25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 21 TEMMUZ 1984 NÜKLEER ENERJİ NEDEN GOZDEN DUŞUYOR? Türkiye'de * nükleer enerüretiminin yine yoğun biçimde gundeme geldiği şu günlerde özellikle, nükleer enerji üretiminin, dünyamızda otuz küsur yıldır geçirdiği evrim sonucu vanlan "objektif yargılan, kamuoyumuza sunmanın yararlı o/acağını düşünüyoruz. Türkiye'ye bir nükleer reaktör satmak üzere kuyruğa girmiş firmaların, "ahvali umumiyemizi" panter gibi süzmelerinin, Türk basınını da bu konuda olağanüstü dikkatle izlediklerinin bilincindeyiz. Türkiye'nin zengin nükleer gizilleri vardır. O nedenle ülkemizde yer alacak nükleer enerji üretimini; klasik kaynaklanmızdan hareketle gerçeklenen enerji üretiminden, böyle bir bağlamda, pekfarklı görme ProJ. Dr. TOLGA YARMAM Sunuş: mek gerekeceğini düşünmekteyiz. Kanımızca sorun, yalmkat, "Nükleer enerji üretimi ülkemizde olsun mu, olmasın mı" sorunu değildir. Sorun; "kozlarımızı" iyi kullanmamız bazında; "Koşullanmıza uygun nükleer teknoloji seçeneği ülkemize sağlıklı nasıl gelsin." "Nükleer enerji ülkemizde sağlıklı nasıl uretilsin ve sağlıklı nasıl serpilsin.." Ayrıca "Ulusal nükleer kaynaklanmız en iyi nasıl değerlensin " sorunudur. O açıdan bakıhnca da; kıt kanaat parasal ve kadrosal varhğımızla; enerji (ve nükleer enerji) yatırımlanmtzı genel kalkınmamız çerçevesinde "en iyi nasıl yönlendirip, plase etmeliyiz", sorunudur. Bu noktalara açıklık getirmeye çalışacağız, Tartışma konusu yapacağımız malzeme nin, kaba çizgilerini verdığimiz muhtemel hedeflerin gerçeklenmesi yolunda yararlı bir girdi oluşturacağını umartz. Yazımızın bu ilk bölümünde, nükleer enerji üretiminin bilhassa ABD'de izlenen çizgi uzantısında, nasıl "darda" kaldığını.. Bu enerji seçeneğıne dönük beklentilerin de, dolayısıyla nasıl tavsadığtnı anlatacağız. Nükleer çağın, içinde olduğumuz dönemini biçimlendirmiş olan teknolojinin yanlış bir yön olduğunun, özellikle ABD'de gündeme gelmesi yarınki konumuz. Yme ABD'de, nükleer enerji üretimine, genelde güvencesi olan teknik çevrelerin, karşı karşıya kalınan güçlüklerin üsıesinden gelmek üzere neler tasarlanıp önerdiklerine daha sonra eğileceğiz. Bu arada, nükleer alanda dünyadaki gelişme/ere hızla göz atıp sözü, ülkemiz üzerinde bağiamaya çalışacağız. Prof. Tolga Yarman Kimdir? M olga Yarman 1968'te İ. T.Ü. Nükleer Enerji Enstitüsü'nü bitirdi. 1972'de Massachusetts Institute of Technology'de (A.B.D) Nükleer Mühendislik Doktoru ünvanını aldı. Bu dalda; 1977'de doçentliğe, 1982'de de profesörlüğe yükseldi. 1977 Eylül'ünde toplanan X. Dünya Enerji Kon/eransı Genel Raportörü oldu. 19751982 arası Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu (A.E.K.) Nükleer Güvenlik KomitesU 19781982 arası da A.E.K. Danışma Kurulu üyesi olarak görevini sürdürdü. 197273 ve 197577 arası A.E.K. Çekmece Nükleer Arastırma ve Eğitim Merkezl'nde, 19771983 arası da /.T.Ü. Nükleer Enerji Enstitüsü 'nde bulundu. 1983 başındc Anadolu Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü'ne atandı. SODEP'in kuruluşunda görev üstlendi. Bu partinin 6 Kasım 1983 genel seçimlerine girememesi üzerine üniversiteye döndü. Halen, A. Ü. 'de görevli olup, California Institute of Technology'de (A.B.D.) konuk öğretim üyesi olarak bulunuyor. uygun biçimde sarmalansa da, zincir reaksiyonu kendi başına götürebilecek "yetkin" bir sistem oluştunılabilip nükleer enerji üretimi sağlanabiliyor.. Doğal uranyummetalle grafit, bir arada kullanılarak da.. Veya doğadaki iki tür uranyum çekirdeğinden, nükleer olarak asıl yanabilir olan türden yana zenginleştirilmiş uranyumoksitle 'çeşme suyu" birlikte, bir şekilde, düzenlenerek de... Doğal uranyum oksit ağır su teknolojisine örnek, Kanadalılar'ın " C A N D U " ("Canadian Deuterium Uranium") rumuzlu reaktörleri.. Doğal uranyum metal grafit teknolojisine örnek Fransızlarla İngilizlerin " G C R " (Gas Cooled Reactor": Gaz ya da Karbon Dioksit Soğutmalı Reaktör) rumuzlu reaktörleri.. Daha birçok, başka nükleer reaktör seçeneği mevcut. Bunlardan bırinin adı, kamuoyumuza yabancı gelmeyecektir: Hızh Üretken Reaktör ( " F B R " : "Fast Breeder Reactor"). Kestirme bir anlatımla plütonyum kalpli, sı\i sodyum soğutmalı ve doğal uranyum örtülü bu "damızlık" reaktör, ömrü boyunca (otuz yıl kadar) yaktığına denk nükleer yakıt (plütonyum) üretebilme hünerinde. ABD, Fransa, Ingiltere, Sovyetler Birliği ve Japonya'da, hızlı üretken reaktörler işletmede bulunuyor. Bu reaktörlere geçiiebilmesı için; "klasik" olarak nitelenen öncekilerde, doğada bulunmayan plütonyumun, yeterli miktarda üretilmesi gerekiyor. Hızlı Üretken Reaktör'ün 'damızlık'niteliği işte kalbine yakıt olarak yerleştirilen plütonyumun, nükleer özelliklerindeh kaynaklanıyor. Diğer bir nükleer reaktör seçeneğini de ileride söz konusu edeceğimiz için, şindi anmadan geçmeyelim: Yüksek Sıcaklı Gaz Reaktörü ( " H T G R " : "High Temperature Gar. Reactor"). Bu reaktör Gaz Soğutmalı Reaktör'ün geliştirilmiş bir biçimi olarak anılabilir. Söz konusu nükleer yetkinlik seceneğinin bir varyantı olan, Toryumlu Yüksek Sıcaklı Gaz Reaktörü ( " T H T R " : Thorium High Temperature Reactor) sistem ve seçeneğine ülkemiz, fevkalade zengin tor>Tim gizilimiz dolayısıyla, aynca ilgi du>iıyor olabilecektir. Yüksek Sıcakhklı Gaz Reaktörü'nün Almanya, İngiltere, ABD ve Japonya'da az sayıda örnekleri bulunuyor. Sözün kısası; yetkin nükleer bir sistem oluşturmak üzere doğa, insanoğluna "envai cins" seçenek sunmuş. Hani o kadar çok seçenek sunmuş ki, insanoğlu bunların arasından en iyi birini bulup çıkartma "bilmecesine" çatmış, kalmış. BASINÇLI SU REAKTÖRLERt ABD'de, az önce açıkladığımız gibi, hükümet parasıyla denizaltına bir reaktör yapılagidilirken, Basınçlı Su Reaktörü tekZENGİNLEŞTİRİLMİŞ URANYUM Yakıt olarak kullamlan zenginleştirilmiş uranyum çubuklan reaktör kalbine yerlestiriliyor. nolojisi geliştiriliverince; Amerikan özel fırmalanna, bedavadan edindikleri ilgili "know how"ı kullanmak çok cazip gelmiş. Hiçbiri; onca para, zaman ve cmeğe mal olacak diğer seçeneklere el atmak istememiş. ABD'de, Basınçlı Su Reaktörleri'yle, bunun bir varyantı olarak anılabilecek Kaynar Sulu reaktörler ("B\VR": "Boiling Water Reactor"), mantar gibi dikilmeye bajlanmış: 1962'de 300 MWe (mega\va*telektrık') (bizım Keban'ın yarı gücü), 1965'te 700 MWe, İ972'de 1200 M\Ve, halen ise, yuvarlak 30.000 MWe (yani. kabaca yarım düzine Türkiye kurulu elektrik gücü)!.. Amerikan reaktörleri, o kadar hızlı serpilnıiş, boy atmış ki, dünya pazarlannı en önde tutan reaktörler olmuşlar. Bunun sonucu, Fransızlar ulusal sistemlerinden vazgeçip (bunu daha sonra bir hata olarak yorumlayacak olsalar da) Amerikan patentine dönmüşler. tngilizler ulusal sistemlerinde uzun bir süre ısrar etmi$ olmakla beraber, 1982'de daha fazla direnemeyip, Basınçlı Su Reaktörleri kurmaya karar ahyorlar. Sovyetler, sanırız Amerikan etkisiyle, basınçlı su reaktörlerini geliştirmişler. Almanlar, Japonlar ve İsveçliler başından itibaren, bu teknoloji patentiyle yol almışlar. Kanada, bir tek, ulusai sistemi olan CANDU çizgisinde kalıp bunu geliştirmiş. Denizaltıya nükleer reaktör yerleştirilmek amacı ve ABD Hükümet parasıyla geliştirilmiş olduğu için, oradaki özel şirketlere bedava, dolayısıyla da "tatlı" gelen teknoloji "anya gitmesin" denilirken atüan ve çığ gibi büyüyen adımlar nükleer çağa damgasını basmış! Ve belki de öyle olmuş ki, bir yığın nükleer enerji üretim seçeneği arasından insanoğlu, işte bir denizaltı yüzünden, bir bakıma en "yanüş" bir seçeneğe sanlmış olarak, nükleer alandaki tarihi yanılgısını işlemiş. l'arın: Sükleer teknolojide karştlaşılan sorunlar ve çözütn önerileri 4 MII.YAR DO1.AR ABD'nin New York eyaletindeki Shoreham reaktörünün yapımma başlandığmda 241 milyon dolara mal olacağı hesaplanıyordu. Bugün maliye tin 4 milyar dolara çıkacağı samlıyor. İnşaatın tamamlanması için daha dokuz yıl gerekli. ABD'de nükleer enerjiye dönük beklentiler gerçekleşmedi ABD'de nükleer enerji için "merdivenden aşağı yuvarlanıyor" deniliyor. Barışçıl amaçla nükleer enerji üretiminin ABD'deki kökeninde, yine askeri amaçlı bir eylem bulunuyor. Bu da içinde bulunduğumuz nükleer "ilk çağ'Un ö'nemli şanssızhğı oldu. Nükleer enerji üretimi; halen bir sekteye uğramamış olsa bile, yaygınlaşma hızını önernli ölçüde yitirmiş bulunuyor. Özellikle ABD'de, hemen tüm nükleer santral siparişleri iptal edilmiş durumda. 1979 martında HarrisburgPennsylvania'da meydana gelen TMI reaktörü kazasından bu yana, hiçbir nükleer santral siparişi de verilmemiş. ABD'de nükleer enerji için, ''merdivenden aşağı yuvarlanıyor" deniliyor. 1973 petrol krizi sonrası, ortaya sanki yeni bir enerji kaynağı gibi çıkan "enerji tasarrufu" ve "kemerleri sıkma politikası" nedeniyle enerji yatınmları, o arada da nükleer enerji yatırımlanyla ilgili on yıl önceki öngörüler, bugün neredeyse yarı yarıya "fîyaskoyla" sonuçlanmış bulunuyor. Kimsenin burnunu kanatmamış, bu nedenle de hakkında kopanlan gürültüpatırtıyı hak etmemiş olmakla birlikte benzeri görülmemiş bir şekilde meydana gelen TMI kazası, nükleer enerji üretim atılımlarının duraksamasına tuz biber ekmiş oluyor. Daha 1980'lerin başında bir kısım uzmanlar, nükleer enerji üretimini; başlangıçta seçilen yanhş teknoloji politikaları nedeniyle dünyamızdaki birinci devrini tamamlamış olarak yorumlamışlardı. özellikle ABD'de giderek azan son gelişmeler, korkulur ki, bu yargıyı doğrular bir nitelik kazanmaya başlamış olmaktadır. ABD'nin bugüne kadar izlemiş olduğu nükleer teknoloji çizgisi, artık "resmen" bir sor 19809lerin başında bir kısım uzman nükleer enerji üretimini seçilen yanlış teknoloji politikaları dolayısıyla birinci devrini tamamlamış olarak yorumluyordu. ABD 'nin bugüne kadar izlemiş olduğu nükleer teknoloji artık "resmen" sorgulama konusu yapılmakta. gulama konusu yapıhyor. Nükleer açmaza bilimsel boyutta çıkış yollan aranıyor. Gerçekten de, ABD nükleer teknolojisi, bu dönemde, artık "kocamış" ve gözden düşmüş olarak değerlendirilebilmektedir. Nükleer enerji alanındaki çalışmalar daha 1940'ların başında yoğun bir düzeye çıkmış bulunuyordu. ABD'nin başı çektiği bu çalışmalar, burada, atom silahının meydana getirilmesiyle ilk ürününü vermiş oldu. İlk kurulan reaktörler o nedenle "bilimsel" ve "askeri" maksatlı oldular. Önce çekirdek parçalanmasıyla zincir reaksiyonu gerçekleştirecek reaktörlerin yapımı gerekti.. Sonra da, bomba imal amacıyla, plütonyum üretecek reaktörlerin işletmeye konulması.. Banşçıl amaçla nükleer enerji üretimine geçilmesinin; ABD'de, kökeninde, yine askeri amaçlı bir eylemin bulunuyor oluşu, belki içinde olduğumuz nükleer "ilk" çağın en önemli şanssızhğı oldu: ABD'de sivıl nükleer endüstrinin harekete girişmesi; Amerikan Hükümeti'nin direktif ve desteğiyle ShippingportPennsylvania'da 1957'de yapılan bir denizaltı nükleer reaktörünün, bizim Silahtarağa santralı gücünde (60.000 kilowatt) bir santral haline getirilmesiyle oldu Denizaltıya bir nükleer reak tör yerleştirme fikri, tabii pek parlak. Yakıt yüzünden sık sık su yüzüne çıkma zorunluluğu olmaksızın, öylece su altında hemen istenildiği kadar kalınabilinecek! Ama denizaltıya konulacak bir nükleer reaktörün, ora ya sığdırılabilir olması, önde gelen bir tasanm koşulu. Işte bu nedenle, reaktör hacmini küçük tutmak, buna karşıhk da bu küçük hacimde kısa sürede açığa çıkacak büyük bir enerjiyi, aynı süre içinde denizalt.vı hareket ettirecek makinelere ıaşımak gerekti. Bu uğurda, nükleer yakıttan yana yeterince zengin reaktör kalbini basınçlı suyla soğutmak düşünüldü. Boyle olunca da, reaktör kalbini atmosfer basıncından yüzyüz elli defa daha büyük bir basınç altına almak ve bu basınca davanacak bir kabin içinde muhafaza edebilmek lazım geldi. lşte halihazırda yeryüzünde kurulu nükleer santralların yaklaşık üçte ikisinin dayandığı teknoloji böyle doğdu: Basınçlı Su Reaktörü ( " P W R " : "Pressurized Water Reactor") teknolojisi. FARKLI REAKTÖR TLRLERİ Nasıl ki uçakları uçurmak birçok biçimde olabiliyor, pervaneli uçak da, tepkili uçak da, helikopter de, vb. uçma eylemini değişik yaklaşımlarla gerçekleştirebiliyorsa, işte biraz bunun gibi, nükleer enerji üretimi de birçok yolla olabiliyor. Sözgelişi; doğal uranyumoksitle ağır su (D : O) KTTAP / \ftYIN Ahmed bin Bella konuşuyor ESARETİN KARANLIĞINDAN İSLÂM'IN AYDINLIĞINA CMJKTM K M M U İ M M * İSUHİIIâTSMUİIM YENİ KİT4PIAR 90 sayia, 120 lıra BEYAN YAYINLARI yerebatan Cad. B.Azımpalas Han, 40/13, Cağaloğluİstanbui Ödemeli gönderilir. Tek îsteklerde pul gondenlmelidir. Selahattin Babüroğlu'nun "Bunalım ve Devleti 1" kitabı yayınlandı Ederi 9000 TL. İsteme adresi: P.K. 22 KüçükesatANKARA Tel: 30 08 13 j Fevzi Calrnak ^ol. M 0 : 38/9 ' ü e m ı r t e p e ANKARA ÇAGDAŞ ^POLİTİKA YAYINLARI Kıbrıs Sorunu DS Yunanistan A •:•,, NAZIM GÜVENÇ • Son peğisiklikleriyle İTHALAT VE İHRACAT MEVZUATI Örnek problemli çözümlü 1984 Temmuz baskı 2.000 lira • Son Değişiklikleriyle İTHALAT VE İHRACAT MÜHASEBESİ 450 sayfa 1.500 lira Yazan: Cemil ALVER Vergi Mahkemesi Başkanı (Maliye Bak. Eski Gelirler Kontrolörü) v e Türkiye Otomobil sporuna meraklılar Boşlangıçtan bugüne "Senıih Günver" Tanınmayan Meslek (Anılar ve Portreler) Evrensel Kitabevi Mithatpaşa Cad. Ankara Cumhuriyet Kitap Kulübü "ToplumAmuzda çok bilindiği sanılan, ama gerçekte çok yüzeysel olarak bilinen Kıbrıs sorununu, titizlikle ve derinlemesine inceleyen, oluşumları açıklayan bu kitabın konuya ilgi duyan herkes tarafından okunması gerekir." "Kıbrıs sorununun, yoğun biçimde sürdüğü şu günlerde bu kitabı mutlaka okuyun." (Yankı) İSTEME ADRESİ: TEMEL YAYINDAĞITIM Klodfarer Cad. 40/10 Çemberlitaş İST. TEL: 520 16 69 Anılarla Türk Otomobil Kitabı Ci4(ti,(. Bayilerdenişteyiniz yol yayıplan A.şkı bir erkekte dcğil dc, birçok erkekte birdcn arayan, parça parça sevgilerden aşkı bütunlemeye çalışan bir kadının iç özgürlük arayışının öyküsü Cumhuriyet Kit. Kulübü 133.013, Bilgt Kit. Kulübü, DağttımrÖzgür, Cemmay, Say, Barış, Dcniz, Bilgi, Yaprak, Adaş. Datiç, Şentürk. Sorunun tarihsel bütünlüğü içinde çok yanlı, ayrıntılı, belgesel incelemesi. Temel bir başwuru kitabı. 2 4 C 4 0 0 Biitün boyutları ile "Kıbrıs: Yapay Devlet" gerçeği • Enosis davası neden haksızdır? • Kıbrıs sorununda neden Türkiye haklıdır? • Yurtseverlik nerede biter, şovenizm nerede başlar? • Papandreu da Sedat'ın yolunda... EUROMONEY The journal of the world's capital and money markets In the July 1984 issue of EUROMONEY: • Spanish Finance • Midland's foreign adventurei • Opening the doors of Asia • Is China avvakening at last? • Markel Cornmentary The Euromoney Inde.x Facts and Fişures Subscription Agent MUSIKİ VE NOTA Aylık Sanat ve Kültür Dergisi Yöneten: AVNİ ANIL TEMMUZ 1984, !9. sayısı çrıkn ABONE OCUNUZ (Örnek sayı isteviniz 200 TL.) Adres: AVNİ ANIL: ÂLSANCAK / İZMİR TAM MÜŞAVİRLİK MÜMESSİLLİK (LTD. Ş.) Tunel Ceçidi İş Hanı B Bl K: 3310 Tel: 144 02 73 TüneMSTANBUl
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear