25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 MART 1984 KULTUR YAŞAM YAYIN DUNYASINDA INCELEME ARAŞTIRMA YÖNETEN ŞAHİN ALPAY Duyduk Gördük >s»*S Zor zamanda konuşmak İsmet Özel, Dergah Yayınlan, İstanbul, Ocak 1984, J87 S. İsmet Ozel'ın Yeni De\ir gazetesınde 197779 ve sonra 198182 yıllannda çıkan gunluk fıkralarından seçmelerı kapsayan son kıtabı geçtığımız haftalarda vayınlandı llk vavınlandıklan yıllarda çoğunlukla Turkıye'de bulunmayışım nedenıyle oku\amadığım bu vazılan ozel bır merakla okudum Ozel, bırçok ortak anılarımız olan eskı bır dosttu Farklı yerlerden gelıp, 1960'lann ortalarında Mulkıye'nın ve o gunlerde Mulkıyelı gençler arasında \a\gın olan fikırlenn çatısı altında bırarayagelmıştık Sonra yollar ayrıldı, farklı deneyımler bızı genelde çok fakh goruşlere goturdu Bugun bızı bırleştıren en onemlı nokta, Ozel'ın "Duşunce suçu" başlıklı yazısında ( < 309)da dıle getırdığı, duşunce ozgurluğu ıle ılgılı fıkırlerdır Bu noktada \e gerçeğı arama tutkusunda bırleşıyor oluşumuz, belkı de bızım kuşağın bızden genç kuşaklara aktarmak zorunda olduğu en değerlı denevımdır parvalara. vani bilim kilisesınin eemaalıne muhtaçtır... bilime 'karsı' gonışler ileri surebilmek için bile bilımsel bir dil kullanmak, bilim adamı kimligi kazanmış olmak on şart durumuna gelmiştir" (s 302) sedıklerı teorılenn hangılerının "daha doğru"ya da "daha ustun" olduğunun gosterılmesının mumkun olmadığını savunuyorlar (TS Kuhn ve P k Feverabend) Metin Heper, Türkiye'de Kent Göçmeni ve Bürokratik Orgütler, Üçdal Neşriyat, İstanbul 1983. NUR VERGİN Son kıtabında, kente gos. eden kırsal kokenlı yurttaşların burokratık orgutlerle ılışkılerını nasıl yuruttuklerını; başarısızlık halınde hangı ı,arelere başvurduklarını ve algılarını ınceleven Heper, hem onemlı. hem de yol actığı sıvasal tartışmalardan oturu guncel olan bır konuva parmak basıvor Bırevlerın burokratık orgutlerle ılışkılerını ve kentleşme teorılerını yerlı ve yabancı lıteraturden ılgınç aktarmalarla açıklayan Heper, konuvu pozıtıvıst yaklaşımına sadık kalarak belgelenebılır ve olçulebılır olgulan ıçeren bır çozumlemeyle noktalıyor lstanbul'un ıkı gecekondu mahaliesınde yaptırdığı alan araştırması ona yorum ve goruşlerının ampırık kanıtını sağlıyor (s 79) Olaya başka araştırmacılar gıbı buınkıatık oraut acisıııdan değıl "halk' açısından bakıığını belırten Heper, "OsmanlıTurk burokratık kulturunde. yalnızca kent uvgarlık taşıvıcısı olarak gorulmuştur" dı>or (s 68). Oerçekte, "OsmanlıTurk" ozgulluğu taşımavan ve evrensel olduğu bılmen bu olgunun bır uzantısı olarak da Heper, kentgoçmenı ıle memurlar arasındakı kulturel farklılaşmanın varlığından ve burokratık orgutlerın kulturu karşısında dışlanan kentgoçmenının yenık duşmesınden soz edıyor " k a m u yone tımını halka daha duyarlı bır bıçıme donuşturebılmek ıı,ın hal kın yonetım ıle ılışkılerını ınce lemenın" (s 30) zorunluluğuna ışaret eden Heper'e katılmamak mumkun değıl Ama ınsanın aklı ıster ıstemez, kendı deyımı ıle bır "•\arsa\ım ' teşkıl eden bu onermede bulunmak, bu duşunceye varmak va da doğrulamak, ıçın vaptığı turden bır araştırmanın gereklı olup olmadığı sorusuna takılıvor gıbı değıştırebılecek, o halde °7o 42.6 ya da % 47 5 gıbı dakık ve kusuratlı bulgular edınmek ıçın bunca çaba •sarfetmek nıye17 Bu durumda kantıtatıf araştırmaya ne gerek var 9 Nıtekım, kentgoçmenının sayısal bulgulara dayanarak yenık duştuğunu bulan Heper, araştırmaya tabı tutulmamış olan eskı kentlılerın de ezılmekte olduklarını pe^âlâ ızlenımcı bır yaklaşımla ılerı sure bılıyor (s. 114) Kantitatif araştırma En onemlısı, bızzat kendı ıfadelerınden de anlaşılmakta kı, bıreylerın burokratık orgütler karşısındakı durumlarını anlamlandırmak ıçın konuyu eskı kentlı^yenı kentlı bağlamı ıçerısınde ele almak yetersız. Istanbul'un nufus yapısı gozonunde bulundurulursa konunun yanlış bır vorungeye oturtulduğu ve kentgoçmenı olmanın tek başına açıklavıcı bır değışken teşkıl etmedığı mevdanda Kentın çeşıtlı sosyal tabakalarının >a da gelır gruplannın, bu arada, kentgoçmenı getekonduluların orgütler karşısındakı durumları ele alınmış olsaydı, Heper hem yeğledığı kantıtatıt araştırma mantığına daha uygun bır analız yapmış, hem de bıze daha ıçerıklı, daha açıklayıcı ve venı araştırmalara zemın teşkıl edebılecek bır çalişma sunmuş olurdu En gıivenilir bil»i ka>nağı Bılımı "kılısesı" ve "cemaatı" ıle bır 'dın'e ındırgeyen bılım anlavışının yanlışlığı, bızeen guvenılır bılgılerı bılımın sağladığı gerçeğını golgelemez Bılımın yerıne dın'ı koymak, dın'ın yerıne bılımı koymak kadar vanlış olur Çeşıtlı kaynaklardan edındığımız bılgılerle gelıştırdığımız teorılerımızı doğal ya da toplumsal gerçekle sınayarak doğa ve toplum hakkındakı bılgılerımızı ılerleten, doğaya ve topluma hakım olmamıza olanak sağlayan bılımdır. Hangı teonlerın yanlış, hangılerının gerçeğe daha vakın olduğunu ancak bılım sayesınde bılebılırız Orneğın İsmet Ozel'ın "Islamcı Osmanlı tuplumunda duşunce ozguriugu ve olorıleve karşı goruşlerin hayat hakkı vardı" (s 311312) teorısı, tarıhsel gerçeklerle sınandığında. yanlıştır Bır teorıye ınanmak, onu doğru kılmaz Osmanlı devletının, kural olarak, otorıtesıne başkaldıran guçlen sureklı ezmesı, saraya egemen goruşlerden tarklı duşunenlenn boynunu vurdurması hayal değıl. toplumsal tarıhımızdekı somut dene yımlerdır Ozel'ın yazılarını okurken, o'nun şıırde bır usta olduğu kadar, duzvazıda da dılımızı en ustalıkla kullanan yazarlardan bırı olduğuna daır ınancımın pekıştığını belırtmek ıstıyorum. Ozel'ın duşuncelerını zıhın açıklığıyla ıfade etmede sahıp olduğu ustunluğu de buyuk bır takdırle karşılıyorum Zor Zamanda Konuşmak, vazannın Islamcı bakış açısını benımsemeyenlerın de zevkle okuyup, yararlanacakları bır kıtap Sarsılnııs bir bilim anla\i!?ı lik.li bu yazıda \e başka yazılarında belırlı bır bılım anlavışının \e o anlayış çevresınde toplanan bılım adamlan "küısesı" ve "cemaatı"nın haklı bır eleştırısının bulunduğuna ınamyorum \ m a bu eleştırıler. belirli bir bilim anlayışını, bılımın kesın olarak kanıtlanmış doğruların ust uste konmasıvla ılerleven bır bılgıler butunu olduğunu, bu bılıme vakıf olanlann herşevı bıldığını vakıf olmayanların ıse hıçbır şe\ bılmedığını savunan, başka tur bılgılere, orneğın sanat, edebıvat, dın, sıyaset, ahlak ve sağduyuva dayanan bılgılere "kapa h " ; haylı yavgın, ama artık ıvıce sarsılmış olan bır bılım anla vışını ılgılendırıyor Genel olarak pozıtıvızm ya da "bılımcılık" olarak adlandınlabılecek boyle bır bılım anlayışı, yuzvılımızın ortalarından ıtıbaren haylı gertlemıştır Bılımın nasıl ışledığı \a da nasıl ışlemesı gerektığı sorularını tariışan bılım felsefesınde etkınlık kazanan yaklaşım. bılımı ne sarsılmaz doğrular butunu, ne de bılgmın tek kaynağı olarak goruyor Bılım tarıhının ıncelenmesı, bılım adamlarına egemen olan goruşlerın zaman zaman "devrımsel" bır değışmeve uğradığını, bılım adamlannın doğruluğuna ınandıkları teorılen tumuyle terkedıp yenılerını benımsedıklerını gosterıyor Hatta bazı bılım felsefecılerı, bılım adamlannın benım Ozel'ın "Nesnel Temel" baş ANAP Kayseri mületvekiUerinden Mehmet Kaşıkçı (soldan ikin„ ^ cı oturan), partisinin yerel seçimlerle ilgili çauşmalannı yerinde izlemek uzere geldiği menueketinde, katüdığı tum toplantüarda uyumaya başlamış. KayserMer, 4NAP miüetvekilinin katüdığı tum toplantüarda objektiflere uyuyarak poz vermesinı eleştiriyor, "Milletveki/ı KaşıkçL, parlamentoya yeni gitti ama şimdiden uyumaya başladı" şeklinde konuşuyorlar. Devlet Bakam Sudi Turelin Kayseri'de yaptığı gezi ve gecekondu kesiminde vatandaşların sorunlannı dinlemek uzere duzenlediği toplantıda uyuklayan ANAP milletveküinin bu son durumu kentte partilıler arasında "bardağı taşıran son danüa"' oldu. Milletvekili Kasıkçt'nm bundan sonra ozellikle boyle toplantüarda uyuklamaması istendl Despotluk araoı olarak bilinı Doğaldır kı Ozel'ın felsefe, bılım ve sıyasete değın yazılarını daha buvuk bır dıkkatle okudum "Bılım" ıle ılgılı olarak one surduğu goruşlerın bazılarını onemlı buluyorum Bılımın "Gunumtude niçin kolayca bir despotluk aracı olabıleceğine" değınen bır yazısında şoyle dıyor "Bilim denildiginde artık çe>resinde burokratikleknolojik bir yapı kurmuş bulunan kurumu anlıyoruz. Bu kurum kendi sıhhatini teminala bağlayacak batıl itikadlara ve kendine hizmeli zorunlu goren rahiplere (muhendislere) >e bun,;nin altında hem ureten, hem de tuketen Türkiye Şîşe ve CanCuı {içiklaması sine katkıda bulunmak amacı ile Sinop ve çevresine cam sanayıi ve teknolojısmi goturmuş olup, y orenin kalkmmasına ve istihdam potansiyeline kuçumsenemeyecek katkıları olmuştur. Bır izabe sanayi olan cam sanayiinde çırak statusundekı gençlerm yaztnızda belirtildiği gibıfınnın ıçinde değıl, fakatfırının yanında çalıştmlması doğal ve vasaldır. Aslen başka turlu bu sanatı oğrenmenin bır yolu yoktur. Bu durum dunyadaki tum cam sanayiinde de farklı değildir. Ayrıca şunu da onetnle vurgulamak isterız ki; Sınop Cam Sanayii 4.Ş. 12 Eylul 1980tarihinden sonra, sendikalfaaliyetlerin yasaklandığı bir donemde işletmeye alınmış ve uretime başlamıştır. Sinop Cam Sanayıı 'nde çabşan işçilerimizi, diğer ısletmelerde çalışan meslekdaşlarınm yararlandığı haklara bır an once kavuşturmak amacıyla, Paşabahçe Cam Sanayıi 4.Ş. ve Çayırova Cam Sanayii 4.Ş. 'de uygulanan toplu iş sozleşmesı talebımiz uzerıne, Bakanlar Kurulu 'nun kararı ıle Sinop Cam Sanayii 4.Ş. \\e de teşmil edilmiştır. Bu karar 275 sayılı kanuna gore, ulkemtzde yapılmış ilk teşmil uygulaması olmanın onurunu laşımaktadır. ŞişeCam topluluğunda işçi işveren ilişkılerı yasa hukumlerine, toplu iş sozleşmelerine, sıkıy onetim teblığ \e emirlerine, modern yonetım prensıplerine uygun biçimde yurutulur. Topluluk ıçinde u\gulama bırliği sağlanmıştır. Sinop Cam 'da halen, y ine başvurumuz uzerine çıkarılan ıkinci teşmil kararnamesi ozenle uy gulanmaktadır. KISA... KISA... F.rsin Kalaycıoglu / ÇAĞDAŞ SİV ASAL BlHM, BeTa Ya>., İstanbul 1983, 446 s. İstanbul U Sıyasal Bılımler F öğretım uyelennden Dr Kalaycıoğlu'nun kıtabı "1940'lardan ıtıbaren sıyasal bılımde oluşan gelışmelen" ıncelıyor. Sıyaset bılımı oğrencılen ıçın yararlı bır başvuru kaynağı olan bu kıtapla ılgilı bır değerlendırme yazısını önumuzdekı haftalarda yayınlayacağız de başanlı olabilmesi, araştırıcı ve varatıcı bir tutum ile olanaklıdır," dıyor Çeçen'ın bır başka yenı kuabı da Kultur ve Polilika. (Hıl \ ayınları) kultur sorunları uzerıne yazılarını derlıyor Llgen Oskay < GEÇIŞ DONEMI TtPt OLARAK ZONGLLDAK kOML R HAV ZASI MADEN İŞÇtSİ, Ege L. Edebiyat Fak. Yay., tzmır 1983, 279 s. Mahmut Kava İSLAM KA\NAKLARI 1Ş1ĞINDA \RIŞTOTELES VF FELSEFESİ, Ekın Yaunları, İstanbul 1983, 343 s. Dr kaya kıtabında Batılı doğubılımcılerın "lslam felsefesı. antıkçağ Yunan felsetesının, ozellıkle ^rıstoteles felsefesının bır devamı ve tekrarından ıbaret tır, dolayısıyla herhangı bır orıjınahtesı yoktur" ıddıasında gerçeklık pa>ı nedır sorusunu yanıtlamaya çalışıyor Teoman Duralı / ÇANLILAR SORUNL'N 4 GİRİŞ, \.V. Edebivat Fakultesi Yayını, 1983, 122 s. Dr Duralı'nın bıyolojı felsefesıne genel bır gırış nıtelığı taşıyan çalışması, "Canlıcansız ayırımı var mıdır 9 " sorubU çevresınde odaklanıyor İLETİŞİM VE TOPLUM SORUNLARI, LNESCO Turk Sosyal Bilımler Derneği Yayını, Ankara 1983. 191 s. UNESCO'nun yayınlamakta olduğu International Social Science Journal'ın [UlusiararaM Toplum Bılımlerı Dergısı] 19761980 arası sayılarından seçılmış kıtle ıletışımı teorısı ve uvgulamasıyla ılgılı makalelerın çevırılerını kapsayan derlemeyı ya\ına hazırlayan Dr Ova Tokgoz Kırkent göymenleri Heper'ın kentgoçmenlennın o 10 6'sı istanbul, r o 64'u koy doğumlu "o 40.6'«ii ıse lstanbul'un gecekondu olmayan bır semtınden taşınmış denekler Ama Heper bır kırkenı goçmenı karşısında olduğu kanısında çunku. tıpkı vıllardır lstanbul'da vaşavan bır ışadamının kendısını, meselâ Adanalı gormesı gıbı, deneklerının r o 6O'ı kendılerını doğdukları verın memleketlısı olarak tanıtıvorlar Deneklerın ayrıca deney sahıbı ve "uyanık" oldukları da belırtılıvor r Turkıye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş. 'den "Strtop Cam Sana vıı Işçılerımn Fer\aclı" başlıklı yazımıza bır açıklama geldi. Aynen sutunlarımıza geçiriyoruz: Bu turden ıncelemelen oku Gazetenızin 20 Şubat 1984 dukça ınsan rakam ımış, araştır gunlu sayısının "Duvduk Gorma teknıklen ımış, çızelaeler duk" koşesinde, "Sınop Cam ımış nedır bılmeyen, Ulgenervan Sanayıı Işçılermın Fenadı" başaraşıırmacılara donmek ve on lıklı yazıyı uzuntu ıle okuduk. larda toplumun dokusunu gorur SJnop Cam Sanayii 4.Ş., Turgıbı olduğu ıçın guzel ve derın kiye Iş Bankası 4.Ş. ve Turkıye bır nefes almak ıstıyor Umarız, Şişe ve Cam Fabrikaları Heper'ın araştırmasını okuyan A.Ş.'nin ortaklaşa kurmuş ollar da konuya nıtelıksel bır yakdukları bir tesistir. Turkiye Iş laşımla eğılme gereğını duyar ve ' Bankası ve ŞışeCam tesislerinin başlattığı araştırmaya, bu onem , tumunde eş y onetim sıandartlalı ve ılgınç konuya, anlamsal bır rı u\gulanır. Sınop Cam da caboyut kazandırırlar Belkıdeozmiadakı 23 tesısten biri olmakIemledığımi7 bu araştırmayı vıltan ote bır başkalık arz edemez. lardır ınceledığı burokrası konuTurkıye'nın sanayileşmesinde sunda uzmanlık kazanmış olan | SOyıldır gorev almış ve ciddi soHeper'ın kendısı bıze ılerde ar rumlulukları vuklenmış olan kumağan edecektır ruluşumuz, y orenin sanayileşme HAYVANLAR K SEM YERAlTI DuMVA SoSYETESİNE ı R. Mıy, M Ismail Gülgeç ...ELBETTE OLAB.L.R Doç Oskay'ın Zonguldak Mehmed Kemal / T l RKİYE Havzası'ndakı Ihsanıye ve Gelık NtN KALBt ANKARA, Çagdaş ocaklan ışçılerı arasından seçılen Yayınlan, Eylul 1983, 277 s. bır orneklemle 1977 yılında yapŞaır, romancı ve gazetemız ya tığı goruşmelere dayanan alan zarlarından Mehmed Kemal'ın arastırması, yoredekı yarı koyson kıtabı, Ankara uzerıne yazı lu ozellıkler taşıyan maden ışçılarını derlıyor. Başkentın tarıhı lerının sosyoekonomık yaşam ıle ılgılı gozlem ve anılan kapsa koşullan ıle duşunuş \e davranış \an vazılar, yakın tarıhımızın kalıplannı konu alan ılgınç bır pek çok ılgınç olayına ışık tutu çalışma yor Nilgun Çelebi / AYDIN'DAKİ KUÇLK sANAYİLERİN SOSAnıl Çeçen / SOSYAL DEYOLOJİK AÇIDAN İNCEMOKRASİ, Devinim Vayınlan, LENMESİ, Ege L. Edebiyat Ankara 1984, 248 s. Fak. Ya>., İzmir 1983. 162 s. Dr Çeçen. bu kıtabında, sosyal demokrası kavramı; Almanya, Ingıltere, Isveç'te sosyal demokrası deneyımlen ve sosyal demokrasınm "ekonomı, sosyalızm, sağcılık, sendıkacıhk" vb konusundaki göruşlennı ele alıyor Yazar esennı sunarken, "Sosyal demokrasinin ulkemizKuçuk sanayı ışyerlennın çevrelenyle ılışkılerını ve kuçuk sanayıcilerin sosyolojık ozellıklerını araştırmayı amaçlayan bu ınceleme, Aydm kentındekı kuçuk sanayı ışyerlerinden seçilen bır orneklem uzerınde yapılan alan çalışmasının verılerıne dayanıyor. Esbank'tan Sanatçılarımıza Çağrı! "SEVGİYLE YARISAUM" Yağlıboya Resim Yanşması: 6 9 Mayıs tanhlen arasında duzen(enecek olan 'YUNUS EMRE KULTUR ve SANAT HAFTASI ' dolayısıyla, Eskişenır II Tertıp Komıtesı tarafmdan bır 'Yağlıboya Resım Yansması duzenlenmtştır Tual uzenne yağlıboya çalışılacak eserlerde yureğı ınsan sevgısıyle dolu ozan YUNUS EMRE'nın "GEL1N TANtŞ OLALIM tSl KOLAY KILALIM SEVELIM SEVILELIM DÜNYA KIMSEYE KALMAZ" dortluğundekı tema tslenecektır Çunku buyuk bır çoğunluğu doğma buyume kentsoylular ve yedı gobek Htanbullular gıbı hastaneye "evden bırı" ıle. ış takıp etmeye de ış arkadaşlarıyla gıdıvorlar Heper'ın deneklerının, ışguç faalıyetlenne bakıldığında vıne ı,arpıu bır olgu ve kar>ılaşıhvor Kentgocmenlennın r o 17 2'sı memur Gerçı, muphem bır ışguç alanı olan memurluktan nevın kastedıldığı behrtılmıyor; gışe memuru mu, memur statusunde hademe mı, buro memuru mu, pek bellı değıl ama deneklenn eğıtım duzevlerını gosteren çızelgeye bakılacak olursa, ust ya da orta kademelerde bulunmadıkları apaçık Ve bu deneklere Iş ve lşçı Bulma Kurumu, beledıye, devlet daırelerı, hastane ve okul gıbı bıçımsel orgutlere başvurduklarında kendılerıne nasıl davranıldığı sorulu\or Deneklerın ^o 42 6'sı gorduğu muameleden memnun; Vo 47 5'ı ıse hoşnutsuz. Gerı kalanlar ıse \a cevap vermıyorlar ya da bılmedıklerını soyluyorlar Heper, deneklerın doğruyu sovlemekten çekındıklerını duşunerek ""o 60'ına, hatta, "bu>uk bır olasılıkla çok daha fazlasına" devleı daırelerınde hoşnutsuzluk varatacak davranışta bulunulduğunu yazıyor (s 90) Madem kı, sosyal bılımcı gorduğu luzum uzerıne, kendısıne ampırık gerçeklık tarafından sunulan verılerı pozıtıvıstlerın ta pındığı ve Heper'ın de kendısıne rehber bıldığı ampırık gerçeklığın verılerını ve sayıları ıstedığı KİM KÎME DUM DUMA <!aa&AL gekekte \4 d yuzel Behiç Ak UMVTLU okkğun MUTLU9M kmiiKa çok kohioluycrum Benâe bazan Rhh.ahıtierdee MUJLU OLDUĞUMUZ I UMUTLU OIDUÖUMUZ TARIHTE BUGUN 1 Mart Mümtaz Ankan AVUSTUm'DANBIRVlSAVURUMCU"RESSAM.. 11B86 'M BU&UH, UklLU AVÜSTUKyAlf RESSAM OSKAfi KOKOSCM/CA (KOKOŞKA Ota/MUB:)$IMDt ÇEKOSLOVAKYA SINIRI IÇİNDE KAL4N FOCHLARN'OA OOSPü DRESDÇN AKADEMlSt'NPB OOJMASINA KARŞIN, AKADekAK KUftAUARl /2l£M£l>EN,XX nJZ YIL BAŞLA&NM SriUSlNI GOSTSgMEyS A3DYUIAAJ " O t p l V u e u u C U U J * ( ) ADLI SANAT AKfMlNA KartLACAKn. ÖduHer ESBANK'tan: 1 ODUL 150 000 TL 2 0DUL 125CX)OTL 3 ODUL 75 (XX) TL Ayrıca dereceye gıren her sanatçıya 1 MANSIYON 2 MANSIYON 3 MANSIYON Yunus Emre 50 000 TL 40 000 TL 30 O00 TL şıldı verılecekttr SÜRELİ YAYINLARP4N MLLMVELILER B1RLİGİ DERGİSİ, Sa>ı 7273 (1983). Mulkıvelıler arasında bır haberleşme aracı olduğu kadar, ınceleme yazılarına da yer verefı Mulkıyelıler Bırlığı'nın uç ayda bır çıkan dergısi, "Ekonomı ve Polıtıka" konulu ozel sayıda T Bulutav, T Tımur, K Boratav, H. Gerger, B. Kuruç ve dığerlerının katkılarını kapsıyor. Ğ Seçici Kurul: Mahmut CUDA Ressam Hamıt KINAYTURK ' Sanat Çevrest ' dergısı genel yaytn ve sorumlu yazı ıslen yoretmenı Osman Zekı ORAL Ankara Devtet Guzel Sanattar Galensı' Muduru Oğun BAKIR Ressam ve Anadotu Universıtest oğretım gorevhsı Musa YANIK Kultur Muduru v (Komıte temsılcısO Doğan TUNALI ESBANK Genel Mudur Yardımcısı IESBANK temsılcısı) Gulşen AKIN ' Eskişenır Guzel Sanat^ar Galensı' Muduru Değerlı sanatçılarımız yartşmaya katılma koşuüannı son teslım tarıhınt ve tesbm yertertnı ıçeren ' şartname 'yı ESBANK şubelennden ve 'Guzel Sanatlar Galensı ESKISEHIR adresınden sağlayabılırler MERKEZ K OpruDas ' 1 KAPA.KOV R hiın 3<] 79 STANBJL Tel 4*^937 «OCAEL Hufiyer Cao Tel 14531 £Mır*ONü Verı am Sofc Tel 5238010 KDNVA A âad 3 n C*0 Te( l 771 1 TAi/SANU AOa C M 1 1 Te 239i POtATLl Etı Cad 39 T e 3239 *.EC OL 8«aedıye B«~a^ B RiA T«t 25502 USAK smei Pasa Cafl b? T e 5226 SIMAV \fm* C*d Î 4 KUTAHVA Hur »eı rad Tel 2493 EMMDAG TahJ Pd/ d SlVRtHISAR O'rtu Cau 32 Tei 22153 SIZLIK VE ICA8AMSAIİUIC rÇJNPE OLDUKLAB YtUAGOA, YENI OIS7AYA tUONAN PStKANAUZ KOKDSCHKA, KUUAUARAK {/£ YO&JIMA. OAN DESEM ÇlZEBEK ÇOK. SAYtDA YAPIT MEYPANA 6ETTREC£tcritZ. SOLPA "KBP/LI A$IKLAR"ÇAUÇMASIHDAK], SAĞM KEtJDl P0I&1ZESINPEM KOPYALAH. 50 YIL ONCE Cumhuriyet Afyon sattşt Beynemılel afyontu tıbbî musıahzarat fabrikaları kartelı, hâlâ heveiı umumıye ıçtımaın aktedememıştır. 13 şubatla Parıste ıçtıma edecek olan kariel heyetı umummıvesı karşıhklar arasında toplanmavı muvaftk bulmamış, ıçtıma gununu tehır etmış, ıçtımaın daBat de olmasına karar \ermıştı. Şehrımıze hususî mahıveıte gelen haberler, fabrıka mumessıtlerının Bal de toplanamadığını gostermekıedır Içtıma gunıı, ıştırak edenler ekserıvetı teşkıl edememışlerdır Bunun uzerıne Bal de muvajık gorulmemış Floransada toplanılmağa karar verılmıştır He\etı umuınıve ıçiımaına ıştırak nın gelen mumessıller bo\lece şehır şehır dolaşı/ıaktadırlar Turk >ı/?os/oı ınııhtelıt af\on sutış burosıle leınas eden ınurahhaslara gelınce, bunlar 1 Mart 1934 da toplantı \apılmadıgı cılıetle henuz muzakereler hakkmda hevetı umumneve ızahaı verınemışlerdır Maınafıh, Turk Yugoslav şaıış burosu kartele dahıl olmıvan bazı ınııhıın gruplarla temas hahndedır Henuz ıhzarî mahıvetie olan bu lenıaslar netuesınde nnıhıın mıktarda aj\nn ıhracı Inısusunıtd bır ı?ıuka\ele\e baSlanaıaiı kuneıle talunın edılınektedır. 1934/984 Tei 2150 OENtZil Tel 15456 ADAPAZAR tCona* C*a Te 16643 BUCAK Aıaıuık C M 4 T«l 464 /' BALKESIR AnjfanaU Ca<3 > 5126 SENRKENT Ta) 2 BURDUFl ei 1954 11 Tel ?33 Te 5! SAKARrA Safcdi.'a Cor] 1 = 3 ESKISfHiF t <i& t SANAV CAHSSI A 14 a C öd 4 ES* SEHifi j ' 5 ^ 6 ESKİŞEHİR BANKASI T«. 1535 eESBANK "tedbirU ve kararb" JeanLuc Godard / Le Mepris Abdı Ipekçı Cad 18 4 Nışantdşı Germencık Sok 4 Bebek Tel 140 19 91 Tel.. 165 52 31
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear