29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Siyasi suça dalıa ağır ceza UĞUR MUMCU ANKARA Prof. Dr. Solhi Donmezer başkanlığında, Adalet Bakanhğı görevlileri ve yargıç"" lardan oluşan bir komisyonca hazırlanan yeni Ceza '• \asası'nda siyasal suçlann cezalan arttınlırken bu ""suçlara yeni öğeler de ekleniyor. Yürürlükteki yasadaki "anayasayı ihlal" ile ilgili 146. madde yerine hanrlanan metinde bugün,kü yasa maddesinde bulunmayan "anayasanın~ fiflen uygulanmasını önkmek" diye tanımlanan bir suç öğesi daha getiriliyor. 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra kurulan Yüksek Adalet Divanı, Demokrat Parti hükümeti inin tutum ve davranışlannı 146. maddeye aykırı ' görürken "mevcut anayasanın fiilen tatbik edilmez bale getirilmesi, onun ana prensipkrinin kıs. men veya tamamen ortadan kaldınlmasT'nı gerek~çe olarak benimsiyordu. "Anayasayı ihlal" ile il' gili yeni maddede, böylece, Yassıada kararlannın gerekçesine dönülüyor. "Anayasaya ihlal" maddesinde, bu suça katıİlanlarla ilgili fıkra da kaldınhyor. '.' Yeni tasan taslağında bugünkü yasada 141 ve 142. maddelerde toplanan "sınıf tahakkiunü" ile : ilgili suçlar olduğu gibi korunuyor; ancak,"milii duygulan yok etmeye veya zayıflatma"ya yöne";lîk propagandanın cezası, yürürlükteki yasada 5 •"yıldan İ0 yıla kadar ağır hapis iken bu ceza yeni metin ile 10 yıldan 15 yıla kadar artınlıyor. Bugünkü Ceza Yasası'nda "devlet topraklan•ın... yabana devletin hâkimiyeti aluna sokmak" *Ue ilgili 125. madde yerine hazırlanan metin olduğu gibi korunuyor; maddeye eklenen bir bölüm ile de bu eylemlerin propagandasını yapanlara 10 yıldan İS yıla kadar ağır hapis cezası verileceği öngörülüyor. BugünkU 141. madde yerine "yıkıcı birteşmeler" başlığı ile hazırlanan yeni madde ile bu madde kapsamına giren iki veya daha fazla ör"'. güt yönetenler hakkında "müebbet hapis cezası" getiriliyor.. 141. maddede bu suç, ölüm cezası yaptınmına bağlanmaktavdı. tHBARCIYA İNDİRIM Yeni tasan taslağında, bugünkü 141. madde ile düzenlenen suçlan, son soruşturma açılmadan önce yetkili yerlere bildirenlerin cezası müebbet hapis verilecek durumlarda 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verileceği, diğer durumlarda cezanın sekizde yedisinin indirileceği öngörülüyor. 141. maddede, bu gibi durumlarda, ölüm cezası yerine 10 yıldan aşagı olmamak üzere, diğer durumlarda da dörtte bir oranına kadar bir indirim sağlıyor. Bu dunımda yeni Ceza Yasası ihbarcıya 8 yillık cezasmın 7 yılını indirme olanağı veriyor. 142. madde yerine düzenlenen yeni maddede de paralel bir hüküm bulunuyor. GERİCİ BtRLEŞMELER Hazırlanan yeni yasada "gerid birieşmeier" başlıgı ile bugünkü 163. madde iki ayn maddede toplanıyor. Laiküğe aykın olarak devletin sosyal, hukuksal ve ekonomik düzenini dinsel temellere uydurma amacıyla örgüt kurulması halinde ceza bugünkü metinde öngörüldüğü gibi 8 yıldan 15 yıla kadar ağır hapistir. Yeni hazırlanan maddede, "bu nevi örgütlerin iki veya daha fazlasını yönetenlere müebbet hapis cezası" verileceği de öngörülüyor. Bugünkü maddede böyle bir hüküm bulunmuyor. Yeni metin bu açıdan da siyasal amaçh dinsel örgüt kurma suçunu ağırlaştınyor. "Gerid birkşmder" ile ilgili yeni madde bugünkü metinde bulunmayan "pismanlık bali"ni de öngörüyor. Hazırlanan yeni maddeye göre, bu suçu, son soruşturma açılıncaya kadar yetkili makamlara bildirenlerin cezalan, yasam boyu hapis verilecek durumlarda 3 yıldan 5 yıla kadar indirilerek verilecek, diğer durumlarda cezanın sekizde yedisi indirilecek. "Gerid propaganda yapmak" başbğı ile düzenlenen yeni maddede bugünkü metinde bulunmayan "din devietini övme" suçu da getiriliyor. Bu suçun cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olarak belirleniyor. "Şahsi nüfuz veya menfaat lemini" amacıyla din sömürüsü yapma eylemi için ayn bir madde düzenleniyor; bu suçun 2 yıldan 5 yıla kadar olan cezası olduğu gibi korunuyor. "Din ve vicdan taürriyeti" ile ilgili yeni maddede "anayasanın güvencesiodeki dinJerden biri" diye bir tanım getiriliyor. 1986 yılmın ocak ayında "Din hiirriyeti aleyhine cürümler" başlığı ile kabul edilen 175. maddedeki "semavi dinler" yerine yeni metinde benimsenen "anayasanın güvencesindeki dinler" kavrammın uygulamada sorunlar yaratması bekleniyor. Çünkü anayasa metninde güvenceye alınan ya da alınmayan dinler ile ilgili herhangi bir açıklık bulunmuyor. StLAHLI ÖRGÜT Hazırlanan yeni Ceza Yasası'nda, bugünkü yasanın 168. maddesinde yer alan "silahb örgüt" kurma suçunun cezası, bugünkü metinde "onbeş seneden asağı olmamak üzere" iken yeni düzenlemede bu cezanın üst sının 20 yıl olarak saptanıyor. Yeni metin ile bugünkü maddede bulunmayan (Silahu örgütün amacını oluşturan suç işlendigi takdirde dahi bu maddede yazüıflilkrdendolayı ceza verilir) bir hüküm getiriliyor. Yeni düzenlemede, silahh örgütlere, dernek, siyasal parti, işçi ve meslek kuruluşlannın bina, lokal, büro ve eklentilerinde yapılırsa suçun 3 yıldan 5 yıla kadar olan cezası ücte bir oranında arttınlıyor. ÎHBAR GÖREVT Adalet Bakanhğı'nca Prof. Sulhi Donmezer başkanlığındaki bir komisyona hazırlatılan yeni Ceza Yasası'nda, devlet kuvvetlerine karşı cürümlerden birinin işlendiği veya işleneceğini öğrenip de yetkili yerlere haber vermeyen kimsenin suç işlenmişse 3 yıldan 5 yıla, işlenmemişse 6 aydan iki yıla kadar hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor. Bugünkü yasada bu suç, suçun islenmesi halinde 1 yıldan, işlenmemişse 6 aydan aşağı olmamak üzere hapis cezasına çarptınlmaktadır. MÎLLİ MENFAATLERE AYKIRI HAREKET Tasan taslağında, "Milli yararlara karşı hareketlerde bulunmak maksadıyla dognıdan dogruya veya dolaylı olarak kendisi ve başkası için para veya herhangi bir menfaat vaat eden vatandaş"ın 3 yıldan 10 yıla kadar hapsedilecegını öngören bir madde de getiriliyor. Yürürlükteki Ceza Yasası'nda buna benzer bir hüküm 127. maddesinde yer alıyor. Ancak, 127. madde, "Yabancı devletin Türkiye Devleti aleyhine harp açması" ile ilgili madde. 127. maddede ancak bir "savaş dunımunda" uygulanacak madde yeni metinde olağan dönemlerde de uygulanabilecek. Tasan taslağının bu madde ile ilgili gerekçesinde, "milli yararlara aykın hareket" tanımının "kanunsuz suç ve ceza" kuralına aykın görülebileceği, ancak maddenin Kıbrıs'taki Türk askerlerinin adadan geri çekilmesi gibi görüşleri çıkar karşılığında savunanlar ile ilgili olarak getirildiği kaydediliyor. Bir başka madde ile de "yabancı bir ülkede yalan haber veya havadis yaymak sureüyle devletin ekonomik ve ticari itibannın veya ilişkilerinin zarara ugraması" halinde bu suçlan ışleyenlerin 3 yıldan 6 yıla kadar hapse mahküm olacaklan öngörülüyor. MANEVt ŞAHSİYETE HAKARET Yeni Ceza Yasası'nda, bugünkü yasanın 158 ve 159. maddelerinde yer alan, Cumhurbaşkanını, Türklüğü, Türk milletini, devleti, TBMM'yi, Bakanlar Kurulunu, Bakanlıklan, orduyu ve güvenlik güçlerini asağılama suçlan olduğu gibi korunuyor. Adalet Bakanlığı'nca Prof. Sulhi Donmezer başkanlığındaki bir komisyona hazırlatılan tasan taslağının komisyon çalışmalan bittikten sonra hükümetçe ele alınması ve önümüzdeki kasım ayında TBMM'de görüşülmesi bekleniyor. CUMHURÎYET/8 HABERLER 26 HAZİRAN 1986 MUSTAFA EKMEKÇİ AIVKARA NOTLARI Baba ile Kızı... UĞUR MUMCU GOZLEM 232 sanıklı Kars PKK davasında karar açıklandu (Baştarafı 1. Sayfada) laştincı değişiklikler de yapılmıştır. Italya'da faşizm yıkıldıktan sonra ceza yasasının antidemokratik hükümlerinin ayıklanması için komisyon kuruldu. Bizde ise faşist italyan ceza yasasından alınan maddeler, çok partili yaşama geçtiğimiz yıllarda daha da ağırlaştırtlarak uygulanmaya başlandı! Bugün, Adalet Bakanlığı'nca görevlendirilmiş bir komisyonca hazırlanan yeni ceza yasası tasarısı taslağı siyasal niteiikli suçlann yaptırımlarını yeniden artırmaktadır. "Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi, suçlann apaçık tanımlanmış olmasını gerekiirir. Bu ilkeyi, sözgelişi, "Anayasayı ihlal suçu" ile ilgili yeni düzenleme ile karşılaştırsak şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşınz. Hazırlanan yeni metinde "Anayasayı ihlal" maddesi şoyledir Turkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın hükümlerine aykın olarak ve anayasanın müsaade etmediği usullerle Turkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını veya birkısmını değiştirmeye, anayasayı tumüyle yürüriükten kaldırmaya veya fiilen uygulamasını önlemeye veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya tesebbüs edenler hakkında ölüm cezası verilir. Maddenin gerekçesinde şu görüşe yer verilmektedir: .. Söz konusu ibareler sadece TBMM'yi ortadan kaldırmayı değil ve fakat onun vazifesini yapmasını engelleyici, anayasaya aykın ve anayasanın müsaade etmediği bütün usullerin kullanılmasını da kapsamaktadır. Böyle bir madde ile hükümet muhalefeti, muhalefet ise hükümeti "anayasayı ihlal suçu" işlemekle suçlayacaktır. Zaman zaman sertleşen iktidar ve muhalefet ilişkilerinde öngörülen bu madde kapsamına girmeyecek yol ve yöntem kalmaz. Ne gariptir ki, bugün birtakım çevrelerce geçersiz sayılması için çalışmalâr yapılan Yassıada Yüksek Adalet Divanı'nın DP hükümeti ve bakanlarını mahkum ederken dayandığı gerekçe, "Donmezer Komisyonu"unca hazırlanan yeni maddeye tıpatıp benzemektedir. Okuyalım: Gerçekten Türk anayasasını tebdil, tağyir ve ilga etmek, hadisemizdeki hal bakımından, ister yukandan, ister aşağıdan gelsin, bazı fiil ve tasarruflaria, mevcut anayasanın fiilen tatbik edilmez hale getirilmesi, onun ana prensiplerinin kısmen veya tamamen fiili surette ortadan kaldınlması, kısaca, hukuki rejim yanında, ona ana çizgileri ve karakteri bakımından zıt bir fiili rejimin yaratılmasıdır. Demek oluyor ki, sistemli ve kasıtlı olarak, anayasadaki prensiplerin fiilen ortadan kaldınlması, yani fiilen yasadısı bir rejim yaratılması bahis konusu ise bu takdirde 146' ncı maddedeki suç işlenmiş demektir. (Yüksek Adalet Divanı kararlan, Yassıada. 196061, s. 1924) Bu gerekçe ile Donmezer Komisyonu'nun "Anayasayı ihlal" gerekçesi arasındaki benzerlik çok açıktır. Donmezer Komisyonu "Anayasanın... fiilen uygulanmasını önlemek" diye bir suç getirirken herhalde esin kaynağını, bugün eleştirilen ve karalanmak istenen Yassıada kararlannda bulmaktadır. Böyle bir madde, hem iktidar ve muhalefetin birbirlerini kolayiıkla "anayasayı ihlal etmekle" suçlamalarına yol açacak; daha da önemlisi, TBMM'yi "feshetmek" isteyen çevrelere de "hazır gerekçeler" verecektir. Bu gibi maddelerde "şiddet unsuru"nun çok açık biçimde yer alması zorunludur. Almazsa, anayasaya aykın gibi görülen her eylem "anayasayı ihlal suçu" olarak nitelenebilir. Donmezer Komisyonu, böyle bir madde ile bu gibi olı> şumlara yeşil ışık yakmaktadır. Aynı "şiddet unsuru"nun "yıkıcı birieşmeleri" ve "yıkıcı propaganda" diye tanımlanan "141142'lik suçlar" için de getirilmesi gerekir. Demokrasiyi benimsemiş sosyalist partileri, "Siz MarksistLeninistsiniz; öyleyse şiddet yolunu benimsiyorsunuz" denilerek "kryas" ve "varsayım" yolu ile cezalandırmaya olanak sağlamak "kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesine de aykındır. Kapitalizmin anayurdu Birleşik Amerika'da bile bu gibi suçlann cezalandırılması için "yakın ve açık tehlike" koşulu aranmaktadır. Hazırlanan taslak, daha birçok tartışma konusunu da beraberinde getirmektedir. Yasa tasarısı taslağını, başta üniversite ve barolar olmak üzere kamuoyunda tartışmaya açmak gerekir. Bu yasa aceleye getirilirse, korkarız, içinden çıkılmaz binbir sorun yaratılacaktır. t 5 idam, 3 müebbet hapis Haber Merkezi 9. Kolordu Komutanlığı Erzurum Askeri Mahkemesi'nde 6 yıldır görülmekte olan 232 sanıklı Kars PKK davası, dün sonuçlandı. Sanıklardan 5'i ölüm, 3'ü müebbet hapis cezasına çarptınhrken 83 samk, 3 ile 20 yü arasında değişen hapis cezalanna mahkum oldu. 125 sanık ise beraat etti. Askeri mahkeme, Türkiye Cumhuriyeti topraklarını bülmek, adam öldürmek, güvenlik kuvvetleri ile silahh çatışmaya girmek, gasp ve soygun yapmak, ceşitli yerlere patlayıcı madde atmak, bildiri dağıtmak, bombalı pankart asmak suçlanndan yargılanan Hasrel Kuş, İsmail Çakmak, Serdar Ökmen, Cemalettin Cinkılıç ve Hüseyin Makal'ı idam cezasına mahkum etti. Mahkeme aynı davada yargılanan Hikmet Tabak, Mirali Yılmaz ve Seyfettin Inalkaç'a da ömür boyu hapis cezası verdi. Ölüm cezasına çarptınlan samk Hasret Kuş, "Kürdistan davası er geç başanya ulaşacaktır" diye bağırdı. Diğer sanıklar da "Kürtçe" sloganlar atarak verilen kararı protesto ettiler. 7 samk hakkında gıyabi tutuklama kararı verilen davada 9 sanık da tahliye edildi. ANKARA Ankara'da yasadışı TKPML Partizan örgütü davasında sanıklardan Hüseyin Gıineş, Rıza Özen ve Ali Güneş, müebbet hapis cezasına mahkum oldu. 4. Kolordu Komutanlığı Ankara (1) Numaralı Askeri Mahkemesi'nde görülen davada sanıklardan Hasan Cabat, Ertan Çiçekacü, Mehmet Balkız, Mübeccel Aslanca, Celal Çetin, Mehmet Hanoglu, Şeniz Aytok, Arap Ydmaz, Münir Alptürk ve Bektaş Çırakman da 3 ile 16 yıl arasında değişen hapis cezalanna çarptınldı. Sanıklardan Ayşesin Fatma Bilgin ve Nejden Çenesiz ise delil yetersizliğinden beraat etti. 9 tDAM ONANDI Askeri Yargıtay 2. Dairesi, Uşak olayları davasında 9 idam, 8 müebbet, 32 beraat ve 49 hapis cezası kararını onadı. 4 idam, 5 müebbet ve 23 hapis cezası kararını ise bozdu. İdam cezası onanan sanıklar şunlar: Mehmet Soyatlar, Mustafa Uysal, Lğur Sümer, Süleyman Oktay, Avni Yılmaz, Ahmet Acartürk, Orhan Sağcan, Osman Zeybek ve Oktay Alan. HalU Öter, Çetin Çeiik, İrfan OkUy ve Şadi Yurdusev, haklanndaki idam cezası karannı bozan Askeri Yargıtay, Cemal Gürsel Kıncı, Davut Gülhan, Erol Güngil, Muammer Sakaryalı, Mustafa Şekip Keçeci, Osman Karakaya, Ragıp Aülgan ve Kemal Bolükbaşı'ya verilen müebbet hapis cezalannı ise onadı. Çetin Cesur, Ahmet Dogan, Bilal Kul, Babri Öner ve Fatma Özgür'ün müebbet hapis cezalan ise bozuldu. tzmir Sıkıyönetim Komutanlığı iki Numaralı Askeri Mahkemesi'nde karara bağlanan davada sanıklar, Uşak ve çevresinde 21 kişiyi öldürmek, 15 kişiyi öldürmeye tesebbüs ve yasadısı Devrimci Yol adh örgüt adına çeşitli eylemlere katılmak suçundan yargılanmışlardı. DtYARBAKIR 7. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde bakılmakta olan 5 sanıklı yasadısı bölücü çete (PKK) ek davası karara bağlandı. Sanıklardan Hamit Toprak 15 yıl, Osman Yılmaz, Beşir Yılmaz ve Mehmet Çoker 4'er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Abdülkadir Nasım adlı sanığın ise delil yetersizliğinden beraatine kara verildi. Mahkeme, 15 yıl ağır hapis cezasına çarptınlan Hamit Toprak'ın, yakaladıktan sonra samimi itiraflarda bulunarak devlete yardımcı olduğunu belirtti ve 3126 sayılı kanuna göre tahliyesine karar verdi. Aynı mahkemede görülmekte olan beş sanıklı sac ve otomobil kaçakçılığı davasında görevsizük karan verildi. Sac ve otomobil kaçakçılığı dosyasının lstanbul Ağır Ceza, silah kaçakçılığı dosyasının ise Izmit Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderümesine karar verildi. İZMİR 1 ma>ısta TKP'nin görüşlerini yansıtan bildirileri dağıtmaya kalkıştıkları gerekçesiyle haklannda dava açılan 12'si tutuklu 23 sanığın Izmir Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılanmasına dün başlandı. DGM savCTsı, iddianamesinde sanıklann 10 ile 20 yıl arasında değişen hapis cezalanna çarpunlmalannı istedi. Daha sonra sanıklann sorgulan tamamlandı ve sav'unma avukatlan, görülmekte olan dava ile ilgili belgelerin toplandığını belirterek tahliye isteminde bulundular. Mahkeme, Ahmet Canbilgin. Şahide Sezin Atmaca ile Kadriye Duygulucan'ın tahliyelerine karar verdi. Uşak'ın Banaz ilçesinde bir olayın sonışturması sırasında Halil Doğan'dan zorla 650 bin lira almaya kalkıştıkları gerekçesiyle Uşak Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan polis memurlan Sadullah Tütay ve Cavit Akkan, duruşmalan sonunda 4'er yıl 7'şer ay ağır hapis cezasına çarptınldılar. € yıldan bu yana süren davada, 83 samk da 320 yıl arası hapis cezasına çarptırıldı, 125 kişi beraat etti. TKPütL Partizan davasında 3 samk hakkında müebbet hapis cezası verildi. lOsanık, 316 yıl arası hapse mahkum edildi, 2 kişi beraat etti. Askeri Yargıtay, Uşak olayları davasında verilen 9 idam, 8 müebbet, 49 hapis ve 32 beraat kararını onaylarken, aynı davada 4 idam, 5 müebbet ile 23 hapis cezası kararını bozdu. Şebinkarahisar'da işkence davası başladı 7 potis yargıç önünde İşkence iddiasıyla yargılanan polisler, iddialan reddettiler. İşkence görenler, sanık pol'ısleri teşhis ettiler. Duruşma yargıcı, savcımn kimseden emir alamayaoağını belirtmesi üzerine "Kıllık yapma" dedi. GİRESUN (Cumhuriyet) Şebinkarahisar'da işkence davasının ilk duruşması Giresun Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün başladı. Giresun Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube Müdür Vekili Abdülkadir Usanmaz ile komiser Yüksel Ergenekon, Şeref Çoban, polis memurları Abdülkadir Dogan, Ynnus Yüdırgan, Sedat Gümüş ve Nuri Kuşçu'nun 15 Kasım 198526 Kasım 1985 tarihleri arasında Şebinkarahisar ilçesinde Adil Demirel, Hasan Kâhya, Remzi Boyacı, Osman Akyüz, Murat Sabah, Nuri Altemur, Mehmet Durukan, Murat Karaca, Ahmet Emin Akyüz, Mehmet Yeleş ve Polat Sabuncu'ya gözaltmda bulundukları sırada işkence yaptıklan iddiasıyla açılan davanın ilk duruşmasında kimlik yoklaması yapıldı. Duruşmada iddia makamının suç yerinin Şebinkarahisar mı yoksa Giresun mu biçimindeki sorusuna Siyasi Şube Müdür Vekili Abdülkadir Usanmaz, "19771978 tarihleri arasında Şebinkarahisar'da görevli iken gözaltına alınanlann ilcede bombalı eyleme giriştikleri" şeklinde yanıt verdi. Savcı Recep Civek, " O halde mağdurlar neden buraya getirildiler" sorusunu yöneltti. Mahkeme Başkanı Hüseyin tmamoglu, savcının sorusunun tutanaklara geçmesine karşı cıktı. Savcı Civek, kendisinin savcı olduğunu ve kimseden emir almayacağını belirtince, mahkeme başkanı "Küiık yapma" şeklinde sert tepki gösterdi. Bunun üzerine mahkeme salonu hemen boşaltıldı ve duruşmaya yanm saat ara verildi. Aradan sonra başlayan duruşmada, polis memurlan iddialan reddettiler. İşkence gördüklerini söyleyen Mehmet Durukan, kendisine elektrik vererek işkence yapanın polis memuru Yunus Yıldırgan olduğunu ve işkence sırasında kendisini gördüğünü belirtti. Murat Karaca da komiser Şeref Çoban ile polis memuru Nuri Kuşçu tarafmdan gözleri bağlı olarak kendisine işkence yapıldığını, bu kişileri saçlanndan tanıdığını ileri'sürdü. Giresun Ağır Ceza Mahkemesi, kamu güvenliği açısmdan Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Şebinkarahisar işkence davası ile ilgili 1986/83 dosya kayıth dava dosyası ile birleştirilip, birleştirilmemesi hususunda görüş alınmak üzere Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müzekkere yazılmasına, yargılamanın suret üzerinden yürütülmesini ve duruşmanın 15 ekim tarihine enelenmesini kararlaştırdı. Adana MHP davası Mide ameliyatımı başan ile gerçekleştiren SSK Istanbul Hastanesi doktorlanndan, TEŞEKKÜR Operatör ile As. Dr. Mubammed Baytugan'a As. Dr. Ahmet Şimşek'e Narkozitör Esref Islamgüneş'e, 1. Hariciye Servisi Şefı, dost insan Opt. Dr. Hayri Davas'a, servis hemşireleri Hüsniye Bagcı, Mine Özden ve öteki görevliler Imam Dolu, Mehmet Kurt'a ve Acil Servis görevlilerine teşekkürü bir borç bilirim. DURSUN BUĞRA NAİM ARABACILAR ANKARA (a.a.) Adana MHP davasına Dördüncü Kolordu Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde devam edildi. Davanın dünkü duruşmasında sanık Osman Engin'in bir süre önce gizli celsede mahkemeye verdiği itirafları okundu. Duruşma hâkimi tarafından okunan metne göre Osman Engin itiraflannda şunlan söyledi: "Ülkücü Gençlik Derneği (ÜGD) kapatıldıktan sonra MHP ile bağlantısını kesmedi. MHP il binasının bir köşesinde MHP gençlik kolları paravanası altında illegal çalışmalanna başladı. Sanıklardan İrfan Türel bana şunlan anlattı: Alpaslan Türkeş, inzibat erinin öldüriilmesine çok üzüldii. O kadar oldürecek kişi varken asker mi öldürülür diye kızdı. Türkeş, zamanın İçişleri Bakanlan'ndan Hasan Fehmi Güneş'in öldüriilmesi için emir vermiş, ancak sonra bu emrinden vazgeçmiş. Mahallede kimin komünist olduğunu tespit ederdik. Bu tespitlerimizi ÜGD'ye bUdirirdik. O da MHP'ye bildirirdi ve MHP il binasında kimin öldüriilecefi, kimin yaralanacağı konusunda îtîrafçı sanık: Öldürme emrî MHP'den çıkardı emirler çıkar, kim görevlendirilmisse o, bu işi hallederdi. Ben bekçi Bektaş'ın öldürulmesi Necip Bayıcı, Bayram Aydın ile birlikte beş kişinin ölümüyle sonuçlanan Bckirköy kahvehanesi tarama olayına, aynca da iki yaralama olayına kanştım. Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul'un öldüriilmesinde, Onnan Birbiçer yalan söylüyor. Kendisi o olayda bulunmuştur. Bana emri merkez degil, Adnan verirdi. Ülkücü olarak bilinen bir manifaturacı vardı. Bu öldürüldü. Ben bu olaydan şiıphelendim, sonradan Adnan Taş 'Manifaturacı davadan dönmüştü, onun için biz öldürdük. Hatta eenazesini de biz kaldırdık ve mevlit okuttuk* dedi. Ama kimlerin öldürdüğüne dair isim vermedi." Sanık Osman Engin 19781980 yıllarında Adana'da meydana gelen çeşitli öldürme, yaralama olaylannı da kimlerin yaptığını, kendisine anlatan sanıklardan duyduğunu söyledi. Yurt depozite makbuzumu kaybettim. Hükümsüzdür. İSMAİL KARABİBER Kapıkule davasında harar bugün ANKARA, (ANKA) Vural Ankao'ın Maliye ve Gümrük Bakanlığı'ndan azledilraesine, Ali Tannyar'ın da İçişleri Bakanlığı'ndan istifasına yol açan Kapıkule gttmrük kapışjndaki çeşitli zimmet ve yolsuzluk olaylanyla ilgili davaya ilişkin Yargıtay kararının bugün açıklanması bekleniyor. Edime Ağır Ceza Mahkemesi'nde 27 sanığın 2 yılla 12 yü arasında değişen hapis cezalanna mahkum edümeleriyle sonuçlanan davayı bir süredir inceleyen Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi, 12 Haziran 1986 tarihinde yapılan duruşmada, "dosya uzerindeki inceiemenin tamamlanamartıgı" gerekçesiyle duruşmayı 26 hazirana ertelemişti. 12 Temmuz 1984 tarihinde Kapıkule'den yurt dışına çıkış yaparken aranan bir yolcu otobusünde yaklaşık 150 milyon liralık döviz ele geçirilmiştı. Yapılan inceleme sonucunda aynı miktardaki dövizın gümrük kapısmdaki görevliler arasında paylajıldığı belirlenmiş ve aralarında üst düze>r yöneticilerin de bulunduğu çok sayıda gümrük görevlisi gözaltına alınmıştı. Reha İsvan'm baoası Kemal Doğan, Mustafa Kemal'le 19 Mayıs 1919'da Şamsun'a çıkanlardandı. O zaman binbaşıydı. Mustafa Kemal, istanbul'dan yol a çıkarken, güvendiği arkadaşlarını da yanına alır. Binbaşı Kemal Bey'i, Ismet Beyfinönü) önerir. Binbaşı Kemal Bey, Sıvas Kongresi'ne değin Mustafa Kemal'in "karargâhında" yanı başındadır. Erzurum Kongresi'nin ilk çalışmalan için, İbrahim Tali Bey'le (Öngören) birlikte göreviendirilir. Sıvas Kongresi sırasında, Harput valisi Ali Galipfin oyunlarını bozan kişidir Kemal Bey. Yunus Nadi de, Kemal Doğan'la bu sıralarda tanışır. Mustafa Kemal, ordudan ayrılmak zorurtda kalıp, sivil olduğunda, başlıca sorun ne olur dersiniz? Sivil giysi! Mustafa Kemal'in sivil giysisi yoktur. Eski Bitlis Valisi Mazhar Müfit Kansu'nun, vali olarak törenlerde giydiği, altta çizgili pantoion "jakeyatay" dedikleri bir takım giysisi var, onu giyer, Ancak, Mazhar Müfit göbekli olduğu için, Mustafa Kemal giysinin içinde neredeyse yiter. Erzurum, Sıvas Kongresi fotoğraflarında Mustafa Kemal, bu giysinin içindedir. Bunu Leman Karaosmanoğlu anlatmışt, o da Yakup Kadri Bey'den dinlemiş. Biz, Reha İsvan'ın babası Kemal Doğan'ın şerüvenlerine gelelim.. Çok kimse bilmez, doğrusu Reha isvan'ın 12 Eylül sonrası serüvenleri olmasa, ben de bilmeyecektim Kemal Doğan Paşa'nın yaptıklanm. Köy Enstitülü ögretmen Mustafa Onar, Kemal Doğan'la ilgili bir kitap yazdı, kitabın adı: "Kurtuluş Savaşı'nda Haçın Gâvuru". Adana yöresinde Fransızlarla, Ermeni çeteleriyle savaşlan anlatan bir yapıt. "Haçın", şimdiki Saimbeyli ilçesinin bulunduğu yerin eski adı. Mustafa Onar, yapıtında şunlan yazar: "..Mustafa Kemal, Topçu Binbaşı Kemal Bey'i, 1 Kasım 1919 günü Kilikya Ulusal Kuvvetleri Komutanlığına atadı. Atama işlemi, Adana dolaylarının Mondros sonrası gelişmelere karşı tepkisinin. eski deyişle 'resmen tescili' oldu. Binbaşı Kemal Bey herhangi bir askeri birliğin komutanı olmayacaktı. Halktan toplanan çetelerin komutanı olacaktı. Mondros sonrası yurda giren sömürgecilerle işbiriikçilerine, onlaria birlikte karşı koyacaktı. Kemal Bey, çetelerie bu denli önemli işin başaniacağını hiç kestiremiyordu. Disiplinsizliği, yağmacılığı sevmezdi. Sorumsuz olan çetelerie ağır sorumluluk isteyen bir işin başanlacağından umutsuzdu. Ama, Komutan'ının buyruğuna karşı olmadı. Karşıt görüşlerini söyleyemeden atanışının ertesi günü, 2 Kasım 1919'da Kilikya yolculuğuna koyuldu. Eşliğinde, yardımcışı Piyade Yüzbaşı Osman Bey de vardı. O da Kemal Bey gibi Üsküp doğumluydu. 1886 yılında doğmuş, 1906 yılında Harp Okulu'ndan üsteğmen olarak çıkmıstı. Savaşlara katılmış, Mustafa Kemal Anadciu yolculuğundayken, Amasya'da arkasından yetişmiş, ErzurumSıvas kongrelerinde yararlı çalışmalâr yapmış, Kurtuluş Savaşı'na katılmış, bozulan Yunan kuvvetlerini izleyerek Izmir'de denize dökenlerden olmuştur. Mustafa Kemal, Kilikya Ulusal Kuvvetler Komutanlığına atadığı Topçu Binbaşı Kemal Bey'e (Kozanoğlu Doğan), Yardımcısı Piyade Yüzbaşı Osman Bey'e de (Aydınoğlu Tufan) adını koydu. Bu adlaria gönderdi. Görev yerlerinde hem Kozanoğlu soyu, hem de Aydınoğlu aşireti vardı. Görev yerierine giderken izleyeceği yollar, uğrayacağı yerler, ilişki kuracağı kimseler belinendi. Kayseri'ye uğranacak, Nuh Naci (Yazgan) Bey'le ilişki kurulacaktı. Develi'de durulacak, Niğde'den silah cephane benzeri savaş gereçleri sağlanacak, Kilikya'ya gönderilecek, halk örgüttenecekti.." Mustafa Kemal, Kemal Doğan Bey'in uğrayacağı yerlere "gizli" yazılar yazar, kendisine yardımcı olunmasını ister. Kilikya yöresindeki korkunç, çileli savaşın öyküsü, Mustafa Onar'ın yapıtında ayrıntılarıyla anlatılır. Kitabın, okurken güldüğüm yerleri de oldu. Kilikya'da savaşlar sürerken, Mustafa Kemal Ankara'dadır. Büyük Millet Meclisi Başkanıdır. Bütün cepheler gibi, Kilikya cephesini, burada olup bitenleri de yakından izler. Cephe Komutanı Kemal Doğan Bey'le ilgili yakınmalar da vardı. Kemal Doğan için, "Bunu buradan alınl" demeye gelir yakınmalar. Yakınmacılar, Ankara'ya dek giderler. Gidişlerini, gidenlerden biri şöyle anlatır: "Eski Büyük Millet Meclisi'nin, giriş kapısıntn sağ taratında bulunan küçük odada Paşa bizi kabul etti. Paşa sakin fakat zeki ve parlak gözleriyle her üçümüzü de tetkik ediyordu. Sonra bir aralık, buyrun, diyerek bizi dinlemeye hazır olduğunu söylemek istedi. Heyetin sözcüsü olarak ben konuşmaya başladım. Doğan Bey'in geçimsizliğini, düştüğü hataları anlatmak istedim. Fakat Paşa benim bu türiü konuşmamdan memmun olmadı. Eli ile işaret ederek bana şu soruyu sordu: Askerlik rütbeniz nedir? İhtiyat zabiti mülazımı evvel Paşam. Bunun üzerine önündeki masanın çekmecesinden çıkardığı kağıdı göstererek: Bakınız, bu raporda Kilikya Kuvayi Milliye Kumandanı Binbaşı Kemal Bey başka türlü anlatıyor, dedi. Sonra elini Dr. Osman Bey'e uzatarak: Siz herhalde doktorsunuz değil mi? Evet Paşam, Operatör Doktor Binbaşı Osman. O halde doktor, şu nabzımı yokla, acaba ateşli miyim, hastalığım var mı, bakınız, dedi. Doktor hemen Paşanın nabzını eline aldı. dinledi, saydı, sonra: Paşam maşallah çok iyi, hiçbir şeyiniz yok, dedi. Paşa, Hoca Abdullah Efendiye hitaben: Siz de galiba hocasınız, dua ediniz de bu işier düzelsin, dediler, ayağa kalkarak konusmasının son bulduğunu anlatmak istediler ve biz Paşanın huzurundan eli boş olarak, hiçbir şey yapamadan, hatta konuşamadan ayrıldık..." Mustafa Kemal, çok güvendiği Kemal Doğan Bey'den yakınmaya gelen doktora, "Sen doktorluğunla uğraş, bu işlere kanşma" demek ister, hocaya da öyle. Doğan Bey'i Ermeniler, bir baskında yaralarlar. Kemal Doğan, belindeki tabancasıyla savaşır. Kendi olanaklarıyla yarasını sarar. Yaralannın ağır olduğu anlaşılır, sayrılarevine kaldırılır. İyileşir iyileşmez yine cephededir. Tutsak olan Ermenilere, insanca davranılması buyruğunu verir. Tutsak olan bir Ermeni çetebaşını Kemal Doğan Bey'e getirirler. Çetebaşı kendini, Kemal Doğan'ın ayaklanna atar. Kemal Doğan, kalkmasını söyler. Savaşta tutsağa eziyet etmek yoktur. Ermeni çetebaşına tabancasını geri vermek ister. Ermeni çetecisi, tabancasını yeniden uzatır: Beni siz vurun, (yanındakileri göstererek) bunlara bırakmayın.. der. Haçın (Saimbeyli) kurtarılır. Kemal Doğan Bey, Ermeni rahibelere bir şey olmaması için, her şeyi yapar. Bu son anlattıklarım, Mustafa Onar'ın yapıtında da yok. Yaşayanlardan geniş bilgiler alınarak, yapıt geliştirilebilir, gerçekler sergilenebilir. Reha İsvan'ın serüvenlerini anlatan, Zeynep Oral'ın "Bir Seş'ini okurken, düşünüyordum. Babayı mı, kızını mı yazmalı diye. Reha İsvan da, Ahmet İsvan da Kemal Doğan için çok şey söylemiyorlardı. Kemal Doğan Paşa, Kurtuluş Savaşı'nı anlatırken, onlara çok bir şey söylememiş, "Canım, işte, görev yaptık, o kadar" demekle yetinmişti. Konuşmayı seven biri de değil besbelli. Ama, barıştan yana olduğu kesin. Reha İsvan barışçılığı babasından almışolmalı. "BirSes"\ imzalarken şöyle demiş: "Sayın Mustafa Ekmekçi'ye, Seslerin daha yaygın yankılanmasına katkısı için teşekkürier ve yürekten duygularla" • * * "Barış Demeği Davası" nın sanıklanndan İsmail Hakkı Öztorun öldü. Orhan Apaydın'dan sonra, bu ikinci ölüm olayı. Bu çılümlerde, tutukevlerinin bıraktığı izler yok mudur? İsmail Hakkı Öztorun, 12 Eylül gecesi alındı. Dil Okulu'nda, Ankara'da 1 ay kaldı. Sonra, Barış Derneği Davası'nda on buçuk ay ilkinde, dört ayı aşkın süre de ikincisinde tutuklu kaldı. Duruşması sürüyor. İsmail Hakkı Öztorun, Dil Okuiu'ndaki gözaltından sonra, Ankara'nın Bâlâ ilçesinde bir köy ortaokuluna Türkçe oğretmeni olarak verildi. Ardından 1402 ile görevine son verildi. Öztorun'un anası da, babası da ilkokul hizmetlisiydiler. Öztorun emekli de olamamıştı.. 1402 acaba, gömütte de geçerli olacak mıydı? Kabataş benzincisinden: 18.0019.0020.0021.0022.00 Bebek Vapur Iskelesi'nden: 18.3019.3020.3021.3022.30 Yeniköy'den dönüşler: 20.0021.0022.0023.0024.0001.00 BİLSAK: Yeniköy 162 17 01 Yeniköy Iskelesi yanı KABATAŞBEBEKYENÎKÖY MOTOR SEFERLERİ HER GÜN BILSAK'ın
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear