Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET/6 HABERLER 10 TEMMUZ 1985 DOGU'D\ TATÎL... Yalçın Pekşen J)oğubeyazıt'ta yabancıların çok iigi gösterdiği "kaçakçılar çarşısını" gezemedik. Çünkü kapalıydı. Bir Doğubeyazıtlı neden kapalı olduğunu şöyle açıkladu "Artık kaçakçılığa gerek yok ki baboo... Her şey kaçak..." ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN (Bastarafı 1. Sayfada) zaket görüşmesinde, onbeşyirmi lar. Asıt önemlisi, "ortaktavtr " dakikalık görüşmede bile, buyaMecliste ANAP'a karşı yürütü lın bir biçimde ortaya çıktı. Birlecek muhalefetten kaynaklanı leşme yolunda engellerin ortayor. örneğin, dün HP'nin yeni dan kaldtrılması için, sanırız lideri Gürkan "Biz Mecliste ol bundan sonra iki parti de karşıduğumuı için çok daha etkin lıklı olarak yoğun dikkat harcaolabiliriz, sizinle göriişüp ortak mak zomnda. Birbirini eleştirnoktaları saptayarak Mecliste mek ve değerlendirmek açtsınbir muhalefet yürütürüz"' der dan dikkat harcamak zorunda. ken ne kadar içten davrandıysa, Ama aynı dikkati bellı bir süSODEP'in lideri tnönü de re DSP'de gönneyi ümit etr \ "Meclisteki muhalefetin etkin bize biraz iyimserlik gibi geı.. r. yürütülmesinden yana Solun birleşmesinde uzlaşmaz olduğunu " açıkça dile getirdi. tutumu DSP sergileyeceği için ve Sanıyoruz. gerek SODEP, geDSP'ye Aydın Güven Gürkan rekse HP farklı farklı hesapya çok daha yakın olduğu için, pıyordu. SODEP partilerin asıl Gürkan'ı asılyoracakyer, kunıgüç gosterilerinin geçen ytlyapı lacak DSP'nin karargâhıdır. lan 25 Mart yerel seçimlerinde DSP'yi birleşmek için ikna etortaya çıktığını savunurken, mek görevi Gürkan'a düşüyor. HP'nin bu seçim'.erde erimesi Hatta önce DSP'nin birleşmeye karşısında "Biz asıl sosyal de ikna edilmesi gerekir. Çünkü, mokrat partiyiz"' diyordu. Buna DSP'yi ikna edemeyen bir Halkkarşı Halkçı Parti, "Mecliste bizçı Parti'nin, dünkü yvmuşak havanz, sosyal demokrasinin sesi vaya rağmen, SODEP'e de kolay ni ancak biz duyurabiliriz" dü kolay yanaşacağını pek sanmıyoşüncesindeydL Şimdi karşılıklı nız. Sorun SODEP ile DSP'yi olarak bu duşüncelerden ve bei yan yana getirmektir. Bunu gerçekleştirecek olan da Aydın Güki de "kazanmarunkaybetrnenin getirdiği astn duygulardan " ann ven Gürkan'dır. ma zamanı. Bu nedenle dünkü Yoksa, geçmişteki karşılıklı tnönü Gürkan görüşmesi bu tür duygulardan uzaklasmamn suçlamalara ve tutumlara rağilk basamağını oluşturmuş ola men, HP ile SODEP'in yan yana gelebileceğine ilişkin işaretler bilir. dün pekala görüldü, BirleşmedeHP tabanında bir eğilim var ki amaç ve perspektif kısa döYa tam bütünleşme ya da tam nemde 'ANAPu karşı yürütülebütünleşme olamıyorsa, solun iscek muhalefet," uzun dönemde tenildiği kadar parçalara bö'lünde 'iktidar olma" yörüngesine oturunca, karşılıklı özveride bumesine kayıtsız kalma. Tabandaki bu eğilimi şu sıralarda biz pek lunmak kolaylaşabilir. Nitekim, gerçekçi göremiyonız. Çünkü, ANAP yönetimi de "solun kunılması planlanan Demokra birUşmesine" bu açıdan bakıyor tik Sol Parti'nin birleşme ve bü ve dünkü InönüGürkan görüştünleşme konusundaki uzlaşmaz mesi üzerine hemen sıcağı sıcatavn henüz değişmiş değil. Solunğına değerlendirme yapan birleşmesinde asıl engel, bugünANAP Genel Başkan Yardımcıkü dunımuyla, DSP'nin uzlaş sı Mehmet Keçeciler "Onümüzmaz tutumu. HP Genel Başkanı deki dönemde Mecliste HP daGürkan'ın birleşme konusunda ha sıkı bir muhalefet yapacaktır " tahmininde bulunuyor. çaba harcayacağı asıl yer DSP, SODEP değil. HP'nin çeşitli en Gürkan'ı güç günler bekliyor. gellere rağmen, SODEP ile bir SODEP'i değil, DSP'yi birleşmeleşmesi daha kolay. Dünkü ne ye ikna etmesi açısmdan... Akdamar kilisesini kimler yaptı? Kars'tan hareket saati olarak 06.30 verildi. Saat 05.30'da te lefonJann çalışmaması nedeniyle kapıların yumruklanması ile uyanıp acele bir kahvaltıdan sonra yola çıkıyoruz. Bir gün önce gelirken Kars'ı otobüs penceresinden onbeş dakika kadar seyretmiştik. Bugün 06.3006.45 arasında sabah güneşi altında parlayan çamurları. m (gece boyunca ya|mur yağdı) 15 dakika daha görebildık. Zaten hemen hemen her kent . içüı durum aynı. Doğu turu günde 56 saat uyku ve yine günde 500600 km. yol olarak yapıh. yor. Uyku zamanı çeşitli neden. lerle 45 saate inebilirken, kilometreler yine çeşitli nedenlerle • 70O8OO'e çıkabiliyor. Bu yıizden . ziyaret ettiğimiz kentleri yanm saat kadar görebiliyoruz. Bana kalırsa bir kent, fotoğraflanna bakarak bizim görduğumüzden ' daha iyi görülebilir. Doğubeyazıt yolunda göz alabildi|ine uçsuz bucaksız bir dağın başında durduk. Yabancılar bu kadar geniş boşluklardan çok hoşlanıyor ve fotoğraflamak istiyorlar. Çünkü bu ölçüde geniş bir boşluga başka bir yerde raslama şanslan yok. Sarp dağların arasında "valışi doğu"yu duymak için derin nefesler alırken, pek yalnız olmadığımız ortaya çıktı. EUerinde yeşil demetlerle dört çocuk tarafından sanlmıştık yine. Yeşillik demetleri soyulmuş diken saplanydı. Ne olacaktı bunlar? Satılıktılar.. Demeti 100 TL. Nasıl yeneceğini de bir iki dikeni ayıklayıp, yiyerek gösterdiler. Hatırları kınlmasın diye ben bir demet alayım dedim ve alır almaz pişman oldum. Çünkü diğerleri "ondan aldın, bizden niye aimıyorsun" diye tutturdular ve tüm dikenleri grubumuza sattılar. Daha sonra yolumuza diken yiye yiye devam ettik. Tadı saîatakğa benzeyen bu bitkiyi önce yadırgadık. Fakat dördüncü demedin sonlarına doğru iyice . alıştık. Tatlıses'in söyledikleriyle Urartu müziği arasındaki "derin" ilişki VA\ KALESİ (•) Uzaktan görünen kmmları Türkler tarafından yaptınlan kalenin civannda başka kalmtılar da vardır. Dağın kuzey batı ayağında Urartu kralı 1. Sardur (t.ö. 832825) tarafından yaptınlmış bir kalenin kalıntıları bulunur. 6 m. yüksekliğindeki kesme taşlar üzerinde kratın ünlü kitabesi bulunur. Güneydeki kayalık bölmelere girişte Kral 1. Argişti'nin (Î.O. 785780) bir kitabesi daha vardır. Kalenin içinde Kserkes'in bir kitabesi de bulunmuştur. Güney ve batı yamaçlarındaki kayalıklara oyulmuş odalar, salonlar ve merdivenler büyük bir olasılıkla Urartu krallannın mezorlarıdır. Mezarlar içinde en ilginci II. Sardus'a (/.ö. 760753) ait olanıdır. Böylece Ermeni sanatının baş yapıtlarından sayüan Akdamar Kilisesi'nin Ermeni yapıtı olduğunu kimse anlamamış oluyor. Göl sefası ve cefası AKDAMAR ADASI ( • •) Vandan 40 km. uzakta Gevaş ilçesi kıyısındadır. Adamn üzerindeki en önemli kalıntı eşsiz rölyefleri ile ünlü Ermeni manastır kilisesidir. 10. yy. başlannda Van gölünün kenannda kurulan Vaspurakan devletinin krallan bu adada oturmuşlar ve adayı sayısız yapıtlarla süslemişlerdir. Ancak manastır kilisesi dışındakiler günümüze ulaşamamıştır. Krallık 1021 yılında Bizans împaratorluğuna katılmışsa da Patrikler 15. yy.'a kadar burada oturmuşlardır. Kilisenin üzerindeki rölyefler Ermeni sanatının en üstün yapttları olarak kabul edilir. Batı kenannda İsa'nın ve Kral Gagik'in kabartmalan görülmektedir. Kilisenin tüm iç ve dış duvarları dinsel öykülerin fresk ve kabartmalan ile süslenmiştir. insanda ne akan dereyi, ne de ördeği görecek hal bırakıyor. Yorgunluk nedeniyle bir sure müziğin farkına varmayan yabancılar sonunda isyan ediyorlar: "Nedir bu? Urartn müziği mi?" diye... Rica minnet müziğin sesini kıstınp biraz daha kalabiliyoruz. Kalede yine çivi yazısı ile kayalara kazılmış Urartu yazıları yanı sıra, aynı yöntemle kazılmış Türkçe yazılar ve Türk vatandaşlarınm adları görülüyor. Teoman, Zekâi, Yalçın, Eşref Ali, Selahattin ve diğerleri Urartu krallan ile birlikte adlannı bu kayalann üzerinde ölümsüzleştirmişler. Doğal olarak birinciler medeniyetleri ile, ikinciler medeniyetsizlikleri ile... Ikinci durak Van Müzesi.. Urartu eserleri görüldü. Bu eserierin arasına karışmış bir plastik leğen de kısa süre incelendi ve o devirde plastiğin olup olmadığı yolunda kuşkular uyandırdı. Çünkü bir rastlantı sonucu piastik leğenin tam altına lngilizce ve Türkçe olarak şu yazı rastgelmişti: "Urartu devrinde kullanılan zahire kaplanndan biri.." Plastik leğene eilerini sürmeden inceleyen yabancılara, daha sonra bunun temizlik işçisinin legeni olduğu açıklandı.. Van'da son durağımız Akdamar Adası.. Daha doğrusu adadaki kilise. (*•) Adaya ayak basar basmaz yine bir levha karşılıyor bizi ve Akdamar Kilisesi hakkında şu bilgileri veriyor: "Kilise M.S. 915921 yıUan arasında inşa edilmişür. Kilisenin duvarlan rölyefkrle, iç duvarlan freskolaıia siislenmişlir." Diken ziyareti Akdamar Kilisesinin dtstan görünüşü. la önünde birkaç ağaç ve bir çeşme bulunan karayolu şantiyesinde durabiliyoruz. Bizden önce gelmiş birkaç otobüs dolusu yabancı daha var. Herkes çeşmeye saldırmış elini, ayağını yıkıyor, su içiyor veya şişesini dolduruyor. lindeki itirazlarınuzı dinlemiyor bile.. "Yolumuz uzun, görecegimiz şey çok" diyor.. Ben de Gülgeç'e hak vermeye başlıyorum yavaş yavaş.. Çünkü epey şişman biri olan rehberimizi SS liderlerinden General Göring olarak çizmeyi tasarlıyor uzun zamandan beri.. Hem şişmanbğından, hem de otoritesinden ötürü... Dünyada Van ahreüe iman Van'da "Van Kiıltür ve Tnrizm Festivali"nin afişleri karşıIıyor bizi: "Dünyada Van, ahrelte iman.." Bakalım öyle mi, yarın göreceğiz.. Yine uykusuz bir gece geçirildi. Otel kentin en civcivli yerinde çünkü. 05.30'da kalkış var. llk durağımız Van Kalesi. (•) Rehberimiz Teoman hiç görumüzün yaşına bakmıyor. "Ne işiıniz var, karga kahvaltısını bile yapraadan Van Kalesi'nde" şek Urartu müziği mi? Van Kalesi'nin girişinde bir çardak gazino.. Hemen yanında akan buz gibi suya çeşitli içecek şişeleri bırakılmış.. Suda ördekler yüzüyor.. Nefis bir dekor.. Kale gezisi dönüşü burada oturmayı planlıyoruz. Fakat iki saatlik yorucu geziden sonra bile bu gazinoda oturmak içimizden gelmiyor.. Çünkü sonuna kadar açılmış İbrahim Tatlıses müziği Rehberimiz Teoman önceden aldığı önlemlerle adaya bir lokantacı grubu getirmiş.. yakılan ateşte şiş ızgara yapılacak.. Yanında bulgur pilavı olacak. Bunlar hazırlanıyor. Fakat hem şiş, hem bulgur pilavı Gevaşh aşçının damak zevkine uygun olduğundan ağza alınamayacak ölçüde aalı.. Buna karşılık içecekler, sabahtan beri adanın kızgın güneşi altında beklediğinden çay niyetine içmek için bile fazla sıcak.. Ağzımız burnumuz yanarak bunları yiyip içerken pek aldırmıyoruz. Çünkü bugün programda yüzme var.. Yemek bittikten sonra kendimizi Van Gölü'nün sodalı sularına bırakacağız. Herkes mayolarını yanında getirmiş bulunuyor. Yemek biter bitmez ağzımızda yanan ateşi söndürmek için tepeden aşağı deniz kıyısındaki kabinlere doğru bir koşu başlıyor. Fakat kabinlere girmek mümkün olmuyor. Çünkü bunların uzun zamandan beri tuvalet olarak kullanıldığı anlaşılıyor. Kapıyı açanlar kokudan ve elle tutulurcasına yoğun bir sinek ordusu yüzünden kaçacak delik aramaya başlıyor. Erkekler hemen bir kayanın dibinde soyunma işini çözümlüyorlar. Ya kadınlar.. Onların irndadına da Vanlı gençler yetişiyor ve soyunmaları için kabinlerin arkasındaki bir boşluğu gösteriyorlar. Vanlı gençlerin bu çabalan boşuna değil.. Bir süre sonra adanın yüksekçe bir yerinden ellerındeki dürbünlerle kabinlerin arkasını "dikiz eden" gençler görüyoruz. Bana kalırsa turistlere kabin arkasını önerenlerle dürbünlüler aynı gruptan ve sırayla "işbaşı" yapıyorlar. YARI1N: D i v a r b a k ı r CUNEYT ARCAYUREK yaz.yor ardından "liberal ekonomi" (Bastarafı I. Sayfada) işaret öyle sözüne güvenilmez bir müthiş bir darbe yiyecek. O zakişiden gelmiyor. Başbakan'm man ne yapacağız? Aç kalalım, kışı soğukta geçiçok yakınmdaki bir hammefenrelim, yazın fiyatlardan güneşe di veriyor bu işareti. Herkes aklını başına toplasın. çıkmaya gerek kalmaksızın yaBireyleri bunalıma iten çeşitli et nalım, ama anayasanın ve yasakenlere karşı anayasal, yasai ların verdiği haklardan fedakârhaklan kullanarak uluorta direhk yaparak içimize kapanık bir nişe geçmeyi düşünmenin, karşı yaşam sürdürelim. Evet, lütfen çıkma hazırlıklanmn hiçbir an bunu yapaltm. lamı yok. Dedikoduya yatkın bu konutzmir uçağında başlayıp Yeşil varken, Halkçı Parti'yle SOlar köy Havaalam'nda sona eren DEP'in birleşmesi, MDP'de Sukarakollu olaydan sonra nalp paşanın gidiyor mu, kalıyor "özal"ın kerimeleri Zeynep mu tartışmalan, Alman Başbaözal şöyle demiş: kanı KohVun Ankara ziyareti gi"Bundan sonra anayasanın, bi konuları irdelemenin ne gereği kanunların bana verdiği yaşam var ki? haklanndan fedakârhk yaparak, Lütfen aklımızı başımıza topmümkün olduğu kadar içine kalayalım. özal'a göre "çok iyi panık bir hayat süreceğim." Zeynep özal, babasını yıprat yetistikleri'' anlaşılan çok yakınmak için basının kendisiyle uğ larının, kızı Zeynep Özal'ın işaraştığından yakınıyor. "Basba retini iyi değerlendirip, anayasal, kanı yıpratmak için bundan son yasal haklan bir yana atalım. ra neler bulunacağvu'' merak et Bir yazar çıksa, aramızdan kaçakçılığı, devlet eliyle vurgunlatiğini söylüyor. Elbette Başbakan 'ın özel ya rı, liberal ekonomi yollarından da resmi başarılarını kızı kadar kolaylıkla bir kat daha zenginbilmemize olanak yok. Eğer leşenleri, alman kredilerin içyüZeynep özal "babam basanlı zünüyazsa, son günlerin olayları dır" diyorsa, bir bildiği olmalı. yanında bunlar yavan kalabilir. Kimi devlet sır/arını açıklayacak Zeynep Özal'ın dramını ror. laştıracak ya da senaryo yapa<.a/c değil kuşkusuz. Zeynep özal "bile" "çarpıcı kimse yok mu bu ütkede? Yeşilyaşantısından" fedakârhk ede çam 'daki dostlar, anayasayı ve rek anayasanın ve yasaların ta yasal haklannı bir yana atarak nıdığı ' 'yaşam haklannı'' bir ya yaşam haklanndan vazgeçen bir na atıyorsu, bu "fedakârhğın" genç insanın dramını neden perbir ölçüde benimsenmesi gerekir.deye yansıımazlar? Başbakan özal ise çook libe MDP'deki yavan savaşımda Sunalp Paşa liderliği yitirirse ral kişiliğiyle çocuklannın karakterlerini Çin den dönerken uçakövküden esinlenerek bu konuta basına değerlendirmişti. Baş da da "Benim Kim Itti?" adıybakan, Çin 'e giderken uçakta la bir ayn fılm yapıtamaz mı, yasanki Türkiye'de yapamazmış pılır kuşkusuz. gibi polis yasasmı uzun uzadı Bu da ayrı bir dramdır. Parya değerlendirmiş, dönerken de tiyi kurduktan sonra iktidara geçocuklannın karakter çizgilerinileceğine kesin gözle bakıp hazıranlatmıştt. "Basarılı Çin lanan, seçimleri yitirip muhalegezisinden" arla kalanlar işte fete düşen ve muhalefette de askerlik mesleğinden edindiği huybunlar. Özal, kızını "fevkalade hassasları terk edemeyip burnunun huylu"gençbir insan diyenite dikine giden bir liderin seriiveni liyor. Nevarki "gazetelerde gö anlatılabilir. Tabii ki bu konurünmekten de hoşlandığvu "söy yu siyasal içerik açısmdan ele alabilecek bir başka senarist, Sulüyor. nalp 'in 12 Eylül modeli particiKarakolda biten olayla Başbaliğinin gerçeklerini yansıtabilir. kan Özal'ın bu tanımlamaları aynı gün yayımlandığma göre, Türkiye, senaryo bakımmdan nasıl oiduysa Başbakan bu kez bitip tükenmez bir hazinedir. MDP'li bir fılm yapmaya basına hak veriyor galiba. Başbakan Özal'ın kimi açık özenmeyenler, SODEP'le Halklamaları çok ilginçtir. "Tekne çı Parti arasındaki bol el sıkışkazmtısı'' diye tanımladığı oğlu mayı, karşılıklı nezaket cümleleri "Efe"nin lüks arabalara mera söyleyip bir güç birliği yaratamakı fazlaymıs. Başbakan koca manın sıkınnlarını ele alabilirler. devletin tüm sorumluluğunu Örneğin şöyle başlar senaryo: "Solun birleşmesini halk yüklenirken, aldığı 500 bin lira istiyor" der Erdal tnönü. maaşa karşılık, oğlu lüks bir Japon arabasıyia merakmı gideri HP lideri başını hafıfçe sallayor. Zeynep Özal'ın hakkını dıktan sonra: Zeynep Özal'a verelim. Kerime "Bakalım Rahşan Ecevit istileri de sık sık uğradığı gece ku yor mu?" diye sorar. lüplerinde, diskoiardaki ikiyüz Rahşan Ecevit geri planda göbin lirayı geçen hesabı "peşin" ninur: "Daha zamanı gelmedi" ödeyerek babasına söz getirme diye konuşur. Dünya sosyal demokratlarmdan uzun örnekler meye özen gösteriyor. vererek guç birliğınm teorik 'Bunları yınelemekten amacı ları üzerinde söyleşir. mız, Türkiye 'nin bugünterde Halk sahneye girer: "Özal bellibaşh önde gedin önemli so karşısında bir seçenek, bir rununun Başbakan'm "hayatlaseçenek" diye sızlanır. rına fazla müdahale edemediğini'' söylediği çocuklarıyta ilgi Erdal tnonü gider, Gürkan 'li. ın elini sıkar. Rahşan Ecevit uzakıan bu Başbakan'm bu yoldan yıp yerek izler. gösterileri gülümseranmasına asla tahammül edemeyecek olan kimi yazarlarımı özal gorünür: "Ekonomi :ın bu konuya baş köşelerde eği tıkmnda" diye şarkı söytemeye lerek bir "çare" aramaları ge başlar. rekmiyor mu? Yoksa gitrigider. Bitmez tükenmez öyküleri izZeynep'n, Efe'nın 12 milyona ler durur haikımız. mal olduğu söylenen luks araba Fedakârlıktan fedakârhk yapsıydı derkerı, Özal vıpranacak, madan. DOGU'DA TATIL M İ ? YazanÇizen: İsmail Gülgeç BULUNMASINDAN GELMİYOR. DÜNYANIN EN ÇOK BUROKRASISI OLAN HARABE OLMASINDAN GELIYOR Bekçinin foto yasağı Doğubeyazıt'ta görülmeye değer tek tarihi yapı fshak Paşa Sarayı idi. Saraya doğru yol alırken rehberimiz bir uyarıda bulundu. Saray bekçisinin kendisinin, karısının, kızının, atırun, köpeğinin, varsa koyun ve keçisinin fotoğrafının çekilmesi kesinlikle yasaktı.. Bu kurala uy' mayan "vurulabilirdi." Sonra nedenini şöyle açıkladı: Birkaç yıl önce bekçi kızını evlendirmişti. Düğün sırasında yabancılar bol bol fotoğraf çekmişlerdi. Sonra Batı dergilerinden birinde düğünün fotoğraflan yayımlanmış ve "Bekçinin kızını altı al ile yedi koyuna sattıgı" yazılmıştı. Bu yayından haberdar olan bekçi o günden bu yana fotoğraf çekmeyi yasaklamıştı. Kendisine çok doğal görünen başlık olayının "kızını satü" biçiminde ele alınması onu son derece kızdırmıştı. Dergide koyun ve keçilerinin fotoğraflannın da yayımlanması (kızının karşılığında aldığı mallar olarak) koyun ve kecilerine bile foto yasağı koymasma neden olmuştu.. ANİ OÜNYANIN EN ILGİNÇ HARABESI.İLGINÇLİÖI M Ö 5. YÜZYILDAN KALIŞ1. ÜNLÜ BİR KALEKENT OLUŞU, BİR ERMENİ BAŞKENTI OLMASINDAN VE SOVYET SINIRINDA KARS EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ SİYASİŞUBE. PASAPORT KONTROLU. .JANDARMA SINIR KARAKOLU REFAKATÇi JANDARMA FOTOĞRAF ÇEKMEK YASAK DÜRBÜNLE BAKMAK YASAK İŞARET VERMEK YASAK. Lru GEZIMIZ İ L E R L E D I K Ç E ŞEVIMLI REHBERİMİZ TEO GÛZÜMÜZE HİTLER GORİNG KARIŞIMI BİR ŞEY GĞZÜKMEYE BAŞLADI BİZ KARSTA HARIL HARIL GEZECEK HAflABE ARARKEN ASIL HARABENIN KARS IN KENDISI OLDUĞUNU GÖRDUK. KARSTA BOL MİKTARDA HARABE VAR, AMA GALİBA BELEDIYE YOK.. DOGUBEYAZITDA İSHAK PAŞA SARAYINI GÖRDÜĞÜMÛZD£ GOZLERİMIZE INANAMADIK. YAŞANMAYAN RUS EVLERİ Her şey kaçak baboo lshak Paşa Sarayı gerçekten görülmeye değer bir yapı... Bugünkü yıkıntı haliyle bile Doğubeyazıt 'ın yeni yapılarından daha sağlam ve görkemli bir görünüşü var.. Oldukça büyük olan saray gezildikten sonra yorgun argm park sahası yanında soğuk bir şey içerken, Kars yolunda topladjğımız opsidiyen taşlaruıın ne işe yaradığı da ortaya çıktı. Satıcı yüzük taşı kadar opsidiyenler için 5001000 lira Utiyordu. Dernek ki çantamızdaki taşlan burada paraya çevirsek, hepimiz birkaç milyonun sahibi olabilecektik. Doğubeyazıt'a gelirken rehbe, rimiz bizi "kaçakçılar çarşısına" "götürmeye söz vermişü ve ya[ bancılar bu olaya epey heyecanlanmışlardı. Çünkü bir çarşının "kaçakçılar çarşısı" diye adlandınlması Fransızca'da olası değildi (Çünkü Fransa'da olası değildi.) Fakat çarşının kapalı olduğu öğrenilince herkesin hevesi kursağında kaldı. Neden kapalı olduğunu da kapıda duran bir Doğubeyazıtlı şöyle açıkladı: "Artık kaçakçılığa gerek yok ki babsra.. Her şey kaçak.." YAŞANAN TÜRK EVLERİ YERLEŞIM KONUSUNDA URARTULARI IZLEDIĞIMIZ DUŞUNULÜRSE ŞAŞKINUĞIMIZ DAHA İYİ ANLAŞILIR URARTU HARABELERİ M.Ö. 1000. îsrail'den Türkiye'ye işbirliği önerisi (Bastarafı 1. Sayfada) olan Likud lideri Şamir, Israilin Türkiye'de bölücü teröristlere yardım ettiği yolunda dış basında çıkan iddiaJarı kesinlikle reddederek "bunlar (iımüyle valan" dedi. Şamir "Biz boliicü teröristlere hiçbir zaman yardım etmedik. Ama Türkiye'ye yardım edebiliriz. Şimdiye dek bu yolda hir istek gelmedi. Ama istek gelirse yardım ederiz"' dedi. İsrail Dışişleri Bakanı, Ermeni terorizmi konusunda ne duşündüğü sorusunu da "tüm terorizrain karşısında olduklannı ve terorizmin dunya barışı için en büyük tehdidi oluşturduğunu" söyledikten sonra ulusların işbirliği yaparak terorizmi ortadan kaldırmaları gerektiğini belirtti. Ermeni terorizmi konusunda Türkiye ile Israil'in negibi bir işbirliği yapabilecekleri sorusunu ise "Şu anda ayrıntı veremem. Bu ayrıntılar iki devletin yetkili organlan arasında yapılacak görüşmelerde saptanabilir" şeklinde yanıtiadı. Şamir, Tiırkiye'nin Arap ülkelerine yakınlaşma politikasının Israil'i tedirgin edip etmediği yolundaki bir soruyu da şöyle yanıtiadı: "İsrail, Türkiye'nin Arap uikelerine yakınlaşmasına karşı degildir. Bu politikayı anlıyoruz. Bizim için önemli olan Türkiye'nin İsrail'le ilişkilerinin devam etmesidir. Birçok Batılı ülkenin Araplarta iyi ilişkileri var. Bunun yanı sıra İsrail'le de ilişkileri bulunuyor. Bu iki poliüka birbiri ile çelişkili değildir." Peki Izak Şamir, Türkiye'nin İsrail'le olan iîişkilerinden raemnun muydu? İsrail Dışişleri Bakanı bu soruyu da şöyle yanıtiadı: "Ben iki ülke arasındaki ilişkilerin daha sıkı olmasını isterdira. Ve her aianda olmasını islerdim. Ekonomik, politik, külturel. Bu bakımdan memnun değilim. İlişkilerin çok daha geniş aianda olmasını isterdim İsrail'in başka ülkelerie olan ilişkileri gibi." İsrail'in eski Savunma Bakanı Ariel Saron'un 1982 vılında Tel Aviv'de yaptığı ve İsrail'in güvenlik alanının Pakistan'dan Türkiye'ye kadar uzandığını söylediği konuşma hakkında ne düşündüğü sorulduğunda, İzak Şamir, şöyle cevap verdi: "Ben Şaron'un o zaman ne söylediğini bilemejeceğim. Fakat söyleyebileceğim bir şey varsa, Ortadoğuda olan her şey önemüdir İsrail için. Türkiye için olduğu gibi. Ortadoğu'da her şey hem İsrail hem de Türkiye için önemlidir." israil Dışişleri Bakanı, FKÖ konusunda ise bilinen görüşlerini tekrarlayarak bu örgütün terörist olduğunu iddia etti ve Filistin Kurtuluş Örgütü ile anlaşma yapmayacaklarını söyledi. Şamir, "FKÖ İsrail'in varlığını lanımıyor. BizMısırla başlattığımızbarış surecini tüm Arap ülkeleri ile devam eitirmeye hazırız" dedi. Şamir, Urdün'le doğnıdan ve ön şartsız görüşmeye hazır olduklarını ancak Kral Hüseyinin ortaya attığı banş planını kabul edemeyeceklerini, zira Hüseyin'in iki şart koştuğunu söyledi. Şamir şöyle dedi: "Hüseyin iki şart koşuyor. Birincisi. İsrail'le FKÖ'den ayrı olarak göriişmeyi kabul etmiyor. İkincisi, Ortadoğu için Sovyeller Birliği'nin de katılacağı bir ulusiararası konferansın toplanmasını istiyor. Bu, FKÖ'nün propagandasını yapmaklan başka işe yaramaz. Biz bu şartlan kabul edemey iz." Şamir bu arada İsraii'in İran'a silah sattığı yolundaki iddiaları da yalanladı. "HİÇBİR SAVAŞ DEĞMEZ" fsrail Savunma Bakanı İzak Rabin'in, Lübnan'ın işgalinin, İsrail'e umduğunu getirmediğıni söylediği, bu konuda kendisinin ne düşündüğü sorulunca Şamir, "Lübnan savaşının en önemli hedefi, FKÖ'yu İsrail sınırlanndan uzaklaşlırmaktı. Bu hedefe ulaşıldı" dedi. Peki, Lübnan'ın işgali, ortaya v'ikan sorunlara değer miydi? İsrail Dıjişleri Bakanı bu soruya ise şu ilginc yanıtı verdi: "Hiçbir savaş degmez." TURİZM SUNAR HER CUMA KEStN HAREKET 10 gün • 9 gece Ö7.e\ Otobüs • Tam Pansiyon MARMARİS € MARTIHOTEL ! 10.000. Ağaçsızlık Doğubeya^ıtVan arasındaki 6 saatten fazla stiren yolda çay içecek tek durak yok.. Çayı bırakın su içeçek tek çeşme yok.. Hatta beş on dakika dinlenebilecek bir ağaç altı bile yok.. Van Gölü çevresindeki ağaçf sızlık insanda garip duygular yaratıyor. Özellikle Erciş'ten Van'a gelirken göz alabildiğine uzanan düzlükte bir tek ağaç bile olmayışı şaşırtıcı. Sonunda Van'a yarım saat ka MARBAS OTEL 93.(100.(Y.P.) rNATLANTÎK OTEL ELIF OTEL 161İ074 1H1 • 1612281 Kadjköy Tel