Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
LER CUMHURÎYET/7 Demirel: Kamerun'a gidip mi konuşalım? Hasret gezilerini sürdüren Süleyman Demirel Isparta, ilçe ve köylerinde, "Araya yıllar girdi, bu bir devirdir geldi geçti. Elimizde olmayan bu durumdan ötürü ayrı kaldık. Biraz daha sabredin bu işlerin hepsi inşallah kökünden halledilecek, yeni devirler açılacak" dedi. HAKKI ERDEM dilini yutmuş. ona ahraz derler, veya lâlü ebkem derler, olamam. Esasen geçmişte üstlendiğim sorumluluklann da gereğidir bu. Türkiye meselelerine seyirci kalamam. Kimse de benden bunu isteyemez, bekleyemez. Herkes hangi makam, mevki almıssa almış. Ben kimseden makam ve mevkii beklemiyorum, istemiyorum. Vatandaşın gönlünde ve zihninde olmak yeter... Benim düşündüklerimi söylemem için baska bir millet, başka bir devlet aramam düşünülemez. Yani biz diisündüklerimizi Çad'a, Kamerun'a gidip oranın ahalisine mi söyleyelim?" Demirel, yargı organlarının karan ile siyasi kısıtlama getirilmesinin nasıi bir sonuç doğuracağı yolundaki bir soruyu yanıtlarken de, "Hak davalannı savunanlar, boyle ohırsa ne olnr, söyrağaç ilçe ve kasabaları ile bazı köylerinde konuştu. önceki gün Kesme ve Kasımlar kasabalarında konuşan Demirel, vatandaşlardan biraz daha sabretmelerini isteyerek, "Bu işlerin hepsi insallah kökünden halledilecek, yeni bir devir açılacaktır. Türkiye1 de devir eger millet iradesinin dışına çıkarsa, millet bakımsız kalır" dedi. 'Ahali kendi kendini mi copladu' DUYDUK/GÖRDİJK YALÇ1* PEKŞEH Bir "şövalyemiz" var 1967'den bu yana Pcdonyalı çocuklardan oluşan bir seçici kurul her yıl toplanarak "kendilerini gülümseten" bir kişiye ödül veriyorlar.. Dünyada çocuklar tarafından yetişkinlere verilen tek ödülü bu yıl bir Türk, çocuk romanları yazarı ve ozan Yalvaç Ural kazandı.. nin) saldtrılan karşısında ucuz ökselere tutulmuş durumdalar. Bilgi edinmeye, bir dünya görüşü ve kişilik oluşturmaya en çok açık olduklan dönemde, faydasız bir duygusallık içinde zamanlannı bozuk para gibi harcayıp duruyortar... Örneğin "Heidi" dizisinde çocuğun en çok sevdiği kişi olan dedesi, "Marco" dizisinde en sevgili varlığı olan köpeği öldürülüyor. "Yavru Geyik"te ise en yakın arkadaşını yitirmenin acısını yaşıyor.. Birçok dünya televizyonunda yasaklanan bu dizilerin yeni çekimleri ise TRT'miz tarafından yeni anlaşmalarla satın alımyor.. Duygusal yönden bu tür edebıyata bağlanan küçüğü bundan böyle eğrtici öğretici yaprtlara çekmek kolay değil. Aynı alışkanlıkla biraz büyüdükten sonra edebiyatın en ucuz türlerine eğilimli birer genç olarak ortaya dökülüyorlar.. İşte Polonyalı çocukların elinden "gülümseme" nişanını alan Yalvaç Ural bu akıma karşı çıkan gerçek "şövalye"lerden biri.. Şövalyefiği lafta kalmıyor. Aşın duygu sömürüsüne karşı bugüne kadar yazdığı 15 kitabı ile küçüklere yaşama sevinci vermeyi, savaşmayı, başarmayı, bifgi edinmeyi özendirmeye çabalıyor. Bu çaba "taa" Polonya'dan fark edilen Ural'a ülkemizde ğösterilen ilgi ise birkaç gazetede yer aian tek sütunluk birkaç küçük haberden öteye gitmiyor.. Ural, çocuk edebiyatı konusunda bize şu bilgileri verdi: "Dünyada büyükler için yazılmış kitaplara çocuklar sahip çıkmışlar. Dünya çocuk edebiyatının en iyileri arasında sayılan Pinokyo, Jules Verne romanları, Andersen Masallan ve Robinson Cruseo benzerı yapıtlar hep büyükler için yazılmış, fakat sonuçta çocuklar tarafından sahip çıkıldığı için çocuk edebiyat/ sayılmışlar. Bizde ise çocuklar için ayrı bir edebiyat doğmuş.. Bu konuyla büyükler hiç ilgilenmedikleri için, kimse ne yapıldığını fark etmemiş.. 1979 yılında kutfanan "çocuk yılı" nedeniyle Türk romancılanna "zorla" yazdınlan birkaç kitap dışında hiçbir hareket olmamış.. Oysa çocuklar okumaya büyüklerden daha çok istekliler.. Parasız banka dergilerini de sayarsak, Türkiye'de 2.5 milyon çocuk okur var.. Yani tüm gazete okurlanndan çok fazla bir sayı.. Bu okuma istegine karşın çocuk edebiyatı konusunda bir eleştirmen yok ülkemizde.. Büyükler için yazılmış en önemsiz kitaplar konusunda bile, bir bardak suda fırttnalar koparılırken, en önemli çocuk kitaplan hakkında tek satır yazı yazılmıyor." Yalvaç Ural'ın yakınmalanna ara verip, sözü yine Yaşar Kemal'e bırakalım: "Gönül isterdi ki, bütün büyük yazartar bir de çocuklar için yazmış olsaydılar.. Şunu da inançla söylüyorum ki, çok büyük yazarlann bütün yapıtları da çocuklar içindir.. Dozfarı ne kadar fazla kaçsa da.. ISPARTA Eski Başbakanlardan Süleyman Demirel. "dilini Isparta'nın dağlık ve oımanlık yutmuş, ahraz, veya lâlü ebkem" yöresinde olan Kesme kasabasıolamayacağını bildirerek, "Biz na ilk kez giden Demirel, 60 düşündüklerimizi Çad'a, Kamekm.lik yolu üç saatte katederek run'a gidip oranın ahalisine mi kasabaya ulaştı ve "6 sene önce söyleyelim? Kendi memleketinerede bırakıldıysa orada mizde söyletmezseniz" dedi. Dedurduğunu" söyledi. mirel ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler'in Demirel yolda gazetecilerin kıkendisiyle ilgili "Antalya'da şaprata binmesi yolundaki istekleri kasını aldı kaçtı" sozleri konuüzerine "35 yıldır binmedim. dfisunda "O zat benim muhalabım ser bir yerimi kıranm" dedi. Ibişdeğildir. O çesit ağızlardan çıkan ler Köyü'nde durdurularak bazlafian küçümsüyorum. Açıkçalama ile kavurma ve mısır ikram sı o lafı söyleyen kişiyi edilen Demirel'e burada ANAP'ı küçümsüyorum" diye konuştu. sembolize eden bir petek bal geMemleketi Isparta'da "hasret tirildi. Köylüler tabak ıçindeki nderme" gezisini sürdüren ve 12 petek balı Demirel'e sunarken, Eylül'den sonra ilk kez Isparta il"Şu ANAP balını istediginiz kaçelerinde açık hava toplantılanndar bölün" diye konuştular. Hiç da konuşan Süleyman Demirel, sesini çıkarmayan Demirel, balı türk Barajt tamamlandığında, Turkiye 'nin elektrik gereksiniminin yüzde dün sabah Isparta'da kardeşi 'S bin hektarhk alanı sulanabilecek. Atatürk Barajı'nın inşaatında 8 bin Şevket Demirei'in evinde yine bir "aç çalışıyor. Baraj alanı içinde 122 ailenin yaşayabileceği küçük bir kent basın toplantısı düzenledi. Gazebir/ırın, 2 ilkokul, bir onaokul, bir anaokulu ve 200 kişilik bir ka/eter tecilerin çeşitli konulardaki sorulanm yanıuayan Demirel, Antalya mitinginin kanunsuz olduğu gerekçesiyle Valilikçe soruşturma açıldığının anımsatılması üzerine, "Miting diye bir sey yapılmadı. Gösteri Yiirüyüş Kanunu yollarda cari değil. Benim konuştuğam yerde Gösteri Yürüyiiş Kanunu geçerli değil" dedi. Antalya'da vatandaşın durup dururken coplandığını ve ani bir baskıya uğradığım kaydeden Demirel, şunları söyledi: VATANDAŞIN GONLÜNDE OLMAK Türkiye'nin meselele"Karşılama. uğuriama izne ta rine seyirci kalamayacağmı söyleyen Demirel, "Kimse benden bubi degildir. Şehre girilecegi yernu bekleyemez, isteyemez. Ben kimseden makam ve mevki de öniimüzde polisler vardı. Na beklemiyorum, istemiyomm. Vatandaşın gönlünde, zihninde olmak sıl sehre gireceğimiz yerde bariyeter" dedi. (Fotoğraf: a.a.) kat kurulmuş, 'Buradan K 1988'in son aylarında su maddenin bulundurulduğu belirtildi. geçemezsiniz' denmişse, daha le olursa ne olur diye besap yap dörde bölmekle yetindi ve bazlaPatlayıcı maddelerin bir bölümu sonra yine buradan geçirmeyebi'lanılan özel dev mazlar. Esasen 'Kuştan korkan maya sararak yedi. Türkiye'den sağlanırken, kimyasal ba lirlerdi. Herhalde halk barikatı 'ıyor, günde 200 bin litre darı ekmez'. Biz şu meydanda, zı patlayıcılar dışalım yoluyla inşaata yararak. geçmedi oradan. Kaldı Isparta ve ilçelerine yaptığı gebu meydanda ne demişiz ki suç getiriliyor. ki o işi tertipleyen arkadaşlanmızi sırasında coşkun sevgi gösteunsuru sayılsın? Hiç kimseye de ürmekte olan biiyük inşaatlann Projenin Genel Koordinatörü Prof. an elinde belge vardır ki, kendirileriyle karşrlanan Demirei'in stgınmıyonım. Benim soylediğim yelerinde günde en çok 2025 bin Dr. fihami Karayalçın, şimdiye kadar lerine verilen güzergâhlan geçhemserilerinden gördüğü ilgi sosözler Türkiye'yi rahatsız eden akaryakıt kullanıldığı göz önüne inşaat alanındaki iş kazalannda üç ki mislerdir. Kendılerine verilen giinucu neşesi arttı. Hemen her ıca, projenin büyükiüğüyle ilgili şinin öldüğünü açıkladı. Baraj yapım zergâhtan geçmiyor idi ise 6 sa degil, rahatlatan sözlerdir. Ben köyde yolu kesilerek konuşması susup oturursam, kınarlar. Hiç ikir edinilebtliyor. larında alınan güvenlik önlemlerine, at içinde müdahale ederlerdi. Sokimse kınamasa benim vicdanı istenen Demirel, hemşerilerine .aatın kazı ve dolgu işleri için geinşaatın tehlike evre ve aianlanna gö rnstunna açmak ortadaki münamı rahatsız eder" diye konuştu. yıllardır hitap edemediğini belirn 200 dev kamyonun her biri 85 re, iş kazalannda kaç kişinin ölme ola sebetsizligi yok saymaz. Ortada ık. Federal Almanya'dan ithal Vatandaşın bugün bunalmış ve terek, "Araya yıllar girdi. Bu bir sıhğının bulunduğunun hesaplanabi bir münasebetsizlik, bir yakışıkdevirdi geldi geçti. Elimizde oln 85 tonluk dev kamyonlar, RH darda olduğunu, bunun, ülkeyi leceğini söyleyen Karayalçm, Atatürk sızlık vardır. Neyin soruşturmaidare edenlerin ömrünü kısalta mayan bu durumdan ötüni ayn Z denilen kepçelerle 30 saniyede Barajı için bu rakamın toplam 10 ol sını açacaklar? Halk kendi kencağını kaydeden Demirel, vatan kaldık" dedi. JFUIUP inşaat alanına gönderiliduğunu söyledi. Atatürk Barajı inşa dini mi dövdü? Ahali kendi kendaşın feryadını latife diye niteleVatandaşa, "Güvenlik mi, ekr. atında iş kazalarına karşı büyük ön dini mi copladı yani? Bunun adımenin safdillik, gaflet olacağını mek mi, hürriyet mi istersin?" diUanılan 85 tonluk kamyonların lemler aldıklarını belirten' Prof. Dr. na hem suçlu, heoı giiçlü derler. belirterek, "Bugünün vannı var" ye sorulmasının bir tuzak oldukerleği 2.35 metre çapında ve 850 Karayalçın, inşaat alanında bir baş Türkiye'de temel haklar kullanığunu belirten Demirel, bunların ığırlığında. Makine mühendislemühendis yönetiminde 12 emniyet lacak. Hakkı luluf hale getirme dedi. Süleyman Demirel, dün de üçünün de gerekli olduğunu kayen büyük korkusu, bu kamyonmühendisinin görev yaptıgını söyledi. ye hiçbir zaman ran oimam. Ben Isparta'nın Gelendost, Şarkika detti. lastiğinin patlaması. Lastik kulBaraj inşaatında görev yapan yetnaz hale gelirse, kayıp 5 milyon kililer, projenin büyüklüğünün ve böltuyor. gedeki olayların herhangi bir sabotaj olayına karşı tedirginlik yarattığını beük rakamlar lirterek güvenlik önlemleri konusunrajın inşaat alanında başlangıçda şu bilgileri verdiler: ıgüne kadar 35 milyon metreküp Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, TBMM letvekilinin coplanması olayından "tnputta çalışao kişüer sürekli u DYP •apıldığı belirlendi. Bu yıl sonuötürii uziintiisıinü dahi keümelerle leniyor. Rnhsal dunımlan, ilişkilcri, Genel Kurulu oturumundan sonra yaptığı basın k, barajda yapılması gereken kaifade edemeyecek kadar ufalmışlır. maddi dunımJan sık sık gözden geçi toplantısında, hükümet ve Içişleri Bakanı Akbulut'a yiizde 95'inin tamamlanacağı ve Bu İçişleri Bakanı, bu Meclisin imriliyor. Bu da inşaat alanına teblikeli işlemlerinin yoğunluk kazanatiyazJan ve dokunulmazlıklannı çiğkişilerin sumasını önluyor. Geniş bir ağır bir dille çattı. jelirtiliyor. Dolgu işlemlerinde neyenJeri, telin edemeyecek kadar zabelcçi kadromuz var. ÖzeUikle patlaANKARA. (Cumhuriyet Börosn) toplantı yapılaınayacağının bildiril vallıdır ve demokrasiden habersizıkıl, kum ve mermer cinsinden yıcı madde depolan, makioe parkla Süleyman Demirei'in olaylı Andiğini belirterek, buna rağmen dir." ya türü olan bazalt kullarulacak. n ve bitmiş işlerin çevrelerinde görev talya gezisi, dün TBMM'de sert tar DYP'nin Cumhuriyet Meydam'nda doigusunda 12 milyon metreküp tışmalara neden olurken ANAP'lı ve miting için ısrar ettiğini savundu. ve Cindoruk, daha sonra Başbakan yapıyorlar. Içişleri llanılacağı belirtilirken, toplam DYP'li üyeler, genel kuruldaki otuDYP'liler, balcana "yalan" diye iti lannı suçaBakanının devlet memurteşyik ettiklerini öne maddesinin miktarı 55 milyon Barajın asıl güvenligini bir jandar rum sırasında birbirlerini suçladılar. razlarını sürdürurlerken Akbulut rürek sözlerini şöyle sürdürdü: sütettr olarak bıldirildi. Bu rakam ma komaodo bölüğii saglıyor. Baraj DYP Genel Başkanı Hasamettin şöyle konuştu: "Eger cop demokrasisi baslarsa, » x ^Jaştırırsak, örneğin 55 mil• alanının çeşiUi yerieriııde bulunmala Cindornlı, Meclis topiantısından "Bİr kunıluş 'Ben istediğim yer o copun kimin kafasına inecegi belsonra yaptığı basın toplantısında, ı«reküp dolgu maddesi, 2 milde toplantı yaparım' diyecek, 'Geün, nna karşın inşaata giren kişiler koIçisleri Bakanıru ve hükümeti ağır bir beni engelleyin' diyecek, bir yanda li olmaz. Ben böyle içişleri bakaolaamyonluk (85 tonluk kamyonmandolan kolay kolay göremez." nnı, başbakanlan çok gördum. Codille eleştirerek "Bu fçişleri Bakanı, da kanunlan koruyacak olan devlet malzemenin baraj alanına taşıpun demokrasi getirdigi gorulmenüsbu Meclisin imtiyazları ve dokunulolacak. Bu durumda ne yaparsımz? lir. Millet o copu sonra alır, kullaı anlamına geliyor. Dolgu işlem tki yılda mazlıklannı çığneyenleri telin edeme Turkiye bir bukuk devlelidir. Eğer amortisman nanlann başına çarpar. Giinü gdir, tam olarak girildiğinde barajyecek kadar zavalhdır ve demokrademokrasi>e. hukuka, insan hakla başka sey de yapar. Cop, çok tehliDiyarbakır'ın Bozova ilçesine 14 ki siden habersizdir" dedi. illanılacak akaryakıt miktarı nna inanıjorsak, kanuna uyacağız. keli bir alettir. Cop, demokrasirai10 milyon litre, baraja harcana lometre uzaklıktaki baraj inşaatı taBiz Antalya'da hukukun gereğini uy ze, bele milletvekilinin kafasına inCindoruk, Antalya olaylannda mamlandığında, tüm maliyetini iki aralannda ban DYP'li milletvekilleıplam para aylık 10 milyar lira guladık,rahatsızoldunuz. Orada ka meye başladıgı zaman, o copu kulyılda çıkartabilecek. nunu uyguiamak islevenler suçlu, ka lanan, o copla coplanır. Korkunun rinin de bulunduğu bir kısım yurttanunlan ihlal edenler mazlum goste ecele faydası yoktur." inşaatın şu anda yüzde 4O'ı tamam şın coplanmasma da değinerek "Cop türk Barajı'nın yapımında 2.5 çok lehlikeli bir alettir. Millet o co rildi. Böyle şe> olnıaz. Biz devleli Cindoruk, daha sonra ANAP'ı ı metreküp beton kullanılacak. lanmış durumda. Baraj, 1988 yılının pu sonra alır, kullananlann başına böyle yöneleceğiı." son aylarında su tutmaya başlayacak MSP'lilerin ve hareketçilerin ele geve'nin tamamlanmış en büyük çarpar. Giinü gelir başka şe> de Akbulut, yapılan işin kanunsuz ol çirdiğini öne sürerek, "MSP'nin esolan Karakaya'da bu miktar 2 ve sekiz ünitesinin ilki 1989 yılinın ma yapar'' şeklinde konu$tu. duğunu belirterek, "Kanunlan zor ki adayı Sayın Başbakan Turgut ı metreküp idi. Yine baraj inşa yıs ayında elektrik üretmeye başlaya GEP.GtN OTURUM layarak, mazjunı roliine girip siyasi Ozal ile, Konya mitinginde anlı şanlı ı, günde 50 ton betonarme de cak. Diğer üniteler de 1992 yılının soçıkar saglama dönemi geçmişlir. TBMM'nin dUnku oturumunda Humeyni taraftan Beledive Başkanuna kadar devreye girmiş olacak. Demirei'in Anîalya gezisindeki olay Kimsenin imtiyazı yoktur" dedi. lazırlayabilecek kapasitede bir nı Mehmet Keçeciler'in idarcsindeBakanın konuşması sırasında atölyesi oluşturulmuş. Atatürk Barajı'nın üreteceği ener lar gündeme getirildi ve genel kurul, ki sokak haraketleri ve rehber HuDYP'liler sürekli protestolarda bu meyni diisturu, ANAP'ı ele jiyi termik santralda elde edebilmek ANAP'lı ve DYP'li üyeler arasında ton patlayıcı lundular. geçirmişür" dedi. ANAP içerisindeki için 2 milyon ton petrol gerektiği he sert tartışmalara sahne oldu. DYP Siirt Milletvekili Abdürrezzak Ccv CİNDORLK'TAN AĞIK AP'lüere çağnda bulunan Cindoruk, kiye'nin en büyük inşaatında, saplanıyor. han, Antalya valisi ve emniyeı mü SLÇLAMA şöyle konuştu: e kadar l milyon patlama gerProje Genel Koordinatörü Prof. Dr. dürünu suçlarken Içişleri Bakanı YılDYP Genel Başkanı Hüsameltin "ANAP'ın bu selametçi ve hare:irilmiş. Dağların delinmesi, ka llhami Karayalçın'a göre baraj, sula dımn Akbulul, Antalya'da yasaların Cindoruk, TBMM Genel Kurulu'ke(çi kadrolan, DVP'yi, AP'yi ve ı parçalanması için inşaat sonu ma için devreye girdiğinde, Harran DYP'liler tarafından zorlandığını nda Antaiya olaylannın tartışılmaDemireri korkutmaz. Vakliyle kasından sonra düzenlediği basın toplar 10 milyon patlamanın yapıl Ovası kısa bir süre içinde teknik ta söyledi. natlanmızın altında büyiinüğümüz lantısında, Içişleri Bakanı Yıldınm DYP Siirt Milletvekili Ceylan, erekiyor.Bu patlamalar için in rım, tarım endüstrisi, tekstil ve gıda için zannetmesinler ki, yine onlan Akbulut'u çok ağır bir dille suçladı. çok iyi korunan depolarında endüstrisi ve petrokimya ağırlıkh ağır TBMM'nin dunkü genel kurulunda buyuteceğiz. Şitndi açık ve seçik gündem dışı söz aldı. Ceylan, Cindoruk, Akbulut'u Adalet Partiman, en az 300 ton patlayıcı sanayi aşamalarını yaşayacak. kartlar ortaya konmuştur. Türkiye'DYP'ülerin Antalya'da polisin men si'nin silik bir il başkanı olduğunu de demokrat bir cumhuriyeti kurmak fur saldırısına uğradıklarını belirte one sürürek, bakanın o gunden bu için kalın hallarla sınırlanmın çiziAkyau'nın Bedil Kazancı rek, fçişleri Bakanı Yıldırım Akbu yana hiçbir zihni ve fikri bir gelişme yoruz. Bu çırpınışlar içinde, bizim göstermediğini söyledi. köyü ile Erdoğdu köyü lut'un yanlış bilgi verdığıni savundu. Yıldınm gibi arkadaşlanmızın da yearasında Mudumu Çayı Akbulut'u, "hukuk bilgisinden Ceylan, havaalanından Amalya'ni kaygan zeminde avakla kalabilyoksun. zibni, demokrasiye cltsraaüzerinde kunılu yanm ya giderken kendilerine gösferilen mek için dengelerini bulacaklan umimıs ve yatraamış biri" olarak niteasırlık tahta köprii, çökme güzergâhıa izlendiğjni, Demirei'in dini muhafaza ediyonım. Eğer o leyen Cindoruk, "Esas üzumiim, otele gir!ışinde beraberinde yuru>en tehlikesi altında kaygan zeminde dıişen eski arkadaş1 Türkiye Cumhuriyeti'nin bu nazik halkır polis tarafından dağınldığını bulunuyor. Yıllardan ber lanmız olursa, sanmasınlar ki, güniinde Içişleri Bakanlığı'nın boyanlaıtı. beton köprü yapılamaması DYP'nin kapısı ber zaman kendileJ le bir zavallının eline düsmuş olmaKonuşması ANAP'hlar tarafın' an rine açıklır." nedeniyle, hâlâ tahta sından dogmuş olmaktadır" dedi. Iaf atılarak kesiler. köprüyü kullanan köylüler, sık sıkve emniyet mudüriı. Ceylan, Cindoruk şoyle konuştu: Cindoruk, bir soru üzerine AP'"Vali Jİay çıağaç \yaklan yer yer lilerin, MHP ve MSP kadrolanyla "Tiirkçe de bilmediği için. fikrini karmak için özellikJe geıırilmişler. çürüyen köpruye, hükumet koalisyonu için bir araya tam anlatamadı. Hukuk da bilmediği Bu görevlileri görevlerinde tulacak ge'diklerini, oysa ANAP'ın bu kad"Allahını seven, köprüyü için. mefhumlan birbirine kanşlırdı. mısınız?" diye sorriu. Bu sırada, rolarla fikri koalisyon içinde bulunfuzuli yere sallamasın " Hiikümelle devleti kanşiırdı. Eğer, ANAP'lıiarın, 'Torevini yaptı" biduğunu sövledi onlann amaçladığı guçlu devlet bu çiminde Iaf atf~ları izlendi. Ceylan, şeklinde yazı yazdılar. ise, o bir diktatörluktiır. Bir lek parti railletvekil'.rınin coplandığını anlaMudumu Çayı üzerindeki Öte yandan DYP, Süleyman Detırken <"e ANAP'lı Nevzat Yağcı, diktatörlüğudur. O zaman aklıma bu köprünün her an Şarlo'nun Diktalor filmi geliyor. Bu mirel'in Antalya'daki olaylı gösterisi "Barukta cop yarası oltnaz, sırtla çökebüeceğini belirten için Meclis araştırması açılmasını isBaşbakanın bu Içişleri Bakanının ol^r" biçiminde Iaf atınca, Ceylan, köylüler, yıllardır buraya tedi. DYP milletvekilleri tarafından diktator oldugu bir ülked.e ancak "Gd dışanda göstereyim" karşılığını imzalanan Meclis araştırması önerbeton köprü yapılmasını Şarlo diktalörluğii olur. Bu Başbaverdi. gesi TBMM Başkanlığf na verildi. beklediklerini, ancak bu kan da'Şarlo kadar diktatordiır, o Daha sonra söz alan Içişleri Bakakonuda olumlu bir gelisme nı Yıldırım Akbulut, DYP'nin 7 ke Içişleri Bakanı da Şarlo'nun yaltakBu arada Antalya'daki olaylarla sağlayamadıklanm re vilayete muracaat ettiğini ve ken çısı kadar İçişleri Bakanıdır. Bu fçişilgili olarak, Antalya Cumhuriyet leri Bakanı, Meclis kursusunde 4 milsöylediler. (Fotoğraf: a.a.) dilerine Cumhuriyet Meydam'nda Sa\alığı'nca soruşturmr. CL Yalvaç Ural 24 Ekim 1986 günü Pofonyalı bir heyet eliyle aldığı nişanla ülkemizin ilk ve tek "şövalyesi" ilan edildi.. Bu önemli olay gazetelerimizde birkaç satırtık küçük haberierden öteye bir sonuç doğurmadı. Sadece Yalvaç Ural'ın ödül törenine davetiye anlamında hazırlattığı minik bir gazetede ödül üzerine ayrıntılı bilgi verildi. Bundan da çok az kimsenin haberi oldu.. Oysa ünlü yazanmız Yaşar Kemal bu "minik" gazetede "büyük" bir soruna değiniyor ve şunları yazıyordu: "Günümüzde durum kötünün de kötüsü. Bu sömürü dünyasında en çok sömürülenler de çocuklar.. Çocuklar için yapılan edebiyat ya da yazılara bakacak olursak, bu insanl/k dışı sömürüyü apaçık görürüz." Yaşar Kemal'in ipuçlanm verdiği konunun açıklaması şöyle: "Geleceğimiz" gözüyle baktığımız ve önemser gözüktüğümüz küçükler, kişıliklerinin tam oluşmaya yüz tutuğu dönemde ne idüğü belirsiz kişilerin elinde oyuncak olmuş durumda.. Bir yandan "edebiyat" adına üvey ana, üvey baba, öksüz, yetim öyküleri ile beslenirken, öte yandan televizyonun (özellikle Japon dizileri V nhık kamyonlar çalışıyor, wnıyor f Barajı'nın at devleri Biliyorum, ben bu savımda epey ileri gidiyorum. Belki de bu aşırılığım çocuklar için yapılan yapay, kötü yazına karşı durulmaz öfkemdendir.. Çocuklan insan saymayan, onlan aşağılayan, kötü, çirkin, çocuklara zulmeden, onlan sömüren insanlık dışı edebiyata karşıdır. Yalvaç Ural bizim ülkemizde kendisini çocuklara adamış soylu bir sanatçıdır. Yalvaç Ural arkadaşımı kutlarım.." Ural'ın "şövalyeliği" gerçekten kutianmaya değer... SHP'de imza töreni Geçen pazartesi günü gazetelerde bir haber: "SHP Genel Başkam Erdal Inönü, 9 ^ i c i 4. maddenin kaktınlmsstna UI^Mn yasa önerisine bugün İlk invtayı atacak." Pazartesi günü TBMM'ye gelen gazeteciler, gaıp yetkililerine İnonü'nün öneriyi saat kaçta imzalayacağını sorarak, foto muhabirierini çağırmalan gerektiğini bildirdiler. Ancak, SHP grubunda kendilerine yanıt verecek bir yetkili bulamadılar. Bulunanlar ise, "Ben şlmdl geldlm, haberim yok, içerde toplantı surüyor, giremem" yolunda yasak savma çabasındaydılar. "içerM" dedikleri yer, SHP Grup Yönetim Kurulu'nun toplantı salonuydu ve her zaman toplantı varken de içeri giren çıkan oluyordu. Demek ki, o günkü toplantı çok çok önemliydi. Uzun zamandır hazıriıklann yapıldtğı açıklanan yasa önerisi üzerine İnonü'nün imza atacağının açıklandığı gün redaksiyon yapıltyordu. Saatler öğleye yakJaştığında gazeteciler gruptan kendilerini aydınlatacak bir yetkili ANKARA TASI TBMM'de Antalya olayı için sert tartışmalar bulamadılar ve sabırtı beklemeyi sürdürdüler. Görev görevdi. SHP yöneticileri için bu konu çok da önemli olmayabilirdi, ama genel başkanın ismi de verilerek yapılan açıklama üzerine gazeteciler sorumluluk bilinciyle haberi kamuoyuna duyurmakla yükümlüydüler. Cindoruk: tçişleri Bakanı zavalhdır Akşam üstü yaklastığında toplantının sürdüğü haber veriliyordu. Uç satırtık yasa önerisi değil de, sanki anayasa üzerinde redaksiyon yapıiıyordu. Akşam saatlerinde İnonü'nün Meclise gelemeyeceği, MKYK toplantısının sürdüğü haber verildi. Grup yöneticileri de akşama kadar her an İnonü'nün Meclise gelip öneriye imza atmasını beklediler. Ancak, grupla genel merkez arasındaki süren çatışma nedeniyle p gün çok hırçın ve sinirii oldugu gözlenen İnönü, MKYK toplantısını bırakıp da Meclise gelemedi. Yasa önerisi ertesi gün düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. Bütün gün üzerinde çalışılan gerekçenin ise altı paragraftan olustuğu göruldü. Amerikan üsleri ve Antalya genelevi Reagan yonetımi ile Özal yönetimı usıer anıaşması çerhükümeti arasındaki üsler an çevesinde Türkiye'ye yaptığı laşması pazarlığı tam bir çık katkıları çok genış bir yelpaze maza girmiş bulunuyor. Özal içinde değeriendinyor. Şöyle hükümeti, 1980 tarihli üs ki, VVashington bu notasında ler anlaşmasının, "Türki Türkiye'ye katkılanndan söz ye'nin ABD'ye sağladığı as ederken, Altıncı Filo'ya bağlı keri kolaylıklarla', bunun kar savaş gemileri Antalya Limaşıhğında "ABD'nin Türk ordu nı'nı ziyaret ettiklerinde karasunun modernizasyonuna ya çıkan bahriyelilerin kentte katkıda bulunma bıraktıkları dövizleri de bu fayükümlülüğü" arasında kar sılda sıralamış. Bilindiği gibi, uzun süre deşılıklı bir denge gözettiğini, annizde kaldıktan sonra karaya cak uygulamada ABD üzerine düşen yükümlülüğü tam ola çıkan bahriyeliler daha çok restoranlara, barlara ve generak yerine getirmediği için bu dengenin bozulduğunu belir levlere rağbet ederler ve dövizlerini öncelikle bu gibi yerlere tiyor. Özal hükümeti, ABD'ye bırakırlar. Yeni anlaşmaya iliş"Dengenin bugünkü şartlara göre yeniden düzenlen kin pazarlık henüz sonuçlanmadığına göre, müzakerecilemesi için savunmama daha re yeni anlaşma metnine Türkçok yardım yapman gerekir" diyor. Reagan yönetimı ise An Amerikan işbirliği çerçevesinkara'ya "Elimden geleni ya de bir "GenelevBar Fonu" ihdas etmelerini önerebiliriz. pıyorum. Ama Kongrc paraHatta Antalya'ya gelen Ameriyı kesiyor. Maalesef koşullar kalı bahriyelilerin devam ettikböyle. Lütfen biraz gerçekçi leri bar ve genelevlerde oluşolun" karşılığını ver> ı. turulacak "Ortak DeğerlenDışişleri Bakanlığı, usler andirme Komisyonları" puanlalaşması müzakereleri açıldıma yöntemiyle conilerin bırakğında beklentilerinin haklılığıtıkları dolarların hesabını 1 nı gösterebilmek için Türkiye tutabilirler. Bu şekilde ABD'nin nin ABD, NATO ve genelde üsler anlaşması çerçevesindeBatı savunmasına yaptığı straki katkıları daha somut olarak tejik katkıları anlatan bir nota ortaya konabilir. Katkılar somut sunmuştu. İkinci etap görüşrakamlara dökülürse, soyut bir mede ise Amerikan heyetine şekilde ifade edilen katkıların başkanlık eden Ankara'daki TürkAmerikan müzakerelerinABD Büyükelçisi Robert de yol açtığı gereksiz gerginStrauszHupe, buna ABD'nin likler de belki kısmen hafifle1980 anlaşmasıyla Türkiye'ye tilebilir. Ayrıca, Amerikalı bahsağladığı katkıları sıralayan riyelilere "hizmet karşılığı VVashington'un bir karşı notavergi iadesi" ve.i)mesi de bu sıyla yanıt vermisti. çerçevede bir başka "cazip Öğrenildiğine göre, Reagan öneri" olarak düşünülebilir. Onur salonunu kimler kullanır? DEVLET protokolünde yer alan üst düzey yöneticilerinin hava yoiu ile Istanbul'a geliş ve gidişlerinde kısa bir süre bekleme ve dinlenme yeri ola • rak hizmet veren Atatürk Hava Limanı "Onur" salonu amacı dışında kullanılabilir mi? Başbakanlıkça saptanan ve bir talimatname halinde "Onur" salonu yetkililerine gönderilen listeye göre salon, başta Cumhurbaşkant olmak üzere, Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleri, başbakan, bakanlar, eski başbakanlar, milletvekilleri, general ve amiraller ile devlet misafiri olarak gelen giden yabancı ülke temilcileri ve sefirlerine açılır. Ancak Atatürk Hava Limanı'ndaki "Onur" salonu, bu listenin yani sıra bakan, milletvekili ve üst düzey bürokrat yakmlanna da açılabiliyor. Örneğin, Başbakan Özal'ın kızı Zeynep ile damadı Asım Ekren, geçenlerde Paris gezisine gidiş dönüşlerinde burayı kullandılar. Ayrıca, Ulastırma Bakanı Veysel Atasoy'un kızkardeşi ve eniştesi de gezilerinde "Onur" salonundan yararlanaoiliyorlar. Ayrıca bazı işadamları, çeşitli telefon emirteri ile bu salonu kullanabiliyortar. Bütün bu usulsüz yararlanmalann yani sıra, emirler karştsında boynu bükük kalan "Onur" salonu yetkili ye idarecileri, yine telefon emirteri ile bazı protorol dışı kişilerin, uçak rezervasyonlarını da yaptınp, bıletlerini de almak zorunda kalıyorlar.