22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHVRİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER kamu kuruluşlannda gorev almış bulunan plancılarımızın sayısı, bu ozel bürolan besleyemeyecek kadar azdır. Kaldı ki, işin niteliği, plancı kullanmayı gerektirecek önemde de değildir. Dolayısıyla, plancılık uğraşının geliçmesine katkıda bulunmak gibi bir amaçtan da söz edilemez. Yasa, bugüne değin kamu kuruluşlannca yerine getirilen plan hazırlama işinin, valiliklerce. bu özel bürolara verilmesi yolunu da açmış görünuyor (M.13/c). Bunun nedenini anlamak guçtür. Bir yerel yönetim görevi olan planlamayı, ozeksel yönetime devretme çabalan ne ölçude yanlış ise, görevin özel bürolara verilmesi de, işin niteliğine ve toplum yararına o olçiıde ters sonuçlar doğurur. "TAPU TAHStS BELGESİ" 5 Yeni yasa, hazine, belediye, il özel yönetimi, vakıflar, vb. kamu kuruluşlarının toprakları üzerine yapılmış gecekondulara, " ö n tapu" diye adlandırabileceğimiz bir "tapu tahsis belgesi" verilmesini öngörmektedir. Bu belge, gecekondu sahibine, gerçek tapu için, devleün söz vermesi, güvence sağlamasıdır. Eskisinden farklı olarak, yeni yasa, kaçak yapılan yasallaştırmanın ve onlara tapu vermenin ön koşullan olan kayıtlan azaltmış, yumuşatmıştır. İmar ve Gecekondu Affı Yasası, böylece, sanki bir "tapu vermek yasası" kimliği kazanmıştır. 6 Biçim koşullan bir yana bırakılırsa, yasa koyucunun asıl amacının, kaçak yapı ve gecekondu sahiplerinin "gerçekten" affa uğramış olduklarını, hem kendilerine, hem de kamuoyuna bir kez daha duyurmak olduğu açıktır. Bunun içindir ki, yetkililer, yasa henüz Meclisten çıkmadan, "gecekondulara tapu dağıtılacağı" muştusunu vermiş, bu işin hızlandırılacağını ve seçim öncesinde bitirileceğini üzerine basa basa hakla duyurmaya özen göstermişlerdir. Yasa koyucunun, MGK'nin geçen yıl benimsemiş olduğu kapsamdaki bir affı yeterli bulmadığı anlaşılmaktadır. Çok partili siyasal sistemlerde, partiîer, her toplumsal ve ekonomik sorun gibi, kentleşme sorunlannı da siyasallaştırmakta yarar görurler. Bu nedenle, imar affının kapsamını genişletmek istemesini, her iktidar partisinin doğal hakkı saymak gerekir. Atalanmız, "Mürüvvete endaze olmaz" (iyiliğin sınırı, ölçüsü olmaz) demişlerdir. Dolayısıyla, 2 milyon kişiyi yakından ilgilendiren bir konuya siyasal partilerın uzak kalmaları elbette beklenemez. ÇÖZÜM TAPUDA MIDIR? Böyle olmakla birlikte, konuya yalnız bu açıdan bakmak doğru değildir. Ülkemizde, gecekonduya tapu dağıtmanın geçmişi, gecekondu olgusunun kendisi kadar eski ve alınabilecek derslerle doludur. Bugüne değin çıkardığımız gecekondu affı yasalarının sayısı 10'u bulmuştur. Ne tuhaftır ki, çıkarılan her af yasası, bunun "son af" olduğunu, daha sonraki uygulamalar için "örnek oluşturmayacağını" belirtmiştir. Oysa, her türlu yasaklamalara karşın, gecekondu sayısının, 196O'ta 240 binden, 1970'te 600 bine ve 1980'de de 1,5 milyona yükselmiş olduğunu görüyoruz. Budurumda, kaçak yapılan bağışlamanın, yasallaştırmanın ve özellikle tapu vermenin, sorunun gerçekçi bir çözumü olup olmadığı tartışılabilir. Hemen belirtelim ki, gecekonduya tapu vermek ne kadar yanlış ise, sorunun, zorlayıcı yöntemler kullanarak ve gecekondu yıkarak çözülebileceğini sanmak da o ölçüde yanlıştır. Gecekonduyu bulan insan zekâsının ya(Arkası 15. Sayfada) 19 MART 1984 Gecekondu, Tapu ve Seçim Prof. Dr. RUŞEN KELEŞ 2981 sayılı Imar ve Gecekondu Affı Yasası 8 mart gunu yurürlüğe girdi. Böylece, tam bir yıl önce Milli Guvenlik Konsey'ince kabul edilen 2805 sayılı yasa da yürürlukten kalkmış oldu. Bu yasaların her ikisi de, gecekondularla öteki kaçak yapılann bağışlanmasını öngörmektedir. Bununla birlikte, aralarında, önemli sayılabilecek ayrımlar vardır. Bu ayrımlan, biçimle ilgili olanlanndan özle ilgili olanlarına doğru sırayla gözden geçirmekte yarar var. 1 Yeni yasa eski yasayı kısaltmış, basitleştirmiş; konunun uzmanlannca bile izlenmesi güç yanlannı daha anlaşıhr duruma sokmuştur ( x ). Tanımlar başta olmak üzere, eski yasadaki birçok aynntılar, yeni yasa ile yönetmeliklere bırakılmıştır. Yeni yasa, ilgilitere tanıdığı süre ile ilgili kolayhklar yanında, kaçak yapılardan alınacak para cezalarını, yıkma giderlerini ve bunlara benzer başka ödenceleri de bağışlamış bulunuyor. Ayrıca, ttnar Yasası'nın 18. ve 20. maddeleri gereğince kaçak yapılardan ahnması öngörulen para cezalarından da vazgeçilmiştir. DAR BULLNAN AF 2 Imar ve Gecekondu Affının kapsamı, yeni yasa ile "zaman yönünden" genişlemiştir. Eski yasaya gore, 2 haziran 1981'(MGK'nin gecekondu yasağını bir bildiri ile kamuoyuna yeniden duyurduğu tarih)den önce yapılan gecekondular ile 1 ocak İ983'ten once yapümış öteki kaçak yapılar af kapsamına girdiği halde; yeni yasa, son 10 aylık sure (1 ocak 1983 ile 1 ekim 1983 arası) içinde yapılmış da olsalar, gecekondu dışındaki kaçak yapılan da af fın kapsamına almıştır. 3 Bu yasa ile, Milli güvenlik Konseyi'in, üzerinde titizlikle durduğu Boğaziçi alanında bugün uygulanmakta olan ve gücunü, şimdi yurürlükten kaldınlmış bulunan 2805 sayılı yasadan alan imar düzeni yerine, daha liberal, işlemleri kolaylaştıran, denetimleri gevşeten kuralların konulduğu görülmektedir. Böylece, Boğazdaki kaçak yapılann sahiplerine "rahat bir nefes" aldırmanın amaçlandığı açıktır. Bu, kuşkusuz, imar affının, "kapsam yönünden" de genişletilmiş olduğu anlamına gelir. 4 Yasada göze çarpan yeniliklerden biri de, ülkemizde ilk kez, kaçak yapı ve gecekondu sahiplerinin, yapılanyla ilgili "tespit ve değerlendirme" belgelerini doldururken, "yeminli özel teknik buroların" uzmanhğından yararlanmağa zorlanmasıdır. Yasa metninden (M.4/2), yurttaşın bu bürolara başvurmak zorunda olduğu anlamı çıkmaktadır. Kanımızca, boyle bir zorunluluk, ne kamu hizmetinin gerekleriyle, ne de karma ekonomi sisteminin ilkeleriyle bağdaşır. Ayrıca, hükümetin hep savunmakta olduğu "işlemleri azaltmak" duşüncesiyle de çelişir. Eğeî yapabiliyorsa, yurttaş, başvuru formlarını neden kendi başına doldurmasın? Üstelik, ülkemizde böyle bürolar da yoktur. Yaratılması ve geliştirilmesi isteniyorsa, buna neden gerek duyulmaktadır? Amaç, herhalde yeni aracılar yaratmak olmamalıdır. Çoğunluğu Ç1 >1HUK t YET* TEN OKVRLARA... OKAY GÖNENStN Timerman nasıl döndü? J acobo Timerman gazetesini geri istryor. Arjantin'de cunta döneminde 30 ay tutuklu kalan, işkence gören ve gazetesine el konan Timerman 'ın bir yazısı bugünkü Siyaset 84 ekimizde yer aiıyor. Timerman amlannı sürgündeyken yayınladı ve bu kitaba dayanılarak çekilen film de tüm dünyada geniş ilgi gördü. Timerman'ın mücadelesi, çektiği acılar biliniyor. Kitapta ve filmde içtenlikle anlatılan bir bölüm var ki, o pek az yansıdı. Timerman ve gazetesi La Opinion 1976'da iktidarı e/e geçiren cuntayı başta destekliyor ve yakJaşık bir yıl boyunca antidemokratik uygulamaları görmüyor, görmezlikten geliyor. Bu dönem içinde de çok sayıda insan, düşünceleri yüzünden acı çekiyor, gazeteler yasaklanıyordu. Timerman, tehlike kendisine yaklaşana kadar bunları hoşgörüyle karşıladı. Başkalarının düşünce ve yaşamlarının kısrtlanmasını hoşgörüyor, bunun için bir sürü gerekçe ileri sürebiliyordu. Ve sonunda, başkalarının başına gelenlerin ne olduğunu Timerman anlıyor, çünkü tehlike ona da yaklaşmıştır. O zaman görüyor kendisi için düşünce özgürlüğünu, kendisinin yaşam hakkını savunabilmesi için aynı hakları başkalan ve herkes için de savunması gerektiğini. Düşünce özgürlüğünü, s&ctece kendisine yasak konduğu zaman hatırlayan bir gazeteci değil artık Timerman, artık sadece kendi gazetesi için özgüriük istemiyor, Arjantin'de herkes için demokrasinin yaşamasını istiyor. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Yol Nereye Baylar? "Televizyon bu yıl 3 martta, laiklik devriminin altmışıncı yttdönümü olduğunu anımsamadt, ya da bılerek atladı. Bundan bir süre önce yayımlanan bir izlencede; Tevhidi Tedrisat (öğretimi birieştirme) yasasından, çeşitli kurumlara bağlı okulların M. Eğitim Bakanhğı çatısı altında toplanmasının amaçlandığı belirtilmişti. Oysa, askerlik ve sağlık okulları bir süre M. Eğitim Bakanlığı'na bağlı kaldıktan sonra yine eski bakanlıklartna döndürüldü; ama, bu yasanın amaçladığı medreseler bir daha açılmadı. 3 martta iki yasa daha çıkanlmıs: bunlardan biri Hilafeti kaldtrarak Osmanlı soyunu yurt dışına göndermişti (şimdi, Abdülhamid ile Vahdettirii eleştirmek nerdeyse yasak!), üçüncü yasa ise Şer'iye Vekâleti'ni (Dinışleri Bakanhğı) kaldınyor, Diyanet işleri Başkanlığı'nı kuruyordu (Bu başkanhk nelerle uğraşıyor; bunları Doç. Dr. Bahriye Üçok 3 marî günlü Cumhuhyet'te saydı döktü). Milli Eğitim Bakanı'nın ilk işi bunca eğitim sorunu dururken 19 Mayıs törenlerine katılan kız öğrencilerin pantolonlannı saptamak oldu. Politikacıların ne ölçüde ilkelerine bağlı kaldıklan, sorunları hangi oranda politikava bağladıklan pek bilinemez Bakanın bu eylemi bağnazlığa mı, yoksa 25 mart ve daha sonra gelecek seçimlere mi yöneliktir, bilemeyiz. Ancak, bugünkü iktidann Atatürk'le hiçbir ılişkisi olmadığı, altı ilke birer birer incelenirse, dahası, Atatürkçülüğe karşı olduğu anlaşılır. Şu halde, M. Eğitim Bakanı, neden 3 mart günlü gazetenizde yayımlanan demecinde "... Atatürk ilke ve inkılaplarında ifadesini bulan geleneklere uygun bir eğitim"den söz eti? ("ifadesini bulan" sözcüklerinden sonra "geleneklere uygun" sözlerinden ne anlaşılır?) Daha açık bir davranış ve söyleyişle, Atatürk'ü hiç anmasaydı daha doğru bir is yapmış olurdu. Elli yıldır 'Alafürk'ö ve Kemalizmi savunuruz. Bakan, ne vaoarsa yapacaktır, çünkü iktidar onlardır; ama, Atatürk'ü bizlereazınlıkta olan son Kemalist kuşağa bıraksın." Sami Nabi Özerdim'in yazdıklarına katıimamak elde mi? "Atatürk ilke ve inkılaplarında ifadesini bulan ve geleneklere uygun eğitim" sözlerınin anlamı nedir? Osmanlı dönemindeki eğitim ve öğretime dönülmek isteniyorsa o zaman Atatürk'ün adını niye anmalı? Açık açık şunu deseler de bu tür saçma sapan konuşmalardan kurtulsak: "Efendim, Atatürk büyük, çok büyüktür, ama bütün yaptıkları yanlıştır, terstir, biz onun gerçekleştirdiklerini yavaş yavaş ortadan kaldıracağız, 'eski güzel günlere', Vahdettin'lerin, Abdülhamit'lerin çağına döneceğiz." Belki bir gün bunu da söyleyecekler, ama şimdi yürekleri yok! Evirip çevirip bir şeyler geveliyorlar Bir yandan Atatürk ilkelerine bağlılık, Atatürk MİHİyetçiliği, Atatürk sevgisi, öte yandan 'geleneklerimize dönüş', Türklslam sentezi', 'mukaddesata' saygısevgi diyerek gericiliğe özlem!.. Sami N. Özerdim'in bir kitabı var. "Atatürkçünün El Kitabı..." 'Ben Atatürk devriminden yanayım' diyen her yurttaşın elinin altında bulundurması gerekli bir yaprt. Doğumunun 100. yılı dolayısıyla TDK yayınlamış. Özerdim "Atatürk'ün Söyledikleri"ni konulara göre ayırmış, altlanna da hangi tarihte, nerde söylendiğini de yazıyor. Belgesel bir çalışma... "El Kitabı'nı kanştınrken eğitim konusundaki düşüncelerini okudum. Bugün Milli Eğitim Bakanlığı'nın başındakilere bu bölümü dikkatle okumalannı öğutlerim Atatürk, eğitimde 'çağın toplumsal yaşamımızın gereklerine uyulmasını" isterdi. Atatürk, öğretmenlere şöyle seslenirdi: "Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür kuşaklar yetiştırmenizi ister." Atatürkçü eğitimin hedefi çağdaşlık, uygarlık, ilericiliktir. Oğrenci kızlanmızı golf pantolonla 19 Mayıs'lara çıkartma hazırlığı içindeki M. Eğitim Bakanlığı yetkililerini 'Baylar nereye?' diye uyarmak gerekiyor... İşte yeni içmece İşte gerçek Pilsen birası aydınlar özelsayısı' cıktı! Toplum Yayırı Kurulu ile Haberleşme Adresı. Necatıbey Cad 21135 YenışehırANKARA Yönetım Yerı ve isteme Adresı AnkaraCad Guncer Han 45M 8 SirkeciIST Tuborg Pilsener için, Tuborg, Tuborg kalitesiyle gerçek "yeşilim" deyin. Bira sevmeyenler, pilsen birasjnı çıkardı; Tuborg Pilsener'i çıkardı. Tuborg Pilsener için, Birada pilseni sevenler; "yeşilim"le birayı sevin gerçek pilseni için... ORG 'ENEB ESKİ JOKEY TUBORC Pilsen bir marka değil bir bira türüdür. Bütün dünyada pils, pilsen, pılsner, pilsener gibı ad/arfa bu tür bira üretilmektedir Tuborg Pilsener 1880'den ben Danimarka'da üretilen ve dünyanın bırçok ülkesinde sevilerek içilen gerçek piisen birasıdır. Tuborg bir Yasar Holdıng kuruiuşudur REŞAT MERGİN'in (Reşat Baba) ölümü üzerine ilgilenen, acımızı paylaşan tüm dostlanmıza teşekkür ederiz. AİLESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear