23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/4 KÜLTÜR YAŞAM 14 HAZİRAN 1984 TELEVIZYON 18.15 Avrupa Futbol Şampiyonası Final Karşıîaşmalan: Almanya Portekiz (NaklenRenkli) 20.00 İftara Doğru (Renkli) Kur'anı Kerim Rahman Suresi 125 ayetleri Hüseyin Top okuyor. Türkçe açıklamasından sonra, Ankara Üniversitesi tlahiyat Fakültesi öğretim görevlisiDr. Münir Atalar'm "Dinimizde Dua" üzerine bir konusması yer alıyor. Program, ilahi, ezan ve iftar duası ile son buluyor. PERTEV NAİLİ BORATAV ANLATTYOR: Arşivim Türkiye'de, ABD'de ve Fnansa'da korunacak 2 Ozetle flhan Selçuk, son kitabuıı imzahyvr İlhan Selçuk, 16 haziran cumartesigunu saat 15.0018.00 arası son kitabı "Duşunuyorum, Öyley ?e Vurun' 'u okurlarına imzalayacak. Kadıköy Bilim Kitabevi'ndeki imza gününde İlhan Selçuk, son kitabının yanı sıra daha ö'nce yayımlanan yapıtlarını da imzalayacak ve okurlarıyla söyleşilerde bulunacak. HANDAN BORUTEÇENE Halk hikâyelerini Erzurum'da, Kars'ta dinledim kahvelerde. Bu hikâyelerin, masallann anlatılması uç dort gece sürer. Meselâ, âşık bir Koroğlu masalı anlatmaya başlar; bir yandan herkese çay gelir, âdet boyledir. Âşık hikâyeyi ayakta anlatır, hareketler yapar, arada saz çalar. Hikâyenin turküsu de vardır, onu soyier. Meselâ, hikâyeyi biraz kendine göre değıştinr; uzatmak için araya başka şeyler katar. Dinleyici buna ses etmez; türkude bir değışiklik ya da hata yaptı mı hemen mudahale ederler. Bu masal anlatma işi kış geceleri saat sekizde başlar, dokuz buçukona kadar surer. Arada bir dinlenme faslı vardır. Âşık bunun için "hikâyeyi yatırdım" der. Bir on beş dakika sonra sazıyla bir turku tutturur. Bu turkunün nakaratı "Hikâyemiz nerde kaldı"dır. Bu turkuyü özellikle uzatır. Bazen geleneği bilmeyen biri, bazen kasten biri çıkar, "Âşık şurda kalmıştın, bani Köroğlu kahveye girmiş de.." deyince, âşık kalkar yerinden, alır sazı gider o adamın önune sazını bırakır ve "Madem bili>orsun sen anlat" der. Bunun o kişi için cezası da vardı. Ceza, kahvedeki herkese çay ısmarlamaktır. Folklor Dairesi kurulmuş, ama nasıl işlediğini bilemiyorum. Çulısjmaları öğrenciler sürdüren 20.30 Haberler 21.00 Hava Dunımu 21.10 Dört Tarih Dört Ramazan (Renkli) tstanbul Televizyonu 'nca hazırlanan program, 1925 Şehbal Gazinosu 'nda bir operet. Cemal Sahir, ramazan gecesi Şehbal Gazinosu 'nda Yarasa Operetini temsil edecektir. Hizmetçi rolü için de Şevkiye adlı bir genç kızı çıkartacaktır. 22.00 Şahin Tepesi (Renkli) 22.45 Avrupa Futbol Şampiyonası Final Karşılaşmalan: Romanyaİspanya (BantRenkli) 00.30 Haberler 00.40 Kapanış Turkiye'deki oğrelmenliginiz süresinde ogrenciniz olanlardan bugıin hâlâ bu konu uzerinde çalışanlar var mı? P. IV B. Bu beni sevindiren bir şey. Var tabıi, hem Türkıyeden, hem buradan. Birisi ABDden İlhan Başgoz; Indiana Unıversıtesi'nde Türk Dili profesoru. Sonra Oğuz Tansel, Mehmet Tuğrul, Cahit Oztelli. Buradan Michell Nicola ve Remy Dor var. tZIJEYtCt GÖyİTYT.K Maç izleme zevkimizi katletmeyin FransaDanimarka maçını önceki gece televizyonda seyrederken maçı anlatan spikerin sürekli kesintisiz konuşması, izleme zevkimizi kaçırdı. TV'nin sesini kapatıp sadece görüntüyu bıraktık. Televizyonda maç anlatmakla, radyoda maç anlatmak arasında çok fark var. Hadi radyoda göremediğimiz için "çok heyecanlı" anlatıyorsunuz, biz de dinliyoruz. Ama TV'de yapılacak iş top kimde ise sadece adını söylemek. Gereksiz heyecan yaratmamak! (Tabii biz heyecanlanmıyoruz) Bu durum, maçları seslendirenlere guvenimızi sarsıyor. Oyuncu, topu kalecisinden kendi yarı alanmda alıyor ve bu anda bizim spiker bir coşuyor kı, sartki aynı futbolcu gol pozisyonuna girmis samyorsunuz. Maçlaıı, sızlenn "heyecan" yaralan sesınizi kısıp cihazımızı goruntude bırakarak ızlevebılıvoruz, ama radyodan anlattığınız maçlar için inandıncılığınız artık tartışıhyor. Televizyon yöneticilerine ise böylesine bir şampiyona öncesinde bizleri "Renkli Diinya" adlı fitme süresini de aşarak mahkum ettikleri için teşekkur ediyoruz. Diinya televizyonları bu şampıyonayı en iyi şekilde sunabilmek için yarış ederlerken TRT yöneticileri filmi başka bir güne kaydırmayı bile düşünemiyorlar. MEHMET LtMBA T İSTASBUL Devlet kurumları üstlenmeli Şimdi bunlar anlat maya kaldı. Ama görüyorsun, anlatmayla olacak şey değil bunlar. Bunları filme aJmalı. Sadece âşığın anlattığı masal değil, dinleyenlerin tepkisi, arada bir karışmaları, giysileri, her şey, her şey tespit edilir. Zaten olması gereken çalışma da budur. Bu tur çalışmaları TÜBİTAK gibi, üniversiteler gibi devlet kurumları ustlenmelidir. Hem de geç kalmadan. Çunkü zaman hızla geçmekte, bu gelenekler yok olmaktadır. Meselâ, bir gun Ezine'den geçerken durduk sorduk, sizin masalınız filan var mıdır diye. ö n ce yok, kalmadı dediler. Sonra, "Bir Ömer Dayı vardı, anlatırdı," fîlan dendi. Neyse, Ömer Dayı'yı bulduk. Ömer Dayı iki ayağı da olmayan bir zattı. Koyun kırkıp süpürge yaparak geçiniyordu. Ezine'ye radyo geleli masal dinleyen kalmamıştı, ama Ömer Dayı eski bir masalcı olarak bize otuz kadar masal anlattı. Bu az doküman değildir. Bize bir de, köy kahvelerinde, meydanlarında masal söylenip dinlenildiği devirlerden bir anısını anlattı: Roratav, Sedat Simavi odüluyle Hatta yetmişincı yaşımı doldurmam dolayısıyla ABD'de İlhan Başgoz, Paris'te Rem> Dor ve Michell Nicola benim \e çalışmalarım uzerine iki armağan kitap çıkardılar. Anadolu'nun ayrı a\n bölgelerindç birbirine benzer masallar, efsaneler, halk hikâ\eleri var. Bu benzer ö>kiıler nasıl bir Anadolu külturü bileşkesi oluşturur? P. N. B. Bazı efsanelerin Anadolu'nun çok eskı kulturleriyle ilgisi var. Örnekleyeyim: Marmaris'te Dalgıç Mehmet dıye biriyle tanışmıştık. Dalgıç Mehme» eski bir sunger avcısıydı. Vurgun yemiş, felç olmuştu. Orada kaldığımız sure içinde bize masallar anlattı. Bunlardan biri de bir "Tepegöz" hıkâyesiydi. "Tepegöz", Dede Korkul'un bir epizodudur. Ama onun anlatması, aynı "Od>sseia"daki Odysseus'un öykusü gibiydi. Ben tam araştırmadım ama, ya Rodos ya Marmaris yoresının insanlarının "Odysseia"ya kaynak olan masallarından biridir Odysseus'un hikâyesi. Dağlarda geyik avlamayla ilgili çeşit çeşit masallar, efsaneler vardır. Bunlann hepsi de geyik avını yasaklayıcı nitelik taşır. Geyiğe kutsal, sihirli bir nitelik yüklenir bunlarda. Bunlar kökleri bilinmeyen çok eski masallardır. Kimbilir, Hitit'te geyik kutsal bir hayvan olduğuna göre bu masal^ lann kaynağı da Hıtitlere kadar çıkar. Meselâ Köroglu hikâyeleri on altıncı yuzyıldan beri vardır. Çunku Koroğlu dediğimiz kışi on altıncı yuzyılda yaşamıştır. Bir Celali eşkiyasıdır. Onun dykuleri de bu tarihlerden beri vardır. Sadece geleneksel değil, çağdas Türk edebiyatı üzerine de yazılar yazıyorsunuz. Çağdaş Turk edebiyatı ve Turk dili üzerine neler söylemek isterdiniz? P. N. B. Üzgünüm ama, çok yenileri pek izleyemiyorum. Daha doğrusu, istediğim kadar izleyemiyorum. Mecmualar geliyor... Ama dii bazen sorun oluyor, yeni kelimeler kopukluk getiriyor bir yerde. Dilin sadeleştirilmesi konusunda aşın gitmemek taraftarıyım. Dil Kurumu'na esas bakımından aleyhte değılim. Dilin gelişmesi, halkın da anlayamayacağı şekilde yozlaşmamah. Kanunlarla olmaz bu; yazarken, konuşurken yapılacak bir şey. AÇOK, "Avnıpa'ya Avrupa'ya" ile büyük basarı kazandı TAYFUN DEMİR DUİSBURG Anadolu Çocuk Oyunları Kolu AÇOK, 10. kuruluş yıldonumunun ardından çıktığı beşinci Avrupa turnesınde yerli ve goçmen Avrupa çocuklarının gonullerindeki yerini bir kez daha pekiştirdi. Turk ve Alman uyelerden olusan "Uluslararası Kültürel İlişkileri Geliştirme Derneği" tarafından uçuncu kez Avrupa'ya çağrılan ekıp. Federal Almanya'nın çeşitli kentleriyle Belçıka ve Hollanda'da da oyunlar sergıliyor. Haziran ayının ilk haftası içinde Frankfurt'ta yapılan I. Uluslararası Tiyatro Şenliğı'ne de katılan AÇOK, bu kez Ümit Denizer'in yazdığı ve Turgut Denizer'in yönetip muziklediği "Avrupa'>a Avrupa'ya" adlı oyunu sunuyor. Bugun 15 milyon yabancı işçinın yaşadığı Avrupa, bu yenı goçmenlerıyle gelen yeni kulturel zenginlikler ve kuşkusuz yenı sorunlar içinde. Çeşitli Avrupa ulkelerindeki farklı uygulamalara karşın goçmen işçiler azınhk gruplar olarak tum haklannı kazanmış değiller. Yaşama ve çalışma guvenceleri yok. "Avrupa'ya Avrupa'ya" oyunu, goçmen işçılerin bu en can alıcı sorunlarını derın bir insani duyarlıkla sergiliyor. Çeşitli dillerden çocukların oyunu bırlikte anlayarak, eğlenerek ve oğrenerek izlemelerinı olanaklı kılan kurgu, diyalogların olabildığince aza indirgenmiş olması, göruntü, ses, dans ve şarkıların çocuk beğenısi içinde kesintisiz akısı, Alman tiyatro eleştirmenlerınin gözlerinden kaçmıyor. Edirne FotoğrafAmatörleri (EFOT) Edirne tarafından düzenlenen "Dünden Bugune Edirne" konulu fotoğraf sergisi Devlet A VRUPALIY1ŞAŞIRTTI AÇOK'un beşinci Avrupa turnesin Guzel Sanatlar Galerisi'nde açıldebüyük başanylasergilediği, ''Avrupa ya A vrupa'ya"adlı oyun, dı. Pazar ve pazartesi gunleri dıA vrupalı eleşrirmenleri şasırtırken, goçmen Türklere de direnme gücu şında ücretsiz olarak gezilebilecek olan sergide, çeşitli yönleriygetırıyor. le Edirne siyah beyaz fotoğraflarla tanıtılıyor. (a.a.) "Dünden Bugüne Edirne" Çay ve Yöresi Çay dikilen yoreleri konu alan ve TV sanatçılarından bazüarınm da rol aldığı filmin çekimine Rize 'de başlandı. Temmuz ayı sonunda tamamlanacak olan "Çay ve Yoresi"adlı filmde, çayın tarladan bardağa kadar geçirdiği değişiklik ve yörenin folkloru her yönüyle tanıtılacak. Filmin tanıtıcı ve eğitici olmasına özen gosterileceği belirtiliyor. (a.a.) "Ozleştirme uzmanlara bırakılmalı" Meselâ, "erternasyonal" (ınternationale) Osmanlıcada "beynelmilel" idi. Ondan sonra aşın Turkçeleştirilerek "arsıulusal" oldu. Fransızcaya oturtularak yapılmıştı; "inter'in karşılığı "ars" başa getirılmiştı ki, bu Türkçenin bunyesine ters olmuştur; bereket tutmadı. Sonra "müieüerarası", "uluslararası" oldu. Benim duşuncem, gayet temkinli davranmak gerektiği. Farzedelim, halkbilimi deyimlerini halkbilimi uzmanları bulsun. Fizikle ilgili terimleri fizikçilere bırakmak gerek. Ama tabıi ki dilbılim uzmanlarının eleğinden geçmeli. "Para sıkıntısı" demek yeterlidir; "parasal sıkıntı" deyip de luzumsuz sıfatlar yapmak yersizdir. Benim inancıma gore, ikincı aşınJık, dilimize iyice yerleşmiş, herkesin alışıp kullandığı, benımsediği bazı ArapcaFarsça kelimelere de boykot yapmaktır. Bu manasız bir şey. RADYO TRTI 05.00 Açüış, program ve kısa haberler O5.«5 Ezgi Kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havalan. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Günaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Günün ıçinden. 10.00 Arkası yarın. 10.20 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Türkuler. 11.20 Hafıf müzik. 11.40 ŞarkıJar. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 ögle uzeri. 12.55 Reklamlar ve radyo programtan. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Hafif müzik. 15.00 Kısa haberler. 15.05 öğleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Halk müağinde deyişler. 16.25 Hafıf müzik. 16.40 Şarkılar. 17.00 Olaylann içinden. 17.30 Din ve ahlak. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftanın çocuk sarkısı. 18.20 Bölgesel yayın. 18.55 Reklamlar. 19.00 Haberler. 19.10 21.00 Bölgesel yayın ve iftar programlan. 21.00 Haberler. 21.30 Türk Halk Müziği kadınlar topluluğu. 22.00 Beraber ve solo şarkılar. 22.30 Kiiçük konser. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin ıçinden. 00.55 Günün haberlerinden özetier. 01.00 Program ve kaparuş. 01.0505.00 Gece yansı. 02.00 03.00 Sahur programı ra.11.00 Şarkılar. 11.15 Saz eserleri. 11.30 Halk çalgılanndan ezgiler. 11.45 Hafif müzik. 12.00 Şarkılar. 12.15 Saz sololan. 12.30 Beraber ve solo türküler. 13.00 Haberler. 13.15 Hafıf müzik. 13.30 Türküler. 13.45 Amatör topluluklar. 14.15 Hafıf rnüzik. 14.30 Yabana dil öğrenelim. 15.15 Türküler. 15.30 Barok müzik. 16.00 Şarkılar. 16.20 Arkası yarın. 16.40 Türküler geçidi. 17.00 Olaylann içınden. 17.30 Küçük konser. 18.00 Beraber ve solo şarkılar. 18.30 Tiyatro dünyamız. 19.00 Yurttan sesler. 19.30 Şarkılar. 19.45 Yabancı dil öğrenelim. 20.30 Dünden bugüne tango. 21.00 Haberler. 21.30 Solistlerden birer sarkı. 22.00 Unutulan çalgılar. 22.30 Bir roman / Bir yazardan hikâyeler. 22.45 Türküler. 23.00 Haberler. 23.15 Solistler geçidi. 23.40 Hafıf müzik. 23.55 MOziğe çağn. 00.55 Program ve kapanış. TRT II 07.00 Açıhş ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. ©7.30 Haberler 07.40 Türküler ve oyun havalan. 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Şarkılar. 09.15 tşte insan. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Türkülerden bir demet. 10.30 Yolun yansından son BULMACA Köye bir gün bir çingene gelmiş. "Ben masalcıyım," demiş, "Dünyadaki en uzun masalı ben TRT III anlatınm." Köyluler de, "Bizim de bir masalcımız var, adı Ömer 07.00 Açıhş ve program. 07.02 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri. Dayı, bele bir yüzleşin," demiş09.00 Türkçe haberler. 09.03 Barok ler. Kahveye oturmuş hepsi. müzik. 09.30 Oda müziği. 10.00 SiÖmer Dayı anlatmış uzun bir zin için seçtiklerimiz. 11.00 öğleye masal. Sonra almış çingene madoğru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskosalcı, anlatmaya başlamış; hakitegimizden. 13.00 Kooser saati. katen çok uzun bir masal anlat1430 Caz ustalan. 15.00 Müzikli damış. Masalın sonunda Ömer Dakikalar. 16.00 Günün konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler için. 18.00 yı, "İyi ama, sen şu, şu, şu üç masalı birbirine ekledin de bu Plaklar dönüyor. 19.00 Haberler. 19.12 Bir konser. 20.45 Saz eserleri. uzun masal oyle oldu," demiş. 21.00 Perşembe konseri. 22.00 HaHakikaten Ömer Dayı çok berler. 22.12 Gecenin getirdikleri. önemli bir kaynaktı. Hatta ma23.00 Opera saati. 00.30 Gece ve müsallanndan bir kitap derleyip zik. 01.00 Program ve kapanış. adına vakıf kurmayı duşünuyoruz. SÜRECEK AÇOK, Avrupa'ya ya şaşırtıcı ustalığıyla yeni bir tiyatro anlayışı getiriyor. Bu şaşkınlığın bir başka nedeni de böylesine guçlü bir tiyatronun Türkiye'den gelmiş oluşu. Alman izieyici, yıllardır amator gruplarca sunulan bölgesel oyunlarla doner dışında pek yabancısı olduğu Turkiye'yi, şimdi AÇOK'un Almanya'da orneği pek olmayan çocuk tiyatrosu ustalığıyla tanıyor. AÇOK'un Avrupa ekıbı şu uyelerden oluşuyor: Selma Tercan, Müjgan Denizer, Nilgun Denizer, Vaman Tarcan, Ümit Denizer, Turgut Denizer. Serdar Dinçel, Muşfik Erbayar ve Bulenl Denizer. Ekıbe Duisburg kentinden Aydogan Cengiz, Ercan tdik, Birger Gestheusin \e Tina Jerman çeşitli gorevler ustlenerek katılıyorlar. Avrupa'yı simgeleyen dev bebeğin "Gel Gel" şarkısıyla açılan oyun, dunyanın her yerinden birçok insanın "Geliyoruz Geli>oruz" şarkısıyla suruyor. Bir Turk ailesinin goç seruvenini eksen alarak gelişen oyun boyunca goçmen işçilerın en can alıcı sorunları, Avrupa'nın insanlık suçları, dil aracına gerek bırakmayan muzik, dans, ses, mim ve göruntü butunluğiı içinde evrensel bir çığlığa dönuşüyor. Sloganlar, kışkırtıcı öğeler, umutsuz, kadercı eğılimler bulmak olanaksızdır. Izleyiciler, cocuklar, oyunun coşkulu akışı içinde oyuncularla ve oyunla ö>lesine butünleşiyorlar ki, zaman zaman tiyatro gerçek bir oyuna donuşuyor. lzleyicisi olmayan, salonda bulunan herkesin oynadığı bir oyun, hep birlikte soylenen bir şarkı: "Bu goçü biz >aratmadık Avrupa". Peter Wilson öldü Ünlü Sotheby's Satış Galerisi'nin Müdurü Peter Wılson Fransa 'da öldü. Bir kitapçının oğlu olan 1913 doğumlu Wtlson, Eton ve Oxford'da okuduktan sonra gazetecilik mesleğini seçmiş, sanat eleştirmenliği de yapmış ve 1936'da Sotheby's'e girmisti. Savaştan sonra 1958 'de bu kuruluşun basına gelen Wilson, 196080 yılları arasında Sotheby 's 'sin satışını 3 milyon sterlinden 300 milyon sterline çıkarmıştı. Dunyanın 40 kadar kentinde kuruluşunun şubesini açan, kendisi de ünlü bir koleksiyoncu olan Wüson, koleksiyonculara hep spekülasyon için değil, beğenerek sanat yapıtı satın almalarım öğütlemişti. Yurt dışına TV dizisinde gidecek halk Şimdiye kadar TV dizüermde rol oyunları ekipleri almayan Jane Fonda, Harnette Arrow'un romanından uyarlanan "DollmakerBebekçi" adlı belli oldu üç saatlik bir dizinin başrolünü ANKARA.(ANKA) Kültur ve Turızm Bakanlığı'na bağh Tanıtma ve Pazarlama Genel Mudurluğu'nce yurt dışında gosteriler yapacak halk oyunları ekipleri seçildı. Buna gore, 1985 yılı içinde, bir dahaki seçmelere kadar, yurt dışında gosterı yapacak 17 ekip şoyle sıralanıyor: Anadolu Halk Oyunları Topluluğu Derneği (AHOT), Karşı>aka Turizm ve Halk Oyunları Derneği (KATHOD), Turizm Folklor Araştırma Kurumu (TUFAK), Turizm ve Folklor Eğitım Merkezı Derneği (TUFEM), Ege Folklor Eğitım Merkezi (EFEM), Anadolu Folklor \e Turizm Derneği (AFTUD), HaJk Oyunları ve Turizm Derneği (HOYTUR), Gençlik Halk Oyunları Eğitım Merkezi Derneği (GEHEM), Turizm ve Halk Bilim Araştırma Derneği (TU BİL), Folklor Kurumu (FK), Sumer Halk Oyunları Topluluğu (SÜN HOTER), Anadolu Folklorunu Tanıtma ve Eğitim Derneği (AFTEK), Anadolu Folklor Vakfı (AFK), İzmır Folklor Araştırma Kurumu Derneği (İFAK), lstanbul Folklor Eğitim Merkezi Derneği (İFEM) ve Folklor Eğitim Kurumu (FEK). Jane Fonda Üç nüshalı bir arşiv Pertev Bey, sizin arşivinizde kaç masal var, gerçekten merak ettim? P. N. B. Sayısı çok fazla, tam dökumü yapılamadı henüz. Ama 1953'te Almanya'da 2500 kadar, belki daha da fazla masal ın kataloğu basılmıştı. Yayınlanmamış, katalogları hazırlanmamış binlerce binlerce var. Şimdi Nanterre Üniversitesi'nin aracıhğıyla toparlıyoruz. Masallar, tekerlemeler, hepsiyle bir arşiv oluşuyor. Bu arşivin bir nüshası Türkiye'de, bir nüshası Fransada, bir nüshası da ABD'de olacak. Folklor üzerine çahşmalarda arşiv çok önemlidir. Bu arşivden yararlanacaklara bir şartım var: Yaptıkları şeyi haber verecekler. Haber versinler ki, kaynak olarak İcalsın, onlar da arşive katılsın. Arşiv üniversitelerin işi ÛZLEM SANAT GALERİSİ ve yapımcılığım üstlendi. Jane Fonda filmde tek başına bir çiftlik yönetmeye çalışan orta yaşlı bir kadını, Gertıe Sevels'i canlandırıyor. 1944 yılında hayvancılık yapan ve mısır yetişüren Nevels, tren altında ezilerek ölen kızını ve büyük kentte işsizlik çeken oğlunun derdini unutmak için tahta bebekler yaptyor. Bu bebekler sayesinde de duşlerindeki çiftliği satın alabiliyor. Üç sanatçtmn sergisi 18 haziran günü Parmakkapı İş Sanat Galerisi'nde uç sanatçımn sergisi açıhyor. 6 Temmuz 1984 gününe kadar izlenebilecek olan sergide, Efser Ongay'ın "Tezhip ve Minyaturde Yenı Vygulamalar" adını verdiği resimleri ve "Kâmuran Özberk'le Halim Dınç'in fotoğrafları yer alıyor. (LBA) KARSASTLAŞMASI'\I\ \ \ISIGenç Türkiye Cumhuriyetiilekendisiniilk tunıyankomsu ıılke Sovyetler Birliğiarasında 1J Ekim 1921 gunu yapılan Kars Antlaşması'na Sovyet heyetittigetiren ve daha sonra Kâzım Karabekır Paşa 'ya, onun tarafından da Kars kentine armağan edilen tarihi vagon, Kars Muzesi'nde kendisine ayrılan ozel bahçede bulunuyor. Vagon, Wuze Mudurluğu tarafından geçtiğimiz yıl 2 milyon lira harcanarak unarıldı. IIoioğraj: GU\fUŞPAL A KORTAK) 528 66 29 SOLDAN SAGA 1/ Güneydoğu Asya'da yaşayan kuyruklu bir maymun... Ağı, zehir. 2/ Afrika'nın en yüksek tepesi Kilimanjaro'nun, yerli dillerde "özgürlük" anlamına gelen adı... Zeybek. 3/ Çölden esen rüzgâr... Yol yapımında kullanılan bir makine. 4/ Utanma... Bir yüzü içbükey, öbür yüzü dışbükey olan mercek. 5/ Bir haber ajansının kısa yazıhşı... Tumör. 6/ Koleksiyon... Kalayın simgesi. 7/ Halı ya da kilim dokunan tezgâh... Tabaka. 8/ Deniz tarafından örtülen, derin ve parçalanmış koylar meydana getiren gömülmüş vadi... Aynı ahır adına koşan yarış atlan. 9/ Küçük su yolu... Slav alfabe ve yazısı. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Evlerde şihe, yatak, yorgan gibi eşyaların konulduğu büyük gömme dolap. 2/ Hattatlann kâgıt cilalamakta kullandıklan özel bir bileşim... Tutsak. 3/ lran'da Şüliğin merkezi olan kent... Ağaçlarda mantarların oluşturduğu bir tür çürüme başlangıa. 4/ Bir yuzey ölçüsu... Sıvacı aleti. 5/ Yuzmedeki atlama dallanndan biri... Amaç. 6/ Kötu bir durumdan kurtuluş; felah... Bir bağlaç. 7/ Dagservisi de denilen büyük bir orman ağacı... 1yi bakım ve ilaç sağaltımı. 8/ Batı Ariadolu'da kunılmvs on iki lyon kenlinin en ünlüsü... Hintli kadınlann ulusal gıysisi. 9/ Satışa çıkanlmak için ve nıtelik ayınmı gözetilmeksizin istiflenmiş kereste. Peki, Türkiye'de böjle bir folklor arşivi var mı? P. ı\. B. Dil Tarih'teki görevim sırasında hem kendi derlediklerimle, hem de yaz tatiline giderlerken öğrencilerime ödev diye verdiğim konuların tatil dönüşu bana getirilen dokumanlanyla bir arşiv hazırlama çabasındaydım. Bir miktar doküman birikmişti. Bunları daha da geliştirip üniversitenin Folklor Arşivi'ni oluşturacaktım. Hatta bu duşüncemden bazı makalelerimde de soz etmiştım. Gelgelelim, 48'de bolum kapanınca ben de dokumanlarımı aldım. Bu ilk arşiv adımı yarıda kaldı. Yani arşiv resmen kurulmamıştı. Sonralan Sedat Veyis Örnek, Turk Folklor Enstitusü kurmak istemişti, ama omrü vefa etmedi. Böyle bir arşivi duzenlemek üniversitelerin işi. Bu işi ele almalan lâzım, maalesef çalışmalar beklenen yeterlilikte değil. Yalnız Kultür Bakanlığı'na bağh bir DESTEK SANAT GALERİSİ KARMA SERGİ 5 Haziran 30 Haziran Abdı Ipektı Cad ""5 Matka ı.60354 A. NAFİZ ÇAMLIBEL 116 8425 6 1984 Sofyalı Sok No 220 Tunel Asmal! Mescî Galeri Cep Gülden Atamer KaHına kadınca bakış resım sergisi 730 Haziran KARMA SERGİSİ 8 Haıiran30 Eylül 1984 191 Kurtulus IST 140 47 83 Resim Sergisi Çağdaş Sanat Merkezi'nin bir kolu olan "Kuçumenler Çocuk Tiyatrosu "nun 198384 tiyatro sezonunda 150 oyun oynadığı, bunları 31 bin 625 öğrencinin izlediği bildirildi. Çağdaş Sanat Merkeziyetkilileri. Adana'dailk kez bu sayıya u/aşıldığını. oyunları 8 V Ceyhan 'da olmak uzere 54 ilkokuldan 31 bin 625 öğrencinin izlediğini söylediler. İlgililer, kenar semtlere kadar götürulerek oynanan çocuk oyunlarının kuçuk izleyicilerce ilgi gördüğünu, oyuncularm gelecek sezon için 2 çocuk oyunu hazırlıklarına şimdiden başladığını söylediler. (a.a.) "Kiiçiimenler Çocuk Tiyutrosu" Türkiyp'nin tanıtımı Turkiye'nîn yurt dışında tanıtılması amacıyla, Kultür ve Turizm Bakanlığı 45 çeşit tanıtma broşunı ve afiş hazırladı. Tirajı on dort milyonu bulan bu yayınlarda lngilizce, hransızca, Almanca. İtalyanca, Ispanyolca, Arapça, Sırpça, Flamanca ve Rumca tanıtma sloganları bulunuyor. Bu afîş ve broşürlerin yüzde 6O'ı yurt dışındaki turizm buroları ve tentsilcilikler aracılığıyla dağıtılacak. Y'uzde 4O'ı ise, sınır kapılarında giriş ve çıkış yapan turistlere verilecek. Atelye GAMSIZm yoneticiliğinden ayrılmış bulunmaktayım. Sanatçı dostlarıma duyururum. "ÇOKSIK,ÇOKPRATIK" Bağdaı Caa No 92 Yotac I; Metneı, Tel 337 25 4ı K,/ı«op(ak • ISTAN6UL / YONGA mot*y>a \e Oekorat* ofyo totonm üradm 6 GÜLER EMİROĞLU B*5oa'Caooesı No 92 Ycttc 15 M»ke;ılTe 337 2541 |Kı2*oor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear