Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Jumhuriyet Sahıbı: Cumhuri>el Maibaacılık ve (ja?etecilik Türk Anonım Şirketi acfrna Nadir Nadi, 0 Genel Yayın Muduru: Hasan Omal. Muessese Muduru: Kmine l ^aklıgil, Yazı Ijleri Muduru: Oka> (ionensin. # Ya/ı l>leri Mudur Yardımcısı: Ahmet Konılsan, Haber Merkci Muduru: Yalçın Bayer, Sayfa Duzenı Yonetmeni: Ali Acar. I \K\ l lcnıınii/ Temsılctler: ANKARA. Yalçın Dofan, IZMIR: Hikmet Çetinkaya, ADANA: Mehmet Mercan, • Servts Şeflerı: Istanbul Haberleri: Retıa Öz, Dış Haberlcr: Krgun Balcı, hkoııomi: Osman Llagay. Kullür: Avdın Kmeç, Magazin: Yalçın Pekşen, Spor Dantşmanı: AMülkadir Yucriman. Duzehme: Refik Durbaş, Araştırma: Şahin Alpay, lşSendika: Şukran Ketenci. Ikimlr V 12 Aksıım: 2(1 4f> Yaısı 22 Burolar: # Ankan: Ziya Gökalp Butvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33088185, • lzmir: Halit Ziya Bulvarı No: 65 '3. Tel 254"'O9131230 • 7 Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455O19" 31 • Basan ve Yayan. Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecılık T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 3 9 4 1 , Cağaloğlu, İst. PK: 246Ist. Tel: 52O9"?O3 Telex: 22246 lm..ık lıiını: 5 31 Oülc: 13 13 Binalarda bulunan sığmaklamı kaldınlııı koıııısıı gündeme geldi özal: Hangi sığınaklar buniar? Bu sözü Belediye Başkanı vermiş, ona sorun. özfatura: Söz verirken size güvendik. Giray: Bu direkt olarak Genelkurmay Başkanlığım ilgilendirir. Genelkurmay Başkanlığı'na bir mektup yazarak bu konuda görüş değişikliği isteyeceğim. tZMİR (Cumhuriyel Ege Biirosıi Belediye başkanlarının seçım propagandalarında yer alan "sıgınaklan kaldıracagız" sözunün yerine getirilebilmesi için Hükümet, Genelkurmay BaşkanlığYndan görüş değişikliği isteyecek. lzmir Anakent Belediye Başkanı Dr. Burhan Özfatura, Merkez Belediye Başkanı Sıiha Baykal, Bornova Belediye Başkanı Cengiz Bulut ve Karşıyaka Belediye Başkanı Nevzat Çobanoğlu, seçimlerden once gazetelere verdikleri "namus sözü" ilanlarında binalardaki sığınaklann kaldırılacağını söylemelerine karşın, hukümetin bu yolda bir karar almaması nedeniyle guç durumda kaldılar. ANAP'lı dön belediye başkanı da, onceki akşam, Başbakan Turgut Özal, De\ let Bakanı Sudi Türel ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Safa Giray'ı sözlerini yerine getirmelerini sağlamaları için sıkıştırdtlar. Başbakan özal'ın Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyareti sırasında bir gazetecinin, "Belediye başkanları sığınaklan kaldıracaklan yolunda söz vermişlerdi, ne oldu?" sorusu uzerine Özal önce, "Hangi sığınaklar buniar?" dedi, sonra da "Bu soziı Belediye Başkanı vermiş, ona sorun" yanıtını verdi. Bunun uzerine lzmir Anakent Belediye Başkant Dr. Özfatura, "Namus sözü verirken size güvendik " dedi. Dr. Özfatura, sığınak konusunda ısrar edilmesinin binalarda mah'yetlere bir milyon lirayı aşkın olumsuz etkisi olduğunu soyledi. Konuyla ilgili bakan olarak açıklama yapan Bayındırlık ve İskân Bakanı Safa Giray sunları sövledi: "Aslında bu direkt olarak Genelkurma> Başkanlığı'nı ilgilendiren bir konudur. En kısa zamanda Genelkurma> Bakanlığı'na bir mektup yazarak bu konuda görüş değişikliği isteyeceğim. Belki tumden kalkar, belki de başka bir formul bulunur, binanın belli yerleri sığınak biçiminde kullanılır hale getirilebilir." Bakan Giray, ilk bakışta binalarda sığınaklann bir gereklilik gibi göründüğunu, bu konuyla ilgili olanlann bir değerlendirme yapması gerektiğini savunarak, "Ozellikle Izmir gibi bir yerde sığınaklann yararlı olduğuna inanıyorum. Ama yararsız olduğu belirtilirse gerekeni yapanz. Ancak her ne kadar söz verilmişse de sığınaksız şehir olmaz" diye konuştu. Bekdiyv başkanları "namus sözü" vermişti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Gençlık ve Spor Bakanlığı depolarında bulunan 70 bin kitabın kahvehanelere dağıtılmasına başlandı. Talim Terbiye Kurulu onayından geçemeyen sol ve sağ yayınların imha edileceği yolundaki haberleri doğrulamayan bakanlık yetkilileri, bu tür kitaplann bakanlık depolarına giremeyeceğini savundular. Bakanlık yetkilileri, bakanlık depolannda 1960 yılından bu yana bekleyen kitaplann değerlendirilmesinin düşunülduğunü ve bu amaçla "pilot kahvehanelere" 60'şar kiıap dağıiımına başlandığını belirttiler. Yetkililer kitaplann dağıtımı işinin valilikler emrine verileceğini, bir bölüm kitaplann da cezaevlerine dağıtılacağını bildirdiler. Dçpolardaki kitaplar arasında alfabe ve ders kitaplannın yanı sıra Kultur Bakanlığınca çeşitli tarihlerde bastırılan kitaplann da bulunduğunu kaydeden yetkililer, dağıtım işlemine öncelikle Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın onayından daha once geçmış 2. Uluslararası Terorizm Konferansî'nvn ardından Bakanlık hahvelere dağıtıkwak ki ABD yönetimi "uluslararası terorizm" seçıyor kavramını kamuoyu yaratmanın ötesinde amaçlarla kullanacağa benziyor. ZİYA ÖZKAHYÂÖĞLL WASHİNGTON 24 26 ha ziranda Washington'da duzenlenen " 2 . L'luslararası Terorizm Konferansı" ABD Başkanı Ronald Reagan tarafmdan sunulan ve aynı gunlerde ABD Kongresinde goruşülen "terorizme karşı önlemler paketi" için iyi zamanlanmış bir platform oldu. Reagan'ın ilk Dışişleri Bakanı Alexander Haig 1981'de, ABD'nin dış politikasında önceliğin (Carter doneminin aksine) "İnsan Haklan" yerine "Uluslararası terorizme" verileceğini açıklamıştı. O günden beri, aşırı muhafazakâr çevreler bazı devletler tarafından desteklendiğini ileri surdukleri (ama bir türlu açıkca tarif etmedikleri) "Uluslararası terorizm" kavramını radikal ve komünist rejimlere karşı kamuoyu yaratmakta kullanı>orlar. Bunun son zamanlardaki en çarpıcı önıeği, Bulgar ve Rus gizli servisleri tarafından duzenlendiği iddia olunan Papa'ya suikast gırişimi olayında ızlenen tutum. Smıltz, terorizme karşı başka ülkelerde operasyon önerdi Konferansta ABD Dışişleri Bakanı George Shultz terorizm konusunda uluslararası işbirliği önerirken, "terörist gruplar harekete geçmeden önce yapılacak önleyici operasyonlar"ın gerekliliğinden söz etti ve şimşekleri uzerine çekti. Teröristlere devlet desteği verdiği iddia olunan devletler İran, Suriye, Kuzey Kore, Libya, Küba ve Shultz'un deyimiyle "Sovyetler Birliği ve müvekkili devletler", ancak ABD bunlardan hiçbiriyle savaş halinde değil. Devletler hukuku açısından önerilen "önleyici operasyonlann" bu ülkelerde nasıl ve kime karşı yapılacağmı kestirmek güç. ger, "Bu gibi sorunlarla ilgilenmesi istenebilecek bir Birleşmiş Milletler organizasyonu var. (Rabin tarafından önerilen) Bu grubun, BM'nin yapamayacağı neyi başarabileceğini anlamıyorum," dedi. ABD Senato İstihbarat Komitesi Başkanı ve eski ABD BM Temsilcisi Patrich Moynihan ise Reagan vönetimini "Özel bir örğüt' kurmaya teşvik ederken, BM'nin boyle bir örgütü kabul etmeyeceğini, ABD ve dostlarının birbirlerini korumak için terorizme karşı kendi aralarında örgütlenmelerini istedi. ABD'nin şu andaki BM Temsilcisi Jeane Kırkpatrick, BM'ye üye ülkelerin birçoğunun, kendisinin "terörist" olarak nitelediği FKÖ ve SWAPO (GüneyBatı Afrika Halkı Organizasyonu) gibi örgütleri desteklediğini belirterek, "BM'nin terörizmle savaşmayacağım" ileri sürdü. Kırkpatrick, 20 yıl önce Sovyetler Bırliği'nin "Silahlı yolu' f seçerek "Politik amaçlan için korku salan" gerillalan ve Batı yarı kuresinde ulusal kurtuluş hareketi maskesi altında çalışan "şiddet düşkünü ufak çeteleri" desteklediğini iddia etti. Konferansın başkanlığım yapan eski İngiliz bakanlardan Lord Chalfant, gazetecilere şu ilginç sonjyu sordu: "Uluslararası terörizmle savaşta olduğumuz şeklindeki basit ilkeyi kabul edemez miyiz? İki taraf var: Onlar ve biz. Eğer onlar kazanırsa hürriyetlerimizi kaybedeceğiz. Basının bizim yanımızda olmasını istemek çok mu?" Reagan'ın kongreden geçirmek istediği kanunlar arasında uçak kaçıranlar ve rehine alanlara karşı çok daha sert tedbirler var. Ama asıl tartışma yaratan kanun tasansı, Dışişleri Bakanına "Terorizmi destekleyen ülkelere karşı" yiyecek, kompüter, kitap ve tıbbı malzemeyı de içeren ambargo koyma yetkisi veriyor. Bu ülkelere mal ve hizmet satanlann ağır şekilde cezalandınlmasını öngörüyor. Bu son tedbir, iki yıl önce Libya'ya teknik yardımda bulunduğu ve Libya ajanlarını eğittiği için hapse giren eski C1A ajanı Edwin Wilson gibilerine engel olmayı amaçlıyor. Ancak anayasal olup olmadığı belirlenemeyen bu tedbirin ABD dış politikasında çatışma yaratması kaçınılmaz. Çünkü "terörist" kabul edilen FKÖ'ye destek sağlayanlar arasında ABD mütteukı Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleri var. öte yandan, ClA'nın Nikaragua'da Sandinista hükümetini devirmeye çalışan karşıdevrimci "Contra"lara desteği, hattâ Nikaragua limanlannı mayınlaması "devletdestekli uluslararası terorizme karşı savaş" ilkesiyle çelişkili. Gönüllü bir örgüt Eski tsrail Başbakanlarından Yitzhak Rabin, konferansta uluslararası terörizmle savaşmak için "yüksek dereceden bir ABD yetkilisinin başkanlığında, gönullu katılınacak bir uluslararası gönüllü örgütü" önerdi. Ancak ABD Savunma Bakanı Weinber (Arkası 11. Sayfada) Taşçıoğlu: Gelecek yd Çeşme'de turizm patla ması olacak CELAL BAŞLANG1Ç ÇEŞME2. Çeşme Deniz Şenliği Devlet Bakanı Sudi Tiirel, Kültur ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoglu üe çok sayıda sanatçı ve kalabahk bir yurttas topluluğunun katılımı ile başladı. 8 temmuz pazar gününe değin sürecek olan 2. Çeşme Deniz Şenliği'nin Çeşme Lisesi'nden başlavan açılış yüruyüşüne sanatçılardan Zekı Alasya, Metin Akpınar, Halit Kıvanç, Zeırin Özer, Ümit Tokcan, S«vim Tuna ve diğer çağnlılar katıldı. Şenliğin Çeşme meydanından yapılan açış töreninde Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi Nejat Tümer, Başbakan Tureut Özal, Devlet Bakanı ve BaşbaKan Yardımcısı Kaya Erdem ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Zabit Atakan'ın telgrafları okundu. Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Işık Biren ise üç bir yanı denizlerle çeyrili ülkemizde Atatürk'ün verdiği denizci bir millet yaratma direktifi yolunda çalışmalann sürdürüldüğünü belirtti. Sanatçı lar adına konuşan Neco, Çeşme ve benzeri turistik yörelerimizin alt yapı sorununa değindi. Kültur ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoglu da konuşmasında bugunden iübaren Çeşme'de turizmin gerektirdiği herşeyin yapılması için kollarmı sıvadıklanm belirterek, şunları soyledi: "Önümüzdeki sene Çeşme'de turizm patlaması olacak. Çeşme'nin yat limanı ve feribot sorunu olduğunu da biliyorum. Festivaller ve şenlikİer uluslararası nitelikte olmalı. Komşumuz Yunanistan dahil, bizimle dost miınasebetleri bulunmayan ülkeleri turizm ve kültur alanında dost münasebette bulunmaya çağırdık. Uzattığımız bu dost ele müsbet bir cevap almış değiliz. Ama biz bildigimiz doğru yoldan ayrılmavacağız." Öte yandan Donanma Komutanhğı'nın katkılanyla gerçekleştirilen Açık Deniz Yat Yarışı, 7 temmuzda îstanbul'dan başlayıp, Çeşme'de sona erecek. 2. Çeşme Deniz Şenliği başladı YUNUS NADİ ARMAĞANI '84 MANSİYONLAR Ispanyu ve Ahnanyu ile üst düzeyde askeri temaslar İzzet Keribar M.AIi Cidu Dereye boşalan kaııalizasyon suları arıtılıyor ınu* bizden antmamız istenîyor Belediye Başkanı'mn girişimini olumlu bulan Bakırköylü yurttaşlar, "Denizi ve çevreyi kirleten tüm fabrikalar kapatılmalı" diyorlar. İstanbul Haber Servisi "Çevre ve halk sağlığını tehdit ettiği" gerekçesiyle önceki gün üç gün sureyle mühürlenerek üretimi durdurulan Bakırköy'deki Ünileverİş Yağ Fabrikası'nın Genel Mıidür Yardımcısı Atilla Midilli, "Bakırköy'de >aşayan bir milyon insanın denize boşalan kaoalizasvon suları arıtılıyor mu ki, bizden antmamız isteniyor?" dedi. Vita, Sana ve Rama yağları üreten söz konusu fabrikanın atık sularını arıtma yapmadan denize döktuğu ve çevre sağlığını tehlikeli biçimde tehdit ettiği gerekçesiyle "ikaz" mahiyetinde olmak üzere uç gun sureyle kapatılması olayı, ilgili çevrelerde çeşitli tartışmalara yol açtı. Konuyla ilgili olarak konuştuğumuz Midilli, arıtma tesisinin bulunduğunu belirttikten şonra, "Bu tesis yasaların istediği ölçiilere uygun mu?" yolundaki bir soruyu, "O iş o kadar kolay değil. Bir günlük, üç aylık iş değil. Dışarıdan uzmanlar getirteceksiniz, incelettireceksiniz. Turkiye'de hangi işletmede o şekilde antma tesisi var? Denize yağ boşaltmıyoruz ki. Biz o kadar zengin değiliz. Atık sulanmızı da bir milyon Bakırköylü gibi kana . zasyons. boşaltıyoruz. Bakırköy'ün bütun pisliği denize boşalıyor. Bir milyon insanın denize boşalan kanalizasyon sulan arıtılıvor mu ki, bizden antmamız isteniyor" yanıtını verdi. Ote yandan Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Naci Aydın da fabrika yöneticilerini yaklaşık bir aydır gerek sözlü, gerekse yazılı olarak uyardıklarını, ancak sadece gerekenlerin yapıldığı yolunda yuvarlak ifadelerin bulunduğu bir yazılı yanıtla yöneıicilerin olayı geçiştirmeye çalıştıklarını soyledi. Aydın, şöyle konuştu: "Fabrikanın yaydığı yağ kokusu yetmiyormuş gibi bir de denize akıttığı yağ atıklan lodosta koku yavıyordu. Kendilerine gerekli önlemieri a!malan için bir avlık süre tanıdık'.' dedi. Öte yandan THA rnuhabirine gorüşlerini açıklayan bazı Bakıı köylü yurttaşlar, belediye başkanının bu girişimini olumlu bularak "Denizi ve çevreyi kirleten tüm fabrikalar kapatılmalı" dediier. Engin Tuncalp adındaki bir memur, "Evim fabrikaıiın çok yakımnda.Fabrika denizi kirlettiği gibi çevreye yağ kokusu da yayıyor. Sabahtan akşama kadar ağır bir yağ kokusu alryonız. Belediye fabrikayı kapatmakla iyi etti. Fabrika aslında sürek'i kapatılmalı" biçıminde konuşurken, Yaman Karadunıan adİı bir serbest meslek sahibi de "Belediyelerin son zamanlarda çevre temizliği konusundaki ciddi çabaların: takdirle karşılıyorum" dedi. Bu arada konuyla ilgiii açıklamada bulunan Bakkallar ve Bayiler Derneği Başkanı İbrahim Gürdamar, Ünileverİş Yağ Fabrikası'nın üç gün sureyle kapatılmasının piyasada önemli ölçüde yağ darlıfcı yaratacağını söyledı. Unüever'İş lfağ Fabrikası Genel Müdür Yarduncısı MUUIli: ANKARA (Cumhuriyet Bü mir, Eskisehir, Bandirma ve İsrosu) Ankara, İspanya ve Fe tanbul'da da çeşitli temaslar yaderal Almanya ile üst düzeyde pacak. yürütülen askeri temaslara sahAimler'in temaslan sırasında ne oluyor. Önceki gece Anka da Türk ve Federal Alman Hara'ya gelen İspanya Genelkur va Kuvvetleri arasında işbirliği may Başkanı Oramiral Lucini te konulannın ele alınacağı belirtilmaslannı sürdürürken Federal di. Bu arada Aimler, Federal AlAlmanya Hava Kuvvetleri Ko manya tarafından Türkiye'ye mutanı Korgeneral Berhard verilmekte olan F104 uçaklarıAimler'in bugün Ankara'da ol nın son partisinin teslim töreninde de hazır bulunacak. ması bekleniyor. İspanya'dan Türkiye'ye Genelkurmay Başkanı düzeyinde gelen ilk askeri konuk olan Oramiral Lucini temaslanna dün Genelkurmay Başkanı Orgeneral •99 Necdet Üruğ'u ziyaret ederek başladı. Bu görüşmeyi İspanya Genelkurmay Başkanı'mn Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk'U ziyareti izledi. Genelkurmay'da verilen bir brifinge de katılan Oramiral Lucini, aynca İstanbul Haber Servisi İsKınkkale'deki silah fabrikalannı tanbul'da dokumacı, ayakkabı da gezecek. Lucini ile Türk askeri makam ve deri süet konfeksiyon imalatlan arasında yapılan göruşmeler hanelerinde 15 temmuza kadar de NATO müttefikleri olan sürecek olan "Yaz Tatili" uyguTürkiye ile İspanya arasında as lamasına başlandı. Uygulamakeri alanda işbirliğinin geliştiril dan 20 bine yakın işyeri mesi konuları ele alındı. Türki yararlanacak. istanbul Esnaf ve Sanatkârlar ye'ye gelişinden önce iki ülke arasında silah ve savaş malzeme Dernekleri Birliği tarafından yaleri konusunda geniş bir işbirli pılan açıklamaya göre, esnafın ğine girmeye hazır olduklannı bir bölümünü kapsayan ve bayaçıklayan Oramiral Lucini'nin, ramın ilk günü başlayıp 15 gün Türkiye'nin tasarladığı askeri sürecek olan uygulamaya dokunakliye uçaklarının ortak üreti macılar, ayakkabıcılar Ûe deri ve mi projesine de değindiği bildi süet konfeksiyonculan katılıyor. riliyor. İspanya bu ihalede 20 bine yakın işyerinin katıldığı CN235 tipi askeri uçaklar için yaz tatili uygulaması sırasında işteklif vermiş bulunuyor. Bu ara çi ler ücretli izinli sayılacaklar. da diplomatik kulislerde sosya Birlik Başkanı Suat Yalkın, yaz list bir hükumetin işbaşında ol tatili uygulamasına 15 bin ayakduğu İspanya'nın son aylarda kabı, 2 bin dokumacı ile 1500 ciTürkiye ile askeri alanda işbirli varında deri süet konfeksiyon ğine yakın bir ilgi gösterdiğine imalatçısının katıldığını belirterek, "Ekiplerimiz sürekli kontdikkat çekiliyor. rollerde bulunuyor lar. Biriik kaİspanya Genelkurmay Başka ranna uymayanlar hakkında dinı Lucini, Türkiye ziyareti ile il siplin cezası uyguluyoruz. Kagili olarak İstanbul gazetesine patmaya kadar giden cezalann verdiği demeçte, dünyanın "en yanı sıra 2500 ile 5 bin lira aramükemmel" ordularından biri sında para cezası da uyguluyoolarak nitelediği Turk Ordusu' ruz." dedi. Ayakkabıcılar Derndan "öğrenecekleri çok şey" neği Başkanı Temel Çoruh, yaz olduğunu söylemiş, Türkiye'nin tatili uygulamasına bu sene ilk stratejik önemini vurguladıktan defa düzenli olarak başladıklasonra, Türk Silahlı Kuvvetleri ile nnı belirterek, ayakkabı piyasaortak manevralara girmek iste sında bariz bir işsizliğin görüldüdiklerini açıklamıştı. ğünü soyledi. Temel Çoruh, Öte yandan, Federal Alman "Şubat ayında yaz tatili uygulaya Hava Kuvvetleri Komutanı ması kararını alıcken. işsizliğin Korgeneral Berhard Aimler, Ha bu kadar yuksek olacağım duşüva Kuvvetleri Komutanı Orgene nemezdik. Şiradi isabet oldu. 15 ral Halil Sözer'in davetlisi ola gün içinde mağazalar satış yapıp rak bugün Ankara'ya geliyor. biraz boşalma olursa imalathaAimler, Türkiye'de bulunduğu nelcr Ae kış sezonuna iyi girer." süre içinde Ankara'dan sonra lz dedi. 20 bin küçük isyerinde "yaz tatili' uygulaması başhyor ransı düzenleyen Jonathan İnstitute'nin merkezinin Kudüs'de olduğuna dikkat çekerek, amacının siyonizm ve İsrail'in prestijini yükseltmek olduğu belirtiliyor. (Jonathan Metanyahu 1976'da İsrail'in Uganda'daki Entebbe baskımnı yöneten ye orada ölen komandosu idi.) Bildiri, konferansın Lübnan işgalini ve terörizmle savaşta bu tip "önleyici operasyonları" hakh göstermek amacında olduğunu belirtiyor. Filistin halkının terörist olduğu imajının halen sürdürulduğünden şikayet ediyor. Los Angeles'deki olimpiyatlar arifesinde, muhtemel terörist eylemler hakkında çeşitli söylentilerin dolaştığı bir ortamda, ABD'nin hem içerde hem de "terorizme destek olan ülkelere karşı" ve mumkünse bu ülkelerde, çok daha aktif bir rol alması gundemde. FKÖ Başkanı Arafat geçen hafta verdiği bir demeçte, "FKÖ'yü 127 devlet tanıyor. Bu, Israil'i tanıyanlann üç misli. FKÖ, Arap Devleüeri Birtiğine, tslam Konferansına ve Bloksuzlar Konferansına tam üye, BM'de gözlemci. Ama ABD Kongresi halkımıza terörist diyor. Bu saçma " diyerek uluslararası kamuoyu ile ABD yönetimi arasındaki ayrüığı dile getiriyordu. Hatırlanacağı gibi, Zimbabwe'de Robert Mugabe, Nikaragua'da Sandinistalar ve hatta İsrail'de Begin ve Şamir, hükümet olmadan once terörist damgası yemişlerdi. Amerikan basım geçenlerde Hindistan'da ayaklanan Sih'Iere İndira Ghandi'ye uyup "terörist" deyip dememek konusunda bölünmüş halde. Afganistan ve Orta Amerika'da görülduğü gibi birinin "teröristi" diğerinin "hürriyet savaşçısı" oluyor. Konferansa karşı çıkan çevre, . ,. "iT 1 a r a s l n d a k ! . , A r a ? Bırlığı kendı vbıldırısınde, konfe Evren Florya Köşkü'nde denize girdi Vali Nevzat Ayaz, "Florya'da koli basili 5000 civanndadır. Bu da denize girilmesini engellemez dedi. TürkIş'ten "ayrı bir konfederasyon" haberine tepki TürkIş Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, "Bu çabalarla işçimizi bölmek, onları ayrı ayrı çatılar altında toplamaya çalışmak hiç şüphesiz işçiden başkalarının yararınadır" dendi. ANKARA, (Cumhuriyel Burosu) Türkİş Yönetim Kurulu, zon zamanlarda ayrı bir konfcderasyon kurulacağı yolundaki haberlere karşılık yaptığı ayn bir açıklamada, Türk işçisini başka konfederasyonlara bölmenin işçinin değil başkalarının yararına olacağım biidirdi. Açıklamada, "Herhangibirkamukı rumudev Lt imkâ"nı bir dernek yararına kullanılsa Yuce Divanlık suç işlemiş olur" denildi. Hiçbir kamu kuruluşunun elindeki devlet ımkânını bir dernek uğruna harcayamayacağı vurgulanan Türkİş Yönetim Kurulu açıklamasında, "Dileğimiz bu tür çabaların kuvveden fiile geçmemesidir" goruşune yer verildi. Türkiş'in 31 temmuzda 33. kuruluş yıldönümunu idrak edeceği, aileleriyle birlikte 12 milyona yaklaşan kişiye hizmet götürdüğü kaydedilen açıklamada daha sonra şöyle denildi: "TürkIş bu özenli çabasında özgürlükçü ve demokratik kurallara harfiyen riayeti bağlayıcı bir tüzük hükmü saymış ve uygulamada bu kurullardan asla taviz >ermemiştir. Türklş Atatürk ilkelerine ve ideallerine bağlı bir sendikal kuruluştur. Daima laik ve sosyal hukuk devleti anlayışını savunmuştur ve savunacaktır." "Tüm siyasi partilere ve hükümet lere karşı bağımsız bir anlayışla partiler üstü politikasını tavizsiz uygulayan Turkİş varken onun karşısında ayn bir konfederasyon kurma gayretlerinin hangi fikre dayandığı" sorulan açıklamada, Türkİş'in çalışma ve hizmet anlayışını beğenmeyenlerin, hoşlanmayanlann başka bir kuruluş isteyebilecekleri ifade edilerek şu görüşlere yer verildi: "Bu çabalarla işçimizi bölmek, onları ayrı ayn çatılar altında toplamaya çalışmak, hiç şüphesiz işçiden başkalanmn yararınadır. Amacı işçiye hizmet olmayan, işçi kuruluşu görünümünde kurdurulup, başka şeyler planlayaniann, gerçek düşuncesinin ne olduğunu bilmekte yarar vardır. Geçmişte de bazı çevrelerce buna benzer bir lakım konfederasyonlar kurdurulmuştur. Boyle denemeleri yaşamış >e gormüşuzdür. Ancak bu tur kuruluşlar kısa bir süre sonra dağılmış ve yok olmuşlardır. Çıin konfedemsyon kurmak hangi fikre dayanıyor" tSTANBUL, (a.a.> Cumhurbaşkanı Kenan Evren, yaz dönemi çalışmalanm sürdürmek için Ankara'dan, önceki gün geldiği Florya Deniz Köşkü'nde denize girdi. İstanbul Valisi Nevzat Ayaz, Florya'da denize girilmesini enku işçi kendisinin kurmadığı sen gelleyecek herhangi bir durum dika ve konfederasyonlara ilgi bulunmadığını açıklayarak, "Sagöstermez." yın Cumhurbaşkanımız denize ANAP milletvekilinin, Baka giriyorlar" dedi. İstanbul Valisi a.a. muhabinı ve Müsteşarı suçlamalarına karşılık Çalışma ve Sosyal Gü rinin, "Koli basili bulunduğu gevenlik Bakanlığı'nın bir üst yet rekçesiyle Florya'da denize girilkilisi, UBA muhabirine şunları mesinin sakmcalı olduğu söylensoyledi: tisi var, doğru mu?" sorusu uze"Önceükle bir milletvekilinin rine, şoyle konuştu: "Florya'da denize girilmesini açıklamasını, Turklş'in basın bürosunun dağıtmasına akıl er engelleyen herhangi bir sağlık diremiyorum. Bakanlığımız, koşulu yok. Çünkü oradaki koli sendikalardan gelen tüm göruş basili beşbin civanndadır. Bu dame taleplerini derhal karşılıyor. denize girilmesini engellemez. tl Bakanlığın kapısının Türkİşe Hıfusşıhha Kurulu karanna gökapatılması diye bir hadise yok. re, Koli basili oranı onbine kadar Her sendikadan, konfederas olan yı>rde denize girilebiliyor. yondan gelen talepler karşılanıîayın Cumhurbaşkanımız da, )or. Bakanlığın kapısı ardına ka Florya Köşkü'nün denizden doldar açıktır." durulaa ha> uzuna dun girdiler."