Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 AĞUSTOS 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURÎYET/5 SEVEMA Herkesin son filmini beklediği Kurosawa: Kültür Servisi Dünyanın dört yanında sinemaseverler birbirlerine şu haberi ulaştırıyorlar: "Ran'ın çekimi başladı." Oysa şu sıra her yanda 300'den fazla film çevrilmekte. Öyleyse " R a n " ı n böylesine ilgi görmesi neden? Çünkü " R a n " Akira Kurosawa'nın yeni filmi. Kurosawa'yı pek çok yönetraen ustası sayar, ona "imparator" denir. Bir de, bu büyük usta son 12 yılda topu topu iki film çevinniş ve " R a n " ı n on yüı bulan hazırlığının suya düşmesine ramak kalmıştır. Ve 1985 yılında film gösterime girdiğinde "imparator" 75 yaşında olacaktır. Yani " R a n " ı n onun sanatsal vasiyetnamesi olması çok akla yakındır. " R a n " ı n bir başka özelliği de, Shakespeare'in "Kral Lcar"ini Onaçağ Japonyası'na uyarlaması, Kurosawa'nın da samurai fîlmlerinde Shakespeare boyutunu öne çıkarmakta ustalaşmış olmasıdır. Üstelik 1980 Cannes Şenliği'nde Altın Palmiye ödüİU alan son filmi "Kagemusha" hâlâ akıllardan çıkmamıştır. ilgili sorularına karşılık veriyor: FUminizin çekimine başlıyorsunuz ve ortada elinizle çizdiğiniz yüzlerce resim var. Bu sizde eski bir alışkanlık mı? Nasıl bir gercksinime karşılık Fihnieritnde mesaj vermiyorum Gençliğinizde güzel sanatlar okudunuz. Bu resimler sizin resimle yeniden ilişki kurmanız anlamına mı geliyor? A.K. Hiç ilgisi yok. Resim yapmak profesyonel bir tavır gerektirir, bir mükemmellik arayışı gerektirir. Bense resim çizerken bu tür kaygılar duymuyorum. " R a n " ı n "Kral Lear" uyarlaması olduğu, olaylan Japonya'nın feodal dönemine getirdigi dogru mu? A.K. Evet ve hayır. Başlangıçta üç cömert, yürekli, babalanna sevgi ve saygı besleyen oğul sahibi bir 16. yüzyıl Japon savaş senyörünün yaşamını okudum. Çocuklan sayesinde babanın mutlu bir yaşamı olmuştu. veriyor? Resimden sinemaya A.K. Bu yöntemi "Kagemusha" ile başlattım. Başlangıçta çekim hazırlığı değil de, bir bütünleme söz konusuydu. Çünkü "Kagemusha"nın senaryosu birkaç kere geri çevrildi ve dört yıl boyunca üzerinde çalışıldı. Bir ara filmin gerçekleştirilemeyeceğine inandım. Kafamdaki yüzlerce görüntünün kimse tarafından görülemeyeceğini düşündükçe de çıldınyordum. Bu yan Sermaye dışardan Japonya, TV, video gibi çağdaş oyuncaklann en iyüerini üreten, ama kendi aygıtlannda gösterilen üriinlerin yaratıcüanna sırt çeviren garip bir ülkedir. Bu kez de büyük sinemacının film çevirebilmesi için, yabancı devletlerin harekete geçmesi gerekti. 1975'te "Dersu Uzala" Sovyet sermayesi sayesinde ortaya çıkabilmişti. 1979'da ABD'li sinemacılar Francis Ford Coppola ve George Lucas "Kagemusha"nın çevrilmesi için gereken parayı bulup buluşiurdular. Şimdi de " R a n " projesi, Gaumont'un başındaki Fransız Daniel Toscan du Plantier sayesinde gerçekleşiyor. Bir başka Fransız yapımcı olan Serge Silbermann da (ki Bunuel'in son filmlerini çevirmesini o sağlamıştı) 100 milyon frank kadar bularak yapımcı arkadaşma katkıda buİundu. Aralık sonuna kadar sürecek olan çekim, işleme örneği, bayrak örneği, silah örneği ve filmin geçtiği dönemde yapılan kalelerin resimleri gibi gerçek belgelere dayanarak Kurosawa'nın çizdiği yüzlerce resmin ışığında sürüyor. Kurosawa yalnız film değil, geride kalacak belgelerle bir Japon Ortaçağı Ansiklopedisi gerçekleştiriyor. Kurosana, 9 temmuz günkü " L e Point" dergisinde, Fransız sinema eleştirmeni Pierre Bülard'ın son filmi ve sinemasıyla RESİMLE ÇALIŞMA Japon En önemli filmler yönetmen ortaçagda Akira Kurosawa, Yine de, "Rashomon" ve "Yedi Samurai"den "Kagemusson iki h a " ve " R a n " a kadar en önemli filminin her filmleriniz va savaşlarsahnesini önce la dopdolu o feodal konu alıyor. dönemi kâğıda Sizi o döneme iten ne olabilir? çiziyor. Ve A.K. Sanırım o dönemin inortaya çok sanian çağdaşlanmızdan çok dabaşanlı bir ha önemli kişilerdi. Daha mükemmeidiler. Bize bıraktıkları çaltşma şeylerin güzelliğinden de bunu yöntemi anlayabiliriz. örneğin, o dönemçıktyor. de kullanılan savaşçı miğferlerinin biçimini ve iple çenenin altından düğümlenişini inceledim, resmini çizdim. Hem çok basit, hem de çok pratikti. Ama sonradan unutuldu. Örnek belki ilkel, ama geçerli. tnsanların daha mükemmel olduğunu söyledim. Doğrusu daha iyi oldukları. Geçmişe gittikçe insanların daha iyi olduklannı görürüz. Filmlerinizden çıkanlacak ders bu mu? A.K. Hayır, filmlerimle mesaj vermek gibi bir düşüncem hiç olmadı. Kuşkusuz, kişiliğim, düşündüklerim filmlerime de yansıyor. Ama sinema aracıhğıyla öğretmenliğe soyunmayı düşünmedim. Benim için bir film, çok köşeli bir billurdur. Herkes bu filmi, kendi açısı, kültür düzeyi ve beklentileri doğnıltusunda izlemelidir. Bir konuyu "iyi bilenler" tarafından yapılmış filmlere inanmam. Filmin prizmasında, herkes kendisini doğrulayan yansımayı değerlendirmelidir. Film yaparken seyircinin alabileceği zevki düşünmek gerek. Tabii aynı zamanda kendi zevkini de... tosu"nu "Macbeth"den uyarlamadınız mı? A.K. Hiç bile. Yine bir Japon senyörünün yaşamından yola çıktım. Tabii filmi "Macbeth"ten alıntılarla besledim. Ama Shakespeare'le filmim arasındaki aykmlıklar da öyle çoktu ki. Tarihsel açıdan, 16. yüzyıl Japonyası ve İngilteresi arasında benzerlikler büyük. Tabii, benim yeni yetmeliğim sırasında Fransız, İngiliz, Alman, Rus klasikleriyle beslenmem, "kiiltürel temelimi" bunlarla oluşturmam da zaman zaman kendini göstermiyor değil. Bir de, insanoğlunun Doğuda ve Batıda aynı olduğunu, yapısal yönden fazla değişemeyeceğini düşünmek durumundayız. Dış görünüş farklı olabilir, ama dürtüler, itilimler, tutkular, anlaşmazlıklar hep aynıdır. Bu yüzden de doğallıkla benzerlikler olacaktır. Venedik Film Şenlîgi'nde 26 film yarışacak Erden Kıral'ın "Ayna"sının da katıiacağı şenlikte Sergio Leone, Eric Rohtner ve MihalkovKoncalovski gibi yönetmenierin filmleri var. Şenliğin seçici kurul başkanı ise Michelangelo Antonioni. Kültür Servisi Erden KıraU ın yönettiği "Ayna" adlı filmin de katıiacağı Venedik Film Şenliği1 nde yirmi altı filmin yarışacağı açıklandı. Şenliğe katılacak filmler arasında Sergio Leone ve Eric Rohmer gibi yönetmenierin yapıtlan da bulunuyor. 27 ağustos7 eylül tarihleri arasında düzenlenecek Venedik Film Şenliği'nde filmleri İtalyan yönetmen Michelangelo Antonioni başkanlığında ve aralarında Alman yazar Günther Grass, Sovyet yönetmen Andrey Tarkovski ve İtalyan Taviani Kardeşler'in de bulunduğu bir seçici kurul değerlendirecek. Bir Luis Bunuel retrospektifınin de gerçekleştirileceği 41. Venedik Film Şenliği'nde yanşma dışı olarak seksen bir film gösterilecek. Şenliğin yarışmalı bölümündeki filmler arasında ise, İtalyan yönetmen Sergio Leone'nin 'Evvel Zaman İçinde Amerika'da", Eric Rohmer'in "Dolunay Geceleri", Andrej MihalkovKoncalovski'nin "Maria'nın Se\gilisi", tngiliz yönetmen Hugh Hudson'ın "Maymunlar Kralı Tarzan Efsanesi" adlı yapıtları var. Şenliğe İtalya yedi, Fransa beş fılmle katılıyor. Yarışmalı bölüme katılan öteki ülkeler ise Kanada, Sovyetler Birliği, Finlandiya, Portekiz, Filipinler, Polonya, Çin Halk Cumhuriyeti, Federal Almanya, Hindistan, Danimarka, İspanya, İngiltere ve ABD. Bilindiği gibi, Erden Kırarın, Oscnan Şahin'in "Beyaz Öküz" adlı öyküsünden beyazperdeye aktardığı "Ayna" filminin Venedik Film Şenliği'ne katılması da geçtiğimiz günlerde kesinleşmişti. Duyduk Gördük Hüseyin Cahiften birkaç inci Hüseyin Cahit Yalçın, Osmanlı İmparatorluğu 'nun son yıllannı, 2. Meşrutiyet'i, İttihat ve Terakki Dönemini, Birinci Dünya Savaşı 'm yaşamış, savaş sonunda arkadaşlarıyla Malta 'ya sürülmüş, ardından lstiklal Mahkemeleri'nde yargılamp ipten kıl payı dönmüş, ileri yasına kadar gazetecilik mesleğini sürdiirmüs, 1950 'de bağlı olduğu Cumhuriyet Halk Partisi ağır bir seçim yenügisine uğrayınca pek çokları gibi kabuğuna çekilmeyip Demokrat Parti iktidanna karşı en ağır muhalefeti yapmış, 75 yaşından sonra hapse bile girmekten korkmamıs ilginç bir insandır. Süleyman Bulut 'un kalemi ve Haslet Soyöz'ün çizgileriyle Milliyet Yaymlan, genç kuşakların pek tanımadıkları Yalçın'ı "Vergi, nükte ve fıkralanyla'' gündeme getiriyor. Onun keskin zekâsını ve ince esprisini ortaya koyan birkaç örnek verelim söz konusu kitaptan: Yalçın 'a sormuslar: En büyük diktatör kimdir? Hayat. Niye üstat? Çünkü hiçbirimizin onayım ve görüsünü almadan yürüyüp gidiyor. Tarihten bir yaprak sayılabilecek başka bir fıkra: Savaşın en zorlu günleri... Sansür ve sıkıyönetim var. O günlerin birinde, Hüseyin Cahit, Ziya Gökalp ve yakınlan Ankara 'da Viranbağ 'da yemek yiyorlar. Bir ara Gökalp kaybolan kızı Hürriyet V aramaya baslamış, Hürriyet, Hürriyet! diye sesleniyormuş. Hüseyin Cahit acı bir gülüşle çevresindekilere dönmüş: Ziya Bey hürriyetin kaybolduğunu galiba yeni farketti. "Tanin" gazetesindeki odasında makalesini bitirmeye çalışan Hüseyin Cahit, bir türlü işin içinden çıkamıyormuş. Onun oflayıp poflamasını görenlerden biri sormuş: Ne o üstat, ilham perisiyle aran kötü galiba? Hüseyin Cahit, duvardaki levhada asılı yasaklar listesine bir göz atmış. Sonra da: İlham perisiyle değil, ilham polisiyle aram kötü, karşüığını yapıştırıvermiş. Rahmetlinin Meşnttiyet öncesi ve sonrası tipik Osmanlı vezirlerini fazla sevmediği bilinir. Bunlardan biri de Sadrazam Kâmil Paşa 'dv. Bir toplannda Kâmil Paşa'dan "okkalı vezir"diye söz edilince dayanamayan Hüseyin Cahit Yalçın: Okkalı vezir ya! demiş. Evet, ama koskoca imparatorluk okkasınm altına gitti! Yazdıklanndan, söylediklerinden dolayı Yalçın 'ın başına gelenler herkes tarafından biliniyor. Bir gün sormuslar: Vstat, bunca sıkmtıya, derde rağmen masallah dimdik ayaktasımz. Uzun yaşamınızın bir sırn var mı? Yalçın karşısındakileri anlamlı anlamlı süzdükten sonra: Var tabii, demiş. \e düşünüyorsan onu konuşacak, ona göre davranacaksın. Açık kalpli olacaksın yani. tçten pazarhklar, bir takım hesaplara göre adım atmalar, insanı sandığımızdan daha erken öldürür. UTTJ msAauıu BÜFEBI KL£OfYE TINZİM Kentte ölüyor, ama belediyvde ynştyor Beiediyesi gmdan bir şey kurtannak için, biraz da umutsuzluktan kurtulmak amacıyla resim yapmaya koyuldum. Sonra birden, Coppola ve Lucas filmi gerçekleştirmemi sağladılar. O arada 250 resim yapmıştım. Çekim ekibine gösterdim, yapacağimız çalışma yönünden son derece yararlı buldular. Henüz tasarlamadığım bölümler için de resim çizmemi istediler. Sonunda "Kagemusha" için 500 resim çizdim. Resmin en büyük yararı, belgesel bir çalışmayı kâğıt üzerine aktarmayı sağlaması, kafanızdaki görüntüleri birlikte çalıştığımız iş arkadaşlanmıza somut bir biçimde gösterebilmesi. "Kagemusha"da bu rahatlığı bulunca, " R a n " için de aynı şeyi yaptım. Birden kafama, bu çocuklar iktidar tutkunu olsalar olaylann ne biçime bürüneceği takıldı. Bu durum üzerinde çalıştım ve Mohri Senyörü'nün yaşamını tersine çevirince, Kral Lear'in durumuyla karşılaşılacağını gördüm (tabii onun oğulları değil, kızlan vardı). Ancak burada önceden tasarlanmayan bir benzerlik söz konusuydu. Yani bir "Kral Lear" uyarlaması değildi yaptığım. Tabii, oyunun kuralı belirlenince senaryomu "Kral Lear" den birtakım alıntılarla destekledim. Ama kesinlikle bir Shakespeare uyarlaması yapmadım. Zaten Shakespeare'i sinemaya uyarlamaya kalkan kişiye çok hayret ederim. Oysa siz "Öhimceğin Şa daha önceki yıllarda esnafı dizje getirmek için "Belediye Tanzim Salış Mağazalan" açmıstu ANAP iktidan ile bu mağazaiarın kapanması gündeme geldi. Bazı mağazalar kapandı, bazıları da kapanıyor. tstanbul kentinde yavaş yavas Belediye Tanzim Satış Mağazalan ölüyor. Ama bu isim henüz İstanbul Belediyesi'nin içinden kazınamadı. BelediyeSarayı'nın üçüncü katına çıkan merdivenlerin basında bir levhayı ve yani başmda büfeyi görmek olası. tstanbul halkı tanzim satışlarından yoksun kaldı, ama belediye memurları henüz tanzim satışlarından yararlanıyor. HAYVANLAR ISUML V. CönlUndeki doruğa varamayan James Mason: Hep Clark Gable gibi ohnak istedim Kültür Servisi " H e r zaman Cary Grant, Humphrey Bogart ya da Clark Gable gibi dünyaca Unlü biri olmak istedim. Meslek yaşamımın en büyük hatası, başlangıçta oynadığım baştan çtkancı ve sadist rollerini terk etmern oldu. tlk başlarda yarattığım kişi olarak kalmalıydıın beyazperdede." 27 temmuz günü tsvicre'de bir kalp krizi sonucu ölen İngiliz sinema oyuncusu James Mason, kendisiyle yapılan bir söyleşide, sanat yaşamını değerlendirirken böyle demişti. Gerçekten de, sinema dünyasına 1935'lerde düşük bütçeli filmlerle giren, 1943'te cevirdiği "Gri Elbiseli Adam"daki sadist marki rolüyle İngiltere'nin tanınmış oyunculan arasına katılan, 1945'te "Yedinci T ü l " fılmindeki genç piyanist Ann Todd'un sadist vasisi ve "Yılan Kadın" filmindeki yol kesici rolleriyle uluslararası üne kavuşan James Mason, yuzü aşkın filmdeki çok başanlı sanat yaşamma karşın bir türlü özlemini çektiği efsane oyuncular arasına giremeyecekti. James Mason, 15 Mayıs Ancak Mason kendisine sürekli önerilen aynı tür roller ve filmlerden bıkmıştı. J . Arthur Rank'in ülkedeki sinema endüstrisi üstündeki tekelinden de kurtulmak amacıyla 1947'de Hollywood'a gitti. Mason, Hollywood'daki yeni döneminin başlarında ünlü yönetmen Max Ophuls ile iki film çevirdi: "Tuzak" ve "Fedakâr Ana". Ardından "Çöl Tilkisi"nde enfes bir Rommel oynadı. Bu arada, " J ü l Sezar"ın 1953 yapımındaki Brutus rolüyle filmin en iyi Shakespeare uyarlamalarından biri olmasına katkıda bulundu. James Mason, HoUyvvood'daki asıl ününü, George Cukor'ın yönettiği ve Judy Garland'ın da oynadığı "Bir Yıldız Doğuyor"' la 1954'te kazandı. Bu filmdeki rolüyle Oscar Ödülü'ne aday gösterildi. 1962'de Stanley Kubrick'in yönettiği, Nabokov'un aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanan "Lolita"daki Humbert Humbert rolüyle sinemanın en popüler oyuncuları arasına girdi. Bu filmde Mason, on iki yaşında bir kızla (Sue Lyon) ilişki kuran ona yaşlı bir adamın portresini o kadar başanlı çizdiki "Lolita", "Ölümden Kuvvetiy"ye birlikte onun en iyi iki filmi sayıldı. TARİHTE BUGÜTN \tım..\z ARIKA* 13SA'TE BU6ÛN, "UÇAN KAeyOLA *OENEN ARAÇ İLK KEZ BAÇfi/S/VlA OENENPİ. TEKNİK ADI "İr/Ş ÖLÇEN AMÇ " OLAN BU GARİP NESNE, 1.900 KİLOLUK İKİ ROUSHOYCE "NEME" TVRBO JET MOVORUHUH SlBT GETİZİUUESl VE SUULA£/fiJ E&ZOS AŞA&I ÇEVRİLMESİYLE (SER 3 Ağustos UCAN KARYOLAL UçJtn Karyola'nın pnafitden PıLOTU R.T.St4EPHE&> YÖhJEMk 1 savaf uçağı. TİUİHPE, DİkÜNE HAVALANlP ttiEN UÇAN KARYOLA, SELECEĞİM MuJDEUYORDU. VTOL CingiUzce'VeHicalTakJi.of.f and Landmg "m baf Ivtrden) ADI VEJZilÇAl 8U UÇAfOAR \ YARIM FUTBOL SAHASI KADAR 8İR CHJZLÜ&E İNİP KALKABİL£CEKJLERJ>İR ART1K.. beri Uiımetir cJan ve. dilüne mip katkabiien i yopımı bir Horrier görünufu. 50 YIL ONCE Cumhuriyet Almanya milli kahramam Hindenburgu kaybetti Berlin 2 (Hususi) Alman Reisicumhuru Hindenburgun ailesi efradı bu sabah saat 5 te yatağmm başucuna çağınlmışlardır. Fakat Reisicumhur kendilerini tanımamıştv. Saat 5.45 te neşredilen bir tebtiğde Reisicumhurun tamamen kendini kaybettiği bildiriliyordu. thtiyar Reisicumhur saat 9 da kendine gebneden ölmüştür. Diğer taraftan Alman kabinesi. dün saat 14 ten 23.30 a kadar y<ani 9.5 saat süren bir içtima aktetmiştir. Hükümet bu içtimada verilen kararlara tevfikan bugün, Mareşal Hindenburgun vefanndan itibaren derhal meriyete geçmek üzere bir kanun nesretmistir. Bu kanun mucibince, Abnan Reisicumhurluğu veztufi, başvekalet vazifesile tevhit olunmaktadır. Bu suretle Reisicumhurluk selahiyeti M. Hitlere intikal etmiştir. Alman ordusu Başkumandanu ordu ve donanmanm derhal M. Hitlere sadakat yemini etmelerini emreylemiştir. Müdafaa Nazın ve Alman 3 Ağustos 1934 ordusu Başkumandanı Jeneral Von Blomberg, ordu ve bahriyeye 15 gün matem nttmalarmı bildiren emirnamesinde Hmdenburga bea'ğ bir tarzda tazimlerini bildirdikten sonra diyor kt "Alman Imparatorluğunun lideri Adolf Hitlere tam bir itimatla, Ahnanyamn istikbali yolunda yürümekte devam edeceğiz." Mareşal Hindenburg şarki Prusyada Tannenberg harp meydanına gömülecektir. Hindenburgun vefatı dolayısüe Reisicumhur Gazi Mustafa Kemai Hz. ve Hariciye Vekiü doktor Tevfik Rüştü Bey taziyet tdgraflan çekmişlerdir. 19341984 "LOLtTA " POPÜLER OLDU Başrollerden giderek karakter rollerine kayan James Mason 'un tüm dünyada popüler yapan bir filmdi "Lolita". 1962'de Stanley Kubrick'in cevirdiği filmde Mason 'a Sue Lyon eşlik ediyordu. 1909'da bir tekstil tüccarının oğlu olarak dünyaya geldi. Cambridge'de mimarlık okuduktan sonra oyunculuğa yönelen Mason, profesyonel sanat yaşamına 1931'de Aldershot'daki Theatre Royal'da başladı. iki yıl sonra Arts Theatre'da ilk kez Londra sahnelerine çıktı. Bir süre Old Vic'de çalıştıktan sonra, 193437 arasında Dublin'deki Gate Theatre'da oynadı. Sinema oyunculuğuna 1935'te sıradan filmlerle başlayan Mason,1939'da Roy ve Pamela Kellino adlı iki arkadaşıyla birlikte kendi adına bir film yaptı: "Bir Katille Tanıştım". Mason, katili oynadığı bu filmden iki yıl sonra Pamela Kellino'yla evienecekti. Mason, ülkesinde ününü ilk kez 1943'te "Grili Adam" filmiyle yaptı. Bu filmdeki, rol arkadaşı Margaret Lockwood'u kırbaçladığı sahneler ve canlandırdığı ssdist marki, onun İngiltere'nin en tanınmış sinema oyuncusu olmasını sağladı. Daha sonra art arda çevireceği "Yarah Kuş" "Yüan Kadın" gibi filmler de aynı türden yapıtlar olacaktı. 1945'te gerçekleştirdiği "Yedinci T ü l " bunlar arasında en büyük başarıyı kazandı ve James Mason 194447 yıllannda tngiltere'nin en büyük gişe hasılatı sağlayan sinema oyuncusu oldu. "Yedinci Tül"deki rolü ünlü Amerikalı yönetmen D.W. Grifith'ın de övgüsünü aldı. Çocugunuzun süzel v c kııvvetli olması için içeccii siitü | taze ve sıhhı bir SLIRUC ; muhafaza cdccck i FRIGIDAIRE dir. Onıda saklaymız BOURLA BIRAOERLER . Anılarını "Unutmadan"da topladı James Mason'ın öteki önemli filmleri arasında "Gizli Teşkilat" (Alfred Hitchcock yönetiminde), "Arzın Merkezine Yolculuk" (Jules Verne uyarlaması), "Roma İmparatorluğu'nun Çöküşü", "Lord J i m " (Joseph Conrad uyarlaması), "Öldürme Emri". "Öldüren Kim" (John le Carre uyarlaması), "Fırtına" (bu Shakespeare uyarlamasında Prospero'yu oynadı), "Bahar ve Şarap", "Şeref Madalyası", "Brezilyalı Çocuklar" ve "Cennet Beklesin" sayılabilir. 1964 yılında ilk karısı Pamela Kellino'dan ayrılan Mason, 1971'de Avustralyalı sinema oyuncusu Clarissa Kaye ile evlendi. James Mason anılarını 1981 yılında " U n u t m a d a n " adlı kitapta topladı. Son olarak, 1983'te Paul Newman ile birlikte oynadığı " H ü k ü m " adlı filmdeki rolüyle bir kez daha Oscar Ödülü'ne aday gösterildi. GALERILER Georgia Arthur Penn 528 66 29 Heykeltraşlar Erol Akyavaş Can Göknil Bihrat Mavitan A.İsmail Türemen Berna Türemen Orhan Peker karma sergisi "Yumuşak ağaç ve benzeri malzemede hayvan figürleh, av sahneleri, mitoloji ve tarihten sahneleri devamlı olarak verilen malzemeden yaptırılacaktır. Yaptığınız çalışmalann ölçüleri gösterir fotoğrafları P.K. 542 Karaköy adresine göndermeniz rica olunur." Yalentino Ken Russell Germencik Sok. Bebek. Tel: 165 62 31 No: 4, VİDEOStNEMA VtDBOSİNEMA'nın TemmuzAgustos sayısında. tbrahım AKSIN Enis BATUB Nezlh COŞ Yaruzer ÇETİNKAYA Atilla DORSAY Ahroet EKEN Burçak EVREN FÜRÜZAN Ahmet GÜNLÜK Onat KDTLAR Zlya METİN Bertan ONARAN Işıl ÖZGENTÛBK Fatlh ÖZGÜVEN Veodi SAYAR Na)at ULUSAY BOĞAZtÇİ ÜNİVERSİTESİ MEZUNUNDAN Lise ve üniversite öğrencilerine Türkçe ve İngilizce Matematik dersi verilir. Tel. 169 07 71163 57 69 • UZA\ HABbR AJANS1NA yaş, tahsil aranmaksızın her bölgeden muhabirler aranıyor PK. 221 BAL1KESİR ' lanak MMT MUKİSI ' OESTEK SANAT 8ALERİSİ Karma Yaz Sergisi 2. sayısı çıktı. en Resim Sergisi 3 Temmuz14 Eylül Nısşerıye Caa 44'2 £Weı T= '.6b '3 3b e Karma/Reşjm/ Sergisi 131 Ağustos Abdı Iptfcçı Cad 75 M»çtu1460354