01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 ŞUBAT 1986 HABERLER CUMHURlYET/7 Barış Derneği 6 tutuklu, 6 tahliye kurtulamamıştır. Mahkâmiyet hokmu iki kez boznldogu halde muvekkillerimize bir yaran dokunmamışlır. Çıinku kendileri hep tutuklu lüümıştır. Kısacası, bu davada suçtan, snçusuçlulugu saptamaktan çok, tutukluluk uzerine kurulmuştur bu dava. Hep tutukluluk esas olmuşlur. Soruşturmanın başında, soruşturma yapılmamış, yalnızca lutuklama aranauşbr. İstanbul Sıkıyönetim Savcıhgı, soruşüırma görevini bir yana bırakmıs. ısraria sanıklann luCukbumasuu saglamava çanşmıştır. Soruşturma aşaması yasaya ve huknka aykın olarak taluklalugu yakalayabilmenin serüvenleriyle doludur." Mahkeme heyeti, 45 dakikalık bir aradan sonra karannı açıkladı. Sanıklardan Reha lsvan, Harun Aykut Göker, Cemal Tâhsin Usluoğlu, Haluk Tosun, Gençay Şaylan ve Prof. Metin Özek'in, "tuluklu kaldıklan rareten, dosya munderecatına ve delil dunnnuna" göre tahliyelerine karar verildiğı bildirildi. Mahkeme, sanıklardan Dr. Erdal Atabek, Ali Sirmen, Ali Erol Taygun, Ergun Elgin, Orhan Taylan, Huseyın Baş'ın ise "tahlvr istekJerinin dosyamn safahat geçjrroesi, uzun sure Yargıtay'da kalması ve beyelle degişiklik" nedeniyle incelenerek, 10 Mart 1986 günü yapılacak oturumda kararlaştınlmasına, şimdilık tutukluluk hah'nin devamına karar verdi. Üye vargıç Yüzbaşı Tank Kale ise tutuklu bulunan tüm sanıklann tahliye edilmeleri ve gıyabi tutuklu sanıklann gıyabi tutukluluklannm kaldınlması gerektiğini belirterek, karara muhalefet şerhi koydu. Mahkeme, ayrıca Askeri Yargıtay Daireler Kurulu'nun bozma gerekçeleri doğruhusunda, ilgili yerlere yazı yazalmasına ve soruşturmamn genişletilmesine karar verdi. Banş Derneği Davası'mn dünkü oturumunu çok sayıda sanık yakını vedinleyıci ızledı. Izleyenler arasında TYS Genel Başkanı Aziz Nesin, Millı Eğitim eski Bakanlanndan Necdet Ugur, Gazı Ürüversitesi eski Rektöru Prof. Onur Kumbaraabaşı, lçişleri eski Bakanianndan ve SHP tstanbul tl Başkanı Hasan Fehnti Guneş ile SHP tstanbul tl Yönetim Kurulu uyeleri, Hukuk Fakültesi eski oğretim uyelerinden Doç. Maksnt Mumcuoğlu, lstanbul eski Belediye Başkanlanndan Ahmet tsvan, Prof. Gençay Gursoy, yazar Onat Kutlar, Vedat Turkali, Ugur Mumcu, Bilgesu Ercaus, Prof. Ceval Geray, rejisör Atıf Yılmaz, eski tabii senatörlerden ve Halkevleri Genel Başkanı Ahmet Yddu, DİSK yürütme kurulu uyesi Ali Rıza Güven, Doç. Yalcın Küçuk ve Banş Derneği davasında n daha önce beraat eden CHP eski milletvekillerinden Kemal Anadol ile Mustafa Gazakı da yer aldılar. ANKARA JA^l AHMET tsUnbul Haber Servfaj Askeri Yargıtay Daireler Kurulu'nun "noksan soruftnrma" nedeniyle bozduğu Banş Derneği davasında 23 saıuğın yaıgılanmasına üçüncü kez tstanbul 2 numaralı Askeri Mahkemesi'nde dun yenıden başlandı ve tutuklu 12 "' «anıktan 6'sının tahliye edilmeJeri ka* rarlaştırıldı. ' Tahliyelerine karar verilen sanık• lar Haraa Aykut Göker, Ceanl T«b' »' ria UduogJa, Halıık Tosun, Geneay Şaybu ve Prof. Metin özefc dün akşam saat 18.55'te tutuklu bulunduk• lırı Bayrampaşa Cezaevi'nden saüverildıler ve yakınlarınca karşıUndüaı. Metris Askeri Ceza ve Tutukevi'nde bulunan Reha tsvan ise islemleri tamamlandıktan sonra gece saat 20.00 sıralannda salıverildi. * Salıverilen 6 sanık cezaevinde toplam 3 yıl l'er ay tutuklu kalmış bulunu• yorlar. lstanbul 2 numaralı Askeri Mahkemesi, tutuklu sanıklar Dr. Erdal Atabck, AB Sinıea, Ali Erol T»yıa, Erfua Elffn, Orhaa Tıylan ve İİMVİB Baf'ın tutukluluk durumlannın ise "dosyaam afahal ftçirmcsk, azan sarc Yarpt«y'da ludnas ve beyettedeftişiklik nedeniyle" şımdilik devamına ve tahliye istemlerinin incelenerek 10 Mart 1986 günü yapüac&k otunınıda karara bağl&nmasınj kararlaştırdı. Uye yargıç yüzbaşı Tuık Kale ise tutuklu bulunan tüm lanıklann tahhye edilmeten ve gıyabi tutuklu sanıklann gıyabi tutukluluk' lannın kaldınlması gerektiğini belir• terek, karara muhalefet şerhi koydu. Tahliyeleri şımdilik reddedilen samklar Atabek, Sirmen, Ogta ve Baş, ' su ana kadar toplam 3 yıl 1 ay, T«ygaı 3 yıl 24 gun, T«yUn ise 2 yıl 11 ay 14 gündür tutuklu bulunuyorlar. Banş Derneği davasının tutuklu 12 sanığı, en son 6 Kasım 1983 seçimlerinden sonra 14 Kasım 1983 gOnlü oturumda tutuklanmışlardı. Saat 11.15'te duruşma Başkanı Albay Ahmet Şen, duruşma Yargıcı ; Iskender Tepebaşüı, üye Yarpç Yüz' başı Tank Kale'den oluşan mahkeme heyetiyle askeri Savcı Yardımcılarından Yılmaz özyiğit'in yerini almasından sonra sanıklann kimlik tespiti yapıldı. Duruşmaya, tutuklu sanıklar Reha lsvan, Dr. Erdal Atabek, Ali Erol Taygun, Ali Sirmen, Harun Aykut Göker, Haluk Tosun, Gençay Şaylan, Prof. Metin özek, Ergun Elgin, Cemal Tah&in Usluoğlu, Orhan Taylan ve Hüseyin Baş ile tutuksuz sanıklar Mahmut Şerafettin Dikerdem, Prof. Melih TOmer, Niyazi Dalyancı ve 24 savunma avukau kaüldılar. ODTÜ'nün "Su Şükrannamesi ODTÜ Mensupiarı İşçi Yapı Kooperatifi'nde oturanların anası yedi bayramdır susuzluktan ağhyordu. Geceleri musluklardan yanm saat damlayacak sular için nöbetlertutuluyordu Srtede 58 öğretim göreviisi ve yine üniversitede görevli 70 kadar teknik ve idari personel, ODTÜ'den 15 emekli ailesi ve 10 da öğrenci bannıyor. Ayrıca öğretim uyeleri için aynlan 26 lojmanda da ODTÜ'den öğretim üyeteri kalabiliyor. Susuzluk canlarına "tak" etmiş siteliler büyük mücadeleler ve bu arada gazetelerde yayımlanan rektörlüğe eieştiriler ile insan onuruna yakışır bir su düzeyine kavuştular. Ancak gazetelerde yer alan "ODTÜ Srtesi"ndeki susuzluk feryatları, ODTÜ Rektörlüğü'nun canını fena halde sıkmıştı. Öğrencilerin, öğretim üyelerinin sakalının bıyığının uzerine birde "srtede oturanlann su dertleri" ile uğraşmak zorunda kalmışlardı. Prof. Mehmet Gönlübol, Rektör olduğu için bu konuda tek muhatap idi. Ama, kendisinin adı ısraria Paris Büyükelçiliği gibi daha önemli görevler için Ankara diplomatik çevrelerinde geçıyordu. Tartışmalar ile Universite Genel Sekreter Vekili Doç. Ümit Berkman uğraşıyordu. açıklamaları Doç. Berkman gönderiyordu. Berkman son Gazetelerde yer alan eleştiri yazılarına yalanlama ve açıklaması belgesel olsun diye ODTÜ siteliler tarafından kaleme alınan bir "şükürname"yi de eklemişti. Siteli ahalinin şükürnamesi, son yıllarda moda olduğu üzere kırmızı kutulu bir pirinç plâket uzerine değil de dilekçe kâğıdı uzerine dökülmüştü ve rektörlük evrakından geçirilerek bir dilekçe gibi üniversitenin belgeleri arasına sokulmuştu. Şükürnameyi yazanlar "ODTÜ Sitesi'nde su sıkıntısı çekilmediğini bildiriyor,ayrıca rektörlüğün kooperatife gösterdiği yakın ilgiye şükranlannı arz ediyorlardı. Şükürname "işveren" durumundakı rektörlüğe hrtaben yazılmıştı. Mali ve hukuki yazgıları tamamen işverene bağlı olan "isçilerdi". İşveren bu "şükümame"ye bir de açıklama mektubu ekleyip gazeteye gönderdi. Mektupta şöyle deniyordu: "Bu kooperatrfin üniversitemiz ile herhangi bir fiziki ve hukuki ilişkisi yoktur". Mektup, yeni açıklamalara gereksınme duyurtacak karanlıklar içeriyordu. Madem ODTÜ Srtesi'nin üniyersite ile fizikî hukuki bir ilişkisi yoktu, niye ODTÜ Sitesi yönetim kurulunun dilekçesi daha doğrusu (şükürnamesi) kabul edilmişti. Edilmekle kalmayıp, "fiziki ve hukuki ilişkisi" olmayan gazetelere bir belge diye gönderilmişti. Aynca bir şey daha unutulmuş gibi, bu site sakınleri ve yöneticiler yazılara karşılık "Biz kuyuyu açtınnz, sız de bize yeni kuyudan su verin" demişler.. Nrtekim 1.5 milyon lira yatırılmış, yeni kuyu açılmış.. Bir de DSİ yöneticilerinin ifadesine göre ODTÜ su şebekesi sistemi ve kuyuların onarımı ve bakımı konusundaki ihmâl iddiası nedense " e s " geçilmiş.. Herhalde "işveren ODTÜ Rektörlüğü" gazetelere yaptığı açıklamaiar uzerine akademik bir disıplinle eğilmeye değmez buluyordu. B 400 Yıllık Geçmiş TAHLİYE SONRAS1 Banş Derneği davasının dünkü otunununda, tutuklu 12 sanıktan hakkında tahliye kann verilen 6'sı gece sabverildiler. Prof. Metin özek, Gençay Şaylan, Cemal Thhsin Usluoğlu, Haluk Tbsun, Harun Aykut Göker saat 18.55'te tutuklu bulunduklan Bayrampaşa Cezaevi'nden, Reha tsvan'da saat 20.00'de Metris Askeri Ceza ve Tutukevinden salıverildUer. Gençay Şaylan eşi iU tahliye sevincbti yasarken (solda) Reha lsvan da torunu ile hasret giderdi (ustte). Prof. Metin özek ise kardeşi Çetin Özek ile el ek tutuşarak cezaevini terk etti. (Fotoğraflan ENDER ERKEKDENtZ TEZTEL) Aralık 1985 tarihınde verdiği bozır.a karan özetlenerek okundu. Duruşma Yargıcı İskender Tepebaşılı, Askeri Yargıtay Daireler Kurulu'nun davayı, baa toplanülara ait hükümet komıserierince tutulan raporlann incelenmediği bu toplantıtarda suç unsuru var ise bunlarla ilgili davalann açılıp açılmadığının sorulmadığj ve toplantılarla ilgili ses bantlannın bilirkişi tarafından incelenmediği gerekçesıyle bozuldugunu açıkladı. Mahkeme daha sonra oturuma, sanıklann bozma karanna karşı diyeceklerinin dinlenebilmesi için saat 13.00'e kadar ara verdı. Otunımun öğleden sonraki bölumünde Askeri Yargıtay Daireler Kurulu'nun bozma kararına karşı görusıi sorulan sanık ve avukatlar, bozmaya uyulmasını istediler. Askeri Savcı Yılmaz özyiğit de Askeri Yargıtay Daireler Kurulu kararına yasal olarak uyulması gerektiğini belirtti. Mahkeme, bozma kararının, soruşturmarun genışletılmesi yönunden sanıklar lehine olduğunu belirterek, ısrar karan verme yetkısinin bulunmadığını açıkladı ve oybirliğiyle bozma karanna uyduğunu bildirdi. Daha sonra söz alan sanık, Dernek Genel Başkanı Emekli Büyükelçı Mahmut Şerafettin Dikerdem, Banş Derneği Davası'mn herhangi bir ceza davası olayının boyutlannı aştığını, Tıirk ve dünya kamuoyunda barışın yargılanması, özgür düşüncenin suçlanması ve insan haklanrun ihlali olarak algılandığını belirterek şunları söyledi: "Bunun nedeni bir vanda Banş Dernegi'ne yoneltilen suçlamalann adil >e kalıcı bir evrensel banş duzeninin gercekleşmesi >olunda, diınyada \e ulkemizde verilen ugraşlann komunist ideolojiye hizmel amacını taşıdıgı iddiasıoa dayandınlnıaa, ote yandan da..." Dikerdem'in sözlerinin bu bölümundc duruşma Yargıcı tskender Tepebaşılı Yargıtay'ın bozmasına karşı söz venldigini belirterek, "Şöyle olmuş, boyle olmoş. Bunlara gerek vok. Bence gereksiz konuşma. Hiçbir şey olmamıştır. Karşı karşıyayız" dedi. Daha sonra söz alan gazetemiz yazarı Ali Sirraen de bu kararın tahliye olmadan bir anlam (aşımayacağını, fiili infazla cezalanrun büytik bölümunu çektiklerinı söyledi. Ali Sirmen de tahhye istemini içeren iki sayfalık dilekçesini mahkemeye verdi. Dilekçede tutuklama kararının, pratikte yargılamayı anlamsız kılmakla kaldığı, ayrıca mahkemenin karanna manevi baskı oluşturan bir ipotek koyduğu belinilerek şöyle denildi: "Arşştırmaıuo bir anlam kazanması icin karann selameli açısından ipolegi kaldırmak. tutukluluk dunımumuza derbai son vermek zonınludur. Boyle bir karar, olmuşu olmanuş, yaşanmısı yaşanmaınış kılnıaz hic kuşkusuz. Ama btç degilse sonıştnrmanın derinleştirilmesinin anlamsızlaşması ve kamu vicdanında açılmıs bulunan ber geçen gun de daba derinleşen bir >arann daha fazia kanaması adalet duvgusunun da daha fazia zedelenmesi önleamis olur." Refaa İsvan da davanın başından beri hiçbir zaman tahliye istemediğini, tahliyesi hakkında diyecek bir şeyi bulunmadığını belirterek, "Yazıh yasalara uyarak somal ve yansız betgdere dayalı yargılansaydım, suc bana iliştirilemevecekti. Ben zaten özgünim. Özguriuk mekânla sınıriı degildir. Özgurtuk. biünçle ilgili bir şeydir. Tutuklanrnamla ilgili dilediginiz karan verebilirsmiz. Atıfet degil, adalet isti>onım" şeklinde konuştu. Duruşmaya katılan avukatların imzaiarını içeren 5 sayfahk bir dilekçeyi okuyan avukat Turgul Kazan, sanıklann 38 aydan beri tutuklu bulunmasının tariflere sığmayacak ve onanlmayacak haksızlıklar yarattığına deginerek, "Söz konusu haksazlık yaİDiz müvekkillerimizin ozgurIngunu sınuiamakla kalmamış, tum insanlığın, insan haklannj savunanlann ve taukuka inananlann vicdanını kanatmıştır" dedi. Tutuklama kurumunun davada yargüama hukukunun bir önlemi degıl, peşin cezalandırmanın bir yolu olduğuna, hukuk adına, ama hukuka aykırı olarak tutuklamanın kullanıldığına değinen Kazan, şunları söyledi: "Soouç bir bukuk drvleli İçin acıb bir sonuçtur. Davanuzda tutuklamanın getirdiği haksuhk, hakkın uzerine oturmuştur. Marekkillerimiz hep haklı çıkmış, ama haküizlıktan Kimlik tespitinden sonra Askeri Yargıtay Daireler Kurulu'nun 19 BARIŞ DERNECİ DAVASI 4 4 AYDIR SÜRÜYOR Türkİngiliz ilişkileri dört yüz yıl örtceye gidiyor. İngilizter İstanbul'a ılk büyükelçilerini 1583 yılında gönderdiler. Osmanlılar ise İngiltere'ye bu tarihten iki yüz yıl sonra bir elçi göndermek gereğini duydular. Padışahlarımız Ingıltere'de olup bitenlere de, ingilizlerin Osmanlılar hakkında ne düşündüklerıne de hiç hiç mi metelik vermiyorlardı. Çünkü Osmanlı Mehter Takımı 3 kıtada da padişahın konserlerini veriyordu. İlk İngiliz Büyükelçisi Mr. VVIIIiam Harborne 3 Mayıs 1583 günü Topkapı Sarayı nda II. Murat'ın önünde diz çöküp kaftanının eteğini öptü. Ve ardından İngiliz Kraliçesi Elizabeth'in padişaha gönderdiği armağanları takdim etmeye başladı: (T.C. Başbakanlığı'nın yayımladığı Türkİngiliz İlişkılerınin 400. Yüzyılı' adlı kıtabın 29. sayfasına göre) "On iki ince top kumaş, Hollanda işi kenartan çift sırmalı on tabak, bir kasa şamdan, iki adet çok büyük madeni kap, bir leğen ve ibrik, iki küçük gümüş papağan, (bunların içine içki konabılıyordu) iki adet zincirlı şişe, değeri 500 İngiliz Lirası olan bir saat, saatin üzerinde bir şato, şatonun üst ya nında bir değirmen vardı. Tüm bunlar gümüştendi ve saatin çevresi de mücevtıetierle süslü idi. Ayrıca kırmızı ceketler giydirilmiş üç spaniel köpek, IKI tazı, bir av köpeğı, iki koşu tazısı ile üzerieri ayrıca ipek örtülü iki küçük köpek daha..." Başbakan Özal'ın Kraliçe II. Elizabeth'in ülkesine armağan olarak neler götürdüğü belli değil. Dörtyüz yıl önce Mr. Harborne'un I. Elizabeth'in İstanbul'a gönderdıği kırmızı ceketler giydirilmiş üç spaniel köpek ile tazıların torunlanndan birer adet götürüp götürmediği herhalde Türkİngiliz ilişkilerının 800. yılı ileride yazıldığmda öğrenilecek. Uçüncü yargılanıa lstanbul Haber Servisi 5 Eylül 1980 günü lstanbul Sıkıyönetim Komutanhğı karan ile kapatılan Türkiye Barış Derneği yöneticileri hakkında, 27 Ekim , 1980 günu soruşturma açıldı. 23 • Şubat 1982 günü derneğin 44 yöneticisi hakkında gıyabi tutuklama karan verildi. Barış Derneği'nin 25 yöneticisi hakkında gıyabi tutuklama kararlan 26 Şubat 10 Mart 1982 tarihleri arasında vicahiye çevrildi ve cezaevine konuidular. Banş Derneği yöneticilerinin yargılanmasına 24 Haziran 1982 günu başlandı. llk olarak 14 Ekim 1982 günü gazeteci Niyazi Dalyancı, 16 Aralık 1982 günü Dernek Genel Başkanı Mahmut Şerafettin Dikerdem, 23 Aralık 1982 günü 19yönetici ve 6 Ocak 1983 tarihinde de CHP'li 4 eski milletvekili tahliye oldular. 14 Kasım 1983 günü karar verildi ve Mahmut Şerafettin Dikerdem, Erdal Atabek, Aü Erol Taygun, Ati Sirmen, Metin özek, Gençay Şaylan, Ergun Elgin, Orhan Taylan, Hüseyin Baş, Harun Aykut Göker, Haluk Tosun, Cemal Tahsin Usluoğlu, Şeflk Asan, Aybars Ungan, Ataol Behramoğlu, Nedim Tarhan, Nurettin Yılmaz TCY'nin 141/1. maddesi uyannca 8'eryıl ağır hapis cezasma çarptınldılar. Niyazi Dalyancı, MeUh Tıimer, Orhan Apaydın, Ismail Hakkı öztorun ve Gündoğan Görsev ise TCY'nin 141/5. maddesi uyannca 5 'er yıl ağır hapis cezasına çarptınldılar. Semra özdamar, KemalAnadol, MedetSerhat, Uğur Kökden, Mustafa Gazalcı ise beraat ettiler. Haklannda hapis cezası verilenler karar.la birlikte tutuklandılar. Askeri Banf DaıiMği: 4 4 tutaMoma Garanti BankasıVıınTırk Spor Fotogı^fcılıgına Özel Hizmeti BARIŞ DERJVECİ DAVASI ACILDI Garanti Bankası "Sevgili BasketbolII" Fotograf Sergisi 7 Spor Sergi Sarayı Girisi nde acıldı. sporseverlerinin ve Türk Garanti Bankası, fotoğrafseverlerinin "Potalarda Yıldızlar" hizmetine sunuyor. yanşmalan içinde 1984Garanti Bankası'nın 1985 Basketbol Ligi'nde "Potalarda Yüdızlar" çekilmiş fotoğraflar için bir yarışma düzenledi. Bu yanşmalan içinde sürdürdüğü Basketbol yılki yanşmada Seçici Fotograf Yanşması, bu Kurul'un sezon da bütün amatör ve derecelendirmeye aldığı profesyonel fotoğraflan, Garanti fotoğrafçılanmıza açıktır. Bankası şimdi de, Türk Askeri Yargıtay Daireler Kurulu'nun 19 Aralık 1985 günlü karanyla bozulan Banş Demeği Davası 'na dün üçüncü kez yeniden başlandı. Ancak duruşma, tutuklu bulunan 12 sanıktan 6'sı hakkında tahliye karan verüdikten sonra 10 Mart 1986 gününe ertelendi. Mahkeme'nin bu karan 29 Ağustos 1984 günü Askeri Yargıtay 3. Daıresi'nce "noksan soruşturma" nedeniyle bozuldu. Ceza alan 23 sanığın ikinci kez yargüanmalarına 10 Ekim 1984 tarihinde başlandı ve mahkeme eski karannda direndi. Mahkeme 8 Kasım 1984 tarihli karannda sanıklardan Mahmut Şerafettin Dikerdem, Niyazi Dalyancı, Melih Tümer, Gündoğan Görsev, Orhan Apaydın, tsmail Hakkı öztorun'un tahliyelerine de karar verdi. Mahkemenin bu direnme karan bu kez Askeri Yargıtay Daireler Kurulu'nun 19 Aralık 1985 tarihli karanyla "noksan soruşturma " nedeniyle yeniden bozuldu ve sanıklann yargılanmalanna dün üçüncü kez yeniden başlandı. Özdağlar'ın durumunda belirsizlik var Savcıük infaz konusunda "tereddütlii" . ANKARA, (Cumhuriyet Bttrosu) Eski Devlet Bakanı İsmail Özdağlar'ın TBMM uyeliğinin halen devam etmesi nedeniyle, hakkındaki mahkumiyet kararının infaz edilmesi konusunda tnfaz Savcılığı tereddute düştü. Özdağlar'ın cezasının infazının sorun olması uzerine, Başsavcılık, Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak cezanın infaz edilip edilemeyeceğini sordu. TBMM Başkanı Necmettin Karadnmaıı ise, konuya açıklık getirmek üzere, Başkanlık Divanırun hafta içinde toplanarak konuyu karara bağlayacağını bildirdi. infaz Savcılığı görevini yürüten Ankara Cumhuriyet Savcılığı'run tereddütü ile ilgili bilgi veren Savcı Başyardı.mcısı Mehmet Kancaoflu, "Biz, Özdağbr Ue Ugili olarak anayasanın 84. maddesi nin uygulanması konusunda oylamaya gerek duyulduğu kanısına vardık, bu nedenk dunımun açıklığa kavuştunılması için tereddumuzü mahkumiyet ilamı ile biriikte Cumhuriyet Başsavcılığı'na ilettik. Özdağlar'ın bizim açımızdan diger bükümliılerden hiçbir farkı >ok. Cumhuriyet Başsavcdığı'ndan bize gelecek yanıt uzerine normal prosediirii çalıştıracağız"dedi. Konuyu inceleyen Cumhuriyet Başsavalığı da konuyu Anayasa Mahkemesi'ne iletti. Anayasa Mahkemesi "infazın yerine getirilmesi" biçiminde bir karar vermesi durumunda, İnfaz Savcıhgı Özdağlar'a bir hafta içinde davetiye çıkaracak. Ancak, CMUK'nın 400. maddesi uyannca Özdağlar, hakkındaki mahkumiyet hukmunun 4 ay ertelenmesini isteyebilecek. Mahkumiyet kararıyla birlikte özdağlar'ın üyeliğinin ya da dokunulmazlığımn duşup duşmediği konusunda da hukuki tartışmalar suruyor. TBMM Başkanvekili ve Özdağlar ile ilgili soruşturma komisyonu uyelerinden MDP'li Sabahattin Eryurt, özdağlar'ın milleıvekili seçUmeye engel bir suçtan hüküm giydiğini hatırlatarak üyelik sıfatının sona erdiğini, ancak anayasanın 84. maddesi uyannca "şekli olmaya" gerek duyulduğunu anlattı. Anayasa Komisyonu Başkanı Kamil Tugrul Coşkunoglu, Özdağlar'm üyeliğinin duşurülmesi için bir oylamaya gerek olmadığını savundu. Coşkunoğlu, Anayasa Mahkemesi kararının Meclis Genel Kurulu'nda okunmasıyla birlikte Özdağlar'ın milletvekilliğinin duşmuş olacağını söyledi. Öte yandan Özdağlar da "Karardan sonra herhangi bir tebligat veya davet aldınız m ı " sorusuna yanıt verirken, "Hayır almadım. Giinumu mahkeme dosyalannı, defterlerimi, gazeteleri incelernekJe geçiri>onım. Parlamentodaki oylamadan sonra diyeceklerim var. Ancak şu anda y o k " dedi. GARANTİ BANKASI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear