26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahibi: Cumbynjrl Matbaacıhk ve Gazetccılık Türk Anonim Şirketi adına Nadlr Nadi, • Genel Yayın Mfldurtl: H n n Ctmıi, Müessese Müdürü EmiiK Ufikltgil, Yazı lşlen Müdürü: CMuy Göntasin. • Haber Merkezı MuduruYalçın B»ytr. Sayfa Duzeni Yönetmenı: AIi Ac»r, # Temsüaler: ANKARA: VaJçın Dogan, İZMİR Hikmcl ÇctMuya, ADANA: Mcfamet Mcras. Isunbul Haberleri: Rrha Öı, Dış Haberler: ErgM Bala, Ekonomi: O s m n Ul*«*y, Kuliıir: Aydın Emec, Magazın Yılçııı Ptkjen, Spor Damşmanı: Abdalkadir Yuctlm»n, Düzeitme: Rrfik DuriM», Arastırma: Ş«hi« Alp«y, IjSeodıka: Şoknn Kneud. HaberAra$tınna: L'fıık Guldemir, • Koordınatör. Ahmet Konritta, • Mab Işler: Erol Eritot, Rcklâm vc Halkla llişkikrr: CiMmıı Koşar, ldare: Hiuryin Gftnr, tşletme: Önder Çctik. Bügıtşlem Nail laal. Basan ve Yayan: Curokurtvcf Malbaacılık vc Gazrtecılık T.A.Ş. Türk Ocagı Cad. 39/41 Cagaloglu 34334 Ist., PK: 246îstanbul, Tel: 526 1000(9hat), Telex 2224* # Bürokır. A«k«n: Zıya Gökalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147, Telex; 42344 # Izmir. HaJıı Zıya Bufvarı No: 2/3, Tel: 25 47 0913 12 30 Teta: 52359 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kal 3, Tel: 1455OI9731 Teks. 62155. TAKVİM: 14 Şubat 1986 Imsak. 5.28 Guneş: 6.53 Öğle 12.23 fkindi: 15.14 Akşam: 17.43 Yatsı: 19.02 Tbrnado projesi inceleniyor SEPAT ERGİN ANKARA Başbakan Turgut Öznl'ın önümüzdeki hafta Ingiltere'ye yapacağı ziyarete katılacak olan MiUi Savunma Bakanı Zeki Yavuztiirk, Londra'da ele alınacak savunma konularını Cumhuriyefe açıkladı. Yavuztürk, Savunma Sanayiini Geliştirme ve E)estekleme Fonu'nun kurulmasından sonra Ingiliz rırmalannın savunma sanayii alanında Türkiye'ye büyük ilgi duyarak bir dizi teklifle geldiklerini açıkladj ve önerilen projelerin Londra'da bu flnnaiann temsilcileriyle yapılacak görüşmelerde ele ahnacağını bildirdi. Yavuztürk sorulanmızı yanıtIarken tngiltere'nin diğer ortak yapımcılar Italya ve Almanya ile birlikte Türkiye'ye satmak istedigi Tornado uçakiarı projesini ihtiyatla karşıladı. Tornado uçaklannı imaJ eden konsorsiyumun yöneticilennin bundan kısa bir süre önce Ankara'ya gelerek Başbakan Turgut Ozal'a tekliflerini ilettiklerini belirten Yavuztürk, 40 uçak için istenen paranın 1.1 milyar dolar oiduğunu bildirdi. Milli Savunma Bakanı, Tornado uçaklanmn ahmırun yalmzca teknik ve parasaJ yönlerden değil, aynı zamanda Türk Silahfı Kuvvetleri'nin modernizasyonu bakımından da değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. ABD ile yürütülen F16 projesinin "gayeı iyi" gittiğini belirten Yavuztürk, "Bu proje yürürken ikinci bir sbtemin Silahlı Kuvvetlere adapte olması ile ilgili sorunlar, tabii ki Genelkurmayımızıa ve Hava Kuvvetleri'mizin degerlendirmesi gereken konulardır" dedi. Yavuztürk, sözlerine devamla, "Türkiye'nin F16 gibi dev bir projeyi yüriitürken, ikinci bir dev silah sistemi olan Tornadotara girmesi çok ciddi degerlendirilmesi gereken bir konudur. 'Sözleşmesini yaptım, aldım, brtti' demek mümkün degildir. Konu bötün bu yönleriyle zaman alacaktır. Bekleyelim" şeklinde konustu. RAPIER'LERİN TESLIMİ DEVAM EDtYOR Zeki Yavuztürk, son yıllarda Türkiye'nin Ingiltere'den yaptığı en önemli silah alımı olan Rapier füzelerinin tesliminin de sürdüğünü belirtti. Yavuztürk, Rapier'lerin birincisi 1983, ikincisi ise 1984 yıllannda imzalanan iki paket Uzerinden alındığnu, her paketin dört füze atan 36 ateş bataryasından oluştuğunu belirterek, "Ödeme dunımunda bir sorun yok. Ödemeler anlaşmalara uygun olarak yapılmakta, slslemler de programa uygun oiarak ödenmektedir" dedi. Her iki paketin içindeki Rapier füzelerin tesliminin 1987 yılında tamamlanacağını anlatan Yavuztürk, projenin Türkiye'ye topZeki Yavuztürk lam maliyetinin 280300 milyon sterlini bulacağını kaydetti. Milli Savunma Bakanı Yavuztürk, aynca üçüncü bir paket üzerinde de görüşmeler yapıldığını, ancak bu paketin finansmanının ABD tarafmdan sağlanacağanı bildirdi, "Nasıl bir paket olacagı, hacminin ne olacaf ı şimdilik bilinmiyor. Bu tamamen ABD'nin hibesiyle gerçekkştirilecektir" dedi. Yavuztürk, üçuncü paketten alınacak Rapier füzelerinin ortak kullanımlı havaalanları (COB) için duşünüldüğünü de bildirdi. Yavuztürk, açıklamalan sıra İngiltere ziyareti öncesi Savunma Bakanı Yavuztürk Cumhuriyefe açıkladv 'Bulgaristan basına açılsın' htanbul Haber Servui Balkan Türkleri Dayamşma ve Kültür Derneği Genel Başkanı Mehmet Çavuş, dün yazılı bir açıklama yaparak Bulgar hükümetinin son açıklamasmı eleştirdi ve "Uhıslararası kurum ve kuruluşlarla birlikte Türk hükümetinin de 'milliyetçilik've 'şovenliktesuçlanması Bulgar sahteliklerinin e» yeni örneğidir" dedi. Çavı "Bulgarlarm bu tür hezeyanlar yerine, sınır kapüannı açmatan, basın mensuplanmıza Türk bölgelerini ziyaret etme olanağı tammaları yerinde olacaktır" dedi. ABD ile F16 uçakiarı gibi dev bir projeyi yürütürken, Ingiltere, Almanya, İtalya ortak yapımı olan Tornado uçaklanmn alımı konusu Türk Silahlı Kuvvetleri'nin modernizasyonu ve adaptasyonu açısmdan değerlendiriliyor. Savunma Fonu kurulduktan sonra yurt dışından gelen işbirliği tekliflerinde büyük bir artış oldu. fngiliz firmalarınm getirdiği bir dizi teklifi ve önerilen projeleri, Londra'da firma temsilcileriyle yapacağımız toplantılarda ele alacağız. İngiliz fırmalanndan gelen ortak yapım önerileri arasında elektronik sistemler, zırhlı araç ve tanklar, 105 mm.'lik toplu tanklar ve radarlar bulunuyor. sında İngiliz özel ve kamu güdümlü silah firmalannın tank, zırhlı araçlar, helikopter, elektronik sistemler, deniz silahları ve donanım gibi alanlarda Türkiye ile işbirliğine girmek istediklerini açıkladı. Yavuztürk'ün verdiği bilgilere göre işbirliği için girişimde bulunan ya da teklif veren belli başh ingiliz firmaları şunlar: Geoeral Electric: Elektronik sistemler, radarlar, Marconi: Deniz Kuvvetleri için silahlar, GNK: Zırhlı araçlar, tank ve diğer zırlı araçlar, Whickers: 105 mm'lik toplu tanklar, British Aerospace: Uçaklar, Plessey: Radar sistemleri, Westingouse (tngillere kolu): Elektronik sistemler, Kraliyet Ordonat Kunımu: Donanım. Zeki Yavuztürk, bu bilgileri verdikten sonra "Biz Bakanlık olarak İngiliz savunma sanayicileriyie m ilişkiler içindeyiz. Bu ilişkilerini daha da geliştirilmesi miimkündiir. İngiliz teknolojisinin üstünlüğü herkesçe bilinmekledir. Türkiye'de müşterek işlere girme konusunda büyük arzulan vardır. Bu arzulannı devletimiz lehine degeriendirmenin zamanı gelmişlir. tnşallah önümüzdeki aylarda bu degerlendirme yapılacak vefaayırbneticeler alınacaktır" şeklinde konuştu. Yavuztürk, ingiliz fırmalan tarafmdan gösterilen bu ilginin büyük ölçüde savunma sanayiinde işbirliği fonunun çıkarümasından sonra doğduğunu belirterek, lngilizlerin yanısıra Alman firmalarının aynca "üç misli" olmak üzere Amerikan fırmalarının da teklifler getirdiklerini anlattı. Yavuztürk, ayrıca son günlerde "Fransız savunma sanayicilerindcn de bir akının başladıgını" ekleyerek, "Bütnn bunlar kunılan savunma sanayiini geliştirme ve destekleme fonunu ne kadar isabetli olduğunu gostermesi bakımından iyi bir örnek oluşturmaktadır. Başlangıç için 350 milvar lira kadar bir gelir tahmin ettiğimiz, ancak gelirleri giderek artacak olan bu organizasyonunun savunma sanayiinin geliştirUmesine büyük katkı yapacagına inanıyoruz" dedi. Yavuztürk, "Savunma Sanayii Fonu" politikasını açıklarken de, işbirliğinin yabancı firmaJarla yerlr (özel ya da kamu) ortaklar arasında ortak üretime gidilmesine dayandjğını bildirdi. ÖZACEN GEZlSt VE İINGİLİZ BASENI Semra ÖzaVın yiizük polemiği Sunday Tunes^da RAGIP DURAN LONDRA Başbakan Turgut Özal'ın Ingiltere ziyaretine sadece 2 gün kala, Büyük Britanya adası son 30 yılın en soğuk günlerini yaşarken, kamuoyunun dikkatleri Muhafazakâr Parti içindeki liderlik çekişmesine yöneldi. Bu arada gazeteler de Türkiye ile ilgili yanlar yayunlamaya devam ediyor. Türkiye konusunda en ilginç yazı, Sunday Times da yayunlandı. Cal Mc Crystal imzaü ve "Ankara'dan" başüklı yazıda özal'ın, İngiliz evsahiplerinin Türkiye'nin İslamiyete yönelmesinden duyduklan endişeleri giderecegini yazdı. Ankara çıkışlı haberyorumda, özal'm halk tarafmdan eskisi kadar tutulmadığı hatırlalıldıktan sonra Isianbul'daki ABD Ticaret Konsolosu'nun vü7Xie 42'lik enflasyon ve yüzde 17'lik işsizlik oranlarının Türkiye için en uç noktalar olduğunu söylediği belirtiliyor. ingiliz gazetesi Türkiye'nin, Atatürk'ün 1938'de ölümünden bu yana tslam dünyası ile en yoğun ilişkilerini kurduğunu kaydediyor; özal ve Evren'in Arap ülkelerine yaptığı ziyaretleri sırabyor, sonra da "Autürk ülkenin Batılılaşması ve laikleşmesi için çaba harcamıştı" diyor. Ancak, Sunday Times'da yayımlanan yazıda bazı bakanhklann aşın görüşlü dincilerin egemenliği altında olduğu belirtiliyor ve Türkiye'de bir yandan "Playboy" dergisinin Türkçesi yayımlanırken bir yandan da dini okullarda kız öğrencilerin dersleri başörtülü olarak izledikleri kaydediliyor. İngiliz gazetesi, Özal ile Mehmet Ali Ağca'nın hemşchri olduklannı hatırlattıktan sonra Semra Özal'ın bir yüzüğünün değeri nedeniyle bir gazete ile başbakanın eşi arasında çıkan polemiğe de yer veriliyor. ANKARA (THA) Tasıtpullannın satış süresi bu akşam sona eriyor. Taşıt pulları, bugünden sonra gecikme zammı ile birlikte satılacak. Vergilerini akşama kadar Ziraat Bankast şubelerinden birine yatıran taşıt sahiplerine, ödedikleri vergi karsılığında "alındı makbuzu" verilecek. Eğer makbuzla birlikte taşıt pulu verilmiyorsa taşıt sahipleri, 25 şubat ile 10 mart tarihleri arasında vergiyi yatırdıklan banka şubesine giderek taşıt pulunu alabilecekler. Taşıt pulu için bıtgün son Yeni bin liralar ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Banknot ailesinin yeni üyesi olacak bin liralar önümüzdeki aylarda tedavüle çıkacak. Merkez Bankası'nca dizaynı yapılarak, basımına geçilen yeni banknotların ö yüzünde Atatürk portresi, a> ka yüzünde ise Fatih portresi ve İstanbul silueti olacak. Atık su kontrolü nisanda başhyor tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Başbakanlık Çevre Genel Müdürü Dr. Muzaffer Evirgen, 1983 yılında yürürlüğe giren Çevre Yasası yönetmeliklerinin bu yıl içinde tamamlanacağını söyledi. Evirgen, "Sanayileşmenin bir bedeli vardır. Artık İzmir Körfezi'nde su sporlan yapılacak gunieri elde edemeyebiliriz" dedi. 2872 sayıü Çevre Yasası 11 Ağustos 1983 tarihinde yürürlüğe girmiş, ancak yasaya işlerlik kazandıracak yönetmelikler geçen süre içinde çıkarılamamıştı. Başbakanlık Çevre Genel Mudürü Evirgen, Çevre Yasası'nın çıkması ve bunun "tekerleklerinin dönmeye başlamasıyla" çevre konulannın yoğun biçimde gündeme geldiğım belirterek şunlan söyledi: "Hem toplamsal olarak, hem de dini inançlarımız gereği çevre temizliği tabiatımızda vardır. Şüpbesiz standartiann ve yönetmeliklerin çıkanlması gerekiyordu. Amaamız uzıim yemek, bagcıyı dövmek degil. Çalışmalanmız sırasında bnnu göz önünde tuttuk. Uygulanabilir çözümler üretmeye çalısük. Çevre Kanunu speafik bir kanundur. Yönetmeuîderini beklemek büyük ekonomik faydalar sağlayacaktır." Dr. Evirgen sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye bir yandan, üç tarafı denizlerle çevrilmiş oldugundan dogrudan su ile yakından ilişkide bulunduğumuz bir cografi konumdadır, diger yandan ise, tatlı su kaynaklanmız oldukça kısıtlıdır. Bu durumda gerek kıyı ve deniz sularımn kalitesinin korunması, gerekse kıta içi su kaynaklannın rasyonel kullanımı için gecikmeden bir su kirliligi kontroi yönetmeliğinin yuriirluge girmesi gerekmekteydi. Bu yönetmeligin nisan veya mayıs ayında yürürlüge girebileceği tahmin edilmektedır. Aynca 2872 sayılı Çevre Kanunu uyannca 17 Mayıs 1985'te yayımlanarak yürürlüge giren çevre kiriiligini önleme fonu yönetmeliğinin yanı sıra; gürüitü, çevresel etki degerlendirilmesi hava ve katı artıklarla ilgili yönetmelikler de 1986 yılı içinde tamamlanarak yürürlüge girecektir." Çevre Genel Müdürü Dr. Evirgen: KarS'İstanbul 4 bin TVye düştü KARS, (a.a.) Firmalar arası rekabet yüzunden Karslstanbul arası yolcu taşıma ücreti 9 bin liradan 4 bin liraya düştü. Firmalar arasında başlayan rekabet, firmalann yolcu taşıma ücretlerinde yüzde SO'nin üzerinde fıyat indirmelerine neden oldu. Rekabetten sonra KarsIstanbul arası bilet ücreti 9 bin liradan 4 bin liraya, KarsAnkara arası 6 bin liradan 3 bin liraya, Karslzmir arası da 10 bin liradan 7 bin liraya düştü. Kars'tan diğer iilere yapılan yolcu taşıma ücretleri de yüz* de 3050 arasında düşürüldü. YÖK'te atamalar ANKARA, (OM.) Ankara Üniversitesi Eczacıhk Faküitesi Dekanlığı'na Prof. Dr. Vural Akbulut atandı. YÖK yetkililerinden alınan bilgiye göre, Hacettepe Üniversitesi tktisadi ve tdari Bilimler Faküitesi Dekanhğı 'na Prof. Dr. Turgut Tan geürildi. Bu görev Prof. Dr. Kamil Mutluer'in YÖK üyeliğine atanması ile boşaimıştı. htanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Faküitesi Dekanlığı'na, görev süresi sona eren Prof. Dr. Şefik Kayahan yeniden seçildL Anadolu Üniversitesi Açık öğretim Faküitesi Dekanlığı'na Prof. Dr. Semin Büker atandı. 'nın Johannesburg kenıinde. 20 yafinda genç anne Karen Coetsee, ç ^i! frj,. binanın tepesinde bulunan 1 metre genifliğinde beton çıktntıdan aşağı KS l u ı ı ı u c ı t %A\jı ımıı UCUM atlamaya kalktştı (I). Genç kadının bu girifimi uzerine. bir yandan sokağa hava ile şifirilmi} yastık konurken, ote yandan bir görevli, Karen Coetsee ile konuşarak kararmdan caydırmaya çalıştı (2). Konusma sırasında Karen 'e arkadan yaklaşan baska bir gorevlinin genç kadını ansıztn yakalaması ile Karen'in intihar eımesi engellendi (J). (Fotoiruf. APt fi/ı i fij fio n ffrİ tl fiİ'l Vİ'l Iftİİ ABD Kongresi'ne sunulan "Insan Hakları Raporu"nda Türkiye, Bulgaristan ve Ermeniler Ermeni terörisuer Suriyede barınıyor WASH1NGTON, (a.«.) Amenka Birleşik Devletleri Dışışleri Bakanbğı, Türkiye'ye karşı eylem düzenJeyen Ermeni teröriştlerin Surive'de ustlendiklerinin sanıldığını bildirdi. Amerikan Dışişleri Bakanhğı'nın Kongre'ye gönderdiği insan haklarına ilişkin raporun Suriye bölümunde Suriye'nin, Arap terör gnjpianna aestek sağlayarak bunları barındırdığını anlatıyor ve "Abu NidaJ" grubu örnek gösteriüyor. Suriye'nin, Lübnan'ın kendi kontrolündeki boigeierinde yuvalanmış terör gmplanna Iran'ın destek sağlamasına göz yumduğu da öne surülüyor. WASHINGTON (a.a.) ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye/de insan haklanndaki eğilimin genellikle olumlu yönde devam ettiğini, ancak bazı önemli "kusurlann" hâlâ var olduğunu bildirdi. Yasa gereği 31 ocakta Kongre^ ye sunulan ancak basına yeni açıklanan 1440 sayfalık "İnsan Haklan Raporu"nun Türkiye'ye ilişkin bölümde, 1983 yıhnda yapılan seçimlerle ülkede demokratik sivil yönetime geçildiği beürtildi. Buna karşılık muhalefetin, bazı pohtikacı ve partilerin seçimlere katılmalannın Silahlı Kuvvetlerce keyfi olarak önlendiğini öne sürdüğü hatıriatılan raporda, geçen yıl iki siyasi partinin birleşmesi, yeni bir siyasi partinin kurulması ve ara seçimlere ilişkin hazırhkların, siyasai faaliyetin yeniden baslaması ile demokrasınrn tam anlamıyla sağlanması alanlarında katkı sağlayan unsurlar olduğu vurgulandı. Raporda, dernek ve sendikaların faaliyetleriyle sendikalar ve siyasi partiler arasındaki organik bağlar Üzerinde kısıtlamalar olduğu da hatırlatıldı. İŞKENCELER VE POLİS ABD Kongresı'nde Türkiye'ye sağlanacak yardımlar konusundaki görüşmeler sırasında dikkate ahnması beklenen raporda, genellikle tahsil dilzeyi düşuk polislerin ön soruşturma sırasında işkence yaptıkları yolunda güvenilir haberlerin devam ettiği bildirildi. Politikacılar ve basının işkence iddialannı kamuoyuna duynrduğu, resmi makamlara göre yüzlerce güvenlik görevlisinin işkence suçuyla cezalandırıldıklan ve parlamento tarafından yayımlanan bir raporda işkenceye karşı yasaların güçlendirilmesinin önerildiği anlatıldı. Bu arada basının, insan hakları konusunda yurt içi ve yurt dışından yöneltilen eleştiriler ile faah'yetleri yasaklanmış politikacıların görüşlerini geçen yıl giderek artan dozda yayımladığına değinildi. Raporda, işkenceler konusunun 1985'te bir yıl öncesine oranla kamuoyunda daha geniş biçimde tartışıldığına dikkat çekilerek muhalefetin insan haklan ihlallerinin araştırılması için ortak komisyon kurduğu ve bir partiye bağlı milletvekillerinin, son yıllarda meydana gelmiş 113 ölüm olayı dahil, tüm işkence iddialannın soruşturulmasını hükümetten istedikleri kaydedildi. Insan Hakları Raporu'nun 15 sayfa tutan Türkiye'ye ilişkin bölümunde siyasi tutuklulann SHyısının, bunu sağlayan kaynağa ve kaynağın tarifine göre değiştiğine işaret edildi. Ancak, basında yer alan rakamlara göre, devlet güvenliği ve güvenlik kuvvetlerine karşı suç işledikleri ve silahh örgütlere üye oldukları gerekçesiyle halen 3600 kişinin cezaevlerinde bulunduğu kaydedildi. BASIN ÖZGÜRLLĞL Raporun "konuşma ve basın özgürlügüne" ilişkin bölümunde Türk basınının 1985 yılında hemen hemen tamamen özgur biçimde mevcut siyasi ve ekonomik konuları tartıştığı ve değişik siyasi görüşleri yansıttığı vurgulandı. Ancak genellikle güvenlik politikasına yönelik eleştirilerin "tabu" olmaya devam ettiği görüşu de raporda yer aldı. Tedavide yeni yöntem Türkiye'de hâlâ önemli 'kıısurlar' var Erken doğurna karşı aspirin tedavisi ANKARA, (ANKA) Bebeğin anne karnında yeterince gelişmemesi ve erken olarak doğması olasılıklarına karşı "aspirin" ile tedavi önerildi. DigitaJ grubuna giren "Persanün", "Trombosta"' gibi ilaçlarla destekli olarak sürdürulen aspirin tedavisinin, daha önceleri bu tehlikelere karşı uygulanan "Hepaıin" tedavisine oranla daha olumlu sonuçlar verdiği bildiriliyor. Türkiye'de yayımlanan "Literatur" adlı tıp dergisinin "The Lancet" adlı dergiden çevirerek yayımladığı bir yazıya göre, söz konusu tedavinin özünu, "İnsan kanında bulunan ve pıhtılaşmayı kolaylaştıncı bir faktör işlevini gören (Trambosti) bücrelerine karşı önlem alınması" oluşturuyor. Tedavi sırasında Trombositlerin delinen damar duvarlarına birikerek "pıntı" oluşturmaları bu tedavi yöntemi ile önlenerek, bebeğin anne karnında iyi beslenmesi sağlanıyor. Yazıda, araştırma kapsamına alınan 102 gebe kadının iki gruba ayrıldığı kaydedilerek, olayın gelişimi şöyle anlatıldı: "Bunlardan birinci grupta yer aJanlara günde 150 miligram aspirin ve 300 miligram da Dipiridamol' yaıü digitalize madde verildi. İkinci grupta yer alan gebe kadınlara ise, ilaç verilmedi. Araştırmalar sonucunda, aspirin verilerek, digitalize ilaçlarla desteklenen grupta yer alan kadınlarda gebeligin diğer grupta yer alanlara oranla iki kat daha iyi seyrettiği gözlendi. İlaç verilen grupta doğumsal rahatsızhklar görülmezken, ilaç »erilmeyen gruptaki 6 kadında anormal oluşumlar görüldü. Sonuçta, aspirin ve digital tedavisinin dogum sırasındaki gelişme bozukluklannı önemli ölçüde önledigi ortaya çıktı." Söz konusu yazıda, bu tür oluşumlara karşı daha önceleri uygulanan ve temelde kanın "pıbtılaşmasını önlemeye yönelik" olan "Heparin" tedavisinin daha az yarar sağladığı kaydedilerek, "enfarktüs" ve çeşitli kalp hastalıklarının tedavisinde kulanılan aspirinin bu konuda da önemli bir işleve sahip olduğu vurgulandı. Yazıda aspirin tedavisinin gebeligin üçüncü ayından itibaren başlatılması gerektiği kaydedilerek, aspirin dozunun ise, yan etkilere yol açmaması için iyi, seçilmesi uyansında bulunuldu. Braille Danısma Kurulu ANKARA, (ANKA) Körlerin kullandığı braille kabartma yazı kurallannı ve Türkçe kısa/tmaları gözden geçirerek, pekiştirmek, eksiklik veyetersizliklerini gidermek uzere "Braille Danısma Kurulu " kuruldu. özel Eğitim ve Rehberlik Dairesi Başkanlığı uzmanı Şaban Dede koo/dinatörlüğünde ve Ankara Körler Okulu Müdürü Hasan Yıldınm başkanlığında kurulan Danısma Kurulu, körler ortaokulu, Türkçe öğretmeni Sadık Demirci, Ankara Aydınlıkevler Körler İlkokulu müdür yardımcısı Adil Koçak ve Adem Keskin'den oluşuyor. Bulgaristanida yüzlerce Türk öldürüldü Amerikan hükümetinin raporunda, Bulgaristan resmi görevlilerinin özel görüşmelerde, Türklere kimlik değişimi için uygulanan baskılarda "ifraîa kaçıldığını" itiraf ettikleri belirtiliyor. WASHINGTON (a.a.) Amerika Birleşik Devletleri, geçen yıl Bulgaristan'da insan haklarıyla ilgili durumun "son derece vahim nal" aldığını, öz benliklerini ve kimliklerini değiştirmeye zorlanan Türklerin güvenlik kuvvetlerinin saldınsı sonucu öldürülüp, yaralandıklarını bir kez daha dünya kamuoyuna ilan etti. ABD hükümeti, tüm dünyadaki insan haklarına ilişkin uygulamalar konusunda Kongreye sunduğu yıllık raporunun Bulgaristan'a ait bölümunde, bu ülkedeki Türk azınlığa uygulanan ınsanlık dışı baskılara geniş yer verdi. Dışişleri Bakanlığj'nca haarlanan raporun başında, başka ülkelerde politik nitelikte görülen eylemlerin, Komünist Partisinin yönetiminde, Marksist ve Leninist bir devlet olan Bulgaristan'da suç sayıldığı belirtiliyor. Buna Türk azınhğın durumu örnek gösterilerek şu görüşlere yer veriliyor: SİLAH ZORUYLA "Bulgaristan hükümeti, şimdiye kadar snrdürdiigü uygulamadan aynlarak sayüan 600.000 ile 900.000 arasında olduğu bildirilen Türkçe konuşan azınlıgın tamamını, Turk ve Müslüman adlannı terk ederek Bulgar ve Hıristiyan adlan almava zoriamıştır. Ordu birlikleri ve milisler ad degiştirme kararnamesini daha çok tüfek zonıyla uygulamışiardır. Bu, rejimin daba önce Türk azMilıgı resmen tanıyan davranışıyla çelişmektedir. 1985 yılında Türkçe konuşmak yasaklanmış, uymayanlara para cezalan verilmiş, İslara dinine ait uvgulamalar basında olav konusu edilmiş, bazı dini vecibeler tamamen yasaklanmış ve bunları yerine getirmek isleyenler resmi makamlarca taciz edilmişlerdir." CİNAYETLER Amerikan hükümetinin raporunda Bulgaristan'da hükümet kontrolündeki basının, etnik Türklere uygulanan "zorla ad degiştirme kampanyası" sırasında kuvvete başvurulduğunu yalanladığı, ancak resmi görevlilerin özel görüşmelerde "ifrata kaçıldığını" itiraf ettikleri belirtilerek şunlar kaydediliyor. "Çeşitli kaynaklar, güvenlik kuvvetlerinin, kültürlerinin degiştirilmesi için yapılan baskılara direnen Türklere karşı giriştigi eylemlerde yaralama ve öliimlere sebebiyet verdigini beUrtiyorlar. Ölenlerin sayısı yolundaki tahminler birkaç duzine ile birkaç yüz arasında degişiyor. Yaralananlann sayısının ise çok daha fazla olduğu bildiriliyor. Ölüm olayları daha çok tsmailiye, Rusçuk ve Razgrad'da, 1984 arahgı ile 1985 ocak ayında meydana geldi." CAMİLER KAPATILDI Raporda ayrıca Bulgar hükümetinin ülkedeki birçok camiyi ibadete kapatarak çocuklann dini eğitimini yasakladığı, bu arada Plevne'deki cami>i berber dukkânı haline getirdiği, Razgrad ve Shumen'de mimari açıdan önemi bulunan camileri de "kültürel anıt" durumuna sokarak ibadete kapattığı anlatılıyor ve bu davranıslar kınanıyor. Bilgi işlemde devrim Haber Merkezi Dünyanm en küçuk boyutlu bilgisayarı olarak nitelendirilen ve minik bir "chip" (yonga) uzerine yerleştirilmiş bulunan "Transputer\ bilgiişlem dünyasında bir devrim olarak adlandınlıyor. Saniyede 10 milyon işlem yapabilen bu mikroişlemci bugüne kadar üretilenler içinde, en hızlı işlem kapasitesine sahip bulunuyor. Üzerinde 2000 kelimeye kadar bilgi depolanabilen yonganın, benzerleriyle birlikte paralel kullanımıyla, insan sesini anlama, bilgisayaria tasanm (CAD) gibi işlevleri yerine getirebileceği belirtiliyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear