25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 OCAK 1987 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 Ttirkiye'de irtica yok diyen mıaıııa soruşturma Bursa'da Ilahiyat Fakültesi'nden 7 öğrenci YÖK'ün 'çağdaş giyim' kararmı protesto etmek amacıyla açlık grevine başladı. Habcr Merkezi Muğla'da cuma vaaanda, "Türltije'de irtica yoktur. Tiirban irtica demek degildir" diyen Kurşunlu Camii vaiz hocası Zekeriya Kılıç hakkında soruşturma açıldı. Olay, Muğla Valisi ile Cumhuriyet Savcısı'mn gözleri önünde meydana gddi Olaya taruk olarak Yalçın İnan, şunları söyledi: "Verdigi vaazda hoca politika yap0. Cıunhurbaşkanı Kenan Evren'i yalanlıyordu. Doğrulugu ve düriistlügü tartışma gotürmeven Atatürk ilkelerine bağlı olan Cumhurbaşkanımı/ın yalanlamasma tahammül edemedim. tmam Zekeriya Kılıç, vaazmın milli orf ve âdetler konusuna gdince. tnrbanın irtica olmadıgını, Türkiye'de irtica olmadığını ifade eden sözler kullanmaya başladı. Bu sözler, Cumhurbaşkanımızın Adana'da yaptığı acıklamalan açıkca yalanlıyordu. Bu imama isyan etmemek mumkun degildi." Vali Yücel Bolgen, olayın cumhuriyet savcılığınca soruşturuldu^unu söyledi. Cumhuriyet Savcısı Ünal Ank ise, laikliğe karşı çıkan lüm insadı Bilimler Fakülteleri'nden 7 öğrenci, YÖK'ün aldığı, "çağdaş giyinmeyene ceza" karannı protesto etmek amaayla dün açlık grevine başladılar. Cevat Ecderoglu, İzzet Avban, sanlann laik Cumhuriyet Türkiye'siAbdülseUm Balcı, Oroer Tozkoparan, nin nimetlerinden yararlandınlmaŞenol Ata, Ömer Bayhan ve Mustaması gerektiğini belirterek, "OUy enfa Sarkır adlı ögrenciler, grev süreteresan. Biz gec varthk. Konunun Usince çay, şekerli su ve sigara içecekmamını bilmiyorum. Camiye girdiğilerini belirttiler. Dün akşam saatlemizde türban meselesi tartışılıyordu. rine kadar tktisadi ve ldari Bilimler Hoca. Almanya'dan örnek veriyordu. Fakültesi bahçesinde "polis Cemaat kendisini engefledl soruşturgözettminde" oturan ögrenciler, sama açtık. Müftülakten yazılı metin at 19.45'te Santral Garaj karşısındaistedik" dedi. ki bir otele geldiler. Ancak ögrenciAdana Güney llleri Büromuzun ler, "otdde yer olmadıgı" bildirilinhaberine göre, Cumhurbaşkanı Ke ce evlerine dağıidılar. 7 öğrencinin nan Evren'in, önceki gün irticanın ol sözcüsü ömer Tozkoparan, eylemleduğuna ilişkin konuşmasım yaptığı rine bugün de devam edeceklerini Çukurova Üniversitesi'nin türbanlı söyledi. öğrencileri, dün sabah okula yine UBA'nın Ankara kaynaklı haberi"saçjan kapaiı" geldiler. Turbarüı öğrenciler, hiçbir müdahaleyle karşüaş ne göre, Sincan'da türban yasağım protesto etmek için Cumhurbaşkanı maksızın derslerine girdiler. Kenan Evren'e telgraf çeken lise öğ1 Bu arada Çukurova Oniversitesi rencisi Mustafa Karatas gözaltına ne bağlı Tıp Fakültesi'nde, türbanh alındı. Karataş'ın Evren'e çektiği telgbir kız öğrencinin dersten çıkarıldırafta şöyle deniliyordu: "Sayın Cumğ] öğrenildi. Öğrencinin kimliğiyle ilburbaşkam, Cumhurbaşkanlıgından gili herhangı bir bilgj elde edilemebaşka işlerle uğraşmayın." Liseli öğdi. rencinin telgrafu Cumhurbaskanlığı makamına hakaret olarak değerlenBursa Büromuzun haberine göre, dirildi. Uludağ Üniversitesi Ilahiyat ve IktiManisa Maliye Muhasebe Yüksekokulu'nda türbanlı iki kız ve 30 erkek öğrenci, dün okul kanlininde çıkan öğle yemeğini protesto ederek yera üniversiteierde alacaklan ön mediler. Evren 6 yıldır irtica diyor (Baştaraft 1. Sayfada) nelik tehlike var ve bu boyutlara gelmişse, kendilerinin şikâyetçi olması gerekmez" dedi. Ergenekon, başörtü sorununa da değinerek, DYP olarak kendilerinin hem laikliği, hem de din ve vicdan özgürlüğünü savunmayı sürdüreceklerini söyledi. DYP Genel Sekreteri, dün düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Adana konuşması ve irtica olayı üzerinde durdu. Evren'in Milli Güvenlik Kurulu'nda başkan olduğunu anımsatan Gökberk Ergenekon, şöyle dedi: "Sayın Evren 12 Eylül'de yaptığı ilk beyanda irtica tehlikesi var demiştir. Aradan 6 seneyi aşkın süre geçmiştir. Hâlâ irtica var diyor. Sayın Evren'in 16 Eylul 1980'de yaptığı konuşmada irtica ile ilgili olarak verilen misal Konya mitingrvdi. Bu mitingin ilŞerife Katırcı isimli bir kadtn, 1,5 yaşmdaki kıv Rabia ile birlikte gilileri mahkemeye verilmiş ve TBMSVnin bahçe duvan dibindc türban yasağım protesto amacıy 45 sene sonra beraat etmişlerdir. la dün açhk grevine bafladı. Şerife Katırcı, kendisiyle görüşen a.a. Binaenaleyh. meçhul tehlikeler muhabirine, tslam dini tarafından farz kıhnan başörtüsünün ser koymak, devlete yakışmaz." best bıraküması için devlet büyüklerinden ilgi beklediğini söyledi Gökberk Ergenekon, tehlike 1,5 yaşmdaki Rabia 'nın yanı sıra, biri ortaokula, biri de ilkokul dör ve tehditleri zaman, mekân ve kiduncü sımfa giden iki kıv daha olduğunu belirten Şerife Katırcı, şiye bağlamak gerektiğini, bunun şöyle konuştu; "Ben üniversiteye gitmedim, ancak bu işi Oeride üni da yetmeyeceğini, bir tehlike varversiteye gidecek kızianmın îslami kurallara göre eğitim görmeleri sa devletin savalannın ve yargıçiçin yapıyontm." Katırcı, kendisine, "Rtki bu çocukla ne yapacak larının harekete geçmesinin şart sın bu soğukta. Yiyecek bir şeyiniz var mı?" Şeklindeki bir soruyu olduğunu söyledi. Her şeyin huda şöyle cevaplandırdı: "•Ben bunu bağnma basar korurum. Ben ölü temeline oturmasını istedikkuk rüm bu kurtulur, karnmı da AOah doyurur. Doyurmazsa ölürse ölür. lerini vurgulayan DYP Genel Zaten bu yolda bir can lazan." Sekreteri, Cumhurbaşkanı bile olsa, hiç kimsenin genel suçlama yapmaya hakkı olmadtğını bildirdi ve "Yoksa suçlama yapılır, ama boşlukta kalır" dedi. DYP Genel Sekreteri Gökberk Ergenekon, Türkiye Cumhuriyeti yasalarında irtica diye bir suçun bulunmadığını, irtica ve benzeri sözlerin anayasanın 24. maddesindeki hakkın kullanılmasını zedelediği gibi, dinine samimiyetle bağlı kitleyi de rahatsız etttiğinî anlattı. Bu gibi sözler yerine, mürteci kim ise, nerede ve ne zaman hangi yasayı ihlal ettiyse onun peşine gıdılmesınm ve hakkında ne yapıldığının açıklanmasının gerekeceğini kaydeden Ergenekon, aksi davranışlann zihin bulandırmaktan öteye gidemeyeceğini söyledi. Ergenekon, Cumhurbaşkanlığının bir çağrı müessesesi olmadığını, "Bir ve beraber olalım" gibi sözlerin hiçbir anlam taşımadığını vurgulayarak, "Sayın Evren Idmden ne istiyorsa onu söylcmelidir, laiklik zedeleniyor diyerek din ve vicdan hürriveti Üzerinde baskı kamlmasuuB karçısındayız" dedi. GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı I. Sayfada) kurmak için nasıl da bir araya geldiklerine gözterimizle tanık olmuş değil miydik? Belleklerimizde henüz canlılıklarını yitirmeyen bu eski örneklere Sayın Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk yenilerini eklemediler mi?.. Biri, "beş generalin onayından geçmeyi içlehne sindirenler" diye aşağıladığı milletvekillerini devşirerek, "tabandan" parti Kurduğunu ileri sürebildi, oteki de "devrim muhafızlan" diye başladığı sövgü yağmuru ile karaladığı insanlarla bir araya gelmeyi "doğru yol" olarak sunma becerisini gösterdi. DSP ve DYP'de toplanan milletvekilleri de bütün bu aşağılamalan ve karalamalan içlerine sindirerek, şu alaturka demokrasiye yaraşan esnekliği göstermekte hiç ama hiç gecikmediler. Bu kadar örneği anımsatmaya ne gerek var. Günümüzün "hurriyet kahramanı" Demirel, bu işin kuralını "Dün dündür, bugün ise bugündür" diye yıllar önce koymamış mıydı? Cumhurbaşkanı Evren, "İrtica vardır" diyor, Başbakan ise "İrtica yoktur" görüşündedir, ama "ne olur ne olmaz" diye Cumhurbaşkanının konuşmasından sonra "devlet zoru" ile Evren'le aynı görüşte olduğunu açıklama gereğini duyuyor. Devletin en yüce iki makamı arasında "irtica" gibi duyarlı bir konuda görüş ayrılığı belirmiştir. Bu görüş ayrılığını özal'ın esnekliği ile örtbas etmeye de olanak yoktur. Devletin bu iki yüce makamı arasında bu konuda görüş ayrılığı belirmişse, devlet güçleri "irtica" ile nasıl savaşacaktır? Sorun da işte bu notctadadtr Çankaya Köşkü ile Başbakanlık Konutu arasında "irtica" gibi duyarlı bir konuda görüş ayrılığı belirmişse, bu ayrılığın devletin güvenlik güçlerine yansıması doğaldır. Söz gelişi, ANAP ile ballı börekli ilişkiler içinde bulunan "Nakşibendi tarikaü" ile ilgili bir soruşturmada ANAP hükümeti yansız davranabilecek midir? Dinsel amaçlı vakıflar bu arada Korkut özal'ın öncülüğü ile kurulan vakıflar inceleme konusu olursa, Başbakan nasıl bir tutum takınacaktır? Cumhurbaşkanı, bu konuların araştınlmasını istese, Başbakana bağlı MİT ve İçişleri Bakanına bağlı Emniyet Genel Müdürlüğü, bu konularda hiçbir siyasal etkiye kapılmadan, araştırma yapabilecekler midir? Bu konular, Sayın özal'ın esnekliği ile çözümlenecek gibi degildir. Bu konuya, irticanın yaratacağı gerginlik rejimin sınırlannı zorlamadan, çözüm bulmak gerekir. Yoksa 12 Eylül öncesi hükümetlerın terör karşısında sürüklendikleri açmazlarla karşılaşılır. Korkarız ki, bu kez, "MSP adayından Atatürkçü başbakan üretmek" de sorunları çözemez. Çözemediği gibi! / u , / , ' ! v. Rabiada açhk grevinde mi? Başörtüsüne ilk yasak (Baştarafı 1. Savfada) dışındaki bir kıyafel ve göriinümiinde bulunmak) Bu yönetmeligin uygulanmasını göriişmek iizere 9 Ocak 1987 giinii toplanan Ankara Üniversitesi Yonetim Kunılu, Ankara Üniversitesi öğrencUerinin, Ankara Üniversitesi binalanna ancak başlan açık olarak girebileceklerini, başı örtülü olarak girmelerinin bu yönetmeligin 7. maddesinin H bendinde yazılı disiplin suçunu oluşturacağına oy birligiyle karar verilmiştir. Öğrencilerimizin bugiinden (diinden) itibaren bu karara uymalan önemle duyurulur." Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Tank Somer, toplantıdan sonra Cumhuriyet muhabirinin sorusunu yanıtlarken, "Baş açık kavramma başörtü gibi türban da girer. Yani öğrenciler başlan açık derse girebilecekler, çağdaş ölçttlerde olacaklar" dedi. REKTÖRLER NE DÜŞÜNÜYOR Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Adana konuşmasının "önemine" ve "tarihi olduguna" işaret eden üniversite rektörlerinden bazıları Cumhurbaşkanının "irtka oldugu kadar aşın sol konosanda da uyanda buiandugunu" anımsattılar. Gazi .Üniversitesi Rektörü Ş»kir Akça, "Gelen kararlan uygulamak zorunda olduklarım" söylerken, "Sayın Cumhurbaşkanı her iki ucun da tehlikesine işaret etmiştir" diye konuştu. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Tank Somer, beklendiği üzere Cumhurbaşkanının "irtica" üzerindeki sözlerinin "basın organlannda ön plana çıktığını" söyledi. Temmuz ayında önemli bir bölümü YÖK'ün önerdiği 4 aday arasından Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından atanacak olan rektörlerden bazıları Adana konuşmasım ve bundan son lemler konusunda şu görüşlere yer verdiler: Prof. Dr. Samet Akgiin (Ege Üniversitesi Rektörü ve Üniversitelerarası Kurul Başkanı): Ben ve üniversitedeki görev almış bütün arkadaşlanm Atatürk'ün yönüne inanmış ve gençlerin onun yolunda yetistirilmesi Ukesini kabul etmiş kimseleriz Atatürk çizgisinin dışına taşacak her türIü hareket ve görünüşe kesinlikle müsaade etmeyiz. Prof. Dr. Kemai Gürüz (Karadeniz Üniversitesi Rektörü): Cumhurbaşkanı Sayın Kenan Evren'in konuşması hislerimize tercüman oldu. Mükemmeldi. Üniversiteye döner dönmez derhal yönetim kurulunu toplayarak görüşlerini alacağım. Son durumu değerlendirip gerekenleri yapacağız. Prof. Dr. Mithat Çoruh (Bilkent Üniversitesi Rektörü): Cumhurbaşkanı Sayın Kenan Evren'in konuşmasında çok mesaj vardı karumca. Bölücü ve aşırı uçlara karşı taviz verilmemesini yeğliyoruz. Gençliğin, aydınlann bu konularda duyarlı olmasını bildiriyoruz. Bizim üniversitemizde başörtüsü konusu bitti. Bu konunun zamanla ortadan kalkacağına inanıyorum. Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen (Aaadolu Üniver&itesi Rektörü): Millet hâkimiyetinin düşmanı, bölücülüğün ve çağdışılığın sembolü olduğuna kanaat getirdiğimiz giysilerin sahiplerine derhal yönetmelik hükümlerini uygulayacağız. Üniversitelerin görevi kafasının içiyle ve dışıyla çağdaş olan insanı yetiştirmektir zaten. Prof. Dr. Mehmet Sağlam (19 Mayıs Üniversitesi Rektörü) Sayın Cumhurbaşkanının konuşması çok iyi hazuianrruştı ve mükemmeldi. Bölücülük ve irtica tehlikelerine karşı örnekleriyle de mükemmel bir uyarı niteliğindeydi. 96 BAYAN ÖĞRETİM ÜYESİNtV ÇAĞRISI: Kızlarunız çağdaş giysiti ohnah Haber Merkezi İstanbul Tıp Fakültesi'nde görevli 96 öğretim üyesi ve öğretim üye yardımcısı, kadınların Atatürk devrimleri ile kazandıkları hakları savunmakta kararlı olduklarım belirterek, bu devrimlere karşı bir süreden beri sistemli olarak bir tahrip kampanyası sürdürüldüğünü söylediler. Üniversitelerimizdeki İcızların giyimleri konusunda son günlerde bazı çevrelerin aldığı tutumu da eleştiren % öğretim üyesi, "Herkesin en kutsal hakkı olan dini inanç özgüriügünün, bu kampanyayı gözlerden saklamak için kullanılmasından ayrıca uzgüniiz" dediler. öğretim üyelerinin bildirisinde şu görüşlere yer verildi: "50 yılı aşkın siiredir sahip olduğumuz hakları ancak Atatürk devrimleri ve laik Türkiye sayesinde kazanmış Tiirk kadınlan sıfatıyla kamuoyuna duyurmak isteriz ki, bizi bu hakları korumak ve geliştirmekten, böylece ulusumuzu çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırma çabalanna katkıda bulunmaktan hiçbir güç alıkoyamaz. Üniversiteli kızlanmızı başlan dik ve çağdaş giysili görmek istiyoruz." Bildiride imzalan bulunan öğretim üye ve yardımcılan şunlar: Profesör doktorlar: Olcay Neyzi, Memnune Yüksel, Bahriye Tanman, Ülker öneş, Gönül Kurtoğlu, Türkân Saylan, Münevver Tenerman, Hayrünissa Çavuşoğlu, Misten Demiryont, Nuran Gökhan, Güzin Dilsen, Nurten özer, Fahamet Arat, Meri Urgancıoğlu. Doçent doktorlar: Hülya Günöz, Leyla Koç, Sevinç Emre, Meral Özmen, Nedret Üzel, Türkân Kutluay, Müjgan Sıdal, Gülay Can, Ayşen Bulut, Aysel Ekşi, Türkân Ertuğrul, Işık Yalçın, Aydan Şirin, Nurçin Saka, Baria Oztaş, Lütfiye Eroğlu, Senay Molvalılar, Nüket Tüzüner, Yıldız Tümerden, Aykut Irmak, Yüksel Pekçelen, Kadriye, Bilge, Nurten Ekşiyurt, Maide Cimşit, Düek Selçuki, Necla Toker, Gülçin Tüker, Sara Bahar, Jale Yana. Doktorlar: Zümrüt Çelebi, Ayşe Recep, Sevim Kıalok, Zehra Öztürkmen, Hülya Sağlam, Gülderen Dolunay, Erengün Keçeci, Bingül özçelik, Nur Aydınlı, Nurdan Keskin, Gülseren Türkün, Berna Yahşiman, Ümit Emre, Sibel Aşkın, Ferhan Akıcı, Emel Taşdelen, Allegro Motro, Yaşar Spor, Ümit Yiğit, Ece Genç, Nurten Erol, Güncay Dinçol, Sadakat Özdil, Sacide Erdem, Y.Aydın Akar, Dilşad Sindel, Necla Hüseyinoğlu, Afıtap Içağasıoğlu, Canan Berker, Ayşe Yalıman, Nil Sayıner, Ayşe Karakaş, Aydan Oral, Kamuran Yücel, Deniz özalp, Nazan Pekaylı, Hülya Günger, Nilay Alacah, Cavide Gürsoy, Zİynep Oğuz, Buket öztürk, Ayfer Çokyoran, Feyza Altın, Günay Güngör, Meman Demir, Meral Barlas, Feyza Darendeliler, özlen Aslan. Araşürma Gör.: Tülin özden, Cahide Gökkuşu. Kimya Miih.: Firuzan Sanlı ve Ayşen Gökyiğit. Kuran (Baştarafı 1. Sayfada) harcanarak tamamlanacak. Kuran kurslan büyük onanm ve ikrnal insaatları için, bütçeye bu yıl için 375 milyon lira konulduğu belirlendi. 1985 yılında inşaatına başlanan ve herbiri 500*er milyon liraya çıkacak Siirt ve Zonguldak Kuran kurslan hizmet binalan ile 400'er milyon lira harcanarak inşaatlan süren Kırsehir ve Çanakkale Biga ilçesi Kuran kursu binalan 1988 yılında tamamlanacak. özal hükümetinin Kuran kurslan yatınm programlannda, Kuran kurslarının açılacağı bölgelerin seçimi de ilginç bir özellik gösteriyor. Yatınm programına göre, Kuran kurslarının yüzde 9O'ı doğu kentlerde, sadece yüzde 10'u ise batı bölgesinde kalan kentlerde yer alıyor. Buna göre, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 11 il, Karadeniz ve tç Anadolu Bölgesi'nde 7 Ude Kuran kurslan hizmete girerken, Ege ve Marmara Bölgesi'nde birer Kuran kursu binalan yapıbyor. Akdeniz Bölgesi'nde ise Kuran kursu binası açılmaması dikkat çekiyor. VEFAT MC FİLM PRODUCTION SUNAR: Trabzon eski milletvekillerinden merhum Süleyman Sırrı Bey ile merhume Refia Hanımın oğlu; Ismet Gedik'in eşi, Tomris Uyar, Süleyman Gedik ve Nükhet Petorak'ın babalan; Dr. Nazım Gedik ve Hayriye Gedikoğlu'nun amcası; Ayşegül Gedik ve Metin Petorak'ın kayınpederi; Neslihan, Aslıhan, Turgut, Oğuz ve ömer'in dedesi, Emekli Yargıç ve Savcı, İstanbul Barosu Avukatlanndan CEZEN MÜZİk: ZÜLFÜ ÜyANEÜ özgün senan/o: KANDEMİR KONDUK Özal hatadan şimdilik (Baştarafı 1. Sayfada) di. İnönü, irticanın varhğını kabul etmiş görünmenin yeterli olmayacağını, önemli olanın mesafe alınması olduğunu söyledi. SHP MKYK, dün saat 10.45' te SHP Genel Merkezi'nde toplandı. Basına kapaiı olarak yapılan toplantınm başlangıcında bir açıklama yapan SHP Genel Başkanı Erdâl tnönü, laikliğe aykırı davranışlann SHP'nin uyarıları ve Evren'in açıklamasından sonra kamuoyunu en çok ilgilendiren konu haline geldiğini, baştan beri SHP'nin söylediği gibi, Türkiye'de demokrasiyi Atatürk ilkelerinin, devrimlerinin son aşarrrası olarak gördüklerini belirtti ve "Biitiin devrimleri, bu arada laik devlet düzenini demokrasi için konımak temel anlayışımızdır. Bugün laikliğe aykırı davranışlar karşısında tutumumuz da bu anlayıştan kaynaklanıyor" dedi. Laiklik ilkesinin korunmasının hem anayasa hem da çağdaş uygarlık yarışında başarıya ulaşmanın ön koşulu olduğunu kaydeden İnönü, herkesin dini ibadetlerini rahatlıkia yapmasının, dini inançlanna herkesin saygı göstermesinin, ancak laik düzen içinde gerçekleşeceğini vurguladı ve çağdaş bir demokrasiyi yaşatmak ve geliştirmek için bütün partileri laiklik ilkesine sahip çıkmaya çağırdı. Başbakanın irticai hareketler konusunda öteden beri aldığı tutumun tersine, son açıklamasıyla irtica hareketlerini kabul etmesini normal karşıladığını belirten tnönü, şöyle dedi: "Ancak önemli olan bu konuda mesafe almaktır. Kabul etmiş görtinmek yeterli degildir. Insanlar hatalarını kabul edebilmelidirter. Sayın Başbakan bunu yapmışlır. Geçmişteki davranışlanyla ilgili çok şey soyleyebilirim. Ancak maksadım polemik yapmak değil. Önemli olan gerçeklerin kabulüdür. Sayın Başbakan daba yolun başında. Heniiz ilk adımı atmıştır. Bundan sonraki tavnnı göreceğiz." înönü, hukümetin Seçim Yasası'na değişiklikler getiren tasarıyı aceleyle çıkartmak istediği ni, kendilerinin buna karşı çıktığını, ancak oy çokluğuna güvenen ANAP'ın bu tasarıyı yasalaştırdığını ammsatarak, şöyle dedi: "Çeşitti konulardaki uyanlanmızın ne kadar gerçekçi olduğu ortaya çıkmış, aceleyle yasalaştınlan Seçim Yasası Cumhurbaskanından veto yemiştir. Bunun ANAP'a ders olması gerekir. ANAP yanlış yola girmiştir." inönü, hukümetin çalışma hayatıyla ilgili olumsuz tutumunu sürdürdüğünü, önümüzdeki dönemde toplusözleşme yapacak 650 bin işçinin hükümet müdahalesinden nasıl kurtacaklannı sendikaların bilemediğini anlaıtı ve hukümetin sosyal güvenlik kurumlarının birleştirilmesi yolunda bir çalışmaya girmesini olumlu gördüklerini söyledi. inönü, bunun partinin seçim bildirgesinde önerdiği bir yol olduğunu vurguladı. SHP MKYK'de gündemde olmamasına karşın laikliğe aykın davranışlar, irticai hareketler ve Evren'in son açıklamaları ile Özal'ın ve hukümetin bu konudaki tutumu görüşüldü. Bazı üyeler, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in "riizgâr ekip, fırtına biçtigini" belirterek, Evrenin birçok konuşmalarında TV'den halka Kuran'dan sureler okuduğunu, ayrıca anayasanın laikliğe aykırıhğa prim verdiğini vurguladılar. SHP MKYK dün yaptığı toplantıda ayrıca, üye yazım yönetmeliği, bazı komisyonlara üye seçimi, SHP kurultay tarihi görüşüldü. Toplantıda ayrıca irticayla ilgili olarak gündem dışı yapılan konuşmalardan sonra "Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Adana konuşması, hukümetin ve Başbakanın bu koundaki tavrı ile Türkiye'deki irtica ve laikliğe aykın gelişmeler ve SHP'nin konuya bakışını içeren" bir MKYK bildirisi hazırlanmasına karar verildi. Tevfik Çavdar başkanlığında oluşturulan komisyonun hazıı layacağı MKYK bildirisinin bugün Muğla'da Genel Başkan İnönü tarafında açıklanması bekleniyor. Yönetmen: MUJDAT Kamera: İZZET AKAY ALÎ FUAD GEDİK'İ yitirdik. Cenazesi 10 ocak cumartesi günü (bugün) öğle namazından sonra Selamiçeşme Camii'nden kaldınlacaktır. MUJDAT CEZEN LOTHAR LAMBERT ULRIKE S. KOSTAS PAPANASTASIU BAŞSAĞLIĞI Şirketimizin emekli muhasebe müdürü sevgili arkadaşımız vefatını büyük bir teessürle öğrenmiş bulunuyoruz. Kendisine Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve arkadaşlarına başsağlığı dileriz PARS/MCCANNERICKSON GRUBU İLAN T Ç İSTANBUL ONBIRİNCİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1985/294 Davahlar: 1. Celal Küçük, 2. Ali Dogan Budaz, 3. Mehmet Karaca, 4. Mehmet Ertürk, 5. Bahtiyar Erkul, BAHTİYAR ERKUL: Sait oglu, 1934 d.lu, Divrigi adres, Etiler, Akatlar, Zeytinoğlu Cad. Tan Apt. C Blok Daire: 5, İstanbul MEHMET KARACA: Üsküdar Çamlıca Emniyet Mah. Kısıklı Cad. Tunuslu Mehmet Paşa Sok. No: 11/12 İstanbul. Davacılar Türkiye Maden tş Sendikası Kayyımlığı tarafından yukarıda adı geçen davalılar aleyhine açılmış olan tazminat davasınm yapılan duruşmasında verilen karar geregince: Dahili dava dilekçesinde bildirilen adreslerde bulunmadığınız davetiyeye verilen meşruattan ve zabıta tahkikaundan anlaşılmakla, dava arzuhali ve dahili dava dilekçesi ile duruşma gününün ilanen lebliğıne, duruşmanm 23.1.1987 saat 10.30'a bırakılmasına karar verilmiştir. Davaya 10 gün içinde cevap vermeniz belli edilen gün ve saatte rr.ahkemede hazır bulunmadığınız veya bir vekil tarafından temsil edilmediğiniz takdirde tahkikaı ve yargılamaya yokluğunuzda devam edileceği ve hüküm verilecegi ihtar olunur. (213 ve 377 mad.) Tedbir makamına kaim olmak üzere dahili dava dilekçesi, dava dilekçesi ve duruşma günlü davetiye tebliğ ve ilan olunur. 9.12.1986 Basın: 58 AYHAN OLGAÇ'ın MEVLİT Bizleri sonsuz acılar içerisinde bırakarak aramızdan ayrılan, yeri doldurulmayacak değerli varlığımız, aile büyuğümüz, büyük insan, merhume T.C. tSTANBUL 2. İFLAS DAİRESİ'NİN PAZARLIKLA VE TAKSİTLE ARI MAMULLERİ MARKA (PATENT)LERİ SATIŞ İLANI Dosya No: 1982/27 Müflis Aktaş Gıda Sanayii ve Tic. A.Ş. iflas idaresi müflise ait "an mamulleri" markalan (patentleri)nin satışına karar vermiştir. SATIŞ KONUSU MARKALAR: Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Sınayi Mülkiyet Dairesi Başkanlıgı'run dosyada mevcut 12.4.1984 gün ve 1304 MR marka sayılı yazılan ile bildirilen gıda mamulleri ile Ugili (özellikle bisküvi türleri) 52183, 57013, 59633, 64588, 65532, 67928, 54767. 55895. 55671, 55889, 554%, 55213, 54996, 55096, 55313,65186,57014, 67902,55315,67043, 42986,55318,65579,67446 ve 55032 sayılarla kayıtlı (müflis şirket adına) an mamulleri markaLarıdır. KIYMETİ: Dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre, bu markalann tamamının değeri 200.000.000. TL olarak tahmin ve takdir edilmiştir. SATIŞ GÜNÜ: Satış 13 Ocak 1987 salı günü saat 13.30 ile 14.00 arasında İstanbul Sultanahmet Adliye Sarayı 2. İflas Dairesi'nde yapılacaktır. SATIŞ ŞARTLARI: thaleye iştirak edeceklerin asgari muhammen bedelin % 10'u oranında nakil veya milli bir bankamn derhal paraya çevrilebilir muteber teminat mektubunu satış anında yatırmalan gerekmektcdir. lhale karar pulu KDV tescil ve her türlü masraftar alıcıya ait olacaktır. SATIŞ: Alacaklılar genel kurulunda alınan karar dogrultusunda muhaınmen degerin *fa 70'inden aşağı olmamak üzere, iflas dairesince pazarhkla ve bir yılı asmamak üzere taksitlendirme ile de yapılabilecektir. İflas dairesi masa yarannı gözeterek, satışı yapıp yapmamakta muhtardır. Ayrıntılı bilgi ilandan itibaren dosyadan aiınabilecektir. Taliplerin belirtilen gün ve saatte hazır bulunmalan ilan olunur. Basın: 97 MUKERREM WAŞ'ın aziz ruhlanna ithaf edilmek üzere, edebiyete intikalinin 40'ıncı gününe tesadüf eden 11 Ocak 1987 Pazar günü ikindi namazını müteakip Fatih Haydar Caddesi, Hacı Ferhat Camii'nde Mevlidi Şerif okunacaktır. Arzu eden tüm akraba, dost ve din kardeşlerin teşriflerini rica ederiz. AİLESİ İLAN KADIKÖY İKİNCİ SULH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN 1983/363 Vesayet Kadıköy, Suadiye, Eminali Paşa Caddesi Güneş Konut 44 D. 4 sayıh adreste ikamet eden küçükler Murat, Yüksel \e Rıfat Selvitopunun henüz reşit olmamaları nedeni ile kendilerine aynı adreste ikamet eden amcalan Devriş Selvitopu vasi tayin edilmiştir. Ke>fiyet ılan olunur. Basın: 192 ACELE SATILIK DUAL CV31 Amphi AKAI CSMO2 DECK TEYP GİMAK "tbanez Kontrollü" Akustik Gitar 560 00 32
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear