Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/8 29 TEMMUZ 1984 . Ecevit Anlatıyor 10 Haşhaş ekimi >asağını surdurmeniz için ısrar ederken. içine duştukkri çelişkilere >e haksızlığa işarel ettiğiniz \akit, Amerikahlar, bunlara verecek bir >anıt bile bulamadıklarına gore, ısrarlarım neden surduruyorlardı? ECEVİT Israrlarının ardında, sadece, bızım açımızdan hıçbır geçerlılığı bulunma>an bazı sıyasal nedenler vardı. Ne eibi? ECEVİT Bir kere Başkan Nıxon'un ve Nıxon yonetımının sıyasal ıtıbarı meselesı vardı Bıldığınız gıbı o sıralarda, bır yandan Vıetnam Sa\aşı'nda Amerı ka'nın duştuğu çıkmaz ve bunalım dolayısıyla, bır >andan da Watergate skandalı dolayısıyla, Amerikan yönetımı, ozellıkle de Başkan Nıxon sıkıntı ıçınde>dı Amerikan toplum yapısının neden olduğu bazı psıkolojık s o runlara Vıetnam bunalımı da eklenince Amerikan gençlığı arasında uyuşturucu madde alışkanlığı artmıştı Amerikan toplumu o yuzden de kaygıh ve sıkıntılıydı ve yonetımın bu soruna mutlaka bır çözum bulmasını ıstryordu Bunca sorun ve dert arasında bunalan Nıxon yönetımı de, Amerikan toplumunda kendılerine bıraz olsun sıyasal guç ve ıtıbar sağlavabilmenın tek yolu olarak, bula bula, Turkıve'nın bırkaç ılınde yapılan haşhaş ekımını yasaklatmayı bulmuştu 12 Mart mudahalesınden once Amenka bu konuda Turkıve'ye sureklı baskı >apardı, ama bır sonuç alamazdı. 12 Mart mudahalesıyle Turkıye'dekı enge! kalkmış oldu. Amerikan ısteklen karşısında fazlasıyla uysal davranma gereğını duyan, veya uysal davranmakta sakınca gornıeyen bir yonetım iş başına geçmıştı ve o vesileyle, Amerıka, Turkıye'>e haşhaş ekımı yasağını kabul ettırebılmıştı Nıxon yönetımı de bunu, Amerikan kamuoyuna, sankı bır buyuk savaşta kazanılan buyuk bır zafer gıbı sunmuştu Müdahale donemını sona erdırmekte önemlı rol oynayan bır partı ışbaşına gelıp de, hukumet olarak, "haşhaş ekimi yasagını kaldıracağız" deyınce, "zafer" gıbı gosterılen şey yenılgıye donuşmuş olacaktı ABD yönetımı o yuzden tedırgındı Dunyanın en buyuk, en guçlu devletınde. bır başkanın ve vönetımın, tum sıyasal ıtıbarını, Turkıye'de bırkaç bın koylunun açlığa mahkum edılmesıne bağlı gormesı çok garıp bır şevdı Ama, garıp de olsa gerçektı lO.Yıldönümünde Kıbrıs Barış Harekâtı'nı Ekim yusağı kalkth, Amerikan Senatosu silah ambargosu kararını aldı ABD BÜYUKELÇtSI HA \DLEY BASTIRIYOR Ecevit anlatıyor: "Hukumette olmadığımız halde baskıları biz bile duyuyorduk. Bir keresinde de Macomber'dan onceki Amerikan Buyukelçisı Handley beni yemeğe davet etti. îkimiz başbaşa ıdik. Çok onemli ve gizli bir şey goruşme gereğini duyduğu için boyle başbaşa bir yemek duzenledığini duşundum. Meğer konu yine haşhaşmış... " Washington haşhaş ekimi yasağının sürmesi için bastırıyor. ECEVİT Hayır, yonetıcıler de buna ınanıyor olamazlardı Gercekler o kadar açıktı kı, kendı kendılerını bıle aldatamazlardı Nıtekım, Turkıye'ye haşhaş ekımı yasağının kabul ettırıldığı donemde Beyaz Saray 'ın narkotık sıvasetı uzmanı olan Walter Mınnıck, daha sonra, 5 Mart 1975'te, bunu Amerikan Senatosu'nun Narkotık Komıtesı'ne vaptığı bır açıklamayla ıtıraf edecektı Beyaz Saray'ın narkotık uzmanı şu ıtırafta bulunuvordu "Amerikan hukumeti, aslında, Turkiye'de haşhaş ekimini yasaklamakla \merika'daki gavrimeşm eroin satışlannın onleneceğine ciddi olarak ınanmıyordu. Bu hiçbir zaman gerçek bir çozum olarak gorulmemişti. Basın, bu konuda fazlasıvla abartılarak koşullandırıldı." 1974 temmuz basında hashaş ekimi yasağını kaldırdıgınız zaman Amerikan tepkisi, ABD Senatosu'nda alınan silah ambargosu kararı duzeyınde kaldı... M Yalcın Doâan Ecevit, (ABD'nin Ankara Büyükelçisi 'ne): "Hiçbir bağımsız ülke, toprağında neyi ekeceğini, neyi ekmeyeceğini başka ülkelerle anlaşma konusu yapmaz. O ülkenin egemenlik hakkıyla bağdaşmaz." haşhaş ekımı yasağını tek taraflı bır kararla kaldıramayacağımızı, bunun devletlerarası hukuk açısından "yasal" olmayacağını one suruyordu Bu iddia karşısında sizin lavrınız ne oldu? ECEVİT Ben bu ıddıaya karşılık şoyle konuştum "Hiçbir bağımsız ulke, toprağında neyi ekeceğini, neyi ekmeyeceğini başka ülkelerle anlaşma konusu vapmaz. Bu, o ulke için çok onur kırıcı bir durura olur. O ulkenin egemenlik hakkıyla bağdaşmaz" dedım Bızım hukumetımızden once ABD ıle varılan anlaşmamn, ancak, Turkıve haşhaş ekımını yasakladığı surece, geçımı haşhaş ekımıne bağlı köylunun mağdurluğunu önlemek ıçın taahhut edılen Amerikan yardımına ılışkın bır anlaşma olarak gorulebıleceğını, o anlaşmanın başka turlu yorumlanmasını asla kabul edemeyeceğımızı soyledım Ustelık, Amerıka'nın haşhaş ekımı yasağından sonra taahhut ettığı askerı vardımı bıle aksattığını hatırlattım Buyukelçi, anlaşmayla ilgili bu yorumunuza katıldı mı? ECEVİT Hayır katılmadı Amerikan yorumunda ısrar ettı Ben de, "Anlaşmavla ilgili sizin yorumunuz, izleniminiz oyle olabilir. ama bu ızleniminizi açıklamamanızı lavsıye ederim. Çunku <\BD vonetimınde boyle bir izlenım bulundugunun duyulması bıle Turk kamuoyunda buyuk ve haklı tepki u>andırır" dedım Haşhaş ekımı yasağını kaldırırken bunu, asla, ABD ıle bır goruşme konusu yapmayacağımızı, fakat haşhaş ekımının ınsanlığa zarar vermesını onleyecek her turlu onlemı almaya kararlı olduğumuzu ve ancak bu onlemler konusunda, Bırleşmış Mılletler'm yetkıîı orgutuyle de, ABD ıle de ıstışare edebıleceğımızı, onlann da goruşlerınden ve teknık yardımlarından yararlanabıleceğımızı soyledım f ,V/AOV YOt\ETIMJ B4SKIYISÜRDLRLYOR Haşhaş ekimi yasağını Ecevit hukumeti 1 Temmuz 1974'te kaldırdı. Ecevit anlatıyor: "Amerikan yonetimi kendi yarattığı haşhaş yasağı efsanesinin tutsağı olarak eylul ortalarına kadar baskısını surdurdu..." konusundakı gelışmclerden son derece memnun" olduğunu bel.tı\ordu ECEVİT Hayır, kaldırmadı, yalnızca ambargonun gerekçesını, dayanağını değıştırdı Haşhaş gerekçesı artık kullanılamaz duruma, tumuyle geçersız duruma gelınce, ABD, bu kez Kıbrıs gerekçesme dayandırarak, Turkıye'ye askerı araçgereç ambargosu kararını yıne yururlukte tuttu Bunu nasıl yorumladınız? ECEVİT Belh kı, ABD'de bazı çevreler, Turkıye've, her ne pahasına olursa olsun zarar vermek, ozellıkle de Turkıye'nın askerı gucunu kısmak kararındaydılar. Gerısı bahaneydı Bır gerekçe geçersız kalınca, bır başka gerekçeyı ortaya suruyorlardı kurdun nıyetı kuzuyu vemekse "suyumu bulandırdın" demenın volunu her zaman bulabılır Ambargo ne oldu? Bu tavır değişikligini neye bağlıyorsunuz? ECEVİT Turkıye'de yetıştırılecek haşhaştan elde edılecek afyonun kaçak pıvasasınagıtmesını onlemek ıçın o kadar etkın onlemler almıştık kı, Bırleşmış Mılletler bu konuda Turkıye ıçın ovgu dolu bıldırıler yavınlıyordu ve hukumetımızın aldığı onlemlen butun dunyaya örnek gosterıyordu Bu durumdd artık, Amerikan vonetimı ve Amerıka'da konuyu canlı tutmak ısteyen çevreler, o arada Rossıdes ve benzerı kımseler bıle, Turkıye've karşı soylevecek bır soz bulamaz duruma gelmış oluyordu. Kararın altında \atan gerçek ECLV İT Ambargo kararının sert uslubu altında bırçok kımsenın gozden kacırdığı bır gerıleme de vardı: Kararda, haşhaş ekımı yasağı vurgulanmakla bırlıkte, araya bır "ya d a " sozcuğu eklenerek, "afyon ve lurevlerinin gizlice piyasaya surulmesini etkin biçimde onleyecek tedbirlerden" soz edılıyordu. \ anı, herhangı bır ulkeye Amerikan ekonomık yardımı ve askerı maİ7eme satışları ıkı durumda kesılecektı 1. Haşhaş ekimi yasagı uygulanmazsa; "ya d a " 2. Afvon ve turevlerının gizlice piyasaya surulmesını onleyici etkın onlemler alınmazsa... Ovsa bi7, daha bu Senato kararı çıkmadan çok once, hukumet programımızda da belırtmış olduğumu/ gıbı, Turkıye'de uretılecek afyonun kaçak pıyasasına gıdışını onlevecek en etkın onlemlerı alma kararındaydık ve bunu zaten açıklamıstık Bu konu uzerinde durmanın versizlığını ıdrak edenler çoğaldığı ıçın, Senato'da, bırçok uyeler de ambargo kararına karşı çıkmışlardı Ama sayıları, onlemeye yetmemıştı Karar, Turkıye'vı hedef almakla bırlıkte, gereğınde her ulkeve uygulanabılecek bır genel ıfadeyle kaleme dlınmıştı Bu da, uvgulanma şansını azaltıvordu Amerıka'da bıle haşhaş ekımıne başlandığına gore, Senato kararının katı bıçımde yorunılanması, Amerıka'nın kendı kendıne de ambargo uygulamasını gerektırırdı HAŞHAŞ YASAĞIKALKINCA, KISSIKGER'DA,\ GELESSERT ı • hıssıngerkadargerçekçi bir devlet adamı bile elle tutulur bir dayanağı almayan baskıları bıze aktarma gereğını duyuyordu. \itekim eylul başlarında oldukça sert usluplu bır mesaj gonderdi." Fakat anlaşılan bu mesajlar ve tepkıler hukumetin tavrında bir degişıklık saglavamadı ki, temmuz 1974 başında vasağı kaldırma kararı aldınız... ECEVİT Evet Kaldı kı, Amerıka'nın, haşhaş ekımı yasağı konusunda kendılerıyle anlaşmaya varmış olduğumuz hususunda ısrar etmesı karşısında, bızım o kararı almamız, sıyasal açıdan da bır zoruniuluktu Neden? ECEVIT Çunku boyle bir Amerikan goruşunu kabul etmek, Amenka Bırleşık Devletlerı'nın herhangı bır konuda bızım ıçışlerımıze karışabıleceğını kabul etmek anlamına gelırdı Zaten, oyle sanıyorum kı, Amerıka'nın bu konudaki ısrarının bır nedenı de bunu sağla maktı Turkıye'nın ıçışlerıne müdahale goruntusunu veren bır adım atmışken, o adımı gerı almak ıstemıyor, o adımın atıldığı \olda, zamanla, başka adımIar da atabılme olanağını elınde saklı tutmak ıstıyordu. Turkıye'ye silah ambargosu kararı aldı Ancak şuna da guvenıvordum Turkıye'de haşhaş ekımı yasağını surdurmek ıçın ısrar etmenın hıçbır haklı gerekçesı olmadığı artık ortaya çıkmıştı Bu gerçek Amerikan kamuovunca da anlaşilmaya başlamıştı Onun ıçın, Amerikan yonetımının, bıze uygulayacağı mueyyıdeyı kendı kamuoyuna bıle kabul ettırmesı kolav olmazdı Amerikan toplumu çok açık bır toplumdur, ozeleştırıde çok ılerı gıden bır toplumdur Nıtekım, gerek bızım yasak kararını kaidırmamızdan once kı aylarda, gerek onu ızleyen a\larda, Amerikan basınında bu konuvla ılgılı çok ılgınç açıklamalar çıktı miştir. Dunya afyon kaçakçılıgı icinde Turkiye'de uretilen haşhaşın payı sadece yuzde 3'le 8 arasında degişır. Ovsa İran, Afganıstan, Hındıstan. Pakistan, Tayland, Laos, Burma ve oteki ulkelerde yettştirilen haşhaş dunya afyon kaçakçılıgmda çok daha buyuk pav oluşturmaktadır. ABD'ye kaçak olarak sokulan afyonun yuzde 80'ının Turkiye'den geldiğı yolundaki haberler tamamen asılsızdır. Bu rakam, Amerikan Kongre ııveleri tarafından yapılan gerçek dışı açıklamalar sonucu Amerikan ve dunva gazetelerinde yer almıştır. ABD hukumetine baglı Uyuşturucu Maddeler Komisyonu'nda, kaçak afvonun yuzde 80'inin Turkiye'den geldigıni gosterir bir belge bulunmamaktadır." Bu tur haberlerı ve yazıları, daha hukumet kurmadan once ızlıyor ve haşhaş ekımını serbest bırakma kararımızın Amerikan kamuoyunda erge>, anlayışla karşılanacağına manıyordum Bu durumda Senato da YARI>: Darttc ile ABD >önetimi... ambargo karannı kaldırdı mı? POUnKA VE ÖTESÎ MEHVIED KEMAL Bostancı'da Akşamüstü Bostancıda bır akşamustu Tepelerden baktın mı ne olsa denız gene de mavı Çevre kırlenmıslığının koyu neftı kırlılığı yok Karşıda adalar bırer hayal dunyası gıbı guneşın alnında parlıyor Baştan başlayarak bırkaçını sıralayabılırsınız Kınalı, Burgaz. Heybelı ve adaların şahı Buyukada Otekıler de hayal meyal kendılerını gosterıyorlar Bu saatlerde sadece Istanbul mu guzeldır? Huzun saatlerıdır, belkı her yer bır huznun tulune burunmuş hayallerle guzel gorunur Ertuğrul Şevket ustamızla konusuyoruz Kucuk bır Bostancı meyhanesındeyız Nedense konuşmalarım'z hep gerılere, gecmışlere dogru uzanıyor Gunden, guncelden konuşmak ıçımızden gelmıyor Gunden, guncelden soz etmenın tenlıkelı bır yolculuğa cıkarmıscasına denenmıslığı var Ustat Ertuğrul Şevket de, ben de bunu bılıyoruz Tek partı donemının ağır sılındırı bırçok meslektası gıbı ustamızın da omuzlannı yoğurdu Her seye yenıden yenı bastan başlamanın ne gereğı var ne de yerı Ktmlerı goturelım dedık, yerıne kımlen get rdık Ah, şu Recep Peker bır gıtse dedığımızde Recep Peker gıdıyordu ama yerıne kım gelıyordu7 'Ah şu Adnan Menderes bır gıtse' " Adnan Menderes gıdıyordu, yerıne gelen neydı? Bır sarkacın tık tak'ları gıbı gıdıyorlar gelıyorlardı Sonra' Sadrı Ertem, Elazığ Istıklal Mahkemesı'nde ıdamla yargılandıktan sonra aklanıyor ve Istanbul'a gelıyor Bır akşamustu Ertuğrul Sevket'le Gulhane Parkı nda dolasırlarken, gorkemlı bır sofra donatmıs eskı bır dostları el edıyor O yıllarda Gulhane Parkı'nda ıckılı, calgılı lokantalar vardır Ikı dost da o gunlerde bıraz parasızdır Boylesı bır ıkram hoşlarına gıdıyor Oturuyorlar, yemeler ıcmeler baslıyor Ama derken başka bır tanıdıkları gecıyor, sofra sahıbı el edıyor, onu da cağırıyor Boylesıne Babıâlı den Kim geçıyorsa, sofra sahıbı el edıp cağırmaya baslıyor Sadrı Ertem de Ertuğrul Sevket de tedırgın oluyorlar Ama ne yapsınlar bır kez oturmuşlar Yenılıyor, ıcılıyor ama tadı yok Derken bır ara davet sahıbı su dokmeye gıdıyor Gıdış o gıdış bır daha gorunmuyor Davet sahıbı kaybolunca, otekı davetlıler de bırer bırer sıvısıyorlar Sofra kalıyor mu Sadrı Ertem'le Ertuğrul Sevket'e Paralannı çıkarıyorlar, değıl sofrayı odemek, sofranın bahsısıne bıle yetecek gıbı değıl Sonunda Sadrı Ertem garsonu cağırıyor 'Oğlum öu dukkânın sahıbı kımdır, onu bana cağırsana' " Garson gıdıp cağırıyor "Buyurun efendım ' "Beyefendı ben yazar Sadn Erîem'ım, arkadaşım da Ertuğrul Şevket Burada basımıza bır ts geldı Gecerken bır arkadaşımız davet ettı, oturmus bulunduk Sonra da sırra kadem bastı, kayboldu Sımdı bu sofranın masrafı hıcbır gunahımız yokken bızım ustumuze yıkıldı Ben Istıklal Mahkemesı'nden yenı kurtuldum Doğru durust bır ıs de tutamadım Bu masanın parasını odeyecek para şımdı'ık bende yoK Ancak bır çırpıda da odeyemem Taksıtlere bağlarsak bır yılda ancak bıter Onun ıcın bana senet getırın ımza'ayayım, param olduğunda odenm' Lokantanın sahıbı "Estağfurullah Sadrı Ertem Bey" dıyor "Sızden su anda para ısteyen mı w r Ben zaten o arkadasınız sıvısıp gıttıkten sonra durum Rd olacak dıye merak edıyordum9 Zatıalınızın yazılarını Ikaam'da okurum Bır okuyucunuzum Basınıza gelenlerı de bılıyorum Hıcbır borcunuz yoktur Bu hesabı stldım" Garsona seslenır 1 "Bak oğlum buraya " Garson seğ.rtıp gelır "Bu masayı temızleyın Hesabı alınmıstır Suraya yenı bır masa kurun " Garson hemen buyruğu yerıne getırmeye kosar 'Beyefendıier bu dakıkadan sonra benım konuğumsunuz Yenı bır masa donatalım keyfıne bakalım Sızın gıbı yazarları ben bır daha nerede bulacağım da agırlayacağım da sohbetlerınden yararlanacağım Bela gecıstınlır, sofra yenıden kurulur ABD'nin ısrannın ölçüsü 12 Mart doneminden once de ABD'nin bu konudaki ısrarları ilerı olçulere tarmış mı ıdi? ECEVİT Hukumette olmadığımız halde o baskıları bız bıle üzenmizde sureklı duyu>orduk. Nasıl duyuyordunuz? ECEVİT Kokteyllerde, yemeklerde, arkadaşlarımızı koşeye sıkıştırıp, bu konuda anlayışlı dav ranmamız ıçın ısrar ederlerdı. Amerıka'ya çağırdıkları arkadaşlarımız da haşhaş konusunda yoğun bır baskı altına alınırlardı Bır keresinde de, Macomber'dan oncekı Amerikan Buvukelçısı Handley, benı jemeğe da\et ettı Yemekte ıkımız başbaşa ıdık Çok onemlı ve gızlı bır şey goruşme gereğını duyduğu ıçın boyle başbaşa bır yemek duzenledığını duşundum Meğer konu. yıne haşhaşmış Yemekten once, yemek suresınce ve yemek ustune, Buyukelçı benımle yalnızca haşhaş konusunu konuştu. Haşhaş ekımının yasaklanmasının, Turkıye açısından, Amenka Bırleşık Devletlen açısından, ınsanlık açısından taşıdığı buyuk onemı anlattı da anlattı ve bu konuda kendılerıne yardımcı olmamızı ıstedı Siz ne dediniz? ECEVİT Duşuncelerıne katılmadığımı soyledım ABD Buyukelçısi Macomber, sizinle 1974 şubatındaki goruşraesinde, nasıl bir gerekçeve dayanarak, haşhaş ekimi yasagının surdurulmesinde ısrar ediyordu? Amerikan kamuoyunda durum Bırkaç ornek verebihr mısiniz? ECEVİT Bu konuda elıme geçen ajans haberlerını, ozellıkle bazı dostlarımın veya Amerıka'dakı tanımadığım bazı yurttaşlarımızın bana gonderdıklerı kupurlerı arşıvımde laklıyorum 1974 ocak başlarında "Washington Post"ta çıkan bır yazıyı da 5 Ocak 19^4 gunlu Mıllıyet aktarmıştı Yazı aynen şoy leydı: "Amerika afyon kaçakçılıgı ile savaşla Turkiye'yi baş bedef seçerken, Turkiye'nin bir NATO ulkesı olmasından ve Amerikan vardımı almasından hareket el Senato'nun silah ambargosu kararı Amerika'nın haşhaş ekimi vasağını surdurmemiz uzerinde o kadar ısraıiı durma^ına karşın, v asagı kaldırmakla direnmenizin Turkiye uzerinde bırtakım yeni baskılara veva tertıplere >ol açmasını olası goruyor mu idiniz? ECEVİT Bu olasılığı goze almak zorundavdık Nıtekım, >asağı kaldırmamızdan hemen sonra, Amerikan Senatosu Handley bile is\an eder \menka'nın Turkıve'de vasağı surdurmek ıçın her turlu baskıvı yaparken, dunya ılaç pıyasasında o vuzden meydana gelen kodeın ham maddeM açığını kapatmak uzere, Hındıstan"a, haşhaş ekımı alanlarını y uzde 50 genışletmesı ıçın bd<;kı vapması, hele hele kendı topraklarında haşha^ ekımını başlatması, Amerikan toplumu gıbı, açık ve vıcdanlı bır toplumun kabul edebıleceğı şeyler değıldı O kadar kı, hukumetten ayrılışımızdan sonra yıne bır Amerikan dergısınde okuduğuma gore, Amerıka'nın eskı Ankara Buyukelçısı Handlev b'le buna ı^yan etmıştı O Handley kı. Ankara'da gorevlı bulunduğu Mrada, haşhaş ekımının vasaklanması ıçın buy uk çaba gostermış ve bu konudaki ba^arısı nedenıyle de daha sonra Amerıkan Dı>ışlen Bakanlığı'nın narkotık konularında başdanışmanlığına getırılerek odullenJrılnuştı Handley... Yanı, 12 Vfart'tan once, muhalefette bulundugunuz Mrada haşhaş ekımının vasaklanması için Mze de baskı vapan Buyukelçi... LCEVİT E\et Amerikan Dışışierı Bakanlığı'nın konuvla ılgılı başdanışmanlığına gelınce, gerçeklen daha ıyı goren Buyu kelçı Handley "Turkıye'den başka her ulke\ı haşhaş ekımine te>»ık ederken, ustelık kendı mı/ de haşhaş ekımıne gırı>ırken, Turkive'dekı yasagı surdurtemevız" demış Kissinger'ın sert mesajı Bovlece, uzerımizdeki Amerikan ba^kısı sona ermış oldu ovle mı? ECEVİT Havır, hemen sona ermedı Amerıkan vonetimı, kendı yarattığı haşhaş yasağı efsanesının tutsağı olarak, eylul ortalarına kadar baskısını surdurdu Kıssınger kadar gerçekçı bır devlet adamı bıle, elle tutulur bır davanağı olmayan bu baskıları bıze aktarma gereğını duyuyordu Nıtekım eylul başlarında oldukça sert usluplu bır mesaj gonderdi Ne dıyordu o mesajda? ECEVİT Ozu şu Eroın alışkanlığının \merıka'da yaygınlaşması dolavısıvla Amerikan kamuovunun bu konudaki mucadeleye verdığı onem vurgulanıvor, hukumetımız eğer yasağı kaldırma kararından vazgeçmezse bunun cıddı sonuçlar doğurabıleccğı belırtınvor, Senato'nun askerı vardımı kesme kararına ek olarak, Temsılcıler Meclısı'nın de Turkıve'ye her turlu kredıyı kesme eğılımınden soz edı yordu \ncak Kıssınger'ın bu bır haylı sert usluplu mesajında da demın dedığım gerıleme, satırlar arasina sıkıştırılmıştı Butun bu "cıddı sonuçlar"ın, hajhaş ekımı va^ağını yenıden yururluğe kovmadığımız veya "etkın birdenetım sıslemi"kurmadıgımız takdırde gerçekleşebıleceğını eklnordu. kibsınger Bu sert mesaıdan on gun kadar sonra gelen bır başku mesaj da ıse. Kıssınger, aldığımız onlemlerle ılcılı olarak "Haşhaş Once önlem alacağız V. asagı ne zaman kaldıracagınızı soylediniz mi? ECEVİT Gerek o goruşmede, gerek daha ^onrakı goruşmelerımızde, Turkıye'de elde edıletek afyonun bır gramının bıle kaçak pıyasasına gıtmemesı ıçın her onlemı alacağımızı, bu onlemlerle ılgılı ıncelemelerımızı surdurduğumuzu, o konuda kendılerınden gelebılecek onerılerı de yapıcı bır anlayışla ınceleyıp değerlendıreceğımızı soyledım Vealacağımızonlemlerıaynntılarıvla saptadıktan sonra ya*ağı bellı ıllerde kaldıracağımızı belırttım ABD Büyukelçisinin zivaretleri sıklaşıvor Bu tavrınıza Amerikan yonetimınden bir tepki geldi mi? ECEVİT Geldı, defalarca geldı Hele 1 temmuza doğru, yanı karanmızı açıklavacağımız gun yaklaştıkca, Amerikan Buyukelçısının benı zıyaretlerı de sıklaştı Ozet olarak, haşhaş ekımı sasağıru kaldırmamızın Amerıkan kamuoyunda buyuk bır tepki uyandıracağını, yonetımın de bu tepkılere karşı duramavacağmı, o yuzden ılışkılerımi2in cıddı olarak sarsılacağını, o nedenle haşhas ekımı konusunda bır karar almadan once konuvu mutlaka \BD ıle muzakere ct memız gerektığını one suruyorlardı. Tek taraflı kalkmaz ECEVİT 12 Mart donemınde, Turkıye Cumhurıvetı ıle Amenka Bırleşık Devletlen arasında, Turkıye'de haşhaş ekımının yasaklanmasına ılışkın bır anlaşma ımzalandığını, onun ıçın Amerıka'nın onajı olmadan, o anlaşmdnın değıştırılmesınde goruş bırlığıne varılmadan. Onlar da inanmıyorlardı 4LTL\ CÇGE\ Lluslararası dilde "Altın L'çgen" olarak anılan "Tayland Laos Burma" sadece onyüonce değıl, gunumuzde de afyon kaçakçılıgı yonunde tum guncelliğim ı e onemini koruyor. C14 ajanlan "Altın L'çgen"de bir yandan kaçakçıhğa karşı çeşıtlı onlemier atırken, öte yandan başka CI4 ajanlarmın vülardır bu bolgede afyon kaçakçılığını bizzat \ontendirdikten one suruluyor. Fakal yine de, \merikan vonetimı, Turkı\ede haşhaş ekimi vasaklanmakla, \ınerıka'dakı eroın sorununun çozulecegine ınanıvordu. ve>a o konuda kendı kendını aldaiıyordu, ovle mi?