması şansının hiçbir zaman şimdiki kadar ciddi olmadığı" belirtilen raporda, "Artık, tüm dünyada geniş kapsamlı bir silahsızlanmaya ilişkin umutlan sarsmaksızm, Reykjavık doruğunda yaratılan esaslardan vazgeçilemez" dendi. Uyuyor muyuz? Uyutuluyor muyuz Vıdeo sistemleri konusunda... YıınanistanVla düşük ücretlilere vüzde 4 zanı STELYO BERBERAKIS ATİNA Yunanistan'daki genel grev, dar gelirlilerin maaşlarına yüzde 4 zam getirdi. Yunan hükümetinin ülke ekonomisinin istikrarını sağlamak amacıyla uyguladığı bir dizi sert ekonomik önlemlere karşı yapılan "uyan" gre\leri, yere! seçim sonuçlanndan sonra PASOK hükümetine verilen "ikinci mesaj" olarak değerlendirildi. Enflasyonun yüzde 25'den yüzde 16'ya düşurülmesi için 1986 yılı içinde uygulanan ekonomik onlemlerin arasında işçi ve memur maaşlannın dondurulmasından sonra, aynı onlemlerin 1987 yılı içinde de uygulanacağının açıklanması, özellikle dar gelirlilerin yoğıın tepkiler göstermelerine neden olmuştu. Hukumet buna gerekçe olarak 7 enflasyonun 198 yılı sonunda yüzde 11 duzeyine düşürülmesini hedeflivor. Bu çerçe\ede fi\aı artış cetvelinin de yüzde 10 oranında tutulmasını istiyor. İşçi ve memur sendikalarının hüküıneti defalarca uyarmalarından sonra hükumeı, işçi \e memur maaşianna ancak yüzde 4 oranında zam yapabileceğini açıklamıştı. Bu açıklama uzerine işçi konfederasyonu \e memur sendikaları ortak karar alarak. ülke çapında 24 saatlik bu>ük bir grev düzenlemişler \e maaşianna \üzde 20 oranında zam yapılmasını talep etmişlerdi. Vunanistan'da yapılan en buyuk gre\lerden \e en büyuk katılma oranı bulunan gre\ olarak nitelenen bu işçi \e memurların "uyanlanndan" sonra, Ulusal Ekonomi Bakanı ülkenin gelir siyasetinde değişiklik yapılmadan. yalnız dar gelirlilerin maaşianna yüzde 4 oranında zam yapılmasına karar verdi. 1986 ekiminde, yerel seçimlerin sonuçları, komünistlerin PASOk adaylanndan desteklerini çekmeleri uzerine, sağ eğilimli Yeni Demokrasi Partisi"nin ada>ları ulke çapında ustünlüklerini sa|lam\şlard\. Bu sonuçlar, Başbakan Andreas Papandreu'nun da belirttiği gibi, "Halkın sosyalist PASOK hükümetine verdiği bir mesaj" olarak değerlendirilmişti. îrlanda'da koalisyon dağıldı ublin (ap) îrlanda'da koalisyon hükümeti butçe görüşmeleh sırasındaki anlaşmazlık nedeniyle dağıldı. Başbakan Carret Fitzgerald'm hükümetine destek sağlayan tşçi Partisi'nden, koalisyonda gö'rev yapan dort bakanın bütçe tasarısını kabul etmeyerek, istifalarını verdikleri bildiriliyor. İstifalann ardmdan bir basın toplantısı yapan Başbakan Fitzgerald, son gelişmeler nedeniyle îrlanda'da önümuzdeki ay genel seçimlere gidileceğini açıkladı. Terörde nükleer silah tehlikesi T ondra (OM.) İngiltere X/ ve ABD'nin, nükleer silahlann teröristlehn eline geçmesi ve nükleer kaza olasılığtna karşı, 1984'te ortak bir tatbikat düzenledikleri bildirildi. Londra'da yayımlanan "İndependent" gazetesi, ABD Savunma Bakanlığı Nükleer Silah Uzmanı William Arkın'm 1984 yılında hazırladığı bir rapora dayanarak verdiği haberde, ABD ve Ingiltere'nin, bu ülkedeki Amerikan üslerinde alınacak tedbirler konusunda birlikte tatbikat yaptıklarını kaydetti. Rapora göre, tatbikatlar, nükleer üslerin teröristlerce saldırıya uğraması ve nükleer silah yapımında kullanılan uranyum ve plutonyum gibi stratejik maddelerin taşınması ile ilgili alınacak güvenlik tedbirlerini belirlemek ve bu önlemleri uygulamak amacıyla yapıldı. Video sistemleri konusundaki anlamsız tartışmayı Türkiyede hala sürdürmek isteyenler var! SoruyorlanVHS mi? Diger sistemler mi? Oysa bu tartışma bitti... kapandı. Görüntü ve ses üstünlüğünün, uzun ömrün hangi sistemde olduğu artık biliniyor... Dünya kararını verdi, VHS'yi seçti! 1 9 8 5 yılında dünyadaki videoların %88'i VHS sistemliydi; bu oran 1986'da %96'ya ulaştı. Bugün dünyada hakim video sistemi kesinlikle VHS'dir. (Japonya'da beta sistemli video üreten şirketler de bu sistemi terkediyor, VHS'ye geçiyor: Bakınız, Cumhuriyet Gazetesi, "Videoda VHS Egemenliği",1O Aralık 1986, s.9) Vestel, videoda VHS üretir, VHS üretecektir. Dünyanın terkettiği bir sistemde ısrar etmenin sorumluluğunu taşımaz. Ve, Türkiye dünyanın ileri ülkelerinin terketmeye başladığı geri sistemlere M müstahak değildir. (Bir iki yıl sonra, dünyadaki tek sistem VHS olduğunda evlerdeki eski sistemli videolar ne olacak? Servisini kim yapacak? Yedek parçası nereden, kaça bulunacak?) Bugün Türkiye'de üretüen VHS videoların %93'ü Vestel markasını taşıyor. Vestel VHS videolar, Türkiye'de de giderek artan bir biçimde, doğru seçim yapanların evlerinde yerlerini alıyor. Çünkü halk uyumaz, uyutulamaz. Paraguay askeri yönetimi ABD'ye meydan okudu ASL'NCION (ANKA) Güney Amerika ülkelerinden Paraguay'da askeri yönetim, W'ashington'a karşı sertleşiyor. İçişleri Bakanı Sabino Montanaro. Amerikan Büyükelçisi Cl>de Taylor'u kovmakla tehdit etti. Üyesi olduğu Kolorado Partisi'nin bir toplantısında konuşan Montanaro, Taylor'a seslenerek "Burada memnun değilsiniz. en iyisi eve donun" dedi. 32 yılı aşkın bir süreden beri iktidarda bulunan General Alfredo Slroessner yönetimini destekleyen Kolorado Partisi'nin önde gelen üyelerinden Montanaro, yönetimin şahinleri arasında yer alıyor. Paraguay"da bazı yetkililer şimdiye dek Amerikan buyükelçisini zaman zaman ülkenin içişlerine karışmakla suçlamıştı. Ancak hiçbiri Montanaro kadar sert konuşmamıştı. Komşu ülkeler Brezilya, Uruguay ve Arjantin'de demokrasiye geçilmesine karşın Paraguayda askeri yönetim, iktidarı si\illere teslim etmeye niyetli görunmüyor. Bu arada, Güney Amehka'daki gelmiş geçmiş en amansız askeri diktatörlüklerden biri olan Paraguay yonetiminin uzlaşmaz tutumu, Reagan yönetimi için büyük bir sorun oluşturuvor. "İleri îeknolojiden üstün ürünler'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear