17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 HABERLER 'Laros" sabıkah çıktı Haber Merkezi lsrail'in işgal altmda tuttuğu Filistin topraklarmdan Gazze sahil şeridi açıklannda durdurarak el koyduğu Türk balıkçı gemisi "Larosl"in geçmişte silah kaçakçılığında kullanıldığı saptandı. İsrail askeri kaynakları, diln gemiyi serbest bırakacaklanm, ancak kaptanın cesedinin otopsi yapılana kadar teslim edilmeyeceğini açıkladılar. Cumhuriyet Ankara Bürosunun haberine göre Türkiye, diplomatik kanallardan İsrail hükümeti nezdinde girişimde bulunarak gemiye elkonulması olayıyla ilgıli olarak bilgi istedi. Bu arada geminin kaçakçılıkla bağlantısının ortaya çıkması üzerine Türkiye'nin İsrail karşısında ihtiyath davrandığı gözlendi. Türk yetkililer, dün olayla ilgili olarak lsrail'e herhangi bir tepki göstermediler. Eski adı "Yeşilorca" olan, birçok elden geçen ahşap teknenin, Türkiye'nin güney limanlanna yabancı olmadığı ve "karanlık" bir geçmişe sahip olduğu anlaşıldı. "Larosl"in 1981 yılında Mersin açıklannda silah yüklü olarak yakalandığı ve geminin mürettebatı hakkında dava açıldığı bildirilirken, uzun süre lskenderun'da kaldığı, daha sonra Mersin'e getirilerek Karaduvar kesiminde Osman Güney adlı usta tarafından geniş bir onarımdan geçırildiği öğrenildi. Teknenin son iki yıldan beri Türk limanlannda görulmediği belirtildi. Iskendemn Liman Müdürü Cevat Çolak, "Bizde bu isimde bir tekoenin girisi ve çıkışı yok" dedi. Bulgaristan'dan sigara getirdiği, Akdeniz'de siiah ve elektronik eşya kaçakçılığı yaptığı yoTOPLU KONUT KREDtStYLE İLKEI Konut Yapı Kooperatıfimızın tstanbul'un aadide semtlennden Çambca'daki konutlannuza mahtut sayıda üye kayıt edilecektır. Postane sırasında Mannara tjhanı KadıkOy Td: 338 41 14 NOT Cumartesı pazar dahil hizmetinızcteyiz. İsrail, "esrarlı" tekneyi bırakıyor DİSK için (Bastarafi 1. Sayfada) Uyesi adına Avukat Rasim Öz tarafından, İstanbul 1. İş Mahkemesi Yargıçlığı'na yapılan başvuruda "DİSK ve baglı sendikalannın tüzel kişiliklerinin devam ettiği, faaliyetten men ediMigi dönemde dahi bir kapalma karan olmadığı" belirtilerek şöyle denildi: "Tüzd kişüik ve onun demokratik yöntemlerle secilmiş miivekkil yöneticilerinin, bu sıfatlan sona ermiş degildir. Bütün tasarruflar gibi, vekil tayin etrae tasamıflan da g«çerliligini korumaya devam etmektedir. Kayyımlann vekil tayin etmeleri de olanaksızdır." 12 Eylül 1980 sabahı yayımlanan 7 numaralı bildiriyle faaliyetleri durdumlan DİSK ve bağlı sendikalarıyla ilgili bu karann, 1982 Anayasası'nın yürürlüğe gjrmesiyle kendiliğinden sona erdiği belirtilen başvuruda, "Her ne kadar DİSK ve sendikalan hakkında kapama istemlni içeren ve 5 yıldır devam eden bir ceza davası bulunuyorsa da, bu davada da faaliyetten men, kapama ya da mahkumiyet karan verHmemiştir" denildi. "Yasanın, 'kayyımlann doğrudan doğruya iş mahkemesince, bağımsız olarak, resen tayin edileceğini' belırtmesine karşın, "Istanbnl 1. İş Mahkemesi'nin, kayynnlan kendisinin seçmedigi, yalnızca komutanlıkça bUdirikn isnnleri onamakla yetindigi" bildirilen başvuruda, "Olaganüstü dönemlerde bile yargının bağımsız olduğu, yurütmedcn emir ve talimat almayacagı ilkesi hep ifade edilegelmiştir. Bize göre idarenin talimatıyla tayin edilmiş, görev yapmış ve yapmakta olan kayyımlann hiçbir zaman hukuki meşnıiyetteri olmamıstır" denildi. Kayyımlann, sendikalann mallarını ve menfaatlerini koruma ödevini de gereği gibi yapmadıkları vurgulanan başvuruda, Madenlş'in Gönen'deki tesisleri ile ilgili uygTilamalan da eleştirilerek şöyle denildi: "Madentş'in Gönen'de deniz kenannda 952 dönümlük arazi üzerinde kunılan 444 > ataklı otd, 6 blok motel, kafeteryası, lojmanlan, hizmet binalanyla modem bir ciftlik halindeki anır, samanlık ve tavukçuluk tesisleri ile içindeki binlerce malzemesi yıllık 3 milyon 900 bin lira gibi çok cözi bir kira karşıhgında 10 yülığına kiraya verilmiştir. Aynca sendikanın mal varlıgının, menkullerinin gerçek bir tespiti tam olarak yapümamış, mallar hiç kimseye rimmetlenmemiştir. Ne kadannın zayi olduğu da belli degildir." ANKARA...ANKA... MUSERREF HEKİMOĞLU Kiraz Ağacı, Ağır Toplar, Darağacı... lunda geniş söylentiler bulunan teknenin sahiplerinden, dün bir bilgi ahnamadı. Istanbullu Sami Eyüpoglo'nun hissesini sattığı Abdurrahman tsal, Kilis'teki evinde bulunamazken kayınbiraderi Vakıf Hancı, eniştesinin iş gereği önceki akşam Ankara'ya gittiğini ve teknenin durumunu kesin olarak bilemediğini söyledi. Isal'ın adının çeşitli kaçakçılık olaylarına kanştığı ve bir süre önce cezaevinden çıktığı öğrenüdi. Iskenderun'da oturan diğer ortaklardan Şerafettin Uç'un da üç gün önce evinden aynldığı bildirildi. Uç'un eşi, kocasının halen lskenderun'da küçük bir teknesi olduğunu belirterek, başka bir şey söylemek istemedi. Teknenin üçuncü ortağı Şerafettin Uç'un kayınbiraderi Ali Taşçı1 dan ise bir haber ahnamadı. AP'nin Tel Aviv kaynaklı haberinde, geminin bugün serbest bırakılabileceği bildirildi. İsrail Genelkurmay Başkanı Moşe Levi, dün bir açıklama yaparak, yapılan soruşturma sonunda terörle bir bağlantısı bulunmadığının anlaşılması halinde teknenin serbest bırakılacağını bildirdi. Gemideki aramada uyuşturucu maddeye rastlanrnadığı, ancak gemiden denize bir bıçağın atıldığının görüldüğü kaydedildi. İsrail askeri yetkilileri, geminin üst üste yapılan dur ihtanna uymadığı ve durup demir atmaya zorlamak amacıyla gemiye ateş açmak zorunda kaldıklarını bildirdi. Ashdod kenti mahkemesi, ölen kaptan Süleyman Asker"in cesedi üzerinde otopsi yapılması için askeri makamlar tarafından yapılan isteği kabul etmedi. Mahkeme, ailesinin izni olmadan otopsi yapılmasına izin vermeyeceğini bildirdi. Bu arada Reuter Ajansı'nın haberine göre, lsrailli yetkililer, Süleyman Asker'in cesedi üzerinde kurşun ve bıçak yaralan bulunduğunu öne sürdüler. Türk teknesinin İsrail karasulannda mı, yoksa uluslararası sularda mı tutuklandığı açıklık kazanmadı. "Larosl"in mürettebatı, Tel Aviv'deki Türk Maslahatgüzan Bülent Meriç'le yaptıkları görüşmede, elektronik malzeme kaçakçılığı yaptıklarını itiraf ettiler, ancak uyuşturucu madde kacakçıhğıyla bir ilgileri olmadığını belirttiler. Gemi mürettebatırun adları şöyle: Mehmet Soğan, tskender Bayır, Aydın Aslan, Tarık Coşkun, Yesir Sçrtei, Lami Yeşü, Nebil Dag ve bir Mısırlı mürettebat. Ekin A.Ş.'ye engel girişimi Kültür Servisi Ekin Danışmanlık Bilar A.ŞJnin Ankara'daki gösterilerinin yapıldığı Çankaya Sineması ve Ankara Sanat Tiyatrosu, Ankara Valiliği'nce 3 gün süreyle kapatılırken, tsunbul'dakı etkinliklerin yapıldığı Şan Tiyatrosu ve Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'na da lstanbul Valiliği'nce, gOsterilerin yapılmasına izin verildiği takdirde salonlanmn kapatılacağı yazılı olarak bildirildi. Ekin Danışmanlık Bilar A.Ş!nin lstanbul ve Ankara'daki etkinliklerinin polis tarafından engellenmeye çahşılması nedeniyle dün Şirket Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Nesin ve vöneticilerden Bilgesu Erenus, lstanbul Valisi Nevzat Ayaz ile görüşmek istediler, ancak Vali Ayazın Japon heyetiyle gönişmesi olduğu için Vali Yardımcısı Hasan Ali Özer tarafından kabul edildiler. Vali Yardımcısı özerle görüştükten sonra, bir açıklama yapan Aziz Nesin, vali yardımcısının, kendilerine konuyla ilgili bir bilgisi olmadığını ilettiğini belirterek, "Biz de kendisine Ekin Bilar A.Ş. hakkında bilgi vererek yasal bir kunıluş olduğunu söyledik" dedi. Aziz Nesin ve Bilgesu Erenus daha sonra vilayete bir dilekçe vererek yasal hakları olan açıkoturum izninin verilmesini, aksi halde sorumlu ve yetkililerden Hüviyet cüzdanımı kaybettim. Geçersizdir. ALİ KAHRAMANOĞLU maddi ve manevi zaranan için haklannı arayacaklarını bildirdiler. Bu arada Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'na, burada yapılacak olan "Basm ve Toplam" konulu panelin yapılmasına valilikçe izin verilmediği, izin almadan diğer etkinliklerin de yapılması halinde salonlannın kapatılacağını bildiren bir duyuru geldi. Vilayetten tiyatroya gelen Aziz Nesin, paneli izlemek üzere gelenlere, bu yasaklamanın kanunsuz olAnkara'da AST ve Çankaya Sineması salonlan, Ekin A£. gOsterilerine yer verdikleri için kapattldı. tstanbul'da Şan Tiyatrosu ve Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'na vatilik tarafından gunderilen yazıda. Ekin A.Ş.'nin gOsterilerine yer sağlamalan halinde tiyatrolanmn kapatılacağı bildirildi duğunu söyleyerek, bugün duzenleyecekleri basm toplantısında konu ile ilgili geniş açıklamalar yapacaklarını belirtti. ANKARA'DA AST KAPATILIYOR öte yandan Ekin Bilar A.ŞInin Ankara'daki etkinliklerinin gerçekleştirildiği Ankara Sanat Tiyatrosu ve Çankaya Sineması da valiliğin bir yazısıyla dünden geçerli olmak üzere 3 gün süreyle kapatıldı. Kapatma karannda söz konusu kuruluşla PANEL YERtSE VALİLİK AÇIKLAMASI Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'unda dün akşamyaptlacak olan "Basm ve Toplum" paneline izin verilmemesi uzerine, paneli izlemek üzere gelen ve uzun sure kapıda bekledikten sonra valiliğin yasaklama kararmı öğrenen EkinBilar A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Sesin, bir konuşma yaparak, valiliğin bu uygulamalannm. "Yasalarm yönetim tarafından çiğnenmesi" anlamına geldiğini soyledi. /Fotograf: LEVEST ÇAĞLAR) Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1985/478 dosya 1985/585 karan ile Giresun nOfus idaresine ait Şükran Kara olan adım 27.11.1985 tarihinde Şükran Dizdar olarak değiştirilmiştir, ilan olunur. ŞÜKRAN DtZDAR nn "CHaganustu Hal Biirosu'nnn emir ve genelgelerine uymadıkhuı" ileri sürüldü. AST Yönetim Kurulu üyesi Rntkay Aziz, kapatma karan kendilerine polisler tarafından getirildiği sırada lstanbul Festivali için hazırladıkları tbsen'in "Bir Halk Diişmanı" isimli oyununun provalarını yaptıklarını belinerek, yeniden açılana kadar çalışmalannı Muazzam Oteli'nde yapacaklannı söyledi. SHP'Lİ MİLLETVEKtLLERİ ASTda dün akşam gerçekleştirilecek olan Şiir Gecesi için gelen davetliler, tiyatronun kapısında yağmur altında uzun süre beklediler. Bu arada, aralarmda SHP Genel Sekreter yardımcılarından Vecihi Ataklı, SHP Milletvekili Kenan Nehrozoglu, Halil Jbrahim Şahin ve Şehmuz Bahceci'nin de bulunduğu davetlilerin polis ekiplerince bir minibüs içinden video filmlerinin çekildiği görüldü. Vecihi Ataklı, olayla ilgili olarak lçişleri Bakanı ve Ankara Valiliği'ni arayarak bilgi istedi. Ankara Valisi Cahit Bayar'la göruşen Ataklı, valinin kendisine, kapatma kararının ertelenmesinin söz konusu olmadığını ilettiğini söyledi. Vecihi Ataklı, tiyatro ve sinema salonlannın kapatılma olayının toplumun sanat ve özgür düşünce ile çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmasını engellemeye yönelik olduğunu bildirerek, bugün saat 11.00'de yapacakları bir basın toplantısında görüşlerini açıklayacaklannı söyledi. T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ MUHASEBE ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİKURSLARI 1) TİCARİ MUHASEBE VE VERGİ UYGULAMALARI KURSU (VII. DÖNEM) (3 MART 198619 NİSAN 1986) Muhasebeciliği meslek edinip muhasebeci olarak iş hayatma aıılacaklara, ticari rauhascbe ve vergi uygulamalannı öğretmeyi, muhasebeci olarak çalışmakta olup da mesleğinde daha da ilerlemeıc isteyenlere ticari muhasebe ve vergi uygulamalanndaki modern gelişmeleri sunmaya yönelik kurslar, lise mezunlanna, hukukçulara, mühendislere, öteki sosyaJ ve fen bilimleri dallannda öğrenim görmüş kişilerle muhasebe elemanlarına, işletme yöneticileri ve işadamlarına açık olarak düzenlenmektedir. Kursta, isletme defteri, yevmiye, defteri kebir, envanter, kasa, perakende satış hasılat defterleri, kayıtları, ücret bordrolan, sosyal sigorta, gelir, kurumlar, katma deger vergilcri, usul mevzuau, ilgili bildirgeler, beyannameler, bunlann hazırlanması uygulamalı olarak gösterilecektir. Kurs toplam 105 saat olup, 35 işgününde saat 16.0019.00 arasında yapılacaktır. 2) DIŞ TİCARET tŞLEMLERl VE MUHASEBESİ KURSU (IV. DÖNEM) (3 MART 1986 12 NİSAN 1986) Dış ticaret işlemlerinin tanıtılması, ihracat, ithalat işlemleri. vergi iadeleri, dış ticaretle ilgili fon ve katma değer vergisi uygulamaları, dış ticaretin vergilendirilmesi, maliyetlendirilmesi, muhasebeleştiriJmesıne ait olan bu kurs programı, tamamen tatbikata yönelik bir biçimde dıjzenlenmiş olup, programda yer alan dersler, üniversite öğrctim üyeleri ile yetkili uzmanlar tarafından verilecektir. 30 işgünü saat 17.0019.00 arasında sürdürülecek kurslarda özellikle muhasebe konulan ağıriık taşıyacagından kurslar işletnıelerde muhasebe dalında çahşan muhasebecilere, maJi mUşavirlere, dış ticaret sorumlularına ve isadamlarına yararlı olmak amacıyla düzenlenmektedir. Belli bir kontenjan dahilinde açüacak kurslara kayıtlar mOracaat sırasına göre 28 Şubat 1986 tarihine kadar yapılacaktır. Kurslar, MUHASEBE ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZl'nin Beyazıt Soğanağa Mah. Turanlı Sokak'taki binasında yapılacak, başanlı olanlara SERTlFİKA verilecektir. DAHA GENİŞ BİLGİ tÇtN: Telefon 526 10 10 520 54 06 522 29 75 Basm: 12117 TEŞEKKUR İstanbul ve Ankara için elemanlar lstanbul ve Ankara'da çeşitli süpermarketlerın gıda reyonlannda tanıtımda görevlendınlmek üzere Anncmiz MEDİHA MOLVALILAR'ın hastalığı sırasında ve vefatında yakın ilgilerini esirgemeyen tüm dostlarımıza şükranlarımızı sunarız. AİLESİ İstanbul'da Reyon tanıtım sorumlusu bayan (25 klşi) Ankara'da Reyon tanıtım sorumlusu bayan (15 kişi) Reyon tanıtım sorumlusu bay (5 kişi) sozleşmelı olarak alınacaktır. Adaylarm Asgan lıse mezunu olmatarı 25 yaşını geçmemış olmalan Pazar harıç her gun 10 0019 00 arası çalışabılmelen gerekmektedır. Aylık 60.000 TL net maaş ver:lecektır (Ayrıca ustun başan gosterenlere prım venlebılecektır.) Isteklilerin mesaı saatlerı ıçınde tstanbul'da 147 73 16 Ankara'da 25 91 28 nolu telefonlardan randevu almala''i rıca olunur KONGRE ILANI S1N1RLI SORUMLU İSTANBUL ANADOLU YAKAS1OTO KLÇÜK SANAYİ SİTESİ YAPI KOOPERATIFİ'NİN yıllık olagan genel kurul loplantısı 9 Marı 1986 Pazar gunu saaı 14.00'te. Kadıkoy, Içerenkoy, Oto Sanayi Sitesı, Manolya Sokak M Blok altındaki salonda yapılacakur. GtNDEM: v 1) Di\an seçımi. 2) Yönetim Kurulu 1985 yıh faaliyet ve hesap raporlannın okunması, muzakeresi, oylanması. 3) Denetçiler raporunun okunması, muzakeresi, oylanması. 4) 1985 yılı bilançosunun okunması, muzakeresı, oylanması. 5) Yönetim kurulu ve denetleme kurulu üyelerinin 1985 yılı faaliyetlerinın ibrası hususlarının muzakeresi, oylanması. 6) 1986 >ılı lahminı buıcenın okunması. muzakeresi, oylanması 7) Dılekler xe kapanış. YÖNETİM KLRLLL Semih Gürrver'i gördüm. Bilgi Yayınevi'ne gidiyordu. Koltuğunda yeni kitabının kapak resimleri. Bedri Rahmi'nin "kiraz ayı geliyor" dizesini anımsadım. Ruzin Gerçin'in usta elleriyle dallan kiraz basıvermtş!.. Semih Günver'in "Keşke bir kiraz ağacı olsaydım" diye özenmesi yanlış değil. Ve dördüncü kitap, dedim. Avrupa Konseyi'ni anlatmaya hazırlanıyor emekli büyükelçimiz. Bence çok ilginç bir girişim. Semih Günver'in Strasbourg'da uzun yılları var. O dönemin gözlemlerini, anılarını okurken kimbilir neler hissedeceğiz. Türkiye bu toplulukta nereden nereye geldi? Hangi olaylarla? Semih Günver gidince bana getirdiği kitaplara baktım. "Tk nınmayan Meslek" ve "Fatih Rüştü Zorlu'nun öyküsü". benim için çok değerii bir armağan. Dışişleri ailesini yakından tanınm. Bu nedenle önyargılardan uzak bakarım diplomatlanmıza. Kuşaklar boyunca birlikte yaşadık. Çok sevdiğim, saydığım, dosttuğuyia mutlu olduğum kişiter var kuşaklarda. Ulusal sorunlarımızda kalp çarpıntılannı yakından duydum. Kapalı kapılar arkasında verdikleri savaş dışarı yansımasa da tarihe ışık tutabilir bir gün!.. Semih Günver'in anıları da belli önyarjılan değiştiriyor, diplomatyazardan güzel bir selam... Zorlu'nun portresini güzel çizmiş Ethem Çalışkan. O portreyi seyrederken Zorlu ile bir soyieşimiz çınladı kulağımda. PakistandaCENTO'nundoruktoplantısında, Lahor'dabiber ağaçlannın gölgesinde bu son konuşmamız... Gazeteciliğimin ilk yıllarında onunla çok uğraştım, belki de önyargılarla... Şimdi Zorlu'ya başka bir açıdan bakıyorum. Özellikle Yassıada olaylanndan sonra. Zorlu'nun boyutları çok değişti gözümde. Zorlu onurlu bir davranış içindeydi Yassıada'da. Hiç ödün vermedi. Mahkeme kararlannın açıklandığı gün çekilmiş bir film var, Zorlu ölüm karannı dimdik ve gülümseyerek dinliyordu. Sonra da aklanan arkadaşlannı kutladı. ilhan Sipahioğlu'nun elini sıkarken bir gün sonra asılacağını düşünemezdi insan. Çok rahattı. Darağacına da aynı rahatlıkla yürüyordu. ölürken yeniden doğar gibi... Ben 27 Mayıs devrimini destekleyen bir gazeteciyim. O devrimle gelen düşünce ortamına, o ortamın bir ürünü oıan 1961 Anayasası'na umutla baktım her zaman. Ama idam cezasına da her zaman karşı çıktım. İmralı'daki idam gecesinin sessızliğinı, karanlığını hâlâ hissederim. Zorlu'nun hayali ilginç çızgiler taşır o karanlıkta. Bir gün Zorlu'nun romanı da yazılır belki, annesi, eşi, kızı, sevgılısı arasında yasadığı bunalımlar, kimi dostlanna gösterdiği hoşgörü, bu hoşgörünün sömürülüşü, savaşı, yenilgisi, ölümü... Süreyya'da ya da Hilton'un roofunda sevgilisiyle danseden bir Zorlu geliyor gozümün önüne. Dünyaya meydan okuyan bir erkek, Londra ve Zıı rih konferanslannda, Bandung'da hep o kadın yanında... Biz bu beraberliği, daha doğrusu umursamazlığı bir dışişleri bakanında yadırgıyorduk elbet... Zamanla değer yargılarımız da değlşiyor galiba, o dönem yadırgadığımız olaylara tepki duyulmuyor giderek... Üstelik çok çirkin, saygısız, düzeysiz görüntüler sergilenirken... "Yüzde on" söylentisine tepki duyardık, yüzde kaçlara ulaştık, devlet yaşamında ne tatsız şeylere tanık olduk. Zaman toplumdaki duyarlığı da aşındırıyor galiba... Semih Günver'in kitabını yeniden okuyacağım, galiba herkes okumalı. Yalnız Zorlu'nun portresini çizmiyor. Türk dış politikasında da belli bir dönemi sergiliyor bu öykü... O dönemi iyi bilmek gerekiyor. Nereden nereye geldiğimizi, dış politikada belli sorunlarda yapılan yanlışları daha iyi anlamak için... Günver, dıştşlerinin ağır toplarından, emekliye ayrılınca özünü yeniledi, yazariık yeteneğiyle çıktı ortaya. Belli bir birikimin ürünlerini veriyor durmadan. Özünü yenilemek önemli bir olay. Geçen gün gazetelerde CHP'nin ağır toplannı seyrederken düşündüm, kimini tanıyorum, kimini belleğimi zorlayarak anımsıyorum. Hiçbir iz bırakmamışlar, ya iz bırakanlar? Politikanın dışında kaldıklan beş yılda ne yapmışlar, özlerini yenilemek için nasıl bir çaba göstermişler? Nasıl bir ürün vermiş, somut bir üretkenliğı kanıtlayabılmişler mi? En azından siyasai yaşamdaki deneylerı doğru yorumlayabilmişler mi? Ya da yanlışları doğru görmetcte direniyorlar mı? SHP başkanından eski pariamento üyelerine birçağn datartışılabilir bence. Eski bir politikacı, bir pariamento üyesı, eskimemiş bir kişiyse siyasal savaşa soyunur, adaylığını koyar. Eski olmak yeni bir savaş için yeterli bir belge değil bence. Hele eski yöntemler hiç geçerli değil. Çağdaş bir yaklaşım ister, ağır toplann deney ve birikimlerine doğru ve çağdaş bir yorum yoksa ağır toplaria hafiflemek tehlikesi de var. Sosyal demokrat bir partinin "ağır toplar" için düzenlediği bir törende yumruk ve küfür bana çok ters geldi. Başka terslikler olmaz inşallah... * • • Ruzin Gerçin'in kiraz ağacıyla başlayan yazımı Ediz Tezelin darağacıyla bitireceğim. Bu genç kadının Tanbay galerisinde actığı sergi uzun uzun düşündürdü beni. Dünyaya çok karanlık bir açıdan bakıyor. Ayçıçekleri güneşe san san güler değil mi? Ediz Tezel'ın ayçiçeklerı boynu bükuk bakıyorlar. Kimi ağaçlar hiç yeşermeden solmuş gibi. Kimi zincirler durmadan kenetleniyor. Sonsuza dek kırılmayacak gibi... Bir de darağacı var. Sanatçı hangi duygularla yaptı kimbilir. Çıplak bir ağaç dikiliyor çorak toprakta. İlk bakışta başka bir şey görünmüyor, ama dikkatle bakınca küçük bir ölü var üzerinde! Bana sonsuz acı verdi o resim. Belki de belli çağrışımlarla, Semih Günver Zorlu'nun öyküsünü o sabah getirdi. Darağacı nda yaşa mını yitiren kişileri düşündüm, tanıdıklanmı, tanımadıklarımı, darağacına gıdeceğini düşünerek kalbi çarpanları, genç delikanlıları, anaları, bacıları, Mecliste bekleyen dosyaları, af pazariığı yapanları... Ediz Tezel'in küçük ölüsü neyi simgeliyor acaba? Kimi asmış o darağacına, henüz doğmayan Dir bebeği mi, bir düşü mü, bir umudu mu? Bu sanatçımızla konuşmak istiyorum bir gün. Konuşarak darağacını aşmak... Darağacı bir diken gibi batıyor insanın yüreğine. Gecesini de, uykusunu da parçalıyor... ÇAUŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL Yurt dışı hizmet borçlanması İLAN 12 Şubat 1986 günleri yapılan Sendikammn 19. Olağan Genel Kıınılunda, "Türkiye Petrol, Kimya ve Lastik Işverenleri Sendikası" olan adımız, "Türkiye Maden, Enerji ve Hizmet Sektörii Kamu lşverenleri Sendikası" olarak değiştirilmiş, kısa ad olarak "Türk KamuSen" konmuş ve zorunlu organlara üyelik seçimleri yapılmıştır. Seçim sonuçları Valiliğin ve Bölge Mudurlüğünun ilan tahtalarında asılmak üzere durum 2821 sayılı Kanunun 8 ve 9. maddelerı gereği ilan olunur. Yönetim Kurulu Sendikanın merkezi ve adresi: Selanik Caddesi 44/17 YenisehirAnkara Basın: 12176 Kalp kapak ameliyatlannda yüksek başarı. İLAN ÇANKIRI ORGANtZE SANAYİ BÖLGESt MÜTEŞEBBİS KURUL BAŞKANLIĞI'NDAN 1.) Yapılacak yazılı sınav ve mulakatla bölgemizde bir yıl (1 yıl) sozleşmeli çalıştınlmak üzere asağıda özelhkleri ve verilecek ucreti belirtilen 1 adet elektrik mühendısi alınacaktır. 2.) Sınav ve mülakat 20.2.1986 perşembe günu saat 14.00'de Organize Sanayi Bölgesi KORGUN ÇANKIRI adresinde yapılacaktır. 3.) Isteklilerin bir dilekçe ve istenilen belgelerle birlikte 17.2.1986 cuma günü saat 17.00'ye kadar Organize Sanayi Bölgesi KORGUN ÇANKIRI adresine bizzat veya postayla başvurmalan gerekmektedir. Postadaki gecikmeler kabul edilmeyecektir. 4.) Organize Sanayi bolgesinde çaJışanlar tercih edilir. 5.) Aşağıdaki ücret, bürüt tavan ücreti olup, verilecek ücret personelin deneyimine göre verilecektir. ALINACAK PERSONEL ÜNVANI ADEDİ ÜCRETİ ÖZELLtKLERİ Elektrik Mühendisi 1 (1985) 170.000rTL Elektrik Yüksek Mühendisi veya Elektrik Mühendisi (En az 3 yıl deneyimli) tSTENEN BELGELER a) Diploma aslı veya noter tasdikli sureti. b) Nüfus cuzdanı sureti. c) tkametgah belgesi. ç) Askerliğini yaptığına ilişkın belge. d) Sabıkasızhk belgesi. e) İki adet fotoğraf 0 En az 3 yıl karnu veya özel sektörde çalıştığına ilışkin belge. Basın: 11578 TOPKAPI HASTANESI Tel 524 19 194 hat SHP Bakırköy ilçesı delege seçımlerı 23 Şubaı 1986 gunu. \ Lter sayı sağlanamazsa 2 Marı 1986 günu mahallerde >apılacaklır. L'ye listeleri ilı,e binasında aMİıdır. Duyunılur. DUYURU Maliye ve Gümrük Bakanlığı Tefüş Kurulu Başkanlığı'nca 24.3.1986 Pazartesi günü saat 09.00"da Ankara ve İstanbul'da Maliye Müfettiş Yardımcıhğı ginş sınav: açılacaktır. GİRİŞ SINAVINA KAT1LABİLMEK İÇİN: a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48'inci maddesinde yazılı niteliklere sahip olmak, b) 1.1.1986 tarihinde 30 yaşını doldurmamış bulunmak, c) Siyasal Bilgiler, lşletme, lktisat, Hukuk Fakülteleri ile Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Boğaziçi ve diğer üniversitelerin iktisadi ve idarı bilimler fakültelerinden, iktisadi ve ticari ilimler akademilerinden (veya bu vasıflan haiz olduğu Milli Eğitını Lakanlığı'nca tasdik edilecek yurt içi ve yurt dışı fakülte ve yüksek okullardan) bırini bitirmiş olmak gerekmektedir. Isteklilerin sınav için gerekli belgelerle sınav konulannı belinen kitapçığı, adı geçen fakulte ve akademilerle, Ankara'da Tefüş Kurulu Başkanlığı'ndan, tstanbul ve Izmir Defıerdarhklarında maliye müfettişlerinden bizzat veya mektupla sağlayarak başvurma işlemi için en geç 10.3.1986 pazartesi gunu çalışma saati bitimine kadar Teftiş Kurulu Başkanlığı'na şahsen veya posta ile başvuYmalan, postadaki gecikmelerin dikkate alınmayacağı ilan olunur. Basm: 10454 MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI'NDAN MALİYE MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI Sosyal Sigortalar Kurumu'nun 3439 sayıb genelgesi, yurtdışında bulunan Türk vatandaşlarının yurtdışında geçen sürelerini sosyal güvenliklerı yönünden değerlendirmenin nasıl yapılacağına ilişkin uygulamaya açıklık getirmiştir. "Vatandaslanmız, yurtdışında geçen ve belgelendirilen fiili çalışma süreleri ile bu çalışma sureleri arasında veya sonundaki işsizlik sürelerinden her birinde bir yıla kadar olan kısmını borçlanarak sosyal gUvenlikleri açısından değerlendirebileceklerdir. Ancak, 18 yasından önce geçen hizmetler bu değerlendirmede dikkate ahnmayacaktır" Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi yapmamış ulkelerde çahşanlar da bu haktan yararlanabilecekler mi, sorusunu da genelge şöyle yanıtlamaktadır. "Çalışılan ülke ile, sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış olup olmadığına bakılmakstzın, vatandaslanmız yurtdışında geçen calışmalanndan diledikleri kadannı borçlanabileceklerdir!' Yurtdışında ki çalışmasını 20 yıl sürdürmüş olan bir kişi, isterse bu çalışmanın tümü olan 20 yılı, dilerse dilediği kadarını borçlanıp, prim ya da kesenek ödeyerek geçirdigi ya da geçireceği süreye ekletebilecektir. Bu borçlanma hakkından kimler vararlanacak, kimler yararlanamayacaktır? "Yurtdışı hizmet borçlanmasından yurtdışında Türk vatandaşı olarak çalışan ve borçlanmak için yazılı istekte bulunduğu zaman da Türk vatandaşı olanlar" yararlanabilecek, ancak, "Göçmen olarak yurda gelenler, yurtdışında çalıştıklan sürede Türk vatandaşı olmadıklan için borçlanma hakkından yararlanamayacaklardır. Aynı zamanda, hizmet borçlanması yapmış ve fakat daha sonra Türk vatandaslığından çıkmış veya kaybetmiş olanlar" da yasanın getirdiği haktan yararlanamayacak ve aylık bağlanması için istekte bulunamayacaklan gibi kendilerine aylık bağlanmayacaktır. Sonradan Türk vatandaşhğına aknan kimseler, yurtdışında yalnızca vatandaşlık hakkını kazandıktan sonra geçen sürelerini borçlanıp değerlendirebilecekler, vatandaşlığın kazarulmasından önce geçen süreler ise bu değerlendirmede göz önüne alınmayacaktır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear