Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet ÖSYS'DE DEĞİŞİKLİK Sahıbi Cumhariyel Maıbaacıhk ve Gazetecılık Turk Anonım Şirkeıı adına Nıdir Nadi, • Genel Yayın Müdürü: Hasan Ctmml. Müessese MDdürti: EDÜM Uşakkgil, Yaa ljlen MıldürU: Ok«y Goacuia, # Habcr Merkezi Müduru: Yalçıo Baycr, Sayfa Düzeni Yönetmenı: Ali Acar, # Temsılater. ANKARA: Valçm Do£ın, IZMİR: Hiknct Çctmkaya, ADANA: Mekmt Mcmo. TAKVIM 24 EKIM 1986 Imsak: 4 53 Guneş: 6.18 Isıanbul Haberlerı: Refcs Öz, Dış Haberler: Ergııı Baia, Ekonomr Osman lilacıy, Kulıür: Cclıl t'ster, Magazın: Yalç» Ptkjeıı, Spor Danışmanı: AMilkadir Yuctlmu, Duzelıme: Rrflk Darbaf, Araşıırma: Şakia Alpay, İşSendika: Ş i k n a KeUad, HaberAraşıırma: L'fuk GuMcmir. # Koordınatör: Ahmcl KonUM, • MaJı Işler: Erol Erkut, Idare: Httscyia Guırr. Işleımr Önder ÇeHk, BılgıIşlem: Nafl ln«L Oğle: 11.53 Basan ve Yavan. Cunkuriytl Matbaacılık vt Gazetecüık T.A.Ş. Türk Ocaf Cad. 39/41 Cagalo'glu, Î4334 Isı, PK: 246lsıanbul, Td 512 05 05 (2Ohat), Teta: 22246 • Burolar Aakan: Ziya GOkalp Bulvan tnkılap Sokak, No 19/4, Td: 33 II 4147, Telen 42344 • tzmir H Ziya Bdlvan, 1352 Sok. 2/3, Tcl 25 47 0913 12 30, Teta: 52359 • A d u K Çakmak Cat». No: 134 Kat 3, Tel 1455019731, Telex: 62155. Ikindı: 14.49 Akşam: 17 19 Yaısı. 18 3S Tüm testleri yanıtlcunak zorunhı değil ANKARA, (a.a.) Yükseköğretim programlanna almacak öğrencilerin seçimi ve tercihlerine göre yerleştirilmeleri, bu yıl farklı bir yöntemle gerçekleştirüecek. ÖSYM Baskanı Prof. AlUn Günalp, öğrendye serbestlik getirecek yeni sistemin, aynı zamanda bir sonımluluk ytlklediğjni bildirdi. Konuya ilişkin sonılan cevaplandıran Prof. Günalp, "Bu sjstemde, kendi kendinin istikbalini bettrlemede, esas karar ögrencilere bırakılmaktadır" dedı. Kisinin meslegini kendisinin seçmesi gerektiğini söyleyen Günalp, "Saglıklı düşunemeyen bir kişi, iiniversitede başanlı ouunaz. Saglıklı düşünebilen kişi de (ben su mesleği seçmek istiyorum) diye bir karar verebüecek diizeye geimiştir. Yeni sistemdc meslek seçâniai dognı yapan aday, avanlajb dnnuna geçer" diye konuştu. Ilk basamağı 19nisanda gerçekleştirüecek sınavda en az 105 puan alan adaylara üç yıl için bu sınavı başannış olma statüsü tanınacağını kaydeden Günalp, şöyle devam etti: "Birinci basamak sınavı, adayın genel egitilmişlik dıizeyini öiçecekUr. Bu sınavda başanlı olan adaylann, diizeylerini konıyacagı kanısındayu. Dolayısıyla, sanavda başanh otan adayîar, iiç yıl birinci basamak sınavına girmeden ikind basamak sınavina kauiabileceklerdir. BirİBCi basamak sınavı. bazı yüksekögretim prognnt;'4nna ogrenci seçimi için de kulüutılacaktır. Meslek yüksekokullannın tumune, apköğretime, mesleki egitim, teknik egiiim fakültelerine, özel yetenek sınavı ile ogrenci alan müzik, ream, plastik sanatlar gibi dalare birinci basamak sınavı puanına göre ögrend alınacaktır. Meslek liseieıİDden geJen adayiann, bu sınavia yüksekögretim programlanna yerleştirilmeleri daha saglıklı sonuç verecektir." Günalp, 28 haziranda yapılacak ikinci basamak sınavında puan hesaplama yönteminin tamamen degiştırildiğini, bu hesap sisteminde adaylann tüm testleri cevaplandırma zonınluluğu bulunmadığını sdyledi. Günalp, fen ve teknik bilimler alanında okumak ısteyenlerin fen, matematik ve Türkçe testlerinı, dil ve tarihle ilgüi olanlann sadece sosyal bilgiler, Türkçe ve yabancı dil testlerini, idari bilimleri seçenlerin de matematik, Türkçe ve sosyal bilgiler testlerini çözeceklerini bildirdi. Altan Günalp, "Bir ögrenci. tercihlerini belli bir alaoda toparlayBbflirse. cevapiandırecagı lesUeria sayıanın az olması bakımından tvantajh duruma geçer" dedi. Günalp'in verdiğı bilgiye göre, ÖSYS Kılavuzlan basılıyor. Amerika'nın ünlü kalp cerrahı İsadore Rosenfeld'in önerisu Kendi kendînîzîn doktoru olun Dış Haberler Servisi İsadore Rosenfeld, 60 yaşında bir kalp uzmanı. Amerika'nın en ünlü doktorlanndan biri olan Rosenfeld, Cornell Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne bağlı olarâk çalıjıyor. CBS televizyonunda saglık programlan düzenleyen bu sempatik doktor, pekçok ünlünün ilk başvurduğu kişi. Vizitesi 275 dolar olan Rosenfeld'in hastalan arasmda Başkan Ronald Reagan, ünlü sanatçı Walter Matthau, Fiat otomobillerinin sahibi Gianni Agnelli, bazı eski papalar yer alıyor. Sabahlan muntazaın olarak 6.30'da kalkan, sadece kepekli besinlerle beslenen ve gece 23.00'ten önce yatmayan doktor, haftada mutlaka bir kez dünyanın herhangi bir yerine ameliyat yapmaya gidiyor. Dr. Rosenfeld, bu yoğun temposuna rağmen gene de kitaplar yazmaya zaman buluyor. Son yapıtının adı: "En önce: Hastalanmayacaksınız." Kısa sürede satış rekorları kıran bu kitaptan sonra binlerce Amerikalı, doktora teşekkür mektubu yolladı. tsadore Rosenfeid'e göre en etkili ilaç, önlemdir. Rosenfeld kitabının girişinde şöyle diyor: "80'li yülarda tıbbın en büvük sım önleindir. Herkes kendi kendinin doktoru olmayı ögrenmeli ve hastalanmamaya çalışmalıdır. Hastalık bir kez bünyeye yerkşirse, o zaman başvunılacak kişi heIdmdir. Ben sizin kalp rahatsızlıklannızı tedavi edebilir, gerekirse bypass yapabüirim, ama siz damarlanmzın tıkanmaması için neler yapmanız gerektigiai ögrenmelisiniz." Aşağıda ttalyan Panaroma dergisinin doktor Rosenfeld ile yaptığı bir soyleşiyi sunuyoruz: Siz dünyanın en kudretli insanlannı tedavi etttniz. Hastalıklar karşısında nasıl davranıyoriar? ROSENFELD Herkes gibi. Ama doğal olarak onlann en iyi hekim ve hastaneleri seçme sanslan var. Eğer kanser gibi bir hastalık söz konusu ise, ellerinde kalan günlerde neler yapacaklannı hesaplamaya başlıyorlar. Gövdenin en dikkatle izlenır^i gereken böliimii hangisidir? ROSENFELD Bence her organımız eşit derecede önemlidir. Bir örnek alacak olursak, sigara beyne, kalbe, damağa, pankreasa, nefes borusuna eşit derecede zarar verir. Alkol ise, karaciğeri ve mideyi tahrip eder. Hiçbir zaman, "bugün tiitiinden sakının, yann alkolden" diyemem. Tütün de, alkol de bırakılması gereken tehlikelerdir. önlem, bir yasam tarzı olmalıdır. EN ÖLÜMCÜL DÜŞMAN Çagdaş yasam tarzında bir insan için en tehlikeli olan şey nedir? ROSENFELD Hiç kuşkusuz stres. Stres en ölümcül düşmandır. Sıkıntı, gerginlik, depresyon ve endişe günümüzün kahramanları, başoyunculan. Stres tüm hastalıklarda bir etkendir. Gerginlik halinde, bazı doktorlar, kanda bir tür kompozisyonlar oluştuğunu gözlemlediler. Stres, beyin aracılığı ile etkin oluyor ve tüm korunma sistemini altüst ediyor. Böylece kanser dahil, tüm hastalıklara daha açık oluyonız. Şimdi tıpta yeni bir branş bağlanabilir bir olgu. Ters giden en küçuk bir olayda her seyin bittiğine inanan insanlar mutlaka yanlış bir yoldadırlar. Hekimler önce hastalarına sorunlar skalasını Öğretmelidirler. Birinci önem derecesi sağltğımıza aittir. Bir kez gerçek varlık nedenimizi belirlersek stresten kurtuluruz. Bir kalp krizinden sonra neler yapılması gerektiğini soranlara ben hep şöyle derim: "Beyefendi, evinize gidin, yuvanızda olduğunuz için sevinin, keyfini çıkartın bunun ve her giinkıi işlerinizi zevkini çıkartarak yapın." CİNSEL YAŞAM Cinsel yaşamı da tavsiye ediyor musunuz? ROSENFELD Seks, gövdenin yemek, içmek, alkol almamaya, uyuşturucu kullanmamaya ikna etsem, edebilsem, apandisit ameliyatı yapmaktan daha yararlı bir iş gerçekleştirmiş olurum. Bir hekim ve hastası arasındaki ilişki ne olmalıdır? ROSENFELD Benim inancıma göre, hasta sevmediği bir doktora gitmemeli. Eğer başka bir seçeneği yoksa bunda ısrar etmemeli. Ayru şey hekimler için de geçerli. Candan sevmedikleri hastalarına çok yararlı olabileceklerine inanmıyorum ben. Çünkü her ikisi de insandır, heyecanları, sevgileri, nefretleri vardır. İnsan eşini seçer gibi doktorunu seçmelidir. Hasta, hekimini kendine yakın hissederse, kendine daha fazla özen gösterir. Hekimlere, hastaların sorunlannı fazla benimsememeleri söylenir, ama bu yanhştır bence. Benim bir hastam ölünce, ben de biraz ölürüm. Hasta yatağında acı çeken bir kişiyi görüp, acı çekmemek mümkün değildir. Senin için üzülmeyen doktor, doktor değildir. tLAÇLAR KÜÇÜK BİR ZEHIR tlaçlar konusunda ne düşünüyorsunuz? ROSENFELD Her ilaç bir küçük zehirdir. Her hap yutuşta bunu da bir kez anımsamalısınız. llaçlara tabii ki gereksinmemiz vardır, örneğin ateşi düşürmek için. Ama hasta, sağdan soldan duydukları ile ilaç aJmamalıdır. Mutlaka hekiminin tavsiyesine uymalıdır. Uykusuzluk çeken, ama uyumak isteyen bir kişi uyku ilacı almaktan başka ne yapabÛir? ROSENFELD İyi bir uyku pekçok unsura bağlıdır. Yediğimiz besinlere, çevreye, ruh halimize. Yatağa gergin bir şekilde yatıp uykunun gelmesini beklemek yanhştır. Uyku gelmeden yatmamak gerekir. Gece protein bakımından zengin besinler yenmemelidir. En iyisi bir tabak makarna, bir kadeh şaraptır. Akdeniz yöntemi bir beslenme düzeni yani. Ben de bunu uygulanm. Yunanlılar, doganın şifa güciine inanıriardı. Siz de aynı kanıda mısınız? ROSENFELD Kuşkusuz evet. Pekçok hastalık vardır ki, biz hiçbir şey yapmasak, tedavi uygulamasak da iyileşir. Bu, otlar, tohumlar yardımıyla da olabilir, başka bir yolla da. önemli olan iyileşmeyi istemektir. Eğer böyle bir tedavi yöntemi seçtiyseniz ve basanya ulaştığınıza inanıyorsanız, bunu surdürün. Başarı ile tartışılmaz. Ama bunu hekiminize de anlatın. Senatörlüğü bastılar HAMBURG, (a.a.J Federal Almanya'daki mültecilerin kötü yaşam koşullan içinde bulunduklarmı iddia eden ve bölucülerden oluşan bir grup, Hamburg tçişleri Senatörlüğünü bastı. Hamburg İçişleri Senatörii Alfons Paçelscyk'e açık mektup vermek istedikleri belirten bölücüler, olay çıkardıkları için gözaltma ahndılar. Hamburg polisi, senatörlüğü işgal etmek isteyenlerin 40 kişi olduklarını büdirdi Gözaltma alınan 11 bölücü hakkmda resmi makama saldırmak suçuyla dava açılacağı belirtildl Pravdcu, Yunanca yuyımlandı ATİNA, (Cumhuriyet) Sovyetler Birliği'nde yayımlanan "Pravda"gazetesinin Yunanca baskısı bugün ilk kez Yunanistan'dapiyasaya çıkacak. Yunan okurunun "Pravda'ya göstereceği ilgiye göre, günü güniine yayımlanması dusünülen Pravda'nın tam metin Yunanca çevirisi baskismı Danimarka yayımevi sahibi, rejisör ve gazeteci Erick Stefensen üstlendl Stefensen, ilk aşamada 100 bin gazetenin Yunanistan'ın okur piyasasma sürüleceğini bildirdi Bugünkü Yunan gazetelerinin satış fıyatı 40 drahmi (yaklaşık 200 liraj iken, Pravda 100 drahmiye (yaklaşık 500 liraj satılacak. Stefensen, Pravda'mn Yunanistan'dan sonra tspanya ve Portekiz'de de sınav vereceğini söyledi. İsadore Rosenfeld Ters giden en küçük bir olayda her şeyin bittiğine inanan insanlar, mutlaka yanlış yoldadırlar. Bir kez varlık nedenimizi belirlersek stresten kurtuluruz. Cinsel tatmin, insan yaşamında çok önemlidir. Hasta, bir kalp krizinden sonra mutlaka cinsel yaşamını sürdürmelidir. Hasta sevmediği doktora gitmemelidir. İnsan eşini seçer gibi doktorunu seçmelidir. İyi bir uyku uyumak için gece protein bakımından zengin besinler yenmemelidir. En iyisi bir tabak makarna ile bir kadeh şaraptır. uyumak gibi temel bir işlevidir. Cinsel tatmin insan yaşamında çok önemlidir. Hasta, bir kalp krizinden sonra mutlaka cinsel yaşamını sürdürmelidir, bundan vazgeçmemelidir. Ama bundan hekimine söz etmelidir. Genellikle hekimierle konuşmak çok güç oluyor. Hep o kadar meşguller ki... Hastaların sorunlannı tartışacak zamanlan hiç yok gibi. ROSENFELD Doğru. Doktorlar hastalannı bir hastalık sonrası görmeye alışmışlar. Hiç ktmse önlemler konusunda bir konuşma yapmayı akıl etmiyor. Geleneksel olarak hekimlerin görevi tedavi etmek gibi görülüyor. Oysa, bana 20 yaşında bir delikanlı gelse, ben onu sigara içmemeye, geliştirildi. Psikoneuroimmunoloji adındaki bu alan, beyin, heyecanlar ve govde arasındaki bağlantıları inceliyor. Özellikle hucre ve dokular gözlemleniyor. Zihnin gövde ile direkt bir bağlantısı olduğu kesin. Bu en küçük şeylerden belli olur. Yorgun olduğumuzda benzimiz soluk olur, heyecanlanınca kızanrız. Heyecanlar ve gövde arasmda bir bağlantı vardır. Stres nasıl önlenebilir? ROSENFELD Çevre kirliliği, gürültüler, ortam gibi dışımızda olan ve önleyemeyeceğimiz koşullar ancak sihirli bir değnekle yok edilebilir günumuzde. Sözünü ettiğimiz stres ise, içimizde olan ve çeşitli durumlara gösterdiğimiz reaksiyonlara Oğrencilerin isteği tstanbul Haber Servisi htanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu öğrenci Derneği, okul müdurlüğüne bir dilekçe vererek, sosyal çalışmalarda yardımcı olunmasını, idare ile dernek arasmda diyalog kurulmasmı istediler. Basın Yayın Yüksek Okulu Öğrenci Derneği Yönetim Kurulu tarafından verilen dilekçe, sosyal çalışmalarda gerekli kolaylığın sağlanması, dernek için okulda bir oda vepano verilmesi gibi istemleri içeriyor. Doç. Baykara'nın kansere karşı uyarısı: Öfkenizi basttrmayın 12. Tıp Kongresi'nde konuşan Doç. Aysen Baykara, "Ruh sağlığı bozuk olan ve sürekli gergin durumda bulunan kişiler, nezle ve gripten uzun zaman kurtulamazlar" dedi. İZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Sosyal Sigortalar Kurumu'nun düzenlediği 12. Tıp Kongresi'nde kızgınlık, öfke ve saldırganlık duygularının bastınldığı kişilerde kanserin daha sık görüldüğu belirtildi. 12. Tıp Kongresi'nde "Psikosomatik Bozukluklar" konulu panele katılan SSK Tepecik Hastanesi Nöropsikiyatri Kliniği'nden Doç. Zeliha Tunca, Ulkemizde nıhsal kökenli hastalıklann oldukça sık görüldüğunü bildirerek, "Bizim kültünimüzde bedensel acıdan çok, üzüntü, depresyon, anksiyele, stres gibi ruhsal acı, beden diliyle anlatılıyor" dedi. Doç. Tunca, hem organik hem de ruhsal yakınma ile sağhk ocakları, poliklinikler ve özel doktorlara başvuruda bulunanlarm büyük bir bölumünde ruhsal hastalıkların saptandığını söyledi. Panele katılan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim uyesi Doç. Aysen Baykara da, organik hastalıkların oluşumunda biyolojik, sosyal ve ruhsal etkenlerin söz konusu olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdurdu: "Biyolojik etkenler, genetik özelliklerdir. Bu konuda yapılmış araştırmalar vardır. Örneğin ABD'de yapılan araştırmalar ile zenci ırkta tansiyon arteriyelin beyazlara göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Yeni doğan zenci bebeklerle beyaz bebeklerin incelenmesinde de aynı sonuca ulaşılmıştır. Öte yandan, genetik prugramların duragan olmadığt kabul ediliyor gunumüzde. Karşılaştığımız çevresel koşullara göre, genetik programda bir değişiklik olabilivor. Bu konuda bir diğer görüş, vücudun salgıladığı hormonlarla kişilik özellikleri arasında bir ilişki olabileceği yönündedir. Saldırgan davranışlar gösteren kişiler ile göstermeyenlerin salgıladıkları hormonlar arasında bir ilişki bulunmuştur." Psilolojik ve sosyal sorunların vücut savunmasını düşürdüğü ve enfeksiyonlara karşı korumasız bıraktığı gorüşunün bugun herkes tarafından kabul edildiğini vurgulayan Doç. Baykara, "Ruh sağlığı bozuk olan, sürekli gergin bir durumda bulunan kişiler, nezle ve gripten uzun zaman kurtulamazlar. Bu arada. kanserli hastalarda yapıian araştırmalar, bu kişilerin depresiv karakter yapısına sahip olduklannı göstermiştir. Öfke, kızgınlık ve saldırganlık duygulannın bastırıldıgı kişilerde kan^r daha sık görülebilmektedir" biçiminde konuştu. Korku, kızgınlık, üzuntü ve sevinç gibi duygulann bireyin durumunu etkileyeceğini anımsatan Doç. Baykara, şunlan söyledi: "Kültürüraüzün bir özelliği. kişilerin daha çocukluktan itibaren yaşadıkları birtakım olumsuz duyguları ifade edememesidir. Bu olumsuz duygulann yaşanması çok dogaldır, ancak önemli olan, bu duygulann açıkça söylenmesidir. Çocuğun yaşı büyüdükçe çevredekilerin yaşatöğı olumsuz duygulan dile getirmeyi öğrenmesi gerekir. Bunun gerçekleşmesiyle birçok ruhsal hastalık önlenmiş olacak, toplumumuzdaki ruhsal kökenli fizyolojik hastalıklann da oranı bu kadar yuksek olmayacaktır." SSYB İzmir Devlet Hastanesi Kardiyoloji Kliniğj Şefı Prof. Orhan Ciğeroglu, ruhsal nedenli fıziksel hastalıklann en sık görüleninin kalp hastalıklan olduğunu söyledi. Kalp hastalıklannda streslerin önemli rol oynadığını anunsatan Prof. Ciğeroglu, "Hipertansiyon, sanayileşmiş ülkelerde ve toplumumuzun yüzde 20'sinde görülen bir hastalıktır. Yüksek tansiyonlular genellikle pasif, bağımlı, saidırgan, ruhsal çatışmalan olan, kırgınlık ve kızgınlıklannı baskı altında tutan kimselerdir" dedi. Prof. Ciğeroglu, hipertansiyon tedavisinde psikoterapi uygulanmasının yararlı olacağını sözlerine ekledi. Doğuya öğretmen ataması ANKARA (OM.) Kalkmmada öncelikli illerin ilkokul öğretmeni ihtiyacım karşılamak amacıyla 1986 atama döneminde mecburi yeterlilik ve yarışma sınavım kazanan 4 bin SOO'ü asil, 731'i yedek olmak üzere 5 bin 231 öğretmenin ataması yapıldı. Milli Egitim Gençlik ve Spor Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, açıktan ve kurumlararası nakil yoluyla tayin isteyen 1321 ilkokul öğretmenin bir bölümünün tayinleri de kalkmmada öncelikli illere oldu. 23. Altın PortakalFilm Festivali: Antalya sokaklarmda ünlülerin resmi geçidi MAHMUT T. ÖNGÖREN B. ECEVİT ANTALYA 23. Antalya Film Şenliği geçen çarşamba günü görkemli bir törenle başladı. Halkoyunları ekipleri danslarını sergilediler, sporcular ytirüdü, avcılar silahlannı patlatarak ortalığı toz duman ettiler, minik bale öğrencileri, halka ellerini sallayarak geçtiler, tulumbacılar koşuşturdular ve itfaiyeciler de kırrnızı arabalan ve miğferlerinin üzerinde yanan alevlerle coşku yarattılar. Bu geçiş töreninde sinema da vardı elbette. Önce, eski ve yeni Türk filmlerinin afişleriyle süslenmiş kamyonlar birbiri arkasına dizildi. Antalya'nın çeşitli yerlerinde de bu afişlerle bezenmiş uzun, büytik panolar bir sinema şenliğinin yaşandığım sık sık anımsatıyordu insana. nı dolaşarak sinema izleyicilerini selamlamak fırsatını yakaladı. Şenliğin ilk gününün akşamı ilk coşkulu anı Antalya Belediye Başkanı Yener Ulusoy'un ön elemeyi geçen 14 filmi ve yönetmeni açıklamasıyla yaşadık. İlk elemede önce 10 filmin seçileceği belirtilmişti. Ama sonra bu sayı 12'ye, sonunda da 14'e çıktı. Büyük Seçiciler Kurulu'nun değerlendirmesi, dolayısıyla da yanşmaya sunulan bu 14 film genellikle olumlu bulunurken, özellikle Nisan Akman'ın ilk filmi Beyaz Bisiklet'in de ön elemeyi kazanması sevinç yarattı. Şenliğin renkli kişilerinden biri de sanayici Sakıp Sabancı. Sabana, FİYAP Genel Başkanı Türker tnanoglu'na sinema yasasının çıkarılmasındaki çabasından ötürü plaket verirken, neredeyse kendisinin ekonomiyle uğraşmasının günahını çıkardı ve arkasından da kültür, sanata ve lnanoğlu'na övgüler yağdırdı. Kokteylde finale kalan filmlerin açıklanmasından sonra sinema sanatçılan Antalya'dan aynldılar. Bu yüzden kısa adı AKSAV olan Antalya Kültür, Sanat ve Turizm Vakfı'nın sanatçılar için otellerde ayırdığı yerler boş kaldı. Bugün Türk sineması ile ilgili bir açıkoturum yapılacak ve 14 filmin büyük Seçiciler Kurulu ve halk tarafından izlenmesine başlanacak. Kentin çeşitli yerlerinde yanşmaya katılan filmler gosterilmeye başlandı. Antalyahlar çeşitli sinemaların yanı sıra Cumhuriyet Meydanı'nda ve park girişlerinde de filmleri izleyebilecekler. Böylece 23. Antalya Film Şenliği'nin gerçek yüzünü görmeye başlayacağız. Reaminasyon kongresi tstanbul Haber Servisi 20. Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kongresi bugün Antalya'da başlıyor. Karpuzkaldıran Askeri Tesisleri'nde 27 ekim tarihine kadar sürecek olan kongrede anesteziye bağlı ölümler ve komadaki hastaların bakımı tartışılacak. Kongrede ayrıca Türkiye'de anesteziyolojinin bilim dalı olarak kabul edilmesinin 30. yıldönumü olması dolayısıyla ilk 10 anestezize plaket verilecek. İMZAC1AYD1NLAR Çekoslovak oyun yazan Vaclav Havel (solda), Macar edebiyatçı rad ve Polonyah deneme yazan Adam Michnik. Gyorgy Kon Doğu Blokıı aydınlanndan Macar ayaklanmasına övgti Kültür Servisi Budapeşte, Prag, Doğu Berlin ve Varşova kentlerinde, 30. yıldönumü dolayiMyla 1956 Macaristan ayaklanmasını öven bir bildiri yayımlandı. Macaristan olayının "ortak mirasımız ve esin kaynağımız" diye nitelendiği bildiride, Çekoslovak, Macar, Doğu AIman ve Polonyah aydınlardan oluşan 122 kişinin imzası yer aldı. Bildiriyi imzalayanlar arasında Çekoslovakya'da yasadışı ilan edilen "77 Bildirgesi" hareketinin üyeleri, Polonya'daki yasadışı dayanışma sendikasının üyeleri, Doğu Almanya'dan bağımsız banş ve insan lıakları savunucuları, Macar yazarlar, bilim adamları ve işçiler de bulunuyor. Bildiriye imza atanlardan Macar gazeteci Miklos Vasarheyli ve mühendis İmre Mecs, 1956'da tutuklanmışlar ve bir ara idama mahkum edilmişlerdi. "International Herald Tribune" gazetesinin verdiği habere göre, İ956'da başkaldıran Macarların istekleri ile Doğu Avrupa ulkelerindeki insanların özlemlerinin bir olduğunun belirtildiği bildiride şöyle denildi: "Doğu Berlin'deki ayaklanma, Prag Baharı ve Polonya'daki ozgur dayanışma sendikasının loplumsal harekeli gibi Macar başkaldırısı da So\\et müdahalesiyrasi, kendi kendini yönetme ilkelerine dayalı çoğulculuk, böliinmüş Avrupa'nın barışçı \oldan yeniden birleştirilmesi ve demokratik bütünlüğü ve bütun azınlıkların hakları uğrunda mücadeie etmeye kararlı olduğumuzu ilan ederiz." Bildiride 54 Macar, 28 Polonyalı, 24 Çekoslovak ve 16 Doğu 1 9 5 6 Macaristan Almanın imzasının yer almasına ayaklanmasımn 30. karşdık hiçbir Romanyalı ve Bulyıldönumü dolayısıyla gar muhalifin imzasının bulunÇekoslovak, Macar, Doğu madığı belirtildi. Bildiriye imza Alman ve Polonyah atan Polonyalılardan biri, "Roaydınlardan oluşan 122 kişi manya ve Bulgaristan'da örgütlü muhalefet gnıpları yok. O ülbir bildiri yayımladı. kelerde hiç kimse büyük riskleri Bildiride daha fazla göze almadan böyle bir bildiribağımsızhk ve demokrasi ye imza atamaz" dedi. için destek çağrısmda Bildiride imzası bulunan Mabulunuldu. carlar arasında Janos Kis, Gaspar Miklos Tamas ve İstvan EorBildiride imzası bulunan si gibi muhalif yazarlar ve roMacarlar arasında Jenos mancı György Konrad da yer alıKis, Gaspar Miklos yor. Çekoslovak imzacılar araTamaş ve îstvan Eorsi sında ise oyun yazarı Vaclav Hagibi muhalif yazarlar da vel, eski dışişleri bakanlarından Jiri Hajek ve uzun süre hapis yer alıyor. vatmış olan "Bildirge 77" üyelerinden Peter Uhl da bulunuyor. Bildiri. dort ulkeden imza Bildiriye katılan Polonya gruatanların daha fazla bağımsızhk bu arasında da deneme yazan \e demokrasi elde etme yolundaAdam Michnik ve filozof Kleki çabalarında birbirlerine yarmens Szaniavvski gibi aydınlar, dımcı \e destek olma çağrısıyla eski bir dayanışma önderi olan sona eriyor Zbigniev* Janas gibi işçiler de "L'lkelerimizde siyasal demok\ar. le ya da ülke içindeki askeri şiddetle bastınlmıştı. Son otuz yıl içinde hayat birçok insan için daha kolaylaştı. Bazı insanlar hapse atılmadan düşündüklerini soyleyebiliyorlar. ama devrimcilerin temel talepleri henüz gerçekleşmiş değil." Tasarısı" açıkoturumu tstanbul Haber Servisi tnsan Haklan Derneği'nin düzenlediği, "Yeni Türk Ceza Yasası Tasarısı" konulu açıkoturum, 1 kasım cumartesi günü saat 14.00'te, Ortaköy Kültür Merkezi'nde yapılacak. Gazetemiz yazarİanndan Ali Sirmen'in yöneteceği açıkoturuma konuşmacı olarak Prof. Dr. Bahri Savcı, Prof. Dr. Çetin Özbek, Av Gülçin Çaylıgil ile Av. Turgut Kazan katılacak. "Yeni TCK Ne var ki, bunu gerçekte belirten durum, bu yıl şenliğin ilk gününde halkm sevdiği ve beğendiği çok sayıda eski ve yeni sinema sanatçısının Antalya'da hazır bulunmasıydı. Istanbul'dan Antalya'ya kalkan özel uçakta bakın kimler göze çarpıyordu: Sinema oyuncularından Tarık Akan, Kadir tnanır, Şener Şen, Hülya Koçyiğit, Miijde Ar, Nur Siirer, Hülya Afşar, Melike Zobu, Halil Ergün, Erdal Özvagcılar, Tarık Tarcan, Kenan Kalav, Mahmut Cevber, Sibel Turnagöl, Ahu Tuğba, Nuri Alço ve Tanju Gürsu. Sonra smemamızın yapımaları ve yönetmenlerinden Memdtıh Ün, Osman Seden, Arif Keskiner, Kadri Yurdatap. Yusuf Kurçenli ve ilk filmi yarışmaya seçilen yeni bayan yönetmen Nisan Akman. Geçit toreninın başlangıcında Antalyah gençler, üzerinde "Vefakâr sanatçılar, sizleri Antalya halkı hep biriikte selamlamak istiyor" diye yazan bir pankartla gelip sinema oyuncularını özel olarak süslenmiş kamyonetlere davet ettiler. Böylece, öyle sanıyorum ki, Antalya Film Şenliği'nde belki de ilk kez bu denli çok sayıda film sanatçısı kentin sokaklan DEVLET BAKA.M TITIZ: Geüşmek için biigi üretmeüyiz ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı Tınaz Titiz, Türkiye'nin ana sorununun gereksinimi olduğu bilgilere nasıl erişeceği bilgisine sahip olunmaması olduğunu vurguladı, "Gelişmemiz, insanlanmızı bilgi uretiminin izleyen değil, bilgikri üreten kişiler haline getirmeye bağlıdır" dedi. Türkiye Bilişim Derneği 6. Ulusal Bilişim Kurultayı dün Ankara'da başladı. Türkiye Bilişim Derneği(TBD) Başkanı Doç. Dr. Aydın Köksal kurultayı açarken, TBD'nin kurulduğu 197j'den beri üzerinde durduğu, bilişim alanında teknik insangücü açığını kapatma koşulunun, bugüne dek gerçekleştirdikleri atılımlara karşın hâlâ önemini koruduğunu söyîedi. Bugün yedi universitede bilgisayar muhendisliği dahnda öğretim yapıldığına dikkati çeken Koksal, "YÖK'ün >anlış uygulamalan sonucu, bu bölümlerin çoğu 1970'lerde binbir güçlıikle oluşturduğumuz öğretim kadrolannı, 1980lerde birer ikişer yitirmişler, üstün başarı diizeyinde bilgisayar uzmanları yetiştirme sürecinin surekliliği. işin en güç aşamasında kazanılan olağanüstü başarı bile hiçe sayılarak korunamamıştır" diye konuştu. Köksal, "Çok güç koşullarda yetiştirilmiş öğretici insan gücümüzün önemli bir bölümıinün bugün Kuzey Amerika ve Suudi Arabistan üniversitelerinde çalışmak üzere Türkiye'den kaçınlmasını, asla bağışlanamayacak bir başarısızlık olarak değerlendirmek durumundayım" dedi. Köksai, Türkiye'de bil"g'>ayar kullanımının verimli biçimu». g^.ıjıı.^o. îyiıı oagun Kaı>ı kar (Arkası 15. Sayfada) Karadumari'ın kokteyü Kültür Servisi TBMM Başkanı Necmettin Karaduman, Dolmabahçe Sarayı, Beyierbeyi Sarayı ve Maslak Kasırları'nda yapılacak açıhşlarda bulunmak için geldiği tstanbul'da dün gece basına bir kokteyl verdi Gazeteciler Cemiyeti lokalindeki kokteylde bir konuşma yapan Karaduman, "Basın demokrasinin güvencesidir"dedLKaraduman, bugün Dolmabahçe Sarayı'nda 2. Değerli Eşyalar Sergi Salonu ile Hareket Köşkleri'ni, bu köşklerdeki üç sergiyi açacak. Çiri*e halk edebiyatı heyeti ANKARA, (OM.) Türkiye üe Çin Halk Cumhuriyeti arasında imzatanan kültürel değişim programı çerçevesinde, Tiirkiye'den üç kişilik bir halk edebiyatı heyeti, bugün Çin Halk Cumhuriyeti'ne gidecek.