Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 EYLÜL 1986 HABERLERİN DEVAMI • • ."•s** CUMHURÎYET/I7 (Baştarafı 1. Sayfada) çıralarla karşüandı. Erdal Inönü konuşmalannda, ANAP Genel Başkanı Başbakan özal'ın "istikrar ve 12 Eylül öncesine dönmck" sözleri ile haJkı korkutarak oy istediğnıi belirterek, bu durumu "modası geçmjş öcü masah" olarak niteledi. tnönü, ara seçimlerde SHP'nin kazanmasının Türkiye için bir aşama olacağını belirterek, "Özal'u halkı avntan politikalan yerine halkın çıkarlannı savunan politikalar kazanacaktır. Güzel sözlerle halkı kandıran ANAP'ın sonu yakındır. Herkes ANAP'ı kovmak için sabırsıziaıuyor" diye konuştu. Aydın Güven GUrkan ise, ormanbk olan yörede orman köylüsünün sonınlarına değindi ve hükümetin bugünkü zihııiyeti ve aldırmazhğı ile ülkenin başını daha çok belaya sokabileceğini söyledi. Gürkan, "Açık, aydtnlık. özgür. kalkınmış, adil gelir dağılımı olan banş dolu, sevgi dolu bir Türkiye kurmak ve doyasıya yaşamak için oyları SHP'de toplayalım" dedi. SHP seçün otobüsündeki Inönü, uzun bk konvoy eşliğinde akşam üzeri Yenice nahiyesine doğru ilerlerken, yolda Devrek'e bağlı Bakacakkadı köylüleri tarafından durduruldu. "Başbakan tnÖDÜ" sloganları ile karşılanan SHP lideri köylülerce önceden hanrlanmış bir ses düzeninden "Babanız Garp Cephesi Kumandanı idi, siz de halk cephesi knmandamsınız. Halk cephesinde başanlı olacaksuuz, size adaymuz Mnzaffer Saraç'ı tümen kumandanı olarak veriyoruz. Döve döve kullanın" biçiminde anons yapıldı. Inönü: Masalcı Ozal otobüsünün yüklendıJcieri seçim • SAMSUN'dan YALÇIN DOĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) var? ' 'Seçim'' denildiğinde, doğaldvki, hep "kazanma hesaplan" kuruluyor. Tek tek "insanlann" acılan, sevinçleri, meraklan, uğraşlan "seçim hesaplan" altında silindir gibi eziliyor. Tek başına "insan" seçimde geride kalıyor. "İnsan" yerine "kalabahklara" çevriliyor gö'zler. Ama, köylere gönderilen ANAP'ın propaganda videolannı "Film seyretmek günahtır" diye, yine tek tek insanlar geri çeviriyor. Başbakam göriince, tek tek insanlar otobüse yaklasarak dilekçe iletmeye çalışıyor. İşte, belki de bu nedenle özal yol boyu tek tek insanlann elini sıkıyor, çocuklan öpüyor ve bizlere dönüyor: "Yolda geçerken, insanlann yüzüne dikkatle bakıyorum. Kalabalık lara değil, yollardaki ve balkonlardaki insanlara tek tek bakıyorum. Hemen orada kamuoyu yoklaması yapıyorum ve memnun oluyorum gördüklerimden." "Demirel mi daha çok kalabalık topladt" ya da "özal mı daha iyi propaganda yapıyor" sonılan, tek tek insanlann taşıdıklan pankartlan okuyuncayavan kalıyor. Çünkü eninde sonunda her parti, kalabalıklan, milyonlarca para harcayarak topluyor. Kim daha çok para döküyorsa, o daha çok araba kiralıyor, daha çok insan taşıyor. Alanlara taşınan insanlara değil, tersine oralara gelmeyenlere bakın. Yol boyu dizilen ve önünden geçen yüzlerce aracı bazen tebessümle, bazen kızgmhkla, bazen alkışla izleyenlere bakın. Onun için dün Özal'ın Bafra girişinde yığılan yüzlerce traktöresiz aldırmayın. Bafra'ya2 kilometre kala dizilen traktö'rler bu seçimde ANAP'ın yeni propaganda aracı. Sözümona "ANAP'ın köylü ile yakınuğım" simgeliyor. Yüzlerce traktör. Ama inandıncı değil. Çünkü istisnasız tümünün ustünde özal'ın, ANAP Samsun adayı Servet Bilgi 'nin fotoğrafları ya da partilerinin amblemi yapıstıntmıs. Gayet basit. "Ver parayı, getit traktörü." Bir traktörün deposu 16 bin liraya doluyor. 16 bin lirayı alan önce traktörün depOr sunu dolduruyor, sonra da SOİUT ğu Bafra girişinde alıyor. \ Bafra'ya dün özal'la birlikte girerken coşku, ilgi, önce baU konlardan sarkıyor. Yol boyuna dizilenlere önceden verilen çiçeklerle özal'ın arabası yıkandı. Yoksa özal, Bafra'yı alıpgötürüyor muydu? Yoksa özal, "bu isi burada bitirmis miydi?" ; Alana girince iş biraz başka türlü kokmaya başladı. Kalabalık mı? Yerinde. Heyecan mı?t Dozunun ustünde. Merak mı? Gözlerden okunuyor. Aaa, o da ne? Aaa, ne oluyor alanda? Ne olacak, alan boşalıyor. Gelenlerin üçte biri alanı terk ediyor. "Görduk işte, şimdi guttyoruz, başka şey vermedi ki..." diyor bir grup ve alanı terk ediyor. "Anahtarlan gel sen al, iste dükkân kapah" diyor bir grup ve alanı terk ediyor. "tbrahim Tathses gelse bu kadar kalababk toplardı" diyor bir grup ve alanı terk ediyor. "Açız, tok açın halinden anlamıyor" diyor bir grup ve alanı terk ediyor. "ANAP'b mahaUtlerin yolunu yapıyorlar, diğer mahaüeleri susuz, yolsuz btrakıyorlar" diyor bir grup ve alanı terk ediyor. "Demtrelin yarunda özal'm lafı mı olur?" diyor bir grup ve alanı terk ediyor. Doğru YolPartisi, özal'ın mitingine örgutlü bir biçimde ka' tılıyor. önce gelip alanı dolduruyor, özal gelince alandan sessizce aynlıyor. özal'ın mitingine Demirel'in gölgesi düsüyor. Demirel'in gölgesiyle birlikte DYP, ANAP'tan aynlıyor, özal'ı görmeye gelenler alanı terk ediyor. Yollardaki coşku, balkonlardan sarkan ilgi, Demirel'in gölgesiyle yeniden yoğruluyor. Bal peteği, kır atın mührüyle acılaşıyor. tNÖNÜ Konuşmaya başlayınca çok şey söylemek gerekiyor. Bir yerden başlayınca durmak olmaz. Çok zorlandığımız halde susmayı tercih ediyorum. Bunca deştiriye ve suçlamaya karsılık sizin yapüğinız suskunluk mu. voksa sabır mı? İNÖNÜ Bir şey söylemek istemiyonım. Susmak en doğrusu. Ecevît'in snçlamalanna karsılık susmanız daha ne kadar sürecek? İNÖNÜ Esas hedef ANAP iken sosyal demokrat iki partinin birbirleriyle tartışmaya girmesini hem sosyal demokratlar, hem halk, hem de ülke açısından zararlı görüyorum. Size yönelik, komünistlerin partiyi de geçinnesi ya da partinizin muvazaalı olduğu gibi a|ır suçlamaian nasıl degerlenBaşbakan özal'ın bir gün öndıriyorsnnuz? ce "Dçe yapacağım" vaadinde tNÖNÜ SHP'yi Saym Ecebulunduğu Yenice nahiyesine savit komünistlikle itham etti. Bu at 21.30 sıralannda giren SHP ligerçek dışı bir iddia. Biz sosyal deri Inönü, ANAP'lı Belediye demokrat bir partiyiz. Komünist Başkanının bir sürpriziyle karşıparti değiliz. Komünistleri içimilaştı. Elektriklerin öğle saatlerinze almıyoruz. Fikirleri partimiae belediye tarafından kasıtlı zin programına uymayanlar içiolarak kesildiğini bildiren Yenimizde kalamazlar. celiler, Inönıi ve beraberindeki Sayın Ecevit'i bu iddialanSHP konvoyunu ilçe girişinden nı kanıtlamaya çağırmayı düştıitibaren ellerinde mum, çıra ve nüyor musunuz? lüks lambaları ile karşıladılar. INÖNÜ Hayır. Bunlar hep SHP lideri tnönü ve berabeGenç kız, kadın ve erkeklerin Sayın Özal'ın istediği şeyler. tki rindekiler, coşkun sevgi gösteriçoğunlukta olduğu coşkulu kasosyal demokrat parti birbirleleri arasında aynldıklan Yenice'labahk camlanm kırarcasına riyle saç saça, baş başa girerse Sayın Ozal da "Bakın, bunlara oy verilir mi? Birbirleriyle nasıl kavga edip birbirlerini suçluyorlar" diyecek. Bunu dedirtmern. Özal'ın bu oyununa gelmem: Ecevit'in suçlamalanna karşı susknnluğunuz bir seçim taktiği olarak değerlendirilebilir mi? İNÖNÜ Söyledim. Tartışmanın bir anlamı yok. Rakip ANAP'tır. Hedef saptırtmayız. Sayın Ecevit'e yanıtı ne zaman yereceksiniz? İNÖNÜ Seçimin sonuçlannı alalım da o zaman şüphesiz pek çok yorum yapüacaktır. Sonucu görmeden ne yapacağınıızı söylemek doğru olmaz. Seçim sonucunu aldıktan sonra yorumunu yapacağız. Ama o yorum değişik olacak. Konuşacağım şey başka olacak. İNÖNÜ SİNtRLENDİ Programda oUnasına karsılık programdan çıkanlan Ortaköy kavşağında 10 kişilik bir grup Zonguldak 'ta büyük ilgi görtn SHP Genel Başkanı dün Ankara'ya SHP otobüsünün önünü kesti ve döndü ve öğleden sonra Niğde gezisine çıktı, Inönü burada coşkutnönü'nün mutlaka Ortaköy'e lu bir kalabahğa hitap etti. (Fotoğraf: CUMHURtYET) gelmesini, halkm kendisini beklediğini söylediler. tnönü'nün kabul etmemesi üzerine, "Gelmezseoiz yolunuzu keseriz" diyen gnıba Inönü, böyle yaparlarsa Ankara'ya geri döneceğini belirtti. Aynı grup bu kez "Başbakan İnönü" diye tezahürata başlayınca tnönü kendisinin başbakan olmadığmı, partinin genel başkam olduğunu anımsatarak Ekonomi Servisi Başba lediye başkanuun kararlarının yola devam edeceğini söyledi. Otobus hareket ederken ısrarkanlık Başdanışmanı Adnan belediye meclisinin onayına tabi Kahveci, rüşvetin ancak devletin kılınması rüşvetin yollarını kıs larını sürdüren grubun davranıekonomik faaliyetten tümüyle men tıkadı. Bayındırlık Bakan şma sinirlenen tnönü, aracın yoçekilmesi halinde ortadan kalka lığı elinden imar ruhsatlannın la devam etmesini istedi. Bu bileceğine inandığını söyledi. alınması, bu bakajılık örgütün gmp bu kez önce Inönü'yü yuKahveci'ye göre 1980 öncesinde de ruşveti olanaksız kıldı. Bugün haladı, ardından "Gürkan yüda yaklaşık 3 trilyon lirabk hiç kimse DPT Teşvik Uygulama Başbakan" biçiminde tezahürat hacme ulaşan rüşvetin boyutu Başkanhgı'nda rüşvetten söz ede yaptı. Gürkan bunun üzerine "Provokasyon yapmayın" diye günümüzde 1 trilyon lira civarı mez." ikaz ederken tnönü, "Bu provona inmiş durumda. Kahveci, çeşitli devlet ihalele kasyonlan yapanlan partiden Adnan Kahveci, İstanbul'da rinde gündeme gelen yolsuzluk atacağız" dedi. basın mensuplanyla geçen hafve rüşvet iddialarına ilişkin olatnönü, gezisinin Niğde durata sonu yaptığı sabah kahvaltırak da şöyle dıyor: "Bugün ğında, çiftçilerin ve üreticüerin sında, Türkiye'de rüşvet mekaTürkiye'de dognı dürüst ihale sorunlarına değindiği konuşnizmasının boyutlan hakkında dosyası bile hazuianamıyor. Do masında, bylârın bölünmemesigörüşlerini açıkladı. layısjyla vanltş projeter yüzünden ni isteyerek, "Oyunuzu dağıtmaRüşvete karşı kişisel mücadedevlet yılda milyarlarca lira kay yın, berkes kendi sevdiği partilesiyle tanınan Kahveci, 1980 önba ugruyor. İhale işinin nzman ye oyunu verirse ANAP adayı cesinde rüşvetin en yoğun olarak fîrmalara bırakıimasuıdan yana yine kazanır. Özal da seçimden döndüğü belediyelerde bugün yım. Yüda 50 milynr harcarsınız, çıktıktan sonra yüzünüze baka rüşvet olaylannın en az yan yaama yapacağınız tasamıf trilyon baka sizle dalga geçer" dedi. nya azaldığıru iddia etti. Kahvelira olur. fhalelerde rüşvetten ci, 1980 öncesinde rüşvetin aynNiğde adayı Abdullah Emre çok, beceriksiztik sonucu oluşan Deri'nin konuşması sırasında poca ithalat kotaları, döviz ve KÎT devletin kayıplan önemli. Ayrı lisin, SHP mitingine katılmaya ürünleri tahsislerinde ortaya çıkca hiçbir proje için garanti söz gelen yurttaşlann fılmini çekmetığim ve günümüz değerleriyie leşmesi alınmıyor. Öyle ki, yapı sine, SHP Kayseri MiUetvekiü 1.52 trilyon lira civannda bir lan bir yol kısa bir sürede kulla Mehmet Öner müdahale etti. rüşvetin döndüğünü söyledi. nılamaz dnruma duşüyor ve dev Ancak polislerden "biz çekeriz" Kahveci, kendi hesaplamasıylet bunun hesabını soramıyor. yanıtını aldı. Abdullah Emre İlela 3 trilyon liraya çıkan rüşvet hacminin ithalat cephesi, döviz Devlet memuru ile vatandaş ri konuşması sırasında Bülent ve KİT ürünleri tahsisleri kanaarasındaki rüşvet kapısının bü Ecevit'in SHP'ye yönelik suçlarokraside getirilen kolaylaştırıcı malanna da değinirken, "Ecenndan beslenen kısmının tümüyişlemler sayesinde azaltıldığını vit'ia muhbir durumuna düsecele kalktığını iddia ediyor. belirten Kahveci, "Rüşvet, nere ğini hiç ummazdık" şeklindeki Kahveci, 1980 öncesinde vade vaUndaşa eziyet çektirici bir sözleri uzun süre alkışlandı. tandaşın giınlük ilişkilerinde veruygulama varsa orada çıkıyor. tleri'den sonra kürsüye gelen diği rüşvetin de 1 trilyon lira ciPasaport, ehliyet işlemJerinin ko eski genel başkan Aydın Güven vannda tahmin edildiğini belirlaylaştırüması ruşveti büyük öl Gürkan, "Geçen yıl Meclise yüztirken, bugün için bu mikıarın hızla azalmakta olduğunu kay çüde gündem dışı bıraktı. Irafik lerce patates üreticisi geldi aglıcezalannda da aynı durum söz yordu. Şimdi elinizde fırsat var. dediyor. Kahveci, rüşveı hesaplamala konusu. Trafik polisine aşın sü Eger oylannız yine ANAP'a çırat dunımunda 5 ile 10 bin lira karsa, siz sömurülmeyi hakettinnda belediyeleri hariç tutarken, arasında ceza kesebilecegine da niz demektir. Sizi biz bile bir miktar tahmininde bulunulamayacağını da belirtiyor. Bu ko ir bir takdir hakkı tamnmıştı. kurtaramayız" dedi. Mahkemeye gümemek için vaGeceyi Aksaray'da geçiren nuda Kahveci şunları söylüyor: tandaş ruşveti tercih ediyordu. tnönü ve Gürkan bugün Niğde"Bugün belediyelerde rüşvet nin ilçelerinde düzenlenen mien az yan yanya azaldı. 10 olan Şimdi vatandaşa ruşveti tercih ettirecek uygulamalan kaldırıyo tinglerde konuştuktan sonra Anrüşvet vakası 5'e indi. Bir kere ruz" dedi. kara'va dönecekler. acıklık ilkesinin geürilmesi ve be içindeki Inönü'yü selamlamak için uğraş verirken, seçim otobüsü bir gün önce Özal'ın konuştuğu alanda yerini aldı. "Başbakan Inönü", "Saraç Medise" sloganlannı söyleyen kalabalık içinden sıynlarak seçim otobüsünün kapısına gelen bazı gençler "Başbakan gddi, bizi kovdolar, pankartlanmızı indirdiler, 'Sendikanız pazarlık yapsın' dedi. Sendikamız rahat mı ki" biçiminde konuştular. Inönü ve Gürkan lüks ışığı altında konuşmak için seçim otobüsünün üzerine çiktığmda SHP Genel Sekreter Yardımcısı Hızır Ekşi, "Sonnak gerekir iktidara, Özal'a; YenicelUer bırakıldıklan kara karanlıkta bu saatte ne bekferter? tktidara anlatamadıklan dertierini geleceğin iktidan na anlatmak için" deyince büyük bir alkış yükseldi. "Banşçı Inönü", "Oyumaz Saraç'a", "ANAP'a bayır" sloganları arasında konuşmaya başlayan tnönü, "Elektrikleri kesmeieri bizi daha çok birieştiriyor. Elektrikkri kesmekle birşey eJde edemezler" dedi. Başbakan özal'ın Yenice'yi ilçe yapmayı vaat etmesine değinen tnönü, bu konuda iki yıl önce SHP milletvekillerince Meclise yasa önerisi verildiğini, ancak ANAP'lıların engellediğini anlattı. tnönü, "Başbakan kandırmacalan bep böyle çalışıyor. Oylan alıncaya kadar hep vaatler. Sonra başka hikâyeler" diye konuştu. SHP liderinin konuşması sırasında seçim otobüsünün jeneratörü de anza yapınca ses düzeneği çahşmadı. tnönü, bunun üzerine gitmek istediklerini söyleyince alanda toplanan kalabaUk "Sabaha kadar bekleriz", "Güneş doguncaya kadar bekleyeceğiz" diye bağırdı. Mum, çıra ve tek tük lüks lambaları ile aydınlanan alandaki kalabalık bu arada "Yaşun 35, daha işe girecegim", "Onnanlanmız Bolu'ya gitti. Kâzım Oksay aldı götürdü", "Onnanlannuzı elimizden alıp açlığa mahkum ettiler" biçiminde bağırarak somnlannı dile getirdi. den sonra gece saat 23.30 sıralannda Devrek ilçesine gittüer. tnönü, Devrek'te de gecenin ilerlemiş saatine karşın kalabalık tarafından karşılanınca programda olmamasına karşın kısa bir konuşma yapü. ECEVtT'E YANIT SHP otobüsünde, SHP Genel Başkanı tnönü'nün basın mensuplarının sorulanyla Ecevit'e yanıt vermeye zorlanması dikkat çekerken tnönü, Ecevit'e seçimlerden sonra gerekli yanıtı vereceğini açıkladı. Inönü'ye, Ecevit'le ilgili olarak yöneltilen sorular ve yanıtlar şöyle: Bülent Ecevit, İstanbul'da yaptıgı konuşmada, DSP'nin SHP ile birleşmesi halinde eşiyle birlikte çekip gideeegini açıklamış, siz bu konuda ne diyorDEMtREL'DEı\ SOMIA Başbakan Özal, Demirel'e yanıt verebilmek için olanca çabanın gösterildiii Bafra mitinginde, 'Ara seçim lamam' dedi. fFotoğraf: RIZA EZERj Ozal: Ara ENİS BERBEROĞLU BAFRA/ALAÇAM Başbakan ve ANAP Genel Başkanı Turgut Özal, dün Bafra'da ara seçim sonucunu açıkladı ve "Bu ara seçim tamam" dedi. "Eski dönemlere dönmek istemiyorsanu ANAP'ta karariı olun" diyen Özal, Samsunlulardan eski siyasi liderlere kapılannı kapamalannı istedi. Başbakan Özal, Bafra'ya geçmeden önce otelde düzenlediği basın toplantısında Türkiye'de milli egemenliğin tecelli etmesini engelleyen güçlerin bulunduğunu, basının da bunlann araçlarından biri olduğunu ileri sürdü, "Kullanırlar kullanmazlar onu bilemem" diye konuştu. özal, "Basın da zayıf iktidardan mı hoşlanıyor? Yanşı devam ettirmek tirajlannıza mı yanyor?" diye sordu. Başbakan SHP Genel Başkanı için sarfettiği "aklı uzun olsa boyu uzun olmazdı" biçimindeki sözlerinin arumsatılması Üzerine, "Sonra dedim ki: Ben bu lafı söyledim, bak ne haltettim. Senin de boyun kısa fitne fücursun derse ne yapanm." şeklinde espri yaptı. Başbakan Turgut Özal, dün sabah saatlerinde Samsun Belediyesi'ni ziyaret ettikten sonra Bafra'ya doğru yola çıktı. Kalabalık ANAP konvoyunda boş minibüslerin yer aldığı dikkati çekti. ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar, Bafra'ya gitmek üzere yolda bekleyen vatandaşlan almak üzere yola çıktığını belirttiği 300 kadar minibüsün iki günlüğüne 35 bin liraya kiralandığını söyledi. Minibüslerin Ballıca'dan itibaren dolmaya başladığı görüldü. Yol üzerinde biriken partilileri az ya da çok sayıda olmalanna bakmadan durarak selamlayan ANAP konvoyu, SamsunBafra arasındaki yolu uzun sürede aldı. Konvoyun yolu ilk kez Balhca'da kesildi. Burada köylüler, Başbakan'dan su getirilmesini ve sigara fabrikasının tamamlanmasım istediler. Bafra'ya 2 kilometre kala ANAP konvoyunun önünü Demirel'in "Vatandaş traktörlerini satıyor" sözüne adeta karşı çıkarcasına çok sayıda traktör kesti. Traktörlerle birlikte Bafra'ya giren özal'ı karşılayan kalabahk arasında cok sayıda kadın ve çocuk dikkati çekti. Başbakan'ın "Teknik Damşmanı" Erkan Zenger tarafından seçim otobüsüne çağnlan Hamide adındakı küçük bir kız çocuğu mikrofondan "Ben Başbakan Özal'ı çok seviyorum" diye seslendi. Zenger, çocuklan otobüsün önünde asker gibi yürüttü, ANAP selamı yaptırttı. Çiçek ve konfeti yağmuru altında meydana gelen seçim otobüsünün önüne, kurban edilmek üzere 5 deve çıktı. Ancak özal, develeri azad etti ve kesilmelerini istemedi. Bunun üzerine Zenger mikrofondan "Başbakan yoluna çıkan bütün develeri affediyor" dedi. Başbakan Özal'ı Bafra meydanında dinleyen kalabalığın ellerindeki pankartlar arasmda "Gazanız mübarek olsun, 110", "Geçmişe saygılı, Özal'a baglıyız" biçiminde olanlar göze çarptı. özal konuşmasına 6 Kasım seçimlerinde yaşadığı bir anısını anlatarak başladı. 1983 kasım başında Samsun'a geldiğinde "Karadeniz tamam" dediğini anımsatan Özal, "Bu sefer diyonım ki mubterem Bafralılar bu ara seçim tamam tamam" diye konuştu. İktidara milletin desteği ve Allah'ın izniyle geldiklerini belirten özal, eski kavga ve yokluk günlerine bir daha dönülmeyeceğini vurguladı. Yumuşak göründüklerini ifade eden Başbakan, "Ama bakınız yeri geldiğinde memleket için millel için yapamayacağımız kavga yoktur" dedi. Özal bu tutumlarına örnek olarak Irak'taki hava harekâtını gösterdi. Özal'ın konuşması öğle ezanı ile bir süre kesildi. Bu arada, meydanın arka taraflarında çok sayıda dinleyicinin meydanı terk ettikleri görüldü. DYP'li oldukları sanılan bu grubun klasik bir seçim taktiğiyle meydanı boşaltmayı amaçladıklan anlaşılırken, ANAP yöneticileri bu durumu, "Vatandaşlann öğle namazına gitmelerine" bağladılar. Ancak ANAP yöneticilerinin meydana girerken konuşma saatinin ezana denk düşmemesi için çaba sarfetmiş olmalan da dikkati çekti. özal, seçim konuşmasımn devanunda ANAP iktidannı öven şiirler okudu. Daha sonra tanm kesimi üreticilerine Aîtmkaya ve seçim bizitn 1 trilyonluk rüşvet dönüyor KAHYECriNTS TAHMİNİ 1 1 1 Haber Merkea 1972 yüında yayına başlayan TRT leleviz>onu, 6 ekimde başlayacak olan ikıncı Kanalı için dun ilk kez deneme yayıru yaptı. Arşiv programlanyla yapılan yayıtu cihazlarının alıp almadığını kontrol edebilmek için dün gece Istanbul, Ankara ve Izmir illerinde yurttaşlar TV'lerinin başında "ikind kaniü arayışına" çıktilar. Dün akşaro saat 19.30'da başlayacağı bildirildiği halde 19.47'de başlatılan ve ilk sunuculuğunu Fatma Tokçaçalan'ın yaptığı ilk "ikinci kanal yayıııı"nda Ajda Pekkan ve S Yıl Önce 10 Yü Sonra Topluluğu'nun konseri beğeni ile izlendi. Ancak verici istasyonlara uzaklıklan veya antenlerinin yeterli olamaması nedeniyle yayını alamayacaklamu anlayan çok sayıda yurttaş da, ek anten veya güçlendiriciye yapacaklan masrafı dün geoeden duşunmeye başladılar. Artık bizim de 2, kanahmız var niız alamadım. Malum, para. Mdih Dotaj/Kurbağalıdete Denedik, çıkaramayınca vazgeçtik. Şimdi birinci kKanalı izliyoruz. Ayşe Etdem/Bahçelioief Demin kızım ikinci kanalı denedi. Ama bulamadı. 6 ekimde yeni düzenlemeler yapüacakmış. Televizyonu fazla kanştırmayalım dedik. Celal Yıİdınm Dikilitaş Demin iyi göstenyordu, netti. Kardeşim Cemal ayarlamışn ama kendiliğinden bozuldu. Şimdi babam uğraşıyor. 51 kanaldı galiba değil mi? ANKARA Mehmet Can ikinci kanal yayını çok puslu geldi. Seyredemedik. Beikıs Polat Yeni bir yayın olması nedeniyle program başlayınca bu kanalı aradık. Haberlerin sonuna doğru yayını ancak bulabildik. Mustafa Pirmi Anteni. TRTnin soylediği gibi Elmadağ'a çevirdik ama hâlâ karh ızleyebiliyoruz. Ekrem Özcan TRT'den aldığımız bilgiye göre Etimesgut ve Yahyalar semtlerinde oturanlar daha iyi alacak dediler ama henüz bulamadım. Teknik yetkililer, aynca Ankara, tstanbul ve îznür'de bazı bölgelerde oturanların ikinci program yayınlannı net şekilde alamayacaklarını da hatırlaıarak, "Bu uç kentte net göruntü elde edilemeyen bolgeler için, yeni aktancılar kunılacaktır. O yüzden yurttaşlar anten almakta acele etmemelidir'' dediler. Yetküilerin verdiği bügiye göre, kurulacak yeni aktancılar, ikinci programı VHF bandından verecek. Buyük şehirloimizde, ikinci kanal yayını hakkında yayın saatindeki izlenımlerinı aldığımız yurttaşlardan bazılan şunları söylediler. İSTANBUL Nesrin Arman Fatih Televizyon açık değil. Benim televizyonum renkli değü. Renkli olmadığından ikinci kanalı alamıyor. Renkli televizyonu he İZMİR tlhamiAjşe Dumanoglu Yayın biraz bozuktu. GUzel bir şeyler çıkar diyerek TV başına oturduk. Iyiliğı bir yana, doğru dürust seyredemedik bile. Ya bu işı doğru dürüst yapsınlar ya da yapmasmlar. Belgin Ersin ikinci kanal yay.n olacağını komşulardan öğrendim. Keşke öğrenmez olaydıra. Biraz uğraştım. Net seyredemedik. Pasomu kaybettim. Geçersizdir. FATİH NİLHAN SÖYLER Derbent barajlarından Bafra Ovası'nın da sulanacağı vaatlerinde bulundu. Tütün üreticilerine seslenirken, "Bu yıl çorak araziye ekmişsiniz kaliteU olmuş, ona göre fiyat alacağımzı şimdiden söyleyeyim" diyen Özal, gübreye ek sübvansiyon verileceğini de vurguladı. Çeltikçilerin rutubeti azaltmaları halinde TMO'nun kendilerine kolayhk göstereceği vaadinde bulunan Ozal, tütün borsalannın bu yıl 15 ekimden itibaren açılacağını söyledi. özal, tütüncülere "Bu yıl borsalan erken açıyoruz, paranızı erken alacaksınu. ANAP iktidan işte böyledir" diye seslendi. Özal, Bafra'dan sonra 30 kilc • metrelik yolu 1,5 saatte katederek, sevgi gösterileri arasında Alaçam'a geldi. Kalabalık bir topluluğa hitabeden özal, şöyle konuştu: "Memleketi tekrar eski dönemlere döndünnek isteyenler var. Hani 1980 öncesi kavgalı dönemlere, o dönemlerde bir reisicumhur dahi seçemedik. Öyle değil mi? O gunlere dönmek istemiyorsanız, ANAP'ta karariı olun. Asunda bu seçimde bir şey değişmiyor. 11 tane milletvekili secilecek. Ama eski dönemlere döndünnek isteyenlere, onlara, kapıyı sımsıkı kapayın ki, bir daha ümitleri kalmasın." BASIN TOPLANTISI önceki gece Samsun'da köy muhtarlanna bir konuşma yapan Başbakan Özal, TürkiyVnin 1980 yılında yeni bir devreye girdiğini beUrterek, "Ekonomik reform 24 Ocak'ta. siyasi reform da 12 Eylül'de başlamıştır. Artık geriye dönuş yoktur" dedi. Eski siyasilerin sahneye çıkmasmı zaten beklediğini vurgulayan Özal, "Türkiye'nin degiştiginiıı farkmda değiller, Türkiye çok degişti. Seçimden sonra f arkına varacaklar" diye konuştu. Özal, Türkiye'de "ali kıran baş kesen" olarak nitelediği bazı güçlerin milli hâkimiyetin tescil edilememesine yol açtığını ileri sürdü. özal, dün sabah düzenlediği basın toplantısında bu güçlere ilişkin kendisine yöneltilen değişik soruları yamtladı. Özal, kaçakçılıkla başladığ) konuşmasında, "İstanbul dükalıgı" yorumuna kadar geldi. istanbul dükahğının partilere ve hükümete yön verme eğiliminde olduğunu belirten Özal, "Allahtan bizi yönlendiremediler. Çünkü yüzde 10'nun üzerinde oy alacağunızı sanmıyorlardı" dedi. Özal, söz konusu güçlerin araçlarırun ne olduğunun sorulması üzerine de basını kastederak, "O araçlardan biri sizsiniz. Kullanırlar kullanmazlar onu bilemem" dedi. Basının söz konusu güçlerden ne kadar etkilendiğirü bilemediğini, elinde öyle bir "ölçü" olmadığım söyleyen Özal, kendisini izleyen bazı gazetelerin iyi haber geçen muhabirlere prim vermediğini duyduğunu anlattı. Basuun kendisine yönelik eleştirilerini, değişen ekonomik ve siyasi sisteme ayak uyduramaması ile açıklayan Başbakan Özal, "Basın da zayıf iktidardan mı boşlanıyor, yanşı devam ettirmek istiyor, yanşın devamı tirajlarınıza mı yanyor?" diye sordu. Özal basının yazdıkları ile gerçeklerin birbirini tutmadığım belirterek, Samsun'un ilçelerini gezerken iki yerde kendisine Semra Hanım'a iletilmek üzere selam gönderildiğini anlattı. özal, "Semra Abla'ma selam söyle diyorlar. MUlet farklı düşünüyor. Takip ediyoriar badiseyi" dedi. Özal, SHP Genel Başkanı'na, "Aklı uzun olsa, boyu bu kadar uzun olmazdı" biçimindeki sözlerinin ammsatılması üzerine gülerek şöyle dedi. "Sonra dedim ki, ben bu lafı söyledim bak ne haltettim, senin de boyun kısa fitne fücursun derse ne yapanm dedim." Başbakan Özal, 2 gunlük Samsun gezisini tamamlayarak, Alaçam'dan helikopterle Merzifon'a, oradan da uçakla gece Ankara'ya döndü. Özal, bugün Niğde'ye gidecek. CUNEYT ARCAYUREK yazıyor (Baştarafı 1. Sayfada) ıli, ilçe düzeyine indirerek, siyasal karşıtlannı para vererek, hapse atarak iktidannı sürdürdü. 195 7'den sonra gözler açılmaya başlayınca daha hırçınlaştı, dünyaca beğenildiği öne sürülen ekonomik gidiş laçkalaçtı, yolsuzluklar birbirin kovaladı. ANAP iktidannm seçim kampanyasında göze batan nirengi noktalan eski günleri anımsatıyor. Sanki eski bir filmi izliyoruz. DP, jandarma ve CHP iktidarının zulmünü sömürdüyse, ANAP iktidan 12 Eylül öncesinin olaylanm sürekli anımsatarak kitleleri peşine takmaya çalışıyor. DP, yaranlanna bol keseden nasıl dağıttıysa, ANAP iktidan da aynı yöntemi büyük beceriyle kullanıyor. DP, devlet olanaklarını seçimlere, partizanlığı ülkenin başına bela etmekte ne denli ustaysa, ANAP iktidan da aynı yoldan geçiyor. Biri 27 yıllık CHP iktidannı sömürdü, bugünkü 12 Eylül öncesini mal edinmiş, korku salıyor. Seçmenlerde, aydın çevrelerde uyanış başladığında DP, iki seçimi almış götürmüştü. O dönemin tek muhalefet partisi CHP'nin dirençli uyarılan, eylemleri ise ancak iki, hatta üç seçimden sonra canlılık kazanmışGeçmişte kalan DP iktidan, bugünkü ANAP çoğunluğu... Seçim uygulamalarına bakarsak al birini vur ötekine, arada kıl payı ayrım yok. Geçen pazar Erdal Inönü ile sabahın erken saatinde otobüsle Zonguldak'm kimi kö'ylerini, küçük ilçelerini gezip Bakacakkadı'ya geldiğimizde gece başlamıstı. Erdal Inönü de, babası İsmet Paşa gibi, ama konuşma üslubundaki değişik tonla her gittiği yerde "uyanlar" yapıyordu. 1950'den sonra tsmet Paşa da katüdtğımız seçim kampanyalannda benzeri konuşmalarla halkı uyandırmaya uğraşırdı. O günlerde de kalabahklardan yükselen ses, yaşamın giderek zorlaştığını vurgulayan yakmmalarla doluydu. 1986 yılının bir pazar günü de kırsal alan insanlanndan, isçi kesiminden yankılanan sızlanmalar Erdal Inönü'ye çarpıyordu. Devlet yönetiminin çığrından çıktığını söyleyen tsmet Paşa, gidişi durdurabilmek için CHP'ye oy isterdi. Zaman değişmişti, Erdal tnönü, aynm gözetmeksizin ANAP'a değil halktan eğer dilerlerse öteki muhalefet partilerine oy vermesini, ama mutlaka ANAP'a oylarla bir ders vermesini istiyordu. Öte yandan tıpkı DP gibi, DP'nin benzeri uygulamalan güncel her olayda kullanan ANAP, su gibi para akıtıyordu. DP de bol keseden harcamalarla büyük otomobil konvoyları düzenler, çevre köylerden, kasabalardan, illerden otobüslerle adamlar taşırdı. Bugün de aynı uygulamalan ANAP yapıyor, Özal'ın her mitingine minibüsler dolusu insan yığıyordu. 1950'den sonraki muhalefet partisi CHP, parasızlıktan çaresiz kalmış, insanlanmızın maddi özverileriyle mitinglere kalabalıklar yığmaya çalışmıştı. Bugün aynı görünümü SHP muhalefetiyle yaşıyorduk. Bakacakkadı'da, Gökçebey'de gecenin ilerlemiş saatinde insanlar, kadınlı, erkekli, çocuklu SHP konvoyunun önüne çıkıyorlardı. Erdal tnönü ve Aydın Güven Gürkan, sanki aralannda işbirliği yapmış gibi, belirli konulan değişik yönleriyle halka anlatıyorlardı. Hele Yenice'ye tozlu topraklı bir yoldan geldiğimizde sekiz saattir elektriklerin kesik olduğunu, iletişim araçlannın çalışmadığını gördük. ANAP'lı yöneticiler eski günlerde gördüğümüz gibi muhalefeti böyle karşılıyordu. Halk ayaktaydu Lüks lambalan yakılmış, kadınlar ellerinde mumlarla Erdal Inönü'yü alkışhyordu. ANAP'ın görkemli seçim otobüsünün yanında bir gecekondu gibi kalan Erdal İnönü'nün otobüsündeki jeneratör anza yaptığında, SHP ekibi kentten aynlmak istedi. Fakat halk, sabaha dek bekleyeceklerini haykırarak Er , dal Inönü ile arkadaslannı bırak ' madı. Aylardır Yenice'de kesilmeyen elektrik, çalısan telefon, Inönü • gelince durmuştu. Halk böyle di'. yordu. Yurdun çeşitli yerlerindeki 22 devlet kereste fabrikasmm biri Yenice'deydi, 290 işçisinden 220'si özal'a hem de yazıyladert dökmek istemişti. Başbakan otomobilin penceresini açmak lütfunda bulunmuş, işçi temsilcilerini bir dakika dinlemiş, anlattıklanna göre alaylı bir dille haklannı başka yerde aramalarını söylemişti. Hiç değilse 1950'lerde muhalefeti güçlendirmeye çalışanlann güvencesi tek bir partiye omuz vererek sonuç almaktı. Oysa bugün ANAP'ın gidişini bir ölçüde frenîeyecek siyasal güce karşı, akıl almaz bir saldmyla DSP, örneğin Bartın'daki sol oylan bölüyordu. Karabük'te SHP oylannı aşağı çekebilmek için elinden gelen her çabayı gösteriyordu. En azından SHP üzerindeki birleşmeyi baltalamak için, pariinin çeşitli sol anlayışları bünyesinde topladığını yayarak, ANAP'a karşı bütünleşmeyi önlüyordu. tnönü, oylann bölünmemesi için çağn yapıyordu hemen her yerde, ama ne çare... öteyandaparasal güç, hem DSP'nin yaygınlaştırmaya çalıştığı bölünmeye yönelik girişimleri kışkırtıyor hem de issizliği silah gibi kullanıyor, işi olanlara kimi maddi olanaklar vererek, kömür işletmelerindeki söz sahibi bekçileri bile ayarlayarak sürekli "oy satm ahyordu." Uzun süredir Zonguldak'ta yürütülen bir uygulama, insana insan gözüyle bakıldığı için değil, oy sağlamak için bir günde değiştiriliyordu. 1986'da, 1983 yılındaki birimlerle verilen işçi haklan, bir tdefonla düzeltiliyor, kömür işçisine esasen yasal hakkı olan kimi maddi çıkarlar derhal sağlanıyordu. SHP'nin elindeki tek olanaksa işçiye, köyluye "gidism" bu geçici uygulamalarla düzelmeyeceğini söylemekti. Tıpkı 1950'lerde olduğu gibi. Bu yollardan kazamlan seçim zaferlerini günü gelecek halk nasıl değerlendirecekti?.. 1950'lerde gözlediğimiz Pirus'un zaferlerinden halkımız ne zaman bıkıp usanacak, ANAP'ın sürdürdüğü türlü iktidar oyunbazlıklanna karşı hangi seçimde "dur" diyecek, küçük maddi çıkarlarla yoksulluğunun, çaresizliğinin oy için sömürülmesini bakalım hangi gün geri itecekti. Zonguldak'm ince, uzun dağ yollarmda gece gündüz giderken" kafamızda çeşitli izlenimler, anılar cankmıyordu. n.