14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 ÖLÜMÜN DEVİRDİĞİ BASKAN: SEKU TURE 1925'te Pol kokenli köylü bir aileden dunyaya gelen Diallo Telli parlak bir öğrenci olarak liseyi bitirdikten sonra Paris Hukuk Fakültesi'nde doktorasını yapmış, ondan sonra da savcı yardımcısı ve yargıç olarak Dahomey (Benin) ve Senegal'de görevler almıştır. 1955'te vargıçlıktan aynlan Diallo Telli' nin Fransız Balı Afrikası Büyük Konseyi denen Bolgesel Batı Afrika Parlamentosu Genel Sekreterliği'ne getirildiği görülür. Üç yıl sonra, 28 eylül 1958'de Gine bağımsızlığa kavuşunca Telli bu görevini bırakarak ulkesine dönecek ve büyükelçi olarak gorev yapacaktır. Uluslararası toplantılarda ve Birleşmiş Milletler'de buyuk başanlar elde eden Telli, Afrika Birliği Örgütü'nun kurulmasında da önemli roller oynadığı içın Mısır Devlet Başkanı Nasır'ın ve Cezayir Devlet Başkanı Ben Bella'nın desteğiyle 1964'te bu orgütün Genel Sekreterliğine getirilir. Afrika Birliği Örgütü'nü yoktan var eden Telli sekiz yıllık bir donemin sonunda 1972'de Gine'ye donerek Adalet BakanIığı'na atanacaktır. Dört yıl bu görevde bulunan Diallo Telli Devlet Başkanı'nın en yakın arkadaşlanndan biri sayılır. Kabine toplantılarında Seku Ture'nin onerilerini eleştirebilen uç dört bakandan biri odur. Ama günün birinde Devlet Başkanı, Pöl kokenli insanlann kendisıne karşı bir komplo hazırladıklarını öne sürerek Telli'nin de tutuklanmasına karar verir. Seku Ture Adalet Bakanı'nın Fransızlardan destek gorerek kendisini devirmek için girişimlerde bulunduğu inancındadır. Bunun için bir "Telli Komplosu Komisyonu" kurar. Bundan onceki komploların ortaya çıkartılmasında deneyimleri olan ünlu bakanlardan ve Güvenlik Örgütu'nün ileri gelenlerinden oluşan bu komisyon türlü baskı yollarına başvurarak tanıklardan uydurma demeçler alacaktır. Işkenceyle tanıklık eden kişilerin arasında Pöl kokenli Amadou Diallo adında Fransa'dan iki yıl önce dönmüş bir genç de vardır. Amadou Gine'nin en ünlu cezaevi olan Boiro Kışlası'na götürüiür. Bütün komplolarda işkenceler orada yapılmıştır. Boiro Kışlası'nda "Teknik Kabin e " denen bir işkence odası vardır. Tutuklular orada çırılçıplak soyulurlar, elleri ve ayakları bağlandıktan sonra sanıkların parmaklarına, kulaklarına, ağızlarına ve seks organlarına elektrik akımı verilir. Bu işkencelere dayanamayanlar cellatların bütün söylediklerini kabul eder ve istendiği gibi "itiraflar"da bulunurlar. Amadou da bu Teknik Kabine'de uç ay işkence gördükten sonra istenen her şeyi söylemeyi kabul etmiştir. Bu işkenceler sırasında Devlet Başkanı kendisini telefona çağırtarak, "Bak oğlum, demiştir, senden bir devlet görevi bekliyoruz. Telli ve sen ikiniz de Pol kökenlisiniz. Akraba savılırsınız. Ama neye >arar? Devletin başında ben \arim. Her şeyiniz bana bağlı. Bu ulkede ben ne istersem o olur. ne istemezsem olmaz! Anlıyor musun? Cezaevinin sorumlularına sana fazla işkence etmemelerini söyledim. Eğer *erdiğim görevi kabul edersen beş HIFZ1 TOPIZ Kara Açlıktan ölüme kaç kez tanık olmuşlardır. Mahkumların açlıktan olmesi beklenecektir. Artık kaç gün dayanabilirlerse! Kararın okunmasından kırk sekiz saat sonra Devrim Komitesi habercisi yeni bir bildiri ile gelir. Karar değiştirilmiştir: Kara Açlığa mahkum edilen maliye müfettişi açlık hücresinden çıkartılacak ve yerine Plan ve Istatistikler Bakanı Alioune Drame konacaktır. Drame kara olümden kurtulduğunu sanarak iki gün boş yere sevinmiştir! Açlığın beşinci gunü Telli kendi hücresinden çıkartılarak başka bir hücreye yerleştirilir. Çunkü hücrenin demir kapısının ait yanı çürümuş olduğundan orası biraz hava almaktadır. Bu taze havanın ölüm mahkumunu daha uzun sure canlı tutmasından korkulmuştur. Telli'nin yeni hücresi ilk uydurma itirafları yapan Amadou Diallo'nun hücresine bitışiktir. Dışarıda gardiyan olmadığı zamanlarda Telli, Amadou'ya bir şeyler anlatmaya çalışır. Anlattıkları şeyler son sözleridir, butun gerçeklerdir, vasiyetnamesidir. Telli hucre komşusuna "Bütun bu anlattıklanmt ezberle, aklında tut, der. Senden bunları herkese duyurmanı istiyorum. Sen benim gibi olmeyeceksin, kurtulacaksın. Yaz butun bunları. " Amadou üç yıl sonra cezaevinden çıkıp Fildişi Kıyısı'na kaçtığı zaman butun bunları toplayıp yazacaktır.(l) Boiro kışlasında bütun tutuklular saatleri, günlerı sayarak kara haberleri beklemeye başlarlar. İlk ölen Dr. Alpha Oumar olacaktır. Açlığa ve susuzluğa ancak 14 gün dayanabilmiştir. Şubat ayı Gihe'de kuraklık mevsimidır. Isı 4550 derece arasındadır. Cezaevinin çinko kaplı damı da sıcağı büsbütün içeriye yansıtmaktadır. Her yer kavrulur. Bu, dayanılmaz bir Kara Afrika sıcağıdır. Dr. Alpha'dan iki sonra da eski Savunma Bakanı Allassane Diallo ile yüzbaşı Kouyate'nin öldüğu öğrenilir. Kara Açlık mahkumları ölmeden once seslerini yitirirler, sonra gozleri gormez olur, derileri kemiklerine yapışır, kanları kurur, kıpırdanacak guçleri kalmaz, kulçe gibi yığılır kalırlar... Amadou'nun kulağı duvarda, komşusundan gelecek sesleri dinlemektedir. Açlığın 16. gunu ses kesilir, sadece derin bir hırıltı duyulmaktadır. Ertesi gün o hırıltı da gittikçe boğuklaşır. Açlığın 18. günu, 1 mart sabahı artık bütün hırıltılar kesilmiştir. Saat 8.30'da gardiyanlar hücreyi yoklamaya gelirler. Kapı açılır. Baş gardiyanın sesi duyulur: "Cesett'en mi korkuyorsun be!" Sonra da gelip cesedi alırlar. Beş Kara Açlık mahkumunun cesedi Askerler Mezarlığı'nda önceden hazırlanmış olan bir çukura gömülür. Diallo Telli'nin sonu budur işte. Afrika'da bağımsızlık ve özgürlük savaşçısı Seku Ture en yakın dostlanna işte böyle bir son hazırlamıştır. Seku Turi ise salı günü tedavi için kaldırıldığı ABD'deki Cleveland Kliniği'nde, kalp krizi sonucu öldü. (1) Amadou Diallo: "La Mort de diallo Telii" Kartaha Yayınevi 1983, Paris Kara açhkla ölüm cezası MUŞERREF HEKİMOĞLU ANKARA...ANKA... Kimse Şımarmasın 30 MART 1984 KARIN TOKLUĞUNA Cineli'nin de diğer kara Afrikahdan pek farkı yok. Zaman zaman, karın tokluğu uğruna, bir ailenin tüm bireyleri, böyle kamyon üstünde oradan oraya taşınıp, duruyor. Kaderin garip bir cilvesi, aynı kamyon, bu ailenin aradığı ekmeğin hammaddesi olan buğday çuvattannı da taşıyor. yıl hapiste yatarsın. Sonra seni ufak bir görevle Angola Flçiligimize gonderirim. Unutulursun. Tamam mı?" çok önemli bir itiraf belgesidir. Bundan sonra polis, başta Diallo Telli olmak üzere, Amadou'nun adını verdiği kişilerin hepsini tutuklar. Pöl kokenli bütün sanıklar Boiro Kışlası'na getirilirler. Onların da teker teker Teknik Kabine'de ifadeleri alınır. Hepsi bütün iddialan redde.derler. Bundan sonra yüzleştirme faslına geçerler. Sanıkiara Amadou'nun banttaki sozlerini dinletirler ve bütün suçlarını itiraf etmelerini isterler. İtiraflar kesinleşinceye kadar işkenceler devam edecektir. Bu arada Diallo Telli'yi Amadou ile de yuzleştireceklerdir. Telli'nin kollarında elektrik tellerinin izleri vardır. Bitik bir haldedir. Cellatlar Amadou'ya "Anlat bakalım, derler. Nasıl işbirliği >aptınız? Telli seni nasıl suça sürükledi? Başkanımızı nasıl oldurecektiniz?" Amadou, sesi titreye titreye, Diallo Telli'nin gözlerinin içine baka baka yeniden yalan söyler. Telli insanların bu kadar küçulmesinden donakalmış, insanlığından utanmıştır. "Niyetinizi anladım," der. "Bu genci tanımam. Ama onu da anlıyorum. Ne yapmamı istijorsunuz?" döner, "Kabul," der. "Söylevin, neleri itiraf etmem gerekiyor?" Bundan sonra TeUi'yi bir hücreye kapatıp neler anlatması gerektiğinı söylerler. Devlet Başkanı'na verdiği söze uyarak Telli itiraflarını yazmaya başlar. Şöyle bir sorun ortaya çıkmıştır: Ya Telli sonuna kadar direnecek ve oldürülecektir; ya da rejimi kurtarmak amacıyla istenilen sözleri kabul ederek ve Gine'yi içinden yıkmak için birtakım hazırlıkların yapıldığını itiraf edecektir(l). Telli ikinci volu seçer ve cellatların istediği yolda bir itiraf belgesi hazırlar. Bu belge iki bölümdür. Birinde birtakım komplo girişimleri vardır. Birinde de rejimin kurtarılması için alınması gereken önlemler. Radyo ertesi gün bu itirafların birinci bölümunü yayınlar ama, ikinci bolümdeki gerçeklerden ve bozukluklardan hiç söz edilmez. Devlet Başkanı bu itiraflarla yetinmemiştir. Telli'nin daha geniş açıklamalar yaparak Fransızlarla nasıl işbirliği yaptığını ve nasıl bir suikast girişimi hazırladığını anlatmasını isteyecektir. Ama Telli artık bir adım daha atmayacaktır; rejimi kurtarmak için verebileceği en büyük odunü vermiştir. Seku Ture bunun üzerine Telli'ye bir mektup göndererek, "Telli, sen çok inatçısın." der. "Boş yere direniyorsun. Sen hâlâ bütün ihanetini partimize hizmet etmek için japtığını söylüyorsun. Yalan! Allah aşkına vazgec bundan. Allah şa Afrika Birliği Örgütü 'nün sekiz yıl genel sekreterliğini yapan Diallo Telli, Seku Ture den af dilemeyerek yabancılarla işbirliği yaptığı yolundaki savları kabul etmeyince ceza evindeki ölüm hücresinin kapısı kapatıldı. Kendisine ne su, ne de ekmek verildi. Gardiyanlar 18 gün sonra Diallo^ nun hücresinden cesedini çıkardılar. Kara Açlığa mahkum olanların bulundukları yapının adı, "Morg Güney Afrika"dır. Tutuklular Kara Açlığa mahkum olanın ne olduğunu çok iyi bilirler. Yıllardan beri Bairo Kışlası'nda yatanlar Kara Açlıktan ölüme kaç kez tanık olmuşlardır. Mahkumların açlıktan ölmesi beklenecektir. Artık kaç gün dayanabilirlerse... hidim olsun, direnmezsen seni affedeceğim. Vilenin vanına döneceksin. Onlar seni beklivor. En derin dostluklarımla." Telli >ine dayatır. Devlet Başkanı ile birkaç kez daha mektuplasırlar. Aralanndaki gerilim gıttikçe artmaktadır. Telli en ufak bir ödun vermeye artık yanaşmaz. Son mektuptan tam otuz gün sonra, 12şubat 1977'de Seku Ture kararını vermiştir. Telli ile birlikte cezaevinde bulunan bir bakanla bir yüzbaşı, bir teğmen, bir de maliye müfettişi "Kara Açlık'Ma ölüme mahkum edilmişlerdir, Bu karar cezaevinde butun tutuklulara duyurulur. Artık tutukluların avluya çıkmaları yasak edilmiştir. Kara Açüğa mahkum edilmiş olanların kapıları hiç açılmayacaktır. Hücrelerde ne var, ne yok, her şey toplanır. Telli ekmeğini ıslatıp ufalıyarak kendine bir tesbih yapmıştır. Bütün gün tesbih çekip Allah'a dua etmektedir. Gardiyanlar bunu bile elinden alırlar. Gözlüğünü de yanına bırakmazlar. Hücrelerde oturak yerıne geçen birer tcnekeden başka hiçbir şey kalmaz. Kara Açlığa mahkum olanların bulundukları yapının adı "MorgGiiney Afrika"dır. İtiraflar Bu telefon konuşmasından sonra Amadou'ya "Anlat" derler. "Sen Fransa'da SaintCyr subay okulunda okudun. (Oysa Amadou hiç böyle bir okula gitmemiştir.) Fransız haber alma servislerinin hizmetine girdin. (Oysa Amadou'nun o servislerle hiçbir ilişkisi olmamıştır.) Sana muazzam paralar verdiler. (Amadou kimseden beş para almamıştır.) Diallo Telli başta olmak üzere birçok kimseyle ilişki kurdun. Hep birlikte darbenin planlarını hazırladınız. (Amadou'nun hiçbir darbe planından haberi olmamıştır.) Gine Ordusunda bazı subaylar da sizinle birlikte olacaklardı(l), Dakar'a ve Abican'a yerleştirilmiş olan paralı askerlerle Conakry'ye bir çıkarma yapılacaktı ve siz, başta Devlet Başkanı olmak üzere, rejimin ileri gelenlerinden Mamdi Keita'yı, Ismail Ture'yi, Siaka Ture'yi ve daha birçoklannı oldürecektiniz(î). Gümrükler Bakanı Dr. Alpna Oumar Barry, Plan ve Istatistikler Bakanı Alioune Drame, eski büyük elçilerden Camara Seku da sizinle işbırliği yapıyordu(!)." Amadou bütün dayanma gucunü yitirdikten sonra baştan aşağı yalan olan bu sözlerin hepsini kabul etmek zorunda kalır. Konuşma banda alınır. Bu artık Yıllarca önce Aziz Nesin ile Ören'de karşılaştık. Yanında oğlu ve torunu tatile gelmişler. Bir sabah kahvaltıya çağırdım. Güzel bir sofra donattım. Ören'de kahvaltılar görkemli olur. Karşıda Ege'nin maviliği, sofrada doğa. Çizikli zeytin yeşil yeşil gülümser. Taze sütte, keçi peynirinde, yayik yağında folluğun sıcağı ile sofraya gelen yumurtada doğayı hissedersin, konserveler geride kalır, gözünüz, ağzınız bayram eder. Uç kuşak Nesin'len ağırlamak başka bir bayram sevinci yerdi bana. Eski arkadaşımı ilk kez böyle keyifli görüyorum. Özellikle torununa büyük ilgi gösteriyor, ne yapsa hoş görüyor, gözleri üe okşuyor durmadan. Çay dökülüyor, bardak kırılıyor, reçel örtüye bulanıyor, Aziz Nesin hiç tepki göstermiycr. Torununu yumuşacık sözlerle yatıştırıyor. Çok tatlı bir dedesin, dedim. Gülümsedi: Bu torunumdan hayli uzak kaldım, sevgiye, şımarmaya özlemi var. Ben de şımartmaya karar verdim. Ben hiç kimseye şımaramadım şımdiye kadar. Oysa, herkesin şımaracak biri olmalı bu dünyada. Bu söz çok duygulandırdı beni. Sevdiklerimi şımartmaktan hoşlandım giderek. Sevdiklerimizi şımartmak güzel de, bir siyasal kuruluşu şımartmak tehlikeli galiba. Turgut Özal'ın "Hiç kimse şımarmamalı " sözünü okuyunca, bunları anımsadım ve bu sozü geçerlı buldum. Siyasal şımarıklığın boyutları nereye varır, hiç belli olmaz değil mi? Oysa, kimi ANAP'lılarda bu eğilim var. Hatta kimse şımarmamalı diyen Özal'da da... Yerel muhalefet diye bir deyim üretiverdi, parlamento dışı muhalefeti dışlamak ister gibi bir davranışa girdi. Seçım sonuçlarını değeriendirirken, yanlışlardan ve de şımanklıklardan kaçınmak da gerekli. Aldığı oylara yaslanarak muhalefetin varlığını görmezlikten gelen bir siyasal kuruluş, demokratik gelişmeyı de önler giderek. Oysa, dengeyi bozmamak, gelişmeyi ustaca sürdürmek gerekiyor. Ancak, kimi ANAP'lılar, seçim sonuçlarına iyice yaslanmış, aiabildiğine şımarmış görünüyor. Kamu kesimindeki atamalan başka tür yorumlamak kolay değil. Geçen hafta da yazdım, ANAP üçüncü MC'yi yaşıyor. Ve olaylar durmadan bu gerçeği vurguluyor. Vaktiyle ortanın solundaki bir partinin kalesı olan kentlerimize bir bakın, bayrak değiştiren itlerde. ilçelerde yerel seçimleri kimler kazandı. Yeni başkanların çoğu aşırı sağ eğilimli kişiler değil mi? Daha da açık seçik yazalım. belli bir siyasal örgütün militanları. Peki, o ilçelere atanan genç kaymakamlara bir bakalım! Siyasal Bilgiler Fakültesini başarı ile bitirmiş gençler mi? Yoksa ülkücü gençler mi? Son günlerde İçışleri Bakaniığı'nda açılan bir sınavdan sonra, çjfte listeler asıldı duvarlara. İkinci listeden Başbakan Turgut Özal'ın haberi var mı acaba? Kimbilir, "Kimse şımarmasın" sözünü böyle girişimleri önlemek için söyledi belki de. Ama kamu kesimindeki atamalarla, Özal Hükümeti de ANAP yönetiminden geride kalmıyor hiç. Her atamadan sonra şaşırtıcı öyküler dinleniyor. Kimi görevlere gelmek için en geçerli belge aşırı sağ eğilimli çevrelerin adayı olmak nerede ise! Bir iktidar dar açıdan bakınca bu tersliği görmeyebilir. Hatta savunabilir. "Âldığım oylar benidestekliyor, istediğimi yapanm" diye düşünebilir. Bir siyasal kuruluşu oluşturan kanatlardan biri ağır basabilir. "Bu partinin dinamik gücü benim. Benim istediğim olacak. Benim adaylarım şuraya gelecek" diye bastırabilir. Ama, sonra. Parti yönetimi, devlet yönetimi sonra başlıyor işte. O dinamik güçlerin nereden kaynakJandığını bilmek gerekir elbet. Belki biraz tarih okumak, yakın geçmişin otaylarını gözden geçtrmek, 12 Eylül'den sonra siyasal ortamın nasıl, hangi koşullarda oluştuğunu, ya da oluşamadığım düşünmek ve geleceğe yönelmek. Bence herkesin düşünmesi gereken bir ortamdı. Halkın oyu bir ödün konusu olmamalı hiçbir zaman. Alınan oyları iyi değerlendirmek gerekiyor. Seçim sonuçlarını tek başına ANAP'ın başarısı diye düşünmek, ANAP'ın dinamik güçleriyle yorumlamak da kolay değil. ANAP'a karşı kuruluşlar, iyi bir politika üretebılselerdi, oy oranı değişebilirdi belki de. Seçim sonuçlanndan onlar da belli mesajlar almış olacaklar. Acaba neden kaybettiler, başka bir politika, başka adaylar, başka bir çaba, taze bir kan, Özal Hükümeti'nin yanlışlannı daha çarpıcı ve ınandırıcı biçimde ortaya koyarak, oy oranını değiştiremezler miydi acaba? Demokratik yaşam için, bu sorulann da dpğru yanıtlanması gerekiyor, tepeden tırnağa bir özeleştiri. Özeleştırıye yer vermeyen, şımanklığa yönelen politikaya demokratik yaşamda yer yok. Örneklerini çok yaşadık, ama yaşamak da öğrenmeye yetmiyor kimi zaman. Şımarık politikacılar, demokratik ortamı yozlaştırıyor ancak. Özellikle dar boğazJarın çoğaldığı dönemlerde bu şımanklığa ödün vermekten herkesin, tüm kuruluşların kaçınması gerekiyor. Bir torunun dedesine, bir erkeğin sevgilisine şımarmasına benzemez bu. Özal'ın "Kimseşımarmasın" sözü de, devlet yönetiminde de uygulandığı zaman geçerli olacak bence. Yoksa laf ola beri gele. Seku Ture'nin telefonu Tam bu sırada cellatlar Devlet Başkanı'nın kendisiyle telefonla konuşmak istediğini söylerler. Telli telefonu alıp Başkanla uzun uzun konuşur. Ama neler konuştuklan aniaşılamaz. Bunun sonunda Telli cellatlara "Kara Açlık" Cezaevine korkunç bir sessizlik çokmüştur. Tutuklular Kara Açlığa mahkum olmanın ne olduğunu çok iyi bilirler. Yıllardan beri Boiro Kışlası'nda yatanlar ÇALIŞANLARIN Ek göstergeye ınektuplar: Bize gelen bu konuya ilişkin mektuplardan bazı örnekler aldık. Emekli Sandığı Genel Müdurlüğü'nün bu konuya ilişkin 3/10/1983 ve 113 sayılı Dış Genelgesi'nin 6. sayfasını birlikte izleyelim. " I I HER DERECE VE KADEMEDE BULUNANLARA ÖDENMEKTE OLAN EK GÖSTERGELERİN EMEKLİLİK KESENEĞİNE TABİ TLTULMASI VE BAĞLANACAK EMEKLİ AYLIKLARINA YANSITILMASI: Devlet memurlanna maaşlan ile birlikte ödenen ve personel kanunları ile (657, 926, 1765 gibi) tesbit edilen ek gostergelerinin emeklilik keseneğine tabi tutulması hakkında bugüne kadar herhangi bir kanuni duzenleme japılmamıştır. Ancak, 1.6.1972 tarihinden itibaren Maliye Bakanlığının 3 No.lu Emekli Sandığı Kanunu ile ilgili tebliğinde belirtildiği gibi, 1. derecenin 4. kademesinde bulunanlar için emekli avlığı bağlanmasına esas gösterge tablosunda aylık baglanmasına esas göstergesi tesbit edilmesi nedeniyle, sadece emekli keseneğine esas aylıklan 1. derecenin 4. kademesine gelenlerin kendilerine ödenmekte olan ek göstergeleri de emekli keseneğine tabi tutulmuş ve bu gibilere bağlanan emekli, adi malulliik vazife malullüğü dul ve yetim aylıklarının, ek göstergeli tutarlann karşılığı olan gösterge tutarlarından bağlanabilmesi sağlanabilmiştir. Bu defa, 23.9.1983 tarihli ve 2898 sayılı bu Kanunla; hem ek göstergelerin emeklilik keseneğine tabi tutulması hakkında ilk defa bir kanuni duzenleme yapılmış olmakta, hem de sadece 1. derecenin 4. kademesinde olanlara değil, her derecenin bütün kademelerinde olanların kendilerine personel kanunlanna (657, 926, 1765), Özel Ek Gösterge Kanunlanna (2183, 2595, 2771 gibi) veya bu kanunların verdiği yetkiye davanılarak Bakanlar Kurulu'nca çıkartılan kararnamelere göre belirlenmiş bulunan ek gösterge rakamlannın, kazanılmış hak avlıklarına esas alınan ve personel kanunlarında tesbit edilmiş derece ve kademe gösterge rakamlanna eklenmek suretiyle bulunacak rakamın, o yıl için tesbit edilen memur aylığına ait katsavıyla çarpımından bulunan tutar üzerinden emekli keseneği kesilecck ve bütün karşdıklan da bu tutara göre karşılanacaktır. 1.1.1984 tarihinden itibaren yıirürluğe girecek bu değişiklikle, tüm derece ve kademelerden emekli olanlarla, ölenlerin; dul ve yetim aylıklan ek göstergeleri de esas alınarak bağlanacak ve 1101 sayılı kanunun ek 2. maddesi hükmu gereğince bu tarihten onceki tüm emekli, dul ve yetimler de bu hiikumlerden sandığımızca aylıklan yıikseltilmek suretiyle yararlanabileceklerdir." Bu konuda ileride, geniş bir biçimde ve yorumlu olarak yeniden buluşmak dileğimizle. BİTTİ İPOTEKLİ GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI YALOVA İCRA MEMURLLĞUNDAN Dosya No: 1983/383 Talimat Satılmasına karar verilen gayrimenkulun cınsi, kıymetı, adedi, evsafı: YalovaÜvezpınar köyü Köyiçi mevkiinde kâin tapunun 6 pafta, 367 parselde kayıtlı 3350 m : miktarlı tarla vasıflı gayrimenkuldür. Evsafı: Anılan ipotekli gayrimenkulun etrafı, tahta çit ile çevrili olup halen bos vaziyettedir Güneydoğu yor.ünde bulunan dereye doğru meyillidir. Iman yoktur. Beledıye mucavir alandadır. Muhammen kı>meti: 3.350.000. TL.dır. Satış Şartlan: 1 Satış 7/5/1984 günu saat 14.30'dan 15.00'e kadar Yalova 1cra Dairesi'nde açık arttırma suretiylevapılacaktır. Bu arttırmada tahr min edilen kıymetin o 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ıhale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhudü bakı kalmak şaniyle 17/5/1984 perşembe gunü aynı yerde saat 14.3015.00'de ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da ruçhanh alacaklıların alacağını \e satış masraflanm geçmesi şartıyle en çok arttırana ihale olunur. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, lahmin edilen kıymetin % 10*u nispetınde pey akçesi veya bu raiktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu \ermeleri lazıradır. Satış peşın para iledir, alıcı istediğinde 20 gunu geçmemek ü'.ere mehil verilebilir. Dellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç \.e masrafları alıcıya aıltır. Binkmiş vergiler satış bedelinden odenir. 3 İpotek sahıbi alacaklılarla diğer ilgililerin ( + ) bu gayrimenkul uzerindeki haklarını hususiyle faiz \e masrafa dair olan ıddialannı, dayanağı belgeler ile onbeş gun içınde daıremize bildirmeleri lazımdır; akii lakdirde hakları tapu sıcili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen muhlet içinde odenmezse Icra ve İflas Kanunu'nun 133. maddesı gereğınce ihale feshedılır. İki ihale arasmdaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme haceı kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ılan tarihinden itibaren herkesin gorebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir orneği gönderilebilir. 6 Satışa işıirak edenlerın şartnamevi gormuş ve münderecatını kabul etmiş savılacakları, başkaca bilgı almak isteyetılenn 983/383 T. sayılı dosya numarasıvle memurluğumuza başvurmaları ilan olunur. 15'3'1983 ( + ) İlgililer labirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 3631 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Üniversitemiz Araştırma Hastanesi'nin rauhtelif gıda maddesi ihtiyaçları aşağıdakı şartlarda ihaleye çıkartılmışıır. 1 Taahhüdün cinsi ve mahiyeti Araştırma Hastanesi'nin 1984 rnali yılı boyunca ihtiyaç duyulan 19 (ondokuz) kalem gıda maddesi satınalınması. 2 Muhammen bedeli: 14.973.900, TL. 3 Geçici teminat miktan: 449.217, TL (Kanunda öngörülen kıymetler teminat olarak kabul edilir.) Nakit teminat Ç.U. Saymanhk Mudurlüğu veznesine yatırılacaktır. 4 Şartnamelerin temin edileceği yer: Çukurova Üniversitesi Satınalma Komisyon Baskanlığı rektorluk binası/ADANA 5 İhalenin gun ve saati: 10.4.1984günü saat 15.00'te4. maddede de belirtilen adreste yapılacaktır. 6 Teklif mektuplannın venlecegi yer: 2886 sayılı kanunun 38. maddesine gore ihalenin yapüacağı Çukurova Üniversitesi Balcalı Adana Kampusü'ndeki rektörlük binasında Satınalma Müdürlüğü'ne verilecekdr. 7 tstenilen belgeler: Tıcaret Odası sicil kaydı (1984 yüı için) 8 Soz konusu iş 2886 sayılı kanunun 37. maddesine göre kapalı teklif verme usulüne göre ihaleye çıkartılmıştır. Basın: 13742 TAŞINMAZ MAL SATIŞ İLANI KADIKÖY 1. tCRA MEMLRLUĞU'NDAN 1984/281 Tal. Kadıkoy Erenköy mahallesi, Yelkenli Değirmen sokağında kair ve 3. BolgeTapu Sicıl Muhafızlığı'run 174 pafta 638 ada, 102 parsel numarasında kayıtlı 1422 m2 miktarlı kargir apartmanm 40/1000 arsa paylı (3) kat (12) numaralı dairenin tamamı bir ipotek borcundan dolayı Kadıköy I. lcra Memurluğu'nda açık arttırma ile satılacaktır. İMAR DURL'MU: Dosyada mevcut lstanbul Belediyesı Imar Mudurluğü'nun 16.11.1983 tarih 3284 sayılı imar durumu fotokopisinden; soz konusu 102 parsele iskan sahasında, ayınk inşaat nizamında, bina yükseküği serbest, % 25 bina sahası emsali, 1.8 inşaat sahası emsali, en çok 20 m. bina derinliği, en az 5 m. ön bahçe mesafesi, en az 4'er metre yan ve arka bahçe mesafeleri ile çatı katı yapılamaz kayıtlanyla imar durumu verilmiştir. EVSAFI: Satışı yapılacak taşınmaz mal, KadıköyErenköy mahallesi, Yelkenli Değirmen Sokağı'nda, mahallen 42 kapıtaj nolu, betonarme karkas sistemde, bir bodrum, bir zemin, 10 normal katlı inşa edilmiş olan FİLlZ Apartmaru'mn üçüncü kat (12) nolu dairesidir. Daireye girişte, zemini paladiyenle kaplı hol, holün solunda balkonlu zemini ahşap parke ile kaplı salon, karşıda zemini marleyle kaplı bir oda, sağda bir korıdorda, küçuk lavabolu alaturka tuvalet, mermer tezgShlı ve tezgâh altı üstü dolaplı mutfak, küvetli, klozetli. lavabolu, duvarları tavana kadar renkli fayansla kaplı banvo ile zeminleri marleyle kaplı biri balkonlu iki >atak odası mahallen mevcuttur. Bina vasatın üstunde maheme ve işçiükle inşa edilmiş olup binada su, elektrik, asansör ve kalorifer (kömur yakıtlı) tesisaılan vardır. KIYMETİ: (12) nolu dairenin tamamma 5.5OO.O0O, TL. değer takdir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI; 1 Birinci arttırma 7/5/1984 pazartesi günu saat (14.0014.30) arasında Kadıkoy 1. İcra Memurluğunda >apılacaktır. Bu arttırmada alıcı çıkmaz veya tahmin edilen değerin % 75 ile satış masraflarını geçmezse en çok arttıranın taahhudü baki kalmak kaydıyla, ikinci arttırma aynı yer ve aynı saatlerde 17'5/1984 gunü yapılıp en çok pey surene ihale edilecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetlerin "iıı 10 nispetinde nakit veya milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para ile yapılır. isteyene 20 günu geçmemek uzere mehil verilebilir. Saüş bedeli hemen veya verilen sure içinde odenmezse ihale I.I.K. 135. maddesi gereği feshedilir ve iki ihale arasındaki farktan müşteri sorumludur. Tapuya tesçil, tellaliye ve damga resmı musteriye aittir. 3 Ipaıek sahıbi alacaklılarla diğer ilgililerin haklarını ılan ettıklerinden ıtibaren dayanağı belgeler ile bildirmeleri, aksi halde hakları tapu sicili ile sabıt olmadıkça paylaşmadan haric tutulacakları, şartname ilan tarihinden itibaren herkesin gorebilmesi için açık olup isteyene masrafı verildiğınde orneği verilebilir. 4 Satışa iştirak edenlerın şartnameyi gormus ve munderecatını kabul etmış sayılacakları, başkaca bılgi almak isteyenlerin 1984 281 talimat sayılı dosya numarasıyla memurluğumuza başvurmaları ılan olunur. ' Basın: 3650 SORULARl/SORUNLARI YIUVLVZ SİPAL 1 Ofisimiz ihtıyacı 15 adet 75 m h 120140 mss ve7 adet 60 m'/h 120140 mss. olmak üzere toplam 22 adet santrifüj pompa şartnameleri esaslan dahilinde iç piyasadan (kapalı zarf) ihale usulüyle satın alınacaktır. 2 Bu ise ait muhammen bedel 12.65O.0OO.TL olup, geçici teminatı 379.500.TL. dir. 3 Şartnameler Genel Müdürluk Malzeme Şube Müdürlüğu'nden dilekçe mukabilinde ücretsiz olarak temin edilebilir. 4 İhaleye iştirak edecek fırmalar teklif mektuplannı engeç 10.4.1984 günü saat 14.00'e kadar dış zarfınuzerine "Santrifüj pompa ihalesine ait tekliftir" ibaresini yazarak Petrol Ofisi A.Ş. Genel Müdürluğü Haberleşme Şube Müdürluğü Bestekâr Sok. No:8 Bakanlıklar / Ankara adresine px>sta ile gönderecek veya elden vereceklerdır. Postadaki gecikmeler kabul edilmez. 5 Teklif mektuplan 10.4.1984 günü saat 15.OO'de Satınalma Komisyonu Başkanlıgı'nda açılacaklır. Firma temsılcileri ihalede hazır bulunabilirler. 6 Ofisimiz devlet ihale kanununa tabi olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta veya fıyat ve evsaf yönunden en uygun teklifi veren firmaya verip vermemekte serbesttir. Basın. 13ö29 PETROL OFİŞİ A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN tLAN FETHİYE BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN ; llçemiz Taşyaka Mahallesinde 18.000 m .lik alanda Hal ve Pazaryerı Çe^re Duvan ve Saha tanzim ısi 2880 Sayılı Yasanın 37. Maddesine gore kapalı tekhf7 usulu ile ihale edilecektir. Kesıf bedelı 5.022.523. 5. TL. Geçici teminatı 150.676. TL.dır. İhale 10.4 1984 gunu Belediye Başkanltgında Belediye Encumenince şapılataktır. Şartnameler Belediye Fen Işleri Mudürlüğunde görulebilir. 14.3.1984 BaMn 13380 TEŞEKKUR Ak oylanyla SODEP'in Tunceli Pülümür ilçesinde beni belediye başkanlığına seçen ve başarımı kutlayan dostlara şükranlarımı sunarım. BtNALt DURSLN PÜLÜMÜR BELEDİYE BAŞKANI ATTİLA ILHAN Kitaplarını imzalıyor Bugün 1519 Akademi Kitabevi Nişantaşt
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear