Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
26 MART 1984 EKONOMÎ CUMHURfYET/9 Günün aynası Kamu yaürunları durmasın diye, "bonolu ödeme" sistemi getirildi ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Büyük yatırımlann durmasını önlemek için bonolu ödeme sistemi başladı. Uygulamaya ilk olarak, Karayollan ve Devlet Su İşleri'nde geçildi. Yeni sistemle muteahhitlere hakedişleri 13 aylık bonoyla ödeniyor. Bu bonolara ayda yüzde 2 faiz ödenecek. Büyük kamu yatırımlarının hakediş ödemelerindeki aksama nedeniyle gecikmeler, 12 yıl arasında değişiyor. Bunu önlemek için getirilen bonolu ödemede, Maliye Bakanlığı bir ödeme planı hazırlıyor. Bu ödeme planı uyannca, en geç üç ay sonra müteahhitlerin paralan ödeniyor. Uygulamaya konulan sistem hakkında Cumhuriyet'e bilgi veren Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, şunları söyledi: "Karayollan ve barajlar inşasının onemini mudrik olarak yeni bir ıngulama başlattık. Eskiden aylık sıkışmalar nedeniyle, ödemeler üstüste geliyor ve bu nedenle de gecikiyordu. Yaptıgımız saptamalardan bu \olla birçok vatınmın geciktirildiğini öğrendik. Bonolu ödeme bizim bir ödeme planı vapmamıza >aradığı gibi, alacaklı için de bir garanti teskil etmektedir." Alınan bilgiye gore, bonolu ödeme ile kamu yatırımlarında denetim öğesi de hızlandınlacak. Büyük kamu yatırımlarında bono aldığı halde, inşaat yapımını geciktiren muteahhitlere başta iş bıraktırmak üzere çeşitli vaptınmlar uygulanacak. Japon modeli: Aşırı borçlanma "ÖRNEK ÜLKE" JAPONW)A, SANAYİ KREDtYt H ANÇT YOLLA SAĞLIYOR? Sanayie para akışı, yatınmcıların bankaları, bankaların da büyük ticaret şirketlerini aracı olarak kullanmasıyla gerçekleşiyor. Şirketlere dogrudan yatırım yapılmıyor. Bu da, yatırım riskinin dağıtılmasına ve azaltılmasına neden oluyor. Ekonomi Servisi "Japon modeli"nin Türkiye'de son döneuilerde yol açtığı tartışmalar, bir başka boyutuyla bir süredir Batı dünyasını da meşgul ediyor. Japon sanayiinin hükümetlerle yakın ilişkisini Batılılar, "Japon>a, piyasa ekonomisinden uzaklaşıyor" diye değerlendiriyor. Japon ekonomistler ise, gerek Batı ile olan işbirlikleri, gerekse ekonomilerin iç içe geçişleri açısından Batı ekonomileri gibi değerlendirilmeleri gerektiğini savunarak, ekonomilerinin özgün işleyişini tanıtma ve savunmaya çalışıyorlar. "Middle East Business and Banking" dergisindeki makalelerinde Yatsuhire Nakagawa ve Nabumasa Ota, ekonomilerinin öncelikle "cok şemsiyeli konıyucu bir sisteme," daha sonra da "pazar ekonomisine" dayandığını savunarak, bu yönüyle merkezi planlamaya dayalı ekonomilerden de, öncelikle pazar sistemine ikincil olarak da planlamaya dayanan ekonomilerden de ayrıldığını savunuyorlar. Sistemin ana unsuru olan "çok şemsiyeli konınma mekanizması" para akışında şöyle çalışıyor: Batı'da, yatınmcılar sermaye piyasası aracılığıyla şirketlere dogrudan yatırım yaparlarken, Japonya'da yatınmcılar bankalan, bankalar da büyük ticaret şirketlerini "aracı" olarak kullanıyorlar. Şirketlere dogrudan vatırım yapılmıyor. Japon ekonomistlere göre, yatınmcılar; banka ve ticaret şirketleri aracılığıyla yatırım risklerini dağıtmalarına karşın, gerek Maliye BakanlığVnın, gerekse Japon Merkez Bankası'nın, bankaları ve büyük ticaret şirketlerinin yönetimini denetlemesini istiyorlar. Böylece, Maliye Bakanlığı, Japon Merkez Bankası, bankalar, ticaret şirketleri zinciri içinde yatırım riski dağıtılır ve azaltüırken, dogrudan pazar mekanizmalan ile çalışan sistemlere göre, daha az kâriı çalışmak da kabul edilmiş oluyor. Japon ekonomistler, bu sistem içindebüyü k kayıplara rastlanmadığını savunuyorlar. Aynı sistemin, gerek tekil yaıırımcıların, gerekse yatırımcı firmalann ilgili piyasa hakkındaki "bilgi eksikİiğini" de giderdiği ileri sürülen görüşler arasında. Bu sistem içinde firmalar doğal olarak, finansman gereksinimlerini dogrudan hisse senedi ve tahvil piyasasından değil, bankalardan ve büyuk ticaret şirketlerinden sağlıyorlar. Bu yolla paranın "para + kredi + ser\is" haline dönuştuğü savunuluyor. Sermaye piyasası aracılığıyla dogrudan finansman yoluna başvurulan pazar ekonomilerinde, yatınmcıların şirketleri değerlendirme kriterlerinden biri olan, öz kaynak/kredi oranı (belli bir dengeyi koruma gereği) Japon sistemi içinde anlamını yitiriyor. Sağladıkları finansmanda bankalara ya da ticaret şirketlerine karşı sorumlu olan firmalar, öz kaynak/kredi denge&i olumsuz yönde bozulsa bile sürekli borçlanarak büyümeye dayalı bir strateji izleyebiliyorlar. Böylece "aşın borçlan Bu sistemde sermaye piyasası güdük kalıyor ve sadece destekleyici bir işlev yükleniyor. Aşırı borçlanma, firma yönetiminin temel taşlarından birini oluşturuyor. Japonya'da vergiler GSMH'nin yalmzca yüzde 19'unu oluşturuyor. ma," Japon modeli firma yönetiminin temel taşlanndan biri haline geliyor. Aynı olay, Japon Merkez Bankası ile ticari bankalar arastnda da cereyan ediyor. Japon ekonomistler bunun, tıpkı yatırımcı için olduğu gibi, firmalar için de riski değişik katmanlar arasında dağıtmaya elverişli bir sistem olduğunu savunuyorlar. Japon Merkez Bankası da ticari bankatara verdiği kredilerle oynayarak, onları yönlendirebiliyor. Böylece, klasik pazar ekonomilerindeki reeskont hadleri, karşılıklar, açık pazar operasyonları gibi bir dizi aracın yeri doldurulmuş oluyor. Bu sistem içinde, "sermaye piyasası" kaçınılmaz olarak küçuk kalıyor ve ancak destekleyici bir rol üstlenebiliyor. Devletin ekonomik düzene fazlasıyla müdahale ettiği iddialarına karşı Japon ekonomistler; Japonya'da vergüerin milli gelirin yüzde 19,2'sini oluşturduğunu, aynı oranın ABD'de yuzde 20, İngiltere'de de yüzde 29 olduğunu hatırlatarak yanıt veriyorlar. Japonya'da araştırma ve geliştirmenin yüzde 65 oranında özel sektörce yürütuldüğünü, bu oranın İngiltere'de yüzde 41, ABD'de yüzde 43 olduğunu belirten Japon ekonomistler bunu; Japonya'nın özel sektör eliyle yürütülen bir sanayi toplutnu olduğuna ve devletin küçük ve zayıf olduğuna kanıt olarak gosteriyorlar. Japon ekonomistlere göre, devlet ozel sektörun yonetimine aktif biçimde hicbir zaman karışmıyor. Ancak, bir firmanın "batma" tehlikesi içine girmesi ve bunun sonuçlarının ekonomiye önemli zarar vereceğinin görülmesi halinde, devlet devreye giriyor. Japonlar bu devreye girişi de "yumuşak" olarak niteliyor. Prof. Erol Manisah Prof. Gülten Kazgan Kazgan: Dünya fiyatlaru, "kaynakları sınai üretime kaydınn» diyor "Son Ekonomik Kararlann Değerlendirilmesi" konulu bir toplantıda konuşan Prof. Gülten Kazgan, 1980'den bu yana tanmsal üriin ve işlenmiş tarımsal iirün ihracatında arttş kaydedildiği halde, döviz girdisinin aynı öiçüde artmadığına, bu malların dünya fıyatlarmm düştüğüne dikkat çekti. Aynı toplantıda konuşan Prof. Erol Manisalı da son SOyılda ekonomik kararlann yukandan aşağı yönlendirilmesinin kaynak israfına ve haksız kazançlara yol açtığını belirtti. EkonomiServisi İ.O. tktisat Fakültesi Mezunlar Cemiyeti tarafından onceki gun düzenlenen, "Son Ekonomik Kararlann Degeriendirilmesi" konulu toplantıda konuşan Prof. GüJten Kazgan, "tarımsal ihraç mallanndaki fiyat duşusünün, ülkenin fiilen fakirleşmesi anlamına geldiğini"belirterek, dunya fiyatlannın kaynakların geleneksel sektörlerden, daha dinamik sektörlere kaydınlmasını öngördüğunü savundu. Aynı toplantıda konuşan Prof. Erol Manisalı da, "son 50 yılda ekonominin yukandan aşağı yönlendirilmesinin onemli kaynak israfına ve haksız kazançlara yol açtığını" savundu. Özal hükumetinin son ekonomik kararlarının tartışıldığı toplantıda Prof. Gülten Kazgan, ekonomistlerin kafasındaki modelin, "kaynaklann ithal ikamesi sanayiinden. ülkenin rekabet gücünün yüksek olduğu ihracat sanayilerine kaydınlması" olduğunu belirterek/'Dünyanın durgunluğa girdiği bu dönemde bu modelin ne kadar işlerlik kazanacagı kuskuludur" şeklinde konuştu. Kazgan, dışa açık büytımenin merkez kararlarla gerçekleştirilemeyeceğini, dış dünyanın öngördüğü değişikliklerin dikkate almması gerektiğini belinerek. "1980'den bu yana tarım ürünleri ile pamuk ipliği de dahil olmak üzere işlenmiş tarım ürünlerinde, ihracat miktan arttığı halde, fiyatlardaki önemli gerilemeler nedeniyle doviz girdisi aynı öiçüde artmı>or. Dünya piyasaları kaynaklann geleneksel sektorlerden daha dinamik sektörtere, sınai mamullere aktanlraası yönünde işaret veriyor. O\sa, Türkiye'de gıda sanayiinin, tanmın geliştirilmesinden söz ediliyor" dedi. Prof. Erol Manisalı da, "Yukandan aşağıya >önlendirme son 50 yılda onemli kaynak israfına ve haksız kazançlara neden oldu. 1980'lerde Türkiye'nin içeride ulaştığı tekelleşme, mal standartlanndaki gerileme, ekonominin daha fazla kapalı kalmasına izin vermiyordu" dedi. Manisalı, ülkenin ulaştığı boyutlann da döviz ihtiyacının karşılanmasını önemli bir sorun haline getirdiğini belirtti. Erol Manisalı, makul bir buyüme hıztna ulaşmada ve dış dengeyi sağlamada en önemli engel olarak da altyapı darboğazını gosterdi. Manisalı, pazar ekonomisine oncelik tanınırken, "aradaki bazı sübap noktalannın kaldınldığını ve ekonomik kararlann merkezileştiğini" de sözlerine ekledi. "Ziraat Bankası bünyesindeki iki banka, esnaf bankası olsun" İSTANBUL (THA) Ziraat Bankası'mn bünyesinde bulunan Hisarbank ve lstanbul Bankası'ndan oluşacak bir "Esnaf Bankası" kurulması istendi. Esnaf ve Sanatkârlar Kefalet Kooperatifleri İstanbul Birlik Başkanı Hikmet Tırmandıoğlu, ihtisas bankass niteliğinde bir Esnaf Bankası'nın kurulması gerektiğini bildirerek, "Bu banka kunıluncaya kadar da, Merkez Bankası tarafından, kooperatil reeskont senetleri uyarınc». Tiirkiye Halk Bankası'na verilen kredilerin, bu banka devreden çıkarılarak dogrudan dognıya kooperatifler eliyle esnaf ve sanatkâriara verilmesini diliyonız" dedi. Hikmet Tırmandıoglu, sözlerini şoyle sürdürdü: "Kooperatiflerle bir türlü bağdaşamayan Tiirkiye Halk Bankası'ndan kooperatiflerimizi kurtarmak ve kooperatiflerimiiin idari bagtmsızlıgını saglamak için, kendi finansman kuruluşumuza sahip olmak istiyoruz." Japonya'da vabancı firmanın başarı sırrı Ekonomi Servisi Kendi şirketleri için diğer ülke pazarlanndan sürekli pay isteyen ve ktsıtlamalara fena halde içerleyen Japonya'nm, if kendi iç paıarına geldiğinde nasıl dümen kıvırdığım herkes bilir. Ancak, bütün engelleri aşıp Japon pazarına girme bafanstnı gosteren birçok yabancı sirketin basanlı olamadıkları da bilinen bir gerçek. Çunkü, yerli şirketleri kajnran duıenlemelerin yanı sıra, Japonya 'nm kendine özgu is hayatt, bu şirketlerin afatlamalanna ve kısa sürede subelerine kilit asmalarına neden oluyor. Bununla birlikte, Japonya'da herseye rağmen, basanu olan sirketler dt yok değil. Bunlardan birinin ve hem de ABD gibi dünya pazarUmnda uzmanlasmıs bir ülkenin değil de, Danimarka gibi iddiastz. bir ülke şirketinin Japonya daki basansınm strnnı öğrenelim: Danimarka'nm "Bang et Olufsen" şirketi, 1981 yılatda Japonya'da bir şube açmaya karar verir. Hem de, Japonya 'nın en fazla olduğu ses ve ses kayıt cihazı alanında. Şirketin basansı gerçekten şasırtıcı olur. Çunkü, sirketin Japonya'da bir yılda sağladığı is hacmi, Finlandiya'daki şubesinin 10 yıllık is hacmi toplammı asmıstır. Bang et Olufsen 'in bu basanstndan esinlenmeye çahşanlann gözüne hemen üç nokta taküır: Öncelikle, Danimarkab şirketin Japonya'daki yöneticisi bir Japondur. 8 yıldan beri bu sirkette çalışan Japon, Danimarka 'da da uzun süre kahnısttr. Yani Japon gelentklerini Avrupa kültürüyleyoğurma olanağına sahip biridir. tkincisi, şirketin tüm ürünleri için verdiği garanti süresi üç yıldır. Yani, sirket açıkça ' 'benım malım sağlamdır'' diye meydan okumaktadır. Son olarak da, sirket, yöneticileriyle müsterilerin kaynaşmalannı sağlayacak bir dinlenme ve eğlence tesisi kurmustur. Bang et Olufsen, bu basansıyla da yetinme eğiliminde görünmüyor. Danimarkah sirket bu kez de kendi ülkesinin uzmanlık dalında, yani balıkçıhk alanında Japonlarla rekabet etme karannda. 117 milyon Japon tüketicisine kendi denizlerindeki balıklann yetmediğini gören Danirnarkalı sirket yoneticileri, bu ülkeye balık eti konservesı satmanm yollartnı arastınyorlar. Eğer, Danimarkah sirket bunda da basartü olursa, o zaman sırlanna bir dördüncüsü daha eklenecek: iş çeşıüemesi. Akbankhn kurı 7 milyar oldu İSTANBUL, (ANKA) Ak bank Olağan Genel Kurulu bugun yapılacak. Bankanın Fındıklı'daki genel mudürlük binasında yapılacak genel kurulda, faaliyet raporunun okunması ve yönetimin aklanmasından sonra yeni yöneticiler secilecek. 1983 yılı kân 7 milyaı lirayı bulan Akbank, halen Turkiye'nin en buyük üç mevduat bankası arasında yer alıyor. Bütün buyük bankalar gibi, Akbank'ın da 1983 yılı mevduat artışı, Türkiye ortalamasının üstünde bulunuvor. AET için olağanüstü toplantı çagrısı BONN (a.a.) Avrupa Ekonomik Topluluğu Komısyonu Başkanı Gaston Thorn, Topluluk Yapısının yeniden gözden geçirilmesi amacıyla olağanüstü bir konferans düzenlenmesi cağrısında bulundu. Thorn, Federal Alman "Der Spiegel" dergisine verdiği demeçte lngiltere'nin Bruksel doruğundaki tutumunu eleştirirken bu ülkenin toplantıda sadece topluluk bütçesine katkı, konusunun ele alınmasını istediğini söyledi. Gaston Thorn, topluluğun ayakta kalabilmesi için ülkelerin tek tek çıkarlarından vazgeçerek sorunu yeniden ele almaları gerektiğine inandığını belimi. Federal Almanya Maliye Bakanı Gerhard Stoltenberg ise, üye ülkelerin Bruksel doruğunda tngiltere'ye gereğinden fazla ödün verdiklerini söyledi. Türkiye İmar Bankası, 56. kuruluş yılını kutluyor tSTANBUL, (ANKA) Doğuş Holding'in etkinliğindeki Türkiye İmar Bankası, 56. kuruluş yıldönümu yann kutlanacak. Türkiye İmar Bankası, özel mevduat bankaları arasında yer alıyor. Banka, gelişme programını son yıllarda mevduat bankacılığının yanı sıra dış işlemlere de ağırlık vererek sürdurmeye calışıyor. Türkiye Suıaî Kalkınma Bankası 19839te 1.9 milyor kâr etti tSTANBUL (THA) Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, 1983 yüı sonunda 1 milyar 956 milyon 128 bin lira kâr etti. Öte yandan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası'nın 1983 yıhnda 1.7 milyar liralık tahvil ihraç ettiği ve sattığı, bakiye kalan 1 milyar liralık tahvilin ise, 1984 yılı başında ihraç edilerek tamamen satıldığı belirtildi. Banka yetkilileri, geçen yıl çeşitli şekiller akında ülke sanayicisine 35.6 milyar lira kredi ve mali destek sağlandığını bildirerek, "Tiirkiye Sınai Kalkınma Bankası geçen yıl 310 projeyle ilgili olarak, 10.6 milyar lira tasvip etmiştir" dediler. "Tekel'in günahı, Türk tütüncülüğüne yüklenemez" ANKARA, (THA) Anavatan Partisi Milletvekili ve Gümrük ve Tekel eski Bakanı Haydar Özalp, "Tekel'in giinahı Türk tütüncülüğüne yüklenemez" dedi. Haydar Özalp, Yaı.kı dergisine yaptığı açıklamada, kaliteli sigara üretimi için tütün alanlarının daraltılması, tütünun en kaliteli olarak yetiştirileceği alanlara kaydınlraası gerektiğini belirterek, şunlan söyledi: "Vabancı firmalann, lekel'in haricinde, Türk tütününü işleyerek sigara vapmalannı sağlayacak değişiklik. mevzuatta gerçekleşlirilebilir. Tekelin giinahını. Türk tütüncülüğüne yüklemeye kimsenin hakkı yoktur." T.C. MİLLİEĞİTİMGENÇLİKVE SPOR BAKANLIĞI Özel UTEM BİLGİSAYAR EĞİTİM MERKEZİ'NDEN 16Ekim 1984tarihinde baslayacak olan19841985 öğretim yıhnda bilgisayar programcısı olarak yetistirilmek üzere, en az lise veya dengi okul mezunları ile ünlversite öğrencisi ya da mezunlarından sınavla öğrenci alınacaktır. 15 Haziran 1984 CUMAgunu ANKARA'da yapılacak secme sınavı için kayıtlar 18 Mayıs 1984 Cuma gunü \% saati bitimine kadar devam edecektir. Isteklilerin genis bilgi veya kayıt için aşağıdaki adrese başvurmalan duyurulur. Faiz oranları enflasyona paralel olarak ne kadar düşerse düşsün. Bugünkü yüksek verimi 3yılboyunca sağlayacak bir yatırım yapabilirsiniz. Yasal en yüksek verimi en uzun süre sağlayacağınız tek yatırım alanı var: Tahvil... Daima köklü kunıluşlann menkul değerlerini öneren, daima yasal en yüksek verimi sağlayan Eczacıbaşı Yatınm'a gelin. Bugünkü yüksek verimlerden 1 >il, 2 yıl, dilerseniz 3 yıl boyunca siz yararlanın! * Sirket Merkezi: Büyukdere Cad 15/A Hur Han, Kat 2 Şişli, lstanbul Tel: 148 21 35 147 73 87 140 21 50 (santral) Ankara: Selanik Caddesı, 19'5 Kızılay, Ankara Tel: 18 70 73 18 41 36 Izmır: Şehit Nevres Bulvarı Eczacıbaşı Apı. 7/8 Alsancak, l/mır Tel: 21 10 18 19 30 bin Urayn ithal edilen oto aksamuıuı Türkiye'de maliyeti 15 bin İSTANBUL (ANKA) İstanbul Sanayi Odası Sergi Enformasyon Merkezi (1SOSEM) tarafından düzenlenen "Oto84, 4'üncü Otomotiv ve Yan Sanayi Fuarı" büyük ilgi çekiyor. Fuarda ürünlerini sergileyen "Albi" firmasının yetkilileri, ürettikleri oto aksamının, ıthal edilenlere oranla daha kaliteli ve ucuz olduğunu belirttiler. Albi yetkilileri, "Örneğin, dışarıdan 30 bin liraya ithal edilen alternatörleri, daha kaliteli olmak koşuluyla biz sadece 15 bin liraya üretiyoruz" şeklinde konuştular. BİLGİSAYAR EÛİTİM MERKEZİ Ataç 1 .Sokak 21 Yenişehir ANKARA Tel: 31 97 20 31 97 21 NOT: UTEM, 1979 yılından beri Türkiye'ue Milli Eğitım Bakanhgı'nm yasal i;ni ve denetimi altında faaliyet gosteren, MEB onaylı dıploma veren İLK ÖZEL BİLGİSAYAR EĞİTİM KURULUŞUOUR. Erdemir, ABD demir çelik pazarına girdi K D Z . E R E G L İ (Cumhuriyet) Önceki yıllarda yassı hadde mamullerini ithal ettiği ABD'ye bu kez Erdemir, kendi imal ettiği yassı hadde mamullerinin dışsatımını yapmaya başladı. Erdemir şimdiye kadar ABD'ye yaptığı 27 bin 500 tonluk bağlantının ilk partisi olarak, 10 bin ton sıcak haddelenmiş dekape edilmiş ruloyu 24 mart 1984 gününden itibaren Yugoslav bandıralı yük gemısine yükledi. İZMİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN 1 Esendere 52 \e 108 taksimli «jkaklarda yol tesviyesi beton bordür ve istinat duvarı yaptırılması ışi tahmin edilen bedeli: 15.955.324,05 TL. geçici teminaiı: 478.660. TL.dir. 2 Altındağ 293515398572 \e muhıelif sokaklarda kanalizasyon insaatı yaptınlması işi tahmin edilen bedelli: 40.122.177. TL., geçici teminatı: 1.203.665. TL 'dir. 3 Yeşilyurt G.Ö.B. Kültür Caddesı Nervurlü B.A. istinaı duvarı >aptırılması işı lahmin edilen bedeli: 29.031.716. TL., geçici leminatı: 870.951. TL.'dir. Yukanda tahmin edilen bedellerı ile geçici temınatlan yazılan işler ayrı ayrı olmak uzere 2886 sayılı yasa hukumlerı gereğince kapalı teklif usulu ile ihale edilecektir. Şartnameierı Belediye Encumeni ihale burosunda gorulebiür, lhaleleri (9.4.1984 pazartesi gunü) saat: 15.00'te Beledi>e encumeninde vapılacaktır. Isteklilerin şartnamede yazılı belgelerle birlikte 3.4.1984 salı gunu mesaı bilımine kadar Fen Işleri Mudurluğune muracaatla ıhalelere ıştırak belgesi almalan şaritır. Teklif mektuplarının ihale gunu en geı; saat: 14.00'e kadar Encumen Başkanhğına \erilmeii gerekir, Uan olunur. Basın 12971 1660 DISBANK 26 MART 1984 DÖVİZ KURLARI 1 AMERIKAN DOLARI f f 1 B.ALMAN MARKI BAMKASl ALIŞ SATIŞ 318.65 120.95 321 77 122.13 DOVIZ KURLARI Merkc^ Bankası 1 ABD Dolarının e^as kurunu olarak belirledi üövizin Döviz Doviz Cinsi Alıs Salış 1 ABD Uoları .118.65 321.77 l Avustralya Doları 300.33 303.27 1 A.usturya Şilini 17.21 17.3» I Batı Alman Markı 120.95 122.13 I Belçika Frangt 5.91 5.97 I Danimarka Kronu 33.05 33.37 1 transtz Frangı 39.21 39.59 1 Hollanda Florini 107.18 108.23 / tsveç Kronu 40.83 41.23 1 Isviçre Frangı 146.40 147.83 100 Itatyan Lireti 19.56 19.75 100 Japon Yeni 140.81 142.19 1 Kanada Doları 249.82 252.27 1 Kuveyt Dinarı 1085.67 1096.30 1 ftorveç Kronu 42.06 42.47 1 Sterlin 455.19 459.65 1 S.ArabLtan Riyali 90.56 91.45 303 lira 56 kuruş Efektif 4/ty 31S.65 285.31 17.21 120.95 5.61 33.05 39.21 107.18 40.83 146.40 18.58 133.77 237.33 1031.39 39.96 455.19 86.03 F.fektif Satif 325.02 306.34 17.55 123.37 6.03 33.71 39.99 109.32 41.65 149.33 19.95 143.63 254.82 1107.38 42.90 464.29 92.37 ANKARA YENİMAHALLE 2. İCRA MEMURLUĞLNDAN MENKUL MAL SATIŞ İLANI DOSYA NO; 1984139T. 1 500.000. TL. muhammen bedelli bir adet O6/KE/575 plakalı Deseto marka damperli gayrifaal kum kamyonunua 1. arttırması 18.4.1984 gunu saaı 14.00'te Kazan ko>u, J^andarma Karakol komutanlığı omjnde vapılacaktır. Bugunu muhammen bedelinın ""o 75'ıne lalipli çıkmadığı takdirde 2. arttırmasının 19.4 1984 gunu a>nı ver ve saane >apılacağı en cok fîyal verene ihale edilcceği Beledi\e lellalıye \e damua resminın alıcı\a aiı olduğu ilan olunur. 19.3.1984. Basın 136!2 Eczacıbaşı Yatınm HoldingOrtaklıgıA.S (•) Bilındiğı gibi, tahviller istendiğı anda paraya çevrilebilmektediv. YABANCI DİL BİLENLER'e Cıddı bir kurulu^ıın Cağaloglu'ndaki mefke/ınde calı>ıırılnıak ıı/cıc lngıh/ce. Fransi/ca. Almanca \e lıalsaııca dıllenııden bırını ı\ı bılen vc o/ellikle ga/cıccilik yuksek okulunu ve a>kcılîğinı buinnı> gencler aranıyor. Uıcklilenıı kısa bir o/gecmı^leri ile bırev loıoğrallannı, İstanbul, Posia kutıiMi 950 adrcıne gondcrmeleri rıca olunur. NOT: Basvurular gi/lı mıulacaktır. Nominal Sermayesı: 800 milyon TL. Ödenrruş Serrrwyesi: 800 milyon TL. Bu ılan Sermaye Piyasası Kurulu'nun 16.3.1984 tarıh 2'E.Y./11/15 sayılı iznı ile yavınlanmakudır