25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 TEMMUZ 1984 • • • * HABERLERİN DEVAMI 9 ölünün (Baştarafı 1. Sayfada) Libya'ya hitaben verilen 36.2 milyon dolarlık teminat mektubunun nakde çevrilmesi sonucu karşılıksız kalan 2 milyar 93 mil(Baştarafı 1. Sayfada) yon lira tutarındaki banka alasi için göğüsleri açık turist kızcağı hakkında soruşturmanın bir iarın güvenliğini sağlamak yoan önce başlatılması istendi. Malunda önlemler almak zorunda li durumu bozuk olduğu bankakalıyor. ca bilinmesine rağmen kredi veKuşkusuz basımmızda açık sa rilmeye devam edilen Transtürk çık yayın yaparak satışmı yükHolding A.Ş., Dokusan, Türksehmek isteyen dergi ve gazetemen Kadife'ye açılan krediler ler eksik değildir; ama, bu tür hakkında bakanlıkça soruşturbasın, dünyanın her yerinde buma açılması önerildi. lunur; günlük haber vefıkir gaKomisyonda söz alan MDP'li zetelerinin dışında ayn bir tür Doğan Kasaroğlu, gerı dönmeoluşturur. Zamanla Türkiye'de de bu ay yen krediler konusunun ekonomiyi gelecekte büyük sıkıntılara nm gerçekleşecek, geniş okur sokacağını belirterek, konunun kitlesi için bugün merak konusu gerçek yüzünün araştınlması ve olan açık saçıklık doğal sayılaMeclisin tedbir bulması amacıycak, ilgi uyandırmayacak. la Yüksek Denetleme Kurulu'Eğer ortada bir hastalık varnun bir ara rapor hazırlamasını sa, ilacı da kendi yapısında sakönerdi. Kasaroğlu ayrıca, 1983 hdır. • • • yılında yapılan şirket kurtarma operasyonlarının ekonomimiz için büyük önem taşıdığını kaydederek, bu konuda da Yüksek Denetleme Kurulu'nun bir ara (Baştarafı 1. Sayfada) rapor hazırlanmasını istedi. İki farklılıklar arasında, endekslere öneri de kabul edildi. temel alınan mallann çeşit ve ANAP'lı Ahmet Karaevli, ağırlıklannın değişik olmasının Müdüroğlu Şirketine verilen teyanı sıra, fiyalları toplama zaminat mektubunun usulsüz olmanı da bulunuyor. ANKA'nın duğunu belirtti. MDP'li Yılmaz haberine göre uzmanlar) DİE'Hocaoglu, bankanın New York nin bir önceki ayırı son 20 günü şubesine Bahreyn'den bankacı ile söz konusu ayın ilk 10 günügetirildiğini, şube müdürünün ne ait fiyatları, müsteşarlığınsa, otel masraflarının bankaca bir önceki ayın son 10 günü ile ödendiğinin doğru olup olmadıilgili ayın ilk 20 gününe ait fiyatğını öğrenmek istedi. HP'li, H. lan dikkate aldıklannı belirtiyor. Avni Sagesen, Hisarbank'a el Baz alınan yılların farklılığı da konulduktan sonra başına Erdobu sonuca katkıda bulunuyor. ğan Mamaoglu'nun atanmasımn VE KÜÇÜK başka bir nedeni olup olmadığıENFLASYONLAR nı sordu. Sağesen, bu zatın yönetiminde Merkez Bankası'na Enflasyonun üç aşağı beş yuolan 17 milyar liralık borcun 40 Van yine de yüzde 50 dolaylannmilyara çıktığını söyledi. HP'li da seyretmesinin yanı sıra, enÖmer Kuşhan, bankaya devredidekslerdeki ait gruplar da çarpıcı len TOE'nin 10 milyarlık mal rakamlar veriyor. varlığına karşılık 16 milyar lira Enerji sektörü kendi enflasyoborcu bulunduğunu bildirerek nu açısından tam anlamıyla ateş "Firmanın bankalara borcu ne almış durumda. DlE'ye göre kadardır?" dedi. Kuşhan, Doenerjideki 6 aylık fiyat artış hızı ğuş Grubuna açılan kredide kiyüzde 72.2. Tanmda yüzde 52.7. min tavsiyesi bulunduğunu sorİmalat sanayiinde de yüzde 24.9. du. Bağımsız Nazmi Önder, bir Yıllık hız açısından ise tarım önfırmaya 2 milyar lira ticari krede ve fıyat artış hızı yüzde 75.4, di veren bankanın bunu tahsil enerjide ise yüzde 73.3. edemezken, milletvekillerine 1 tLLERDE NASIL? milyon liraya kadar kredi açtığıHazine ve Dış Ticaret Müstenı, bu çelişkiyi anlayamadığını şarlığı geçinme endekslerine göbelirtti. HP'li Sabit Batumlu, Çre de, haziranda fiyat artışları K Grubunun bankaya intikalinAnkara'da yüzde 4.1, Istanbul'de bir basın kuruluşunun yükleda da yüzde 2 oldu. Tüketici fidiği yükün ne olduğunu ve ne giyatlarının yıllık artış hızı da Anbi işlem yapıldığını sordu. HP'li kara'da yüzde 52.3'e, İstanbul'Aytaan Fırat, Giıney Sanayi ve da yüzde 46.9'a ulaştı. Asil Çelik'e bankanın kendi arPAKDEMtRLİ zusuyla mı yoksa emirle mi iştiNE DEMİŞTİ rak ettiğini sordu. Ziraat Bankası Genel MüdüHazine ve Dış Ticaret Müsterü Rahmi Önen, Kıbrıs tescilli şan Pakdemirli 4 temmuz tarihli Müdüroğlu firmasına Libya'dan Hürriyet'te yer alan açıklamagübre ithali için verilen kredinin sında, "Enflasyon düşmezse bankayı aşan bir konu olduğumatematik yanılır" demişti. nu söyledi. O zamanki yönetiMüsteşar şöyle sürdürmüştü: min avans mektubunu kabul et"Mayısta yamldık. Aradım, tatiğini ve bir gecede avans temiradım sonunda neden yanıldığınat mektubu verildiğini belirten mızı buldum. Ben enflasyon raÖnen, bununla birlikte Transkamını bilgisayarla yapıyorum. türk Holding ve Dokusan ile Sonunda DtE'nin enflasyonla ilTürkmen Kadife'ye açılan kregili rakamları her ayın onuncu dilerin de inceletildiğini söyledi. günü aldıgı ortaya çıktı. Bir ayYumurtaya ve salçaya destek vela ilgili tahmin yaparken, on giirirken, "Oğlum Akfa'da çalıştıniin verilerinden yararlanılmaz ğı için bu firmanın 1983'teki kreki. Bizim de yanılmamız veriledi talebini reddettik" dedi. rin erken alınışından oldu." EN BÜYÜK BtZtZ OLAYLARIN ANAP'hlar Ziraat Bankası (Baştarafı 1. Sayfada) ARDENDAKI Limited Şirketi lehine 1979'da rü Yürür, "Basının burada bulunduğunu biliyorsunuz, siz de CUMHURİYET/11 GERÇEK bu sırn vermeseydiniz" dedi. Önen, Kozanoğiu Çavuşoğlu ve Güneş Gazetesi'yle ilgili bir üyenin sorusunu Komisyon Başkanı'nın itiraa üzerine yazılı olarak vereceğini belirtti. Genel Müdür Önen, Yurttaş, Anadolu Dağıtım, lşçi Kredi Bankası, Bağcılar Bankası ile Türkiye Kredi Bankası'nm tasfıye halinde olduğunu da sözlerini ekledi AKLANMADI Yine bir atölye yangını Istanbul Haber Servisi Gaziosmanpaşa'daki bir ayakkabı atölyesinde yapıştırıcı olarak kullanılan solüsyonun parlamasıyla çıkan, 7'sı çocuk 9 işçinin ölümüyle sonuçlanan yangının üzerinden bir ay geçmeden, bir yenisi de dün Bayrampaşa'da meydana geldi. Maltepe Caddesi üzerindeki, sanayiye konveyör bant (taşıyıcı) üreten bir atölyenin solüsyon odasında çıkan yangında 6 işçi yaralandı. Yaralılar, kaldınldıkları SSK Samatya Hastanesi'nde tedavi altına alındılar. Ancak, solüsyonun parlama nedeni henüz belirlenemedi. Işçiler, aynı yerde benzer bir yangının iki ay önce de meydana geldiğini ancak yaralanma olmadığını söylediler. Olay, 42 işçinin çalıştığı Venüs Bant Sanayii A.Ş.'nin sahibi olduğu taşıyıcı bant üretim atölyesinin, işçilerin "solüsyon odası", atölye yöneticilerinin de "kunıtma makinesi odası" diye adlandırdıkları yerde saat 10.30 sıralarında meydana geldi. Odada Zülküf Şentürk (43) ile Hüseyin kuşkaya (24) bulunuyordu. Alevler daha sonra, tsmet Yeşildağ (44), Hasan Tan (44), Aziz Aydın (25), Hüseyin Kalkmaz (29) adlı işçilerin bulunduğu ve bantlann işlendiği, bobin haline getirildiği yandaki odayı sardı. Elbiselerinin tutuşması üzerine önce çevredeki bezlere sarılan, daha sonra dışarıya fırlayan işçiler SSK Samatya Hastanesi'ne kaldırıldılar. Züİküf Şentürk'ün tedavisi ayakta yapılırken, Hüseyin Kuşkaya, İsmet Yeşildağ, Hasan Tan, Aziz Aydın, Hüseyin Kalkmaz hastanede tedavi için alıkonuldular. Venüs Bant Sanayi A.Ş. Ticaret Müdürü Zeki Ayık, konuyla ilgili olarak, "önemli" bir kaza olmadığını, işçilerin durumlarının iyi olduğunu belirterek "Olay bitmiştir" dedi. Yangın nedenini de havaların sıcak olmasına bağladı. Doktorlann, hayati tehlike taşımamakla birlikte yanıklarının ikinci derecede olduğunu ve çoğunlukla elleri olmak üzere yüz ve bacaklarının yandığını bildirdiği işçilerden Aziz Aygün, hiçbir şey hatırlamadığını söyledi. İsmet Yeşildağ adlı işçi ise olayı şöyle anlattı: "Ben bantlann bulunduğu ve kauçuk hamurunun kanştırıldığı odadaydım. Solüsyon odasından çıkan bezleri çekiyorduk. Üzerimizden bir alev gecti. Sanki patlamalar duyduk. Sonrasını haurlamıyorum. İşte buraya geldik." Yarahlardan Hüseyin Kuşkaya da, yangmm solüsyon odasında çıktığını belirttikten sonra, "Arkadaşlar kaçtılar. Birden ateşin ortasında kaldım. Ne yapacağımı şaşırdım. Sonra ben de kaçtım" dedi. Bulgaristan9dan sonra Yunanistanda 11K geçişlerine engel koydu EDİRNE (Cumhuriyet) Bulgaristan'dan sonra Yunanistanda Türkiye'den gelen TIR'lara topraklarından geçiş izni vermemeye başladı Önceki gün fındık yüklü bir kamyon İpsala sınır kapısından Yunanistan'a çıkış yaptı, ancak Yunan gümrüğünce topraklanndan geçiş izni verilmeyerek geri çevrildi. Dün ise biri Fransız ve dördü Türk TIR'a Yunanistan topraklarından "Türkiye'de Şap hastalığı" var gerekçesiyle geçiş izni verilmedi ve araçlar geri çevrildi. öte yandan, Yunanistan'ın bir süre önce Ulkesinde geniş çapta şap hastalığı bulunduğunu Dünya Sağlık Orgütü'ne bildirmesine karşın, Türkiye'de şap hastalığınm yaygın olduğunu öne sürmesi ve TIR geçişlerine izin verilmemesi "siyasi bir köstek" olarak değerlendiriliyor. Enflasyonda KÎT Komisyonu'nun dün 7 saat süren toplantısı sonunda Ziraat Bankası'nın 1982 yılına ilişkin hesap ve işlemleri HP'nin "şartlı aklanma" önerisine karşm ANAP'hların oylanyla aklanmadı. Alınan bu karardan sonra ANAP'lı ve HP'li üyeler arasında tartışma çıktı. Toplantının sona ermesinden sonra Ahmet Ekinci ile HP'li Ayhan Fıral tartıştılar. Fırat, bankanın hesap ve işlemlerinin şartlı aklanmasını savunurken, işlemleri aklamayan ANAP'hların kasıtlı hareket ettiklerini öne sürdü. Ziraat Bankası'nın 1982 yılı hesap ve işlemleri Meclis Genel Kurulu'nda da aklanmazsa, yöneticiler hakkında dava açılacak. Manaeh, Türkiye'den ayrıhnadan Fransız TVsi Türk düşmanı bir Ermeni fihni gösterdi SABETAY VAROL PARtSErmenistan'ın Çarlık Rusyası'na bağlanışının 150. yılı dolayısıyla yapılan bir Sovyet Ermeni filmi, önceki gece Fransız Televizyonu ikinci kanabnda gösterildi. Başından sonuna kadar Türk ve İslam düşmanlığını körüklemek gayreti içinde cekilen, "Umut Yıldızı" adlı film Keosayan adlı Sovyet Ermeni yapımcı tarafından 1978 yılında gerçekleştirilmişti. FranceSoir adlı gazetenin yaptığı ankete göre söz konusu film Fransız TV seyircisinin yüzde 8'i tarafından izlendi. Seyircinin yüzde 78'i ise diğer kanalda gösterilen Jules Dassin'in "Kadın Çıglıgı" filmini izlemeyi yeğledi. Filmi izleyen az sayıda Fransa'da oturan Türk'ün büyük tepki göstererek A2 adlı TV kanalına telefon ederek duygulannı ilettiği öğrenildi. İntikam duygularım körükleme ve Ermeni terorizmini mazur göstermeden başka hiçbir sanatsal değeri olmadığı Fransız seyircisinin bile izlememesinden anlaşılan filmin gösterilişi konusunda Paris Büyükelçiliği yetkililerinden aldığımız bilgilere göre Türk diplomatik temsilciliği Fransız Dışişleri Bakanlığı'nın filmin gösterilişi ile ilgili olarak dikkatini çekti. Yine Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği'nin verdiği bilgiye göre Umut Yıldızı adlı 2 film, üç yıl kadar önce Fransız TV'si tarafından Sovyetler Birliği'nden "Ekran Dosyası" adlı tartışmalı açıkoturumlu bir program için satın alınmıştı. Ancak daha sonra sanatsal değeri olmadığı gerekçesiyle bu program kapsammda gösterilmesinden vazgeçilmişti. Tek yanlı bir RusErmeniHıristiyan propagandasıdan başka hiçbir anlamı olmayan, tahrik edici duygusal temaiara bol bol yer verilen söz konusu filmin geçtiğimizyılın 15temmuzunda Paris'in Orly Havaalanı'nda meydana gelen ASALA saldırısmın yıldönümüne rastlayan günlerde gös'erilmesi Türk çcv releri tarafından garipkarşılandı, öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı François Mitlerrand'ın TürkFransız ilişkilerini yeniden canlandırmak için Türkiye'ye emekli Büyükelçi Etienne Manarh'ı özel temsilcisi olarak gönderdiği bir sırada Sovyet yapımcı tarafından Haçlı Seferi zihniyetiyle üretilen bir filmin Fransız Devlet Televizyonu tarafından gösterilmiş olmas; da ayrıca garipsendi. Kalemli (Baştarafı 12. Sayfada) den onlann da haberi yoktu. Yılmaz, Türklş'in en üst katındaki lokantadaydı. Birkaç uzman ile oturup sohbet ediyordu. Gazeteciler içeriye girip "Başkanım bakan geliyoraıuş" dediler. Yılmaz'ın tepkisi oldukça ilginçti: Hangi bakan? İş anlaşılmıştı. Yılmaz görüşmeden habersizdi. Hatta Türkİs Basın Danışmanı Burhan Dodanlı gazeteciye dönerek "şaka yapmıyorsun herhalde" dedi. ışin şakası yoktu. Birazdan bakan gelecekti. Apar topar aşağıya inildi. Şevket Yılmaz makam odasına girdi. Bu sırada Sadık Şide, Bakan Kalemli'yi karşılamak üzere Türklş'in ön kapısına iniyordu. Türkİş personelinin öğlen yemeğinden kalan kuru fasulye kazanı ortalıkta kalmıştı. Görevliler, kazanı henüz gözden ırak bir yere götürmüşlerdi ki, Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Kalemli müsteşarı Kutlu Savaş kapıda belirdiler. Sadık Şide, hepsinin elini sıktıktan sonra Kalemli ile birlikte Genel Başkanlık ve Genel Sekreterlik makamının olduğu birinci kata çıkıldı. Kalemli, Şevket Yılmaz'a bir "merhaba" demek istediğini söyledi. Yılmaz'ın odasında fotoğraflar çekildikten sonra Şevket Yılmaz'ın makam masasının arkasında bulunan çahşma odasında hazırlanmış yemek masasına oturuldu. Ama Şevket Yılmaz'ın tabağı yoktu. Sadık Şide, hemen önündeki tabağı ve peçeteyi alarak, Şevket Yılmaz'ın önüne koydu: Buyurun Başkanım. Şevket Yılmaz, "Ben yedim" deyince, Kalemli Şevket Yılmaz'ın oğlunun düğünü için gittiği Bursa'yı kastederek, "Bursa'da çok yemek yemiş olmalısınız" dedi. Gülüşüldü ve Kalemli konuya girdi: "Bir kere Saym Şide sağolsunlar çok nazik bir yemek davetinde bulundular. Sayın Şide ile bir yemek yemek için buradayız. Ayın 4'ünde Sayın Başbakan'ın başkanlığında yaptıgımız toplantıda, Sayın Başbakanımmn direktifleri ile bir karara varmıştık. Ayın 17'sinde yapacağımız toplantımn gündemini Sayın Şide Ue birlikte ben tespit edecektim. Gündem konusunda ilk görüşmemizi bu nazik davet vesilesiyk bugün (dün) yapacağız. Yann (bugün) Sayın Şide'yi biz davet edeceğiz Bakanlığa. Ve son şeklini vereceğiz gündeme." Daha sonra Bakanın Şide ile yemek yediğini bilmeyen bir başka Türklş yetkilisi olan Genel Eğitim Sekreteri Kaya Özdemir'in katılımıyla yemek başladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Türklş yöneticilerinin yemeği yaklaşık 1.5 saat sürdü. Bakan Kalemli, Türklş yöneticileri ile zirve toplantısının gündemini hazırladıklannı belirterek, konunun Başbakan Turgut Özal'a sunulduktan sonra bugün Sadık Şide ile yeniden biraraya gelerek gündeme son şeklinin verileceğini bildirdi. Kalemli, Şide ile bugün yapacağı toplantının bakanlıkta yapılacağını yineledi. Kafaoğlu: Kurtarma operasyonunun (Baştarafı 1. Sayfada) KAFAOĞLU Bunu ben nereden bilebilirim ki? Ancak ortada bir Başbakanhk Yüksek Denetleme Kurulu Raporu vardır ve KİT Komisyonu bu rapor üzerinden inceleme yapmaktadır. Bir de benim kurtarma operasyonu için emir verdiğim şeklinde bir banka murakıp raporundan söz ediliyor ki, böyle bir raporu bulamadım. Bu rapor anlaşılan Müsteşar Pakdemirli tarafından Sayın Başbakan Özal'a yollanmış olmalı. Bu raponın içeriğinden nasıl haberdar oldunuz? KAFAOGLU Bakın, bir hususu açıklığa kavuşturayım. Devlet hayati süreklidir. Devlet hayatına yön veren de bu sürekliliğidir. Ben devlete 34 senedir en üst düzeyde hizmet verdim. Peki, sıradan bir soruşturma için Maliye Bakanlığı yapmış bir zatın çagnlma nedenlerini nasıl karşılıyorsunuz? KAFAOĞLU Bunu ben bilemem. Kimse de bu olayları zorlayamaz. Biz bakanlığa gelince ortada çok dağınık yürütülen bir banka alacaklarının tahsili meselesi vardı. Bunu disipline ettim. Bunu yaparken zaten bize yön veren 39 sayüı kanun gücundeki kararname yürürlükteydi. Bu kararnamenin altında imzası olanlardan iki kişi bugün Sayın özal ve Sayın Erdem'dir. O halde neden kurtarma operasyonundan söz ediliyor? KAFAOGLU Bakın, olay şu: Başbakan Yardımcısı Özal, zor durumdaki şirketler için ithalattan ayrılan bir prim ile ihracattan kesilen fonun tahsis edilmesi şeklinde bir çözüm düşünmüş. Sonra bu uygulama değiştirildi. Bakanlar Kurulu kararıyla dosyalar Maliye'ye devredildi. Maliye'ye 50 kadar olan dosyadan ancak 10'u başvurdu. Hepsine ayn ayn hesap uzmanı yolladık. Bunlardan bir kısmı için, "Kurtarüsa bile ekonomiye yaran olrnaz" mütalaası geldi. Bunlardan biri Kula'dır. Bunlar ayıklandı. Geriye Sönmez Denizcilik, Kilimcilik Grubu ve Başak Grubu ve banka dosyalan geldi. Şimdi işin felsefesine girelim. Ben milli iktisat devleti anlayışı içinde yetişmiş ve bunu uygulamış insanım. Benim bulduğum kararnamede imza karşılığı şirketlere iştira kredisi açılmasını öngören bir hüküm bile vardı. Imzalar arasında mesai arkadaşlanm Özal ve Erdem'in imzalan bulunuyordu. Ancak işin felsefesi gereği olayı batırmak değil üretmek önemlidir. Türk Iflas Hukuku'na göre iflas etmiş bir kuruluşta kredi ve faiz borçlan ödenmez. Banka ise, mevduat geri verilmez. Yani Istanbul Bankası'nda 39 milyar lira olan halk mevduatını, iflas karan vererek yok mu ettirecektik? Bunun adı kurtarma değil, ekonomiye kazandırma ya da hakkın korunmasıdır. Kimseye de beş kuruş geçmiş değildir. Bu felsefeyle yanaşınca sorunun çözümünün zorunlu olduğunu gördüm. Bunun üzerine Maliye denetim elemanlannın kurtanlmasında yarar vardır dediği kuruluşlar için Yüksek Koordinasyon Kurulu kararı çıkardım. Karar, her biri firma bazında olmak üzere bankaların alacaklarına karşılık konsolidasyona gideceği şeklindeydi. Dikkat buyurun; bankalar diyorum. Yani bankalar alacaklarını isterlerse taksitlendirebilecekti. Yani bağlayıcı bir hüküm yok. Alacakhya yön göstererek devlet olarak nazım fonksiyonumuzu yerine getirdik. tşte bir Dokusan. Hazineden beş kuruş çıkmamıştır. Hazine DESİYAB'a sermayesi kadar katılmıştır. Haa, şimdi sonuca bakalım: Bu kuruluş takır takır ihracat yapıyor, öte yandan 900 ortağm hakkı korunuyor. Sayın Özal'ın kurtarma formülünde bankaların alacaklarına karşılık hisse senetlerini alması hükmü vardı. Ama bunun zorlukları vardı. Çünkü alacaklı piyasa kurallan içinde teminat ister. Alacağını tahsil edemezse o zaman oturup teminatIan çözecektir. Devlet de arada kalmayacaktır. Getirdiğim çözüm kısaca buydu. Peki, Başak Grubu çözümüne gelelim: Komisyon Raporu buna özel bir ağırlık vermiş? KAFAOĞLU özel ağırlık ne demek? Başak olayı da bir çözümdür. Ve yine Bakanlar Kurulu yetkilendirmesi sonucu Yüksek Koordinasyon Kurulu'nun kararı vardır. Peki, Başak operasyonunda neden Anadolu Bankası öncü banka oldu? KAFAOĞLU Bu bir GATT ilkesidir. En büyük alacaklı, baş yapılır. Böyle yapılırken çözüme dönük en fazla ısrarh olsun. Başak Grubunda Anadolu Bankası olarak 9.4 miyar liralık toplam kredinin içinde 4.2 milyar liralık kredi hacmi ile birinci sırada yer ahyordu? Peki, bir Hazine bankası olarak Anadolu Bankası bu krediyi ne zaman açmış? Mesnedi neymiş? KAFAOĞLU Kredinin ucu taa Osman Kibar'ın Yönetim Kurulu Başkanlığı dönemine kadar dayanır. Mesnet ne demek? Karşılığı varmış. Bugün de ekspertize göre bu kuruluşun borcu kadar mal varhğı da bulunmaktadır. Bu konuda kredi açılması için sizin bakan olarak bir yazınızdan söz ediliyor. KAFAOĞLU Önce, bu dosya yok ortada, bir. Bu incelemeyi kimin yaptığı Lelli değil, iki. Üçüncüsü, benim kararname ve özel karar çerçevesinde yani yetkisiz olarak talimat vermem söz konusu olamaz. Çıkanlan, bir muciptir. Anlataüm da öğrensinler. Çıkarılan, bir muciptir. Ne için? Alacaklı bankalar için kredi çıkarılsın diye mi? Yoo. Devlet bir araya gelemeyen 10 banka alacaklısını Ankara'da bakanlıkta bir araya getirip görüştürmüştür. Başkanı maliyeden biri olmamıştır. En kıdemli bankacı sıfatı ile İş Bankası Umum Müdürü oturmuş. Bunu zabıtlardan öğreniyorum. Bu alacağı nasıl taksitlendirir veya ne yapanz da düzelir diye düşünmüşüz. Olay bundan ibarettir. Belgenin birini alıp kararnameyi yok saymak, hükümet icraatı olan bir işi bir teknisyene bırakmak soruşturma ahlakına aykırıdır. Size sorular siyasi mi olacaktır? KAFAOĞLU Bakanım. Yani siyasi sorumluluk sahibiyim. Dolayısıyla siyasi her sual sorulabilir. Siyasi derken ben işin felsefesini ve akışını anlatacağım. Bunu yapacağım ki, kim nerede, nasıl, ne yapmış öğrenilsin. Teknik soracaklarsa onu da yapanz. 34 yıldır teknisyenlik yapar, vergi kanunu çıkanrız. Bir işlemin matematiğini anlatamayacak mıyız? Karamehmet ve arkadaşlarının yargılanması sürüyor tSTANBUL, (a.a.) Sahte fatura düzenledikleri iddiasıyla haklarında dava açılan Çukurova Holding yöneticilerinden Mehmet Emin Karamehmet'le arkadaşlarının yargılanmasına devam edildi. Şişli 1. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davanın dünkü duruşmasına Karamehmet'le Bülent Ergin dışındaki öteki tutuksuz sanıklar gelmedi. Karamehmet ve Büient Ergin'in avukatlan, müvekkillerinin duruşmadan vareste tutulmalarını istediler. Mahkeme bu istemi reddetti ve samklardan Mustafa Ergün Çakır hakkında gıyabi tutuklama karan verdi. Duruşma, ileri bir tarihe ertelendi. (Baştarafı 1. Sayfada) gerekirse izin verebilecek. îhtiyaç halinde resmi öğretim kurumlarında görevli öğretmenler izin almak koşuluyla bu özel dersanelerde ücretli olarak ders verebilecekler, ayrıca bu özel kurumlar da kapasitelerinin yüzde 2'sini aşmamak üzere Ucretsiz öğrenci okutacaklar. Genel Kurul'da aynca verilen bir önergeyle özel okul ve dersanelerin 200 metre yakınına bar, meyhane ve alkollü içki içilen yerlerin açılamaması da kabul edildi: öte yandan bölge valilikleri kurulmasını öngören yasa hükmündeki kararnamenin reddine ilişkin komisyon raporlan ele alındı ve benimsendi. Böylece bölge valilikleri kurulmasını öngören yasa hükmündekı kararnamenin reddi kesinleşti. TBMM'de Bol vergî (Baştarafı 1. Sayfada) üstü kapalı olsa da "Bitlis"ten yakıruyor: "Bitlis sigarasuu bekliyonım. 15 mayısta tesisi açük. Hâlâ filtreli Bitlis Sigarası gelmedi." Ekonominin zirvesindeki "yetki savaşı" konusunda Ankan'ın söylediği şu: "Kaya Bey, hem iyi, hem de yetkili üstüraüzdür." Emlak vergi gelirlerine de değiniyor. "Yerel yönetimler devri bitmiş durumda. Bölgeler biraz güçlensin. " Bakan " 1 eylülden sonra her gelir vergisi yükümlnsüne vergi karnesi verileceğini" hatırlatarak, "Ondan sonra da otomasyona geçeceğiz. Bilfarz vaUndaş Ahmet. Tapudaki numarası 1 ise, vergi kaydı da 1 olacak. Vergi tahsilaündaki gelişmeyi ondan sonra göriin" diyor. Otomasyon konusunda Polath ilçesinde yapılan örnek uygulamanın sonuçlan bekleniyor. Ondan sonra Bakana göre "bir vatandaşu tüm gelir ve mal hareketleri bir kalp elektrosu gibi izlenecek." Bakana köprüyü sonınca, gcçiştiriyor: "Köprüye bir şeyler mi olmuş? Son hafta üstünden geçtiğimde yerinde dunıyordu." Ardından bir anı eşliğinde sözü "kara para"ya getiriyor: "Kalkınma harekeü insana dayalıdır. Baktn sessiz sedasız servet beyannamesini kaldırdık. Geçen gün beni bir vali aradı. O güne kadar ticaret yapmış üç kişi iplik fabrikası kuruyormuş. Kara para yatınma girmiş demektir.' Maksat kara parayı finansmana sokmak değil mi?" Lunaparkta (Baştarafı 12. Sayfada) bil bolluğu mu? Ustelik daha ucuza.. Çünkü dolmuş ücretleri ile çarpışan otomobillerin ücretleri arasında fazla fark yok: 70 TL. Fakat süre farkı var. Lunapark'ta bu işin süresi 2 dakika ile kısıth. Oysa KaraköyCağaloğlu dolmuşunda aynı paraya daha uzun süre eğlenebiliyorsunuz. "Dehşet kalesi" ve 'çıldırdan aynalar" da fazla ilgi görmüyor. Dehşet kalesinin duvarları Shogun dizisinden tanıdığımız eli kılıçlı Anjinsan ve Toranağa resimleri ile süslü... Belki bu işin zamanlaması yanlış yapıldı. Halk, Shogun dizisini ve Japoncayı çoktan unuttu. AT, AVRAT, StLAH Lunaparkın ilgi çeken bölümleri nişan tahtalan, kuvvet deneme makineleri, FotoKostüm bölümü ve kumar masaları.. Atış poligonlarında " a t , avrat, silah" üçlüsünü slogan edinmiş halkımız, eğri büğrü tüfeklerle hedefi vurmaya çalışıyor. Bazı yerlerde hedefe bağlanan bir fotoğraf makinesi ile atıcının anında fotoğrafı çekiliyor ve ödül olarak kendisine veriliyor. Nişancıhğının bir kanıtını elde etmek isteyenler, hedef tahtalarınm karşısında bekleşiyor. "FotoKostüm" bölümü de adı üstünde fotoğrafa dayamyor. Çeşitli kostümler giydirilmiş insan gövdelerinin kafa yerleri boş bırakılmış. Buraya kafanızı sokup istediğiniz kimliğe bürünebiliyorsunuz. Sergilenen kostümler aynı zamanda halkımızın hangi kimliklere bürünmek istediğini de ortaya koyuyor. Bunlar sırasıyla, gelinle damat (ayakta), gelinle damat evlenme defterine imza atarken, karateci, kovboy ve milli futbolcu kostümleri... Demek ki halkımız en çok evlenmek, karateci, milli futbolcu ve kovboy olmak istiyor. BİLEK GÜCÜ VE ŞANS Kuvvet deneme makineleri yumruk atma esasına göre düzenlenmiş. Boksörlerin antrenman topuna benzeyen toplara yumruk atarak, ışıklı levhada 100300 arasında değişen sayılar elde ediyorsunuz. Bunlar yumruğunuzun gücünü gösteriyor. Hangi ölçüye göre, orası belli değil.. Asıl kalabalık yumruk gücünden çok şansını denemek istiyor gibi. Kumar oynatılan masalara yanaşmak oldukça güç. Olasıhk hesaplarına göre sadece oynatanın kazanabiieceği şekilde düzenlenmiş ilkel rulet masaları ve benzeri oyunlar, enflasyonun kucağına düşmüş 100 liralarla başhyor, on binlere kadar yükseliyor. fabrikaca saya makinesi verildiği, "solüsyon"un da işverene fabrikaca sağlandığı saptandı. Bu nedenle Gaziosmanpaşa Savcılığı, Sümerbank Beykoz Kundura Fabrikası sorumlularının ifadelerinin alınması için Beykoz Savcıhğı'na yazı yazdı. İfadelerin alınmasında, Sümerbank Beykoz Kundura Fabrikası yöneticilerinin de yangından dolayh olarak sorumlu olabilecekleri noktasından hareket ediliyor. Öte yandan Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Iş Güvenliği müfettişleri hakkında, bu tür işyerlerini, 1475 sayılı iş yasasının 88,89 ve 92. maddelerine göre denetleme görevine sahip olduklan halde, denetleme yapmadıkları ve "görevlerini ihmal ettikleri" gerekçesiyle, Memurin Muhakemat Yasası'na göre suç duyurusunda bulunulmak için gerekli soruşturma sürdürülüyor. Müfettişlerin denetleme görevlerini yerine getirmemeleri nedeniyle yapılacak olan suç duyurusu sonucunda, vilayetten alınacak karara göre Savcılık bu kişiler hakkında takibata geçebilecek. Komisyonda soruları yanıtlayan Genel Müdür Rahmi Önen bankanın 1983'te 611 milyar lira kredi verdiğini belirterek "En büyük biziz" dedi. Üç bankanın kararnamelerle verilen görevler üzerine şirketleri kurtardığını, ancak üç bankanın tasfiyesinin kendilerine yük olduğunu, TOE'nin de bunlardan biri sayılabileceğini kaydetti. Önen, " Ü ç bankanın tasfiyesini almamak için çok çaba gösterdik, ama hükümet çıkış yolu bulamadığı için tasfiyeyi bize verdi" dedi. Önen halen bunlarla ilgili 4 bin dosya bulunduğunu ve 50 milyar liralık kredinin izlendiğini belirtti. Önen, New York şubesinin müdürüne 10 günlük otel masrafı için 7 bin dolar, maaş olarak da yılhk brüt 100 bin dolar ödendiğini söyledi. GENEL MÜDÜRÜN VERDİĞİ SIR Rahmi Önen, Doğuş Grubu'na 9 milyar 200 milyon lira kredi verdiklerini bildberek, bunun 6 milyar 200 bin lirasının teminat mektubu, diğer bölümünün ise nakit olduğunu açıkladı. Önen bu sözlerinin basın tarafından duyulmaması gerektiğini belirtince Komisyon Başkanı Şük Kısa sürede demokrasiye (Baştarafı 12. Sayfada) rak edip soru yönelttiği konulardan biri de toplu davaların neden ağır gittiği oldu. Dışişleri çevreleri, Abrams'ın brifing sırasında "çok olumlu bir tutum içinde olduğunu" bildirdiler. HALEFOĞLU tLE GÖRÜŞME Abrams Dışişleri Bakanlığı'ndan doğruca Anıtkabir'i ziyarete gitti. Buradan da Halefoglu ile görüşmek üzere Ankara Palas'a geldi. Görüşmenin ilk bölümünde Halefoğlu, Abrams'a İtalya ziyareti hakkında kısaca bilgi verdi. Halefoğlu, daha sonra "Dostlanmızın Türkiye'deki gelişmelere ilgi duymasını memnuniyetle karşılanz" dedi ve Abrams'ın ziyaretini "bir ilgi ve sempati göstergesi" olarak değerlendirdiklerini belirtti. Halefoğlu, sözlerine devamla "Dostlanmızın gclip gelişmeleri yerinde görmeleri bizi rahatsız eden bir husus değildir" dedi. Dışişleri Bakanı, görüşmede Türkiye'nin istikrara kavuşmasından "rahatsızlık duyanlar" bulunduğunu da kaydederek, "Türkiye'deki olumlu gelişmeJer karşısında gürültü çıkartanlar bunlardır" diye konuştu. Dışişleri Bakanı Türkiye'nin bölgede bir istikrar unsuru olduğunu, Türkiye istikrara kavuştukça bölgenin de istikrara kavuşacağını kaydetti. Görüşmeden sonra Halefoğlu Abrams onuruna Ankara Palas'ta bir öğle yemeği verdi. Yemeğe TBMM Dışişleri Komisyonu'nun ANAP'lı Başkanı Prof. Fethi Çelikbaş, MDP'den Kâmran İnan, HP'den Cahit Karakas, SODEP'ten Prof. Hicri Fişek, Prof. Turhan Feyzioğlu, Prof. Feyyaz Gölcüklü ve ODTÜ Rektörü Prof. Mehmet Gönlübol, ABD Büyükelçisi Robert StrauzsHupe ve Abrams'ın yardımcılan katılddar. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Teoman Evren davetli olduğu halde yemeğe gelmedi. Halefoğlu, yemekte yaptığı konuşmada da "Biz açık bir toplumuz. Açık toplumun gereklerinin yerine gelirilmesi, her şeyin açıkça konuşulmasından yanayız. En iyi politika dürüstlüktür" dedi. Abrams da, "Türkiye'nin çok kısa sürede demokrasiye dönüşünü takdirie karşdıyoruz" dedi. Elliot Abrams, daha sonra Adalet Bakanı Nejat Eldem ile bir görüşme yaptı. Bu görüşmede Abrams'ın, Eldem'e özellikle 12 Eylül sonrasında yargının durumu ve yapılan değişiklikler üzerinde bilgi verdiği belirtildi. Abrams, bu görüşmeden sonra da TBMM Başkanı Necmettin Karaduman'a bir nezaket ziyaretinde bulundu. Ozetle 308 kişi daha Türk vatandaşlığından çıkarıldı Çeşitli nedenlerden dolayı 308 kişi daha Türk vatandaşüğından çıkarıldı. Içişleri Bakanlığı'ntn 31/5/1984 tarihli ve 73111000/36534 sayılı yazmyla toplam 308 kişi 403 sayüı Türk vatandaşlığının 25. maddesinin (a) ve (c) bendlerine göre, Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Karar Resmi Cazete 'nin dünkü sayıstnda yayınlanarak yürürluğe girdi. ILKE BASIN YAYIM SOSYAL YAYINIAR ISBİRLIGI Okurlanna daima en iyi eserleri sunmayı ilke edinen İLKE BASIN YAYIM, Dünya Klasikleri dizisini okurlanna cütli ve taksitle edinme fn"sannı veriyor. I BASIN YAYIM Mecidiyeköy Meydanı Eski Osmanh Sot. Dilan Sitesi A BIOIL. K.S D.10 MeddiyekoytST. P.K. 270 Mecidijeköy Tel. 166 71 61166 71 62. 3 gardiyaıı hakkında işkenceden dava açıldı V EZİRKÖPRL (Cumhuriyet) Vezirköprü Cezaevi'nde bir mahkuma işkence yaptıklan gerekçesiyle iki başgardiyan ve bir gardiyan hakkında soruşturma açıldı. Vezirköprü Cumhuriyet Savcılığı'ndan alınan bilgiye göre, adarn öldürmeye tam teşebbüs ve ruhsatsız silah taşımaktan 7 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum Rahim Batak'a, başgardiyan Talat Ataç, Hüseyin Sorhan ve gardiyan Hasan Küçük tarafından işkence yapıldı. Henüz anlaşılamayan nedenle gerçekleştirilen işkence sonrası mahkum Rahim Batak'ın Samsun Devlet Hastanesine kaldırıldığı ve bir ay tedavi altında tutulduğu öğrenildi. Sabancı Uludağ Sağlık MerkezVnin temeli atılacak Hacı ömer Sabancı Vakfı tarafından yaptırılacak "Sabancı Uludağ Sağlık Merkezi"nin temeli törenle atılacak. Yurdun çeşitli yerlerinde kültür, eğitim, sağlık gibi 32 kaücı sosyal tesis yapan Sabancı Vakfı 'nın bu yeni eseri 5 katlı olup, 750 m"lik bir sahaya sahip bulunmakta. 60 milyon liraya çıkacak Sabana Uludağ Sağlık Merkezi'nde ameUyathane, tahlil ve teşhis laboratuvarlan ile röntgen ve elektro cihazları da bulunmakta. Merkezde devamlt 8 doktorla 4 stajyer doktor görev yapacak. Temel atma töreni münasebetiyle Uludağ a gidecek olan Sakıp Sabancı, Uludağ 'daki işçiişveren münasebetleri seminerinde de bir konuşma yapacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear