22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 KASIM 1986 Û/etle DIŞ HABERLER CUMHURtYET/3 Hasenfus: CIA ile bağlantım yx>k Nikaragua'dald yönetim aleyhtarlanna malzeme taşıyan bir uçağın düşürülmesi sonucu ele geçirilen Amerikalı askeri danışman Eugene Hasenfus, çıkanldıjh halk mahkemesinde Amerikan Istihbarat Teşkilaıı CIA ile bağlantısı olmadığını söyledL Hasenfus, daha önce verdiği yazılı ifadesini, CIA ile ilgili bölümü iradesi dıştnda kabul ettiğini bildirdi. Hasenfus, Sikaragua'daki yönetim aleyhlarlanna malzeme taşıma operasyonunun CIA tte bağlantısı konusunda herhangi bir bilgisi olmadığını da kaydetti. (a.a.) Suriye'ye baskılar yoğunlaşıyor Belçika, Şam'daki elçisini "danışmak" için geri çağınyor. Başkan Reagan'ın danışmanı Donald Regan, Suriye terörü desteklerse misilleme yapabileceklerini söyledi. WASHINGTON, (a.a.) ABD Başkanı Ronald Reagan'ın baş yardımcısı Donald Regan, Suriye'nin terorizmi desteklemesi halinde, ABD'nin bu ulkeye karşı askeri eyleme girişebileceğini söyledi. Belçika hukümeti, Şam'daki buyukelçisi Andre Verbist'i danışma amacıyla geri çağırmayı kararlaştırdı. Belçika Dışişleri Bakanlığı sözcüsu, Büyukelçı Verbist'in, yarın ya da çarşamba günu Şam'dan ayrılacağını ve Belçika hükumetine Suriye'deki durumla ilgili olarak aynntılı bilgi sunacağını bildirdi. Ingiltere'nin, Suriye'nin terörist eylemlere katıldığı gerekçesiyle bu ülkeyle diplomatik ilişkilerini kesmesinden sonra bazı Batı ülkeleri de Suriye'deki büyukelçilerini geri çağırmışlardı. Büyukelçi Verbist, 1 Ocak 1987'den itibaren AET Bakanlar Konseyi Başkanlığı görevini devralacak. Bu arada, AET Dışişlerı Bakanları da, 10 kasımda Londra'da bir araya gelerek terorizm sorununu goruşecekler. Regan, bir Amerikan televizyonuna verdiği demeçte, "Bunun olacağını söylemiyorum, ancak olabilir de, Suriye'ye karşı başka adımlar atabiliriz. ancak eğer tutumlannı değiştirmezlerse, bu >önde bir karar alabiliriz" dedi. Televizyon muhabirinin, tngiltere'nin, Londra'daki El Al Havayolları uçağına bomba koyma girişiminin ardında Suriye'nin bulunduğunun iddia edilmesi üzerine büyukelçisini geri çekmekle yetindiği, oysa ABD'nin Kaddafi'nin terörist eylemlere karışmasından şüphelenilmesi üzerine bu ülkeyi bombaladığı yolundaki sorusu üzerine Regan şu cevabı verdi: "ABD pek çok uyarıda bulunduktan ve biıjukelçisini çektikten sonra Libya'yı bombalamıştır. Suriye'yi pek çok kez uyardık. Şimdi de buyükelçimizi çektik." DtOYKADA BUGUN ALtSİRMEN Bir Uyan Geçen hafta sonunda cumartesi günü, İnsan Haklan Derneği'nin Ortakoy Küttür Merkezi'nde düzenlediği yeni Ceza Vasası Taslağı ile ilgili panele katıldım. Boyte bir panele katılan kişi, elde olmadan üzülüyor, 1986 yıhnda Türk toplumu hâlâ neleri tartışmak zorunda kalıyor diye. Ama madalyonun öbür yüzü de var. Konuşmacıların konuya sloganların, abartılı coşkuların tuzağına düşmeden, soğukkanlı ve ince ayrıntılara kadar girerek, inceleyip, anlatmalannın yanı sıra, salonu basamaklarına, kapı önlerine kadar dolduran çoğu genç dinleyicilerin, üç buçuk saat boyunca, nefes bile almadan konuşmaiarı izlemeleri ve ardından gelen sorular, nice baskı dönemlerinde bile ülkemizin nasıl yoi atdığını, ne değerli bir insan yapısına sahip olduğunu göstermesi bakımından ilginçti. Bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu rejimin demokrasi olmadığını bilip, gormeyen yok. Latince hukuk deyişiyle "quasi democratie" (demokrasi benzeri) bir yönetim altındayız iyimserlere göre; kötümserler ya da belki daha doğru deyimiyle, gerçekçilere göre ise "pseudo democratie" (yalancı bir demokrasının) içinde kulaç atıp duruyoruz. Her türlü özgürlüğe set çeken 1982 Anayasası esprisi nasıl bir ortamda okfuğumuzun en güzel belirtisi. Panelde yaptığı konuşmada Sayın Prof. Dr. Bahri Savcı Hocamız ülkemizde bu tür düzenlemelerin altında yatan düşünceyi çok güzel vurguladı. Gerçekten bu düşünce, Türk ınsanını doğuştan kötü ve suçlu görüyor, Türk toplumunu ise çağdaş öbür toplumlardan çok daha zayrf, kolay yikılıp dağılır, kendi kendini koruyamaz kabul ettiği için de onun başına bir vasi ya da veliyi gerekli görüyor. Olaya bakış bu olunca da, sonuç doğallıkla içinde bulunduğumuz uygulamalar oluyor. Ceza hukuku otoritesi emekli Prof. Dr. Çetin uzek ise, yeni hazırianmakta olan Ceza Yasası taslağının yapısı ile ilgili bilgiter verirken, bugün içinde bulunduğumuz koşudarda egemen düşüncenin sorunlara yaklaşış biçiminde ve 1982 Anayasası nın hükümleri ışığında, yeni Ceza Yasası'nın, olumlu demokrasiye daha yatkın bir yapı taşımasının olanaksızlığını vurguladığı konuşmasmda, yıllardır uygulanan şu anda yürüriükte bulunan Ceza Yasası'nın variığını ise, Fransızca bilen Mahmut Esat Bozkurt Bey'in bir gün Yüksekkakjırımdan inerken, italyan Ceza Yasası'nın Fransız çevirisini görmüş olması rastlantısına borçlu olduğumuzu söylediğinde, sanınm birçok kişi bu rastlantıya acı acı güldü. Ceza Avukatı Turgut Kazan taslağın kendi ellerine geçen bölümlerini birer birer ele alırken, bu taslak ile nasıl yeni suçlar yaratıldığını (ulusal çıkarlara aykırı davranmak gibi), üstelik bu suçlann Ceza Hukuku'nun temel ilkelerine aykırı bir stnırian belirlenmemişlik içinde olduğunu belirtirken, 146. maddenin içindeki cebir, şiddet öğesi kaldırılarak, çok daha tehlikeli hale getirikJiğini, aynca düşünce suçlannın olduğu gibi korunmak bir yana, bir bölümünün cezalarının arttırıldığını açıkladı ve bu arada sağ eytemciler ile birlikte, taslağı hazırlayan komisyonun başkanı kişinin, kendi damadını kurtarmak amacıyla deviete karşı işlenmiş suçlar bölümünü nasıl yeni baştan düzenlediğini vurguladı. Cumartesi günkü çok önemli panelde yapılan konuşmalardan çıkan sonuç büyük bir gizlilik içinde hazırtanan taslağın yasalaşması halinde, demokraskjen bugün bulunduğumuzdan da daha uzak bir noktaya sürükleneceğimizdir. Kısacası, yeni taslak yasalaştığı takdirde, bugünleri bile arar olmamız olasıdır. Ne yazıktır ki, çok önemli bir konunun tartışıldığı panel Cumhuriyet dışında hiçbir gazetede yer almadı. Gazetemiz Cumhuriyet'tekı resımaltı haberi okuyanlar ise, olayn önemini kavrayacak derecede bilgi sahibi olamadılar. Oysa, toplantı sırasında Turgut Kazan, çok önemli bir noktaya dokunmuştu. Kazan, sözü geçen uyarısında özetle şunlan söylüyordu: "Ceza yasalan bir anlamda anayasaiardan bile daha önemlidirler. Çünkü bir ülkenin köylüsü, çiftçisi, işçisi, memuru, öğrencisi, genci, aydını, yazarı, çizeri, gazetecisi, sanatçısı, kadını, erkeği, küçüğü, büyüğü bu yasalardan yargılanıp zaman zaman özgürtükJerinden olabilirler. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde, ceza yasasının değişikliği gibi çok önemli bir çalışma, kapalı kapılar ardında, gizli gizli yürütülmez, komisyon düzeyindeki çalışmalar için de geçeriidir bu kural. Oysa Türkiye'de elimize geçen bölümlerinden görebildiğimiz kadar temel hak ve özgürlükler, demokrasi ve insan haklan açısından çok sakıncalı hükümler taşıyan bu taslak gizlice görüşülmekte, kamuoyundan kaçırılmaktadır. Taslağın kamuoyu önünde tartışmaya açılması için bir an önce, Başbakana ve Adalet Bakanlığı'na basvurmak bir görevdir. Aynı zamanda parlamentoda muhalefet görevini yüklenmiş bulunan DYP ile SHP'nin de bu konuda duyartık gösterrneteri için uyanlmalan gerekir. uzellikle ana muhalefet partisi SHP uyanlmalı ve bu konuda hemen çalışmaya başlamalan sağlanmalıdır. Çünkü korkanm ki, eğerşimdiden harekete geçip konuyia ilgilenmez ise SHP, yasa taslağı parlamento önüne geldiğinde hazırlıksız yakalanacak ve bir kez daha susup oturma durumunda kalacaktır." Yaşamsal bir konuda, çok önemli olduğunu sandtğım görüşleri ve çok yerinde olduğu inancını taşıdığım bir uyarıyı kamuoyuna yansıtmanın bir gazetecilik borcu olduğunu düşünerek bu satırları yazdım. Umarım bir etkisi olur. Falkland sorunu Arjantin, Brezilya ve Uruguay, Ingiltere'nin Falkland Adaları çevresinde balıkçıhk alanını genişletme karannın yol açtığt durumu gönışmek amacıyla, Amerikan Devletieri Orgutu O.A.S.'yi olağanustu toplanaya çağırdılar. Girişim, Arjantin'in isteği üzerine, Brezilya ve Uruguay Dışişleri Bakanları 'mn hafta sonunda Uruguay'm Punta Del Este kentinde yaptıklan toplantıda kararlaştırüdu Arjantin, Ingiltere'nin Falkland Adaları çevresindeki bahkçıUk alanını 150 mile çıkarma karannın kınanmasını istiyor. tyi haber alan kaynaklar, Arjantin'in bu konuyu ayrtca BM Genel Kurulu'yla Bağlanth sız Ülkeler Grubu'na götüreceğini ifade ediyorlar. (a.a.) ÇATIŞMALAR DURULMUYOR Geçen cuma günü patlak veren ve dört gün içinde 36 kişinin ötianüne yol açan olaylar, askeri birliklerin müdahalesi ve sokağa çıkma yasağı üzerine yavaşlamakla birükte henüz tam olarak sona ermiş değil. (Foto: AP) Iran'da askeri uçak düştü: 98 ölü Dış Haberter Servisi Iran'da, içinde 98 kişi bulunan C130 tipi askeri bir uçağın, Pakistan Afganistan sınırı yakınlarında düşmesi uzerine, uçakta bulunanlann tumünün öldüğü açıklandı. tran'ın Resmi Haber Ajansı IRNA'nın bu konudaki haberine göre kaza, uçağın pazar gecesı yerel saatle 7.25'te, Jran'ın güney doğusundaki Zahedan bölgesinin 10 kilometre doğusundaki dağlara çarpması sonucu meydana geldi. Ajans, uçağın Zahedan Havaalanı için inişe geçmesinden hemen sonra meydana gelen teknik bir anza nedeniyle dağa çarptığını bildirdi, ancak teknik anzanın niteliği konusunda bir açıklama yapmadı. Uçakta bulunan 98 kişiden 91'inin 88. zırhlı birliğe bağlı askerler, 7'sinin ise görevli murettebat olduğu bildirildi. IRNA, enkaz arasında cesetlerin arandığıru, kara kutunun bulunmasıyla, kaza nedeninin kesin olarak belirlenebileceğini kaydetti. Pakistan durıdmuyor Pathanlar ile "Muhacirler" arasında geçen cuma günü başlayan çatışmalar hafıflemekle birlikte sürüyor. KARAÇİ, (AP) Pakistan'ın başkenti Karaçi dort gündür etnik kökenli catışmalarla sarsılıyor. Cuma gununden ben başkentin büyuk bir bölumunde sokağa çıkma yasağı konmuş olmasına rağmen olaylarda 36 kişinin can verdiği, 300 kadar kişinin de hastanede tedavi görduğü bildirildi. Pakistan'da sık sık görülen etnik kokenli catışmalardan bırı daha geçen hafta cuma günu Pathanlar ile "Muhacirler" arasında patlak verdi. Pakistan'ın bağımsızlığı sırasında Hindistan'dan göç edenlere verilen adla "Muhacirler" olarak anılan bir grup, Pathanlann çoğunlukta olduğu bir semtte siyasal bir açıkhava toplantısı duzenlediklerinde bilinmeyen bir kişinin açtığı ateşle karşılaştılar. Olay kısa zamanda buyudu. Askeri birliklerin müdahalesi ve sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine rağmen Muhacirler taşkınlık yaparak birçok işyerini yağmaladılar, ateşe verdiler. Gözlemcıler, askeri birliklerin de ateş açtıklarını ve çok sayıda kişinin ölmesinde bunun rol oynadığını belirtiyorlar. Hafta sonunda başkente takviye olarak gönderilen yeni birlikler, kentin kilit noktalannda mevzi aldılar. Büyuk caddelerde de çeşıtlı noktalara barikatlar kurulduğu gozlendi. Etnik çatışmalarda ölü sayısı 36'ya ulaştı Nikaragua'da şiddetli çarpışmalar Mkaragua'da, ordu birlikleriyle yönetim karşıtı gerillalar arasında birkaç gundur devam eden çarpışmalarda 100'den fazla kişinin oldüğü bildirildi. Resmi kaynaklar tarafmdan yapılan ilk açıklamalarda, çarpısmalar sırasında hukumet birlikt rinden 16 askerin olduğu, 21 kişı.ıin yaralandığı belirtildi Açıklamada 80'den fazla gerillanın öldüruldiığu, yaklaşık 120 gerillanın da yaralandığı belirtildi. Bu arada Demokratik Mikaragua Gücü "FDN"de Honduras'ta yaptığı açıklamada, çarpışmalar sırasında 100 Sandmista askerini öldürdüklerini kaydetti. Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega ise, gerillalann ulke topraklanna sızmayı başaramadıklarını ve bundan sonra da başaramayacaklannı bildirdi. (a.a.) Beyrut ABD, diğer rehineler için umııtlu Dış Haberter Servisi Islamı Cihad örgütü tarafmdan 17 ay Beyrut'ta rehin tutulduktan sonra önceki gün serbest bırakılan Amerikalı David Jacobsen dun Federal Almanya'nın Frankfurt kentine gitti. Washington'daki yetkililer, tslaıni Cihad'ın elindeki diğer Amerikalı rehinelerin de önümüzdeki birkaç gün içinde serbest bırakılmasını beklediklerini açıkladılar. ABD'de Kongre seçimi bugün Reagarfın veda şovu TANJU AKERSON WASHINGTON Bugün yapılacak ABD Kongre seçimleri ile ilgili propaganda kampanyas» Başkan Reagan'ın bir veda şovuna dönüşerek sona erdi. 1988'de bir daha aday olamayacağı için son kez Amerikan seçmeninin önüne çıkan Reagan, bu konuyu kampanyası boyunca hep işledi ve "Beni bir daha göremeyeceksiniz" dıyerek Amerikan halkından, Cumhuriyetçi adaylan seçmelerini istedi.. Reagan'ın her gittiğ: yerde hep aynı konuşmayı, aynı esprilerı yaptığını sapta>'an gazetecüer, yine ABD Baskanı'nın halkla ilişki kurmada son derece başanlı olduğunu kabul ediyorlar. "Reagan sihiri" denilen formulle Franklin D.Roosevelt'ten bu yana Amerikan halkını etkilemede en başanlı başkan olma sıfatını kazanan Reagan'ın, aslında bu Arnavutluk Emek Partisi kongresi Amavutütk Emek Partisi nin dokuzuncu kongresi Thran'da çalısmalanna başladı. Bu, 1941'de kurulan partinin kurucusu Enver Hoca olmadan yaptığı ilk kongre oluyor. Kongrede, beş yıllık kalkmma planı ve stratejileri görüşulecek. Emek Partisi Birinci Sekreteri ve Devlet Başkanı Ramiz Alia, kongreyi açış konuşmasında, Enver Hoca'yı saygıyla andıklarını belirterek, "Arnavutluk 'un bugün uluslararası alanda kazandığı saygı, partimizin faaliyeti ve Enver Hoca'nm çabalarıyla ortaya çıkmışttr" dedi. (»A.) Fransa tçişleri Bakanı ısrarlv Teröristlerle pazarlık yok9 PARİS, (a.a.) Fransa Içişleri Bakanı Charies Pasqua, teröristlerlc masaya oturmadıklannı, ileride de oturmayacaklarını belirtti. Pasqua, "Figaro" gazetesine verdiği demeçte, terör olaylarına ara verilmesini, anti terör önlemlerinin başarısma bağladı. Içişleri Bakanı, Fransa'da yaşayan 2 bin yabananın, değişik nedenlerden öturü terörist gruplara yardım etmelerinden şuphelenildiğini kaydetti. Georges Ibrahim Abdullab konusuna da değinen Pasqua, "tbrahim Abdullah'ın serbest bırakılması için muzakereler >apılması soz konusu degildir, kendisi yargılanacaktır" dedi. 1988 yıhnda bir daha aday olamayacağı için son kez seçim kampanyasına çıkan Başkan Reagan, "Beni bir daha ?••« göremeyeceksiniz'' sloganıyla Amerikan halkından Cumhuriyetçi adaylar için oy istedi. formülü son derece basit.. Her gittiği yerde "Burada olmak çok güzel bir şey.. Artık benim adımı oy pusulalannuda bir daha goreme>eceksiniz. Ama benim adıma oy kuilanmak isti>orsanız son kez, bunu Cumhuriyetçi adaya oy vererek gerçekleştirebilirsiniz" diye söze başlayan Reagan, arkasmdan "Bu bana bir hikâyeyi anımsattı. Benim yaşımda bir insana her şey bir hikâye anımsatır zaten" diyerek arka arkaya üç fıkra anlatıyor. Surekli iyimser tablolar çizen Reagan, ne çiftçilerin sorunlarından, ne çelik endüstrisindeki krizden, ne bütçe açığından, ne gelir dağılımında bozukluğun artmasından, ne de yoksulluk çizgisinin altına düşen Amerikalıların sayısımn çoğalmasından söz ediyor. Arada bir Demokratlara oy verilmemesmi isterken, Demokratların devlet mudahalesine dayalı ekonomi politikalanna saldınyor, "Bunlar yalnız vergi (oplayıp devlet bütçesini harcamayı bilir"diyerek, "Kredi kartlarınızı alıp kendi ceplerine koymuşlardır. tnanın, bunu yanlanna almadan sokağa çıkmazlar" biçiminde espri yapıyor. Reagan'ın başarısız olduğu bilinen en açık yönetim uygulamaiarını bile evirip çevirip halka başarı gibi göstermede çok usta olduğunu herkes kabul ediyor. Bunun en iyi örneği olarak son Reykjavik Zirvesi gosterihyor. Zirvede anlaşma sağlanamamasından duş kırıklığına uğrayan yığınları Reagan, "Vıldızlar Savaşı sigortamızdır. Bu sayede Sovyetler'i masaya getirdik. Bu sayede nukleer sUahlarda anlaşma sağlayacağız" diyerek bambaşka bir havaya sokmayı ve arkasma takmayı becerebiîmekte.. İsraiU 9 yerleşim zesi bölge daha kurdu Israil, işgal ettiği topraklar üzerinde 9 yerleşim alanı daha kurdu. tsraü"in 1984 yıhnda işgal ettiği topraklarda kurulan yerleşim yerlerinin hukumet tarafmdan gizli tutulduğu ve bunlardan sadece 4 tanesinin acıklandığı bildirildi. Bu arada, ısrail Savunma Bakanı, diğer 5 yerleşim yerinin daha önce kurulduğunu belirterek iddialan reddettu Israil gazeteleri, eski Başbakan Şimon Perez hükumetinin yeni yerleşim yerlerinin kurulmasvu engeüeyemediğini belirterek, projenin daha önce planlandığmı, yeni hukümetin bu projeyi sadece uyguladığını bildirdiler. (UBA) DÜNYA KULtSİ FtLİPtNLER İmelda: Ayakkabüannu Aqumo giyiyor KOHL'UN GÂİT F ABD'de 10 yılda 66 idatn ABD'de öliim cezasımn 1977'de yeniden kabul edilmesinden bu yana 66 kişinin idam edildiği bildirildi. Washington 'da yaytmlanan resmi istatistiklere göre, idam cezalarının 18'i 1985yılında infaz edildi. Bu yüın başından bu yana haklarındaki ölüm cezası infaz edilen mahkum sayısı ise 16 oldu. Resmi rakamlara göre, geçen aralık ayı sonu itibariyle ABD 'de ölüm cezasmm yurürlukte olduğu 37 eyaletten 32'sinde toplam 1.591 idam mahkumu • bulunuyor. 672 'si zenci olan bu mahkumlar arasında 17 de kadm yer alıyor. ABD 'de halen 16 eyalette zehirli iğneyle, 15 eyalette elektrikli sandalyeyle, 8 eyalette gaz odasıyla ve 4 eyalette de asılarak idam cezası uygulamyor. ılipinler Devlet Başkanı Corazon Açuino tilkesinin eski First Lady'si İmelda Marcos'un şakayla kanşık suçlamasını ciddi olarak yalanladı. Halen eşi Ferdinand Marcos'la birlikte Hav/aıi'de bulunan İmelda, burada Stern dergisinin muhabıriyle göhişürken, "Biliyor musunuz, Manîla'daki sarayda aslında söylenildiği gibi bin çift değil, 2 bin 700 çift ayakkabı vardı?" şeklinde bir soru yöneltmişti Hemen ardından da açık açık "Bayan Aquino benimle aynı numara ayakkabı giydiğini keşfetti" demişti Devlet BaşkanıAquino ise Washington'a yaptığı resmi ziyaret sırasında Amerikalı muhabirlere "Bir konunun açıklığa kavuşturulmasında yarar görüyorum. Ben 36.5 numara ayakkabı giyiyorum, o ise 38J" diyerek tmelda'yı yalanladı. Moskova, Bonnla banşmıyor Helmut Kohl'un Goebbels'le ilişkili sözlerinin yanlış anlaşıldığını söylemesine rağmen Sovyetler Birliği, Federal Almanya'dan ziyaretçi kabul etmeyeceğini bildirdi. FRANKFURT (a.a.) Federal Almanya Başbakam Helmut Kohl'un Amerikan Newsweek dergisine verdiği demeçte Sovyet lideri Gorbaçov'u, Hitler'in Propaganda Bakanı Goebbels'e benzetmesi ile başlayan iki ülke arasındaki gerginlik süruyor. Başbakan Helmut Kohl'un sozlerini geri almasına rağmen, Sovyetler Birliği, Federal Almanya'dan bu sıralarda hiçbir ziyaretçi kabul etmeme kararı aldı. Federal Almanya Araştırma Bakam Heinz Riesenhuber'den sonra, yüksek seyiyede bir Alman kültür heyetinin yapacağı gezi de iptal edildi. Yapılan açıklamada, kültur heyetinin Sovyetler Bırliği'ne gelmesinin istenmediği resmen belirtildi. Federal Almanya Başbakam Helmut Kohl, sozlerini yeniden geri aldı ve Die Welt gazetesine verdiği bir demeçte, "Bu gelişmeye son derece üzüldüm" dedi. Kohl, ''Benim amacıtn hiçbir şekilde Gorbaçov'a hakaret etmek değildi" şeklinde konuştu. Alman Başbakam, Newsweek dergisinin, sozlerini yanlış yorumlayarak, sarfetmedjği cümleleri sanki kendisine aitmiş gibi kullandığını da belirtti ve dergiye de bir açıklama gonderildığini söyledi. Bununla birlikte, Newsweek dergisi idarecileri, Başbakan Kohl'un açıklamasının gerçeği yansıtmadığını, dergide yer alan ifadelerin aynen Kohl'a ait olduğunu ısrarla ileri sürdüler. Başbakan Kohl'un, iki ülke arasmdaki ilişkileri gerginleştiren Goebbels benzetmesi, Alman muhalefeti tarafmdan da şiddetle eleştirildi. Alman Sosyal Demokrat Partisi SPD'nin lideri Willy Brandt, Başbakan Kohl'un, ulkenin menfaatlerine zarar verdiğini ileri sürdu. Dünku Alman gazeteleri de manşetlerini, Goebbels benzetmesinden kaynaklanan gerginliğe ayırdılar. ioo POCZTA SOllDAJtt POLONYA YeraUı puUan HİNDİSTAN Gandi uçtu, hava trafiği durdu P H indistan Başbakam Rajiv Gandi; bilindiği gibi eski bir pilottur. Ancak bir Başbakan eski günlerini anımsayıp pilotluk yapmayayeltenince işler değişiyor. Hindistan'da çıkan Sunday Mail gazetesinin bildirdiğine göre, Rajiv Gandi geçen hafta uçak kuilanmak isteyince, Başbakan'm iki saat gönlünce havalarda uçabilnesi için, Yeni Delhi'nin Palam Havaalanı'nda iki saat süreyle tüm iç ve dış hat seferleri iptal edilmiş. Yetkililer, Gandi'nin iki yıl önce Başbakan olmasından bu yana ilk kez uçak kullandığını belirtiyorlar. ABD Filipinler'de çatışmalar Filipirüer'de komunist gerillalarla hukumet birlikleri arasmda dün Cagayan de Oro kentinde meydana gelen çatışmalarda 2'si çocuk olmak üzere 6 kişi oldu. Çatışmalann, askerlerin gerillalar tarafmdan kullanılan bir eve baskın duzenlemeleri üzerine başladığı bildiriliyor. Baskın 100 asker tarafmdan gerçekleştirildi. Kissinger'in ücreti A BD'nin eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger'a yeni uğraşisı buyuk paralar kazandırıyor. Kissinger'in bir saallik konuşmasının bedeli 20 bin ila 50 bin dolar arasında değişiyor. Bir işadamının düzenlediği kutlamalarda boy gösterdiğinde ise aldığı para "piyasaya göre değişiyor."Eski politikacı, faturasmın neden bu kadar yüksek olduğu sorusuna "Ben buna değerim. Her ınsan hayatını kazanma hakkına sahiptır, iyı insanlar iyi kazanır ve ben müthiş iyi bir insanım" yanıtını veriyor. Kissenger ABD'nin en fazla para alan konferansçısı olduğu yolundaki iddiayı geri çevirerek "tacocca'mn bunun iki katını kazandığını unutmayın" diyor. olonya'da kapatılan Dayanışma Sendikası son buluşuyla kendisine oldukça önemli bir gelir kaynağı sağladı. Polonya ve Sovyet rejimi aleyhtarlığını yansıtan pullar üreten Dayanışma, bunları el altından Batıya satarak para kazanıyor. Dayanışma lideri Lech Walesa, Polonya asıllı Papa II. Jean Paul ve Polonya lideri Jaruzelski'nin karikatürize edilmiş portresinin bulunduğu pullar çok popüler. SovyetPolonya smınnın üzerinde, kırmızı bir el iskeletinin bulunduğu pul ise Çernobil Nükleer Santralı 'ndakipatlamadan sonra piyasaya sürülmüş. tlgi çeken bir başkapul ise Sovyet işgalindeki Afganistan'a Polonya desteğini simgeleyen, üzerinde Afganistan haritası bulunan pul. Dayanışma sadece bu yıl 250 ayrı pul çıkardı Her birinden 5.00010.000 tane basılıyor ve bunun önemli bir kısmı Batı'ya satılıyor. IRA'nın sürprizi: Sinn Fein parlamentoya girecek DUBLİN, (ANKA) Kuzey Irlanda'nın Ingiltere'den bağımsızlığı için uzun yıllar sılahlı mucadele veren İrianda Cumhuriyet Ordusu IRA sürpriz yaptı. IRA'nın siyasi kanadı olarak tanınan Sinn Fein partisi, 60 yıllık politikasını değiştirerek bundan boyle İrianda parlamentosunda gorev almayı kararlaştırdı. BBC radyosunun bildirdiğine gore, Irlanda'da toplanan Sinn Fein genel kurulunda gelecek yıl yapılacak seçimlerde milletvekili olarak seçilen parti üyelerinin parlamentoda gorev yapmaları yolundaki bir oneri kabul edildi. Sinn Fein uyeleri, şımdıye kadar seçimlere katılıyor, ancak parlamentoda görev yapmıyorlardı. Romanya'da sinagog kundaklandi: VtYANA, (a.a.) Romanya; nın başkenti Bükreş'in 260 kilo; metre kuzeyindeki Buhusi kasa« basında bir sinagogun maskeli! kişilerce yakıldığı bildirildi. [ Bukreş'teki İsrail Buyukelçiliği; sozcusu Şamil Merom, kundak> lama olayının geçen cuma günü! meydana geldiğini ve sinagogun' tümuyle hasar görduğünu beürtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear