23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 24 OCAK 1986 Gelir dağılımı daha da 3 bozuldu İşçi, memur ve çiftçi alım gücünün yarısını kaybetti 24 Ocak 6 yaşında MU^ERREF HEKİMOĞLU AIVKARA,,,ANKA Yan Yana... Ülkemızde gebr bölüşumunun 1980 öncesınde de, olağanustu sayılabılecek kadar eşıtsız olduğu bılınmektedır Devlet Planlama Teşkılatı nın 1973 yılı ıçm yaptırdığı gelır dağılımı araştırmasına göre, toplam nufusun en az gehr sahıbı olan % 20'sı, toplam gelırlenn % 3,5'ını alırken, en çok gelır elde eden °7o 20'sı de toplam gelırlenn <o 56,5'ını alV maktaydı Aynı yıl, özelhkle kırsalkentsel kuçuk uretıcılerle, ücretlılerın gelırı en az geçımlık duzey dolayındaydı Daha sonra, 197879 ıçın, aılelerın, harcanabılır gelırı uzerınde bu kez Devlet lstatıstık Enstıtusu'nun yaptığı bır araştırma da, en az ve en çok gelır gruplarının paylarının, bu sayılara çok yakın olduğunu göstermektevdı Bu yıllar ve sonrasında yoğunlaşan ekonomık bunalım. gelır bölüşılmunu ne yönde değıştırdı, 24 Ocak ekonomı polıtıkalanrun gelır böluşümu yaklaşımı nasıldır, uygulama ne yöndedır? Bu soruların yanıtı, ekonomık ve toplumsal yapı ve bunun geleceğı açısından önemlidır Bıündığı gıbı, her tur fıyat oluşumunda, sunum ve ıstemı dıkkate alan 24 Ocak yaklaşımı, aynı düşunceyle görelı olarak sunumu ıstemınden fazla olan ışgucünun fıyatı olan ucretlerın duşurulmesını öngörur Ancak uygulamada, bu pı>asa fiyatla1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 Ekonomi A ne durumda m Prof. Dr. Yakup Kepenek'in incelemesi Tarım kesitni 1980'li yıllarda girdi fiyatlarının artması, tarımsal kredilerin azalması ve destekleme fiyatlarının genel fiyatlar kadar artmaması nedeniyle gelir kayıplarına uğramış, 1977'de 100 olan alım gücü 1985'te 42'ye düşmüştür. Tablo 5 Ücretlerin alım gucü. 19761985 Siprtan Ççlleriıı, ortaianu gtaük (br*t) ucrattarlyte ıtoblteceklerl Mr Ç g () ltta ddtet b Mri M M II tlkettaı naddetert bet M i ayn aynYdtor Kanı Fasulp 264 286 310 308 18.8 14,9 14,2 117 197B 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 87 95 58 55 6,8 62 79 53 57 4,1 35 36 34 24 2,1 ai U 2.1 13 1.6 Et 31 2,6 22 2.0 14 15 1.4 VBMkMc 13 11 85 94 81 4,3 40 42 4,2 2,7 2,2 Notlar 1 Ekmek sayı, dıjerierı bır kg nın alımı olarak 2 Sıgortalı ışçı ucretlen gunluk sıgorta pnmıne esas olan ortalama ucret terdır Bunların ıçırtde yuksek gelırlı sıgortalılar da vardır 6u hesaplara vergı ladesı katılmamıştır buna karşılık ucredertien alınan ver gıler sıgorta ve dıjjer kesenekler de duşulmemıştr 3 Tuketım maddelennın Ankara perakende fıyatlarına göre ulaşılan sonuç landır Tablo 4 Emek gelirleri naeıl gelişti? (19761985) Y m l Ea Az (teprf) ÛcıtUer ırasal earçafc Ücı*t Ûcrtt EMMUI 600 600 110.0 110,0 180.0 333,3 3333 540.0 8175 13800 Mııaar Maasları Ytf* Parasal Ûcret Aafcan Maas Eatfrtsl 100.0 1607 144 4 133,6 6Ç4k 600 490 586 361 294 406 316 392 393 472 1000 817 977 60,2 490 677 52 7 653 6W 78.7 +196 38 4 186 +38 2 22 2 +235 +15 +187 184 115,3 1465 2079 269 2 4270 5343 6683 8210 11960 15593 ttcrtt 1153 1196 1107 885 697 651 634 596 582 532 D^lşM 60,7 10,2 75 1f7»«1« 100,0 122.0 1873 3043 613.0 8212 10533 13785 20533 29245 1000 103,7 960 768 605 565 550 517 505 46,3 37 74 200 212 6.6 2 7 6.0 2 4 8,3 15370 3025,0 4170,0 6258.0 77490 112800 148130 18252 0 230560 334550 1537,0 24692 2220,0 2053,7 1264 2 1438,6 14057 1324,0 15001 11451 823 86,1 935 915 73,1 745 38,4 5,4 23 53 151 20 Unıversrte yıllarında açgözlu bır kızdım, okumaya, öğrenmeye doyamazdım hıç Bana ılgınç gelen derslerı dınleyıcı olarak ızler, ızlemek zorunda olduğum derslerı de asardım kımı zaman Sanat tarıhı kursusunde Suut Kemal Yetkın't dınlerken dunyamın zengınleştığını hıssederdım llk dersı hıç unutamam Rahmetlı hocamız konuşurken bır fısıltı yukseldı sıralardan Ellerı ne guzel O derste ellerını nereye koyacağını bılemedı hocamız Kursunun alttna ustune, derken guldu. ellerını kavuşturarak sandalyeye yaslandı Konuşmayı surdurdu Bız ellerını unuttuk, anlattıklarına daldık Bır sure sonra ders saatlerı değıştı Ben de hocanın karşısına dıkıldım Artık derslerınıze gelemeyecegım, dedım, saatler çakışıyor Sıze gore değıştırelım dedı Nasıl olur, ben bu de.sı gonüllu alıyorum Bence bu çok önemlı dedı Suut Kemal Yetkın bır dersı gönullu ızlemek guzel bır olay Benı çok ılgıyle dınledığınızı bılıyorum Ders saatı bana gore duzentendı Ben de sanat tarıhınden sınava gırmeye karar verdım Hocayla aramtzda çok guzel bır konuşma geçtı yıne Bu donem sınava gırmıyorum, dedım Bıraz şaşırdı Gırsenız başarılı olursunuz Ama ben 1yı bır sınava hazır olduğumu hıssetmıyorum Gozlerı parladı Omuzumu okşadı sevgıyle Senı kutlanm dedı Unıverstte ogrenımı budur ışte Bıroğrencının bu bılınce varması çok olumlu Bu sozlen yıllar boyunca sık sık antmsadım Dıptomanın mezbahalarda koyun ya da kuzulara vurulan mor damgadan ayrı bır şey olduğunu sanat tarıhı hocam oğrettı bana O mor damgayla koyun ya da kuzu yenebılır, bır dıploma da kımı kapıları açar ama unıversıte öğrenımı bu mu acaba 7 Bır gencın yeteneklerı ne ölçude gelışıyor bılgı bırıkımı nasıl oluşuyor. ınanması gerekır O sanat tarıhı derslerınde dınledıklerım bana guzel bır ışık oldu, yaşamımda Guzelı sevmeyı, şıırı, muzığı, tyıden doğrudan yana olmayı o derslerde oğrendım Ana dılımızın guzellığını, yabancı bır dılden Turkçeye, örneğın bır şıır çevırısı yaparken nelere ozen gostermek gerektığını Ozanın, yazann bıçımını de yansıtmalı, derdı Suut bey, ş/ınnın muzığını de Edgar Allen Poe'dan, Baudelaıre'den, Rılke'den ornekler verırdı sonra • * • öncekı gun profesör llhan Ûztrak ve eşıyle Hacettepe Unıversıtesı'ne gıttık Gülmen Öztrak babasının ıkı bın kadar kıtabını Fransız fılolojısı ve sanat tarıhı bolumlerıne armağan ettı bır sure once Bolum gorevlılerı Doçent Tuğrul Inal, Profesör Gunsel Renda ve arkadaşlan bu armağanı guzel değerlendırmışler Suut hocanın kıtapları ayrı bır dığer taşıyor Örneğın Baudelaıre uzerıne bır araştırma yapmak ısteyen oğrencılere buyuk olanaklar sağlıyor O kıtaplar arasında bır de Baudelaıre çevırısı var Bır çerçeveyle asmışlar, bır solukta okudum şıır çevırısı olmaz dıyenlere de goz kırptım uzaktan Sanat tarıhı bolumunde Bedrettın Comert ıle yan yana Suut Kemal Yetkın Raflarda kıtapları profesör Gunsel Renda'nın kursusunde anıları Cömert çok sevdığı bır yardımcısı hocanın Yeteneklerıne guvenıyor o yeteneklerı gelıştırmek ıçın çalışıyor Uygarca bır çaba bu Suut Kemal Yetkın genç bır bılım adamının eğılımlerıne değıl yeteneklerıne değer venyor her zaman Bedrettın Comert oldurulduğu zaman sonsuz acılara gomuldugunu anımsıyorum Btr ınsanın kışılığınde ılkokul, lıse ya da unıversıtedekı öğretım uyelerının buyuk etkısı var kuşkusuz Goztepe Taşokulu'nda Ferıha oğretmen adalet duygumu okşayan bırı çocuk yıllarımda 0 taş okulda komşu koşklerın oğullan, torunları koşk bahçevanlarının, bekçılerının çocukları yan yana okurdu, kımı arabayla gelırdı okula, kımı yamalı pabuçlarla Ferıha oğretmen 0 bekçı, bahçevan çocuklarına sevgıyle bakar, sınıfta sıcak bır ruzgâr estırırdı Yuvarlak çızgılerını, kocaman yureğını saygıyla anımsarım her zaman Lıse yıllarımda benı çok etkıleyen bır oğretmen Nahıt Fıratlı, okulun koşesıne kadar Orhan Velı ıle gelır, aralarında guzel bır oykunün varlığını hepımız sezınlerdık Ama tepeden tırnağa saygıyla bakardık edebıyat oğretmenımıze Sınavtarda kıtaplar sırada durur, ısteyen açar bakardı Ancak sınav sorularını kıtaba bakarak değıl, okuduklanmızın, dınledıklerımızın bırıkımıyle yanıtlayabılırdık Ezbercılığe değıl, duşunmeye onem verırdı Nahıt hanım Bır şıırı bır oykuyu, bır yazarı ozgurce duşunmeye, yorumlamaya yoneltırdı bızı Konuları tartışırdık durmadan, çok sıcak bır dıyalog ıçınde Hacettepe Unıversıtesı'nde genç öğretım uyelerıyle soyleşırken duşundum, benım Suut Kemal Yetkın ın derslerıne oylesıne ılgı duymam Nahıt Fırath'dan kaynaklanıyor belkı de Yıllar geçıyor oğretmenlerımızın yaktığı ışık hıç sonmuyor Elbet kalıcı bır ışık yakabıldılerse Şımdı ılışkıler hangı duzeyde acaba7 Galıba belli ıletışım boşlukları var Ve acı bır şey bu boşluğu doldurmak ıçın hıçbır çaba yok Genç oğrencılerı duşunmeye, tartışmaya yoneltmek nerdeyse bır suç Işık yakmak yerıne, sondurmek çabası var Bılım dunyamız gıderek bıtkısel yaşama donuşuyor Elbet çok doğal, son on yılların mıllı eğıtım bakanlarının kışıhklerı, kultur bınkımlen, dunyaya bakışlan ortada VehbıDınçerler'leancak bıtkısel yaşam oluşur Kızlar manastın açılır ımam hatıp okullarındakı kız oğrencı artar, bu artışa tepkı gosterenler de suçlanır nerdeyse Hacettepe Unıversıtesı nden ayrıhrken YOK bınasına baktım uzaktan Tum gehşmelerı oraya bağlamak mumkun mu acaba? Yoksa bır dızı olayın doğal sonucu değıl mı bu geldığımız 9 çıkmaz i Beytepe sırtlarında ortalık guneşler ıçınde, ama guneş hüznumu gıdermedı Tum olumsuz koşullara karşın hâlâ dırenen, guzel bır uğraş veren genç oğretım uyelerını sevgıyle selamladım Gozlerı bızımle guzel bır olayı paylaşmanın sevıncıyle parlıyordu Kıtaplığın boş raflannı dolduran Prof Yetkın'ı, Bedrettın Comert'ı saygıyla, teşekkurle anıyorlardı Unıversıtedekı kıtap raflarmın yalnız armağanlarla dolması belkı ters bır olay ama kımı kıtapları bugun elde etmek olanağı yok Gulmen Oztrak'ın davranışı çok desteklenıyor, bır ornek olması ıstenıyor, kuşkusuz ornekler de var Raflarda yan yana duran kıtaplar geçmışten bugune en guzel selam bence yalnız bır boşluğu doldurmuyorlar, sahıplerının boyutlarını da sergılıyor Ayrıca ne çok boyut yıtırdığımızı Kaynak DIE Ttrklye btathtft YıHtfı 1983 ve 1985, A»l* IttathtJk Mttaai 1985 IXX ve 1986 Notlar 1 Yasal en az ucret gunluk TL brut ucreöerdır 2 Ortalama gunluk ucretler Sosyal Sıgortalar Kurumu pnm ödemelenne esas olan brüt ucretterdır 3 Maaşların bır gostergesı olarak evlı ıkı çoculdu 14 derecenın ıkıncı basamağında bulunan bır me murun yakıt ödenejı ve çocuk zamlı aylık net maaşı alınmıştır 1984 ve 1985 te maaş katsayısı yıl orta smöa deflıştınlmekte bu nedenle burada yıllıK ortalama alınmaktadır 4 Gerçek ucretlenn saptanmasında Devlet lstatıstık Enstıtüsu'nun yayımladığı "Ankara Kentı Geçınme Endeksı, fiyat geiışmetennm bır gostergesı olarak alınmıştr 5 1985 yılı ıçın gerek ücreder gerekse geçınme endeksı. temmuz ayı ortalamalanna göre hesaplanmıştır 6 Gerçek ucret ve maaşlarm elde edılmesı ıçın parasal gelır endekslen geçmme endeksıyle ındırgenmtş elde edılen sonuç başlangıç parasal ucretle çarpılmtştır masının ötesınde, ışçı haklan sınırlanarak, duşuk ucret, ekonomi dışı etkenlerın yardımıyla, gerçekleştırıhr Clkenın bır duşük ucret "cenneti" olması neden ıstenır'' Bu ısteğın ana dayanağı, düşuk ucret uvgulamasının yaratacağı ıkı sonuçtur (a) Duşük ucret, dığer koşullar ven alınırsa, kâr oranlannın yuksek olması anlamına gelır, bu da yatırımları uyarıcı bır etkı yapar, daha çok yatırım ve uretım sağlanır, (b) Duşuk ucretler toplam ıstenun sınırlı kalmasını, buradan da fiyat artışlarının daha az olmasını sağlar Bır başka deyışle 24 Ocak yaklaşımı, hem uretimi artürma>ı, bem de fıyat artışlannı sınırlamayı duşuk ucretle saglama esasına dayanır. Ek olarak duşuk ucret, duşuk malıyetler anlamına gelır kı, bu da >erh ürunlerın dış pazarlarda rekabet edebılır (yanı daha duşuk fiyatla) satılmasını sağlayacaktır özetle, uygulanmakta olan ekonomi polıtıkasmın mantıksal kurgusu, ucretlenn alım gucunu olabıldığınte sınırlı tutmaya dayanır Duşuk ucret polıtıkasmın dayandığı bu savlar, eğer tartışma olanağı bulunursa, her duzeyde kolayca aksı kanıtlanabılecek durumdadır Önce, toplam sınaı malıyet ıçınde ucretlerın payı, sektörlere göre değışmekle bırlıkte, Vn 1525 dolayındadır Bu nedenle, ucretlen azaltarak malıyetlerı düşurme, ancak bu ölçude, çok sınırlı bır bıçunde sağlanabıhr Ikıncı olarak, duşuk ucretlerın >atırımlan uyaracağı önermesı de, son altı yılın uygulamalarının kanıtladığı gıbı, yalnızca bır beklentı olabılır Özel yatırımları belırleyen etmenlerın ıçmde ışgucu gıderlen çok sınırb kalır, ya da yatırım yapümasını duşuk ucrete bağlama olanağı yoktur. Sor*bır nokta, fiyat artışlanyla ılgılıdır, ucretlenn duşük tutulması sonucu, fiyat artışlannı sınırlama olanağı da çoğu kez olumlu sonuç \ermemektedır Ek olarak, duşuk ucret polıtıkasmın, ekonomık ve toplumsal bır "maliyeti" vardır Duşuk ucret uygulaması sonucu, ışgucu venmlılığı azalabılır Bır başka acıdan, ucret duzeyı üe ışgucu venmı arasında olumlu bır ılışkı bulunduğu, kanıtlanmış bır olgudur Bu ekonomık malıyete ek olarak, duşuk ucretler, ulkenın nıtelıklı ışgucu kaybına, nıtelıklı işgucunun dığer ulkelere göç etmesme neden olmaktadır Gelışmekte olan ekonomder ıçın gereklı olan nıtelıklı işgucunun gö çu, bılınen deyışle "beyin goçu" bu uygulamanm bır sonucudur Çoğu kez, çok buvuk mıktarda harcamalarla eğıtılen bıreyler, uretkenlıklerını, başka ulkeler ıçın kullanmaktadır kı, buradan ayrıca bır parasal kaynak kaybından söz edılebılır Tum bu noktalara ek olarak, düşuk ucret uygulamasının yaratacağı toplumsal sorunlar önem kazanmaktadır Emeğının karşı 24 Ocak ekonomi polıtıkalannın uygulama dönemınde, ucretlerın ve maaşlarm alım gucu, sureklı azalmaktadır Ancak azalma oranı son yıllarda daha sınırlı tutulmaktadır Yasal en az ucret, ortalama ucret ve maaş ayınmına bakıldığında, ortalama ucretlenn alım gucunun, dığerlerıne göre çok daha buyuk oranda azaltıldığı görulmektedır Maaşların ve en az ucretın alım Enflasyonda umulan sonuçlar alınamadı Fıyat artış oranının ya da enflasyon hızının azaltılması, daha önce belırtıldığı gıbı, uygulanmakta olan ekonomi polıtıkasının başlıca amaçlanndandır Daha doğrusu, fıyat artışı oranının duşurulmesıyle dış odeme guçluğune çözum bulunması, programın ıkı somut amacıdır. Bu nedenle, fiyat gehşmelerı uzermde ayrıntıh durulmalıdır Programın u>gulanmaya konmasıyla bırlıkte, 1980 yılı başında, başta kamu uretımı mal ve hızmetler olmak uzere, hukumetın yaptığı fıyat artırmalan, o yıh Cumhurıyet tarıhının en yuksek fiyat artış vıb durumuna getırmıştır Bu bır anlamda "şok" etkısıyle daha sonrakı yıllarda goreh olarak azalan enfias>on, 1983 sonrasında yenıden tırmanışa geçmıştır Ancak, bu sureçte, sektörlerın görelı fiyat farklılaşmasında ılgınç gelışmeler olmaktadır > önce. toptan eşya fi) atlarındakı artışın ka>nağı, tanm urunlerinden çok sınaı urunler ve >rapı ışlennde kuüanılan urunlerdir. Bu durum genel anlamda doğru olmak i a bırlıkte, alt kesımlerdekı gelışmeler, daha farklı gözlemlere olanak vermektedır Toptan eşya fiyat senlerını oluşturan tum urunler dıkkate alınırsa, en bu)uk fiyat artışı sınai ve madeni yağlarla vakacak maddelerinde görulmektedır. Bu gelışmeyı, TL'nın dışalım değerınm duşmesınde, ya da dövız kurundakı değışmelerde bulma olanağı vardır TL'nın yabancı paralar karşısında hızla değer kaybı, fıyat artışları oranını yukseltıcı bır etkı yapmaktadır. Oysa, daha son lığını alamayan, geçımını sağlayamayan bıreylenn çokluğu, toplumsal yıkım olabılecek kazanç yollannı yaygınlaştırabılır Bu noktada, hırsızlıktan ruşvete uzanan bır dızı örnek kolayca sıralanabılır özetle, duşük ucret polıtıkası, yalnız kısa dönemlı etkılen yönunden değıl, uzun donemde görulecek olumsuz sonuçlan açısından da çok sakın1 calı bu yaklaşımdır gücu 1984'te, 1976'dakı duzevlennın, sırasıyla oro 72 ve % 66 altındaydı. Ilk belırlemelere göre 1985'te, her ıkı gelır turunun alım gucu, bır ölçude de olsa artmıştır Buna karşılık, ortalama ucretlerın alım gücu, 1984'te 1976'dakı alım gucunun ancak yansı kadardı ve oyle anlaşılıyor kı 1985'te daha da azalmış olacaktır Ucretlerın alım gucundekı azalmanın en belırgın gostergesı, bır kısım temel tuketım mallarını satın almadakı konumudur Ortalama gunluk ucretle 1976'da 26 ekmek, 8,7 kg kurufasulye, 3,5 kg beyazpeynır, 3,1 kg sığır etı veya 6,8 kg >emeklık margarın alınabılıyordu Gunumuzde bu mıktarlar, ekmek, fasulye ve peynırde >arı yarıya, et ve margannde de uçte ıkı oranında azalmıştır Sonuç olarak, hangı ölçuye vurulursa vurulsun, emeğiyle geçinenlerin gelirleri, gerçek anlamda, ahmguçlerı olarak, 1980'li yıllarda, en az yarı yanya azalmıştır. Emegijle geçinenler, belli bir malı satın alabilmek için, 1980 oncesine gore, bunun iki katı sure daha fazla çalışma durumundadır. Tablodakı gelır azalma oranlan, kamuoyundakı bır tartışma açısından ılgınçtır 24 Ocak sonrasındakı gelır tartışmalannda, sureklı olarak, tum toplum kesımlennın bunahm nedeniyle gelır kayıplarına uğradığı one suruldu. Toplam ulusal gelır, yalnız 1979 ve 1980'de, sırası>la «"o 0,4 ve °?o 1,1 azalmış, dığer yıllarda sureklı artmıştır Ovsa aynı yıllarda ve sonrasında ucret ve maaşların alım gucu, yılda "o 2025 gıbı oranlarda ka> ba uğrarruştır Bır başka deyışle, ekonomık bunalımın yuku, toplum kesıtlerı arasında hıç de eşıt dağılmamıştır Gelır boluşumu açısından önemlı bır nokta da ışgucune ka tılma surecıyie ılgılıdır Son altı >ıl boyunca, gerek sıgortalı ışçı sayısında, gerekse memur sayısında önemlı sayılabılecek bır artış yoktur, sıgortah ışçı toplamı 2,2 mılyon, memurlar da 1,5 mılyon dolayında, neredeyse sabıt kalmıştır Bu durum, ışgucu ıle ılgılı değerlendırmelerden de ızlenebıleceğı gıbı, gelır elde edemeyen kesımın, daha da buyuduğunu gösterır Dolayısıyla gelır böluşumunde daha da eşitsız nıtelık kazanan durum, ışsızler dıkkate alındığında, sayısal görunumun ötesınde, ağırlaşmaktadır Gelır boluşumundekı gelışmelerın bır dığer gostergesı, tarım kesımımn görelı gelır kaybıdır. Bunalım yıllarında ve sonrasında, tarım kesımı, salt fı>atlama yoluyla, gelır kaybetmektedır Öyle kı, ıç tıcaret fiyat oranları, sureklı olarak tarım zararına gelışmış, ek olarak da, tarımsal urun destekleme alımı fıyatlan, genel fıyat artışlarının altında kaldığı gıbı, toplam destekleme ödemelerının alım gucü de azalmıştır Kısaca, tanm kesımı, uretımının fıyatlanması yönunden sureklı gelır kaybetmektedır Ek olarak, daha önce değınıldığı gıbı, tanmsal kredıler görelı olarak azalmış ve tanmsal gırdıler, ozellıkle yapay gubre fiyatlan, çok hızla yukselmıştır Tum bu gehşmeler, ekonomi polıtıkasmın tanm kesımınde vuksek oranda gelır kaybına yol actığını kanıtlar Tarım kesımınde, kuçuk uretıcılık yaygındır ve yıne tarım kesımı, ulke nufusunun yarıya yakınının doğrudan geçım kaynağıdır Gerek tanmsal gırdı fiyatlannda desteklemenın kaldınlması ve tanmsal kredilerin görelı payının azaltılması, gerekse tanmsanayı fiyatlarının eğılımlerı, tarım kesımımn surekh kaynak kavbı anlamına gelır Toptan eşya fıyatlan ıçınde tanmsanayı fiyat oranı, dığer adıvla ıç tıcaret fıyat oranı, 1977'den başlayarak sureklı tanm kesımı zaranna gelışrruş ve 1984'te 61,3, 1985'te de 69,8 olarak gerçekleşnuştır. Tanmsal urun desteklemelennde de aynı eğılım görulmekte, toplam destekleme ödemelerının mıktar artışı, fiyat artışlanna gore ındırgendığınde, bu odemelerden doğan alım gucunun 1977'ye göre 1985'te °?o 42,3 duzeyınde kaldığı anlaşılmaktadır Özetle tarım kesımı buyuk gehr kaybıvla karşı karşıyadır Tanm kesımının şelır kaybı ıkı açıdan önemhdır Once tanmsal uretımın salt bu nedenle gerılemesı durumunda, ulkenın bu konuda kendı kendıne yeterhlığını >itırmesı, tanmsal urun dışahmına yönelmesı yenı sorunlar yaratacaktır Ikıncı olarak da, tarım kesımının görelı gelır kaybı, bu kaynağın sanayıde yatırımlara dönuşmesı bıçımınde olmamaktadır Bır başka deyışle, tanmdan sanayıye bır serma>e aktanmı, yatınm venlennın de kanıtladığı gıbı geçerlı değıldır Sonuçta, bır taraftan toplam sıvıl işgucunun mo 58'ınm görelı fakırleşmesı sağlanmakta, dığer taraftan da bu gelırsermaye aktarımı sınaı aretımm aktanlmasında kullanılamamaktadır Tablo 6 Fiyat eğilimleri 19781985 1963=100 ve yıllık degişmeler fcptaı * p flyMan THIıkırtif * M ı •aMrttri n imtm VMkk artof H 1JT» 1(79 1M0 19*1 19S2 750.8 12307 22506 34884 43692 52 5 1072 635 368 25 2 Süren enflasyonun 4 sorumlusu: 1 TL'nın hızla değer yiiirmesi. 2 Dışsatımın üretimden hızlı artması. 3 Para sunumundaki genişleme. 4 Sanayi kesimindeki tekelci yapı. koşut olarak, artırmaktadır Bu durum, KlT'lerı kârlı bır konuma getırmekle eskıden olduğunun aksıne Merkez Bankası kavnaklarının KİT açıklarını kapamada kullanılması uygulamasını kaldırmaktadır Ancak, parasal genişleme bu kez, öncelerı dışsatımı ozendırmede, sonraları da kamu kesımı açıklarının karşılanmasında kullanılmaktadır Dolayısıyla, para sunumdakı genişleme de fıyatlann artışında bır başka etkendır TEKELLERİN ETKİSt Ülkemızde sınaı uretım bırımlerının önemlı bır bölumu, ozellıkle dayanıklı tuketım malı sanayılen, bu malların dışalımmı ve ıç tıcaretını yapan gırışımcılerın, aynı malların yerlı uretımıne vönelmelerı bıçımınde kurulmuşlardır. Otomotıv, buzdola 733,7 10923 45.1 63,9 7792 14608 TMhkarbtH 874 % 655 T^ı •abMMfl 993.4 16753 YMhkH 547 68.7 «•fcara C ı ç l i ı 1 Eafeksl 7248 1174 2 frikk H 533 620 1M3 1M4 1 M S * 5708 86775 120113 306 52 0 433 21897 31007 37586 4754 0 7669 210134 4 100.4 416 211 26: 643 403 31521 41345 53869 72980103581 148073 312 471 303 355 1153 395 31574 36995 48001 70371 103881 17580 885 16.5 297 466 52 2 512 22651 3168 2 40667 53196 78346 12763 1014 284 308 339 473 471 ' llk venler Kaynak Malıye ve GumruK Bakanlığı YıUık Ekononik FUpoc, 1981 «e 1985. ra gorülecefı gıbı, TL'nın dış değışım değennı, dığer önemlı amaç olan dışsatımı arurmak ıçın, neredeyse sureklı bır bıçımde duşunnek gerekmektedır Sonuçta, bu ıkı amacın, fıyat artışlannı sınırlama ıle, dışsatımı artırmanın, uyumlu yurutulmesı olanağı kalmamaktadır Uygulanmakta olan ekonomi pohtıkasmın, çözumsuz noktalanndan bırı budur D1ŞSATIMIN ETKİSt Sonra, ozellıkle sınaı uretımın dışsatımı, yerb uretımın de sınırh ölçude artırılabılmesı nedeniyle, ıç pıyasaya, bu ürunlerın sunumunu genel olarak azaltıcı bır etkı yapmaktadır. Buna ek olarak, TL'nın dövız kurunun sınaı gırdı malıyetlennı yukselttığı de yadsınamaz Bu ıkı olguva ek olarak, ıç pıyasa yapısı, dağıtım ve nızmeı sureçlerı, hızla tıyat yukselmelermc u ı » . ^ vcımektedır Bu nokıalar uzennde kısaca durulmalıdır Ekonomi, 1980 öncesınde kural olarak yerlı pazar ıçm uretımden, 1980 sonrasında dış pazar ıçın uretıme yönelmektedır Bu sureçte, uretımın ıç ve dış pazar ayırımı, belh bır programa göre değıl pazar kârhkğına gore belırlenmektedır Dışsatımın özendınlmesı sonucu, görelı kârlılığı ıç pazarda sunumu sınırlamakta ve bu durum fıyat artışlanna >ol açmaktadır Gerçekte, yukarıda belırtılen uretım mıktarları dıkkate alınır \e ozellıkle sınaı uretımın 1980 sonrasında dışsatıma yoneldığı olgusu goz önunde tutulursa, sınaı urun fiyatlarının artışındakı ısteme dayalı nedenler açıklık kazanır Kaldı kı, hukumet, KlT urun ve hızmet fiyatlarını, TL'nın değer kaybına bı, çamaşır makınesı ve sonralan TV alıcısı bu durumdadır Dışalımın 1984'ten sonra görelı serbest bırakılmasıvla, bu urunlenn uretıcılen, dışahm ve bunun ulke ıçı tıcaretıne yenıden yonelmektedırler Bu sureçte, ıkı olgu sınaı urun fıyatlannı artırıcı etkıler yapmaktadır Etkılerden bırı, TL'nın yabancı paralarla değışım değerıdır, dığerı de ıç pazarda satış ve hızmet aşamalarını ellennde tutan uretıcı ya da dışalımcılar, fıyatları artırmada görelı kolaylıklar elde etmektedırler Bu tur mallarda firma savısının çokluğu fıyat rekabetı yoluyla satışlara, ya da fıyatların duşurulmesıne neden olmamaktadır Bır başka deyışle, sınai uretim ve dagıtım sureçierinde varolan tekelciyan tekelci yapı, fiyat artışlarının ana nedeni durumundadır. Dışahmın kolaylaştırılması da bu soruna çözum olmaktan çok uzaktır Varolan uretıcıdışalımcı butunluğu >apısı, fıyat rekabetıne yol açmaktan uzaktır Fiyat artış oranının >eniden tırmanışa geçmesi, gelır boluşumunu gehrlennı fıyatlarla bırlıkte artıramayan kıtleler zararına daha da bozmakta, bir tur dolaylı vergileme etkiayle, sermaye kaynaklannın belli ellerde toplanmasını sağlamaktadır. Ek olarak, "belli bir duzeyin uzenndeki" fiyat artışlannın, yatınmları olumsuz yönde etkıledığı, ozel sermayeyı alımsatım alanına çektığı de bılınmektedır Tüm bu gelışmeler, ekonomi polıtıkasmın amaçladığı guncel sorunları çözmede de başansız kaldığının kanıtıdır / Yükün omuzlarımda beni biraz ^ ^ ciddiye aL TOPKAPIS^yHASTAJVESİ Tel 524 19 194 hat StRECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear