Catalog

CUMHURİYET/8 2 MA RT '984 IAYAR ANLAT (19231940 Türic ekonomisi) KENAN MORTAN sordu, CELAL BAYAR yamtladı konlenjan Takas Ucnz Kredi „ ~B.feııdılrr, kmıUMi|.ım vı* l.ik.ıtı Hıını/ı hır ınnıi.ıf.ı ıl.ılıı .»lar.tk alı><»riu \v r m r hıiKtın hıriM o k ı p ıl.ı HHMIII. krtın lu.ırı ıttıt\»/«iM*Hini, (<*(Jı\r ntıı\ a/rııoMiıı \ v tU*\ 1/ mıı\ a/rmMiu IMII kı>rtı\.< lıılcrı*t>iııı \ c a>nı /.uıt.ında ı m n ı l t k t U r salılm.ı\ ıskııl ııiaıt ın.ıliMil.ı tı ımrnirfl l»ır sckılıU h i m a v r \« l ı s \ ı k a ımıltl.»* »Iııııv < ak M hır l.»r/rf« İM'iı *»;ı(.u ,ıjr(m clrr \t* hı/ı tt'iııiıı t'ilırsc lakas ı c kmt(rııj,ıııı (rl.ıffn/ 11 ıınk IMIC hır ciru\pt olıır h.ıkal nı.ı.l.s.f K «./ıımu/un ..nıtııdr Itıılıın.ı» j »ılıaıı ıklı^Mİı rrrovanl.ırııtııı IIIIIOMIM «orr l.ıluıs. \* knııtfiıj.ın.ı s.ırıl miKi7Hır. \r • m mn, Kcrlıkti milli ı l t l n .ıçl.irınıı/.ı t>ıtrt* t:ı*lıl r«(crt*k ıl» • ı ^ k.ılk.ı \ııru\..rıız \r Minıı «l.ı r ı n n ı s ı l l c ıfnrir ctlrhıhrı/ kı kmılinj.ının « l.ık.iMn ıııh.iMı fktisadi ha\;ilııiıuıl.ı hır 7;ırıınt "hlıı^trn.ı 1>slmı rdrrri { İHil..\rlM)»(,ııl>rrı hır trkiımıt] CMTI f,ıktp rtmvktr%i/ Yiilııız .ırkıı«l«ıvırıı, ra\. w k.ıh\ ıılrıı Itr. ll.ılırhır>ıtıı/ ça\. sckrr vt* kah\t)iiıı hır ı Idru ıdnrcsı h.ıkkıtıılj J MrılKı Alıııııı k.ıhııl t*1li|>i hır kamııı vartlır. Hıı katııırııın ııım.ıkk.ıt ı»l.w \ I'ir niiidflt'Mnı* ıslıtıaılrıı ntcıııU'kt'tr ıhlıvu^tan f.ı/l,» ıllı.ıl.ıl \ .ıkı jilınıı lcshıl rltık. llılı\.ır(;tn fa/l.ı mcınlrkclı ytrrn hıı ID.IIIMıl.ıt.ı •• ık * u ıltraf «MII\ ıııı kı rlımi/ıtr «lu\ı/ ><*klıı. |)ı^tr l.ıı.ın.ııı fr\ı/ % » İHank< • Kiıslrtrn maltMilatıını/ tı/rrındc isc hıı>tık r ı ı d ı s ı l r r bi**>lı\ orıfiık > İıuldc m c m l r k t t d a h ı l m d f ıstok htılunan vc Uızumıındun fazld ıth.ıl.(t > > • ' fnl.ın fakai kar>ıtiı;ırtt1.t H O M / ivtivrn hıı cihı m.illar ürrrinilc m u \ a k k n ( .ılHık \r 1a*fi\r \.ıplık TrHbır MI ıriı: Konlrnjnnria şrkrrr ycr •*lıt;ınıİ7 halHi' lnr kiMm \,ı(îinı(nşlarimi7 mıı(rmadî\rn Kiımrııklrır ı kmıl hırık1ıri\orlnr \r m.ıl trrlırıvnrlnrdı l'/ıım mııddrl hrklrdiklrri içtn c:ı>rıi\<ırl.ırdı. Hıı k.ıhıl ivlırk al.ık.td.ir nl.ın tıırrnrlnrı hırlrslırrrı k fıı/ını ı;ıtv|ı«u'rrı:imt/ htr l r \ ı ı k r mııhfm nlnn maHarın harırr satıl^ . M ,.,., srk.rl, nmhsiıp nhlrrrC'inı csas nlarnk kovdnk Hıı |>rrn<.ıht ! ki|*trn makvadıntır Midıır lîı/ım lıırratımir lıırıımıından fatl.ı frrdı\ i' t'lır ll.ıllınki ftrdttı rıını aff.ık nl.irnm saha diiiına dnr hır *nha nlıı> r.ık.)| ihrat 3İ ı»rvc*lrsî IM hr\ nclnıılrl bir mrsrlcdir. llıı ınııhını hr\In'lnııl'I mrMli' İM k ı n \ r l l r M ı\\ ni z.imartfia ilmi \ c maridi k u \ \ r i l c hnlM«lıınıır. llmı \r tnnHdî k m v r f ı n Icmcrkıı/ r l m r s i l r mııvaffak nltıntır Htııın tcın, hır :ır.i\.i crlmrlrrtnı Irvvık cllık Hir ara\a crldıklrrı takHirı ıtlı ıl.ıi i) ın ıiut*.a:utc ııtrrıın drdını \ ı hıınil prrtlMp olarak kn\ dıim. i [.Mil.ır hma uoldılrr. K.ık.ıf MI kad.ır h ı n Itrnlık mınımrlr \ ap:ı< aksıııı/ •nırfİMu K.hırlrrrfrkı lıır«:ırl:ırın hıı ıslrrt hır :ıra\n ı;clcrck idarr r l m r nm ıln>>ıin<lııni \ r nnu Iıklıf rliınt Ilnl.tva nfar.tk dıvnrııııı kı k»n(rıi|.ın vr (aka>> •s» hıı^a ı^idcr )>İr mr• lı olınatıı.ıkla hcr.ıhcr utrnılrkılınıı/ılr >alılnı;t>>ıııdn cnriî*>f* r(li|>ııtii7 ı/ı fM.ıliMilalfn ^.ıh^Uırııuİ.ı t**k h ı ı ı ı ı k amıl «Jıımvlırr S**nrlrrdfn h*rı s'«L \rnrı mall.ırıını/ hııt;ıııı ımrm.ıl s r k l r grlıntv \r drıırhılır kı mrm J ,1ı.Itr ıvlnk k.ılmanıı^lır \ « haK.ı ha/ı mmlrkrt dahilıntlf Mirııda c • pf.lı.'iını/ ınaııııılal u mr^nııalın *.at ıvlarınd;ın kniı ıımıl c((ıüimi7 hnlı, » islf ıl.ik:ıd:ir (»lan kiınsclrrtn adrdını nrhrmnıîa \r \.inn\ıın mrm j | ! . k . ' l r Irtrvvn .Im.sıiM vrhrp ..Inı.ılı.r Batu Türkiye'nin sanayileşmesine karşı çıkıyor Böylece sekiz yıl süreyle sürdüTdüğünüz genel müdürlügiinüzü de noklalamış mı oldunuz? BAYAR Ama bu bahsi kapatmadan şunu söylemek gerek: Bankanın çok manidar bir iştirak politikası vardı. B'lfarz, biz askeri giydirmek içir. sayakı Avrupa'dan ithal ediyorduk. Biz de akhmızdan 'Mensucatınasıl yaparız' diye geçiriyorduk. Bunun üzerine kalkıp gittim, Ankaralı mensucat tüccarlanndan 35 kişiyi topladım. Onlara şöyle dedim: Baylar bu piyasanın içinde bulunuyorsunuz. Neden birleşip bir mensucat fabrikası kurmuyorsunuz? îhtiyaç hasıl olan bu ürünü üretmiyorsunuz? Banka olarak gelin sizi destekleyeceğim. Hepsi can kulağı ile dinliyordu. Ama maksat farklı idi. Bana hak vermekten çok, 'Acaba bu konuda İş Bankası ile münasebet içine girip kredi münasebetimizi de duzeltir, Celal Bey de kredi verir mi' anlayışı hakimdi. iştirak etmesek tüccar veya diğer müteşebbisin aklından bu işe girmek gelmeyecekti. Bir başka fabrika misali vereceğim... Şimdi kaldırdılar. Ankara'da Ziraat mektebinin yanında bir sarı kışla vardı. Orada kuçük bir fabrika. Geldiler, ben de hadiseyi takip ediyorum. Sordum eksperime, "Neden bu fabrika zarar ediyor?" diye. Eksper de bana şu karşılığı verdi: Fazla büyüklükten. Yeni getirilen makinalar bir fazlalıkCır. KIŞLA ARKASINDAKt FABRİKA Buradan gördük ki, biz baıka olarak verimli çalışma kadar. iktisadi nispet (proporiion) denilen, yani makine ile çaiışan işçi sayısının dengesini banka olarak hem iyi bilmiş, bu nedenle de kâr etmişiz. Küçük fabrikalar bu dengeleri bilmeden büyümüşler. Büyumede alacağınız makine ise yeni sermaye ister. Banka borcu ile yaparsanız ilk yıllar zarar etmeniz kaçınılmazdır. Tüccar ise kendi sermayesini işletmek ister. Yani yatırıma parasını vermek istemez. Bilirim ben bunu. Gelelim kışla arkasındaki fabrikamıza... Fabrika tüccara ait. Zararın sebebini öğrenince, kalktım yine Ankara tüccarlannı topladım ve dedim ki: Bu fabrika zarar ediyor. Nedenlerini anlatınm. Kendiniz para vermek suretiyle, yani işletme sermayesini arttırmak suretiyle, işletmeye talip olabilirsiniz. Izmit Kâğıt Fabrikasıhın (SEKA) uçaktan çekümiş bugünkü Sermayeyi artlırıp bu fabrikayı kurtarabilirsiniz. Böyle mi islersiniz, yoksa bu fabrikayı bırakacak mısınız? Onlar bu konuşmam üzerine neredeyse deli divane olup, "Sizin burayı almanız bizim için nimet olur" dediler. Ben de fabrikayı alıp, bankaya devrettim. Kâğıt yatırımı Türkiyenin • iz banka olarak verimli çalışma kadar, iktisadi nis pet (proportion) denilen, yani makine ile çaiışan işçi sayısının dengesini banka olarak hem iyi bilmiş, bu nedenle de kâr etmişiz. Küçük fabrikalar bu dengeleri bilmeden büyümüşler. Büyumede alacağınız makine ise yeni sermaye ister. Banka borcu ile yaparsanız ilk yıllar zarar etmeniz kaçınılmazdır. MMir defasında Avusturyalılar ilepazarlığa oturduk. Avusturya Rej'ı Idaresi, kendi AustroTürk şirketi aracıhğıyla Türkiye'den kaliteli tütünü alıyor, kendi ellerindeki kötü tütün ile kanştırarak iyileştiriyorlardı. Avusturyahlara, "Eğer selüloz vermezseniz size tütün vermem" dedim. Selüloz bu şekilde tedarik edilmiş ve böylelikle milli kâğıt istihsalinin gerçekleşmesi sağlanmıştu B T T mcsolc fiakkınH;ı ^byienecek »öz sundan ıbaretlir: MaTı rm kı l>tınun r*n»ııiı knlrtırıp atamiynni7 ve bunu bir mıidafaa ılahı olarak omıı/umıuda tastmak mrcburıvrhndryız Bu »ınte^ın vrrdiei »ğırlıga^d» Uhammul etmek mecbyriyctindeyİ7..^ Bayarhn 1933 bütçesi eleştirisine yamtlan genelgörünümümuştur. Daha doğrusu olmuş. Bunun boyle olduğunu bana anlaıan Mehmet Ali Kâğıtçı, ölumünden biriki yıl once anlatmıştır bu hadiseyi. Kâğıt fabrikasının kurulması için ilk teşebbuste bulunduğumuz vakit Avrupa'da teşkil olmuş olan kâğıt konsorsiyumu bu . kâğıt fabrikasının kurulması için plan, yani hazırhk yapmış. Bu maksatla, bizim Mehmet Ali Kâğıtçı'yı tesbit etmiş. Onun bu işi yapacağını, daha doğrusu bu işi yurütürse muvaffak olacağını oğrenmiş. Bunun üzerine Dünya Kâğıt Konsorsiyumu Türkiye'de bu sanayi tesisinin kurulmaması içın muhtelif teşebbüslerde bulundu. onemli bir başka donum noktası. Bu tesisin ortaya çıkmasına ilişkin anılartnızı lulfeder misiniz? BAYAR Kâğıt mevzuu onemli bir hadisedir. Şimdi anlatacağım ilk kâğıt yatırımında da onemli gelişmeler olmuştur. Kâğıt fabrikası kurulması öncesi, ehemmiyetli bir sabotaj ol hin önunü kesmek için çeşitli işler vaptı. Peki söz konusu engelleme rıişvet kâğıt >atırımını ne kadar süreyle erleledi? BAYAR Hayır biz engelleme teşebbuslerini önledik. Tabii ortada bir ruşvetin olduğunu bilmiyorduk. Ama biz banka olarak Maliye Vekaleti'nin engelini gorüp, başka biçimlerde problemi çozduk. Esasen muhim olan Turkiye'nin tesis ettiği sanayinin ne kadar onemli olduğunu tebaruz ettirmektir. Muhalefetin kim tarafından yapıldığı, çapının ne kadar olduğu onemsiz hususlardır. Mesela, bizim refah diye hulasa ettiğimiz endüstrileşme problemımiz ve bunun için yaptığımız teşebbuslerin kimler tarafından akim bırakıldığını anlatmak içindir bu. Bir Istanbul dönuşü Atatürk ile birlikte İzmit'den geçiyoruz. Kâğıt fabrikası konusunda ne yaptığımızı Ataturk oğrenmek ıstedi. Anlattım. Fabrika sahasını gezmek istedi. İzmit'te trenden indik. Kâğıtçı Mehmet Ali'yi (ki adını kâğıt sanayini kurmasından ötüru almıştır) bahçede bulduk. Daha doğrusu bizi karşıladı. Ataturk halhatır sorduğunda müdür sıfatı ile Mehmet Ali Bey, "Çok şiikıir iyiyiz" cevabını verdi. Ama Ataturk bazı şeyler farketmiş olmalı ki, Mehmet Ali'ye şöyle konuştu: Yok >ok. Öyle umumi olarak iyiyim deme. Bana madde madde soyle. VJehmet Ali Kâğıtçı bunun üzerine anlatmaya başladı. Şöyle oluyor, böyle oluyor diye. Ataturk ruşvet karşılığı bu teşebbusün engellendiğini bilmiş olmalı ki Mehmet Ali'yi can kulağı ile dinledi. Ama sabotajlar da sadece bununla bitmedi. Daha sonra fabrika işletmeye açıldıktan sonra, aynı konsorsiyum bu defa kâğıdın hammaddesi durumunda olan selulozu verdirmedi. Çok şukur biz böyle engelleri aşmasını biliyorduk. Bir defasında Avusturyalılar ile pazarlığa oturduk. Avusturya reji idaresi, kendi AustroTurk şirketi aracılığıyla Türkiye'den Agrad, yani kaliteli tütunü bizden alıyor, kendi ellerindeki kotü tütun ile kanştırarak bunu iyileştiriyorlardı. Zannediyorum, bir keresinde kontenjan gorüşmelerı yapılıyordu. Avusturyahlara "Ben eğer selüloz vermezseniz size tütün vermem" dedim. Selüloz bu şekilde tedarik edilmiş ve böylelikle milli kâğıt istihsalinin gerçekleşmesi sağlanmıştı. Kontenjan, ya da ülkelerarası mütekabiliyet esası bizim 2. Iktisat Vekilliğinden sonra israrla takip ettiğimiz bir ekonomi politikası olmuştur. Yani, bizim aldığımız mal mutlaka bir mal karşılığı olacaktı. Böylece, hem dış ticarette muvazene temin ediyor, hem de stratejik bir maddeyi bu şekilde pazarlık konusu yaparak sağlıyorduk. Hedefimiz, savaşa giden dünya ekonomik buhranında, Turkiye'nin dış tediye dengesini sağlamaktı. Başka bir ekonomik tedbir buna imkân vermiyordu. YARIN: Sümerbank banka değildi MÜŞERREF HEKİMOĞLU ANKARA,,tANKA.,. Kimi kişilere ölüm hiç yakışmaz. Dünyaya, insanlara seviyle, gülümseyerek bakarlar. Üzüntüleri güzel açar. her şeyi hoşgörü ile yorumlarlar. Elinizi uzatırsanız boşlukta kalmaz. Sıcak bir yürek, içten bir uzanış hıssedersiniz. Orhan Arıman böyle kişilerden biri, 1950'lerden bu yanatanıyorum onu, son yıllarda az görüşüyorduk, ama bir telefon konuşmasında, bir karşılaşmada o sıcak diyalog oluşurdu hemen. Çoğu kez Ankara'da değildi. Görevi gereği Ortadogu ülkelerine gidiyordu. Abu Dabi'yi ilk kez ondan dinledim eski bir gazeteci, aydın bir kişi olarak, çok ilginç gözlemleri vardı. işte böyle menekşe gözlüm, derdi bana. Gülümseyerek votkasını yudumlardı. Sesınde menekşeler açardı nerdeyse. Menekşeler soluyor giderek. Hacıbayram Camii'nin avlusundayız. Yanımda Esin Talu Çelikkan, Orhan'ın en yakın arkadaşı. Avlu bir çiçek bahçesi gibi. Ama başta Emel Arıman, tüm ailenin, dostların acısını paylaşmaya gelenler de bir başka demet oluşturuyor bence. Bir dostluk bahçesinden, ortak anılardan, kavgalardan, sevinçlerden, tasalardan oluşan bir demet bu. Yıllar geçse de solmayan bir şeyler olduğunu kanıthyor. Çoğunu delikanlı yıllarından tanıyorum. BeyoğlundaTel sokağından, Atlas sinemasında düzenlenen toplantılardan, kongrelerden, kürsülerde yaptıkları ateşli konuşmalardan.. Bu karşımdakiler onlar mı diye düşünüyorum, aradan geçen 30 yılda aradıklarını buldular mı acaba, diye soruyorum. Kimi bakan oldu, kimi milletvekili, kimi işadamı, kimi üst düzeyde bir kamu görevlisi, ağarmış saçlarında, derinleşen çizgilerinde ne tür birikimler, deneyler var kimbilir. Bir bakıma yaşadığımız ortamı oluşturan kuşak bu. Çoğu belli savaşların içınden geldi, daha güzel bir Türkiye'de, daha güzel bir dünyada yaşamak özlemi ile yitirdi gençliğini.Ama özlemleri dinmiş görünmüyor hiç. Tersine bir düş kırıklığını, bir savaşın yorgunluğunu sergiliyor bu demet.. Ölümün Mesajı Orhan Arıman, içlerinden biri ve birçok özlemini yeşertmeden solan biri doğrusu. Bilgili, yetenekli bir aydın olarak ona yaraşır bir görev bile verilmedi yıllarca. Politikaya girmek istedi, partisel hesaplarla karşılaştı, kamu görevi almak istedi, başka duvarlara çarptı.. Basın Yayın Genel Müdürlüğü'nden, TRT'den, Anadoİu Ajansı'ndan kimler geldi, kimler geçti, Orhan Arıman geçmedi. Neden diye öfke duyuyor insan.. Neden kimi tohumlan yeşertmeden soldururuz acaba? Nedenleri düşünürken bir enfarktüs krizı geçirmek işten değil... İşte bir enfarktüs krizi de İlhami Soysal geçirdi. Kalbine pil bağlanarak yoğun bakıma alındı şimdi. Geçende Hıfzı Topuz'un evinde, güzel bir sofrada nasıl mutluyduk hepimiz, İlhan Selçuk, Ali Ulvi, Ferruh Doğan, İlhami ve eşleriyle zamanı, yılları durdurmak ister gibi söyleşiler yaptık. İlhami Soysal çoğu kez konuşmaz, konuşursa öfke çınlar sesinde, ben de düşünürüm, o öfkelenmesin de kim öfkelensin, derim. Ama o gece İlhami de neşeliydi, dönüşte Boğaz Köprüsü'nü geçerken istanbul'u, Pendik'i konuştuk, yeni bir araştırma yapıyordu. Çok mutlu ayrıldım onlardan. Ama onca savaş, onca direniş, düş kırıklığından sonra ulaşılan rahatlık da uzun sürmüyor, enfarktüs kapıyt çalıyor bir gece yarısı.. ilhami enfarktüsü de aşar, diyorum ben. Aşanlar var yakın çevremizde, ölümü her gelişinde geri çevirenler, geldiğine pişman edenler.. Aslında ölümle sarmaş dolaş yaşar olduk, kimi zaman saçlarımda hissediyorum soluğunu, kimi zaman sevdiklerimle öldüğümü, gömüldüğümü hissediyorum mezarlık yollannda. Bir hastalık haberi dünyamı solduruveriyor. Ama yaşamak gerekiyor, hatta daha güçlü, daha soluklu yaşamak, mezarlık yollanndan dünyaya hiç ölmeyecekmiş gibi bakmak. Toprağa verdiklerimizin soluğunu da hissetmek yüreğimizde. Hasan Hüseyin'in bir dizesini bağırmak ve yarım kalan şarkıları bitirmek coşkusuyla dikilivermek. Bence ölümün de bir mesajı var. Güzel yorumlamalı. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "İstifa etmek zorundayım" SORU: 1973 yılından bu yana bir bankada çalışmaktayım. 1983 yılında ikinci çocuğum dünyaya geldi. Bu nedenle yeni çıkan yasadan yararlanarak gerekli iznimi kullandıktan sonra, 6 ay da iicretsiz izin aldım. Halen bu iznimi kullanmaktayım. İznimin bitiminde iki nedenle işimden istifa etmek zorundayım. 1 Çocuklarıma bakacak kimsenin bulunmaması, 2 Eşimin işi nedeniyle 5 yıl süre ile yurt dışında ikâmet etme zorunluluğumuzun doğması. 10 yıllık hizmet sürem için kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmayacagım hususunda ve tekrar 5 sene iicretsiz izin talep edersem alıp alamayacagım konusunda bilgi istiyorum. Bankamızda Iş Kanununun kıdem tazminatı ile ilgili hiikümleri geçerlidir. N.A.tSTANBUL YANIT: tş Yasası kıdem tazminatına ilişkin 14. maddesini değiştiren 2869 sayılı yasaya göre kıdem tazminatı ödenebilmesi için "işçilerin hizmet akitlerinin: 1. İşveren tarafından bu kanunun 17'nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen" ahlak ve iyi niyet kurallarına uymıyan haller ve benzerleri sebepler dışında, 2.' İşçi tarafından ise, I Sağlık sebepleri, II Ahlak ve iyi niyet kurallanna uymayan haller ve benzerleri, III Işçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa, 3. Mu\azzaf askerlik hizmeti dolayısıyle, 4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emekiilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla; Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi" durumlarında işveren kıdem tazminatı ödemekle yükumlüdür. Yukarıda sayılan nedenler dışında işçinin iş sözleşmesini kendi isteği ile bozması kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmez. îşvereniniz olan bankanın size 5 yıllık bir iicretsiz izin vermesinin yasal bir dayanağı yoktur. TÜBİTAK YURT DIŞI BİLİMSEL FAALİYETLER BURSLARI Musbet bilımlerin temel ve uvgulamalı dallarından birinde en az yüksek lısans yapmış \e başvurunun son gununde 40 yaşını aşmamış genç bilim adamlanna, yurt dışında düzenlenen. kurs, scmincr, yazokulugıbıbelirlibır "ÖĞRETİM PROGRAMI" uygulanan faaliyeılere katılabilmelerini sağlamak amacıyla en çok 3 ay süreli burslar verilecektır. Başvurular bu >ıl 3 donem halinde kabul edilecektir. Başvuru ile ılgili her lürlu ışlemın 1. dönem içın 2 Mart. 11. dönem için 27 Nisan. III. doncm içın 22 Haziran 1984 larıhlerınc kadar tamamlanması şarlıır. llgılenenlerın ayrıntılı bilgiyi; TUBlTAk, BAYÜ Sekrelerligı Aıaturk Bulvarı 221 KavaklıdereANKARA adresinden sağlamalan gereklidir. Ocak 1984 İLAN PETROLfŞ TÜRKİYE PETROL, KİMYA, LASTtK İŞÇİLERİ SENDİKASI GENEL BAŞKANLIĞINDAN Türkiye Petrol, Kimya, Lastik lşçileri Sendikasıran, olağan Genel Kurulunun verdiği yetkiye istinaden, Merkez Yönetim Kurulunca Sakarya ilinde bir şube açılmasına karar verilmiştir. Bu karar gereğince adı geçen Şube, Kavaklar Caddesi No: 19/2 Sakarya adresinde kurulmuş ve Müteşebbis Heyeti, Başkan Bedii Faik özdemir, Idari Sekreter Fahrettin Gençay, Mali Sekreter Ahmef Sandal ve üyeliklere Remzi Savaş, Ceyhan Arslan, Sezai Kırlı ile Semi Tan atanmışlardır. 2821 s ayılı Sendikalar Kanununun 9. maddesi delaleti ile 8. Maddesi uyannca durum Sendikanuz üyelerine ve ilgüilere ilanen duyurulur. PETROLİŞ MERKEZ YÖNETİM KURULU Basın: 2423 İLAN KARTAL 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1982/1036 Davacı Hatice Kuyucu vekili Av. Fevzi Helvacıoğlu tarafından davalı Sabahat Baykal aleyhine açılan verasetin iptali davasının yapılan duruşmasında verilen ara kararı gereğince, Davalımn Harem, Iskele Cad. Kudret Apt. No: 15/6 Üsküdar adresine gönderilen dava dilekçesi ve lebligalın adresinde bulunamadığından bahisle bilaikmal iadc edilmesi üzerine zabıtaca yaptınlan tahkikatta da adı geçenin adresi tespit edilemedığinden mahkemenin 9.2.1984 tarihli ara karan gereğince dava dilekçesi ve duruşma gününun ilanen tebliğine karar verilmiştir. Verilen ara karan gereğince duruşmanın 15.3.1984 gunü saat 10.45'e bırakıldığı, adı geçenin belli gün ve saatte duruşmada hazır bulunması, aksi takdirde H.U.M.K.'nun 509 ve 510. raaddeleri gereğince müteakip celselerin gıyabınızda devam edilerek karar verıleceği hususu tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 27.2.1984 Basın: 2427 İLAN HATAY D.Ü.Ç. İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 Aşağıda parti n o , miktarları ve kaliteleri belirtilen, Çiftliğimizin 1983 yılı istihsali sawgin mamülü toplam 475.884 kg. elyaf pamuk partiler halinde ayrı ayrı açık arttırma suretiyle satılacaktır. 2 Açık arturma 22 MART 1984 perşembe günü saat 14.00'te Çiftlik Idare binasmda Alımsatım Komisyonu huzurunda yaptlacaktır. 3 tsteklilerin ihaleye girebilmeleri için, istenilen belgeler ve şartlar bu işe ait şartnamede belirtilmiştir. 4 Istekliler tek parti ihalesine girebilecekleri gibi tüm partilerin geçici teminatlanru yatırmak suretiyle ayrı ayn tüm partilerin ihalesine girebilirler. 5 Satışı yapılan malın bedelinin yarısı teslim anında peşin ve nakit olarak diğer yansının bedeli ise istenirse peşin ve nakit olarak veya mahn teslim tarihinden itibaren üç ay vadeli banka teminat mektubu karşıhğında ödenebilir. Teminat mektubu verildiği takdirde üç aylık süre için Vı\5 bekleme faizi peşin ve nakit olarak alınır. 6 İhaleye ait şartname mesai saatleri dahilinde, Tanm Işletmeleri Genel Müdürlüğü'nde, Adana, Izmir, Istanbul, Antalya, Mersin, G. Antep, K. Maraş. Antakya, İskenderun, Ceyhan Ticaret Borsalannda ve Hatay D.Ü.Ç. Işletme Müdürlüğünde (Reyha.ılı) görülebilir. 7 Kuruluşumuz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. 8 İhaleye çıkartılacak elyaf pamuğun; özellikleri aşağıda gösterilmiştir. Pırti No.: 1703001 ! 703002 1703003 1703004 1703005 1703006 1703007 1703010 170301» 1703012 1703013 T0PLAM: Balya Sıra No.: 001200 201400 401600 601800 8011000 10011200 12011400 18012000 20012200 22012400 24012600 Balya Adedi: Tipi Extra MikUn kg.: 42.324 42.625 44.546 44.319 43.625 44.313 43.582 43.606 42.560 42.714 41.670 475.884 Basın: 12058 Muhammen Bed. (TL.): 490.490.490.490.490.490.490.490.490.490.490.490.Tahmini Tutan(TL): 20.738.760.20.886.250.21.827.540.21.716.310.21.376.250.21.713.370.21.355.180.21.366.940.20.854.400.20.929.860.20.418.300.Geçici Tem. REFİK SAYDAM HIFZISSIHHA MERKEZİ BAŞKANLIĞI Aylık ihti>acımız 4(XX) kusur adet olmak uzere, behennin muhammen bedclı 60 liradan yıl sonuna kadar tahmini 50 000 adeı 2550 gr. ağırlığında sağlıklı ve ulkemızde bulunan kurbağalardan (RanaPipiens ve Rana Clamitans) cinsinden erkek su kurbağasının kapalı zarf usulu ile eksıitme ıhalesı. Döner Sermaye Saymanlığırruzca 20 Mart 1984 gunu *aat 15.30'da Merkez Başkanlığı Odası'nda yapılacaktır. Talıplilerin ihale gunu olan 20 Mar! 1984 gunu saat 15 JO'a kadar Başkanlığımı? Doher Sermave Sorumhı Saymanlığı veznesine yatıracakl.ırı 9ü 000. lıra muvakkal teminaı makbuzları ile birlikte, kapalı /arflarını Me.kez Başkanlığjmı/a vermij olmaları ılan olunur. Vierkez Başkanlığımız Doner Sermaye Sorumlu Saymanlığı 2490 sayılı kanuna tabı değıldir. Gereklı bılgiler, 31 21 40/204 nolu telefondan alınabılımr. Basın 12141 Nicholas Roeg/Kureko \bdı IpekçıCad 18 4 Nısanıası Icl.. 140 19 91 tıernıencik Sok. 4 Bebek Tel.: 16< 52 M İLAN KARTAL 3. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Davacı Hatice Kuyucu tarafından davalı Sebahat Baykal (Kımbil) aleyhine açılan tapu iptali davasının yapılan duruşmasında: Davalı Sebahat Baykal (Kimbil)'in adresi yapılan tüm tahkikatlara rağmen bulunamamış olup ilanen davetiye çıkarılmasına karar verilmiş olmakla davalımn duruşma gunü olan 6.4.1984 günü saat 11.20 de Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda hazır bulunması veya kendisini kanuni bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde gıyap kararı çıkarılacağı davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 24.2.1984 Basın: 2426 hO\<JRt lındıkzade MkokııUı Okuı ve Öğrendlenni korunıa Derneğınin olağan genel kurtılu 18.? 19K4 pazar gunu saaı l3.(X)'de okul MnemaM salonunda yapılacakıır. Çoğunlıık sağlaııamadığında 2"* 3 I4S4 salı gunu avnı >erde, avııı sııaııc çoğuııluk aranrnaksı/ın a^jğıdakı gundetııle vapılaı..ıkiır. 1 Acıli) ve saygı duruş.ıı, 2 Uıvan seçimı, 3 Yoneıım Kurulu v'al'^ma ve Deneıım kurulu ranorlarının okıınması,4 Yoııetım kurulu calı^ma raporuııun gortı>ulnıesı ve aklannıası. 5 Vııi deınek lu/uÇ'iınıın aorııMilııp kabulu, 6 Yeııi donem bıiKcsınin gorıı>ıılııp kahtılıı, " Yeni YoıiıMim vc Doıuıını kurulu uvclcıiniıı M.\IIIII. 8 Dilekler ve kapaıuv 200 200 200 200 200 200 200 200 200 200 200 2200 Ext. 622.162.626.588.654.826.651.489.641.288.651.402.640.655.641.008.625.632.627.896.612.549.233.183.160. 6.995.495. İLAN GÖLCÜK ASLtYE HUKLK HÂKtMLİĞİNDEN Dosya No: 1983/325 Davacı Mehmet Akif Tuncer tarafından davalı Belkıs Tuncer aleyhine açılan boşanma davasının yapılan açık duruşmasında davalı Bahariye Bakla Sokak 002/2 Kadıköylstanbul adresindeIkamet etmekte iken tum aramalara rağmen bulunamadığından ilanen duruşma gunü bildirilmiş ve duruşmaya gelmediğinden bu kerre hakkında gıyap kararı çıkartılmasına karar verilmiş olmakla, Duruşmanın bırakıldığı 24.4.1984 saat 9.45'de hâkimliğimizde haar bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, duruşmaya gelmediği takdirde gıyabında duruşmanın devam olunacağı ve gıyabında karar verileceğı gıyap davetiyesi yerine kaim olmak uzere iian olunur. Basın: 2446 BAKIRKÖY 4. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Dosya No: 983/218 Muhatap: Jaklin Tandırcı Suadiye Şaşkınbakkal, Karakol Sokak, No: 29, Tebliğ olunan: Davacı Ayşe llknur Sözleri vekili Av. Selahattin Aşkın tarafından aleyhinize ikame edilen tesçil davası sırasında, dava dilekçesinin tebliğine rağmen 24.2.1984 günlü duruşmaya icabet etmediğinizden ve yapılan soruşturmaya göre de adres değişikliğinden gıyap kararı tabliğine karar verilmiş ve tebliğ edilemediğinden ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla bu kerre duruşma gunu olan 9.5.1984 gunu saat 9 30 da bizzat veya sizi temsile yetkili bir şahıs tarafından duruşmaya gelmediğiniz takdirde gıyap karannın tebliğ edilmiş sayılacağı gıyap kararı yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.