25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ESKİŞEHIR BANKASI ESBANK "tedbirli ve kararlı" Cu m h u r iyet 60. Yıl; Sayı: 21433 Kurucusıı: Yunus Nadi 40 TL. 27 Nisan 1984 Cuma RSANESÎ S KURSLARI 25 Mayıs 1 Haziran Kaynlan devam ediyor 522 24 60 Ekonomînin geleceği tartışması ModeUer karşuaştı Ekonomi Servisi Dokuzuncu Iktisatçılar Haftası'nın açılışında konuşan Başbakan Turgut Özal, "Ücretleri enflasyonun altında ezdirmeyeceğiz," dedi. Ücretlerdeki buyuk anışlann enflasyonu körükleyeceğine işaret eden Özal, "Ücretlilerin hayat düzcyini ölçülü bir şekilde arttıracağız. Çünkü biz vatandaştan, gelecek seçimlerde de o> almak isüyoruz. O> almanın yolu belli bir sıire içinde işin sağlama gitügine halkı inandırmaktır," şeklinde konuştu. lktisat Fakültesi Mezunlan Cemiyeti tarafından dün Istanbul'da duzenlenen "Piyasa Ekonomisine Geçerken" konulu 3 günlük toplantının daha sonra yapılan "lktisat Politikalannın Değerlendirilmesi" bölümunde, SODEP'in görüşlerini yansıtan Prof. Dr. Onur Kumbaracıbaşı, hükümetin ekonomik poitikasını, "kısıriaştırma programı," olarak nitelerken, ANAP adına konuşan Başbakanlık Başmüşaviri Adnan Kahveci, "Biz 4 vıldır IMF'nin dediğini yapsaydık, Türkiye ekonomisi bugun hâlâ verinde sayardı. dedi. Doğru Yol Partisi adına konuşan Sümer Oral ise, Türkiye için ekonomik model aramaya gerek olmadığını, ülkemizin ekonomi politikasının anayasada îarif edildiğini soyledi. HP Genel Sekreteri Prof. Aydın Gürkan da, "Özal programırun tüketimin kısılması" ustüne kurulu olduğunu seyledi. ÖZAL'IN KONUŞMAS1 Başbakan Turgut özal, iktisatçı genç kuşağa dönük olarak hazırladığı konuşmasmda, biraz kendi gençlik kariyerinden, biraz politikadan, biraz da ekonomiden söz etti. tşsizlik sorununu, "Türkiye'nin birikürdiği bir mesele," olarak niteleyen ve "Geıtç arkadaşlanm, bu konu sizlerin hepinizin başına gelecektjr," diyerek sozlerini sürduren Özal, işsizliğin hafifletilmesi için, "paranın toprak altında kalmadıgı, çabuk dönen, nemalan çabuk alınan," yatınmlara öncelik verilmesi gerektiğine işaret etti. Bugüne kadar yılda 20 milyar lira bile toplanamayan Konut Fonu'na, bu bir yıl içinde 200 milyar lira toplanacağını söyle yen özal, burokrasi konusunda ise, "Burokrasi yoluyla biz bir kesime, insanlanmıza eziyet etme yetkisi vermişiz," dedi. Türkiye kadar "müfettişi bol" bir ülke bulunmadığını ve en yetenekli insanlann müfettiş olarak "memurlan korkutmak" gibi üretici olmayan işlerde istihdam edildiklerini dile getiren Başbakan Özal, müfettişlik kadrolarını azaltıp bu elemanlan üretici işlere kaydıracaklarını söyledi. Başbakan Özal, ücret artışı konusunda ise şöyle konuştu: "Ücretlilerin hayat duzeyini ölçiilü bir biçimde arttıracağız. Ölçüsüz olursa, enflasyon köriiklenir ve acısını yine iıcretliler çeker. Sayın Türkİş Başkanı Şevket Yılmaz, şimdi karşımda otunıyor. Kendisiyle bazı sıkıntılanmız olacak. Ama ben kendisine de söyledim. Biz oy almak istiyoruz. Gelecek seçimlerde vatandaştan oy almanın yolu günlük göz boyama değil, işlerin sağlama, doğru gittiğine halkı inandırmaktır. Ama şunu da kesinlikle söyleyebilirim. Ücretleri enflasyonun altında ezdirmeyeceğiz. Yapabildiğimiz olçüde enflasyonun üzerinde ücret artışı vereceğiz." Türkiye'nin son 4 yıl içinde dış dünyadaki kredi itibannın "dünyada bir benzeri göriilmemiş hızla" yükseldiğini, 103 ulke arasında 101'incilikten 68'inciliğe çıkıldığını söyleyen Özal, "Hükiimet olduktan son(Arkası Sa. 11, Sü. S'de) ŞOTtSlZ geH M stanbul'daki Iktisatçılar Haftası'nda Başbakan Özal ve Başbakanlık Müşavıri Adnan Kahveci ANAP modelini, Prof. Onur Kumbaracıbaşı SODEP. Prof. Aydın Gürkan HP, Sümer Öral da DYP eleştiri ve görüşlerini dile getirdiler. OZAL I cretleri enflasyonun altında ezdirmeyeceğiz. Ücretlilerin hayat duzeyini ölçiilü bir şekilde arttıracagız. Çünkü biz, vatandaşlardan gelecek seçimlerde de oy almak isüyoruz. Bunun yolu belli bir süre içinde isin sağlama gittiğine halkı inandırmaktır. Denktaş'ın, De Cuellar'a önerîlerîni açıklıyoruz Haber Merkezi Kuzey Kıbns Turk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın onerilerine verdiği yanıtta Maraş'ın şartsız olarak Rum yonetimine devredilmek uzere BM'nin geçici yönetimine terkedilemeyeceğini belirtti. Denktaş, BM Genel Sekreteri'ne 7 sayfalık yanıt mektubunda Perez de Cuellar'a ilki dort fıkradan oluşan 9 maddelik karşı oneriler sundu. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş BM Genel Sekreteri'ne gönderdiği mektubun giriş bölümunde Maraş'ın şartsız terkedilmeyeceğini ima ederek şu satırlara yer veriyor: "Açıkça anlaşılmasını istediğimiz başka bir husus, Kıbns Türk tarafının, Kıbns Türk halkının bağımsız bir devlet ilan ederek vahim bir hata işlemiş olduğu, dolayısıyla toplumlararası görüşmelerin yeniden başlaması için bunun bedelini ödemesi gerektiği görüşünü kabul edemeyecek oluşudur." Denktaş, 9 maddelik önerilerinden önce Kıbns Türk tarafının yaklaşımını dile getirdiği mektubun giriş bolümünde Genel Sekreter'in işlevini nasıl görduğünü anlatarak şöyle yazıyor: ÖZEL MEKTUPTARİ ÖNERİLERDEN KUMBARACIBAŞI Uygulanmakta olan politika, Türkiye 'yi çözümsüz göstermek isteyen bir şartlandırma politikasıdır. Gerçek liberalizm, ancak sosyal demokrat bir iktidar tarafından gerçekleştirilebilir. Hükümetin ekonomik programı, bir azınlığı hedeflemiştir. * araflar, Kıbns sorununu, ortak biçimde tenısil ed'ılmedikleri uluslararası forumlara kilerle ilgili tüm konulann, bu amaçla düzenli Rumların iade ettiği mektugetirmemeyi taahhüt ederler. olarak buluşacak olan iki halkın liderleri ta bun içeriği açıklandı İZZET RIZA YALIN M%.ıbrıs Türk tarafı, Derinya yolunun batı rafından kararlaştınlmasını öneriyorum. sında kalan ve Maraş bölgesindeki Rum ön LEFKOŞE KKTC Cumhurbaşsavunma hattınm güneyine kadar uzanan ke 5 ağustos 1981 tarihli Kıbns Türk harita kanı Rauf Denktaş, BM Guvenlik sında gösterilen Maraş bölgesi, Kıbns soru KonseyTnde Türk tarafının yeni önesimleri geçici BM yönetimine, ayrıntılı anlaşnuna kapsamlı bir çözüme dayalı anlaşma rilerinı gundeme geürmek üzere bu ma uyarınca vermeyi kabul eder. ya vanlmadan Rum hükümranlığı altma sabah Lefkoşe"den New York'a gidiyor. Denktaş ve beraberindeki heyet BlVM Genel Sekreteri, bu anlaşmanın bi sokulmayacaktır. geceyi Jstanbul'da geçirdikten sonra rinci yılı sonunda tarafların "sorunu uluslayarın New York'a hareket edecek. rarası hale getirmeme" hükmüne uyduklannı M%. ıbrıslı Rumların, Derinya yolunun batı Kıbns Rum yönetimi lıderi Spiros rapor ederse, geçici BM yönetimi altma ve sındaki kesime yerleştirilme sürecinin başla Kipriyanu ise dün sabah Atina'ya gitrilen bölgeye Kıbrıslı Rumların yerleştirilme masıyla birlikte, Rum tarafı iyi niyet havası ti. Kipriyanu, Yunanistan Başbakanın güçlendirilmesine katkıda bulunmak üze nı Andreas Papandrcu ile görüşıuksine başlanacaktır. ten sonra Rum sıyasi pani temsilcire tüm kısıtlayıcı önlemleri kaldıracaktır. lermden oluşan heyetle birlikte yann M%.ıbrıs Rum tarafı, sorunu uluslararası foAtina'dan New York'a gıdecek. rumlara götürürse, geçici BM yönetimine bı MMu anlaşma, Kıbns sorununun bu süre MEKTtP GERİ GELOt rakılan bölge, derhal Türk hükümranhğına içinde nihai çözüme ulaşamaması halinde yü Denktas'ın Kipriyanu'>'a, Kurucu Oguz da rürlüğe girmesinden 5 yıl sonra sona erecek. Meclis Başkanı MeclisiKorhan'ınYorgeri dönecektır. Rum Temsilciler Başkanı "Şimdi yapmakta olduğumuz çalışmada. Guvenlik Konseyi'nin 541 sayılı kararı ya da BM Genel Kurulu'nun zamanında belirtilen nedenlerle reddettiğimiz kararlarından hiçbir surette etkilenmeyeceğimiz. sanınm açıktır. Böyle bir iyi niyet girisimleri görevinin iki taraf arasında üzerinde karşılıklı olarak anlaşmaya varılmış zemin üzerinde görüşmelerin yeniden başlaması için, her iki tarafın da kabul edebileceği bir formul bulunması amacıyla yapılacak tnüzakereler sürecini kapsadığı da açıktır. Dolayısıyla konu, Kıbns Rum tarafının göruşü olduğu anlaşılan, fikirterinizin "kabulü" ya da "reddi" sorunu değil, görüşmelerin yeniden başlaması için ortak bir zemin bulma çalışmasıdır." (Arkası Sa. 11, Sü. l'de) go Ladas'a gonderdikleri ancak Rum yönetimince kabul edilmeyen mek Denktaş, BM yolunda ihaî bir çözüme ulaşıncaya kadar, dış iliş (Arkası Sa. 11, Sü. l'de) RUM SÖZCÜ: KIBRIS'TA DURUM KRİTÎK ORAL MMünyanın hiçbir yerinde serbest piyasa ekonomisi işlemiyor, her tarafta karma ekonomi uygulanıyor. Bir ülke plan hedefinden vazgeçmişse, sanayileşmekten de vazgeçmiş demektir. Haberi 11. Sayfada GLRKAN %9zal, başkalarımn ortak özlemi olan konulara tek başına sahip çıkmaya çalışıyor. Yönetim, bürokrasiyi azaltmak gerekçesiyle kamu idaresinde keyfiliği yerleştiriyor. Özal'ın enflasyonu düşürme programı, insanlann tüketimini kısarak başarıyo ulaşmayı amaçlıyor. Türk ve ABD tarafları, fiyat, Türkiye'ye yatınm ve açılacak kredi konusundaki sorunların çözüleceğini umduklannı söylediler. TUSAŞ'la General Dynamıcs firması arasında F16'lara ilişkin anlaşmanın, var olan sorunların çözüme bağlanması halinde önumüzdekı (arşamba gunu imzalanması bekleniyor. Üç gün önce imzalanması gerektiği halde son anda vazgeçilen F16 anlaşmasında, 25 yıl süreli anlaşmanın uzatılması ve şirketin sermaye arttırımının çoğunluk oyuyla gerçek leştirilmesine ilişkin maddeler dışında, fiyat, yatınm ve kredüer konusunda da sorunlar bulunduğu belirlendı. Elde edilen bilgilere göre bu noktalardaki sorunlar şöyle özetlenebilir: • Fijat: Geçtiğimız ay Türkiye ile (Arkası 6. Sayfada) ANKARA (Cumhuriyet Burosu) F16 anlaşmasının çarşamba gunu imzalanması bekleniyor 19 mayısa kadar sürecek olan, NA TO 'nun "Çağn Kuvvet 84" manevralanna Ege'nin dahiledilmemesi, NATO yeîkililerince "olağan" olarak nitelenirken, bazı çevrelere göre, "Yunanistan'ın yine sorun çıkarmaması için böyle yapıldı." BRÜKSEL (Cumhuriyet) Turk, Yunan, ttalyan, tngiliz ve Amerikan donanmalarının katılmasıyla Akdeniz'de başlayan ve 19 Mayıs tarihine kadar sürecek olan NATO "Çağn Kuvvet 84" manevralarının tatbikat sahasına Ege bolgesinin dahil edilmediğı bildirildi. Brüksel ve Mons'daki Atlantik Paktı resmi yetkilileri, Ege Denizi'nin manevra alanı dışında bırakılmasını, "geleneksel 'çağn kuvvet' tatbikatlarının amacı, Akdeniz'de devriye gezen Sovyet filosunu izlemektir. Sovyet Birliği'ne ait gemiler boğazı aştıktan sonra. Ege Denizi'ni bir geçiş bölgesi olarak kullanmakta ve Akdeniz'e açümaktadır. Bu yüzden manevralann Ege Deni(Arkası 6 • Sayfada) Ege NATO'nun manevra sahası dışında bırakıldı Bankacılıkta ilk sözleşme çağrısı Bağımsız BANKSİS, Akbank'ın 604 işyerindeki 8.600 işçi için sözleşme taslağını işverene gönderdi. Sendika, bugün de TÖBANK'ın 123 işyerindeki 1.800 işçi için çağn yapacak. İşSendika Servisi Önemli bir işçi grubu için ilk toplu sözleşme çağrısı dun bankacılık işkolunda yapıldı. Bağımsız BANKSİS. Akbank'ın 604 işyeri ve toplam 8600 işçisi için işletme duzeyinde toplu sözleşme yapma çağrısını sözleşme taslağı ile birlikte işverene gonderdı. BANKSİS, bugün de 123 işyeri ve 1800 işçiyi kapsayan TÖBANK işletme sözleşmesi için, işverenine aerekli çağnyı yapacak. Bağımsız BANKSİS'in 3.5 >ıllık bir aradan sonra yeniden başlayacak toplu sözleşme dıizeni içindeki ilk istemlerinde temel ilke, YHK döneminde işçi haklarında doğan kayıpların giderilmesi ve işçinin 1980 öncesi çalışma koşullarının kazandırılması. Bu nedenle ucret artışlarına ilişkin istemler saptanırken, 1980'den bu yana gerçek ücretlerde meydana geien kayıplar ile bu yılın enflasyon artış oranı tahmini ölçu alındı. Aynı şekilde çalışma koşulları \e sosyal haklara ilişkin düzenlemelerde de 1980'e kadar yerleşmiş ve onemli bir bolümü YHK tarafından çıkarılmış sözleşme ilkelerinin yeniden konulmasına çalışıldı. ' Toplu pazarlık masasına yeni yasalarla ve uzunca bir aradan sonra, yeniden oturacak sendikaların ilk önemli açmazı, butun istemlerin çağrı ile birlikte yazılı bir metin halinde işverenlere sunulması zorunluluğundan doğuyor. Bu nedenle toplu pazarlık mantığına uygun biçimde sözleşme masasında esneklik, bazı istemlerden vazgeçilip, yerlerine alternatif istemlerin sunulması olanağı kalmıyor. Sendikalar, bütün isteyebileceklerini hazırladıklan ilk yazılı taslağa ko>mak zorunda kalıyorlar. BANKSİS yöneticileri, ozellikle pazarlık esnekliğini ortadan kaldıran ve bütun istemlerin yer aldığı bir taslak metin hazırlama zorunluluğu karşısında, sözleşme görüşmelerinin daha işin başında kamuoyunun olumsuz etkılerinden uzak kalabilmesi, pazarlık esnekliğinin tümden ortadan kalkmaması i*.in, istenen ucret artışlannm rakamlar olarak açıklanmasmın şimdilik doğru olmadığını belirttiler. BANKSİS'in tek tip olarak hazırladığı sözleşme taslağına göre ücretlerde, geçen üç yılın kayıpları ve bu yılın enflasyon artışı tahminine göre hesaplanmış, bütün çahşanlara uygulanacak seyyanen zam soz konusu. Sözleşme bir önceki sözleşmenin bitim tarihinden, Akbank çalışmaları için örneğin 1 Ocak 1984'ten geçerli olacak. 1985 ucret artışı ise, yine seyyanen 1985 için enflasyon tahminine göre olacak. Butün işçiler için seyyanen duzenlenen bu temel ücret artışından sonra yapılan işin niteliğıne göre, ücret fokhlıklarını doğuIArkası (,. Sayfada) KAHVECİ Ml/ğer 24 Ocak kararları IMF'nin tavsiyeleri doğrultusunda alınsaydı, bugün Türk ekonomisi halen yerinde sayıyor olacaktı. Tavizci politikaların ne denli zararlı olduğu 1983"te görüldü. Önümüzdeki 5 yılda en hızlı gelişecek sektör, pazaAama sektörüdür. Kongre'nin 4 üyvsh Türkiyv\v yardun daha da azalsın AKAT 'zal Hükümeti, ancak 1985'ten sonra gelecek bir seçimi düşunerek genişiemeci politikalara yönelebilecek. Bu politikalarla hızlı büyümeye geçilemez. WASHtNGTON, (a.a.) ABD Temsilciler Meclisi'nin dört üyesi, Türkiye'ye yapılacak Amerikan Yardımının yeniden gözden geçirilmesini istedi. Üyeler, askeri yardımın "oldukça" azaltılmasını onerdiler. Temsilciler Meclisi'nde konuşan Demokratik Parti Ohio milletvekili Edward F. Feighan, Amerika'nın Türkiye'ye "ufak" bir karşıhk için "çok fazla" ödeme yaptığını öne surerek, "Artık Kongre'nin eyleme geçme zamanı gelmiştir" dedi. Cumhuriyetçi Parti Maine milletvekili Olympia J. Snowe, "Ne zaman ABD Türkiye'ye yapılacak ekonomik yardımı kese(Arkası Sa. 11, Su. 4'de) UGUR MUMCU GOZLEM Denktaş New York'a Giderken... 14.KTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaşın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri de Cuellar'a verdiği ve bugün Cumhuriyet'te açıkladığımız yeni öneri mektubunda bir cümle dikkati çekiyor, şöyle: "Açıkça anlaşılması gerektiği inancında olduğumuz bir nokta da şudur: Kıbns Türk tarafı, Kıbns Türk halkının bağımsız bir devlet ilan ederek vahim bir hata işlediği ve bu yüzden de toplumlararası görüşmelerin başlaması için bir bedel ödemek zorunda olduğu şeklindeki görüşü kabul edemez." Türk tarafına ödetilmek istenen "bedel"in Maraş olduğu bılinmektedir. VVashington'dan Atina'ya kadar Türk tarafına dikte edilmek istenen gqrüş şudur: Madem ki bağımsız devlet ilan etmek gibi bir halt ettin, o zaman hiç olmazsa Maraş'ı kayıtsız şartsız Rum tarafına ver de ondan sonra görüşme masasına oturulsun. . Ne var ki Denktaş. haklı olarak, boyle bir görüşün kendilerine dikte edilemeyeceğını BM Genel Sekreterf ne sunduğu öneri demetinde bir kez daha açıklamıştır. Türk tarafının Maraş'ı Rum yerleşimıne açmayı "ılke olarak" kabul ettiğıni belirten Sayın Denktaş. bunun ancak bazı koşulların yerine getirilmesi halinde gerçekleşebileceğıni (Arkası Sa. II, Su. l'dej ANKARA, (a.a.) Uluslararası Para Fonu heyeti, Ankara'daki resmi temaslarına başladı. IMF, Türkiye Masası Şefi Geoffrey Tyler başkanhğındaki heyet, dun sabah saat 10'da Hazine ve Dış Ticaret Musteşar Yardımcısı Tevfik Altınok'u ziyaret etti. Gorüşmede, Türkiye'nin geçtiğimiz ocak ayından bu yana uygulamaya koyduğu yeni ekonomik kararlar ile alınan sonuçlar üzerinde "kısa başlıklar halinde" durulduğu bildirildi. TürkiyeIMF görüşmeleri başladı Arayış... Geçirdiğimiz bunca sarsıntılı çalkantıdan sonra sol kesimde yeni arayışlara tanık olunuyor. Bu arayış çabalarının, hıç şüphesız, en önemlisi, geleceğin sol siyasetine ideolojik çerçeve arayan göruşlerdir. Arkadaşımız ismail Cem, "Sosyal Demokrasi Nedir, Ne Değildir" adı ile yayınladığı kıtabında, bu araytş çabalannın nitelikli bir örneğini veriyor. Türkiye'de son zamanlarda en çok kullanılan "sosyal demokrat" kavramının, Batı'da ne gibi değişimler gösterdiği, Cem'in kıtabında özetlenıyor. Alman düşünürü Bernstein ve Avusturyalı kuramcı Kautsky'nın sonradan Sovyet Marksızmınce yerden yere vurulan düşüncelerını aktaran Cem, sosyalist literaturde "revızyonizm" olarak adlandırılan bu ılke ve düşüncelere yollamalar yapıyor. Türkiye, oldum olası düşünce yasakları içindedir. 1960 ihtilalinden sonra bu düşunce yasaklarının açık kapılarından sızan ışıklarla. sosyalizmin temel düşunceleri. ülkemızdede bir olçudeıaıtısılmolanağı bulmuştu.Yılların yasak rejimlerının doğurdugu c.jşünce açlığı nedenıyle sosyalizrnın temel kıtapları, belli bir sistem ve duzen içinde okunmamış, demokratik sosyalizmin temel yapıtları yerine LeI ll htl\l .Nıi. //. S((. İİC) Başbakan, yarın "ağır top"larla Tahranh gidiyor Haber Merkezi İran'daki "ekonomik çıkarma" nın ikinci bölümü yarın gerçekleştirilecek ve Başbakan Turgut Özal, beraberindeki bir grup işadamıyla birlikte Tahran'a gidecek. 23 nisanda Devlet Bakanı İsmail Özdağlar'ın başkanlığında Tahran'a giden lurk heyeti İran'la resmi, 450 kadar işadamı da İranlılarIJ o/d gorusmelerini iurdürııyor. Başbakan Turgut Özal, TürkIrdn resnıi heyeileri arasında yapılan karma ekonomik konıisyoııii loplaııtıları sonunüj hazırlaııacak ı louıkolun ım/a torenın\\c lnıltııı.ıc.ık. Ha'ine v^. Dı> 1 icaret Mııstcşan Kkrem Pakdemirli'nin de yeraldığı Turk heyeti, iki ülke arasındaki licaret hacmini arttırmaya yönelik göruşmeler yapıyor. Türkiye, İran'a dışsatımının 1.1 milyar dolardan 1.6 milyar dolara çıkarılmasım ve İran'ın Türkiye'ye »attığı petrolu arturmasıııı amaçlıyor. Başbakan Turgut Özal'ın Tahran ziyaretine, Başbakanlık Başdanışmanı Adnan Kahveci ve bazı nıillenekillerinin yanı sıra aralannda Rahmi Koç, Sakıp Sabancı, Şarık Tara, Nejat K.ızacıbaşı. Nuh Kusçulu, Nurullah (•ezgin. Mı'hmel Yazar gibi işadamı \c .lanayidler de katılacak. Ekonomik çıkarmamn 2. bölümü HASAN CEMAL AVRUPA KONSEYt ÜYELERÎ MAMAK VE DİYARBAKIR CEZAEVLERİNİ ZİYARET EDECEK Haberi 12. Sayfada
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear