22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 NİSAN 1984 * • • • 23 Nisarfı kutladık (Baştarafı 1. Sayfada) Başkanı Necmettin Karaduman, Atatürk'ün manevi huzurunda saygı duruşunda bulunduktan sonra Anıtkabir özel defterini imzaladı, Ulus'taki ilk Meclis binasında duzenlenen torene katıldı. "Yeni Turan" llkokulu öğrencisi Hakan Sezer geleneksel olarak TBMM Başkanı Karadumana makam koltuğunda bir sure oturarak sembolik başkanlık yaptı. CUMHURBAŞKANI, ÇOCUK YUVASINDA Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı Atatürk Çocuk Yuvası'na giderek incelemelerde bulundu ve çocuklara hediyeler verdi. Çocuklarla tek tek ilgilenen Cumhurbaşkanı Evren, yuvanın yeniden düzenlenmesine katkıda bulunan yurttaşlara teşekkür edeceğini söyledi. ÇOCUKLAR CUMHURBAŞKANI tLE Cumhubaşkanı Kenan Evren, Çankaya Köşkünde bir grup öğrenciyi kabul ederek, çocuklan kalplerinde kötülük bulunmadığı için çok sevdiğini söyledi ve Çizmeci tlkokulu'ndan Bilal Çetin'e makamını terk ederek bir süre Cumhurbaşkanlığı yapmasını istedi. Evren daha sonra küçük öğrenciye 16 Türk devletinin bayraklarını göstererek, "Bunlar ne, bil bakalım?" diye sordu, Bilal Çetin'in bilemediği bu soruya gruptan başka bir öğrenci yanıt verdi. Evren makamına oturan öğrenciden 16 Türk devletini ezberlemesini istedikten sonra Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerier'e dönerek "Ben 16 Türk devletini SBF mezunu bir yedeksubaya sormuştum o bilememişti. Bu çocuk bilememiş önemli degil," dedi. BAYAN BAŞBAKAN Çeşitli okulların öğrencilerinden oluşart çocuklar da saat 14.30'da Başbakan Turgııt Özml'ı ziyaret etti, Özal çocuklan öptükten sonra onlara ne olmak istediklerini sordu. Daha sonra Ulubatlı Hasanllkokulu'ndaokuyan Ebnı Erguven Başbakanlık koltuğuna oturarak, "Türkiye'nin ilk bayan Başbakanı ben olayonım " dedi. Küçük öğrencinin "bundan sonraki 23 nisanlarda stadyumlarda yapılacak törenler için fon ayrılmasını istiyorum. Böylece dar gelirli arkadaşlanm da bayrama katılacak" demesi üzerine Ozal "makama oturnr oturmaz bütçe artınnaya başladı " dedi. "Şoyle bir hesap yapsan bu fon ne kadar eder biliyormusun" diye soran Özal'a kuçük öğrenci " 1 milyon eder" yanıtmı verdi. Başbakan bunun üzerine "ondan fazla eder" diye konuştu. Küçük Başbakan'ın isteğinin yaklaşık 400 milyon liralık bir fon gerektirdiğini hesaplayan Özal "Başbakan olmak istiyorsan, bir yandan da besabını yapman gerekir" diyerek uyarıda bulundu, daha sonra çocuklara çukulata, pasta ve limonata ikram etti. TRT'nin düzenlediği 6. Uluslararası 23 Nisan Çocuk ŞenliğTne katüan 14 ülkenin çocuklan Atatürk Spor Salonu'nda ulusal gösterilerini sundular. Ankara ve lstanbul'da dün 134'ü kız toplam 226 çocuk doğdu. HÜKÜMLÜ VE TUTUKLULAR 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle Ankara'da Mamak, lstanbul'da Sultanahmet, Sağmalcılar ve Metris askeri ceza ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklular, aileleri ve çocuklan ile aralannda tel örgü olmadan görüştüler. Hükümlü ve tutuklulann "bayram sevind" şeklinde gecen göruşmeleri 15'er dakika ile yanm saat arasında sürdü. (Baştarafı I. Sayfada) Özal, Dışişleri Bakanı Vahit Halefoglu, İçişleri Bakanı Ali Tannyar, Adalet Bakanı Necat Eldem'in yanı sıra, parlamentoda temsil edilen ve edilmeyen partiler ile eski dönemin siyasal liderleri Bülent Ecevit ve Sileyman Demirel ile de görüşecek. Bu arada Avrupa Konseyi Genel Sekreter adaylarından Ispanyol milletvekili Marcalino Oreja dün gece Ankara'ya geldi. IMF HEYETt Yıllık olağan ekonomik denetlemelerini gerçekleştirmek üzere, Uluslararası Para Fonu (IMF) heyeti yann Ankara'ya geliyor. Iktidara geldikten sonra ÖzaJ hükümeti IMF ile arka arkaya iki ayn anlaşma imzaladı. Bunlardan ilki ocak ayında yapılan görüşmelerden sonra 12 mart tarihinde verilen niyet mektubu ile noktalandı. tkinci anlaşma ise 25 mart yerel seçimlerinden hemen sonra imzalandı. BULGAR BAKAN Bulgaristan Halk Cumhuriyeti Turizm Bakanı Liçezaz Avzamuv, Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrenı Taşçıoglu'nun davetlisi olarak karayolu Ue Türkiye'ye geldi. Romanya Dışişleri Bakanı Stefan Andrei, Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu'nun resmi konuğu olarak bugün Ankara'ya geliyor. Dış trafîk (Baştarafı I. Sayfada) Heyet lran'da yanm kalan projelerin tamamlanması için bazı teklifler götürdu. Türk heyeti, Iran'a aynca muhendislik ve müşavirlık hizmetleri için bir proje de sunacak. Türk heyeti lran'da aynca bir ortak traktör fabrikası kurulması için teklifte bulunacak. Devlet Bakanı Özdağlar yaptığı açıklamada, tran'ın karşılıklı dengeli ticaret sözüne sadık kaldığını bildirdi ve şöyle konuştu: "lran'ın (aldıgım kadar satanm) sözii devam etmektedir. Türkiye olarak tran'dan yılda 5 milvar metreküp dogal gaz almak istiyonız. Bu talebimiz kendilerine iletilecektir. Aynca Avrupa hampetrol bonı hattının Tiirkiye'den gecirilmesi için bir proje önerecegiz. Şah doneminde başlatılan bu çalışmalarda, hattın Sovyet Rusya'dan gecirilmek istendigini biüyoruz." tran'la sınır ticareti yeniden başlıyor. Sınır ticareti 1984 yılı dış ticaret rejiminde yer aldığından uygulamanın başlaması için yeni bir kararname yayımı gerekmeyecek. Türkiye'nin lran'a yaptığı canh hayvan dışsatımı ürünlerinin daha sonra yeniden Türkiye'ye ithal edilmesi sınır ticareti uygulamasının başlamasının ana nedeni gösterildi. 1982 yılında îran ile yapılan bir dizi ticari protokol sonrası bu ülkeye yapılan cınlı hayvan ih Irarfa çıkarma başladı racatı 70 milyon dolara ulaştı. Ancak lran'da kesimi yapılan hayvanlann derilerinın daha sonra Türkiye'ye ithal edilmesinin bu ürünlerde büyük kayıp yarattığı saptandı. Sınır ticareti yoluyla sınır illerinden tran'a yapılacak hayvancüık ürünleri ikili bir karşılıklılık içinde lran'a yollanacak. Daha sonra kesim sonucu ortaya çıkan ürünlerden talebi olanlar Türkiye'ye geri yollanacak. Ancak yapılacak ikili görüşmelerde sınır ticareti kapsamının geniş tutulması halinde hayvanlann Türkiye'de kesimi sağlanarak hayvan ürunlerinin İran'a yollanmadan Türkiye'de kalması sağlanacak. (Baştarafı 1. Sayfada) zı insan hakları var ki onları ihmal etmemek gerekir. Bir taraf sağlanınca öteki yanı bırakmak eksik bir görünüm ortaya çıkanr. GÖRÜŞÜMÜ KORUYORUM Sosyal demokratlann tek çatı altında birleşmeleri konnsunda göriislerinizde degişiklik var mı? tNONÜ Değişik bir durum yok. HP ile kunılmakta olan demokratik sol partinin birleşmeleri durumunda SODEP bir açmazla karşılaşabilir mi? İNÖNÜ Hayır. Bizim Turkiye'de belirli bir mevkimiz var. Birleşme konusuna nasıl girdiğimi hatırlarsınız. Parlamento dışındaki muhalefet ile birleşilirse çok daha normal bir gelişme olur demiştim. Fakat güçlükler meydanda iken ve yanlış anlaşılırken bu konu üzerinde konuşmak, partinin normal faaliyetlerini aksatacak bir manzara gösteriyor. Bu nedenle, eğer iş olgunlaşabilecekse, bunu beklemek, bu arada kendi faaliyetimizi sürdürmek en sağlıklı yol olarak görünüyor. Bu gelişmeden 23 NtSAN VALtSt önde istanbuVun bir günlük vatisi Gökhan partimizin çekineceği bir şey Gültoprak, arkada Ayaz. (Foioğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) yok. Ben birleşmeyi bütün sosyal demokratlann bir araya gelişinden daha çok bu anormal durumun ortadan kalkması için istemiştim. Bunu sağlamak elimizde değil. Inönü UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM Adaletsizliğin çocuk kesimindeki sayısal dökümü böyledir. Cumhurıyet, bu sayıları vererek, en gerçekçi, en doğru, en sağlıklı 23 Nisan yazısını yayınlamış bulunuyor. İşte sorun budur. Sorun, 1700 okulsuz köye okul açmak, ilkokulu bitiren her çocuğa ortaöğrenim yolunu açık tutmak ve okulları bitiren gençlere iş alanları bulmaktır. Bizlerin yazar olarak görevteri de bu adaletsizliklerı sergilemektir. Sokaklarda ayakkabı boyacılığı yapan minik yavrulara bakın.. Onlarda çocuk.. Araba tamircilerindeki, yüzlerı, gözleri yağpas içindeki çıraklara bakın.. Onlar da çocuk.. Büyük kentlerin ışıklı bulvariannda, ellerınde kirii bezlerie camları silip, beşon kuruş bahşiş almak için kendilerinı arabalann önlerine atan küçücük çocuklara bakın.. Evet, onlar, onlar da çocuk.. Yüreklerimiz bu çocuklarla birlikte atmalıdır. Korunmaya muhtaç 5 milyon çocuğa el uzatamazsak, 1 buçuk milyon çocuğu, boğaz tokluğuna çalışmak zorunda bırakırsak, bir yıkja 35 bin çocuğun ölümüne engel olamazsak, devlet olarak, çocuklara karşı görevimizi yapıyoruz diyebilir miyiz? Devtetin görevi, bütün yurttaslarına eşit hizmet götürmektir. Eşit hizmetin aritmetik ölçüleri yoktur, ama 1700 köyde okul yoksa, 5 milyon çocuk bakıma muhtaçsa, yılda 35 bin çocuk hastalıktan ölüyorsa, 1 buçuk milyon çocuk boğaz tokluğuna en ağır işlerde çalışmak zorundaysa, buralarda yerine getirilemeyen görevier, yapılmayan hizmetler söz konusudur. Hep birlikte bu adaietsızliklere çözüm bulalım. Önce gerçek nedir, bunu saptayalım. Sonra çözüm yollarını duşünelim... Diyeceklerdir ki.. Gelişiyoruz... Yasayan her organizma büyür. Hiç şüphesiz, Türkiye de belli kesimleri ile gelişiyor, büyüyor. Lüks tüketimde, toplumun bazı kesimlerinin Avrupa zengınlerine taş çıkarttıklan da biliniyor. Toplum, bazı kesimleri ile büyürken, toplumun başka kesimleri de yoksulluğa rtiliyor. Eski soicu yazarlann bir zamanlar "İstanbul dükalığı" adını verdiği lüks tüketimli yaşam düzeyi, bugün bu solcu yazarları da işveren sofralarının değişmez mezesı yaptı ve Avrupa özentisi lüks yaşam düzeyinin bugünkü atmosferi içinde felsefe kırıntılanna katık edilmiş nice beyin salatası, her türtü adaletstzliği laf cümbüşü ile unutturma yanşına girdi. Artık ne okulsuz köyler. ne 5 milyon çaresiz çocuk, ne küçücük yaşlarında, bir lokma ekmege karşılık geceyarılarına kad.ar çalıstırılaran çocuklar akla geliyor. Varsa yoksa, bu çarpık düzenin ayncalıklı kalelerinde yılışık kahkahalarla dolaşıp, holding masalannın, işveren sofralarının ve şık salonların gülleri olmak.. Ve bunca adaletsızlıği yazıp çizenlere karşı, işveren sofralarından aferinler almak için sinsi elenseler çekip, çelmeler atmak.. Her türtü cinayet örgütüne ve yeraltı dünyasına karşı savaşanlan, protez esprilerle iğnelemeye kalkmak... Bir yazann görevini, bu yazann yaşadtgı toplumdaki adaletsizJikter belirler. Bir toplumda, 5 milyon korunmaya mühtaç çocuk varsa, 1700 köyde okul yoksa, yılda 35 bin çocuk ölüyorsa, 1 buçuk milyon çocuk çalışmak zorundaysa, üçbeş dışsatım şirketine ihale edilmiş düzene "gerçok liberaJizm geldi" diye alkış tutulmaz. Böyle bir düzene alkış tutan bir eski ilerici yazar, kendi kendini yuhalıyor demektir. Bu yol çetin bir yoldur. Bu yolun çetinliğini, yıllardır bu yolda yürüyenlerie, üçbeş aylık hapisten sonra ürküp, aynı yoldan geri dönenlere sormak gerekir... Ortıan Veli yıllar önce sormuş: Bu düzen böyle mi gidecek? Küçük vaiL, bilgisayur mühendisi obnak istiyor yor: Sayın vali, büyüyünce ne olmak isliyorsunuz?.. Yeni validen şaşırtıcı bir yanıt: Bilgisayar mühendisi olmak istiyorum, diyor. Nevzat Ayaz'da bir rahatlmama, bir gevşeme.. Yine de, "Sizden iyi vali olurdu ama.." diyor nezaket icabı.. Ve basıveriyor kahkahayı.. Ama arkasından, "Eyvah.." diye bir söz çıkıyor ağzından.. Ayaz'a "Eyvah" dedirten, vali muavinliğine seçilen ilkokul öğrencisi Esra Güneş. "tlk defa bir hanım vali muavini göriiyorum," diyor Ayaz, "Hanımlar hiç mülki amir olmamışlardı şimdiye kadar.." Dün, 23 Nisan'dı. Butün çocukların dilinde bir tekerleme: "Bugün 23 Nisan/Neşe doluyor insan.." Ama aslında, önce "neşe doluyor" insan, sonra buruklaşıyor. Yeni valiyi soru yağmuruna tutuyorlar birlikte geldiği okul arkadaşları.. U laşım sorunu.. Park sorunu.. Konut sorunu.. Anadolu liselen sorunu.. Sorular hep büyüklerce sorulan sorular.. Yanıtlar da hep büyüklerin verdiği gibi yanıtlar.. Oysa bugün çocuklann bayramı.. Oysa sorulann içinde Anadolu liseleri sınavları dışında çocuklan ilgilendiren pek yok gibi.. (Baştarafı I. Sayfada) mahkumiyet hükmüne ilişkin kararını bugün açıklayacak. Söz konusu dava bir süre önce Askeri Yargıtay'da sanıklann avukatlannın istemi üzerine duruşmasız olarak görülmeye başlanmıştı. Sanıklar ve avukatlan Yargıtay'a verdikleri savunma dilekçelerinde mahkeme kararının bozulmasını ve davaya Anayasa Mahkemesi'nin bakmasını istemişlerdi. Askeri Mahkeme Necmettin Erbakan'ı 4 yıl, diğer 22 parti yöneticisini de 2 yıl ile 3 yıl 6 ay arasında değişen ağır hapis cezalanna çarptırmıştı. Askerî REHA ÖZ Efendiimm.. Hoş geldiniz vali be>.. Hoş bulduk. Bayramtnız kutiu olsun efendim. Sizın de.. Sırtında gıcır gıcır frakı.. Boynunda bahar guzeli papyonu.. Elinde yine pınl pınl parlayan eldivenleriyle süslediğı silindir şapkası.. Büyük bir ciddiyetle ayaklarının ucunda yükselip daha dün sabah saat O8.3O'a değin lstanbul Valisi olan Nevzat Ayaz'ın elini sıkıyor. Nevzat Ayaz'ın "Buyran saym vali makamınıza.." şeklindeki davetini büyük bir ciddiyetle kabul ediyor ve hiç nazlanmadan kırmızı kadife kaplı koltuğa kuruluveriyor. Once eldivenlerini, onun üstune de silindir şapkasını özenle yerleştiriyor masanın üstüne; kıyısına yaslanıp iki elini kenetliyor birbirine ve, "tzin verirseniz.." diye başlayıp yeni görevinin gereğini yerine getiriyor. İlk demecini veriyor yani: "Tnm Törk ve dünya çocuklannın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayratnı'nı kutlanm.." llkokul öğrencisi Gökhan Gultoprak, yeni yerini hiç yadırgamamış gibi. Vali Ayaz, ayakta kalmaktan, yerini kaptırmaktan biraz tedirgin mi ne?.. Soru ÜÇ TANE PARTt YOK Birleşme sorununu erteleyip üç partinin bazı konularda birlikte hareket etmesi duşünülebilir mi? tNÖNÜ Bir defa kusura bakmayın, ama üç tane parti yok ortada. Kurnlur endişesi Ue söyledim. İNÖNÜ Endişe meselesi değil bu. Kurulursa üç tane olur. Şimdi iki sosyal demokrat parti var. tkisi de farklı şekillerde kuruldu. Sanıyorum sorunun temelinde bu yatıyor. Birleşmek için ortam yok dediğim zaman kastettiğim bu. HP'nin yaptıklarını fazla eleştirmek istemiyorum. Çünkü tepki uyandınyor. Hiç söz etmemeyi tercih ediyorum. Bazı alanlarda işbirliği de isteğe bağlı. Bence işbirliği normal olarak yapılıyor denilebilir. Sayın Calp ile benim söylediklerim, SODEP ve HP sözcülerinin eleştirileri aynı doğrultuda. Biri gözünü kapasa sosyal demokrat kesimden birinin konuştuğunu rahatlıkla söyler. Asıl tuhaf olan bir tarafın öteki sosyal demokrat parti için kötü sözler söylemesi. Bütün bu sonılar sorunu tek başımıza çözmeye elbette yetmiyor. Nüfus kâğıdımı kaybettim. Sigorta kart no: 8510635 ADEM MEYDAN Nükleer Şimdiden,Ali'nin •X* \ ANADOLU BANKASFnda Küçük Ali'nin Anadolu Bankası'nda küçük bir hesabı var. Ileriye doğru ilk adımı attı. Hesabı Ali ile büyüyecek, "güven içinde". = T hesabı var, güvenle ilk adımını attı... ANADOLU (Baştarafı 1. Sayfada) Alman, Kanada ve Amerikan fîrmalarının üçü birden başkent Ankara'da yoğun temaslarda bulundular. Bundan iki hafta kadar önce her üç grup da, bir yandan Enerji BakanlığVna, diğer yandan da Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'na başvurarak "Santralın yapımında kullanılacak uç milyar Alman marklık kredinin tümünıin garanti edildigini" bildirdiler. Sağlanan bilgilere göre, daha önceden santral kredisinin sadece yuzde 85'i garanti edilmişken, Reagan'ın mektubundan sonra kredinin tümü bütün firmalar tarafından garanti edildi. Enerji Bakanlığı ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'na firmaların garanti belgeleri iki hafta kadar önce ulaştınldı. Gelişmelerin bir başka ilginç yanı, santral yapımına katılmak isteyen Alman, Amerikan ve Kanada fîrmalarının son günlerde üst üste Turk yetkilileriyle toplantılara girmekte oluşlan. 6 Kasım seçimlerinden hemen önce Alman, Kanada ve Amerikan firmalarına ayn ayn "Niyet Mektubu" verilerek "Sanlral yapımında şartların ele alınması amacıyla muzakerelere geçilmesi" istenmiş ve bu görüşmelerin 30 nisan 1984 tarihine dek bitirilmesi öngorülmüştü. Ancak, her yabancı firmanın son günlerde yaptıklan toplantılarda, özal Hükumeti'nin "göriişme sıiresini haziran ayına dek uzattığı" ortaya çıktı. Kasım seçimlerinden önce her fırmaya ayn ayn "Niyet Mektubu" verilmiş olması, fırmalar tarafından Türkiye'de üç ayn nükleer santral yapılacağı yönunde algılandı. "Akkuyu bir ve iki numaralı santrallar Alman ve Kanada firmalarına, Sinop'taki santral ise Amerikan firmasına verildi." doğrultusunda bir izlenime kapılan firmalar , daha sonra "Türkiye'nin şu anda tek bir nükleer santral yapacagı karannı" öğrendiler. Bu nedenle de, uluslararası firmalar arasındaki rekabet son günlerde hızlandı ve işe ABD Başkanı ile Federal Almanya Başbakanı bile kanştı. Şimdi karan özal hükümeti verecek, ama firmaların merakı da haziran başına dek sürecek. Şoför amca, okulum açıldı, beni koru TwMy» Traflk K«z»l»nnt Öntam* Demtği
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear