Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 NİSAN 1984 EKGNOMİ EKONOMDE DIYAIJOG Ulagay sordu, Başbakan Turgut Özal yanıtladı: YORUM CUMHURÎYET'3 YALÇIN DOGAN Ucret artışları enflasyonun alünda kalmayacak Başbakan Turgut Özal'la yaptığımız ekonomi söyleşisinin üçüncü ve son bölümünde IMF ile ilişkiler ve ücretli maaşlı kesimin durumunu konuştuk. Sayın Başbakan'a yönelttiğimiz sorular ve yanıtlan şöyle: Efendim, kamuoyunda çok tartışılan bir konu da biliyorsunuz IMF ile ilişkiler konusu. Bu konuda son zamanlarda dikkati çeken bir Arjantin örnegi var, galiba Arjantin IMF'ye kolay evet demediği için bazı tavizler kopardı... ÖZAL Ne koparmış? 31 marta kadar öderaesi gereken gecikmiş dış borç faizlerini ödemesi için gerekli paravı bulmanın koşulu olarak IMF ile anlaşması istendigi halde Arjantin bunu yapmadı ve buna ragmen dört Latin Amerika ülkesiyle alacaklı banka son dakikada istediği krediyi sağlayarak Arjantin'i "faizini ödemeyen ülke" dunımuna dü'şmekten kurtardılar. Yani neticede Arjantin IMF recetesine evet demeden, çok elverisli şartlarla yeni bir dış krediden yararlanmak olanagını buldu. Bu örnek de acaba IMF ile daha sıkı pazariık edilebilir mi sorusunu hatıra getiriyor? ÖZAL Şimdi burada bizim durumumuzda şöyle yanlış anlaşılan bir nokta var. Bu sizin yazılarda da oluyor, tam sizin değilse bile mesela sizden Uğur Bey'in yazılarında oluyor, Emin Çölaşan bile aynı hatalara dUşmiiş; zannediliyor ki biz IMF'nin şeylerine boyun eğdik, onlar ne derse kabul ectik. Aslında bizim getirdiğimiz politika onlann söylediği ile intibak etmiştir. Hatta bizim politikamız onlann söyleyebileceğinden ileri bir politikadır. Biz kendi bünyemize göre, kendi şartlanmıza göre bu işin böyle yapılabileceği kanaatine geldik, bunu ben 24 Ocak'ta da söyledim. Bakın o zamanki rakamlara. Biz 24 Ocak'ta oturup eski usül, adamlarla pazariık etseydik zamlan daha az yapardık, kur operasyonunu 70 lira değil 60 lira yapardık, muhtelif şeylerde bir noktaya gelirdik ama bundan uzun seneler netice alamazdık ve devamlı olarak onlann şeyi altında kalırdık. Biz bunu yapmadık, kendimize göre bir politika izledik. Bugün de bakınız bu böyle oldu... Yani 6 Kasım sonrasında... ÖZAL Evet, biz iktidara gelir gelmez ekonomik kararlar tatbik edilirken IMF ile görüşmedik bile. Yani ekonomik kararlann çoğunu koyduk, ondan sonra IMF geldi, hadise budur. Bu yuzden kendi içimizde şu tenkit olabilir, yahu onlarla konuşurken bunlan da yapma karşılığında şunu alabilirdik gibi. Biz böyle şeyleri hiç düşünmüyoruz, doğrusu neyse onu yapıyonız. Liberasyon politikası, kambiyo rejimi gibi şeyleri zaten çok önceden beri düşünüyorduk, ama imkân yoktu, yetki yoktu elimizde, onun için şimdi yaptık. Burada hep yanlış bir anlayış var, zannediliyor ki hep IMF ne istediyse biz onu yapıyoruz. Tabii IMF'nin istediği ile bizim yaptığımız tetabuk ederse bu onlann istediğini yapıyoruz anlamına gelmez. Nitekim IMF'nin istediği ile bizim yaptığımızın tetabuk etmediği, uyuş Beş Yıl Önce, On Yıl Sonra... "Kemanımla sana bir ses verebilseydim eğer, bu sesimle sana ersem bana dünyaya değer..." "Senden başka, senden başka gözum görmez hiç kimseyi, senden başka, senden başka, sevemem ben hiç kimseyi..." Bu ve benzeri müziği şu günlerde en iyi seslendiren "Beş Yıl önce, On Yıl Sonra "topluluğu. Anılan topluluk önümüzdeki günlerde uluslararası müzik yarışmasında Türkiye'yi temsil edecek. Gözler tam "Beş Yıl önce. On Yıl Sonra" grubuna çevrilmişken, Başbakan Turgut Özal.Türkiye'nin gündemine bir başka "Beş Yıl Önce, On Yıl Sonra "y\ getirdi. 24 Ocak 1980 ekonomik kararları alındığında, "Bu tedbirier sonucunda Türkiyo 45 senede düzlüğe çıkar" diyen Özal, geçen cumartesi günü Odalar Birliği'nde yaptığı konuşmada "Bu politikalar on yılgötürülürse, Türkiye dünyanm sayılı ülkeleri arasına girer" dedi. Sayın Başbakan'm bu sözü, bize göre, iktidara geldiğinden bu yana ekonomik pplitikalara ilişkin, belki de vurguladığı en önemli düşüncesi. Özal ilk kez "on yıl" diyor ve ilk kez toplumdan böylesine uzun vadeli bir destek istediğini belirtiyor. Başbakan'm "on yıl" destek isteği, sadece ekonomik politikaların "on yıl süreyle" devam ettirilmesine ilişkin değil. Aynı zamanda, kendi siyasal iktidarının da "on yıl süreyle devam ettirilmesine" yönelik bir istek bu. İzlenen ekonomik politika başka nasıl "on yıl" sürebilir ki?.. Yapılacak ilk genel seçimlerde siyasal iktidar alternatifi sosyal demokrasi olduğuna ve sosyal demokratlar da bu politikaları değiştireceklerine göre, Başbakan Özal'ın "Bu politikalar on yıl sürmelidir" sözü aynı zamanda siyasal bir nitelik de taşıyor. Özal, Türk toplumundan açıkça "on yıllık bir siyasal iktidar yetkisi" istiyor. Bu isteğinde ne kadar haklı ve izlenen ekonomik politikalar bugün Türkiye'yi nereye getirdi?... İşte, bunun için "beş yıl önce"sine bakmak gerek ki, 'on yıl sonra" hangi noktalara gelebiliriz, bu açıklık kazansın. Ekonomide önemti ve anlamlı büyüklüklere şöyle bir bakalım. Bunlann "beş ydönce"k\ değerlerini bugünle karşılaştıralım. Bu karşılaştırmayı da, günümüz ekonomik politikalannı beş yıldan bu yana hararetle destekleyen TÜSİAD'ın (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği) raporuna dayandıralım: Beş yıl önce, yani 1979 yılında yurt içi tasarruflarmm gayri safi milli hasılaya oranı yüzde 22,5 iken, 1983 itibariyle bu oran yüzde 17,7" ye düşmüş. Toptan eşya fiyatları endeksi 1979 aralık ayında 1577 iken, 1983 kasımında 6425'e yükselmiş. Bir başka deyimle, fiyatlar beş yıla yakın bir zamanda yüzde 307 oranında artmış. Gayri safi milli hasıla içinde sabit sermaye yatırımlarının payı 1979 yılında yüzde 22,3 iken, 1983 sonunda yüzde 18.5'a düşmüş. Bu yatınmlar içinde özel kesim yatınmlarının payı aynı sürede yüzde 50'den yüzde 39,7'ye inmiş. Türk lirasının dolar karşısındaki değeri 70 liradan 310 liraya düşmüş. Dörtbuçuk yıllık bir sürede Türk lirası yüzde 368 oranında değer yitirmiş. 1979 sonunda yüzde 9,8 olan işsizlik oranı, 1983 başında yüzde 15,6'ya fıriamış. Aradan geçen beş yıllık sürede tek olumlu gelişme ihracatta görülmüş. İhracat artışındaki en önemli nedenlerden birinin "kaçak ihracatın resmi hale dönüşmesi" durumunu göz önünde tutsak da, yine tek olumlu göstergenin ihracat rakamlarında ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Uygulanan iktisat politikaları bizi hemen hemen beş yıllık bir dönemde işte bu noktaya getirmiş. Başbakan Özal, "Bu politikalar dörtbeş senede ülkeyi düzlüğe kavuşturacak" derken, şimdi "on y//"dan söz etmeye başladı. Beş yıl öncesinin rakamları on yıl sonra ne olur acaba''. Sayın Özal, "Beş Yıl Önce, On Yıl Sonra " topluluğunun plağına kulak verebilir misiniz: "Yarın olsun, yann oisun diye renkter soluyor, neye baksam, ne işitsem bana bin dert oluyor..." Biz doğru bildiğimiz ekonomik kararları alıp, sonra IMF'ye bildiriyoruz. Bizim yaptıklarımız IMF'nin istedikleriyle uyuşuyorsa, bu onlann istediğini yapıyoruz anlamına gelmez. ile oturup, şunun bunun pazarlığını yapsaydık, bugün bu nokîada olmazdık; IMF'ye daha bağımlı durumda olurduk. Biz ücretleri aşağıda tutup, bundan bir şey kazanmayı düşünmüyoruz. Asgari ücreti yüzde 50 arttırmamız da böyle bir şey düşünmediğimizi gösteriyor. madığı durumlar da olmuştur. 1981 senesinde bizden yüzde 10 devalüasyon istediler, hatta ben o yüzden kalktım NVashington'a gittim, "katiyen böyle bir şey mümkiin olmaz" dedim ve dediğimizi de kabul ettirdik. Peki efendim, bizim geri ödeme süresi gelen dış borçlanmızı yeniden erteletmemiz ya da daha iyi şartlara kavustunnamız söz konusu olabilir mi? Biliyorsunuz Meksika gibi bazı ttlkeler bunu yapıyor... ÖZAL Biz vaktiyle bunlann şartlannı zaten iyileştirdik, 198 l'de bize erteleme yerine yeni kredi teklif eden bankalar oldu. Biz bunu kabul etmedik. Bizim durumumuz duzelecek, o zaman erteleme operasyonuyla karşılaşmayalım dedik ve beş yıh kabul ettirdik. Biz bunu öderiz dedik ve bunu ödeyeceğimizi zannediyorum, yeniden onlara gitmemize gerek yok. Efendim, son olarak size ücretli ve maaşlı kesimin dunımuyla ilgili bir soru sormak istiyonım. Ücretli ve maaşlı kesimin göriinur bir gelecekte gerçekten enflasyonun üzerinde bir ucret ya da gelir artısı saglaması mümkiin olabilecek mi? ÖZAL Bu sene de olacak. Biz tabi aldığımız noktadan itibaren sayıyoruz, daha evvelki dunım kötü, ona bir şey diyemem. Yalnız aldığımız noktadan itibaren ücretlilere ve memurlara verilen artışlar anflasyonun altında olmayacak dedik. İki şey getirdik ilave olarak, nitekim ben bunu işçilerle müzakere ederken de söyledim. Bir vergi indirimi geldi, yüzed 5, ikincisi faturah yaşam bu deyimi siz kullanmdınız, şimdi biz de kullanıyoruz hikâyesi geldi ve enteresandır bayağı buyük faturalar gelmeye başladı, hatta bu yılki vergi aıtışını buna bağlayanlar var. Bunlan da hesap ederseniz işçiye sağlanan net anış bayağı büyük rakamlara geliyor. Şimdi bu rakamın enflasyonun altına düşmemesi lazım. Bu konuda sözümüz var, onu söyleyeyim ve şu anda sağlanan artışlar enflasyonun üzerindedir. Efendim, burada bir de şu var: Sizin benimsediginiz modelle gerek istibdamı arttınnak için, gerekse ihracatta rekabet gücünıi konıyabilmek için ücretlerin belli bir seviyede tutulması zonınlu degil mi? ÖZAL Biz bunu düşünmüyoruz. Ücretleri aşağıda tutup da bundan bir şey kazanmayı düşünmüyoruz. Hatta asgari ücreti de yüzde 50 arttırdık biliyorsunuz. Bu da böyle bir şey düşünmediğimizi gösteriyor. BtTTÎ Günün aynası Nühleer santrallan yapacak firma, temmuzda belirlenecek ANKARA, (THA) Devlet Bakanı lsmail özdağlar, nukleer santrallar konusunun henüz karar aşamasında olduğunu kaydederek, "Nükleer elektrik santrallann hangi firma tarafından yapüacagı temmuz ayında belli olacak" dedi. Bakan Özdağlar, Akkuyu'da yapılacak santrahn atom değil, elektrik santralı olacağmı da bildirdi. Akkuyu'da biri 990, diğeri 635 megavat olmak üzere iki nükleer elektrik santralıyla Sinop'ta 1100 megavat gücündeki santrahn yapımı için Alman KWU, AlmanGeneralElectric ve Kanada'nın Candu fîrmasma niyet mektubu gönderdiklerini kaydeden Özdağlar, temmuz ayında ya bu firmaların üçüyle birden, ya da ilk aşamada bir tanesiyle anlaşma yapmak üzere karara varacaklarını soyledi. 1000 megavatlık bir nükleer elektrik santralı için bugünkü fiyatlarla 1.2 milyar dolar dış kredi gerektiğini ve bu çapta bir santralin yapımının ortalama 8 yıl sürdüğünü kaydeden özdağlar, hangi ülke ve fîrmadan hangi koşullarla kredi alınacağının önümüzdeki aylarda hukümet çalışmalannın önemli gundem maddelerinden birini oluşturacağını sözlerine ekledi. 5 yılda 30 milyar dolarlık pazar ummuştu ABD, ihraç ıııalı savaş uçaklarını sataımyor özel olarak Üçüncü Dünya ülkelerine ihraç edilmek amacıyla üretilen Amerikan savaş uçaklanna hiçbir ülke rağbet etmedi. Bunlar içinde Türkiye 'yle A BD 'nin ortak yapacağı F16'nın benzeri F16/J79 tipi uçaklar da var. Ekonomi Servisi ABD, Üçüncü Dünya ülkelerine ihraç etmek üzere özel olarak imal ettiği savaş uçaklannı bir türlü elinden çıkaramıyor. Amerikan ordusunda kullanılanların benzeri olan, ancak küçük bazı değişiklikler taşıyan bu uçakları şimdiye kadar hiçbir Üçüncü Dünya ülkesi istemedi. Bu uçaklar içinde Türkiye'nin ABD ile ortak yapımında anlaştığı F16 uçaklarının benzeri F16/J79 da bulunuyor. Herald Tribune gazetesinde yer alan habere göre, ABD Savunma Bakanlığı, "ibraç malı" uçakları almaları için üçüncü Dünya ülkeleri üstündeki baskılarını arttırmaya başladı. Çünku, Amerikan ordusunda kullanılan benzerlerinden daha ucuz ve bakımı daha kolay olan bu uçaklardan şimdiye kadar bir tane bile satılmadı. Amerika'dan savaş uçağı alma kararı veren Üçüncü Dünya ülkeleri allanmış pullanmış bu uçaklar yerine Amerikan ordusunun kullandığı uçaklardan sipariş veriyorlar. Çok daha pahalı olmalanna karşm. uçaklara rağbet etmemekte direnmeleri üretici şirketleri oldukça tedirgin ediyor. Çünkü, bu ülke hava kuvvetlerinin eskiyen uçaklarını değiştirmek amacıyla 5 yıl içinde 30 milyar dolarlık bir pazar oluşturacaklarını hesap ederek işe başlayan şirketler ne yapacaklannı şaşırdılar. Bu şirketler şimdi ABD Savunma Bakanlığı 'nı Üçüncü Dünya ülkelerine daha fazla baskı yapması için sıkısünvorlar. Savunma Bakanlığı da almaları için Üçüncü Dünya ülkelerini tabii. Uzmanlara göre, süslü ihraç malı uçaklann satılmamasının en önemli nedeni, motorunun eski model olması ve daha az gelişmiş elektronik teçhizata sahip bulunması. Bu arada, Üçüncü Dünya ülkeleri de birbirlerine bakarak bu uçakları alıp almamayı bir prestij konusu yaprruş durumdalar. BÎR TANE BİLE SA TILMADI Northrop şirketi, F20 Tigenhark uçağı için 250 bin dolardan fazla para harcadı. Ama şimdiye kadar bir tekini bile satamadı. türlu alıcı bulamıyor. Bu uçaklardan almak için girişimde bulunan yegâne ülke unvanını kazanan Singapur'da ABD'nin Tayland ve Singapur'a F16'lan satması durumunda bu karanndan vazgeçeceğini açıkladı. F20'leri üreten Northrop şirketi de "ihraç malı" F20 Tigershark'lan tüm çabalanna karşın elinden çıkaramıyor. Üçüncü Dünya ülkelerinin bu Bankacı sanayiciye çattı: Herkes kendi işi ile ngraşsın Yakıflar Bankası Genel Müdürü SamiErdem, yüksek faize hem bankalar ve hem de sanayici itibar etmemelidir" dedi. İZMİR (a.a.) Vakıflar Vakıflar Bankası Genel MüBankası Genel Müdürü Sami Er dürü Sami Erdem, bugün bacadem, "Bankalann bilançolann sı tuten pek çok fabrikanın bandaki tahsili geciken alacaklar ka kredileri ile kurulduğunu ve korkunç boyntlara ıılaştı" dedi. bundan iftihar duyduklannı beKredi faiz oranlanndaki artış lirterek, "Hem bu işleri gerçeknedeniyle öz sermaye ve kaynak leştireceksiniz, bem de bankalaryaratamayan işletmelerin aldık dan şikâyel edeceksiniz bu olları banka kredilerini ödemede maz. Herkes kendi işi ile ugraşzorluğa düştüklerini belirten Va sın. Biz nasıl suskun bir sektörkıflar Bankası Genel Mudüru, sek, sanayici ve işadamları da bu "İşadamları artık banka kredi hassas bankacılık sistemi ve kosi ile iş yapmak yerine yeni kay nulan ile uğraşmasınlar" şeklinnalvlar yaratma imkanlarını de konuştu. araştırmalıdırlar" şeklinde konuştu. Vakıflar Bankası Genel Müdürü Sami Erdem tzmir'de düzenlediği basın toplantısında, bankasının 1983 yıh çahşmaları ve 1984 yıh hedefleri konusunda bilgi verdi. Erdem, bu arada işadamlannın banka kredilerinden neden yakındıklan yolundaİSTANBUL (THA) ki soruyu şöyle cevapladı: Umum Kadın Kuaförler ve Ma"İşadamı ve sanayiciler yeni nikürcüler Derneği Başkanı ekonomik düzenlemeler içinde Ömer Aydın, yerli firmaların yüksek faizli banka kredilerine urettiği saç boyalarının kalitesiz itibar etmemelidirler. Bu arada olması nedeniyle birçok bünyebankalar da kredi verirlerken, de alerjiye yol açtığını öne süreçok dikkatli davranmak zorun rek, "lİreticiler kalitesiz üretime dadırlar. Zira bankalann bilan devam ederlerse saç boyasını itçolarındaki tahsili geciken ala hal etme yoluna gideceğiz" decaklar korkunç boyutlara ulaş di. Ömer Aydın dövizin dışamıştır. Bankasız ekonomi olma nya gitmemesi için mümkün olyacagı bir gerçektir. İşadamlan duğu kadar ithalattan kaçındıknın bizi bankalardan kurtarın larını, ancak kalitesiz ürünlerin şeklindeki yakınmaları da ger kendilerini buna zorladıklannı kaydetti. cekçi degildir." Wapenhans, Dünya Bankası Başkan Yardımcısı oldu Ekonomi Servisi Dünya Bankası'nın Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölümünden sorumlu Başkan Yardımcılığına VVilli A. Wapenhans getirildi. Sorumluluk alanına Türkiye'de giren VVapenhans, görevine 1 temmuzdan itibaren başlayacak. F. Alman uyruklu olan Willi A. VVapenhans, 1931 yılında doğdu. 1961 yılında tarım ekonomisti olarak Dünya Bankası'na girdi. Bu bölümde 1972 yılına kadar çahştı ve daha sonra Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölumu Proje Müdurü oldu. 1975 yılında bu bolümun Bölge Başkan Yardımcısı olan VVapenhans daha sonra Dünya Banka KONFEKSİYONDA DURGUNLUĞA KARŞI YENİ ÖNLEM: Memur ve emekliye taksitle giysi Ekonomi Servisi Çeşitli sektörlerdeki perakendeci firmalar, artık sıkı para politikasının "gevseyeceginden" iyice umudu keserek bu politikaya uyum sağlamaya ve durgunluktan çıkışın yollannı aramaya çalışıyorlar. sı'nın Doğru Atrıka bölümünden sorumlu Başkan Yardımcısı görevini üstlendi. ERDEMİR'in, "Üretim Geliştirme Projesi" ihaleleri bugün başlıyor ANKARA (TEBA) Ereğli Demir Çelik Işletmeleri (ERDEMİR) Genel Müdürlüğü'nun Dünya Bankası'ndan sağladığı 95 milyon dolarlık krediyle yürütulmekte olan II. Tevsiat Projesi'nden artan 27 milyon dolarlık tutarla finanse edilecek "Üretim Geliştirme Projesi" uluslararası ihaleleri bugünden itibaren yapılmaya başlanacak. ERDEMİR'in çeşitli unite ve tesislerindeki uretimin arttırılmsının yani sıra, kalitenin yükseltilmesini öngören projenin kapsamında, kömür harmanlama tesisleri, sinter fabrikası ıslahı, çelikhane döküm vinci, sıcak haddehane tesisi, soğuk haddehane tesisi, potada çelik arıtma ünitesi, II. kireç fabrikası, sıcak madenden kükurt giderme tesisi yer alıyor. Proje ihalesi için yapılan onseçim çağrısına 223 firma katılmış ve yapılan değerlendirme sonucu 49 firma önseçimi kazanarak yeterlilik belgesi almıştı. Örneğin konfeksiyon firmalan geçen yıl Arap turistlere bel bağlayarak satışlannı canlandırmayı ummuşlar ve nitekim geçen ilkbaharyaz ve sonbahar boyunca büyüğünden küçüğüne çok sayıda konfeksiyon mağazasının vitrinlerini, Arap turistleri mağazalara davet eden Arapça yazılı afişler süslemişti. Bu yıl da baharın başlamasıyla birlikte Arapça afişler vitrinlerde yeniden boy göstermeye Şimdiye kadar Pakistan'a, Ve başladı. Ancak Arap turistlerin nezuela'ya Güney Kore'ye ve dışında yeni bir müşteri kitlesiTürkiye'ye F16 tipi uçaklardan nin arayışı içinde olduklan ansatan General Dynamics, bu uça laşılan konfeksiyoncular şimdi ğın "ihnıç tipi" F16/J79'a bir de "memur ve emeklilere" göz Kuaförler, yerli saç boyası üreticisini dışalınıla tehdit etti dikmiş görünüyorlar. Çeşitli semtlerdeki konfeksiyon mağazalarının vitrinlerinde şimdi de "Memurlara ve emeklilere kredili satışlanmız başla Zeytin çapalama ücreti 1300 lira BANDIRMA (Cumhuriyet) Kaliteli zeytin yetiştiren bölgelerden olan Bandırma'nın Edincik bucağında, 1000 lira olan kazmacı gündeliğinin 1300 liraya yükseldiği, işçilerin daha az ücrete çalışmadıkları bildiriliyor.Mevsim nedeniyle, zeytin ağaçlarının diplerini çapalatmak isteyen zeytin ureticileri, geçen yıl 1000 lira yevmiye ile çalıştırdıkları işçilerin bu kez 1300 lira istemeleri ve daha az ücretle çalışamayacaklannı bildirerek yanlanndan uzaklaşmaları karşısında şaşırdıklannı söyluyorlar. Iktisatçılar Haftasuu 26 nisanda Başbahan Ozal açacak Başbakan Turgut Özal tarafından açılacak, "Piyasa Ekonomisine Geçerken" konferansında bakanlar, ekonomistler ve bilim adamlan üç gün boyunca Türkiye'nin gündemindeki sorunları tartışacaklar. Ekonomi Servisi 9. Iktisatçılar Haftası perşembe günu başlıyor. İktisatçılar Haftası nedeniyle İ.Ü. Jktisat Fakültesi Mezunlar Cemiyeti "Piyasa Ekonomisine Geçerken" adlı bir konferans düzenledi. Sheraton Oteli'nde 2628 nisan tarihleri arasında yapılacak konferansın açış konuşmasını Başbakan Turgut Özal yapacak. • 26 nisan perşembe günkü lktisal Politikalarının Degerlendirilmesi konulu sabah oturumunda başkanlığı Naim Talu yürütecek. Panele Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, HP Genel Sekreterı Prof. Dr. Aydın Gürkan, Başbakanhk Başmüşaviri Adnan Kahveci, Prof. Dr. Onur Kumbaracıbaşı ve Siiıtıer Oral katılacak. Öğleden sonraki "Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler ve Türkiye" oturumunda başkanlığı Talat Orhon yaparken, Dr.Seyfettin Gürsel bir bildiri sunacak. Prof. Dr. Erdoğan Alkin ve Dr. Güngör Uras yorumcu olarak katılacaklar • Konferansın 27 nisan cuma gunkü "Piyasa Ekonomisi Koşullannda tş Dunyası" konulu sabah oturumunda açılışı Maliye ve Gümruk Bakanı Vural Ankan yapacak. Nurullah Gezgin, Ali Koçman ve Şarık Tara konuşmacı olarak katılacaklar. "Türkiye Ekonomisi ve Geleceği" konulu öğleden sonraki oturumda başkanlığı HalitSoydan yürütecek ve Doç. Dr. Taner Berksoy bir bildiri sunacak. Prof. Dr. İzzettin Önder, gazetemizyazarlarından ve Ekonomi Servisi Şefi Osman Ulagay yorumlannı sunacak. • 28 nisan cumartesi günkü "tşçiİşveren İlişkileri" konulu oturumu Devlet Bakanı Ahmet Kurt cebe Alptemoçin açacak. Oturum başkanlığını Prof. Dr. Toktamış Ateş'in yapacağı sabah oturumuna Prof. Dr. Meün Kutal, TİSK Başkanı Halit Narin, Talat Sargın, Cevdet Selvi ve Türklş Başkanı Şevket Yılmaz konuşmacı olarak katılacak. Öğleden sonraki "İktisat Politikalanmn Degerlendirilmesi ( 1 | " konulu oturumun başkanlığını Prof. Dr. Yttksel Ülken yürütecek. Konuşmacı olarak Dr. Öztin Akgüç, Prof. Dr. Korkut Boratav, Prof. Dr. Emre Gönensay ve Kemal Kurtuluş katılacaklar. Konferansın sabah oturumları 9.30'da, öğleden sonraki oturumları 14.30'da yapılacak. DISBANK l \ l |A D'S TICARET i SATIS 335.02 125.64 mıştır" yazılı levhaların sayısı son günlerde hızla artmaya başlamış bulunuyor. Memur ve emeklileri mağazalarına çekmeye çalışan dükkân yöneticileri, "Biz vade farkı koymadan, üçte birini peşin, geri kalanını 4 ay vaddi olmak üzere memurlara bir kolaylık sağlamış oluyoruz. Çünkü fiyatlar o kadar arttı ki, bu kesimin güçü almak istediği malın bedelini bir kerede ödemeye artık yetmiyor" diyorlar. Satışlardaki durgunluktan çıkmak amacıyla bu yola başvurduklannı da anlatan konfeksiyoncular, "Memurlar ve emekliler arasında her sezonda yeni bir kıvafet alabilen, ancak bunu bir kerede ödemekte zorlananlar var. İşte biz bu kesime göz diktik. Giyecegini sezon başında alsın. parasını sezon boyunca ödesin diyoruz" şeklinde konuşuyorlar. T.CZtSAAT BANKASI 24 NİSAN 1984 TAMHINOEKİ OOVtZ KURLARI DÖVİZİN CİNSİ 1 ABD DOURI 1 AVUSTRALYA DOURI 1 AVUSTURYA ŞİÜHİ 1 BATI ALMAN MARKİ 1 BELÇİKA FRANÖ 1 DANİMARKA KRuHO 1 rHANSIZ rDANGI 1 H0UANDA FLORİNİ 1 İSVEÇ KRONU 1 teVtÇREFRAMGJ 100 İTALYAH LİHETİ 100 JAPON YENİ 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 1STERÜN 1 S. ARABİSTAI RİYALİ DÖVİZ AUŞTL SATIŞTL. 331 90 335.02 308.50 311.40 17.85 18.01 124.75 125.92 6.18 6.13 34.25 34.57 40.55 40.93 110.75 111.79 42.53 42.92 151.00 152.42 20.17 20.36 147.45 148.83 259.09 261.53 1126.50 1137.09 43.77 44.18 470.00 474.42 94.25 95.13 EFEKTİF AUŞTL SATIŞTL 331.90 341.34 293.07 317.27 17.85 18.35 124.75 128.29 6.30 5.82 34.25 35.22 40.55 41.70 110.75 113.90 42.53 43.73 151.00 155.29 19.16 20.74 140.07 151.64 246.13 266.46 1070.17 1158.54 41.58 45.01 470.00 483.37 89.53 96.93 24 NİSAN 1984 DÖVİZ KURLARI 1 Amerıkan Dolan 1 B.Alman Mark* ALIŞ 331.70 124.40 ALTIN GÜMUS FİYÂTLARI Cumhuriyet Reşat 24 Ayar (Gr.) 22 Ayar Bilezik 900 Ayar Gümüş ALIŞ 29.950 29.900 4.500 4.075 91.00 SATIŞ 29.975 29.950 4.520 4.350 92.00 Ak lnternational, sermaye arttırdı Ekonomi Servisi Ak International'ın sermayesi iki kat arttırılarak 10 milyon sterlıne çıkarıldı. Ak International, Akbank tarafmdan 1981 yılında Londra'da 5 milyon sterlin sermayeyle kurulmuştu. T.C. ZmAAT BANKASI "GMciac ertfUemez"