28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CVMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER yaptıkları konuşmalarla ilgili tartışmaJar bilim felsefesinin konularına açıklık gctirdi. Bilim 1 c 1 sefecisi "bilim nedir" sorusunu soruyordu, bilim adamı da bunu cevaplandırıyordu. Bu genç bilim adamlarının, alanlarındaki ara$tırmalar ve karşılaştıkları sorunlardan söz etmeleri, doğa bilimleriyle insan bilimlerindeki yöntemlerin birleştirilip birleştirilemeyeceği konusunda uzun tartışrnalara yol açtı. İnsan ve doğa bılimleri arasında gerçek bir kopukluğun olmadığı vurgulandı, "yönlem tek başına önemli degildir, önemli olan sorundur, konudur" denildi. Vurgulanan başka bir düşünce dc şu oldu: Bilimin temeli felsefeye dayanır, felsefe olmayınca bilim olmaz. Tarih araştırmalannın nesnelliği, tartışılan konulardan biri idi. Bu bölümde son olarak, "felsefede araştırma" konusu ele alındı. Çok kapsamh bir kavram olan, tanımı bile kolay yapılamayan felsefe alanında "araştırma nasıl yapılır?" sorusu, güç birsoru olarak karşımıza çıkıyordu. Bildiri sahibi, "çerçeve" kavramı üzerinde durdu. Bir yöntem olarak ele alınmak istenen bu kavramın felsefi olduğu kadar sosyoiojik bir içeriği vardı. Oysa, sorun o kadar karmaşık değildi. Felsefenin konusu kavramlardı. Bu kavramların tek tek her biri ile ilgili araştırma yapılabildiği gibi kavramların tarihi de araştırılabilirdi. Başka bir tartışma, "bir ülkenin bilim alanında başarı ve etkinliğinin ölçüsü nedir?" sorusuyla ilgili idi. Bugün biz, uluslararası bilim başarısı sıralamasında kaçıncıyız? Resmen 41. sırada olduğumuz söyleniyordu, ama 47. sırada olduğumuzu söyleyenler de vardı (1). Bu sıra nasıl belirlenir? Cenevre'de, uluslararası bilim haberleri toplama nıerkezi vardır (2). Bu merkez, her ülkede yayımlanan bilim yazılarını temel alır. Yazılar, merkezin listesine, başta lngilizce olmak üzere, yabancı dilde yazıldıklan oranda girerler (3). Ya da herhangi bir bilimsel yayımdan yapılan alıntılar, referanslar bu sırayı etkiler. Bu nedenle Hindistan gibi, araştırmalannın büyük bölümünü tngilizce yayımlayabilen ülkeler, önemli araştırmaları olmasa ile ön sıralara geçebilirler. Bir de şu var: Sıralamayı hep doğa bilimlerinc ilişkin araştırmalar etkilemektedir. Yukarıda adı geçen merkez, insan bilimleri konusundaki araştırmalarla ilgilenmez. Bu konuyla ilgilenen başka merkez var mıdır? O merkezdeki sıralamanın sonuçları nelerdir? örneğin, felsefe yazıları ve araştırmaları, Uluslararası Felsefe Bibliyografyası'na girmektedir. Tartışmada, Türkiye'nin 47. sırada olmaması gerektiği, araştırma ve yayınlar iyi tanıtılırsa daha ön sıralarda yer alabileceğimiz söylendi. Buna karşılık, hangi düzeltme yapılırsa yapılsın, sıranın pek değişmeyeceği, bir iki sayılık küçük bir değişme olabileceği belirtiidi. Bu satırların yazarı, bilimdeki etkinlik ve başarı ile, ülkedeki sosyolojik ve kültürel ortamın ilişkisi üzerinde durdu. "Bilimi üretmesi gereken ortam olumsuz olursa başarı meydana gelemez" dedi. Böylece, bilgi ve bilim sosyolojisi sorunu ortaya çıktıysa da, zamanın azlığı yüzünden bu konu üzerinde durulamadı. SONUÇ Sonuç olarak şunu söyleyebilirim: Felsefecilerimizle bilim adamlarımızın, "bilim kavramı"nı karşılıklı konuşarak temellendirmeye çalışmaları, her bakımdan olumlu bir girişimdir. Seminerde bilim felsefesi ve bilim yöntemlerinin son yıllardaki gelişmeleri tartışıldı. Bilimin insanlar için olduğu, felsefesiz bilim olmayacağı, konusunda birleşildi. Felsefe kurumu ile Anadolu Üniversitesi'nden bu seminerin bildirilerini yayımlamalarını bekIiyoruz. (1) Dr. M. Hilmi GUler, "DUnya Sıralamasında 47. Sıraya DUjtUk" Yanlu (dergi). Sayı 813, 27 Ekim 1986 (2) Centre Scientirıque Information. (3) Citalion lndex. Felsefesîz Bîlîm Olmaz "Bilim kavramı nedir?" sorusuna herkesten önce felsefecilerle bilim adamları yanıt vermelidir. Zira, felsefenin baş konusu kayramlardır. Felsefe, kavramlara açıklık getirilmesini ister, onlarla ilgili gerçekleh araştınr, tartışır. PENCERE 22 KASIM 1986 Bir Yanlışımız Var... 2O'nci yüzyılın ilk yarısı. Sanırım 1930'lu yıllar... Rahmetli dostum Safder Tarim, tıp öğrencisi. Ailenin kızlarından birini bir tüccar isteyince; Safder büyükleri uyarmış: Bu adama verip kızın başını yakmayınl.. Yakın gelecekt tüccarlık diye bir meslek kalmayacak. Delikanlı Safder, büyük coşkuyla fikrini savunuyor; ailenin büyükleri bu ateşli çocuğa şaşkın gözlerle bakıyorlar; dünyada yeni birşeyler olduğunu seziyorlar. • Aradan yarım yüzyıl geçti. Yeryüzünün bir bölümünde tüccarlık ve Işadamlığı artık meslek değil. Sosyalist ülkelerde işadamı yok. Neden olsun? Alüminyum tencere kalaycılığa, otomobil nalbantlığa paydos borusu çalmadı mı? Demiryolu ağı bilgisayara bağlandı mı, makasçılara ne gerek var? Bilimsel ve teknik devrimin yoğunlaştığı dünyada kimi eski meslek tarihe karışıyor. Yine de dünyanın büyük bir bölümünde işadamının etkinliği çok büyüktür. işadamı kimdir? Kapitalizmin kuramında işadamının tanımı tartışmalıdır. Kimisi işadamı ile girişimciyi bir tutuyor, kimisi ayırıyor; ancak herkesin birlestiği bir nokta var: işadamı, belirli bir rizikoyu üstlenen kişidir. Esnaf veya küçük tüccarla işadamı belkl bu noktada birbirinden ayrılır; işadamının yaratıcılığı ve girişimciliği ağır basar. Kapitalist gelişmenin ve sanayileşme sürecinin tarihinde büyük işadamlarının hayatları okunurken, insanoglunun ne yaman bir yaratık olduğu bir kez daha anımsanır. Gerçek şudur ki işadamı kapitalizmle birlikte var olmuştur, kapitalizmin bittiği yerde tükenecektir. • Kapitalizm bir yaşam biçimidir, dünya görüşüdür, kurallar yumağıdır, hukuk örgüsüdür. Sermaye dünyasının koşulları ve değer yargıları, işadamının keyflne bağlı degildir; işadamının dışında tıkır tıkır çalışır. Amerika'da boyledlr, Avrupa'da boyledir; Türkiye'de böyle olması gerekmez mi? Bir işadamı borç senedi imzalamış; senedin vadesi dolmuş; borcun para karşılığı ertesi günü banka veznesine ödenecek; ama, işadamının parası yok. Gece... İşadamı uyuyamıyor. Sağa dönüyor, sola dönüyor; doluya koyuyor almıyor, boşa koyuyor dolmuyor. Ne yapsın? Nasıl bir çare bulsun? Ya protesto edilirse? Saygınlığı iki paralık olursa? İşadamı yorgunluktan ara sıra dalsa bile ter içinde uyanır; gözünün önünden icra memurları geçer, haciz tebligatı sonbahar yaprakları gibi uçuşur, iflas korkusu yüreğini kemirir. Kapitalizm acımasızdır. Eğer kapitalizmin çarkları tıkır tıkır işlemezse, düzen yıkılır. Bu çarkın dişlileri arasında öğütülen çok işadamı vardır. Klmilerlni intihara kadar sürükler kapitalizmin hukuk kuralları. Şerefini kurtarmak için tabancayı şakağına dayayan işadamlarının öyküleri liberalizmin tarih sayfalarında ibretle okunmalıdır. * Ama bizimki bir başka kapitalizm... Sözde liberalizm... Protesto mu? İflas mı? Haciz mi? Haydl canım sen de!.. Gazeteler haberlere yetişemiyor. Protesto dediğin ne ki? Haciz konmuş, konmamış; kimin umurunda? İflas, ilan edilse de bir, ilan edilmese de... Maşallah bizim işadamına her şey vız geliyor. Borçlarını ödemeyen işadamı piyasada itibar görüyor, demeçler veriyor, hükümete yol gösteriyor, ülke sorunlarında herkese akıl öğretiyor, kokteyllere gidiyor, törenlere katılıyor... Kapitalizm bu mu? Sanırım bir yanlışımız var. ARSLAN KAYNARDAĞ Felsefeci, Yayıncı Kalkınma ve ilerleme bilimsiz olmuyor. Bilimin yaşamsal önemi, bütün dünyada her zamankinden daha çok anlaşılmaya başlayınca bundan biz de etkilendik. Şu haberleri son birkaç gunün gazetelerinden alıyorum: 2000 yıhnda Türkiye'nin bilim durumunun ne olacağı konuşulup tartışıldı. Kıbrıs'm bilimdeki başarı ve etkinliği Türkiye'yi geçti; TUrkiye 47. sırada kaldı. Günlercc radyasyon konusu konuşuldu; Darwin'in evrim kuramı politik amaçlarla yeniden gündeme getirildi. örnekler çoğaltılabilir. Ne var ki, bilimc ilişkin bu haberler, amacı kuşkulu ya da belirsiz etkinlikleri dile getiriyorsa sevinmeye gelmez. önemli olan bilim üretilmesi ve "bilim" kavramının açıkhğa kavuşturulmasıdu. Kavramlar bulanık kaldıkça, o konuda söylenenler anlamsızlaşır, yapılan işler yararsız olur. "Bilim Kavramı nedir?" sorusuna herkesten önce felsefecilerle bilim adamları yanıt vermelidir. Zira, felsefenin baş konusu kavramlardır. Felsefe, kavramlara açıklık getirilmesini ister, onlarla ilgili gerçekleri araştınr, tartışır. Ankara'da 1983 yıhnda bir seminer toplanmış, felsefecilerle bilim tarihçileri, bilim kavramı konusunda bildiri okuyup, tartışma yapmışlardı. Bu bildiriler kitap lıalinde yayımlandıysa da, gereğince duyurulamadı. BİLİM KAVRAMINI TARTIŞMA Bu yıl, 46 kasım tarihleri arasında, aynı konuda ikinci bir seminer daha düzenlendi. Anadolu Universitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ile Türkiye Felsefe Kurumu'nun Eskişehir'de düzenlediği bu seminerde, bilim kavramı bütün boyutlarıyla ele alınmaya çalışıldı. Başlıca soru şu idi: Bilim kavramı nasıl temellendirilebilir? Benim de katıldığım bu seminerde, bilim kavramına ilkin, onun genel bütünlüğü içinde yaklaşıldı. Tekil anlamda bilim, ç/oğul anlamda bilim, bilim tarihi, bilim kavramı tarihi, Türkiye'de dünden bugüne bilim kavramı ve bilimle ilgili sorunlar konusunda bildiriler okundu. Genel bütünlüğü içinde ele alınan kavram, böylece daha çok tarihsel gelişmesi içinde incelenmiş oluyordu. Aynı gün bilim kavramının düşünsel yönü üzerinde de duruldu. Bilim ve bilimsellik, bilim felsefesinde bilim kavramı, insan bilimlerinde yontem başlıklı bildiriler okundu. tkinci gün, bilimlerdeki araştırma alanlanna ayrılmıştı. Bir fizikçi, bir biyofizikçi, bir matematikçi, bir sosyolog ve bir tarihçi, yani kendi alanlarında uzman olan beş bilim adamı, sıravla araştırma sorunlan Üzerinde konuştular. Felsefecilerin ilgiyle izleyip soru sordukları bu konuşmalarda, bilimlerdeki araştırmaların bugünkü durumu, uygulanan yöntemlerin feslefeyle bağlantısı açıkça ortaya çıktı. tkisi Hacettepe Üniversitesi'ne, ikisi de Ortadoğu Teknik Üniversitesi'ne bağlı olan bu bilim adamlarının, uluslararası bir düzeyde EVET/HAYIR OKT4Y AKBAL Yazanmız Oktay Akbal dinlencede olduğundan yazılarına bir hafta süreyle ara verdi. OKURLARDAN ISKPye selam! Radyodart bir öğüt dinliyoruz: "Sağlıklı ve uygar bir insan olmamn ilk şartı temiz.lik.tir." Katılıyoruz... Eksik olmasın tSKt de bu öneriye uyabilmemizi iyice kolaylaştırıyor. İSKÎ sayesinde su yerine kolonya kullanıp süt içerek ve selpak kâğıtlarıyla paspas yaparak; hent sağiığımızı daha iyi koruyor, hem de yeterince uygarlaşmış oluyoruz!: Haftanm bir iki gecesinin belirsiz bir saatinde musluklarımızt senlendiren su neylmlze yetmez ki!.. Yeter de artanını ihraç bile edehiliriz! Bol bol kullamlması savurganlık olur zatenl Savurganlık ise günahtır. tSKl, bu savurganltğı önlemekle hem sevap kazandırmış hem de belediye bütçesine katkıda bulunmuş oluyor. Bu nedenle ödüllendirilmesi gerekir!.. Bazı belediyeler pek savurgan oluyor. Bir komşu ilimiz.de, kırk yılda bir sular kesilecek olsa belediye hemen arazözlerle su dağıtmaya kalkar. tSKl ise tutumludur. Bozulan sayaçları hurdaya çıkartmaz. Bozuk sayacın yerine bir başka bozuğunu takar. Nasıl olsa faturalar altı ayda bir, tahmin üzerine düzenlenmektedir. Sağlam sayaç kullanmanm gereği ne?.. İki yıl önce donup patlayarak kaldırılmış olan sayacın gösterdiği rakam üzerine fatura düzenlense ne çıkar? Ne çıkacak, tek kişinin kullandığı su miktarı bir hamamın kullandığı su miktarının üzerine çıkar. Ödenmis faturalar için ikinci bir fatura düzenlemek de ISfC/'nin hünerlerindendir. İSKİ, arada bir TRT aracılığıyla, şu saatten şu saate kadar sularm keslleceğini bildtrmek nezaketini bile gösterebilîr. Halk da günlerdir akmayan musluklardan su yerine kaplarım hava ile duldurarak önleminl almış olur. Sağlıklı ve uygar bir insan olarak yaşamamızı sağlayan tSKl'ye selam!.. Pisliğe devam! N. ÇELEBİ tSTANBUL ARADA BİR ASUMAN ŞAHtN Yük. Mimar tTÜ Engelsiz Çevre Her yıl 1016 mavıs tarihleri arası "Sakatlar Haftası" olarak düzenlenir. Ve her yıl özürlülere daha iyi yaşam olanağı sağlanacaktır" sözlertile bitirilir tüm konuşmalar. Sayıları hakkında kesin Istatistiksel veri bile bulunmayan, sosyal ve toplumsal hakları, ancak yasalar kapsamında ele alınan, yalnız psikolojik problemleri bilinen tekerlekli sandalye kullanan özürlülerin "yapma çevre" problemleri üzerinde şimdiye kadar hlç durulmamıştır Yürüyebilen kişiler gibi, tekerlekli sandalye kullanan özürlülerin de kendi hareket alanı sınırları içinde eylemlerini yardım almaksızın yapabilecekleri "engelsiz çevre" istekleri en doğal haklarıdır. "Yapabildiğim her hareket beni topluma yakınlaştırmakta, yapamadığım her hareket ise beni toplumdan uzaklaştırmakta" diyen bir özürlü, çevrenin toplumsal iletişim açısından önemli bir rol oynadığını belirlemektedir. Gerek kent, gerekse bina ölçeğindeki tasarımlarda kullanıcı gereksinimleri olarak yalnız yürüyebilen kişilerin düşünülmesi, özürlülerin özel gereksinimlerine uygun olmamaktadır. Bu özür grubunun yürüyememesi, yatma dışında tüm eylemlerini tekerlekli sandalye ile yapmak zorunda olmaları tasarımı etkilemektedir. Bu nedenle tasarımda rol alan mimarlar, tasarıma etki eden faktörleri ele alırken, "tekerlekli sandalye kullanan özürlüleri" düşünmeleri ve onların özel eylem alanlarına yönelik önlemleri almaları insan haklarının bir gereği olarak kaçınılmazdır. Kent ölçeğinde tasarımda alınacak önlemlerden bazıları şunlardır: • Kitle ulaşım araçlarından yararlanmalarını sağlamak amacı ile: özel otobüs olanağının sağlanması, vapura girişte turnikesiz geçiş yapılması, trende veya istasyonda katlanabilir seyyar rampa bulundurulması. • Yaya yolu genişliğinin en az 140 cm. ve tretuvarın belirli aralıklarla eğimli yapılması. Üst ve alt yaya geçitlerinde özel geçiş yerlerinin sağlanması. • Otopark alanlarında özürlü sürücüler için özel park yerinin aynlması. • Telefon kabinlerinden en az birinin 'ekerlekli sandalye kullanan özürlüler için ayrılması. • Dinlenme ve park alanlarında merdiven, fazla eğim gibi engellerin bulunması durumunda eğimi en fazla yüzde 6 olan rampa yapılması. • özürlü çocuklar için özel oyun araçları ve alanlarının sağlanması. Bina ölçeğinde tasarımda alınacak önlemler: • Bina girişlerinin basamaksız düzenlenmesi. Basamaklı girişlerde rampa olanağı. • Asansör kabin alanının tekerlekli sandalye boyutlarına uygun olması. • Kapı genişliklerinin en az 85 cm., koridor genişliklerinin ise en az 140 cm. yapılması. • Herhangi bir mekanda tekerlekli sandalye ile manevra olanağının sağlanması. • Tuvaletlerden en az ikisinin (kadın ve erkek) özürlü kullanıcılar için büyük ve alafranga olarak düzenlenmesi. • Mekân donanımında kullanılan (dolap, masa, priz, tesisat armatürleri, vb.) araçların özürlü kişinin oturarak ulaşmasını sağlayacak yükseklikte olması. Yukarıda genel olarak belirlenen önlemler, tüm yapı türleri için geçerlidir. Örneğin; ok'jl, işyeri, alışveriş merkezleri, sağlık yapılan. konaklama tesisleri, kültür merkezleri, spor tesisleri vb. Herhangi bir tasarımda gerekli araç, gereç ve mekânlarla bütünleşen çevre oluşturulur. Bu yapma çevreden beklenen amaç, içinde yaşayanların problemlerle karşılaşmaksızın eylemlerini yapabilmesidir Kendilerine olanak sağlandığı takdirde eylemlerini tek başına yapabilen özürlü kullanıcılara "engelsiz çevre" için devletin ve halkın tam katılımının sağlanması gereklidir. Artık ülkemizde de özürlülere "sosyal, psikolojik, sağlık, fiziksel" gereksinimleri ile bir bütün olarak sahip çıkılmalıdır. AJNMA Canımız babamız AHMET EREN'İ yitirişimizin ikinci yıhnda anmak da ne söz! Her an yanımızda, içimizde ve başucumuzda. Hasreti yakıyor bizi, onsuzluk zor. Ne olur boralı dağlar, berrak Munzur! Ver onu bize; o bizsiz, biz onsuz olamıyoruz. Seçkin bir gazetenin Abone kampanyasında çakşacak Kültürlü Bay, bayan elemanlara Yüksek gelir olanağı Şahsen müracaat Erol Bnslancı Alaykoşka Caddesi Eryılmaz Sokak. No: 13 Cağaloğlu EŞİ VE ÇOCUKLARI 21 Kasım Cumavdan Baslayarak "İyi Geccler'de Gene Beraberiz... ORTAKÖY ORTAŞ ORTAŞ AVİZE SANAYİ Merkez Yuksekkaldınm, Galıpolede Cad No 171 Bahar Han Kat 2 Karakoy Tel: 1435512 Şube Şaır Arşi Cad No 76 (Özel Anakent Lisesi Karşısı) Merdivenköy GÖZTEPE Görele Karaburun eşrafından merhume Emine Hanımefendi'nin ve merhum tbrahim Efendi'nin oğulları Emine ÖZDEMlR'in sevgili eşi, Emine EŞKİN, Nazmiye BAYRAM, Azmiye KILIÇASLAN, Fatma OÜLCAN, Mürside TONAROGLU, Müzeyyen KILIÇASLAN ve lbrahim OZDEMtR'in sevgili babaları LZIYAJ TİRE VERGİ DAİRESt MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ ILANI Dairemiz 685 GA, GB, KDV hesap numarasında mükellef bulunan Halil Anıl'ın Gelir Vergisi, Gelir Stopaj Vergisi ve Kalma Değer Vergısi'nden gecıkme iammı dahil loplam 42.586.867. TL. borcundan dolayı dairemizcc haciz tatbik cdilip satışına karar verilcn aşağıdaki gayrımenkuller vergi dairemizce açık arttırma suretiyle salışa çıkanlmıştır. Birinci açık arınrması I6.l2.l986 salı gunu saat 101I arası Tire Vergi Dairesi Saıış Komisyonu Başkanlığı'nda yapılacakıır. Bu arctırmada takdır cdilen kıymctin "!o 75'ini buluıımadığı lakdirde en çok artırarıın hakkı saklı kalmak şarıı ile 23.12.1986 salı gunu aynı yer ve saallerde ikinci arttırması yapılacaktır. Bu arttırmadaki takdir edilcn kıymeı % 50'sıni bulması şarıı ile ihale olunacakıır. Satısa katılanların < 7 o 7,5 nispetinde pay vermeleri şart olup satışa ait lellaliye ücreti, Danıga Vergisi, K.D.V. ve lapu harcı alıcıya ail olacaktır. İhaleye katılanların saııs iartnamesinı görmüş ve mahiyetini aynen kabul cımiş sayılacakları, fazla bilgi isteyenlerin Tire Veıgı Daııetı'tıe muıacuallan ılan olunur. Pafta 2 21 21 21 10 10 10 11 II 2 22 6 Parsel 25 507 508 501 277 276 279 309 57 782 764 Ko>u Mahmutlar Mahmuılar Malıınullaı Mahmuılat Mahııuıı Lıı Lskıoba Eskıoba Eskioba Eskıobu Mahmullaı Mahmuılar Mahmuıldi Mevkil Gölyeri Eyüp mezarlıgı Eyup me/aılığı Eyüp mezarlığı Millı kuyu Mılli kuyu Milli kuyu Milli kuyu Mıllı kuyu Gölyeri Eyup me/aılığı Kır arası Basın. 31951 Mikları 8100 m' 6800 m' 7500 m 16.740 m' 7.200 nr : 8.400 m 27.560 nr : 6.800 m 9.560 ın ; 1.431 nv 13.620 m : 21.884 nv Clnsi Tarla Tarla Tarla Tarla Tarla Tarla Tarla Tarla Tarla Tarla Tarla Tarla Degeri 4.050.000 2.720.000 3.000.000 6.696.000 2.800.000 3.360.000 11.024.000 2.720.000 3.824.000 715.500 5.448.000 10.942.000 TL. TL. TL. TL. TL. TL. TL. TL. TL. TL. TL. TE. MENSUR ÖZDEMİR Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 22 Kasım 1986 cumartesi günü öğle namazını müteakip Şişli Camii'nden kaldırılarak Zincirlikuyu Asri Mezarhjı'ndaki Aile Kabristanı'nda toprağa verilecektir. Konser: 19.00 NEJAT YAVAŞOĞULLARI ve GRUP BUI.UTSIIZLUK ÖZLEMİ Cafeloyer: 10.0017.00 Lokanla: BÜLENTSUMRU (GitarVokal) Kültür Gezisi: 10.00 RESİM HEYKEL MÜZESİ Rafi PORTAKAL BİLSAK SANAT PANAYIRI BİLSAK, el sanatçıları ile bu ılrünlerın alıcılarım her ayı ı birinci ve üçüncü pazar günleri, yüz yüze getiriyor. tlgilenenlerin aşağıdaki telcfonlara t/aşvurmaları duyurulur. BİLSAK: 143 28 79 143 28 99 Sogancı Sok. 7 CİHANGİR BİLSAK'TA BUGÜN Ailesi adına İBRAHtM ÖZDEMİR ANAVATAN PARTİSİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE İSTANBUL MİLLETVEKİLİ Not: Çelenk gönderilmemesi, bunun yerine arzu edenlerin Türk Eğitim Vakfı'na bağış yapmalan rica olunur. AJNMA Çok sevdiğimiz, onurumuz KENAN ÖZTÜRK'ü öldürülüşünün 8'inci yıhnda saygıyla anıyoruz. AİLESİ DOSTLARI FULL FURNISHED FLAT IS FOR FENT Please Call Vedat Vester from 150 14 26 (918) 168 34 97 TÜRKİYE GEMt SANAYİt A.Ş. ALAYBEY TERSANESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 Mıldıırluğumuzün ihliyacı ajağıda belirlılen mal/emeler kapalı zarf teklif almak sureti ile satınalınacaktır. 2 Bu iş ile ilgili şarlnameler a) Yangın ihbar sistemi 11.000 TL. b) Mobil yangın dizel pompa sistemi 11.000. TL. bedel mukabili Turkiye Gemi Sanayü A.Ş. Alaybey Tersanesi Müdürluğü 1675 Sokak No: 148 Karşıyaka/lzrhir adresindeki Satınalma Servisi'nden lemin edılecektır. 3 Teklif zarfları Üzerine, a) Yangın ihbar sistemi, b) Mobil yangındizel pompa sistemi, rumuzu yazılarak 21.11.1986 tarihinde saat 14.00'e kadar Md. 2'deki 1 ersane MudürlüğU'ne verilmiş olacaktır. Postadaki gecikmeler dikkaıe alınmayacaktır. 4 Muessesemiz 2886 sayılı yasaya tabi degildir Basın: 3195013186 YABANCI DİL BİLİR GENÇLER ALINACAK Yetiştirildikten sonra çevirmen muhabir olarak çalıştırılmak üzere, Anadolu Ajansı Dış Haberler Müdürlüğü'ne sınavla Ingilizce ve Fransızca bilen gençler alınacaktır. lsteklilerin 30.11.1986 tarihine kadar Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü'ne başvurmalan gereklidir. Not: lsteklilerde aranacak nitelikler, başvuru ve çalışma şartlarıyla ilgili belge (Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü Hanımeli Sokak No: 7) adresinde ldari lşler MüdürlüğU'nden alınabilir. ANADOLU AJANSI'NDAN AYÇA ÇİFTÇt (TANRISEVEN) HAKAN ÇtFTÇİ evlendiler. 21 Kasım 1986/ANKARA ile SAMSUN TEKEL YAPRAK TÜTÜN İŞLETMELER MERKEZ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1 Merkez müdürlüğümüze bağlı Alaçam lşletme Müdürlüğü'nün AlaçamSamsun arasında 3000 tondan ibaret yaprak tütün ve levazımatının yükleme boşaltma idaremize ait olmak üzere Tekel Alım Satım ve lhale Yönetmeliği hükümleri dahilinde ihaleye konulmuştur? 2 Geçici ihale, kapalı zarf yöntemine göre 19.12.1986 günü saat 15.00'te merkez mUdUrlUğUmüzde kurulu bulunan ihale komisyonu huzurunda yapılacaktır. 3 Yaklajık miktarı 1 yılda idare lehine % 25 azalırçogalır 3000 tondur. 4 Bu nakliye işine ait şartname, merkez müdürluğümüz nakliyat amirliğinde görülebilir. 5 tsteklilerin, Ticaret ve Sanayi Odası'ndan aJacakları 1986 yılı vizeli belge teminat mektup veya makbuzu kimlik belgesi ile teklif mektuplanru ihale günU ihale saatine kadar ihale komisyonu başkanlığına vermeleri şarttır. 6 Bu işe ait geçici teminat 200000 liradır. 7 Tekel, 2886 sayılı kanun kapsamında olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta veya diledigine yapmakta serbesttir. 8 Postada dogacak gecikmeler ile telgraf ve teleks ile yapılacak basvurular gcçersizdir. Ilan olunur. Basın: 31886 ANADOLU AJANSI TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ ERZURUM BÖLGE MÜDÜRLÜCÜ'NDEN bcmizdc mcvcut toplam 7 adet Reggiane ınarka kaba lemi/leme ciha/ı salılacaktır. 2 Açık arttırma yönlerniyle yapılacak ihale 2.12.1986 günü saal 14.30'da Erzurum Bölgc Müdürlüğümüz merkezinde yapılacak tır. 3 ihaleye iştirak edecekler beher cihaz için 20.000.TL. (Yirmibin) geçici teminat yatıracaklardır. 4 Şartnameler Istanbul, Izmir, Alyon, Konya, Iskendcrun, Samsun, Diyarbakır, Erzuıum ve Kayseri bölge nıııdürluklerıyle böl gemize baglı Kars vc Tatvan şubelerinden temin edilebilir. 5 Ofisimiz 2886 sayılı Devlet lhale Kanunu'na tabi dcğildir. ı Toprak Mah.sıılleri Ofisi L.r/uıuııı Bolge Müılürlüğü'ın.e Kars şu llıtıyaç la/lası ve denıode olmuş makinclcr ile muhtelif tali ha.sılat ve lıuıda mal/eıneleı açık artlınna suretiyle 21.11.1986 cuma günü saat 10.00'da mucssescmi/.de satışa çıkaıılacaktır. Şartnamesi: Muessesemiz Ticaret Müdürlüğü'nden. SB Cienel Müdürlük Bağlanlılı ve Toptan Salışlar Müdürlüğu'nden SB Pa/arlama Müessesesi Haberleşme Servisi'nden Bahçekapı / ISTANBUL SB Izmir Basma Sanayü Müessesesi Haberleşme Servisi'nden lemin edilebilir. Muessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta ve diledigine salnıakta serbesttir SUMERBANK MERİNOS YÜNLÜ SANAYİİ MÜESSESESİ / BURSA 1983/3 tflas. Müflisin adı soyadı: Osman Aydoğan. lkametgahı: SUmeı Mahallesi Lidya Caddesi Sartmahmut SALİHLİ MUflis Osman Aydoğan ile ilgili alacak vc ıslihkak iddialannın incelenmesi işlemi lumamlaıımış, lİK'nun 206. ve 207. maddeleri gereğince düzenlenen alacaklılar sıra cetveli incelenmek Uzere Salihli İcra Memurluğu'na bırakılmıştır. Sİuaya. alacağın esas ve miktarına ilişkin, itirazların ilandan itibaren 7 gün içinde tİK'nun 235. maddesine göre yapılması, gerekli yasal ijlcmlcrin ifası için 2. alacaklılar toplantısı günu olarak belirlenen 12.12.1986 günü saat 14.00'de alacaklıların Salihli İcra Dairesinde hazır bulunmaları veya yetkili bir vekil gcmdermeleri gereği IİKnun 232, 234 vc 235. maddeleri uyarınca ilan ve tcbliğ olunur. Basın: 32289 T.C. ŞALİHLİ İCRA MEMURLUĞU İFLAS ALACAKLILARI SIRA CETVELİNİN VE İKİNCİ ALACAKLILAR TOPLANTISININ İLANI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear