02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 KASIM 1984 EKONOMİ CUMHURİYET/9 EKONOMDE DIYALOG TURGUT ARIĞ 1932'de doğdu. Sultanahmet Ticaret Lisesi'ni ve İktisadi Ticari tlimler Akademisi'ni bitiren Arığ, yıllardan beri muhasebecilik mesleğine emek veriyor. Arığ 1977'de kuruluşundan bu yana Mali Müşâvirler ve Muhasebeciler Derneği Genel Başkanı bulunuyor. İZZETTİN ÖNDER 1940'da doğdu. Robert Kolej'i ve İstanbul Iktisat Fakültesi'ni bitiren önder, daha sonra aynı fakültede asistan, doktor, doçent ve 1980'de de profesör oldu. Maliye kürsüsünde profesör olarak görevini sürdüren önder'in Türkiye'de Kamu Harcamaian konulu bir kitabı var. masma kadar her aşamada sıfır vergiye tabi olacak, dolayısıyla bunlarda tüketiciye herhangi bir vergi yansıması söz konusu değil tabii... Şimdi bir de KDV uygulamasma geçilirken kaldınlan vergiler var. Eski Maliye Bakanı Ankan geçen gün yaptığı bir konuşmada kaldınlan gider vergilerindeki vergi oranlarının ^olO'dan çok yüksek olduğunu, bu nedenle KDV'ye geçişin bazı mallarda ucuzlama bile getireceğini söyledi. Siz bu görüşe katılır mısınız Sayın Arıg? ARlG Hayır, katılamam. Çünkü aslında kalktı denen vergiler kalkmıyor, sadece adı değişiyor ve bunlar içinde oranı °7o 10'un altında olanlar da bu orana yükseltiliyor. Üstelik KDV her aşamada alınacağı için bu <7olO orana esas olacak rakam devamlı büyüyor ve sonuçta ödenecek vergi mutlak rakam olarak azalmıyor, artıyor... Bu noktayı siz nasıl değeriendiriyorsunıız Sayın Önder? ÖNDER Şimdi kaldınlan gider vergileri bazı temel maddeler üzehnde tek bir aşamada salınan vergilerdi. Mesela diyelim ki iplik üzerinde Vo2O oranında vergi var, ama ondan sonraki aşamalarda yok. Dolayısıyla iplik üzerinde diyelimki % 20 olan bu vergi iplik > kumaş haline, elbise haline geldiğinde bir daha alınmadığı için so Geçen hafta Dolar eski günlerini Reagan'm yeniden ABD Başkanı seçilmesi değişik tepkilere yol açarken, dolar bu seçimden pek hoşnut kalmadı. Geçtiğimiz iki haftada krallık tahtından hızlı adımlarla inmeye başlayan dolar, seçimlerin ardından, iyice yerle bir oldu. Geçtiğimiz hafta ortasında dolar, eylül başından bu yana ulaştığı en düşük seviyedeydi: 2,931 Ahnan Markı 2,40 İsviçre Frangı, 8,977 Fransız Frangı, 1.824,75 İtalyan Lireti. Aslında dolardaki düşüş, ABD Merkez Bankası'nın politikasında önemli yeri olan bir komitenin toplantısından faiz oranlarını aşağıya çekecek bir karann çıkması beklentisinden kaynaklanıyordu. Doların hafta sonuna doğru toparlanma çabalan Alman Markı dışındaki tüm sert paralarda etkili olabildi. Mark karşısında ise son gün 2,96'ya kadar yükselen dolar tutunamaya arıyor Dolar (TL) 407.70 5 6 7 8 9 » Kastm Ulagay'ın KDV ile ilgili sorulannı Önder ve Anğ yanıtladı. Ulagay sorrlıu Arığ ve Onder yanıtkuh: Katma Değer \ergisi'nin yükü sonuçta tüketicinin sırtıııa binecek Sayın Önder, ilk sonıyu size sormak istiyonım. Bugiin başta AET iilkeleri olmak ttzere otuzu aşkın iilkede uygulanmakta olan Katma Değer Vergisi (KDV)'nin özellikle Avrupa'daki uygulaması nasıl başlamış, tüketici kesim bu vergiden nasıl etkilenmiş? ÖNDER 1918 yılında bir Alman sanayici tarafından ortaya atılan KDV'nin ilk uygulaması 1954'te Fransa'da başlamış. AET'deki yaygın ve sistematik uygulama ise 1963 yılında başlıyor. 1968'de de gene Fransa'dan başlayarak bu vergi, tüketim aşamasma da kaydınlarak tam ve komple biçiminde uygulanmaya konmuştur. Yani Fransa'da 14 yıl. diğer AET ülketarinde 5 yü KDV tüketici aşamasma geçmeden tni uygulanmış? ÖNDER Evet. Bu verginin Avrupa'daki geçmişine baktığımızda üstten itibaren uygulanmaya başlandığını görüyoruz. Yani ilk önce üretim aşamasında, daha sonra toptan satış aşamasında uygulanıyor, perakende aşaması ise başlangıç aşamasında kesinlikle KDV dışında tutuluyor. tancılardan mal alırken "telafî edici vergi" adı altında < o 13 vergi P ödemelerine, tüketicilerin ise en azından yasal olarak bu vergiyi ödememelerine karar verebilir. Eğer Maliye ve Gümrük Bakanlığı bu maddeye dayanarak Türkiye'deki bütün perakende aşamasını kapsarsa ki bunu yapabilir o zaman pek çok ülkede olduğu gibi bizde de KDV uygulaması başlangıçta perakendeciye kadar uygulanacak ve yasal olarak tüketici KDV ile karşı karşıya gelmeyecektir... Yani bu durumda tiiketiciyi 10 yıl süreyle yasal olarak KDV dışında bırakma karannı Maliye ve Gümrük Bakanlığı verebikcek.. ÖNDER Evet, ama tabii 10 yıl azami sure, Bakanlık bunu tümüyle kullanmayabilir... Peki sizce bu geçici 1. maddenin kullanıiması ve başlangıç döneminde tüketici kesimin yasal olarak KDV kapsamı dışında bırakılması muhtemel mi? ÖNDER Sanıyorum öyle, gelen haberler de bu yönde... Anladığım kadar KDV nygulamasına geçiş döneminin daha az sonınla yaşanmasını sağlayacak unsurlardan biri de bu olacak.. ÖNDER Temel unsur bu olacak. Hem muhasebe kayıtlan açısından, hem de tüketicinin hiç değilse yasal olarak korunması açısından bu bence zorunlu da. Siz bu ihtimali nasıl görüyorsunuz Sayın Anğ? Maliye ve Gümrük Bakanlığı bu yetkiyi kullanarak başlangıç döneminde tüketici kesimi KDV kapsamı dışında tutacak mı? ARlC Bence bu yone gider Bakanlık. Hem vergi idaresinin yetersizliği, hem de piyasada ve kamuoyunda yeterli bilinçlenme olmadığı için bu yöne gider. Aksi takdirde hemen tüketicıyi de kapsayan uygulamaya gidilirse büyük karmaşa doğar. Fakat aslında KDV tüketiciye yansıması gereken bir vergi tüni degil mi Sayın Önder? ÖNDER Kesinlikle öyle. Bu vergi yasal olarak tüketiciye kadar gecirilen bir vergidir. Tüketici dışındaki ara kademelere ise bence bir kodifikasyon yanlışı yapılarak bizim kanunda "mükellef" denmiş, oysa bunlar aslında Maliye'nin birer ajanıdırlar ve üstelik kendilerine emanet edilen vergi fonlannı bir süre kullanmak imkânına da kavuşmaktadırlar... Şimdi dediğiniz gibi geçici 1. madde uygulanır ve başlangıç döneminde bu verginin tü»etici kesime u>gulanması önlenirse tüketici gerçekten bu vergiden etkilenmemiş mi olacak? Tüketiciye yansıyan fiyatlar etkilenmemiş mi olacak? ÖNDER Efendim geçici 1. madde tüketiciye yasal yansımayı önlüyor, ama meseleye iktisatçı olarak baktığımızda bu çok önemli görünmüyor. Asıl önemli olan ekonomik yansıma bence; fiyatlar tutulabiliyor mu, verginin sonuçta fiyatlar yoluyla tüketiciye yansıması önlenebiliyor mu, bu önemli. Bu da tabii izlenen parakredi politikasına, kamu maliyesi politikasına bağlı. Yalnız KDV yaygın bir vergi olduğu için genel olarak fiyatları arttıncı bir etki yapacağı söylenebilir. Geçici I. maddenin uygulanması halinde "7*13 vergi ödeyecek olan perakendeci, koşulları elverişli bulursa ödediği bu vergiyi bir maliyet elemanı olarak fiyatlara ve dolayısıyla tüketiciye yansıtır; yani malının fiyatını arttırabilmek imkânını bulursa bunu makbuz kesmeden tüketiciye yansıtabilir. Bir de galiba Bakanlar Kunılu'nun bazı temel gıda maddelerinde KDV oranını sıfıra kadar indirme yetkisi var. Bu tür mallarda durum ne olacak? tİNDER Bu seçilen maddeler üretim aşamasından tüketim aşa ÖNDERTürkiye'de tüketici yasal olarak verginin kapsamı dışında kaba bile, yüzde 13 vergi ödeyecek olan perakendeci imkân bulduğunda bu vergiyi bir maliyet unsuru olarak fiyatlara ve aolayısıyla tüketiciye yansıtabilecektir. nuçta bunun tüketicinin aldığı elbise içindeki payı VolO'un çok altında kalabiliyordu. Yani tek bir aşamada alınan bu vergide oran daha yüksek, ama katma değerin bütün ünden vergi alınmadığı için sonuçta alınacak olan vergi ilk bakışta daha düşük oranlı görünen KDV ile aunabilecek olan vergiden daha az. Bizde benimsenen "gelir tipi" KDV, milli gelir bazına oturan, milli gelirin tümü üzerinden alınması öngörülen çok yaygın bir vergi. Bu bakımdan bir yandan vergi varidatımn büyük ölçüde artması, bir yandan da birilerinin bu ek vergiyi ödemesi gerekiyor. Aynca KDV Kanunu tütüne, içkilere bazı ek vergiler de getiriyor. Bütün bu saydığım nedenlerle KDV'nin ucuzlama getirebileceği iddiasına katılmak çok zor.. Peki bu sözünü ettiginiz ek vergi yükü toplumun çeşitli kesimlerine nasıl dağüacak, sonuçta kimlerin sırtına binecek sizce? ÖNDER Bu yansımalarla ortaya çıkacak. Yansıma ya fiyatlar yoluyla olur, ya faktör fıyatlanna yapacağı etkiyle, ya da ikisi aynı anda olabilir. Üretim faktörleri içinde kârlara, faizlere ya da ücretlere bu verginin nasıl yansıyacağını ölçmek için bu faktörlerin elâstikiyetini bilmek gerekiyor, örneğin ucretlerin ne kadar geriletilebileceğini bilmek gerekiyor. Burada vurgulanması gereken şu: Bu vergi, fiyatları hiç arttırmasa da, bu dediğim şekilde ücretlilerin üzerine yansıtılırsa bunu gene ucretli kesim ödemiş olur. Bir iddia da KDV'nin vergi sisteminde otokontrolü sağlayacağı ve vergi kaçaklannı önlevecegi. Siz pratigin içinde yaşayan bir kimse olarak bunu mümkün göriiyor musunuz Sayın Anğ? ARIĞ Maalesef bunu pek mümkün görmüyorum. KDV'nin uygulandığı Batı ulkelerinde bilanço tekniğine uygun muhasebe düzeni yaygın olarak yerleşmiştir. Bizim ise kendimize has bir muhasebe düzenimiz var ve maalesef 35 yıldır bu yönde iyileştirici kararlar rak, 2,943 mark düzeyinde haftayı kapadı. Doların hafta sonu değerleri 2,43 İsviçre Frangı, 9,07 Fransız Frangı ve 241,20 Japon Yeni düzeyindeydi. 1 Sterlin 1,2638 dolar oldu. Türk Lirası karşısmda ise doların gösterdiği iniş çıkış, hafta sonunda liranın bir günde 2,20 liralık değer kaybı ile noktalandı. Cumhuriyet altını toparlandı Altın, geçtiğimiz haftayı Türkiye'de ve dünyada fiyat yükselmesi yaşayarak geçirdi. Dünya fiyatları ons başına 3,45 dolar artan altının Türkiye fiyatı gramda 70 liralık bir artış gösterdi. Dünya borsalannda hafta başında 2,5 dolara yakın bir sıçramayla istikrarlı fiyat artışlarını başlatan altın, Londra borsasında 347, Zürih'te 348, Hong Kong'da 348,75 dolara kadar yükseldi. Ancak bu değerlerde tutunamayarak, hafta sonu fiyat kaybetti. Londra borsalannda bir ons altının kapanış fiyatı 346,75 dolar olarak gerçekleşti. Altın, Türkiye'de de hafta başında dünya borsalarındaki eğilimi izledi. Hafta ortasında gözlenen bir fiyat düşüşünün ardından, hafta sonuna doğru tırman Cumhuriyet 30.750 ma yeniden etkili oldu. Haftayı* 30 bin 750 liradan açan cumhu' riyet altını, 31 bin 200 liradan kapadı. Cumhuriyet altını geçen' hafta 500 lira değer kaybetmiş' ti. Külçe altında gram fiyatı da bir haftada 4 bin 650 liradan 4 bin 720 liraya çıktı. ARIĞTürkiyv'deki ynklaşık 1.5 milyvn işyerinin ynlnızca yiizde 10*unda oilanço tekniğine göre muhasebe tutuluyor. Türkiyv'de muhasebe teknıgi Batı standartlarına ynklaştırılmadan Katma Değer Vergisi umıılan sonuçlar vermez, otokontrol saglanamaz, fatura dışı işlemlerin ö'nü alınamaz. Bizdeki uygulamada KDV'nin önümüzdeki yılbaşından itibaren perakende aşamada da uygulanacagı yolunda bir izienim var, bu doğru mu? ÖNDER Efendim bu bence yanlış. Yalnız bu sorunuzu yanıtlamadan önce Avrupa dışında KDV'nin uygulandığı daha geri ülkelerin uygulamasma da kısaca değinmek istiyorum. Bu ulkelerde KDV'yi üretim aşamalannda ve toptancı aşamasında uyguluyorlar, perakendeci aşamasında kesinlikle yok. Ayrıca ileri ulkelerde çok tarifeli oranlarda uygulanan KDV geri ülkelere doğru gidildikçe tek tarifeli, tek oranlı olarak uygulanıyor.. Peki bizun yasaya göre tüketici kesim ilk günden itibaren kapsanacak mı? ÖNDER Şimdi bizün KDV Kanunu komple KDV uygulamasını öngörüyor, yani vergi bütün üretim ve pazarlama aşamalannda saünacak, tabii perakendeciler de tüketicilere yansıtacak. Ancak kanunun geçici 1. maddesine göre Maliye ve Gümrük Bakanlığı, 10 yıl süreyle uygun gördüğü uğraşı dallannda parekendecilerin top KİM NE DEDl? 1983 yılında 138 milyon dolara çıktı. Türkiye 1982 yılında olduğu gibi bu yılın ilk 8 ayında da buğday ithalatçısı olmuştur. Son yıllarda tarımsal ürünlerin genel ihracat içindeki payları azalıyor. Turgut Koşar (Deri Sanayicileri Derneği Başkan Vekili) Deri sanayiinin belini büken canlı hayvan ihracatının artması ve hayvan kesiminde gereken kurallara uyulmaması nedeniyle deriye daha fazla ihtiyaç duyulmaya başlandı. Ham deri fiyatları arttı. Bir koyun derisi Turkiye'de 3.2003.500 lirayken, aynı kalitedeki ham deri fiyatı Yunanistan'da 2.2002.400 lira civannda oluyor. Finans ve navlun problemi, ithalatın rakip ülkelere göre yüzde 3040 daha fazlaya mal olmasına yol açıyor. ÖNDER ve ARIĞKatma Değer tergisVnin oranı kaldınlan gider vergilerinden daha düşük bile olsa, bu vergi üretimden satışa kadar her aşamada alınacağı için sonuçta daha fazla vergi ödemesine konu olacak. alınamıyor. Bizim meslek mensuplan olarak yaptığımız bir araştırma, Türkiye'deki yaklaşık 1.5 milyon işyerinin ancak yüzde 10'unda bilanço tekniğine göre muhasebe tutulduğunu ortaya koymuşiur. Geri kalan yüzde 90 hâlâ işletme defteri düzeyindedir. Bizde muhasebe mesleği bir türlü düzenlenemediği için meslekle ilgili yasa tasansının görüşülmesi gene ocak ayına ertelenmiştir KDV uygulamada en önemli desteğinden yoksun kalacak, öngörülen otokontrol mekanizmasının işlemesi mümkün olmayacaktır. Bir miktar faturalı, geri kalanı faturasız mal dolaşımı maalesef sürecektir. Muhasebe mesleği Batıdaki gibi düzenlenmeden KDV uygulamasııun başarılı olacağına ben inanamıyorum. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz Sayın Önder? ÖNDER Yasada öngörülen denetleme mekaruzması teorik olarak doğru görünüyor bana, ama bunu Türkiye'mn koşullanna Sayın Anğ'ın değindiği muhasebe düzenine oturtmaya kalktığımızda iş değişiyor. Türkiye'de tüketicide fatura alma bilinci olsa ve vergi tüketici aşamasında uygulansa bu denetim belki bir ölçüde gerçekleşebilirdi. Oysa beklenen uygulamada %13 vergi ödeyecek olan perakendeci bir yandan tüketicıyi fatura almamaya ikna etmeye çalışacak, bir yandan da toptancıdan faturasız mal almaya yönelecek. Bu da sistemi temelinden işlemez hale getirebilir. Osman Özbek (Türkiye Ziraal Odalan Birliği Genel Başkanı) Son 3 yıldır tarım ürunleri ihracatı azalırken, ithalatı artıyor. 1979 yılında tanm ürünleri ithalatı 36 milyon dolarken, NELER OLDU? Yeni RenauWlar zamlı geldi 1985 model Renault 12 otomobilleri yarından itibaren yeni fıyatlanyla piyasaya sunuluyor. 1985 için Renault, GTS tipini üretimden kaldırarak, TS tipini geliştirdi ve TX modeline dönüştürdü. 1 milyon 885 bin lira olan TS modelinin yerine yeni TX'ler 1 milyon 995 bin liraya satılacak. Renault 12 station tipi ise 1985'te bazı değişlikler ile satılacak. Station tiplerin fiyatı 2 milyon 55 bin liradan, 2 milyon 180 bin liraya yükseltildi. Renault yetkilileri yuzde 40 yıllık fiyat artışı beklentisine raği men gerçekleştirdikleri fiyat artışının yılbaşından bu yana yiiz* de 2526 oranında olduğunu be : lirtiyorlar. SERMAYE PİYASASINDAN Hazırlayan YENER KAYA DPT Yabancı Sermaye Dairesi Başkanı: Dünya borsalannda geçen hafta • ABD seçimlerinde Başkan Reagan'm "ezici zaferi", ülkede faiz hadlerinin düşmeyi sürdüreceği ve para politikalannda "gevşemeler" olabileceği beklentisine bağlı olarak dolara değer kaybettirirken, ABD hisse senetlerinin değer kazanması bekleniyor. Geçtiğimiz hafta New York Borsası'nda ABD Merkez Bankası'nın "Açık Pazar Komitesi" toplantısı öncesinde gergın bir bekleyis havası egemen oldu. Dow Jones endeksi seçim günü 5 puan aldıktan sonra komite toplantısı arifesinde 1238 dUzeyine indi. • LONDRA Borsası'nda hafta başında genellikle durgunluk ve Haviker Siddeley hisselerine yöneliş gözlendi. Thorn EMI ve ICI hisselerine talep düşerken Ingiliz bankalarımn hisseleri değerlerini koruyor. Financial Times endeksi 1158 dolavında. • FRANKFURT Borsası'nda Flick skandalının yeni bir boyut kazanması ve Rainer Barzel'in istifası üzerine gözlenen sarsıntı, ABD seçim sonuçları ve ABD faizlerimn düşeceği umudu üzerine giderildi. Yabancı yatmmalardan bir bölümü Federal Almanya'ya yönelmeye başlarken, Commerzbank endeksi inisçıkışlarla 10871090 düzeyinde seyrediyor. • Reagan'm zaferi üzerine dünya borsalannda gözlenen olumlu tepkiler Ptiris Borsası'nda da hıssediliyor. Doların duşmesi üzerine Zürih Borsası da canlandı. Aranan hisseleri satan yok Hisse senedi piyasasındaki sessiz beklenti, yerini arz yetersizliğine bıraktı. Sermaye piyasası yaklaşık bir aydan beri ilginç gelişmelere şahit oluyor. Şimdiye değin çoğu piyasa uzmanının ortak görüş olarak savunduklan yaz durgunluğu, yönetmelik beklentisi gibi terimler artık piyasa içinde söylenmezken, bu savunular yerini belirgin bir arz yetersizliği söylentisine bıraktı. Özelbkle "Spesyal" kâğıt diye adlandınlan Koç Holding, Hektaş, Kordsa, Kartonsan, Siemens ve Sifaş gibi şirketlerin hisseleri araa kurumlar tarafından yoğun bir taleple aranırken bu kâğıtlann arasına Bağfaş, Çukurova Elektrik, Gübre Fabrikaları, Lassa ve Olmuksa gibi hisseler de girdi. Çoğu piyasa uzmanına göre, aracı kurumlar tarafından aranan söz konusu hisselerin piyasaya şu anda girmemesindeki en önemli iki faktörden biri bu hisselerin şu anda düşük fiyatlara inmiş olması ikinci etken ise kü çüklü büyüklü hemen tüm tasarruf sahiplerinin yılbaşı öncesinde "hisseye" yatmaları yani ellerindeki hisseleri satmak istememeleri. Yukarıda sıraladığımız nedenlerden ötürü arzı yetersiz kalırken talep gören hisselerin fiyatlarında az da olsa bir fiyat kıpırdanması göze çarpıyor. Fiyatları 50 ile 100 lira arasında prim yapan hisseler şunlar: Bagfaş, Çukurova Elektrik, Gübre Fabrikalan eskiyeni Kartonsan, eski Kordsa ve Şişe Cam Fabrikaları. Öte yandan, son zamanlarda bazı spekülâtörlerin piyasaya girmemesindeki başlıca nedenin bu toplayıcıların kâr marjlannı yükseltme istemelerinden kaynaklandığım öne süren bazı piyasa uzmanları, artık çoğu spekülatörün toplu mallarını 50100 lira arasında değişen kâr marjı ile satmaya yönelmediklerini ileri surüyorlar. Spekülâtörlerin hisseyi piyasa içinde manipüle ederek değer yaratmak yerine dolar, altın ve banka faizleri gibi diğer ekonomik göstergelere göre hareket etmeyi tercih ettikleri belirtiliyor. Ozel sektör planlarını kâğıda dökemiyor Emisyon trilyonda, enflasyon yüzde 56 Kasım ayı başında emisyon hacmi 985 milyar 737 milyon lirayı aştı. Trilyona ulaşmaya 14.2 milyar lira kaldı. Ekonomi Servisi Piyasadaki para miktarının trilyon sınınna varmasına 14 milyar 262 milyon lira kalırken, enflasyon da Hazine'nin rakamlanna göre yiizde 56'larda dolaşmaya devam ediyor. ANKA'nın haberine gore, piyasadaki para miktarı kasım ayı başında 90 milyar 574,4 milyon lira artarak, 985 milyar 737 milyon 841 bin 250 liralık bir büyüklüğe ulaştı. Aybaşlarındaki maaş ve ücret odemeleri nedeniyle piyasadaki para miktan artıyor. Ancak kasım ayı başındaki artış, normal artış eğiliminin üzerinde gerçekleşti. Bunda, Merkez Bankası'nın kısa vadeli doviz borçlanndaki 72 milyar liralık (yaklaşık 175 milyon dolar) artış etkili oldu. Cumhuriyet Ankara Burosu'nun haberine göre ise, enflasyon, yılın son uç ayına girerken de beklenen olumlu gelişmeyi gosterme eğilimi taşımadı. Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'ndan dün yapılan açıklama, son 12 ayda lopıan eşya fiyatlarındaki artışı ekim aylan itibanyla yüzde 56,1 olarak belirliyor. Bu oran geçen yıbn eşdöneminde yüzde 36,1'di. Hazine'nin belirlemelerine gore ekim ayında toptan eşya fiyatlarındaki artış yüzde 2,5 olarak gerçekleşti. Bu oran eylül ayında yüzde 2,9'du. Toptan eşya fiyatlarında yılın ilk on ayında gerçekleşen artış ise yüzde 41,3. Hazine'ye göre İstanbul'da ekim ayında tüketici fiyatlannda yüzde 4,3 oranında bir artış görüldü. Geçen yılın ekimindeki fiyat artışı yüzde 5,1'di. Ankara geçinme endeksinde ise yüzde 2,9'luk artış görüldü. Geçen yıl bu oran yüzde 2,8'di. Geçinme endekslerinin bu yılın ilk on ayındaki artış oranları Ankara'da yüzde 44,1 ve İstanbul'da yuzde 39,8 oldu. Ekimden ekime 12 aylık artışlar ise Ankara'da yüzde 52,7 olurken, İstanbul'da yüzde 49,3 olarak gerçekleşti. Çayırova Cam, kupon ödemelerine başladı Türkiye Şişe Cam Fabrikaları grubuna bağh Çayırova Cam Sanayii A.Şiye ait II. tertip I. seri tahs'illerin birinci yıl kupon ödemelerine başlandı. Toplam 1 müyar liralık ve iki seri halinde çıkarılan tahviller üç yıl vadeli olup, iki yıl anapara ödemesiz ve yüzde 48 brüt faiz ödemeli. Söz konusu şirkete ait birinci seri tahvillerin kupon odemeleri Türkiye Şişe Cam Fabrikalarının Balmumcu'daki şirket merkezinden ve Türkiye İş Bankası Menkul Kıymetler Müdürlüğü ile aynı bankanın Ankara ve İzmir merkez şubelerinden yapılmaya başlandı. Yine aynı şirkete ait tahvillerin II. tertip II. seri tahvilleri de yukarıda gösterilen adreslerden 21 kasım tarihinden itibaren yapılmaya başlanacak. Ege'de sermaye piyasası sempozyumu Tüm sermaye piyasası uzmanlarının özlemini çektiği türden bir sempozyum ilk kez Ege Sanayi Odası'nın önderliği ile gerçekleşiyor. 7 Aralık 1984'te İzmir'de Ege Sanayi Odası'nda yapılması kararlaştırılan toplantıya aracı kurumların ust düzey yetkilileri konuşmacı olarak katılacaklar. Toplantıya katılacak bir aracı kurum üst düzey yetkilisinin verdiği bilgiye göre konuşmaalann çoğunun sermaye piyasasının gelişmesi için "pratik reçeteler" sunacağı ileri sürülüyor. Şimdiye değin gerek ilgili bakanlıkların gerekse de Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı'nın finans sektörü içinde bulunan sermaye piyasasının gelişmesi ve temel bir kurum olarak kök salabilmesi için kanun, kararname ve yönetmelik düzeyinde olumlu ve ileriye yönelik çalışmalar yaptığını v^ırgulayan üst düzey yöneticisi, bu kez yapılacak toplantının teoriyle pratigin birleştirilmesi açısından atılan ilk adım olacağını belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bü nuç, istenilen ölçüde başanlı olarosu) Devlet Planlama Teşki mıyor. Sonra birçoğunun, dışarlâtı Yabancı Sermaye Dairesi daki hangi uzman kuruluşlarla, Başkanı Namık Kemal Kılıç, ya kimlerle ortaklık kurulacağı kobancı sermaye konusunda sıkın nusunda fikri yok. Bazılannın tıları olduğunu ve bu sıkıntılan da bu konulan gerçekleştirecek aşmada yardımcı olmak üzere gücü ya da elamanı yok." DPT, Yabancı Sermaye DaiKörfez ülkeleriyle yatınm şirketleri kurma çalışmalarına başla resi Başkanı Namık Kemal Kılıç, dıklarını bildirdi. Bu anlaşma Körfez ülkeleriyle düşünülen orlardan bazılarının imzalandığını, tak yatınm şirketlerinden ilkinin bazılannın çalışmalarında ise Kuveyt özel sektörüyle kurulduson aşamaya gelindiğini söyleyen ğunu bildirdi. Kılıç'ın, verdiği Kılıç, özel sektörden kaynakla bilgiye göre, 250 milyon dolarnan bazı sıkıntılar da olduğunu lık bu şirkette Kuveyt yüzde 70, bildirdi. Namık Kemal Kılıç, Türk özel sektörü de yüzde 30 özel sektörün ilk ve önemli sıkın pay sahibi olacak. Kuveyt kentısının finansman konusunda ol di payını dolar olarak, Türk tarafı da kendi payını dolar karduğunu kaydetti ve şöyle dedv "Bizim özel sektörün henüz şılığı Turk Lirası olarak karşılavazgeçmedigi bazı alışkanlıklan yacak. var. Herhangi bir konuya ilişkin Aynı nitelikte bir anlaşma şu plan program kafalannda son günlerde, Cidde'de bulunan derece açık ve tam olarak vardır. Odalar Birliği Başkanı Mehmet Ama bunun kâğıda kaleme dö Yazar tarafından Suudi Arabiskülmesini istediğiniz zaman, so tan'la imzalanacak. Aksıı tahvilinin faizi % 50'ye yükseldi Aksu İplik Dokuma ve Boya Apre Fabrikaları A.Ş. 31.10.1978 tarihinde ihraç ettiği 20 milyon nominal değerli III. tertip A serisi tahvillerin itfa olmamış kısmının faiz oranlannı Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı'ndan aldığı izinle brüt yüzde 50'ye yükseltti. Yedi yıl vadeli ve ilk iki yıldan sonra itfaya tabi olarak çıkarılan tahvillerin üzerinde bulunan ilk faiz oranı brut yüzde 21'di. KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU VE İLGİLİ MEVZUAT isimlı yayımımız;i .1.1985 tarihinde yürürlüğe girecek olan Katma Değer Vergisi Kanunu ve ilgili mevzuat ile Gider Vergileri Kanunu'nun yürürlükte bırakılan Banka ve Sigorta Muamelelerı Vergilerıne ilişkin hukumlerini ihtiva etmek uzere, FÖYVOLANT (Değışen yapraklar) şeklınde hazırlanmış olup ılgılilerin hizmeiine sunulmuştur. Sa!ış bedelı TL.2.900., yıllık abone bedelı TL.2.400.olan ışbu yayımımızı satın almak ve abone olmak. diğer yayımlarımız hakkında da daha genış bilgı almak için aşağıdakı adres ve telefonlanmıza müracaatınızı rıca ederız ı s lt±* LEBİB YALKIN YAYIMLARI l l VE BASIM tŞLERt A £ Meclısı Mebusan Cad No.327 Dursun Han Kat 3 Salıpazanlstanbul Tel. 143 03 68143 03 69144 67 85144 60 86
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear