25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 HAZİRAN 1986 * • • • HABERLERİN DEVAMI Ozetle CUMHURİYET/13 Seyirciden etkilenmem (Baştarafi Sporda) lannı şöyle yanıtladı: FIFA listesinde yer ahşınızı nasıl karşıiadınız? Bu uzun süreli çalışmamın doğal bir sonucu. 7 yıldır (A) klasmanı hakemi olarak görev yapıyorum. Doğal karşüıyorum. Liglerde kaç maç yönettiniz? Başınızdan olaylı bir maç geçti mi? Liglerde 250' nin üstünde maç yönettim. Hiç unutamadığun bir olaylı maç var. 1976 yılında Samsun'da yönettiğim SamsunsporKonya Id. Yurdu Türkiye Kupası maçında olaylar çıkmıştı. Yurtdışında size görev verildimi? Evet, yurtdışında üç maç yönettim. Bunlardan birisi, Bulgaristan'da Bulgaristanlsviçre arasındaki milli takımlar maçıydı. İkinci olarak, Yugoslavya'da YugoslavyaS. Birliği ümit takımlan arasındaki maçta görev aldım. Üçüncü olarak da, Çekoslovakya'da oynanan Çekoslovakya'nın Sparta Prag takımı ile Ingiltere'nin Vatford takımları arasında oynanan bir maçta görev yaptım. Seyirci sizi etkfler mi? Hayır, beni etkilemez. Seyirciye ve saha içindeki futbolculann konuşmalanna kulak kabartıp, bunlardan etkilenen hakem başanlı olamaz. Şekerspor Polonya'da ikinci oldu Erzurum Şekerspor Güreş lakımı Polonya'mn Rzeszow kentinde yapılan Uhıslararası Kulüpler Serbest Güreş Thrnuvası'nda Ikincüiği elde ettl 6 ülkeden güreş takunlanmn katıldığı turnuvada takviyeti bir kadroyla tüm sikletlerde mücadele eden Türk ekibi, evsahibi Polonya'mn ardtndan ikinci strayı ahrken, Bulgaristan üçüncü oldu. Demokratik Almanya ise, dördüncülüğü kazandu F.Almanya (Baştarafi Sporda) ya savunması ise çok iyi kapanıyor ve gole izin venniyordu. Platini, Bossis, Giresse, üst üste yakaladıklan fırsadan değerlendiremediler. Fransa baskısı sürerken F.Alman ileri uç elemanJan, yakaladıklan fırsatlarla Fransa kalesi için büyük tefalike oluşturuyor, sık sık gole yaklaşıyorlardı. tİk yan karşılıklı ataklar ve Fransa'nın baskısı ile sona ererken skor levhasında Almanya'nın 10 önde olduğu görülüyordu. tkinci yanda Fransa, ilk yanya oranla daha da atak, F.Almanya ise iyiden iyiye savunmaya çekilmiş bir görünümdeydi. Fransa, atak üstüne atak geliştirirken F.Almanya, hatasız bir savunma futbolu oynuyor ve Schumacher, bu futbol arüayışına büyük destek sağlıyordu. Aksamaya başlayan Rummenigge, 57. dakikada yerini Voeller'e bırakınca Almanya biraz daha atak bir görilnüm kazandıysa da yine de savunmayı yepyordu. Dakikalar bu şekilde üerlerken, Fransa'nın paniği arttı ve orta sahaya kadar gelen kaleci Bats da dahil olmak Uzere tttm hatlanyla ralcip ceza alanına yükleniyordu. tşte maçın 90. dakikası geride kalırken bir kontratak şansı yakalayan F.Almanya, bom boş Fransa savunmasını aştı. Oyuna ikinci yanda giren Voeller, akülıca bir asırtma ile Bats'ı da geçtikten sonra topu boş kaleye yuvarladı. Santrası bile yapümayan gol sonrasında F.Alrnanya'ya final yolu açüırken Fransa'ya 4 yü öncesinde olduğu gibi 3.'lDk maçı yapmak düşüyordu. OECD'nin Türkiye raporu HASAN UYSAL ANKARA Ekonomik Kalkınma ve lşbirligi örgütü (OECD) Türk ekonomisine Uişkin olarak hazırladığı gizli raporda, ilk kez pembe tablo çizmekten vazgeçerek, olumsuz gelişmelere yer verdi. Türkiye'nin 1986'da dış ödemeler dengesi ve dış ticaret açığının büyüyecegi, enflasyonun yüzde 30 civannda gerçekleşecejjj, liranın değer kaybının süreceği belirtilen raporda, Türkiye'nin geri ödemesi gereken dış borçlan nedeniyle döyiz darboğazına gireceğine işaret edilerek, Türkiye'nin gjderek kısa vaddi kredüere muhtaç hale geldiği kaydediliyor. OECD Sekretaryaa tarafuıdan hazırlanan ve 17 haziran tarihinden sonra tüm üye ülkelere de gönderilen raporda, 1986 yüında hükümetin ücret artışlannı "oldukça mötevazi" tutacağı tahmini getıriliyor. Aynca petrol fiyatlanndaki düşmenin tüketicilere yansıtılmamasına işaret edilerek, "Yansıtılsaydı buyume ik enflasyon arasında arzulanan amaçlara ulasılabilirdi. Oysa yansıtmayıp, tersine petrol ürünleri üzerindeki vergüeri artırarak, büyük olan bülçe açıgını daraltma yolunu seçtiler" denildi. 16 Haziran 1986 tarihli ve 42 sayfalık ve her sayfasında "gizli" ibaresi taşıyan OECD raporunda, Türk yetkililerinin tüm çabalanna karşıhk yabancı sermayenin Türkiye'ye iltifat etmediği beürtilerek, yabana sermayenin Türkiye'ye karşı temkinli tutumunun, 1989 yılına ertelenmiş dış borçlann geri ödeme dönemine kadar sürmesinin beklendiği ifade ediliyor. OECD'nin Türkiye'ye Uişkin gizli raporunda, ana başlıklan ile verilen bilgiler şöyle: 1. Kur politikası ve liranın deger kaybı: OECD Sekretaryası, yabana paralar karşısında sürekli değer yitiren Türk Lirasının, 1986 yılında da değer yitirmesinin süreceği görilşünü dile getiriyor. Halen yürürlükteki dışsatım teşvikleri ile Türk dışsatuncılannın rekabet gücünü koruyacagı ancak, petrol fiyatlanndaki düşüşün Türkiye'nin dışsatım pazannda bir daralrna yaratacağı endişesi dile getiriliyor. Dışsatımda Türkiye'nin en sorunlu kesimi olarak ise tanm kesimi gösteriliyor. 2. Ödemeler dengesi açıgı: Türkiye'nin dışsatımındaki daralmaya karşüık dışalımında büyüme olacağı belirtilen raporda, Türkiye'nin dışalım talebinin, özelh'kle Merkez Bankası'nca düşük tutulan kur politikası nedeniyle artacağı gOrüşü savunuluyor. Sonuç olarak, her yıl biraz daha büyüyen ödemeler dengesi açığının 1986 yüında da büyüyeceğJ ve açığın yüzde 5 oranında artış göstereceği belirtiliyor. 3. Enflasyon oranı ve iicretler: Petrol fiyatlanndaki düşüşün aslında tüketicilere yansıtüması gerekirken Türk yetkililerinin bu yola gitmediği belirtilen raporda, "Tiketiciye yansıtılsaydı, büyüme ile enflasyon arasında arzulanan amaçlara ulaşdabilinli" biçiminde bir saptama yapıldı. Raporda, "Ancak Türk yetkilileri büyük bir bütçe açıgı ve hızh bir fiyal arüşı ile karşı karşıy» oMoklanndan petrol ürünleri üzerindeki vergüeri artlırdılar. Doiayısıyla dısandan alınan enerjinin genel fîyat düzeyinde bir düşüş yaratması imkânı ortadan kalktı. Türk yetkilileri, tersine petrolden alınan vergileri yiiksellerek, bütçe açıgını daraltarak, enflasyonun yavaşlamasi yolunda bir umul ışıgı yaktı. Sonuç olarak Türkiye'de 1986 enflasyonunun yüzde 30 dolayında kalacagı tabmin ediliyor. Bu çerçevede ücret artışlannın da oldukça mütevazi tutubcağı sanıhyor" denildi. 4. Dı$ ticaret açıgı: Türkiye'nin geçtigimiz yıl 3 mÛyar dolar dış ticaret açığı verdiği kaydedilen OECD raporunda, petrol fiyatlanndaki düşüşe karşüık, Türkiye'nin Iran, Irak ve Libya ile yaptığı ikili anlaşmalar nedeniyle bu ülkelere yönelik dışsatımda fazla sorun çıkmayacagına işaret ediliyor. Aynca Türkiye'nin AET ve OECD ulkelerine dışsatımında artış olabileceği tahminine yer veriliyor. Raporda, "Ancak, IranIrak savaşının bilmesi halinde bu ülkelere yönelik dışsaümda artış beklemek gerçekci olmaz" deniliyor. Türkiye'nin dış ticaret açığının ise, yavaşlayan dışsatım artışına karşıhk, iç piyasanın canhlığina bağlı olarak ortaya çıkacak dışalım rakamlannın belirleyeceği kaydediliyor. 5. Dış borçlar: Türkiye'nin dışborçlannın geri ödenmesi sırasında döviz darboğazına gireceği vıırgulanan ve Türkiye'nin girdiği döviz krizinin gerekçesi açıklanan OECD raporunda şöyle deniliyor: "Türkiye'nin dış borçlan içinde yer alan 4 milyar dolarbk, uluslararası ticari bankalara yönelik geri ödeme süresi yaklaşıyor. Orta dönemli yeni ticari banka kredisi akısı ise mevcut ödeme (akvımivle uyuşmuyor. Bu nedenle Türkiye giderek resmi ihracaat ve kısa vadeli kredilere muhtaç hale geliyor". 6. Yabana sermaye: Hükümetin tüm çabalanna rağmen yabancı sermayenin Türkiye'ye iltifat etmediği açıklanan rapora göre, bu durumun 1989'a değin değişme umudu olmadığı vurgulanıyor. Raporda, Türkiye'ye yülık .yabana sermaye akışının hâlâ 100 milyon doları bile aşamadıgı anlaularak, yabana yatınmaların Türkiye'ye karşı temkinli davrandığı belirtiliyor. Türkiye'nin 1989 yüına değin ertelediği dış borçlann geri ödeme döneminin bitişine kadar yabana sermayenin tedirginliği sürdüreceği ve yatınm yapmayacağı tahmininde bulunuluyor. Ekonomik Notlar... (Baştarafi 1. Sayfada) içerikli direktifler, sanırız, yakın gelecekteki bazı siyasal hesaplara da ışık tutucu nitelikte olacak. Resmi bilgilere göre, ilk 6 ayda yatırımlarda, geçen yıla göre yüzde 100 artış kaydedildi. Konsolide bütçe yatırımları ilk 4 ayda 426 milyarı buldu. Bütçe gelirteri yüzde 71 oranında artarken, giderler daha hızlı büyüdü. Sonuçta bütçenin ilk 4 ayda 184 milyar, 6 aylık olarak da 200 milyar açık vermesi bekleniyor. Temmuz ayına rastlayan 1 milyar dolar düzeyindeki dış borç ödemesi banka kaynaklannı eritti. İthalat transferleri aksamaya başladı. Döviz tıkanıklığına çare olarak ithalatta yeni düzenlemeler bekleniyor. Bu ekonomik tablo çerçevesinde ikji çeken iki unsur, Başbakan Ozal'ın yatınm ve ithalat konulanndaki çekimsertutumudur. Sayın Özal, teknisyenlere göre zorunlu görülen yatınm kısıntısında pek istekli bir tutum içinde değil. Tam tersine, bazı yatırımlar için yeni kaynaklar arayışına girmiş durumda. İthalatın frenlenmesinde ise "liberalizm"den vazgeçildiği izlenimini uyandırmak istemiyor. • Ekonomi Servisi'mizin hazırladığı bir nota göre temel göstergelerdeki durum satır başlanyla şöyle: GSMH buyume hızı: İlk tahmin ağustosta; yüzde 5'in üzerinde olacağı samlıyor. İşsizlik: Türkiye çapında işsizlik oranını verecek bir gösterge yok. Ancak İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun derlediği kayıtlı işsiz sayısı artmaya devam ediyor. İlk kez geçen nisanda 1 milyonu aştı. Enflasyon; Toptan esya fiyat endekslerine göre son 12 aylık (Mayıs '85Mayıs '86) artışlar yüzde 2728; sokaktaki vatandaşı doğrudan ilgilendiren perakende fiyat ya da tüketici fiyatları endekslerine göre son 12 aylık artışlar yüzde 3538 arasında. Parasal göstergeler: Enflasyonu bir zaman aralığıyla etkilediği varsayılan parasal göstergelerden emisyonda ve banka kredilerinde geçen yıla göre çok hızlı bir artış var. Parasal göstergelerdeki hızlı genişleme belli bir süre sonra (örneğin 4r6 ay) enflasyonun artışına yol açabilir nitelikte görünüyor. Dış ticaret: Bu yılın ilk üç ayında ihracat yüzde 55, ithalat yüzde 155 dolayında artmış, dış ticaret açığı yüzde 43 büyümüş durumda. ödemeler dengesi: İlk üç ayda işçi dövizi girişleri ve turizm dövizi girişleri belirgin biçimde yavaşladı, buna karşıhk borç faizi ödemeleri ve turizm giderteri arttı. Sonuçta ekonominin dış performansının en önemli ölçüsü olan cari işlemler açığı bu yılın ilk üç ayında geçen yılın eşdönemine göre yüzde 206 büyüdü; 227 milyon dolardan (1985), 694 milyon dolara çıktı. Döviz dengesi: Döviz girişinin yılın ikinci yarısında hızlanması, ithalatın ve döviz çıkışının ise yavaşlaması bekleniyor. Bu arada yeni dış borçlanmalarla kendi durumunu takviye eden Hazine ve Merkez Bankası, haziran sonutemmuz başındaki dış borç taksidi için hazırlık yaptığını söylüyor Yılın ikinci yarısında düşen petrol ödemelerinin etkisiyle durumun rahattayacağını resmi çevreler öne sürüyor. Ekonomide ısınma; Enflasyonun düşeceği ve yüzde 25 dolayında gerçekleşeceği inancı yaygınlaşmış değil. Aynca mevduat faizleri düşüyor. Gayrimenkukje ve dayanıklı tüketim mallan talebinde belirgin artışlar var. Otomobilde kuyruklar, beyaz mallarda tatminkâr satışlar var. Arztalep dengesi bu biçimde bozulursa, bunun özel sektörü yeni zamlara itmesi ve enflasyonu yukarı çekmesi kaçınılmaz görünüyor. Kuru rakamların çizmiş olduğu tablo işte böyle. * Geçim sıkıntısı, hayat pahalılığı ve işsizlik ise kuşkusuz devam etmekte olan temel sorunlar. Ekonomiye dönük rakamların dili henüz bu dertlere çözüm getirebilmiş olmaktan çok uzak. İşin bir başka boyutu da muhalefetle ilgilidir. Başbakan Özal ile hükümetinin sürdürdüğü ekonomik politikalara karşı büyük bir muhalefet boşluğu uzun zamandan beri dikkat çekicidir. Ana muhalefet partisi olarak SHP'nin bu boşluğu ne zaman doldurmaya başlayacağı ise hâlâ bir soru işaretidir. Mavi Haliç Koşıısu Eyüp Belediye Başkanhğı "Mavi Haliç Koşusu"nun Atletizm Federasyonu'nca uluslararası takvime ahnmasını istedL Eyüp Belediye Başkam Eyüp Uçak aM.'ya yaptığı açıklamada "tki yü üstüste yapılan ve binlerce sporseverin katıldığı Mavi Haliç Koşusunun, uhıslararası takvime ahnması için başvuruda buhınduklanm bea'rterek şunlan söyledv "1985 yüında birincisini ve 1986 yüında da ikincisini gerçekleştirdiğimiz Mavi Haliç Koşusunun, önümüzdeki yıl uhıslararası takvime ahnmasını istiyoruz. Türk sporuna atletizm alanında kahcı bir eser verilmesi için Atletizm Federasyonu'ndan Mavi Haliç Koşusu'nun uluslararası takvime ahnması için federasyona başvurduk. Atletizm Federasyonu 'nun gereken ilgiyi göstereceğine inamyomz." Şaşkınhk (Baştarafi Sporda) y y *h 60*ı, takunlannm Fransa'ya yenilecejini beürtmekteydi. Beckenbauer de maç öaceâ Afanan TVsne verdifti demeçte, Ahnanya'ya pek jans 1 y ^ f ft flöyiemiff ve maçı uzatt maya, gOtOrmek için çelısaaiklannı ikl belirtmisti. BUuWeis» Berlin Futbol Tkkımınm Menajeri Bernd Hoos, FraıuaA nın Ahnanya kirpsmda bir tOrlü istedigi futbohı oynayamariıjrnı belirterek jöyle dedi: 1982 Dürryı Kupas'nda fınaJe çıVan Alman talnmının unlü OyunCUsu Hont Hnıbesch de şunlan anlattr «MaftM tace fcttt» A t a ı m Kaybettik (Baştarafi Sporda) la, benim için mutlu bir anıdan ibaretti. O maçı kaybetmemize ragmen büyük bir futbol beyecanı ve zevki daymuştum" diyordu. MkbeJ PUtini, dun akşamki yenilgi için aynı şeyleri söyleyebilecek mi bilinmez, ama üzüntüsünden elini sıkmaya gelen Alman futbolculara, sırünı dönmesi, dikkatlerden kaçmadı. Yıllarca zirvede kalmayı başardığı spor yaşamını bir Dünya Kupası ile taçlandıramamanın haseti içinde olduğu belli oluyordu. Maçı televizyondan izleyen Fransızlara gelince, onlar, "fntboi zevk ve beyecanını" geçen hafta sonu yapılan Brezilya maçında tatmışlardı. Sanki dün aksama bir şey kalmamıştı... Fransa maçlannın oynandığı her futbol akşamı gibi Paris sokaklan gene yan boştu. Daha doğrusu meydanlarda, kahvelerde, çoğunlukta olan yabancı turistlerdi. Bir de ikili üçlü kadın gruplan, lokantalann bu aksamki müşterilerini oluşturdular. "Kocanız maçı tderken sizi bekleriz' kampanyası açan lokantalar, bir süre sonra her zamanki halirü aldı, otomobillerinin kapısını kilitlemeye çahşan iki genç kadından biri "Fransa'nın yenilmesine çok sevindim" şeklinde konuşurken, bir grup genç ise geleneksel "Kazandık, kazandık" temposunu "Kaybettik, kaybettik"e dönüştürerek tutuyor, hem eglenmeye hem de teselli bulmaya çalışıyorlardı. Maç sonrası değü sokağa çıkmak, televizyonun düğmesine basmak gücünü bile kendinde bulamayan futbol meraklüan ise, ayru kanaldan yayımlanan Avusturyalı besteci Gustave Mahier'in 4. Sol Majör Senfonisini dinleyerek teselli oldular. Heybeliada Kuliibü kongresi yapıldı Heybelida Gençlik Spor Kulübü kongresi yapudu Yönetim kunıhı görev taksimi şöyle: Başkan îlker liıncay, Asbaşkanlar Neşet Durkaçı, Fahretün Ptikiş Coşkun yorto. Aacak Uç ktaanbı Tnmmf Yumaz, Genel Sekreter Sedat Sonar, Genel Kaptan Hüsamettin «a ayH fefi, j u i 'Ataanj^yı nasd Eldemir, muhasip Çetin Biryüz, üyeler Uğur Köken, Aydın Apak, tsmet Kasanı, Köksal Koç. Coşkun Çulcu, Ayhan Bülbül, Yaşar Beis, Erdinç Yaravul ve Bilgin Çauşur. (Baştarafi Sporda) Sebze dışsatınıı dıırma (Baştarafi 1. Sayfada) ya için bn oran daha da ynksek" dedi ve yalnızca lngiltere ye az miktarda dışsatımın sürdüğünü söyledi. Çernobil Nükleer Santralı kazasının hemen ardından başlayan taze sebze ve meyve fıyatlanrun gerilemesi yüzde 80'leri buldu. Örneğin daha önce 5 kiloluk, bir kasası 15 marktan satılan domates 4 marka düşerken, 34 marktan satıla biber ve patIıcan da 1 markın altından dahi alıcı bulamıyor. Aynı şekilde, yine Almanya'ya daha önce 56 marktan satılabilen taze fasulye ve salatalık için önerilen 1 marklık fiyatlar fazla bulunuyor. Avusturya'daki fiyat gerüemeleri de, F. Almanya pazanyla aym doğrultuda. Bu ülkeye daha önce 15 şiline kadar satılabüen biber ye pathcan 56 şiline, yine 1520 şiline satılan salatalık ve taze fasulye de 56 şiline alıcı bulamıyor. Öte yandan, Türkiye çıkışlı gıda ürünlerinden "radyasyon raporu" isteyen ülkelerin sayısı da giderek artıyor. Suudi Arabistan ve Kuveyt'in yasaklamasıyla başlayan gelişmeler, tüm Avrupa ve Ortadoğu Ulkelerine yayılıyor. Suudi Arabistan'ın "radyasyonsuzdur" şeklindeki rapor talebinden sonra Avusturya da, Türk ürünlerine kapattığı sınırlarını aym koşulla açmıştı. Istanbul thracatçı Birlikleri'nin üyelerine yolladığı 2«95 ve 3039 sayıh yazılannda. bu iki ülkeden sonra radyasyon kontrol raporu isteyen ülkeler şöyle sualanıyor: "Mısr. Abu Dabi, Libya, Buieşik Arap Emiriikleri, Kuveyt, Irak, Lübnan." Bu ülkelerden Lübnan halen Türk ürünlerine koyduğu yasağı sürdürürken, lngiltere, F. Almanya ve Belçika'mn Türk ürünleri için resmen radyasyon kontrol raporu istememelerine karşm, bu ülke dışsatımcüannın, "raporsuz mal" kabul etmedikleri bildiriliyor. Bu arada, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'mn radyasyon raporlannın duzenlenmesinde "tek yetkili" kıldığı Kontim, Kontrol Gözetim ve Ekspertiz Anonim Şirketi'ne şimdiye dek yalnızca 25 başvunınun yapüdığı öğrenildi. Firmanın Genel Müdürü Mehmet Cancan, ölçum sonuçlarının bir günde verilebileceğini ifade ederek, "Bize şimdiye dek gelen başvurulann önemli bölümü. Avusturya, F. Almanya, Belçika ve başta Suudi Arabistan olmak iizere Ortadogu ülkelerini kapsıyor" dedi. Taze sebze ve meyve dışsatımında iptal edilen bağlantılann derdine düşen dışsatımcüar, bir de gümrüklerin "azizligi"ne uğradı. Meyve sebzeleri uçakla yollayan dışsatımcılar, her sevkiyatta mallanrun "bir iki sandık" eksildiğini ve gümrük görevlilerinin kendilerinden "belgelendirilemeyecek" paralar istediğini Ueri sürerek, Istanbul Ticaret Odası Yağlar ve Gıda Maddeleri Ihracatçılan Meslek Komitesi'ne başvurdular. Komite'nin Başkam Necati Güveli'nin bildirdiğine göre, yapılan başvunı değerlendirildikten sonra, Atatürk Havalimanı Çıkış Gümrüğu'ne bir yazı gönderildi. Yazıda özetle şöyle denildi: "Autürk Havalimanı Çıkış Gümrttğü'nden Avnıpa'ya uçak ile gönderüen taze sebze ve mey veierinden, bir iki sandık eksilmeler olduğunu, alıcı firmalardan ögrenmekteyiz. Normal mesai saatlerine sıgdınJamayan muameleleri uzadıgında, gümrük memuriannca karşüıgında makbuz kesemeyecekleri. ibracatçılann da belgelendiremeyecekleri meblaglar talep edilmektedir." KUVEYT RADYASYON HEYETt TÜRKİYFDE Türkiye'deki radyasyon ölçüm çahsmaJanna katümak ve yetkililerle temaslar yapmak amaayla 5 kişilik bir Kuveyt heyeti Türkiye'ye hareket etti. a.a.'mn haberine göre heyete Kuve>T Radyasyondan Korunma Komitesi Başkan Yardımcısı Dr. Yusuf Bakır başkanlık ediyor. Kuveyt heyeti bugün ve yann Çekmece Nükleer Arastırma ve Eğitim Merkezi'nde çahşmalara katılacak daha sonra 28 ve 29 haziran günlerinde, Kuveyt'e en çok üriin yollayan Mersin ve Adana bölgelerınde incelemeler yapacak. CSaray'ın raylı bir sporsever Meksika'da görüşmüş ve "Kulttbümle anlaşırsamz GalaUsaray'da oynanm" diye söz almıştı. Kulübün Genel Sekreteri Kaninsky ise, "Otar, olar ama pahalı olur" demişti. Bunun üzerinde Polonya hükümeti Ue ticari ilişkiler içerisinde olan ve söztt geçen bir başka Galatasarayh bugünlerde yapılacak bir telefon görüşmesinden sonra Polonya'ya gidecek. Bu futbolcunun durumu da bir iki gün içerisinde belirlenecek. Galatasaray'ın şu ana kadar yaptığı en son dış transfer ise, Edirnesporlu Muhammet. Sezon içerisinde oynadığı oyunla dikkati çeken Muhammet için yöneticiler, "Bizim 3. Lig takımımızın idarecileri, bu futbolcudan övgüyle söz ettfler. Bunun üzerine araşUıthk." diyorlar. Evet Galatasaray'ın şu ana kadar yaptığı transfer çalişmaİannın öyküsü böyle. Ve bu öykünün Galatasaray'a maliyeti 500 milyon. O da, pahalı transfere karşı çıkıp, gerçekten de ilk saptadıklan rakamlardan kesinlikle ödün vermeyen bir kulübün transfer öyküsü. Güreşte Türkiye Kupası Güreş Federasyonu Kunılu, bir yuTık aradan sonra Türkiye Deplasmanh Güreş Liginin yeniden başlatümasını kararlaştırdu Federasyon Kurulunun topkmtısmdan sonra yapılan açıklamada, deplasmanh ligin, ileride belirlenecek bir tarihte 16 takımla düzenUneceği bildirildi. Liglerle ilgili olarak bilgi veren Tahsin Albayrak, "Ülkemizde ilk kez uygulanacak olan Türkiye Kupası ile lig ve Türkiye Şampiyonası, güreşimize kalite getirecektir" dedl Federasyon Başkam Tahsin Albayrak V ı verdiği bilgiye göre, / Türkiye ligi 16 takımla, Türkiye Kupası da 20 takımla yapılacak. Lige ve kupaya katılacak takımlar ağustos ayı içinde Denizli'de yapılacak seçmelerde belli olacak. Deplasmanh lig dört grup merkezinde, çift devreli lig usulü ile gerçekleştirilecek. Grup birincileri fînalde yeniden karşı karşıya gelecekler ve üç takım ortaya çıkacak. (Baştarafi 14. Sayfada) Anne Aysel Atüla kanşıyor söze: Çalışmıyorlar. Okumamışlar. Zaten nerede çalısacaklar? Şimdi birini işe göndersem onun çocuğu var, bunun çocuğu var. tki katlı beyaz evin bahçesinde oturuyoruz. Küçük gelin son anda kokuyu fark ederek yemeğin yanmasını önlüyor. Çok yeriiyabancı turistler geUyor Bodrnm'a. Size degisik geliyor mu, nasıl bulnyorsvnoz bu insanlan? Yine Anne Aysel Atilla durumlanndan yakınmamaya özen göstererek içtenlikle gülümsüyor: Bizim erkeklerimiz çok çıkarmaz. Yalanı yok. Turistler gelecek, göreceksin. Ne işin var göreceksin? Anca komşuya gidiyoruz işte, gördünüz. Peki ya kocalanmz? Kalabakktan yakınmıyorlar mı? Yok onlar yakmmazlar. Bodnunlu Beckenbauer'in zekâsı (Baştarafi Sporda) sa'ya Avrupa Şampiyontuğu azdı ve Dünya Şampiyonu olmcdıyâu Ama olmadu Almanya 4 yıl öncesinde olduğu gibi çıktı Fmnsa'nm karşısına. Bu kez önegeçmefırsatı bile tanımadı. Vefınali, şampiyonluk umutlannı aldı götürdü. EAImanya bunu hak etmemifti diyenler olacaktv huşkusuz, Oysa işin aslı öyle değiL Almanya bunu hak etti Beckenbauer bir futbol dehası olduğunu 70'de Meksika'da göstermifti, bu kez yine Meksika'da bu dehasını bir kez daha kanılladı. Frvnsa'nın gole gidebileceği tüm yollar kapahydı dünkü maçta. Platini adım frile atamıyordu. Savunma yapılıyordu, ama böylesi bir savunmaya şapka çıkaniırdı. Rakibi kitlemek ve bunu yaparken kendini kitlememek az iş değildi. Hele rakip Fransa ise. Oynayan takımlann bir bir elendiği bu kupada, oynamayan bir takımfınale yukseldl Bu gerçeği görünce futbolun değişmeye başladığı gerçeğini de görüyoruz. Demek ki artık futbol sahada bitmiyor. Daha Once Fas, Fransa karşıiaşması sonrasında dediğimiz gibi, artık sonuca ulaşmak için ayaklar yeterii değil. Çorlu'da futbol pazarı kuruldu 2. Ligin yeni takımı Çorhupor, Çorlu'da bugün ve yann futbol pazan açıyor. Denenmek isteyen futbolculara açık olan pazarda beğenikm futbolcular, Çortuspor kadrosuna alınacak. Başkan Mustafa önsipahioğbı, "Abyapımva kurmak istiyoruz, bunun için böyle çalışma yapacağız. Kendine güvenen futbolcuyu stadyumda bektiyoruz" dedi lç transferini tamamlayan Çorhıspor'da bazı futbolcular boş mukaveleieri imzauuülar. (Baştarafi 14. Sayfada) yı yürüten Prof. Dr. Kenan Erim Afrodisias'a ilk geldiğinde, bu lahitlerin köylüler tarafından kullanıldığıru görmüş. Köylüler lahitleri bir tiir havan olarak kullanıyorlarmış. Erim uzun uzun köylülere bunlann eski mezarlar olduğunu anlatmaya çalışmış. Köylüler de lahitlerin üzerindeki üzüm rölyeflerini göstermişler. "Sen yanJış biliyorsun ağam" demişler, "Bak resimJere, bunlar hususi iizüm dövmek için." Kenti gezerken en çok ilgimizi çeken şeylerden biri de rehberler dışında Türke rastlamamamız oluyor. Anlaşılan Anadolu tarihiyle ilgilenmek "Yabancılann işi." Yarumıza ellerindeki tişörtlerle, "Lakoş, lakoş" diye bağırıp yaklaşan tipleri ekip, otobüsumüze biniyoruz. Feminist Biz fazla gezmeyiz Birden aklına gelmişcesine gelinlerine dönerek, bir sır verir gibi, "Bagün denize gitmiş benimki" diyerek sıcacık bir kahkaha atıyor. Siz denize gitmez misiniz? Burdan girUmez. Köylerden gireriz biz. Burası çok kalabalık, bize göre değil. 'Biz ne zaman denize gideceğiz?' diyormuş küçük gelin beyine. O da 'Otur, deniz senin neyine? Deniz bize kalmaz' demiş. Peki, bu kadar kalabalık olmadan gider miydiniz denize? Çok, çok eskiden giderdik. Benim oğlanlar küçükken. Beni de götürürlerdi. Ama ben denize girmem. Hiç mi girmezsiniz? Yılda anca bir defa denize girerim. Ona da ne derler, (Yılda bir defa denizden gecmek iyiymiş) onun için girerim. Sağlık için yani. Kasabanın içine gezmeye, pazara, alısverişe, çarsıya? Pazara inerizaşağıya. Malımız yok ki tarlada. Gelsin sebze, şu, bu. Alışverişi mecburi oradan yaparız. Gelinlermiz de gitmez mi? Aksamlan gezmeye, dolasmaya? Aysel Atilla sözü yine genç gelinlerine bırakmıyor: Biz fazla gezmeyiz. Kışın sakin, bomboş olunca bile ancak çarşıya iniyonız aşağıya. Angloı n ontinental FOR ENGUSH IN ENGLAND GURUPFUARCILIK YAYINCILIK TANITIM HİZMETLERİ LTD. 5 7 7 • • • • GENEL MÜDÜR SEKRETERİ Deneyimli, oaktilo, telex bilen RESEPSİYON SEKRETERİ Dattilo bilen, prezantabl ÇEVİRMEN Araştırmacı, ekonornist MÜŞTERİ TEMSİLCİSİ Fucy tanıtım ve orgonızasyonunda göfev alobilecek THE ANGLOCONTINENTAL SCHOOLS Dünyanın bir numaralı Bağımsız İngiliz Dili Okullan Birliği Akbalık güreşleri Tarihi Kırkpmar Güreşleri'nden sonra en büyük güreş organizasyonu olarak adlandınlan Akyazı Akbalık güreşleri cuma günü başhyor. Türkiye'deki bütün peblivanlann davet edüdiği karşuaşmalar 3 gün devam edecek. Mutlu gelin Arka sokaklarda gördüğümüz en mutlu ve neşeli insan, 23 yasındaki köyden yeni gelin gelen Aysel Sertel oluyor. Bodrum'u kışın çok can sıkıcı bir yer olarak tanımhyor. Çünkü "Herkes evinde, hiç kimse yok ortahkta." Eşi taksi şoförü. İki yıldır Torba Tatil Köyü'nden buraya çalışıyor. Kışın çalış • maz, evde oturur. Dükkânlarımızın ' kirası ile geçiniriz. Yazın neier yaparsımz? Denize gider misiniz? Gezer misiniz? Kocam Torba Tatil Köyü'ne götürür bizi. Kafeteryalara değil, aile çay bahçelerine gideriz, parkta otururuz. Akşamlan bazen sinemaya da gideriz. Cos'tan günübirliğine gelen ya • bancı turistler, en çok feslere ve pi , rinç şişlere rağbet ediyorlar. Bodrum'da çok sayıda pizzacı, hamburgerci ve pidecilerin yanı sıra bu yü deri satan dükkânlann, midye tava . cılann çogaldığı gözleniyor. 56 fotoğrafçı Seyfî Bar'ın önünde, hayranlannın Zeki Müren'le fotoğrafını çekerek, 1500 lira kazanabilmek için nöbetleşe bekliyorlar. Raşit'in katıvesinde oturan anakız, bir sokak köpegine karşıdan aldıklan boncuk kolyeyi takmak için peşinden koşturuyorlar. Bodrum'un yerlisi sattcı kadmın yüzünde şaşkınhk yerine acı bir gülümseme yayılıyor. Gece yarüan naralar atıp şarkı söyleyenler, meyhane masalannda ' entelektüelsanatsal sohbetler, gecegündüz sarhoş dolaşanlar, sokaklarda sevişenler... Kasaba halkı her türlü şımankbğa alışkın ve hoşgOrüIü. Yaz, yoksullukları, eşitsizliği, yoksunlugu örtüyor. Kandıncı ve aldatıcı... LONDRA ve BOURNEMOUTH OKULLARINDA Onbeş yaşından büyükler için; yıl boyunca, her iki haftada bir başlayan, iste§e bağlı olarak 250 hafta süreli, haftada 20, 25 veya 30 saatlik YOĞUN INTENSIVE COURSES ingiliz dilini kısa surede öğrenmek durumunda olan iş adamlan ve meslek sahipleri için. tek kişilik veya firma grubu olarak kendi konularında (bir ay önceden haber vermek koşuluyla) 4 haftalık ÖZEL SPEaALISED COURSES Kısıtlı zamanları olanlar için, bir öğrenciyebir ilâ üç öğretmenin tahsis edildiği 25 hafta, haftada 3040 saatlik ÖZEL DERSLER INCMV1DUAL PROGRAMMES Amerikan üniversiteleri İngilizce yeterlilik sınavları (TOEFL) ile Cambridge ve Oxford Üniversitelerine hazırlama kursları PROFICIENCY COURSES Yetişkinler için, dil öğrenimini spor ve tatille bir arada sunan 26 hafta, haftada 15 saatlik VACATION PROGRAMMES 812, 1315, 1518 yaş gruplan için. haftada 20 saattik ders programı ile 26 haftalık HOLIDAY COURSES Anglo Continental Okullar Birllğl'ne bağlı ingiliz aileler yamnda, tam pansiyon konaklama Londra'nın Heathrow Havallmanından karşılama Bilgi ve kayrt İçin başvunı adres ve telefonlan ACEG Türkiye Danışma Burosu, Koca Mansur Sok. llter Apt. 45/2 Şişli Istanbul. JaMon: 146 14 03 148 23 30 THE ANGLOCONTINENTAL SCHOOLS, ' British Council, Association of Recognized English Language Schools, (ARELS) ve Federation of English Language Course Organizations (FELCO) tarafmdan tanınmıştır. DDY (Baştarafi 1. Sayfada) Haziran başında gerçekleştirilen bu operasyonun ikinci aşamasının anonim şirketlerdeki hisselerin özel sektöre satışı ile tamamlanması bekleniyor. DDY fabrikalannın özelleştirilmesinde "sakınca" yaratabilecek önemli unsur ise şu başlıklar halinde toplamyor: 1. Fiyat unsnru: Her üç fabrika da, DDY'ye ucuz fiyat üzerinden lokomotif, vagon ve demiryolu makineleri üretiyor. Bakım hizmeti veriyor. Şirketlerin özeüeştirilmesi halinde fiyat düzeyinin yükseleceğinden endişe ediliyor. 2. Değerlendirme: Devletin özel kesimle katılacağı ortaklıklarda elindeki tesislerin değerini gerçekci olarak saptaması isteniyor. Örneğin Sıvas'taki TÜDEMSAŞ'ın 400 lojmamna ayni sermaye hesaplannda toplam 750 milyon lira değer biçildiğine işaret ediliyor. 3. tstindam: Ortalama 34 bin kişi istihdam edüen söz konusu tesislerde özelleştirme sırasında işçi çıkarmalara başvurulmasından endişe ediliyor. özelleştirilme çalışmalan önümüzdeki aylar içinde başlatılacak Eskisehir tesisine Romen sermayesinin talip olduğu ileri sürüldü. Sıvas'taki fabrikaya talipler arasında ise Sakıp Sabancı'nın adı geçiyor. Almonca, italyanca dillerinden biri ya da ikismi bilen isteklilerin, Sevgi Nebıoğlun aan rondevu almaları rica olunur. TEL: 1732725 At yanşları sonuçları 1. KOŞU: II. Güldem, Gökçehatun, Ozan, I. Mehter M.: 1.01.79, F: 1/2 boy, 15 boy, 1,5 boy 5 no G.: 1.25 2. KOŞU: Şenol, Berk, Servin, XIX. Seda, M: 1.44.80, F.: Uzak, 1/2 boy, uzak 5 no G.: 1.20 Çifte 5/5: 2.50 3. KOŞU: II. Alpaslan, II. Altay, I. Akpınar, ömerbey M.: 1.44.12 F.: 1/2 boy, uzak, 1/2 boy 1 no G.: 2.00 İkili: 1/8: 8.45 4. KOŞU: Sam, özbatur I, Atü, Apı M.: 1.37.03, F.: 1/2 boy, 3 boy, 4 boy 5 no G: 1.95 (Bu koşuda 3 nolu IV. Volkan koşmadı. E.F.G. (4) Noyadır.) 5. KOŞU: I. Güçlü, Kocaşah, Menzil, Roket M.: 1.46.67 F.: 4 boy, 3, boy, uzak 1 no G.: 1.50 6. KOŞU: Salmaya Salama, Karayar, Imamoğlu, Jolîy Jet M.: 1 J9.47 F.: 1/2 boy, 1.5 boy, 1.5 boy 9 no G.: 9.20 tkili: 2/9: 29.65, Çifte 1/9: 16.15 7. KOŞU: Yunluceli, Dedeefendi, Ender, Erdoğanbey M.: 1.29.56 F.: Uzak, 3 boy, 1/2 boy G.: 1.05, İkili: 1/4: 33.50 AMı Ganyan: 5/V5/1/9/1 seklinde sonuçlanmış olup AJtılı Ganyan oyununda tevzie tabi miktar: 189.196.961r TL.dır. KONKORDATO MEHİL İLANI ISTANBUL 7. TETKİK MERCİİ HAKİMLİĞFNDEN 1986/756 Istanbul, Mahmutpasa, Bezciler Sokak, Güzin Han No. 202 adresinde bulunan Ali İhsan Yıldınm vekilleri tarafmdan, hâkimligimize müracaatla, konkordato mehil talebinde bulunulmuş, yapılan tetkikat nedcesi talep kabul edilerek, 19.6.1986 gün ve 1986/756918 sayüı kararla İKt AY MEHİL VERİLMİŞTİR. lşbu ilan tarihinden itibaren, her alacaklının dilekçe ile itiraz edebileceği l.l.K.'nun 288'nci maddesi hükmüne göre ilan olunur. 23.6.1986 Basın: 7308 . İXAN BAKIRKOY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİNDEN Dosya No: 1985/1980 Mahkememizde görülmekte olan vasi tayini davası sebebiyle. Mahkememizce 20.5.1986 tarih 1985/19801986/793 sayılı kararla Bakırköy Kartaltepe Filiz Sk. No: 49/53 K. 1 D. 7'de ikâmet eden mahcur Mahmut MuzaffeT Soykök'e aynı yerde ikâmet eden eşi Elife Soykök (lsmaü ve Fatma'dan olma 8.8.1952 D.lu)'ün vasi tayin edilmİ5 olup, kanuni süresi içinde iş bu karara itirazı olanların mahkememize bildirmeleri, ajcsi takdirde kesinleşmiş olacağı hususu ilan olunur. 18.6.1986
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear