Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/10 SPOR 14 EYLÜL 1984 İSVEÇ TURNUVASI SONUNDA SUÇLU ARAMYOR Baskette yerlîyabancı tartışması gündeme geldî Basketbolcularımız Türkiye liglerinde ABD'U oyuncuların çokluğundan şikâyet ederken, ABD'lilerin adına konuşan Haigler iddiayı "çok saçma" buldu. Spor Servisi Basketbol Milli Takımımızın Çalenç Turnuvasında başansızlığı gerek basketbolcu, idareci ve antrenörlerini, gerekse basketbolseverleri huzursuz etti. Ancak yenilginin nereden kaynaklandığı konusunda tüm basketbol otoriteleri aynı kanıları paylaşıyorlar. Bir yandan takımın gittikçe yaşlanan bir kadro ile idare edilmesi, diğer yandan genel organizasyona yönelik suçlamalar ve bunların yanı sıra "Amerikalı oyuncu"ların bu dalda "moda" olması başansızlığın nedenleri olarak gösteriliyor. BtLGİN PEREMECİ (Eczacıbaşı Kulübü Sözciisii): Türk Milli Takımının yaşlı bir takım haline geldiği ve son yıllarda genç oyuncular yetişmediği ortadadır. İdari yönetimin gayreti sürekli izlenmektedir. Ancak teknik yönetim artık yeni baştan düzenlenmelidir. Mutlaka takımlarda genç oyunculara imkân yaratılmalı, Amerikan ve Yugoslav menşeii yabancı oyuncular sayısı sınırlandınlmalıdır. Mevcut birkaç yıldız basketbolcunun yaşlan 30'u bulduğuna göre, gelecek yıllarda Türk basketbolunu kime teslim edeceğiz? Bu bakımdan Osman Solakoğlu'nun tek yabancı oyuncu oynatılması gayTetini olumlu karşılıyor ve destekliyoruz. FEHMt SAOIKOĞLÜ (Beşiktaş Antrenörii): Bu konudaki görüşlere katıhyorum. Geçen sene Üçüncü Lig oynanmadığı için Mehmet, Efe ve Erman iyi bir sezon geçirmediler. Bu nedenlerle de daha iyi bir sonuç beklenemezdi. Ne kadar ekmek. o kadar köfte misali. Hata genel organizasyonda. Basketbolumuzda çok Amerikalı, az Türk var. Ayrıca Türkiye ligi çok basit ve hafıf oynanıyor. RON HAİGLER (Efes Pilsenli basketbolcu): Türk takımının Isvec*teki başarısızlığı hakkında herhângi bir yorum yapamam. Çünkü karşılaşmalan izlemedim. Ama takımda oynayan arkadaşlarımdan duyduğuma göre, Türk Milli Takımı çok uzun bir seyahatten sonra İsveç'e gitmiş. Yorucu Malezya yolculuğu onları büyük ölçüde yıpratmış. Araerikalıların basketbol takımlannda sayıca fazla olduklan konusunda yürütülen iddialar son derece saçmadır. Bugün Avrupa'nın birçok ülkesinde, ikinci liglerde dahi Amerikalı basketbolcular oynuyor. Ama bu milli takımlannın başarısını engellemiyor. Türk Milli Takımında da böyle olması gerekir. MEHMET BATURALP (Galatasaray Antrenörii): Aym yenilgiyi Porto'da da yaşamıştık. Orada da milli takım elenmişti. Bunu daha iyi organize etmek gerekir. Federasyonun da, arkadaşlann da zamanı vardı oysa ki, Amerikalı basketbolcular hakkında söylenenlere gelince, iş buraya geldikten sonra, hiç düşünmemeli. Çünkü ortada sağlam bir statü yok, statü belirlemek lâzım. örneğin, gençleri arttırsak, onları oynatsak, Amerikalının fonksiyonu bugünkünden çok farklı olur ve normale döner. Gençler figüran gibi. Statü değişikliği ile kenarda oturan gençlerimizi 5'e koyabilsek herşey normale döner. Aynca Amerikalılar olmasa lig boş kalır. Tabanı tamamen bırakmışız. Basketbol bir temaşa oyunudur. Erman gibi spektaküler oyuncular gerektirir ki, bu konuda bir tek onun adını sayabiliyoruz. Selçuk: Herkes benimie uğmşıyor F. Bahçeli Selçuk bir gazetede çıkan haber üzerine, "Sülalemde bile vereme yakalanan görülmemiştir. Futbol hayatımın tehlikede olduğunu söyleyenler ben sahaya çıkınca ne diyecekler" dedi. CEM DALMAZ Fenerbahçe'nin Dereağzındaki antrenman tesisleri dün hayli buruk bir gün geçirdi. Her antrenman öncesinde seyretmeye gelen seyircilerin tezahüratlan ve alkışlarıyla inleyen sahada çıt çıkmıyordu. Herkesin kafasında bir "Acaba doğru m u ? " sorusu yatıyordu. Bu düşünceler içersinde tüm SarıLâcivertli taraftarlar büyük bir merakla futbolcuları Selçuk 'u bekliyorlardı. Nasıl meraklanmasınlar, takımın golcü ve sevilen futbolcusu Selçuk'a "verem" teşhisi konduğu haberini duymuşlardı. Dereağzındaki bu sessiz bekleyiş antrenmanm başlamasına yarım saat kala mutlu bir şekilde son buldu. Selçuk arabasıyla büyük bir neşe içinde tesislere geldi ve taraftarlara kısa bir söyleşi ile böyle bir hastalığı olmadığını belirtmesiyle antrenman sahası bir anda şenlendi ve Selçuk antrenmana çıkmak üzere soyunma odasının yolunu tuttu. Antrenman öncesinde basın mensuplanna açıklamada bulunan Selçuk, böyle bir hastalığının bulunmadığım belirterek şunları söyledi: "Bilindigi gibi daha onceden kasığımdan bir sakatlıgım vardı. Malatyaspor maçında bu sakatlıgım nüksetti ve daha sonrasında çıktığım Kocaelispor maçında da kasığım yırtıldı. Çeşitli dedikodulann çıkmaması için bu rahatsızlığımı sakladım ve soguk aldığımı söyledim. Nereden bilebilirdim Selçuk vereme yakalandı diye haber çıkacagını. Sakatlığım hemen hemen geçmiş durumda ve takımdaki yerimi alabilirim. Ancak takımda olmayışımrn tek nedeni antrenmansızlık. Tam çalışamadığımdan dolayı Zonguldakspor maçında yer alamayacagım. Fiorentina maçına ise tüm giicümle çahşıp kadroya girmeye çalışacagım. Verem hikâyesi nereden çıktı bilemiyonım. Benim ne sülalemde ne de arkadaşlanmda böyle bir şey var. Sapasağlamım. Bu haber yüzünden babaannem Ankara'da kalp krizi geçirmiş. Bana neden böyle kasıtlı bir şey yaptılar bilemiyonım. Bir de 45 ay futbol oynayamayacakmışım, ben perişan bir haldeymişim. Bakalım ben önümüzdeki hafta maça çıkarsam ne diyecekler. Fiorentina maçında oynayamasam bile Bursaspor maçında görev verilirse yüzde yüz oynayacağım. Bugün de dinlenmem lazım, ancak sırf bu haber yüzünden antrenmana çıkacagım ve bir şeyim olmadığını göstereceğim." Fenerbahçe Yönetim Kurulu üyelerinden Hüsnü Çil ise, Selçuk'un verem olması olayı karşısındaki hayretlerini gizleyemeyerek şunlan söyledi: "Verem 50 senelik bir hastalıktır. Artık verem diye bir hastahk kalmamışlır. Kaldı ki, Selçuk'un böyle bir hastalığa yakalandığı haberi kesinlikle yanlış tır." Haigler hmı Sadıkoğlu Aydan Siyavuş: Türk basketbolu ne ölmüş, ne de bitmiştir Spor Servisi Basketbol Milli Takım Coach'ı Aydan Siyavuş, Avrupa Kupası yarı finalleri Çalenç turundan sonra yaptığı yazılı açıklamada, "Türk basketbolu ne ölmüş, ne de bitmiştir" dedi. Siyavuş, 1981 aralık ayından bu yana Basketbol A Milli Takımının sorumluluğunu taşıdığını belirterek şu açıklamayı yaptı: Ülkemizin ve Avrupalı rakiplerimizin koşulları göz öniınde bulundurulacak olursa, bu görevin zorluğu açıkça göhilür. Modern basketbolda hazırlık, kazanmanın gerekli bir şartıdır. Özellikle hedef turnuvalara biitiin imkânlar seferber edilip ideal şartlar sağlanarak bir program içerisinde katılınır. Kamuoyunca da bilinen ve turnuvadan önce defalarca tekrar ettiğimiz gibi, İsveç'leki maçlara Malezyada tamamen ters ve çok olumsuz şartlarda hazırlanılmış, aynca kaderimizi degiştiren Romanya maçına dinlenmeden ve salonda antrenman yapmadan çıkılmış, bunun doğal sonucu olarak dört yıldır ber maçta vendigimiz rakibimize mağlup olunmuştur. Diğer taraftan, bütiin olumsuz etkenlere rağmen beş maçın ikisi kazanılmış ve pla>off oynama şansı averajla yitirilmiştir. tsvecle sayın Solakoğlu ile göriişmeraizde sıkıntılanmızı bildirdik. Kendileıi göreve devam etmemizi istedi. Bu şerefli görevi bize veren ve bugüne kadar basketbol yaranna çalıştığına inandığımız federasyonumuzun isteği dışında bir girişimde bulunmamız söz konusu olamaz. Bu kötii sonuçla Türk basketbolu ne ölmüş, ne de bitmiştir. Dünyada her takım bazı turnuvalarda kötü oynayabilir. İnanıyoruz ki, önümüzdeki dönemlerde daha gerçekçi yatınmlar, arzulanan sonuçlan bundan evvel oldugu gibi getirecektir. Yine inanıyoruz ki, el ele vermiş bir Türk basketbolunun yenemeyecegi zorluk yoktur." GAZETEC ILI.RE OOS Tl.Rl Hakkında çıkan hastahk haberleri üzerine dun antrenmandan önce gazetecilerle söy/eşi yapan Selçuk "Bu tur söylenliler beni yıpratmaz" dedi. Selçuk daha sonra toplafoto muhabirlerine gösteri yaptı ve antrenmana katılmak üzere soyunma odasının yolunu tuttu. (Fotoğraf: KEMAL DEMIRKANL1) İki grup halinde çalışma Fenerbahçe deplasmanda Zonguldakspor ve önümüzdeki hafta çarşamba gunü UEFA Kupası'nda karşılaşacağı Fiorentina macının hazırlıklannı bugün tamambyor. Dün Dereağzı'ndaki tesislerinde iki grup halinde çalışan SarıLâcivertliler hayli hırslı göründüler. Selçuk'un da katıldığı forvet elemanları ilk grup olarak çalıştılar. Antrenmana katılan Selçuk Veselinoviç'in isteği üzerine tek başına çalıştı. Daha sonra ise antrenman defans adamlarının yaptığı çalışmayla sona erdi. Basketbol Milli Takımımızın yenilgileri üzerine DENİZ GÖKÇE Basketbol Milli Takımımız Challenge turnuvastnda bir dizi yenilgi aldı. Gazetelerimiz standart "bozguna uğradık, kelle isteriz" feryatları ile dolu. Bir takımın bozguna uğrayabilmesi için düzgün bir durumdan işe başlarnası gereklidır. Bizım basketbol takımımız düzgün bir duruma ne zaman gelmışti ki şimdi bozguna uğrasın? Basketbol Milli Takımımız, daha önce de yazdığımız gibi, son beş on sene Eczacıbaşı kulübü ve diğer bir iki kulübümüz içinde toplanmış ve senelerce beraber oynamış Efe, Erman, Mehmet. Melih, Necati ve Serdar ve Doğan gibi oyuncuların aynı yıllarda basketbol yaşamlarının zirvesine çıkmaları ile tesadüfen (birekol, planlı bıryatırım değil). Balkan seviyesıni aşmış ve bu arada daha iyi kondisyon verebilecek antrenörlerin bu lunabilmesıyle Balkanlarda bazı galıbiyetler elde edebilmiştir Bız spor ile harp olayını ayıramadığımızdan bir iki Yunanistan galibiyetı, federasyon ve basında da iki üç senelik balayı yaratmış ve kendimizi kandırarak yuvarlanıp gitmişiz Bu arada Balkan basketbolunun (Yugoslavya dahıl olmak üzere) bir gerilemeye girdiği, diğer takımların ise (Hollanda, Almanya, İngiltere gibi) çok ciddı yatınmlar, uzun dönemlı planlar ile işe dört elle sanldıkları gözden kaçmış ve sonunda açık farkla yendiğimiz takımların elinde oyuncak olmak durumuna gelinmıştir. Şimdı söylüyoruz. Olimpiyatları biraz dikkatle izleyenler hissetmişlerdir ki pek yakında Mısır da bizi yenen takımların arasma katılacak. Milli Takımımızın bu yenilgileri alacağı açıkçageçen seneden belli idi; biz deyazmıştık. Yukarıda saydığım isimlere ilave edebilecek hangi basketbolcu var Türkıye"de? Sakat olan Aytek'i hariç bırakırsak, kadroda ılk beşten sonraki oyuncuların hangisı Avrupa çapında etkili olabılecek, yetişmış yerine oturmuş basketbolcu? Kendi kulüp takımlannda kadroya geçen sene güçlükle alınan, sadece bir iki maçta kısaca yer verilen Ferhat ve Can mı? Ancak yenı yeni halter yapabilen ve kuvvetlenebılen Emir m i 7 Küçuk bir takımda oynamanın (veya geçmışte oynamış olmanın) tüm dezavantajları ile boğuşan Derya, Ömer, Hakan, Lütfü mü? Yanlış anlaşılmasın bu sporcular kendilerını bu işe yüzde yuz veren ve gerçekten üstün caba gösteren gençler, onları katiyen suçlamıyoruz, bılakıs şartlara göre başarılı sayılmalılar. Sadece spor butun diğer beceriler gibi uzun bir eğıtim süreci isteyen bir konu olduğundan bu gençleri yetiştırmeden ateşın ortasma atmakla baştan kayıp bir durum yaratmakta olduğumuzu vurgulamak istiyoruz. G O R U Ş MISCAL UU'i Panik Değil, Sabır Gerek!.. Görevlerimize kendiliğinden biryenisieklendi. Galatasaray taraftarları ile olağan haftalık sohbet. Özellikle işlerin iyi gitmediği haftaların ardından çalıyor telefonumuz.. Bir yığın dertli ve üzüntülü genç, birbirı ardına hep aynı soruyu soruyorlar: " Hıncal Ağabey ne olacak bu halimız!." Uzun uzun konuşuyoruz onlarla.. inanın yararlı oluyor gazeteci olarak bıze bu sohbetler.. Tribündekı adamın ne düşündüğünü, ne istediğıni, nelerle koşullandırıldığını öğrenıyoruz.. Yazılarımıza yeni bakış açıları geliyor.. Eskişehir maçı sonrasında arayanların hemen hepsinin daha ses tonunda aynı özellik vardı: Panik!. Eskişehir'den 3 gol yenmişti ya, herşeyin sonu gelmişti.. Yapılan transferlerin tümü yanlış mıydı?.. Erdal ve Abramczyk iyi futbolcular mıydı? Derwall bu isi kıvırabılecek mıydi?. Soruların boyutları bu düzeye ulaşınca siz varın hesaplayın artık dehşetın ölçüsünü. Onlara önce paniklemekte haklı olduklarını anlattık.. Daha maçın içinde başta takımın kaptanı sonra hemen tüm futbolcular, maçın ardından teknik yonetıciler ve haftanın hemen başında en soğukkanlı olması gereken yöneticiler panıklerlerse, her şeyın dışında taraftar niye ortalığı simsiyah görmesindı kı.. Sonra da, panığın gereksiz. en azından çok erken olduğunu anlattık.. Dinlediler; inandılar ve sakinleştiler.. Dilersenız uzun telefon sohbetlerimizin bir özetını yapalım. Galatasaray yeni bir takım kuruyor. Nasıl kuruyor? Iviç'in kafasındaki futbol öjçülerine göre seçilmış ,'damlara Dervvall futbolu giydırerek.. Öncelikle bu uyarlamahın zamana ıhtıyacı var. İkincısı, eski ve yeni futbolcuların kaynaşmaları için zaman gerek.. Yıllanmış dostluklarla, dün forma giyenlerin ilişkısi aynı olur mu? Takımın eskisı, can arkadaşını kadroda bile görmezken, yepyeni bir adamı onun yerine oynar görünce bunu kolay hazmedebilir, kolay alışır sanıyor musunuz? Galatasarayjn nerdeyse yarışı, hatta fazlası değişti bu yıl.. Üçüncüsü, bizzat Dervvall'in kendisinin zamana ihtiyacı var. Dervvall bugüne dek, Almanya'nın en iyi oyuncularını beğendığı gibi seçmiş, istediği futbolu oynatmış.. Milli takım antrenörlüğü bu.. Klüp takımında ise böyle birseçim hakkı yok. Eline verilen malzemeyi kullanmak zorunda.. Bu buyük bir yaratıcılık gerektiriyor. Malzemeye göre yemek pişirmek ile. yemeğe göre malzeme almak çok farklı şeyler. İviç eldeki ile yaratmağa alışmış adamdı. Eksikleri belirleyıp yeni transferlerı de yaptırdı . Kalsaydı, Galatasaray bugün çok daha yukarılarda olurdu. Doğru.. Ama bu başkaşey, Dervvall'in başarıp başaramayacağı daha başka şey.. Kaldı ki, Dervvall bugün Galatasaray1 da yalnız bir adam.. Galatasaray yönetimi tıpkı eskıler gibi onu yapayalnız bırakmış.. "Ne halin varsa gör" diye.. Dervvall'e teker teker futbolcuların ruhsal ve fizıksel yapılarını anlatacak, taraftarın psıkolojık durumunu yansıtacak. Türk spor basınında yaratılmaya çalışılan panik havasının içyüzünü verecek, maça gıttikleri rakibi hakkında geçerli bilgiler verecek bir kişi yok.. En acı gerçek bu.. Koskoca Galatasaray bu bir tek kişiyi bulamadı ve Derwallin yanına koyamadı.. Koca Alman, her maça, karanlıklar içinde gidiyor ve bu karanlıklan kendi çabası ile aydınlatmaya çalışıyor. Bunun için de zaman gerek.. Sözü uzatmaya gerek yok.. Nerden bakarsanız bakın, Galatasaray'a zaman gerek.. Futbol takımı kurmakla, biröpücükle kurbağayı prense çevıren perı masalı yazmak çok farklı. Eskişehir maçında Galatasaray'ın kaçırdığı golleri televizyonda gordünüz.. Bu goller gırseydi de. Eskişehirin çok daha güç pozisyonlardaki golleri girmeseydi, yanı sonuç tersıne 30 olsaydı. bugün basınımız, yöneticimiz ve taraftarımızla, ne durumda olacaktık acaba? Öteden berı yazdık söyledik.. Spor yazmakla, skor yazmak çok farklı şeyler.. Dervvall'in ve Galatasaray'ın zamana ihtiyacı var. Bu zaman içinde gerek duydukları tek destek ise, taraftar. Geçen yılki gibi küsen, susan, hatta kendi takımını yuhafayan bir taraftar, ışi fazlası ile yokuşa sürer. İnançlı, sabtrlı ve takımına güven içinde beklediğini ortaya koyan bir taraftar ise, belki de zamanın kısalmasına yol açabihr. Ya bize duşen.. Bu süre içinde Dervvall'in yanlışlarını ve doğrularını gercekçi analiz ve eleştırılerle ortaya koyup ona yardımcı olmak.. Bu arada, iki satırla da olsa bir konuya dıkkati çekmek isteriz . Neagu adına dıkkat edın . Bu Romen bu ulkede hangı takıma gıttıyse iyi tcp oynatl;. İyi futbolcular yarattı.. Bolu Antalya. Neagu şımdı E r şehır'de.. G. Saray'da 100 milyona mal olan Rıza ve Levent kadro dışı Spor Servisi Galatasaray'ın milli futbolcusu Erdal Keser'in takımdaki yerini yadırgadığı ve Türkiye'ye gelmekle hata ettiği şeklinde çıkan haberler ve antrenmana izinsiz olarak katılmaması üzerine dikkati çekildi. Galatasaraylı futbolcuların dün Florya'da yaptıklan çalışmayı izleyen Başkan Ali Uras, antrenman sonrasında Erdal'ı çağırarak, yanmda Metin Oktay olduğu halde bir süre görüştü. Erdal'ın be>anatlarının çıktığı gazeteleri birlikte gözden geçiren Uras, Erdal'dan basın mensuplan ile görüşürken tedbirli davranmasını, söyleyeceklerine dikkat etmesini istedi. Galatasaray'ın Antalya kadrosundan Levent ve Rıza çıkarıldılar. Önceki gün yapılan antrenman maçı ve dünku antrenman sonunda hazırlanan 16 kişilik listeye Levent ve Rıza'nın yerlerine, Öner ve Mustafa alındı. Bugün yapılacak akşam antrenmanından sonra gece 21.30 uçağı ile Antalya'ya gidilecek. Kafılede şu futbolcular yer alıyor: Simoviç, Haydar, Fatih, İsmail, Ibrahim, Raşit. Ahmet, Cüneyt, Adnan, Mustafa, Erdal, Abramcik, Metin, Burak, öner, Semih. DERVVALL: BECKENBAUER'İN tŞİ ZOR F. Almanya'nın Franz Beckenbauer yönetiminde, Arjantin karşısında uğradığı 3riik bozgun Jupp Dervvall'in kendi ulusal takımı için söylediği sözleri doğrular gibi oldu. Dervvall, dünkü antrenman sonunda mağlubiyet haberinin bildirilmesi karşısında, eski talebesinin haline üzüldü. "İşi çok zor. Çok tenkitler aiacak. Arjantin, bizimkileri fena yapmış" demekten kendini alamadı. DERVVALL, BEYTİ'NtN ÇİMİNİ BEĞENDİ Dervvall'in çim diye diye ağzında tüy bitti. F. Alman çalıştırıcı şimdiden yağışlı kış günlerinde zeminin ne hal alacağını merak ediyor. Alp Yalman dünkü atrenman sonunda Derwall'i öğle yemeğine davet etti. Yalman, Oktay, Dervvall üçlüsü sonra kendilerine iştirak eden Ali Uras ile birlikte İstanbul'un en pahalı et lokantası olan Beyti'de yemek yediler. Dervvall, Yalman'ın Rollys Royce'undan indiğinde, gözü Beyii'nin çim bahçesine takıldı, hemen eğilerek çimleri okşadı, sonra Yalman'a dönerek çimin güzelliğini dile getirdi. Bu arada, Galatasaray Yönetim Kurulu, Antalyaspor maçına topluca gitmeye karar verdi. Yö netim Kurulu üyeleri futbolculann moralini >üksek tutmak için, birlikte yemek yiyip eğlenecekler. StRECEK Günün içinden Halterde 3 dünya rekoru kırıldı SOFYA (THA) Bulgaristan'ın Varna kentinde yapılan Karadeniz Halter Tumuvası'nuı ilk gününde üç dünya rekoru kırıldı. 25 dünya rekortmeni haltercinin de katıldığı turnuvanın ilk gününde, 52 kg'da Bulgar Neno Terziyski, toplam 252,5 kilo ile birinci oldu. Bu derece Los Angeles Olimpiyat Oyunlan'nda birinci olan haltercinin elde ettiği dereceden 17,5 kg. daha fazla. 56 kg.'da ise iki ünlü halterci Bulgar Süleymanov ve Sovyet Izmir'de dün sabah başlayan 13. Uluslararası Masatenisi Turnuvası'nın sabah seansında 1. grupta Tunus'u yenen erkek genç takımımız 11. grubun ümitler kategorisinde Mısır karşısında aynı sonuçla mağlup oldu: 53. Mirzoyan çekiştiler. Her iki halterci de koparmada 132,5 kg. kaldırarak yeni dünya rekorunu kırdılar. Kilosu daha az olan Süleymanov altın madalyanın sahibi oldu. Sovyet Mirzoyan daha sonra bir ek deneme yaptı ve 133 kg. kaldırarak dünya rekorunun sahibi oldu. Süleymanov, silkmede de 165 kg. kaldırarak birinci oldu. Süleymanov, yaptığı dördüncu denemede ise 170,5 kg. kaldırarak yeni bir dünya rekoru daha elde etti. Çeşitb' kategorilerde şu sonuçlar alındı: Türkiye (Genç) Tunus: 53, Çin (Genç) Suudi Arabistan: 50, Türkiye (Ümit) Türkiye (Genç): 31 (K12 takımları), ÇinMısır 30 (Kız takımlan), Türkiye (Ümit) Mısır 35. 13. Uluslararası Masatenisi Turnuvası ÇİU HOŞLAR1\A GİTTİ Beşiktaşlı futbokular Karayollan sahasında çalıştılar. Futbolculur ••çim sahada çalışmak çok zeıkli" dediler. Seçkiner Mehmet Terzi'ye renkli televizyon hedive etti Beden Terbiyesi Genel Müdürü Yücel Seçkiner, Atina'da yapılan Balkan Atletizm Şampiyonası'nda maratonda birinci olan Mehmet Terzi'yi dun makamında kabul ederek kutladı ve renkli televizyonla ödüllendirdi. Seçkiner kabul sırasında yaptığı konuşmada, şunları söyledi: "Sporcu, kişiliği ile de değer kazanır. Çoğu zaman derece hiç önemli değildir. Mehmet Terzi'yi kişiliği açısından da severim. Sporcu olmak, insan olmak, disiplinli olmaktır. Mehmet Terzi, her zaman sporla bütünleşmiş ve bunu bir ibadet kabul etmiştir. Bu yönden kendisini takdir ediyonım. Aynca, başarısından dolayı kutluyorum." demi on sahalarında yapılacak 40 maçla başlayacak. Müsabakalar sonunda gruplarında birinci olan takımlar daha sonra Türkiye Amatör Birinciliği'ne katılacak. Beşiktaş çimi görünce idman pikniğe döndü Stankoviç'in bulunmadığı anîrenınanda Beşiktaşh futbolcuların birbirleri ile sohbet ettikleri, hatta seyircilerle de konuştuklan görüldü. Antrenör Ziya Taner sık sık sporcuları uyardı. Spor Servisi Malatyaspor ve Rapid Wien maçlannın hazırlıklarını Şeref Stadı ve Fulya salonunda antrenman yaparak sürdüren Beşiktaş, bugün ilk kez Karayollan'nın Zincirlikuyu'daki çim sahasında çalıştı. Antrenör Ziya Taner yonetiminde saat 10.00'da başlayan antrenmana sınavları olan Metin ve Ali'nin dışında tüm futbolcular katıldı. Çim uzerinde toplu depar, diripling ve tek pas çalışması ile süren antrenman çift kale maçı ile sona erdi. Zaman zaman çift kale maçında çimenler üzerine uzanan futbolcuları uyaran Ziya Taner, pas hatası yapan Kenan, Serdar ve Feyyaz'ı azarlarken ınaç dagolsüz berabere bitti. Karayollarırun yapımı yeni tamamlanan çim sahasında Teknik Direktör Stankoviç'in olmaması nedeniyle birbirleriyle konuşma imkânı bulabilen futbolcular neşeli bir antrenman yaptılar. Saha kenarında antrenmanı izleyenlerle de konuşan SiyahBeyazlı futbokular Rapid Wien maçına çim sahada hazırlanmanın daha güzel olduğunu soylediler. Istanbul aınatör 1984 1985 sezonu İstanbul 1. küme futbol ligi müsabakalan bu hafta cumartesi ve pazar günü Vefa, Eyüp, Sanyer, Fulya, Burhan Felek çim, Maltepe, Spor Akademisi, Anadoluhisan, Burhan Felek toprak ve AkaBasketbol Hakemleri Derneği'nin düzenlediğı basketbol turnuvasında şu sonuçlar alındı: nıaçları başhyor Osınanh Bankası yvlken yurt^ı düzenledi Spor Servisi Açık Deniz Yanş Kulübü'nce düzenlenen " 9 . Marmara Kupası Yat Yarışı"nın sponsörlüğünu üstlenen Osmanlı Bankası'nın Gene) Müduru Jacques Jeulin, bankanın bu yıl başladığı sporu destekleyici faaliyetlerden ilki olarak yelken yarışı düzenlediklerini açıkladı. Osmanlı Bankası Genel Mü durü Jeulin şunları söyledi: "Bankamızın yıllık etkinlikleri içerisinde bu yıl başladığımız, sporu destekleyici faalivetlerimizden birincisini yelken yanşında uygulu>oruz. Açık Deniz Yanş Kulübu'nün Geleneksel Marmara Kupası Açık Deniz Yelken Yarışı bankamız tarafından sponsöre edilmektedir." Fenerbahçe Erkutspor'u yendi Fenerbahçe Erkutspor: 84 75, Yoni^ehir Hortaş Koleililer: 11152. Altıh Gamnn 832 12.9.1984 tarihli (İstanbul) at yarışlarında: 6'lı ganyan: 115467/12 kombinesini bilenler 832.800,85, 3'lü ganyan: bin 800 lira verdi 467/12 kombinesini bilenler 7.452,85, 3'lü bahis: 7310 nolu atları sırası ile bilenler 10.955,30 lira kazandılar.