22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Mafya çöztilmeye başladı Sahıbr Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeıecılik Turk Anonım Şırkeıı adına Nadir Nadi. # Genel Yavın Muduru' Hasan Cemal. Muessese Muduru Emine L'şaklıgil, Va.'i Işlerı Vluduru Okai Oonensin. 0 Habcr Merkc zı Muduru Yalcın Ba\er, Sayfa Duzenı Yonetmenr Ali Acar. Temsılaler ANKARA Nalçın Dogan. I/MIR Hikmct Çelinkaya, ADANA Mehmel Mercan. # Servıs Şeflerı Islanbul Haberlerı. Reha Oz. Dış Haberler Krgun Balcı. Ekonomı OMnan (Jlagay, Kultur A>dın hmeç, Maga/ın \alvin Pvk^en, Spor Danışmanı Abdulkadir Yucelman. Duzeltme Refik Durbaş, Araşlırma Şahin Alpa>, IşSendıka ^ukran Kelenci. Bıırolar % Ankara: 7ı>a Gokalp Bulvarı Inkılap Sokak \ o 19, 4 Tel 331141 47, • İ/mir: Halr. Zı>a BuKarı No 65 3. Tel 254709131230 • 7 Adana: Çakmak Cad. No 134 K.at 3. Tel I455O19 31 • Basan \e Yavan Cumburi>et Matbaaalık \e Gazelecılık T A Ş Turk CKaSı Cad 39/41, Cağaloğlu, Ist PK 246lsı Tel: 526 10 00 (9 hat)fTelex: 22246 TAKVtM 5 EKİM 1984 Imsak: 5.33 Guneş: 6.57 Öğle: 12.58 Ikındi: 16.11 Akşam. 18.47 Yata: 20.07 Brezilya'dan îtalya'ya iade edilen Mafya M» rezilya'dan îtalya'ya iade edilen Mafya liderlerinden Buscetta'nın açıklamalanndan sonra İtalya'da 62, Amerika'da ise 28 Mafya üyesi tutuklandı. "Sessizlik Yasası"nı bozan Buscetta'nın, ailesini öldüren Mafya'dan öç aldığı öne sürülüyor. NİLGÜN CERRAHOĞLU MADRtD Şimdiye dek görülmemiş boyutlara ulaşan ve 3000 den fazla güvenlik görevlisinın katıldığı "babalar operasyonu" sonucunda, İtalya'da 62 Mafya üyesi tutuklandı. Milano'dan Roma'ya ve Palermo'ya dek uzanan operasyonu, uluslararası yeraltı dünyasınırı önde gelen isimlerinden Tommaso Buscetta'mn Brezilya'dan Îtalya'ya iadesini sağlayan Palermo savcısı Giovanni Falcone yönetiyor. Uluslararası eroin trafiğını yöneten 56 yaşmdaki Tommaso Buscetta ise, bu operasyonun "baş kahramanı". Çünkıi tutuklanan Mafya babaları, Buscetta'mn açıklamaları sayesinde ele geçirildi. Aynca Buscetta'nın ilginç açıklamalan, ilk kez Italyan siyasi çevreleri üzerindeki bir çemberin daralmasına yol açıyor. örneğin Palermo'nun eski belediye başkanı, Hıristiyan demokrat Vito Ciancimino bunlardan biri. Vito Ciancimino'nun, elinden pasaportunu alan, evinde arama yapan ve bir yığın belgeye el koyan polis karşısında dehşet içinde kaldığı söyleniyor. Çünkü bu ülkede ilk kez, bir Hıristiyan Demokrat, doğrudan doğruya Mafya ile ilişkili olmaktan suçlanıyor. Basına yansıyan haberlere göre, "her türiiı şüpbenin üsttinde olan" diğer bazı polıtikacılar ve serbest meslek sahiplerı de, ilk kez gerçekten korkuyorlar.. rP ^rP^ babalardan Buscetta, Mafya'nın merkezinin Sicilya'mn başkenti Palermo olduğunu, bu kentin 10 bölgeye aynlarak, Mafya aileleri arasında bölüştürüldüğünü, tüm yönetimin bu ailelerin elinde olduğunu açıkladu ya'mn başkentı olarak görülen Palermo olduğu, Buscetta'nın \erdıği bılgılerce onaylanıyor. Unlu Mafya babasının anlattıklarına göre kent 10 bölgeye bölunüyor ve her bölgeyi, Mafya dünyasında"aile" olanak tarumlanan "çete'Mer yönetiyor. Ayrıca Buscetta, gene Siracusa ve Messina, dışında tüm Sicilya'mn Mafyanın alt örgütleri tarafından il il paylaşıldığını söylüyor. Açıklamalann yankılan Buscetta'mn açıklamalan sadece İtalya'da değil, ABD'de ve Mafyanın ilintili olduğu Akdeniz ülkelerinde de buyuk yankı uyandınyor. ABD'de, Buscetta'nın açıklamalan üzerine tutuklanan 28 Mafya babasının yanı sıra, Kanada'da da bir o kadar kişinin tutuklandığı ve Brezilya'da aramalara başlandığı bıldiriliyor. İlk kez mafyaya ilişkin olarak yapılan bir ltalyanABD toplantısında bulunmak üzere Washington'a giden, Italyan Içişleri Bakam, Oscar Luigj Scalfaro, son gunlerde yeraltı dunyasına indirilen bu darbeleri "sadece bir başJangjç" olarak kabul ediyor. Ancak bu başlangıçla hızlanan "uluslararası iade" trafığinin meyvelerini de kısa sürede vermesi bekkniyor. örneğin ABD'de tutuklanan 28 mafya babasının 20'sinin kısa süre içinde ttalya'ya iadesi bekleruyor. Ispanya'da tutuklanan, Buscetta'nın en önemli ortağı, Badalamenti'nin ise, ülkesi olan ABD'ye geri gönderilmesi için tüm hazırlıklar tamamlanmış bulunuyor. LODOS VE ALGARMAC1 Şarkoy'de kayıklann hemen hepsikıyıda. Karidesçiler kahvede oturuyor. Lodos esen denizde birkaç kayık var. ' 'Bir umut'' diye dalgaü denizde algama çekmeye çausıyor. Ama dipteki torba her seferinde boş çıkıyor. Karides yok artık. ŞÛKRAN BORCUNU ÖDEMEK ÎÇİN Mafya'ya karşı başlatılan savaşı yürüten General Carlo Alberto, 1982 eylülünde öldurülmüstü. Buscetta, generalin Santapaola çetesi tarafından, Palermolu 3 aüeye şükran borcunu âdemek için öldürüldüğünü açıkladı. en önemli yönlerinden biri de, Mafya içinde yaşayabilmenin ön şartı olan "OraerU" ya da "sessizlik yasası"nın ilk kez böylesine gürültulü bir biçimde çiğnenmesi. "Omerta"yı bozanlar, ya da diğer örgüt uyelerini ele verenler, bilındiği gibi ölüm fermanlannı da ımzalamış oluyorlar aynı zamanda. Ancak Tommaso Buscetta'nın kimseden korkusu yok. Rakip çeteler, Buscetta'mn tüm "aile"sini temizlemiş. Bu eski eroin kralı, kini uğruna kendi kellesini de kaybetmeyi göze aiıyor şimdi. Buscetta'nın verdiği 366 isimden, 120'sinin nerede olduğu bilinmiyor. Son tutuklanan 62 örgüt uyesi ile birlikte, 200'ün üstünde kişi de hapiste bulunuyor. çetesi tarafından, Palermo'lu " C o r l e o n e " , " G r e c o " ve "Marche$e" ailelerıne olan şükran borçlannı odemek için öldurüldüğunü söylüyor. Buscetta'nın açıklamaları aynca, Italyan adli makamlanna, Mafyanın gızli ıç yapısı hakkında etraflı bilgi sağlaması açısından da ilginç. Her ne kadar Buscetta, sadece "üçıincü derece" olarak tarumlanan Mafya babalan ile uyuşturucu trafiği hakkında bilgi veriyorsa da, açıklamalarından Mafyanın iç yapısı hakkında varılan bulgular çok değerli kabul ediliyor. örneğin, cürüm örgütünün kalbinin Sicil Karides bitiyor Balıkçılar, "Algarna, denizi tüketiyor" dediler. Kimse onları dinlemedi. Su ürünleri yetkilileri, "Algarna, karidesi çoğaltır" dedi. Karidesçiler bu "fetva" üzerine algarnaları denizin dibine saldılar. Şimdi denizde karides bitti. Bu işten para kazananlar, şimdi kara kara düşünüyorlar. Yazı ve Fotoğraflar: KADİR CAN Marmaralı balıkçılar telaş içinde. Balıkçı reisleri Marmara'da "algarna" ile karides avcılığının yasaklanması için kapı kapı dolaştılar. Balıkçıların öne surduğune göre, bir tur tirol olan algarnalar denizin dibinde, karides, balık yumurtası, yavrusu ne varsa hepsini supürüp temizliyordu. Balıkçılar ayrıca şu açıklamayı yapıyorlardı: "Birçok balık tüni Marmara'da yumurtalar \e bu sure içinde de karides ile beslenirier. Eğer yiyecek karides bulamazlarsa çekip giderier. Biz de tutacak balık bulamayız." Balıkçılarla, algarnacılar arasındaki sürtuşmenin kızışması üzerine araya giren Su Ürünleri Bölge Müdüru Salih Çavuşoğlu şu açıklamayı yaptı: "Denizin dibi majdanoz tarlası gibidir. Ma>danoz kesildikçe nasıl yeniden gur çıkarsa, algarna çekildikçe denizin dibindeki karidesler de çoğalır". Bölge müdürunun bu açıklaması ve bazı uzmanların da ona destek çıkmasından sonra balıkçıların söyleyecek sözleri kalmadı. Suçlamalann bilimsel bir ağızdan sona erdirilmesi, algarnacüara rahat bir nefes aldırdı. Kavga durmuş görunüyordu. Kim haklıydı? 80100 milyon değerindeki modern donanımlı bahkçı teknelerin reisleri, 1520 bin lira değerindeki algarnalardan ne istiyorlardı? Doğru yanıtı bulabilmek için soluğu Şarkoy'de aldım. Polis şeflerini kim öldürdü? Tanınmış Mafya babası, son yıllarda Mafyaya karşı kıyasıya mücadeleye giren güvenlik güçleri, hâkim ve yargıçlara karşı işlenen cinayetler hakkında da, ilgınç bilgiler veriyor. örneğin, Italyan hükümeti tarafından, Mafyaya karşı mücadeleyi yönetmesi için Palermo'ya gönderilen ve 1982'nin eylulunde öldurülen General Cario Alberto Dalla Chiesa'mn, "Santapaola" Omerta ç i g n e n d i Tommaso Buscetta olayının TİROL GİBt Algama, bir demire bağlanmıs torba şektindeki ağa deniyor. Denizin dibine oturan ağ ile dip taranıyor. Torba dolunca yukarı almıyor. algarnalara Su Üninleri yetkilileri el koydu". çıktı. Boylece 1982de 30 olan kayık sayısı 56 ay içinde 500'ü geçti. Gunde 15 ton kadar karides avlanıyor, bunlar Eriklice ve Hoşkoy'deki fabrikalarda işlenip ihraç ediliyordu. lşler bir süre oncesine kadar iyi gitti. Daha sonra karides ka\bolmaya başladı. İ'retim gunde 1 tona kadar duştu. Bu arada maliyeciler gelip fabrikalardaki defterlere d koydular. Kimin ne kadar karides sattıgı ortada. Bize bir vergi bindirdiler sormayın. Kimimiz 100 bin, kimimiz 200300 bin lira vergi odemek zorunda bırakddık. Şimdi karides de bitti. Vergileri nasıl odeyeceğiz? Bankalara olan borçlarımızı nasıl odeyeceğiz?" Şerif Aydemir, Kumbağ Balıkçılar Kooperatıfi kurucularından ve Tekirdağ Ziraat Odası Meclis Başkanı Aydemirde algarna olayını şöyle anlatıyor: "Üç yıl önce Beykoz'daki Balık ÇEVRE ESKİ MÜSTEŞARI ERİM Bodrurn Belediye Meclisi, Gökova'da termik santralın yapılmaması için imza kampanyası açtı. Refet Erim ise,"Gökova'da kurulacak termik santral, Ankara'daki kirlenmenin üç mislinden fazla kirlenmeye neden olacak" dedL BODRUM (Cumhuriyet) Çevre eski Musteşarı Refet Erim Gökova'da kurulacak olan termik santralin 5 yıl içinde Gökova Körfezi'nde turizm ve tanm yapılmasını engelleyeceğini belirterek, "santral Ankara'daki kirlenmenin üç mislinden fazla kirlenmeye neden olacak" dedi. Ören Türk evlerinde köylulerin ve bazı yetkili kurumlann tüm karşı çıkmalarına, verilen "sakıncab" raporlanna karşm Kemerköy Termik Santrali'nin yapımı kesinleşti. Bodrum'da tatilini geçiren çeyre eski müstesarı Refet Erim, iş başındaki hükumetin "sanayileşme olsun da çevre kirienirse kirlensin" görüşunde olduğunu savunarak şunlan söyledi: "Biz demek istemiyoruz ki, termik santnüler yapılmasın. Ancak, Gökova termik santralinin yeri iyi seçilmedi. Sanayileşme olurken, turizm olgusu yok ediliyor. Gökova Körfezi'nde 35 yıl sonra ne turizm, ne de tanm yapılur. Öğrendiğimize göre, termik santralin sosyai tesisleri için yapılacak bafriyatın topragı deniz kenarına atılacakmış. Yani deniz kenarına 6 metre yüksekliğinde bir set oluşturnlacak." Refet Erim, santralin neden olacağı çevre kirliliği konusunda da şöyle konuştu: "600 megavatlık termik santral tam kapasite çalışmaya başladığı zaman TEK kurumu verilerine gore, 140 bin ton / yıl kiikıirt dioksit havaya karışacak. Bunu şöyle izah edebiliriz. Turkiye'de en çok bava kirlenmesinin olduğu Ankara ilimizde bu rakam 40 bin ton / yıldır. Demek ki, Ankara'nın kirlenmesinin üç mislinden fazla kirlenme olacak. Ancak Gökova bolgesinin bir özelliği nem oranının yüksek oluşu. Nemli bolgede kukürt dioksit iğne > apraklı ağaçlann da etkisiyle sülfurik asit şekline donuşüyor. Ani sülfurik asit şoklan oluşacak ve çevre yangtn >erine dönuşecek. Ne tanm arazisi kalacak, ne de yeşil alan." Rafet Erim, santralui kurulmasırun sakıncasız olduğuna ilişkin raporları da, "Bazı holding profesörleri alacaklan mıişavirlik ücretine binaen bir takım raporlar sunuyor. Bazı makamiar da buna kanıyor" bıçimtnde değerlendirdi. Anadolu Ajansı'mn bildirdiğine göre Bodrum Belediye Meclisi, Gökova Termik Santralı'nın yapımını önleyıci tedbirler almmasını kararîaştırdı. Belediye Meclisi'nin toplantısından sonra, santralin yapılması için imza kampanyası açıldı. Termik santnıl (Zökova'da turizmi de tarunı da öldürür Maydanoz tarlasına benzemiyor Evet algarnacıların Marmara'daki anavatanı Şarkoy'de karides tukenmiştı. Deniz dibinin maydanoz tarlası olmadığı geç de olsa anlaşılmıştı. Şarköy'ün en eski algarnacılanndan birı Mustafa Besli. Mustafa Beslı aJgarnacüığın nasıl başladığını anlatıyor: "1957'den 1962 yüına kadar sepetle kara karides yakalardık. 1962 yüında buraya deniz arastırmadan profesör tlhan ArtUz geldi. Bize Japonya'da uygulanan algarna yontemini öğretti. O zamanlar denizde bol miktarda karides vardı, fakat bunlan satacak pazar yoktu. tlk yıllarda 56 arkadaş algarnacılık yapıyorduk. Yakaladıgımız karideslerin bir bölümünü lstan Hollandah turizmciler İstanbuVda şirketinden 300'e yakın temsücinin katıldığı 12. Gencl Kurul dün Sheraton Oteli'nde başladı. Toplanttda bir konuşma yapan Kultür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoğkı, 1983 yüı turizm gelirlerimizin 408 milyon dolara ulaştığuu söylerken, bu yıl Türkiye'ye 1 mttyon 622 bin 999 turistin geldiğini belirtti. ANVR Başkaru Anton Biock da HoUandaldann, Hollanda 'daki çok sayıda Türk işçisi sayesinde Turkleri tanıdıklannı, Türkiye 'yi gormekle daha iyi tanıyacaklannı ve bundan da mutlu olacaklarını soyledi. Uzun yıttar Hollanda'da kalan ve Türkiye'yi tanıtıcı bir konuşma yapan Sevgi Alper de bir Hollandahnın, "Türk kadınlan Hollanda 'daküer gibi mi?" sonısuna karşıhk, Hollanda 'da bulunan Turk kadınlannın buyuk sehirlerden gelmediğini, köylerden gelen bu insanlann o yörelerin aüşkanlıklanndan kurtulamadıklanm, ama Istanbul'daki kadınların kendisi gibi olduğunu söyledi. (Fotoğraf: SİNA KOLOĞLU) Amerika'da ııçaklara ıımıuııi telefon konuyor ABD'de bir telekomünikasyon şirketinin geliştirdiği sistem aracılığı ile yolcular havada uçarken, istedikleri yer ile telefon görüşmesi yapabilecekler. Dış Haberler Servisi Amerikan telekomünikasyon şirketlerinden Western Union Corporation (Birleşik Batı Şirketleri) uçak yolcularının ABD'nin herhangı bir yeri ile istedikleri anda görüşebilmelerini sağlayabilecek bir sistem geliştirdi. 15 ekimden sonra ABD'de uçak yolculuğu yapacak olanlar bu sistem aracıbğı ile istedikleri yere telefon edebilecekler. Bu sistem, genel anlamda telsizlerin sistemine benziyor. Amerika'nın çeşitli yerlerinde yaklaşık 5O'şer kilometre aralarla kurulacak olan "araistasyonlann" sağlayacağı ıletişim, aynı istasyonlardan yapılacak elektromanyetik dalga yayını ile gerçekleştirilecek. Yapılan açıklamaya göre bu dalgalann frekanslan ise kullanım alamna göre değişken olacak. Ilgililer bu sistem üzerinde ikıuç yıldır çahşıldığım, hatta bir kaç uçak şirketinde denemelerin yapıldığını belirttiler. Bu olayın yaygınlaştınlmasının umulandan daha kolay olduğunu açıklayan yetküiler; "Bu tür iletişim daha önce de kullanıldığından altyapı zaten vardı. Şimdi uçak ister istemez araistasyonlardan birinin aianı içerisinde uçuş yapacağı için iletişim ay^klıgı da olmayacak" diyorlar. Ancak sorun deniz aşın bölgede çıkıyor. Örneğin Kuzey Atlantiği geçmek söz konusu olduğunda iletişimin kesileceği bildiriliyor. Buna karşın yülardan beri gemilerin birbirleriyle dünyanın herhangi bir yerinden bir başka noktaya haber göndermek için kullandıklan "Inmarsat" sistemi var. Ama benzer bir sistemin hava yollannda kullammının çok daha pahalıya mal olacağı söyleniyor. Avrupa açısından ise durum umutsuz. Fransız Telekomünikasyon Genel Mudurluğü, kıtada yurutulen tum araştırrnalann olumsuz sonuç verdiğini belirtti. Ancak gene de demiryolları düzeyinde kimi çalışmalar sürdürüluyor. Özellikle "TGV" (Yuksek Hızlı Tren) için öngörülen plan yakın bır zamanda hizmete açılacak. Buna karşın Avrupa gene de Amerika'nın bu atüimını yakından izliyor. Amerikalılar ise bu konuda iyimser görunüyorlar. Ancak sistemin gehştinlebilmesi ıçın, telefonu kullanacak olanlann da kimi özverilerde bulunmalan gerektığini vurguluyorlar. Ve tabii bu fiyatlarda kendisini açıkça gosterıyor. 15 ekimden itibaren uygulamaya konulacak olan yeni sistemde telefon göruşmesinin ilk uç dakikası, aranılan yer neresi olursa olsun, 7,5 dolar (yaklaşık 3000 lıra), bunu izleyen her dakika da 1,5 dolar (yaklaşık 600 lira) olacak. Karides kalmadı Lodos oldukça sertti. Kahvede oturanlara "Bu hava ne zaman esmeve başladı" diyorum. "Yanm saat önce. Aniden fırtına palladı" diyorlar. "Siz, herhalde buraya çok ) akın yerlerde avlanıyorsunuz, çabucak mendireğe dönmüşsünüz" diyorum. Guluyorlar. Kimi "Gitmedik ki dönelim" diyor. Kahvede oturanlardan biri ekliyor: "Şimdi denizde olsa olsa 56 kayık vardır, onlar da birazdan doner". Tekneler mendireğin içinde yanyana bağlı. Kıçüstlerindeki algarnalar oturduğum yerden görunuyor. Rıhtımın üzerinde de dızı dizi algarnalar var. "Neden denize çıkmıyorsunuz?" diye soruyorum. Yanıtlan, "Karides yok, denizde karides bitti" oluyor. "Karides yok" diyen algarnacının adı İbrahim Yıldız. İbrahim Yıldız başlıyor anlatmaya. "Evet buralarda artık karides kalmadı. Geçenlerde Mudanya'nın Zeytinbağı köyiine gittik. Ben dun geldim, kayığım orada kaldı. Kendimize yeni av sahalan aramak zorundayız. Ne yapalım borcumuz var harcımız var. Bir de geçinmek zorundayız. Zeytinbağı koyundeki algarnacılarla aramızda tarüşma çıktı. "Şarköy'u yiyip bitırdiniz sıra buraya mı geldi" deyip, bizi kovmak istediler. Tartışmadan bir gün sonra, sabah jandarmalan karşımızda buldıık. Karakolda gece saal 24'e kadar ifadelerimiz alındı, belgelerimiz kontrol edildi. Olçuleri buyuk olan Sigara içen kadın karnındaki bebeği zehiriiyor Dıs Haberler Servisi Sigara içen hamile kadınların kannlanndaki bebeklerin kanında, annelerinkinden daha fazla nikotin oranı olduğu ortaya çıkarüdı. Amerikan tıp dergisi "New England Journal of Medicine"de yayınlanan araştırmada Werner Luck ve Heinz Nau isimli Alman araştırmacılar, bebeklerin kanındaki nikotin yoğunluğunun annelerinkinden daha fazla olduğunu savunuyorlar. Araştırmaya göre nikotin ve nikotinin özumlenmesi sonucunda doğan "Cotinin"nin, ceninin kanında çoğalmasımn nedeni, kanda kimyasal açıdan elverişli bir ortam olmasmdan kaynaklanıyor. Alman araştırmacılar, aynı zamanda cenin suyunda ve cenin zannın rahme bitişik tarafında, annenin kanından daha fazla oranda nikotin yoğunluğuna rastladıklarını belirtiyorlar. Araştırmaaların vardıklan sonuçlara göre, annelerınin karnında bulunan bebekler, sigara içen annelerin emzirdikleri bebeklerden daha fazla nikotin alıyorlar. BtR SANDIK KARİDES Denizde karides kavgası var. Şarköyluler, Mudanya 'ya gidiyor. Mudanyalılar engel oluyor. Önceleri denize dökülen karides, şimdi gelir gelmez kapışıhyor. bul'a gonderiyorduk. Çoğu satdmadığı için denize dokülüvordu. 19811982 yüına kadar tuttuğumuz karidesleri gelen turistlere bedava veriyorduk. Karidesleri haşladıktan sonra okul önlerinde çocuklara bedava dağıttık. Uzun yıllar karidesi tanıtmak, halka se\dirmek için uğraştık durduk. 1982 yılında bazı şirketler gelip karidesi ihraç etmek için satın almaya başladılar, çok da iyi para veriyorlardı. Sonunda aradığımız pazarı bulmuştuk. Pazarı bulmamızla birlikte algarnacıların sa>ısı çığ gibi artmaya başladı. Çiftini çubuğunu, eşinin, annesinin altınını satan, bankadan kredi alan, kısacası onune gelen bir kayık yaptı , peşine algarnayı takıp denize çılık Okulu'nda yapılan bir toplantıda Su Ürünleri Bolge Miidürü Salih Çavuşoğlu deniz dibinin maydanoz tarlasına benzedigini, algarna çekildikçe karidesi n artacağını söyledi. Şarköy, Mürefte, Hoşkoy, Kumbağiılar olarak hep birlikte algama çektik. Maydanoz tarlası olarak tanımlanan deniz dibi kısa bir süre sonra surulmuş tarla gibi dümduz oldu." Algarnacıhk ilk başladığı yerde karidesi tüketti. Şarköy civarındaki 500'den fazla algarnacı şimdi Marmara'nın diğer karides yoıvalanna saldıracaklar. Hepsini o bölgelerdeki algarnacılarla birlikte silip supurecekler. Onlarla birlikte buralara yumurtlamaya gelen balıklar da bıtecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear