02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 TEMMUZ 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURÎYET/S Çağdaş Türk Edebiyatı'nı SSCB'de tanıtan Melikov: Türkolog çevirmen de ohnah GENCELİ SİZAMtNtN HEMŞERİSİ Genceli Nizami'nm hemşerisi olmaktan kıvanç duyduğunu vurgulayan Tevfik Melikov, Çağdaş Türk Edebiyatı'nı Azerbaycan'da ve tüm Rusya'da tanıtmak gibi güç bfr görevi ustlenmiş buhmuyor. (Fotoğraf: AKİF) ve "Agn Dağı Efsanes»"nden başka, büyük yazarın "Çukurova Yana Yana"sından bir bölüm, "Allah'ın Çocuklan"ndan bir bölüm ve aşağı yukan tüm öyküleri var. Aynca "Ağn Dağı Efsanesi"ni 200 bin tirajlı "Yabancı Edebiyat" dergisi ek olarak verdi. "Ortadirek" 8 milyon tirajh "Dogu Güldestesi" dergisinde yayımlanacak. Nazım Hikmetin "İnsao Manzaraları" da son olarak çıktı, böylece onun da tüm yapıtlan Rusçada tamamlanmış oldu. Sıra, Fakir Bayknrt'un "Keklik" romanıyla öykülerini ve düzyazı örneklerini bir araya toplayacak kitapta. Vedat Türkali'nin "Bir Gün Tek Başına"sı da yayımlandı ve beğenildi. Bütün bunlar günümüz Türk Etebiyatı'na Sovyetler Birliği'nde gösterilen büyuk ilginin kanıtı. Aynca Türk kültürü, dili ve edebiyatıyla ilgili araştırmalar sürüyor. Son olarak meslaktaşım Svetlana Uturgauri, gunümüz Türk Edebiyatı ile ilgili bir kitap hazırladı. Profesör Yelena Maştakova'nın 17. ve 18. yüzyıl Türk Edebiyatı'na eğilen monografısi yayımlandı. Kültür Servisi Geçtigimiz günler ülkemiz edebiyatını Sovyetler Birliği'nde tanıtmak için büyük çaba gösteren bir konuk vardı Utanbul'da: Tevfik Melikov. 12. Uluslararası Istanbul Festivali'nin büyük ilgi gören Krasnoyarsk Sibirya Halk Dansları Topluluğu'yla birlikte ülkemize gelen Melikov, Gence doğumlu. "Genceü Nizarai'oin hemşerisiyim ve onun hemşerisi olmaktan büyük kıvanç duyuyorura" diyor. Sayın Melikov, bize kısaca keadinizi tanıtır nusınız? T.M. Baku Üniversitesi'nin Türkoloji Bölümü'nü bitirdim. Doktoranu Moskova Üniversitesi Şarkiyat Enstitüstl'nde yaptun. Halen orada doçent olarak görevliyim. Çağdaş Türk Edebiyatı dersleri veriyorum. Sanınz, sizin öğretim üyeliğiniıı gerektirdiği biümsel çalışmalannızın yanı sıra, bir de çevinnenliğiniz var. Çağdaş Türk Edebiyatı nın Sovyetler Birliginde tanınmasına katkılannız büyük oldu. Bize bu çaİLşmalannızdan soz eder misiniz? Halmarfın Duyduk Gördük hazırladıgı lfatandaş getirdi, görevli el sürmedi antoloji Hiııdistaıvcla yayınlandı 7 temmuı cumartesi akşamı, Mimar Mengü Bulguç ve eşi Oya Bulguç, keyifli bir dost ziyaretinden dönüyorlardı. Kültür Servisi Talat Halman'ın İngilizcesini hazırladığı bir Türk Hikâyeleri Antolojisi, Hindistan'da Hintçeye çevrilerek yayımlandı. "Adhunik Turki Kahaniyan" (Modern Türk Öyküleri) başhğını taşıyan antolojide, Sait Faik Abasıyanık, Halide Edip Adıvar, Oktay Akbal, Sabahattin Ali, Çetin Altan, Talip Apaydm, Fakir Baykurt, Kemal Bilbaşar, Necati Cumalı, Ferit Edgü, Nazlı Eray, Fünızan, Halikarnas Balıkçısı, Orhan Hançerlioğlu, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Nezihe Meriç, Aziz Nesin, Ömer Seyfettin, Sevgi Soysal, Bekir Yıldız, Tahsin Yücel ve başka yazarlardan öyküler yer aldı. Son seçmeyi, Halmanın verdiği düzinelerle hikâye arasından yayınevi yaptı. Oyküler, Hintçeye Krishan Khullar tarafından çevrildi. Kitabı Yeni Delhi'deki Samkaleen Prakashan Yayınevi çıkardı. Antolojide, Talat Halman'ın ozel olarak bu kitap için yazdığı "Türk Öykü Sanaü" başlıklı bir önsözle yazarların biyografileri de yer alıyor. dinleyelim dilerseniz: "Zeytinburnu kavşağına geldiğimizde iki arabamn çarpışmış olduğunu, oiay yerindeki çiftin yardım etmemiz için bize işaret ettiğini gördük. Tabii hemen durduk. "Kurtarm bizi!" sesleri yükseliyordu arabadan. Kaza yerinde duran dördüncü araba bizimkiydi. Yaraülan binbir güçlükle arabalardan çıkardık. Içlerinden birini kendi arabamıza yerleştirip olanca hızımızla Cerrahpaşa MEHMET Araştırmalar ve çeviriler T.M. Benim iki görevim, iki ayn işim var. Bu hem çok zevkli, hem de çok yorucu. llk görevim Türk Kültürü ve Edebiyatıyla ilgili araştırmalar yapmak, yazılar yazmak. 40 kadar bilimsel yazım, bir monografim ("196070 YıUarmda Türk Şiiri") yayımlandı. "Nazım Hikmet ve Yeni Türk Şiiri" adlı monografimi de yayınevine teslim ettim. Bir keresinde Aziz Nesin bana şöyle demişti: "Siz Türkologlar köprü görevi de yapmak zorundasınız. Gelişmiş toplumlann az okuduğu ve az konuştağu Türkçe gibi bir dilde verilmiş edebiyat yapıtlannı çevinnek zorundasınız." Bu gerçekten çok doğru bir sözdü. Anlayacağmız, ikinci işim de çevirmenlik. Türk ozan ve yazarlanndan kimleri Rusçaya çevirdiniz? TM. Birçok ozanın şiirlerini çevirdim, ama en çok şirini çevirdiğim Fazıl Hüsnü Dağlarça. Yaşar Kemal'den "Yılanı Öldürseler" romanını ve neredeyse tüm öykülerini, Fakir Baykurt'un öykülerini çevirdim. Dört antoloji hazırladım, ikisi Rusça, ikisi Azerice. Bunlardan "20. Yüzyıl Türk Şiiri Antolojisi" büyük ilgi gördü. 10.000 basıldı, iki saatte tükendi. Rusça ve Azerice dediniz, Çeviri konasunda da işiniz çiftleşiyor deoıek. T.M. Tabii. Türk EdebiyîTtı'nı Azerbaycan'da da tanıtmak için Türkçe yapıtlan Azericeye çevinnek zorundayız. özelükle son beş yıldan bu yana pek çok Türk yazan Azericeye kazandınldı. Çağdaş Azerbaycan Edebiyatı üzerine Bize biraz da çadaş Azerbaycan Edebiyatı'ndan söz etsiniz... T.M. Burada bir noktayı vurgulamamda yarar var. Azerbaycan'da Türk Edebiyatı yakından biliniyor, izleniyor. Ama Türkiye, Azerbaycan Edebiyatını bilmiyor. örneğin, son yıllarda yetişen ünlü öykücü Anar, Elçin, Ekrem Eylisli ve daha birçoklan Azerbaycan ve Sovyetler Birliği dışında tanınıyor da, onlann adları Türkiye"de pek bilinmiyor. Dilerim, yakın gelecekte bu yazarlann kitapları Türkçede yayımlanır da eksiklik giderilir. Sayın Melikov, Sovyet Edebiyatı'nın ilginç bir yönii, iki dilli yazariar yaratmış olması. Yani hem Rusçayı, hem de bağlı olduğu Cumhurivet'e göre Azerice, Kırgızca, Özbekçe vb.'yi yazı dilinde kullanacak kadar iyi bilmek gerekli sanıyoruz... T.M. Evet, bunu başaran önemli yazariar çok. örneğin Fazıl tskender, Rüstem tbrahimbeğov, Cengiz Aytmatov bu tür yazarlann ilk akla gelenleri. Bu durum sakınca değil, bir zenginlik de getiriyor. Unutulmasın ki Nedira'in Farsça "Divan"ı vardı. Fuzuli ve Mevlana "çok dilde" yazan kişilerdi. Tabii düzyazıda bu daha akla yakın geliyor. Şiirde bence daha zor. Orneğin, üç dilde yazan Fuzuli'yi bir istisna, dönemin özel koşullan sonucu böyle yapmak zorunda kalmış gibi görebiliriz. Festival'in kapanışını birlikte geldigüıiz Krasnoyarsk Toplulugu yapacak. Topluluk üyelerinin izlenimlerini de aktanr mısınız bize? T.M. Türk seyircisinin olgunluğu, coşkusu, alkış tutarak olaya katılması onları hayran bıraktı. Hepsi Türkiye konusunda olumlu izlenimlerle dolu. Onemli bir dizi ve Türk yazarları Sovyeüer Birliği halkı Türk Ebebiyatı'm iyi tanıyor mu? TM. Bizde "Çağdaş Dünya Klasikleri Dizisi" adlı çok önemli bir dizi yayımlanır. Bu dizide yer alan kitaplarda, bir yazann birkaç yapıtı toplarur. Her kitap 100200 bin basılır. "Çağdaş Dünya Klasikleri" dizisinde ilk yayimlanan Orhan Kemal oldu. Bu kitapta Orhan Kemal'in "Murtaza"sı, öyküleri, makaleleri yer aldı. Türk Edebiyatı'nı temsil eden bu dizideki ikinci kitap Yaşar Kemai'inki oldu. Bu kitapta da "Yılanı Öldürseler" Yazı Kurulunda, Talat Halraan'm üye olduğu Samkaleen Prakashan Yayınevi, "Sanat ve Şiir" adlı bir de dergi de yayınlıyoru. İki yıl önce, bu derginin bir sayısı, Çağdaş Türk Şiiri'ne ayrılmıştı. Istasyon Sanatevi kursları başladı tSTANBUL (THA) Istasyon Sanatevi'nin yaz dönemi resim kursları başladı. 15'er günluk dönemlerle desen ve yağlıboya olarak iki bölumden oluşan dersler, salı ve pazar gunleri saat 10.30 ile 17.30 arası yapılacak. 15'er günlük arayla ekim ayının sonuna kadar sürecek kursların ucreti 14 bin lira olarak belirlendi. Bir büyük fotoğraf olayı: Bill Brandt Sergisi SAMtH RİFAT Bu yılki İstanbul Festivali'nde dört fotoğraf sergisi vardı: Clande Gafner, Ozan Sagdıç, İFSAK Ulusal Fotoğraf Yarışması ve Bill Brandt sergileri. Festival gittikçe artan bir ağırhkla fotoğraf sanatına eğiliyor ve sanınm çok da iyi ediyor: Günümüzün bu çok canlı, devingen ve uluslararası boyutlarda hızla yayılan sanatını, bir kültür ve sanat festivalinin gözardı etmesi çok yanlış olurdu. Ama bugünkü yaklaşımın yeterli olduğu da söylenemez. örneğin sinema sanatına, son iki yılda verüen ağırhk ortaya dört dörtlük bir film şenliği çıkardı. Fotoğraf sanatında da benzeri bir şeyler Özlüyorum doğrusu; ülkemizdeki fotoğraf izleyicisi, ne sayıda ne de ilgide, müzik, tiyatro, sinema seyircisinden aşağı kalmaz; ve bu sanatın, amatör yaklaşımlann ötesinde yaklaşımlara büyük gereksinmesi var. tu ki sergide: Rnbinsteinıar, Menuhinler, Oistrakblar, Copland, Rodrigo, Richter, Arrau, Kogan, Fournier, orkestralar, besteciler, eskiler yeniler, bugün yaşayanlar, yitirdiklerimiz, ölüler, sevgili ölülerimiz, müzik dostları, benzersiz kişiliğiyle Ismet Paşa; toplu biçimde görüldüğünde insanı şaşırtan bir seriiven, çarpıcı bir anilar dizisi. Belli ki çok uzun sürede, sabırla oluşturulmuş bir dizi bu. Başta söylediğimi de geri aüyorum; gerçekten çok güzel fotoğraflar, çok etkileyici portreler var sergide ve hiç de az sayıda değil. Dahası, bir sanat serüveni heyecan verici bir biçimde önünüze seriliyor, bir ses ve göruntü çöplüğü içine düstüğümüz şu günlerde bir uygarlık umudu aralamyor, anımsatılıyor. Sergi boyu nün daha büyük ölçüde katılımını engelleyen kimi olumsuzluklar ortadan kaldınlabilseydi. Ne olursa olsun, İFSAK yöneticilerini emek ve çabaları için kutlamak gerek. Hastanesi Acil Servisi'ne yollandık. Getirdiğimiz yarahnm durumunu merakla beklerken bir hemşire geldi yanımıza. Elinde kan ve idrar Saat 23.00'ü bulmuştu. Ama tahliline gidecek örnekler onlann bu keyfi ancak Sahil vardı. 'Şunlan falan yere Yolu'nun Zeytinburnu götürüp tahlilleri yaptvrtn,' kavşağına kadar süreblldi. dedi. Nedenini sorduğumuzda, Birden karşılannda, bir 'Yaralıyı siz getirdiniz, kişinin ölümü ve dört kişinin tahlilleri de siz yaralanmasıyla son bulan feci yaptıracaksınız,' karşılığını traflk kazasını buldular. vermez mi? Sesimin tonu Arkasım Mengü ve Oya yükselmeye başlayınca, Bulguç çiftinin ağvndan hastane polisi olay yerinde beliriverdi. 'Sağolun, yaralıyı getırdmız ama burası boyte iste,' dedi. 'Götürürseniz Geçtigimiz günlerde arkadaşumz Şenay Kalkan, İstanbul Anakent götürün, götürmezseniz ben Belediye Başkanı Bedretün Dalan 'la görüştü. Ancak Dalan çok meşgötürürüm.' Ve elimizden gul bir yönetici olduğundan, İstanbul'un kültürel sorunlan konualdığı ömekleri götürdü. sunda arkadaşanıza topu topu 15 dakika ayırabiUü. Biz yine de, Baş Bütün bunlar da 45 kan 'm kültür konusundaki görüşlerini ilginç buluyor, sizlere de hastabakıcı ve hastane aktarıyoruz: personelinin önünde oluyor, "Valla, ben esas itibariyle mühendisim. Sanattan ve kültürden ama içlerinden hiçbiri kılını mühendislikten anladığım kadar anlamam. Ama muhakkak olan kıpurdatmıyordu. Şimdi bir şey var ki, Atatürk 'ün dediği gibi sanatsız kalan milletlerin hailgililere merakla soruyoruz: O yat damarlanndan biri kopmuş görevliler bu tür tartışmalan demektir. Ama istanbuVda ağırşaşkın şaşkın izlemekten lıklı başka sonınlar olunca, sabaşka işe yaramazlar mı? Hele nat problemleri ya da meselelehemşirenin işi, hastaneye ri sanki ikinci planda kalmış giyaralı getiren yurttaşlara bi görünüyor... İstanbul Beledihastabakıcılık görevi yesVnde bir tab'ıat ve kültür varyaptırmak mı?" lıklannı kontma üst kuruuı oluşturduk... Bilhassa tiyatro ve konservatuvarla ilgili bir çahşrna ycoması için Yıldız Kenter Hanıın 'ı Belediye Baş Sanat Danışmanı olarak Belediye 'ye kazandırdık. Zannediyorum o da çok Eski bir hükümlü olan Mıstrgeniş bir çalışma içinde. Bu çalı Avukat Mustafa Agha, yirmi uşmalan önümüzdeki 1520 gün yıl önce kendisine işkence ediliçinde geniş bir ana plan halindiği gerekçesiyle açtığı davayı de getirecek. Bu arada bir atakazandı ve 60 bin dolar tazmima daha yaptık. Gencay Gürun nat aldı. Haberi veren muhalif Hanımefendi'yi de Belediyemi''El Ahrar" gazetesi, Agha 'nın ze kazandırdık. Kendisi de Bele1965 temmuzunda, yani Nasır diye 'nin tiyatrolarla ilgili sanat yönetmeni olacak... Bunlann dışında bazı programlanmız daha yönetimi sırasmda işkence gördüğünü ve 180 bin dolar isteğiyle var... Otoparklann üst katlanmn tiyatro haline dönüştürülmesi şekdava açtığını belirtiyor. İşkence linde düşüncelerimiz var. Bu, inceleme safhasında. Inşallah öyle bir çözüm bulursak, istanbul 1015 tiyatro daha kazanmış olur... Ka sonucu gözleri de bozulan Agha 'nın iddialan adli tabip tararikatür Müzesi sonınunu da çözmek kararmdayız. Karikatürü ben de çok seviyorum. Hele Özal karikatüriine hayranım. O mesele hal fından da doğrulandı. Ancak lolacak... Heykeller konusuna gelince, ben öyle münferit tek hey mahkeme, tazminat işkenceciler kel üstünde düşünmem... Istanbul'a çok güzel bir Fatih heykeli koy değil de Hazine tarafından ödemayı düşünüyoruz. Yeri mi? Yerine ben karar veremem. Ona sa neceğinden 180 bin dolan fazla buldu ve söz konusu paranın 60 natkârlar, etkili olan estetisyenler karar verir. Ama benim elimde olsa belki şeye koyanm. O Fatih 'in yaptırdığı şey var ya, burç ha bin dolan geçemeyeceğine karar verdi. ni. O burcun tepesine koyanm. " FatihHn yaptırdığı burç Mısır'da işkence yapmanın bedeli HAYVANLAR Ayı, OZÜU ENTEİLEKTİJEL ISUAIL <;IU;E<: NA&IU VSNET/Mİ VSNET/ İX M. BLJLU M VOKSUMUZ. k ö ^ Mii. NUZ SAT1N H&KKINPA Btiyük fotoğraf olayı Ve son sergi. Festivalin büyük fotoğraf olayı: Resim ve Heykel Müzesinde açılan Bill Brandt sergisi. Bu sergiyi Odakule'dekinin hemen ardından gezdim. Oradan çok mutlu ayrılmadığınu söylemiştim; düşünceli, kaygüı, kendi yargılanmdan kuşkulu çıktım sergiden. Ama Resim HeykeFin bodrumunda büyük ustayla karşılaşınca her şey değişti. "Oh be!" diye bağıracaktım çevredeki birkaç kişiden utanmasaydım. Demek fotoğraf KIM KIME DUM DUMA flbi, herifUr cekıyo bel gız de f ' " yıfcım BEHÎÇ AK y canımMrika.ya ozak\o\ yıkıntıların i ç m d t n £ikan e l ? £ j ld rçsmı dengthyor. J Orta kırat bir tiyatro fotografçısı Gelelim sergilere. Biri, hemen söyleyelim, çok tatsız tuzsuz bir sergi: AKM giriş katında açılan Claude Gafner sergisi. Dünya sanat festivallerinde çekilmiş fotoğraflardan oluşan ve belki de sanatsal bir amaç taşımayan bir sergi. Ama ne amaç taşırsa taşısın, alabildiğine doğurgan olabilecek bu konudan böylesi tatsız, böylesi sıradan bir dizi fotoğraf çıkması olacak iş değil. Bir iki fotoğrafı dışında (Idomene'den çekilmiş iki kare ilginçti) çok orta kırat bir tiyatro fotoğrafçısı Gafner. Dünyanın dört bir yanındaki sanat şenlikleri... Opera, bale, tiyatro, müzik... Ne olağanüstü görüntüler yakalanabilir, ne unutulmaz zaman dilimleri saptanabilir böyle bir cümbüşten. Nasıl da güzel aktanlabilir insanoğlunun duyma, duyurma çabası, sanat tutkusu. Bana sorarsanız Gafner ne doğru dürüst duymuş, ne de duyurabiliyor. Montreux Caz Şenliği prestijini korudu Kültür Servisi On sekizinci kez ve 18 gün süreyle Montreux Caz Şenliği yine dünyanın dört bucağından gelen ünlü adlar sayesinde engin prestijini korudu. Şenliğin yıldızlanndan trompetçi Miles Davis, havaalamndan uçağa binerken, "Gelecek yıl da gelmek isterim" diye söyleniyordu. Isviçre'nin Montreux kenti gazinosunda düzenlenen Şenliğe bu yıl, caz dünyasının belli başh yıldızlannın tümü katıldı. Bunlann başında da Davis'ten başka B.B.King, Albert Mangelsdorff, Mike Brecker, Carla Bley ve Martial Solal geliyordu. Ama Brezilya ve Antiller'in müziği de bu yılki Montreux Şenliği'nden eksik değildi. Nijerya'dan gelen Ebenezer Obey'in ya da Mongo Santamaria'nın AfroKuba müziği eşliğinde 34 bin kişi dans etti. YAKINLARDA ÖLDÜ 1904 doğumlu Bill Brandt, kısa süre önce öldü. Yukarda onun İstanbul'daki sergisinde yer abnayan, 1965 ythnda çektiği kendi portresini görüyoruz. bir müzik duyuluyor uzaktan Oende. ykmhlar ağlayan çcak ta uıkmhnm uzeon bıraz daha ısıfc düşseyd ölacaklı flma yme de. harika TARİHTE BUGUN MÛMTAZ ARTKAS 192O 'PE BüGÜN, TÜRJÜiE 8ÜYÜK MİUET MECUSİ'MDB MiSAK't M'U/ AMDl (UUJSAL AND^ İÇiLDi AYW YtUN OCAK AY(NDA, İSTANBüL'DAfCi MECLİSİ MEgUSAM'lN MUSTAfA JCSMflL YANUSt ÜYELeRi, SiVAS KONGRESİ. M'U DE enaSiyLB, "MiSAKl MİLU*ADL( Bifi BELGBYİ İMZALAMlfTl. PİĞER. YANPA, ANKARA'DA kURULAN TB/UM, YUUAULILARJN AMADOLU İÇLE&HE DOĞOJ İJJE&LBMESİ KAZŞrS/NDA TELAŞ VE ÜZÜAİTÜ E>UYUYC££HJ. SONUMDA, GİZLİ 8ig CTURUM DUZesiLeNE2£IC, VATAHIN BÖUlMhABZLİ&i, VE BAGIMSIZUĞI İMANCl İLE MİSAKI MİLLİ AMOl İÇİLDİ.. MISAKIMILU AND/.. Yaşayan sanatçılar, yitirdiklerimiz Yine AKM'de, Sanat Galerisi'nde benzer anlamlı bir sergi açıldı. "BaKİ Kalan Bu Kubbede", Ozan Sağdıç'ın fotoğraflarından oluşan bir belgesel, bir anı sergisi. Ülkemize gebniş, çalmış müzikçilerin, orkestra yöneticilerinin, bestecilerin portreleri, çok sesli müzik dünyamızın geriye doğru giden görünümleri. Gezmeye başladığımda, aralarda güzel kareler olmasına karşm, serginin fotoğrafçılık yanı önce pek sarmadı beni; ama biraz yüriiyünce işin belgesel yanına, anıların etkisine kapılıverdim. Sonuna dek heyecanla dolaştım, kişileri tanımaya, zamanı çözmeye çalıştım (ne yazık fotoğraflann yanına acıklama koymamışlar, sanırım tümünü de sergileyememişler). Kimler yok uzağa. Adun başı tadı degişenlerden ÎFSAK 8. ÛusafFotoğraf Yanşması Sergisi Odakule'de açıldı. Nedense yanşma sergileri bana pek keyif vermez oldu; karmakanşık yapılanndan olsa gerek. Bir sergi geziyorsunuz, adun başı tadı değişiyor; hele seçmelerine de katılmıyorsanız (sanırım bu serginin seçicileriyle pek aynı düşünceleri paylaşmıyoruz) sergiden mutlu ayrıİmak zor oluyor. İlginç işler, dikkat çeken kareler vardı sergide. Türk fotoğrafının son yıllardaki kıpırtısı duyuluyordu. Kimbilir, belki başka bir elemeyle, başka bir seçme biçimiyle daha doyurucu bir sonuca varılabilirdi. Ya da ülkemizdeki fotoğraf gizü gücü vardı. Alabildiğine derin, alabildiğine duyarlı, göz yasartıcı; üstelik düz, yalın, aldatmacasız, gerçek, onurlu, sorumlu, saygın. Demek yalın bir siyah beyaz baskı (daha önce kitaplardan tanıdığınız bir fotoğraf bile olsa) insanı karşısına orurmaya zorlayabiliyor, mutlu edebiliyor, büyüleyebiliyordu. Ne söylesem boşuna. Bu sergiyi gördüyseniz beni anbyorsunuz demektir; görmediyseniz önemli bir sanat olayuıı kaçırdınız, ne yazık! Bir yerlerde bulun bu yakınlarda.yitirdiğiniz ustayı, yakalayın; başka bir kemte, gidebilirseniz Avrupa'da, müzelerde; ya da kitaplarda kovalayın peşini. Çağımızın en önemli yaratıcılarından biri Bill Brandt ve kentimizde bu birkaç günlük konukluğu gerçekten bir talih, kaçmaz bir fırsattı. Ne diyelim... Yaşasın İstanbul Festivali! Daüy Mirror gazetesi el değiştirdi Kültür Servisi Ingiltere'nin en büyük ikinci ürajına sahip "Daily Mirror"u da (3 milyon 200 bin) elinde tutan tngiliz basın tröstü Mirror Newspaper Group, geçtigimiz perşembe günü lngiliz basm imparatonı Robert Maxwell tarafından satın alındı. Editör, spor kulüpleri hamisi ve eski Işçi Partisi milletvekili Maxwell, Pergamon Press yayın grubu aracıhğıyla 350 derginin denetimini elinde tutuyor, ancak yüksek tirajlı bir günlük gazete sahibi obnanın özlemini çekiyordu. MaxweH'in 113 milyon sterlin (yaklaşık 5.5 milyar Türk lirası) ödediği bildiriliyor. Mirror Grubu'nun satışı Gazeteciler Sendikası tarafından soğuk karşılandı ve grubun bağımsızlığının tehlikeye düştüğü vurgulandı. 50 YIL ONCE Cumhuriyet Bahrimuhiıikebir sahilindeki San Fransisko limanların nhtım ameleleri grevi dahi Amerikan grevcilehne Amerika'da San Fransisko şehrinin nhtım amelesiyle patronlar arasında ücreı meselesinde çıkan ihtilaf bu amelenin umumi grev yapmasma sebep olmuştu. Sonradan San Fransisko'nun nakliye amelesi dahi nhtım amelesine iltihak etmişti. Grev şimdi Amerika'mn garbindekı bütün limanlara ve şehirlere yayılmıştır. tngiliz Imparatorluğu dominyonlanndan Kanada'nm 18 Temmuz 1934 19341984 SUMER IANK yardım için mezkur limanlara gelen Amerikan vapurlarına boykot yapmışlar, yüklerini çıkarmamışlardır. Grevciler bakkal dükkânlannı ve lokantalan kapatmaya icbar ettikleri gibi her türlü yiyecek ve içecek eşyalarmın nakledilmesine cebren mani otmuşlardır. Her biri bir milyon ve daha ziyade nü/uslu şehirlerin ahalisi aç kalmak tehlikesine maruz kaldığmdan müttehit hükUmetler kuvvei askeriyelerini seferber hale Ankara'da yapılan bira fabrikası koyarak grev mmtıkalarına sevketmişlerdir. Yerli Mallar Pazarları AHm M«Ufc. ipefcli kmnoslormda Ankara Orman Çiftliği'nde yapılmakta olan bira fabrikasının tesisatı tamamen bitmiştir. Fabrika birkaç güne kadar faaliyete başlayacaktır. Büyük Tenzilât Milli takımımıs Yugoslav Futbol Federasyonu, Federasyonumuza müracaaı ederek Türk Milli Takımmı maç yapmak üzere Yugoslavya'ya davet etmiştir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear