25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 SPOR 25 EYLÜL 1984 Denvall: G, Saray; E Bahçe maçında kendini bulacak F. Bahçe maçına hazırlanan G. Saray dün kondisyon çalışması yaptı. Denvall, "Türkiye'de futbolcular aniden vitesi boşalmış araba gibi duruyor" dedi. Spor Servisi Pazar günu Fenerbahçe ile karşılasacak olan Galatasaray hazırlıklara başladı. Florya tesislerinde yapılan ve Milli Takım kampında bulunan Raşit ve İsmail'in dışında tüm futbolculann katıldığı antrenmanda Teknik Direktör Jupp Dervvall yaklaşık 1.5 saat süreyle kondisyon çalışması yaptırdı. Antrenmandan sonra gazetedlerin sorularıru yanıtlayan Teknik Direktör Jupp Denvall, sıcak havalann oynanan futbolun kalıtesini olumsuz yönde etkilediğini belirterek şöyle dedi: "Türkiye'de zaman zaman çok iyi fntbol oynanıyor. Fakat aniden vitesi boşalmış araba gibi herkes duruyor. Sıcak havalarda maçlar gece oynanırsa daha kaliteli bir futbol sergilenir. Bu bavalarda çok büyük Avnıpa takımları dabi istenilen randımanı veremez. Nitekim ilk yanda çok yüksek tempoda oynanan karşılasmaları ikinci yarısı çok durgun gecijor. İklimin oynanan futbol üzerinde büyük etkisi var. Futbol için en iyi mevsim, yagmur dabi olsa, sonbahar. Ayrıca erken saatlerde oynanan genç takım maçları bem sahanın bozulmasına, hem de futbolculann sıkılmasına neden oluyor." Derwall, bu hafta oynanacak Fenerbahçe karşılaşması ile ilgili olarak da şunları soyledi. "Fenerbahçe maçı bizim açımızdan çok önemli bir karşıtaşma. Fenerbahçe iyi futbol oynayan bir takım. Milli Takıma 6 oyuncu vermeleri de bunu gösterir. Ancak hiçbir takımdan korkurouz oimadığı gibi Fenerbahçe'den de korkmuyoruz. Cumartesi gıinü Ankaragücü karşısında kaybettiğimiz puanı kapatmak için Fenerbahçe'den mutlaka puan alacagız. Ayrıca bizim futbolumuz bu maçla kendini bulacak ve yükselecektir. Böyle ilginç ve çekişmeli bir karşılaşma oynamakla kendimi şansJı sayıvorum." TA VLA OYNADILAR Milli Takım futbolculan boş zamanlannı tavla oynayarak geçirdüer. Yasar İU Cem 'in maçmı Raşit ilgiyleiziedi. GEZDİLER Milli Taktm Teknik Direktârü Candan Tarhan, Raşit, Yaşar ve Cem 'le Polanya maçuu konuştular. ELBİSEtÇtNPROVA Polonya maçına gidecek MiUi Takım futbolculan dün elbise provasına gittiler. (Fotoğrafiar: KEMAL DEMİRKANLI) Şenay: Üağmurdan kaçmayacağız Bugün Polanya'ya gidecek olan Milli Takım dün Çınar Oteli'nde kampa alındı. Federasyon Başkanı Kemal Ulusu ile F. Bahçeli Selçuk, futbolculara şans diledi. Milli Takım kafilesinde Denvall de yer alıyor. CENGtZ KAPTAN (A) Milli Futbol Takımımız, Polonya ile dış alanda oynayacağı hazırlık maçının öncesinde dünü dinlenerek geçirdi. Lig maçlarının ardından gece ve sabaha karşı geç saatlerde Çınar Oteli'ndeki kampa iştirak eden futbolculara bu nedenle kalkış saatinde serbestlik tanındı. Aday kadrodaki futbolcular sabah kahvaltısından sonra, öğle yemeğine kadar serbest bırakıldılar. Genellikle dinlenmeyi tercih eden futbolculann bir bölumu de haftanın maçlannı konuştular. Bu arada Federasyon Başkanı Kemal Ulusu, iiye Ali Dinçkök, otele gelip futbolculara başarılar dilediler. Fenerbahçeli Selçuk da Milli Takım kadrosundaki arkadaslarını ziyaret ederek, bir sure gönıştü. Milli futbolcular öğleden sonra Şirinevler'de bulunan Altınbey Konfeksiyon Fabrikası'nda yeni dış seyahat giysileri için kumaş beğenip prova oldular. Aday kadro öğleden sonra 16.30'da Hava Harp Okulu KomutanlığVnın Yeşilyurt'taki tesislerinde bir saat süreli bir ter atma antrenmanı yaptı. Çalışmaya hafif sakatlıklan bulunan Cem, Zafer ve Müjdat katılmadı. Fenerbahçeli Müjdat'ın pasaport işlemlerindeki eksikiik ise son anda vilayet binasında giderildi. ö t e yandan Sovyetler Birliği Ümit Milli Takımını 21 yenen (A) Milli Takım futbolcularının 100'er bin liralık galibiyet primleri dün otelde dağıtıldı. Milli Takım kafilesi bugün saat 11 .OO'de Polonya Havayollan (LOT) uçağı ile Varşova'ya uçacak. Kafile, Varşova'dan uçakla Gdansk'a buradan da 130 kilometre mesafede, Baltık Denizi kıyısında, yer alan maçın oynanacağı Splusk kentine geçecek. PolonyaTurkiye maçı yerel saatle 17.OO'de oynanacak. Baskanlığuu Jlker Birsel'in yapacağı Milli Takım kafilesinde, Milli Takımlar Sorumlusu Erdoğan Şenay, Teknik Danışman Jupp Derwall, (A) Milli Takım Teknik Direktörü Candan Tarhan, yardımcısı Yılmaz Gokdel, masör Ibrahim, doktor Erol ile birlikte şu futbolcular yer alıyor. Cem, Abdülkerim, Müjdat, Yaşar, Ismaıl, llyas, Fikret, Metin, Raşit, Ismail, Zafer, Rıdvan, Arif, Alper, Kemal, Muharrem. Öte yandan Milli Takımlar Eğitim ve Planlama Sorumlusu Erdoğan Şenay, Polonya ile oynayacağımu maçın zorlu geçeceğine değinerek, "Polonyalılar tizerimize yagmur gibi \agacaklar. Çocuklarımız için çok çetin bir maç olacak" şeklinde konuştu. Şenay, Polonya'nın dunya kupası elemeleri öncesinde, son hazırlık maçlannı bizle oynadıklarını, bu nedenle son provada, çok ciddi ve suratli bir futbol oynamasının beklendiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Polonya, karşımızda sağnak bir yagmur gibi. Bu yağmurda, bizim şemsi>e>i açıp kaçmamamız gerekir. Bizi dunva kupası elemelerinde boyle kuvvetli iki sağnak yagmur bekliyor. İngiltere ve K. Irlanda maçlan bizim grubumuzdaki yerimizi belirleyecek. Polonya maçı gerilimi, oyun atmosferi ile bu maçların havasında olacak. Çocuklara bu gibi yağmuriardan korkmamalannı öğretmeliyiz. Şemsiyeyi burada bırakmalmz. Bizler sınırlarımızdan dışan çıktığımızda, Avrupalı rakiplerimiz karşısında nedense hep donakalryonız. Polonya'da alacağımız sonuç bıına 61 çu teşkil etme?." Maç nakli için TRT ile kulüpler yüıe anlaşanıadı Spor Servisi TRT Genel Müdürü Tunca Toskay ile Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor kulüp başkanlan Fikret Arıcan, Ali Uras, Süleyman Seba ve M. Ali Yılmaz'm katıldıkları toplantıda Türkiye Birinci Lig takımlarının karşılaşmalarımn televizyondan naklen yayıru konusu tartışıldı. Toplantı sonunda kulüp başkanlan TRT'nin tekliflerini inceleyeceklerini ve konuyu yönetim kurullarmda görüşeceklerini söylediler. TEKNİK ADAMLAR KOMJŞTU Dün bir araya gelen TRT Genel Müdürü ile F. Bahçe, G. Saray, Beşiktaş ve Trabzon kulüp başkanlan naklen yayın konusunda 2,5 saat görüştüler. Sonuç kulüp yönetim kurullarının kararına kaldı. TRT naklen yayın için kulüplere 2 milyon önerdi. Dün Harbiye'deki radyo binasında toplanan taraflar toplantıdan once Harbiye Orduevi'nde bir yemek yediler. Daha sonra TRT binasındaki toplantı odasına gelen Toskay ile kulüp başkanlan burada kapılannı basına kapatarak toplantılanna başladılar. Bir ara, toplantı kapısının açıldıgı sırada, Fenerbahçe Kulübu Başkanı Fikret Ancan'ın, "ManUk buysa konnşmaya bile gerek Tfeselinoviç: Etimize geçen fırsatları değerlendiremedik KONU MAÇ NAKLİ 3 büyük kulübün başkanı TRT Genel Müdürü Toskay ile maçlann naklini görüştüler. Sonuç önümüzdeki günlerde belli olacak. Toskay ise yaptığı açıklamada yok." TRT Genel Mudüru Tos ışitiliyordu. "Toskay'la konuşun şoyle İconuştu: "Büyük karşılaşkay'ın da, "Kulüplerin içinde bu kendisi bir açıklama >apacak." malardan üç gün önce masa balunduğu mali durumu biliyonız" Bu arada Fenerbahçe Kulübü şına oturmaktansa, naklen >*ayın şeklinde yaptıkları konuşmalar Başkanı Fikret Arıcan, sadece gazetecilerle konuşan kulüp başprogramlarını belli bir plan çerizlendi. kanı oldu. Fikret Arıcan, "TRT çevesine bağlamak için kulüplerKapalı kapılar ardındaki göbize 10'ar dakikalık yayınlar için le masa\a oturduk. Biz tekliflerüşmelerin yaklaşık olarak 2.5 150 bin Turk Lirası, 90 dakikarimizi kulüplere bildirdik. Onlar saat surmesinden sonra sadece lık naklen yayınlar için de 2 milda konuyu >önetim kurullanna çay ve gazoz için açılan kapılar yon Türk Lirası teklif etti. Ayrıgotüriip tartışacaklarını soyledibirden ardına kadar açılıverdi. ca TRT'nin seyirci garantisi için ler. Bir de seyirci hasılatını belli Kulüp Başkanlan daha gazetecı sigorta önerdi. Konuyu yönetim ilkeler içinde sigorta etmek kolerin kendileri ile göruşmesine kunıllanmıza götüreceğiz ve tarnusunu kulüplere bildirdik. Son fırsat vermeden dışarı fırlayıvertısacagız." karar onlara kalıyor şeklinde diler. Hepsinden sadece tek söz TRT Genel Müdürü Tunca konuştu. Spor Servisi Türkiye Birinci Futbol Liginin beşinci haftasında Eskişehirspor ilk puanını kaybetmesine rağmen liderliğini sürdüruyor. En yakm takipçileri Beşiktaş ile Fenerbahçe, bu takımın bir puan gerisinde. Sıcak havanın futbolu olumsuz olarak etkilediği beşinci hafta karşılaşmalarından sonra takımların yoneticileri ve çalıştıncıları görüşlerini söyle açıkladı: Özkan Sumer (Trabzonspor çalıstıncısı): İlk yarıda beraberlik golunü yiyinceye kadar sahanın mutlak hakimi bizdik. Ancak hakemin yarattığı veya görmediği ofsayd pozisyonunda beraberlik golunu ağlanmızda görünce, futbolculanmızın morali sıfıra indi. Bundan sonra da bir kargaşa başladı. tkinci yanda ise galibiyeti hak eden bir oyun ortaya koyamadık. Bunda da 30 dereceye kadar yaklaşan hava sıcaklığının payı büyüktu. Oyunda dengeyi kuran Kocaehspor değil hakemdi. Trabzonspor'un oyununu ben de beğenmedim. Cenk Koray (Beşiktaş Basın Sozcıisü): Beşiktaş Eskişehirspor karşısında tarihinın en farklı galibiyetini elde edebilirdi. Sadece kaçırdıklarının onda birini atabilseydi karşılaşmayı 20 kazanabilırdik. Geçmiş yıllarda gol pozısyonuna bile giremezdik. Ama şimdi de gol pozisyonu yakalıyor, gol atamıyoruz. Bir gün bu kısırlığı yeneceğiz ve gollerimiz çorap söküğü gibi gelecek. Lider olacağımii bir haftayı ikinci kapadık. Beşiktaş iyi yoldadır. Bir de gol atabilsek. Todor Veselinoviç (Fenerbahçe Çalıstıncısı): Elimize geçen fırsatlardan yararlanamadık. Bursaspor'un önceki maçlara oranla daha iyi bir futboi oynaması gerekirdi. Geliştirdiğimiz ataklan göz önunde bulundurursak daha farkh sonuç almamız gerekirdi. Jupp Denvall (Galatasaray ÇalıştıncisO: Ne zaman gol atsak tempomuz hemen düşüyor. Oyunun inisiyatifini ilk yarının ortalanna doğru rakibimize kaptırdık. Eğer çok üstün oynadığımız anlarda bir gol atabilseydik karşılaşmayı rahat kazanabilirdik. Candan Tarhan (Sanyer çalıstıncısı): Sarıyer Altay karşısında tüm eksiklerine rağmen başanlı bir futbol sergilemiştir. Eğer sakat oyunculan bu karşılaşmada yer alsaydı, sonuç daha değişik olurdu. Sanyer bu yıl oluşturduğu kadro ve oynadığı başanlı futbol ile bütün takımlara kök söktürecektir. Binmek Eyleminden Binicilik ve Bisiklet VEDAT N. TÜRKKAN Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Dinçerler, "... Binicilikle bisiklet arasında ne ayırım var ki!.. İkisi de binmek değil mi?.. İş binmek olduğuna göre ıki federasyonu da birleştiririz, olur biter" demiş. Vay, sen misin dıyen!.. Veryansın ettiler yazarlar çizerler ve de parlamenterter. Zaten son ayiarda bir Vehbi Dinçerler dolamış herkes diline. Neyapsa neetse yaranamıyor Vehbi Bey kimselere... Spor kulüplerinin sosyal lokallerinde bira içilmeyecek. Yuuuh!.. Cimnastik yapan kızlarımıza şalvar giydirilecek. Yuuuh!.. Okullara Arapça ders konacak. Yuuuh!.. Parlamenterier federasyon başkanı olacaklar. Yuuuh!.. Yahu, adamcağızı, doğru yanlış ne karar verirse versin, hasta taraftarlara bir türlü yaranamayan futbol hakemine çevirdiniz. En son, Bisiklet ve Binicilik Federasyonlarının birleştirilmesi önerisinde de böyle oldu. Zaten Vehbi Beyin başına ne geldiyse bu "bırleştirmelerden" geldi. Başında bulunduğu bakanlık gibi... Milli Eğitim dev bir sorun Gençlik ve spor dev bir sorun. Sen bu iki devi tut Gazıantepli bir yurttaşımızın minicik omuzlarına yükle. Sonra geç karşısına, ne yapsa ne etse begenme, ağzıyla kuş tutsa olmadı de, eleştir, veryansın et... Biraz insafsızlık olmuyor mu?... Ben Vehbi Dinçerler'i seviyorum ve son derece sevimli buluyorum. Göreve başladığı ilk ayiarda bu sayfada çıkan bir yazımdan sonra beni aradı. Ve sonra, Ankara'da makamında kabul etmek lütfunda bulundu. Bir saatten fazla süren bir söyleşi yaptık. Spora ve eğitim sorunlarına ilişkin bu söyleşide Genel Müdür Yücel Seçkiner de bulundu. Gerçi Seçkiner hiç konuşmadı, bir tek laf etmedi, ama dinledi galiba. Ben, Sayın Dinçerier'in karşısında oturuyordum. Arkasında, Atatürk'ün büyük boy bir tablosu duruyordu. Bu yüzden, söyleşi sırasında sık sık Ata ile gözgöze geliyordum. Atatürk'ü Dinçerler'den daha önce tanımak mutluluğuna ermiş bir kuşaktan olduğum için, o döneme ilişkin bilgi, izlenim ve en yakınlanndan dinlediğim görüşleri aktarmaya çalışıyordum. Milli Eğitim ve de Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın doğru dürüst bir eğitim arşivi olmadığını söyledim. Anlatacak, öğretecek vede sevdirecek bir eğitim arşivi... Hele, yedinci sanat sinemanın etkinliği ile oluşturulacak bir eğitim arşivi... TRT'nin bu konudaki ilgisizlik ve bilgisizliğinden söz açtık... Hatta, bu ulusal yayın organında artık bıkkınlık getiren eşsiz sanatçıların alaturka yaveleriyle, eskiden konaklarımıza yoğurt ya da turşu getiren esnaflar düzeyindeki göçmenlerin ipe sapa gelmez türkülerini yaşayıp da duysaydı Atatürk, bu televizyonun camını çerçevesıni kırardı, dedim. İnce bir gülücükle onaylar göründü bu sözlerimı. Bir öneri getirmemi istedi bu konuda. Birkaç gün sonra, özellikle ulusal sporlanmızla ilgılı bir çalışma önerisini sayın müsteşarına verdim. Aradan aylar geçti, olumlu olumsuz bir yanıt bile alamadım. Ne olursa olsun, Sayın Dinçerler ile yaptığımız bu söyleşinin yararlı sonuçlar vereceğıne inanıyordum. Bu zarif hüsnü kabulünden ötürü teşekkür edip odasından ayrılırken son kez şunlan söyledim: "Sayın Dinçerler, bu koltuğun değerini biliniz. Sizden önce buradan, Hasan Ali Yüceller, Hikmet Bayurlar ve diğerleri Atatürkçüler gelip geçtiler. Burada hoş bir sadâ bırakmak elinizdedir ve yine ilerde, sevgiyle saygıyla anılmak elinizdedir..." Yazımın başında dediğim gibi ben Vehbi Beyi seviyor ve son derece sevimli ve esprili buluyorum. Gazıantep'in Anadolu mizahındaki yerini ve etkinliğinı pek bılemeyeceğim. Ama Sayın Dinçerier'in bu türü pek sevdiğini söyleyebilırim. İşte son örneği bisiklet ve binicilik... ilgımi çektı dogrusu. Çünkü bir rastlantı, benim bu sözcüklerie yakm ilişkı ve uğraşım var. Meydan Larousse sözlük ve ansiklopedisinin bu bölümle ilgili anamadde yazarıyım. Bin, biniş, binişmek, binicilik gibi türler dilimizde çoğalır ve her bin değişik eylemleri kavram olarak verir ve sürer gider. Spordan tutunuz, gıysi ve sevişmeyi anlatır. Ama bu sözcüklerin bisiklet ile bir ilişkisine rastlamadığımı söyleyebilirim. Bisiklet cansız bir demır parçası. At, canlı. Bisiklet yemez içmez, at yer içer, bakım ister, giysi ister, ev ister, doktor ister. Bisiklet 35 kito. At 300500 kilo. Bisiklet sadece binilir, at, binilir, binişir, döl verir çoğalır. At sever, üzülür, ağlar... Ya bisiklet ne yapar?.. Yoo, siz bunları iyi bilirsiniz Sayın Dinçerler. Kuzum nerden geldı aklınıza bu espri? Siz çok yaşayın, emi... Bülent Görgeç diinytı paraşüt dördüncüsü oldu Gökytizünde nnıhteşem Türk rası musabakalara katıldığını söyleyen Bülent Görgeç ise duygulannı şöyle dile getirdi: "Bu derece iyi oldu. Ama daha da iyi olabilirdi. Dünya birinciliğini yalnızca iki santimetre ile kaçırdım. Anamomelre olayından once 5'inci sırada>dım. tkinci hak tanındığında yaptığım atlayışta bir öncekinden daha iyi sonuç aldım ve dünya dördüncüsü oldum". Bu arada, aldığımız bilgiye göre, her iki yılda bir düzenlenen Dunya Paraşutle Atlama Şampiyonası'nın 198byılındaduzenlenecek olan musabakaları Türkiye'de yapılacak. Şimdılik Ankara'da yapılması planlanan 1986 şampiyonasını Turk paraşütçüleri açısından Bulent Görgeç şoyle değerlendirdi: "1986'da yapılacak olan şampijonada şu ya da bu derece>i alırız demek yanlış olur. Çünkü bu dalda her şey riizgâra bağlıdır. Bu yılki şampiyonada 6 atlayışında da O'ı tutturan bir parasütçü vardı. Son atlayışında merkez noktasına 7 santimetre uzak duştü ve bu nedenle ancak 10'uncu olabildi. Ama gene de alacağımız dereceleri etkileyecek olan faktor. her spor dalında olduğu gibi çalışmadır. İyi çalısıldı mı sonucu daima alınır." Dünyanın en büyük spor gazetesi L 'Equipe paraşütçümüzden övgü ile söz ederken, THK Genel Sekreteri Talat Ülküüye de "Dünya şampiyonluğunu kaçırdık" dedi. Spor Servisi Fransa'nın Vichy kentinde düzenlenen 1984 Dünya Paraşutle Atlama Şampiyonası'na katılan 5 sporcumuzdan Bülent Görgeç (24), pano ile atlama dalında dünya dörduncüsü oldu. Vichy'de sona eren şampiyonada gelmiş geçmiş en büyük başarıyı boylece elde eden Bülent Görgeç'den Fransız "L'Equipe" gazetesi şoyle soz ediyordu: "Kendilerinden madalya beklediğimiz paraşütçülerimizin >aptıkları hatalar tum çıplaklığıyla ortada. Belki hâlâ birşeyler >apma şansımız var ama "Muhteşem T ü r k ' ü bu hesaplarda unutmamak gerekir." Fransız spor gazetesinin "Muhteşem Türk" diye bahsettiği Bülent Görgeç, dünyanın dört bir yanından şampiyonaya katılan 156 paraşütçüyü geride bırakarak elde edilmesi zor bir başarıyı bizlere kazandırırken, kendisiyle gorüştüğümuz Türk Hava Kurumu Genel Sekreteri Talât Ülküuye de "Dün>a birinciliğini çok az bir derece ile kaybettik. Üzüldügümüz bu, ama Görgeç'in aldıgı başarı çok büyüktür" dedi. Aynca "anamometre"nin bozulması olayının da ortalığı kanştırdığını sözlerine ekleyen Ülkuuye, "Gerekli itirazı yaptık. Jiiri kabul etti ve aletin bozulduğu süre içerisinde atlayan paraşutçulere ikinci bir atlama hakkı tanındı" dedi. 1979 yılından bu yana Türk Kuşu'nda paraşut öğretmenliği yapan ve 1980'den beri uluslara Murat Çakır Spor Servisi Türkiye Sutopu Şampiyonluğunu 8 kez kazanarak buyuk bir üstünluk kuran îstanbul Yuzme İhtisas Takımının başarısındaki en büyük pa> kalecileri Murat Çakır'ın. 22 yaşında ve fstanbul Iktisat Fakultesi'nde okuyan Murat Çakır'ın bugün kadar oynadığı hiç bir karşılaşmada, takımı yenilgi yüzü gormemiş. Çakır gazetemize yaptığı açıklamada, "Artık kazanmaktan sıkıldım" diyor. Bugüne kadar 80 kez milli formayı giyen Murat Çakır 1980'de Yugoslavya, 1982'de Türkiye'de yapılan şampiyonalarda iki kez Balkanlann en iyi sutopu kalecisi unvanını kazanmış. Turkiye'nin bugüne kadar yetiştirdıği en iyi kalecisı olan Murat Çakır 1978 yıllannda daha Yüzme Ihtisas'm yıldız takımmda oynarken A Milli Takım kadrosuna seçilmiş. Murat Çakır oynadığı kulübun A takımında bile oynamazken A Milli Takım kadrosuna seçilmesini "Tatlı bir rastlantı" olarak nitelendiriyor. Çakırsutopuna naiil başladığını ise şöyle anlatıyor: "İlkokul çaglarında iyi bir vüzücü olmak hayallerimi süslüyordu. Fakat bu spora başladıktan bir sure sonra bana oldukça monoton gelmeye başladı. Ve 1975 yılında sutopu oynamak için İstanbul Yüzme İhtisas Kulubu'ne girdim. 3 sene yıldız takımda oynadıktan sonra A takıma geçtim." Yüzme ihtisas Takımı nda oynadığı süre içerisinde 6 kez Türkiye şampiyonluğu goren ve bugune kadar oynadığı hiçbir karşıtaşmada yenilgi yüzü gormeyen Çakır'ın hayattaki en buyük amacı üniversiteyi bıtirdikten sonra ABD'de burs kazanıp okumak ve sutopu yasantısını orada surdurmek. Sürekli kazanmaktan sıkılan da var KİMLER TÜRK KUŞUNA GIREBILIR? Merkezı Eskişehır ilinin Inönü nahiyesinde olan Türk Kuşu'na yazılabilmek için ilgililerin yaptığı açıklamaya göre, ada>ın 16 yaşından gun almış olması, onaokulu bitirmiş olması gerekiyor. Bunun yanı sıra yürütülen form doldurma ve bunun gibi bir dizi bürokratik işlem sonrasında sıhhi muayeneye giren adaylar, uygunluklan belirlendikten sonra Türk Kuşu'na katılabilıyorlar. Bunların yanı sıra iki yıldır yürürlükte olan bir uygulamaya göre, bir gezgin kurs ülkemizin tüm bolgelerini önceden planlanan bir program uyarınca dolaşıyor ve belirli sureler içerisinde bu kurslara katılan adaylara eğitim dersleri veriyor. Yapılan açıklamaya göre, bu kurslara olan rağbetin ongorülen oranlarda olduğu gibi çoğu zaman beklenin de üzerinde olduğu kaydedildi. BTGM'yv Nasır VuraVın atanması bekleniyor Görev süresi sona eren Yücel Seçkiner'den boşalacak Beden Terbiyesi Genel Müdurlüğü'ne Nasır Vural'in atanması bekleniyor. VüraVuı Beden Terbiyesi Genel Müdurlüğü'ne atanmasım öngören kararnamenin Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanhğı'nca hazırlandığı öğrenildL Öte yandan, Beden Terbiyesi Genel Müdürü Yücel Seçkiner düzenlenecek bir törenle teşkilata veda edecek. Özetle BÜYÜK BAŞARJ 5 sporcu ile kattldığınuz Dunya Paraşutle Atlama Şampiyonası'nda sporculanmızın atdığı 4.'lük büyük bir başarı olarak gösteriliyor.. Atletizm Birinciliği Son 4 yılda attcdık altın yıhnı yaşadı Atıcılık Federasyonu Başkanı Metin Sertoğlu, 1980 yılından bu yana Türk aiıcılarmın uluslararası düzeyde yapılan yarışmalarda toplam 18 altın, 8 gümüş ve 47 bronz madalya aldıklarını söyledi. ANKARA (a.a.) Atıcılık ve Avcılık Federasyonu Başkanı Metin Sertoğlu, "Atıcılıkta, son dört yılı altın yıl olarak yaşadık" dedi. Sertoğlu, 1980 yılından bu yana Turk atıcılarının uluslararası duzeylerde yapılan yarışmalarda toplam 18 altın, 8 gumuş ve 47 bronz madalya aldıklannı soyledi. Türkiye rekorlarının en çok son dört yılda kırıldığını hatırlaıan Sertoğlu, 1984 yılına kadar 600 atışta sekiz, 500 atışta uç, 200 atışta iki ve 150 atışta uç rekorun gerçekleştiğini bildirdi. TÜRKİYE REKORLARI Son dört yılda Türkiye rekoruna ulaşan sporcular şunlar: Cengiz Berberoğlu (Vıvlj sılahlar) 594/600, Mehmet Akgün (Hava tuleğı) 594/600. Lt'uk Arman ( 3 x 2 0 genç erkek) 551/600, Cengiz Berberoğlu (3 x 40 büyük erkek) 1130/1200, Akın Ersoy (25. m. ser. tab.) 578/600, Cengiz Berberoğlu (Hava tufeği) 554/600, Ufuk Arman (Hava tufeği) 554/600, Gülden Atilla (Hava tufeği) 359/400, Iş«J Balçay (Hava tufeği) 350/400, Akın Ersoy (Hava tabanca) 580 600,Kemal Dönmez (Hava tufeği) 548/600, Zeynep Oka (Hava tufeği) 323/400, Hakan \lemdar (Skeet B. erkek) 195/200, Bülent Torpil (Skeet genç erkek) 142/150, Melis Gireut (Skeet bayanlar) 130/150, Alp Kızılsu (Trap buyukler) Î95/200, Ercan Yeşildag (Trap gençler) 133/150. İstanbul Bölgesi Kulüplerarası Gençler Puanh Atletizm Birinciliği dün İnonü Stadında başladı. Sona eren Kulüplerarası Türkiye Birinciliği'nin hemen ardından yapılan yanşlarda önceki günlerde görülen düzenli organizasyonun devam ettiği, ancak kiremit tozundan oluşan pistin açılan çukurlar nedeniyle düşük derecelerin ahndığı dikkaıi çekti. 9 kulüpten 120 atletin yarıştığı birinciliğin ilk gününde rekor olmadu Dörtlü basketbol turnuvası Metin Sertoğlu Basketbol Federasyonu FtBA 'nın oyun kaideleri kitabında yapmış olduğu değisikliklerin uygulanması amacı ile 2830 eylul larihleri arasında Burhan Felek Spor Salonu 'nda bir basketbol turnuvası duzenlendi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear