25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/4 KÜLTÜR YAŞAM 30 EKİM 1984 TELEVIZYON 09.59 Açılış ve Program 10.00 Hanımlar Sizin İçin Programda, baba, anne ve çocuktan oluşan bir ailenın gorüntüsü, yemek tarifi, şarkı hikâyesi, Adnan Şenses'in seslendirdiği "Günüm Sen Hatıram Sen" adlı şarkı, çizgilerle örgu, tül alışverişi, perde dikişi, hediye vermek konulan ekrana gelıyor. TV'de Sinema TRT'NIN ICINDEN MAHMUT T. ONGOREN Ozetle İki balerinimiz Japonya'da plaket aldı Japonya'da 29 ekim günleri arasında düzenlenen "Ohya Uluslararası Bale Yarışması"na dansçı olarak ilk kez katılan Zeynep Sunal Sergen ve Fahrettin Giiven "Madam Ohya Teşekkür Plaketi" kazjanduar. Ankara Devlet Opera ve Balesi başkoregrafı, devlet sanatçısı ve başbalerin Merıç Sumen'in de seçici kurul üyesi olarak katüdığı uluslararası yarışmada dansçüanmıza piyanist Arın Karamürsel eşlik etti. Sergen ve Güven, daha sonra Tokyo 'da düzenlenen Gala Temsilinde "La Corsaire" ve "Raimonda"balelerinde oynadılar. (a.a.) Bir Yudum Sevgi Hayır, konumuz Atıf Yılmaz'ın "Bir Yudum Sevgi" adtı filmi değil... Geçen yaz istanbul'a geldiklerinde Mısır Çarşısında kuşları kafes içinde görünce çok saşırıp hepsini satın aldıktan sonra salıveren Hollandalılar da, onların bu davranişına, "Hayvanlara bu denli ilgi göstermeye ne gerek vaıf' diyerek daha çok şaşıran vatandaşlanmız da konumuzu oluşturmuyor. Ama Batılılann insan yaşamı ile ilgili tüm haklar (sağlık, özgürlük, hatta infaz vs.) için mücadele hakkını güvence altına almayı başardıktan sonra, şimdi de hayvanlarta ilgilendiklerini anımsatmak konumuza girebilir. Çünkü bu gibi davranışların kökeninde, kimilerine göre uygarlık, ama gerçekte bir yudum sevgi yatar. Sevgi uygarlığın kökeninde yoksa, o uygarlık denilen şeyin uygar olması olanaksızdır. Bu nedenle de Batı'da en ağır suç işlemiş bir insanın bile ölümünün doğal yotdan gerçekleşmesi gerektiğine kesin gözle bakılıyor. Yine aynı nedenle insanlar Batı'da nükleer silahlara ve termik santral türündeki yeniliklerin insanlara zarar verecek yerlere kurulmasına karşı çıkıyorlar ve hatta yetkililere karşı koyuyorlar. Avrupa'daki bu gibi olayların haberlerine TRT hiç yer vermez. Gökova'daki duruma karşı çıkılışın haberieri, yorumu, yankılan ve ılgılilerle yetkılilerin görüşleri de TRT'de hiç yer almadı. Oysa Gökova'ya termik santralin yapılmasını durdurmak amacıyla Cumhurbaşkanlığı'na 3 bini aşkın kişinin imzaladığı 30 metre uzunluğunda bir dilekçe verildi ve bu konuda bir tartışma başlatıldı. Hem her bakımdan "haber ve incelenme değeri" taşıyan, hem de insan yaşamını ve bir bölgenin varlığını ilgilendiren böyle bir olaya TRT niçin yer vermemekte direnir? Çeşitli TV izlencelerinde çok küçük çocuklarımızı görüyoruz. Sık sık, "Büyüyünce, devtetime yaraıiı olacağım" diyor hepsi. Belli ki, hocaları "devlet' sözcüğünü TV çekimlerinde kullanmalarını iyi öğretmiş onlara. Yoksa o yaştaki çocuk nasıi akıl eder böyle konuşmayı. "Devlefi küçük çocuklara biie söyletmeyi başaran bir TV yönetimi, Gökova sorununu yayınları içinde incelerse, acaba devlete karşı gelmiş olacağım mı duşünüyor? Devlet insan için vardır. Elbette küçük çocukların büyüyünce devlete yararlı olmaları ıstenir, ama TRT'nın Gökova sorununu radyo ve TV yayınlarında doğadan yana bir tutum içinde incelemesi de "devtef'e büyük yararlar sağlayacaktır. Hem de çocuk ızlencelerinden haber izlencelerinedektüm yayınlarda... Eğer bir yudum sevgi varsa.. Böyle bir yayın tüm spor karşılaşmatarından, özellikle ayaktopu naklen yayınlanndan ve ünlü Bodrum dinlentilerinden çok daha önemli ve çok daha gerekli değil midir? Yoksa TRT işin içinde bir dilekçe olduğu için mi bu konuya değinmemeyi yeğledi? Gökova dilekçesi de yasal olarak hazırlandı, çoğaltıldı, dağrtıldı ve ilgili makamlara ulaştırıldı. Bu toplu dilekçeyi hazıriayanlann hiçbır yasadışı davranışı yok. Durum apaçık ortada. Öte yanda, Gökova sorunu ile ilgili dilekçenin "siyasal bcyutlar'dan yoksun olduğu da sanılmamalı. Gökova'nın "öldurülmek" istenmesi son derece sıyasal nedenlere dayanıyor. Ama Gökovalıların karşı çıkışı hem uygarca, hem de sevgi dolu bir davranış... Buna karşın TRT sessızliği yeğliyor bu konuda. Çünkü yanlış bir devletçilik anlayışı ve sevgisız bir tutum içinde. Bu nedenle de Hollandalıların Mısır Çarşısı'ndaki kafesler içinde kuşları görünce şaşırmalarına ve onları satın alıp salıvermelerine kimi vatandaşlarımızın şaşırmasına hiç şaşırmamak gerekiyor. Suçlu ya da suçsuz insanlarımızı koruyamayınca, elden başka ne gelir. Ey bir yudum sevgi, nerelerdesin! Salt Atıf Yılmaz'ın filminde mi? 12.00 Kapanış 19.24 Açılış ve Program 19.25 Uzun Çoraplı Kız Pippiyaşgününü arkadaşları Tommy ve Annika ile kutlarlar. Pıppi onlara çatı katmdaki koleksiyonlannı gösterir. Gecenin geç saatlerinde Blum ve arkadaşı Pippi'nin altınlarını çalmak için harekete geçerler. 19.55 Tanm ve Köy Programda, seracılıkta tohum vefideyetiştiriciliği, ORKÖY çalışmalan (Göle llçesi Uğurtaş Köyü Orman Kalkındırma Kooperatifi) işleniyor. Aynca, Erzurumlu mahalti sanatçı Erol Ergani bir türku ile programa katüıyor. 20.20 20.30 21.00 21.15 Uykudan Önce Haberler Hava Durumu TV'de Sinema: Vahşi Nehir GÖRÜLMESt GEREKLİ Sinema tarihinin "lanetli" fılmlerinden "Vahşi Nehir", artık hayatta olmayan Montgomery Clift ve Lee Remick gibi iki iyi oyuncuyu bir araya getiriyor. Eskinin Esintmyle Çağdaş Takılar "Eskinin Esintisiyle Çağdaş Takılar" konuhı sergi 3 kasım cumartesi günu htanbul'da Alarko Holding'in Sanat Galerisi'nde açüacak. Alarko Holding'in ülkemizde çok eski bir geçmise sahip olan takı sanatını günumüzde surdüren üretici ve sanatçılan desteklemek amacıyla düzenlediği sergi 15 kasım gününe kadar sürecek. Alarko Holding Konferans Salonu'nda, Anadohı'nun değerli taş ve takı sanatını ve takının çağlar boyu gelişim'tni yansıtan dialı bir gösteri de yapılacak. (Aynntılı bilgi yandaki sütunlarda.) 23.15 Klasik Müzik Konseri: Programda, Mozart 'ın Re Majör Sonatı ve Klasik Marşlaryer alıyor. 23.55 Haberler 24.00 Kapanış TRT I RADYO Hafıf muzik. 12.00 Yurttan sesler kadınlar topluluğu. 12.30 Beraber ve solo şarkılar. 13.00 Haberler. 13.15 Hafıf müzik. J3J0 Turküler geçidı. 14.00 Şarkılar. 14.15 Hafıf muzık. 14.30 Yabancı dil öfcrenelim. 15.30 Barok muzik. 16.00 Halk müziği dunyamız. 16.20 Arkası yann. 17.00 Saz eserlerı. 17.10 Turkçe sözlu hafif müzik. 17.30 Çağdaş Türk sanat müziği. 18.00 Yuntan sesler. 18.30 Din ve ahlak. 19.00 Haberler \e olayların içinden. 20.00 Dunden bugune tango. 20.30 Yabancı dil oğrenelim. 21.30 Küçuk konser. 22.00 Solistlerden birer şarkı. 22.30 Bir roman / Bir yazardan hikâyeler. 22.45 Turkçe sozlü hafıf muzik. 23.00 Haberler. 23.15 Sohstler geçıdi. 23.40 Hafıf müzik. 23.55 Çaglar boyu oda müziği. 00.55 Program ve kapanış. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Gune baslarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Turkçe haberler. 09.03 Police'in Syncronıcıty Albumu. 09.30 Barok muzik. 10.00 Caz müziği. 10.30 Her hafta sizlerle. 11.00 öğleye doğru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskoteğımızden. 13.00 Konser saatı. 14.30 Caz muzığı. 15.00 Müzikli dakıkalar. 16.00 Gunun konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler için. 18.00 Pop dünyasından. 19.00 Haberler 19.12 Müzik dünyasından. 20.00 Melodiler geçıdi. 20.30 TRT Istanbul Hafif Muzık Caz Orkestrası. 21.00 Salı konsen. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Dört mevsimden. 24.00 Gece ve muzık. 01.00 Program ve kapanış. Bu ayın hoş sürprizlerinden Vahşi \ > h i r (Wild River) / Yönetmen: Elia Kazan / Oyuncular: Montgomery Clift, Jo Van Fleet, Lee Remick, Albert Salmi, Jay C. Flippen, James Westerfield, Bruce Dern / 1960 yapımı / 110 dakika. Kültiir Servisi 1930'larda ABD'nin Tennessee Vadisi bölgesinde sel haskınlannı önlemek için bir dizi baraj yapılmasına karar verilir. Yapım çalışmaları sırasında ırmak çevresinin tümüyle boşaltılması gerekmektedir. Ancak ırmağın onasında yaşayan yaşlı ve inatçı bir kadın, arazisini terk etmek istemez. Sinema tarihinin "lanetli" fılmlerinden biri. Film, ABD'de hiç iş yapmamış, ulkemize gelmediğı gibi Avmpa ülkelerinde, sözgelimi Fransa'da bile ancak yıllar sonra gösterilmişti. Eleştirmenler sonradan "Vahşi Nehir''in bir başyapıt olduğunda birleştiler. Film Kayseri doğumlu ABD'li yönetmen Elia Kazan'ın kendine özgü gerilimli, biçimci anlatımından izler taşıyor. Toplumsal çağnşımlar içeren bir konuya ilerici liberal bir yaklaşımı var. TV'de "Geri Tepen Silah", "Sokaklarda Panik ", "Viva Zapata", "Rıhtımlar Üzerinde", "Cennetin Doğusu", "Gençlik Bilerken " gibi filmlerini izlediğimiz 1909 doğumlu Kazan'ın bu fılmi, TV'de bitmektt olan ekim ayının en ilginç sürprizlerinden sayılabilir. Buyuk oyuncu Montgomery Oift'in yanı sıra, yaşlı kadın rolunde Jo Van Fleet, filmin asıl ağırlığını ustünde taşıyor. 1919 doğumlu olan bu oyuncuyu "Cennetin Doğusu", "Yann Aglayacagım", "Vahşi Miicadele", "Seni Seviyorum" gibi filmlerde izlemiştik. Lee Remick'i ise TV izleyicileri birçok filmden ve "Tekerlekler" dizisinden anımsayacaklar. Gorülmesi gereken bir yapıt. 06.00 Erzurum Diyarbakır Trabzon. 06.30 Ankara Antalya Çukurova. 07.00 tstanbul İzmir. 07.30 Haberler. 07.40 Gunun içinden. 10.00 Arkası yarın. 10.20 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Okul radyosu. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 öfcle uzeri. 12.55 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Hukuk ve sorunlarımız 15.00 Kısa haberler. 15.05 Öğleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Okul radyosu. 17.00 Kısa haberler. 17.05 Köyürauz köylümuz. 17.25 Bölgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.30 Şarkılar. 18.50 Hafif muzik ve reklamlar. 19.00 Haberler ve olayların içinden. 20.00 Beraber ve solo şarkılar. 20.30 Turkuler. 20.45 Turkçe sözlu hafif müzik. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Konulann içinden. 21.35 Turk halk muzığı dinleyici istekleri. 22.00 Sevilen eserler. 22.30 Solistlerden seçmeler. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.05 05.00 Gece yayını. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler. 07.40 Turkuler ve oyun havaları 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Şarkılar. 09.15 Bin Yıllardır Anadolu. 09.30 Sabah konsen. 10.00 Şarkılar. 10.20 Turkuler. 10.40 Nobel. 11.00 Küçük koro. 11.30 Turkuler. 11.45 Halk Sigorta Karikatür Yarışması Halk Sigorta, kuruluşunun ktrkıncı yılı dolayısıyla bir karikatür yarışması düzenledi. Konusu ' 'Sigorta, Sigortacı ve Sıgortalı" olarak belirlenen yanşmayaenaz iki karikatürle katılınabilecek. Seçici Kurulunu Özkan Kaymak, Semıh Balaoğlu, Mengü Ertel, Müjdat Gezen, Bedri Koraman, Semih Poroy ve Turhan Selçuk 'un oluşturduğu yarışmada birinciye 200 bin lira, ikinciye 150 bin lira, üçüncüye 100 bin lira, özel ödüle değer bulunacak beş yanşmacıya da 125 biner lira verilecek. Son kanlma tarihinin 26 Kasım 1984 olarak saptandığı yanşmanın sonuçlan 15 Arahk 1984 günü açıklanacak. (TJBA) Halil Paşa'nın tabloları 3 kasımda sergileniyor Kiıltür Servisi Ressam Halil Paşa'nın tablolanndan oluşan bir sergi 3 kasım gunü Maçka'da, Abdi İpekçi Caddesi'ndeki Destek Sanat Galerisi'nde açılıyor. Sergi 28 kasım tarihine kadar surecek. Harbiye Mektebi kuruculanndan, Tophane Müşiri Ferik Selim Paşa'nın oğlu olan Halil Paşa, 1852 yılında lstanbul'da dunyaya geldi. Kuçuk yaşta başlayan resim merakı, peşini ömur boyu bırakmadı. 1873'te teğmen rütbesiyle Mühendishanei Berri Humayun'u bitiren, Sultan Aziz'e yaver olan ve padişahın yardımıyla sarayda kurulan resim atölyesinde çalışmalarını surdüren sanatçı, 1874'teyüzbaşı rütbesiyle Askeri Idadi'ye resim öğretmeni oldu. 1880'deAbdülaziz tarafından resim öğrenimi görmesi için Paris'e gönderildi, Paris Güzel Sanatlar Akademisi'nde Gerome ve Courtois atölyelerinde çahştı. 1888 Paris Resim Sargisi'ne bir tablosuyla katılıp madalya alan sanatçı, aynı yıl İstanbul'a döndu. 1900 yılında da "Salon des Artistes Français"de, "Madame X" adlı pastel tablosuyla bronz madalya aldı. 1906'dapaşa rütbesiyle Harp Okulu'na resim öğretmeni, 1914 yılında da Sanayii Nefise'ye müdür atandı. 1936 yılında Viyana'da açılan uluslararası sergide bir naturmortuyla altın madalya kazandı. Bu resmi halen Istanbul Resim ve Heykel Muzesi'nde bulunan Halil Paşa, 1939 yılında oldu. Ülkemizde "izlenimci" (empresyonist) akımın öncüsü sayüan Halil Paşa, desenden çok renge dönük tablolanyla dikkati çeker. Son yıllarında Mısır'da kalan ve bu ulkeden görünumler resimleyen sanatçı, "çağdaş resim sanatını Ulkemize getiren" bir usta, büyük bir ressam olarak hep anılacaktır. TRT III TRT II Oskar Wemer, çocuksu yüzüyle luııUıdmayncak bir oyuncuydu: Yusııf Şahiri'in yeni filmi "Adieu Bonaparte Elveda Bonaparte"fiunini tamamlayan Mısırü yönetmen Yusuf Şahin, bir sonraki çahşmasının, "koleradan kaçmak için tekneyle Nil Nehri'ne açılan bir büyükanne, bir çocuk ve bir maymun terbiyecisinin iç burkan öyküsü"olacağım açıkladı. Mısır Lübnan Fransız kökenli kadın romancı Andree Chedid'in "Sixieme Jour Altına Gün" adlı romanından uyarlanan film, 1952 devrimlnden önceki son büyük kolera salgımm anlatıyor. Tîyatronun sinemaya armağanı üç yıl sonra Hollywood'a gidecek, Anatole Litvak'ın Nazi aleyhtan casus filmi "Decision Before DavvnFedai Casus"ta başrol oynayacaktı. 1955'te G.W.Pabst*ın HiÜer'in son günlerini anlatan "Der Letzte AktSon Perde" adlı filminde ve Max Ophüls'ün yönettiği son film olan "Lola Montes"te güçlü karakter rollerine çıkacaktı. BULMACA SOLDANSAGA 1/ Elaziğ yöresinde yaygın bir halk oyunu. 2/ Satrançta bir değerlendirme ve klasman sistemi... Bir köşeden karşı köşeye doğru kesilmiş, katlanmış ya da konulmuş olan. 3/ Vizon... Cehennem. 4/ Kadın sekreter... Duman lekesi. 5/ Pamuk, yün gibi seyleri eğirmekte kullanılan araç... Kimi Batı devletlerinde kullanılan bir soyluluk sanı. 6/ ttalyan radyo televizyon kurumunun kısa yazılışı... "Uluslararası Boks Birliği"nin kısa yazılışı. 7/ Lale bahçesi. 8/ Korunmak için birine ya da bir yere bırakılan eşya... Kamer. 9/ Bir büyük yetke sahibini perde arkasından yöneten kimse. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Arsızca karşüık vermek. 2/ İzmir yakınlannda kurulu olan petrol rafınerisi... Su. 3/ Başıboş hayvan... Mahkeme sonucunu gösteren resmi belge. 4/ Dar, uzun ve hafif bir yarış kayıgı... Temel, esas. 5/ Evcıl olmayan hayvanlan vurma ya da yakalama işi... Kalorifer kazanının sıcaklığından yararlanarak içindeki suyun ısıtılması sağlanan depo. 6/ Kuzu ağılı... Anadolu'da kurulmuş eski bir uygarlık. 7/ Özyapı... tnce ve keskin ses. 8/ tskambillerle oynanan bir tür oyun... Fenike, Asur ve Babilliler'in en önemli tanrısı. 9/ Avnıpa'da bir ülke. Erden Kıral Batı Berlirîdeki Akademie der Künste'ye üye seçildi T.C. SAKARYA ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLİĞİ Sayı: 1984/1 Davacı: Niyazi Erginalp Davalüar: Ahmet Köse, Mehmet Köse Dava: Tazminat Davacı Niyazi Erginalp tarafından davaülar Ahmet Köse ve Mehmet Köse'nin ve Yakup Kanat aleyhlerine açılan 1.148.000 lira alacak davasımn yapılan yargılaması sırasmda: Davalılardan Ahmet ve Mehmet Köse adresleri tespit edilemediğinden gıyap kararının ılanen yapılmasına karar verilmiştir. Kartallstanbul Aydırüı Köyü, Arçelik Mahallesi No: l'de oıuran davaljlaı Ahmet ve Mehmet Köse'nın yargılamanın 18.10.1984 tarihinde duruşmaya gelmediklerinden 5.12.1984 günu saat 9.30'da yargüamaya gelmedikleri takdirde dunışmanın gıyaplannda devam edeceği gıyap yenne kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 12958 Kültür Servisi Sinema yönetmeni Erden Kıral, unlü yazar Giınter Grass'ın Başkanı olduğu Berlin'deki "Akademie der Künste"ye (Sanat Akademisi) uye seçildi. Merkezi Batı Berlin'de olan, kendine bağlı değişik sanat dallanyla ilgili yan kuruluşlan bulunan "Akademie der Kiınste" ozerk bir statuye sahip. Ancak zaman zaman Federal Almanya1 mn kültür politikası üzerinde etkili olabiliyor. Erden Kıral, "Akademie der Künste"ye bağlı olarak kurulan Sinema Akademisi'nin de kurucuları arasında yer aldı. Sinema Akademisi'nin kurucuları arasında Wolker Schlöndorff, Wim Wenders, Andrzej Wajda, lstvan Szabo, Margarethe von Trotta, Edgar Reitz, Peter Lilienthal, Reinhardt Haupt, Ulrich Gregor gibi Sinema Dünyası'nın ünlu adları var. Oskar VVerner, ülkemizde "Jules ve Jim", "Fahrenheit 451" adlı ve Fransız yönetmen François Truffaut tarafından gerçekleştirümiş iki ünlü fılmde tanındı. Yönetmen ve oyuncu, iki gün arayla yaşama veda ettiler. Kültür Servisi Sinemaseverlerimiz Oskar Werner adını çoğu zaman François Truffaut ile birlikte anımsarlar. Gerçekten de, Tnıffaut'nun ülkemizde gösterilen iki nimiyle, "Jules ve Jim" ve "Degişen Dünyanın İnsanlanFahrenheit 451" ile tanımışlardır Oskar Werner'i. Ancak geçen hafta, "ölüm" denilen bir kotü rastlantı, bu iki buyük sanatçıyı, Werner ile Truffaut'yu gene birlikte anmak zorunda bıraktı sinema tutkunlarını. Yeni Dalga'nm kuruculanndan, Yaratıcı Sineması'run savunuculanndan François Tnıffaut'nun olum haberinden iki gün sonra Oskar VV'erner'in olüm haberı geldi çünku. Oskar Werner'in bir köşede çıkan kuçük olüm haberiyle birlikte, sinemaseverlerin belleğinde, bu sarışın, çocuk bakışlı oyuncunun beyazperdedeki yüzü canlandı hemen. Oysa 23 ekim günu altmış bir yaşında bir kalp krizi sonucu ölen bu Avusturyalı sanatçı, ülkesinin en buyük tiyatro oyuncularından biriydi a>Tiı zamanda. 50'lerde sahnede ünlendi Oskar Werner, ya da gerçek adıyla Oskar Josef Bschliessme HolIywoodMan îngiltere'ye Oskar Werner, bu filmlerin ardından Twentieth Century Fox şirketiyle bir sözJeşme imzaladıysa da, 1960'larda şirketle anlaşmazlığa duşerek Hollywood'dan aynldı ve bundan sonraki filmlerinin çoğunu Ingiltere'de çevirdi. Ülkemizde TV'de gösterilen, Stanley Kramer'ın "Sbip of FoolsAptaliar Gemisi" Filminde cizdiği fizikçi portresiyle Oscar'a aday gösterilen \Verner, gene de François Tnıffaut'nun "Jules et JimJules ve Jim" adlı filmiyle sinema izleyicilerinin belleklerinde yer etti. Birinci Dünya Savaşı'nın öncesi ve sonrasında geçen bu lirik aşk üçlüsü öyküsunde başrolleri Jeanne Moreau ve Henri Serre ile paylaşan Oskar VVerner, daha sonra Ray Bradbury'nin aynı adlı bilimkurgu romanından beyazperdeye uyarlanan "Fahrenheit 451"de gene Truffaut ile birlikte cahşacak, bu fütürist fılmde kitap yakan polisitfaiyecinin en sonunda baskı devletine başkaldırışım incelikli bir oyunculukla canlandıracaktı. VV'erner'in tngiltere'de çevirdiği öteki filmleri arasında bir John le Carre uyarlaması olan "The Spy Who Came in From the ColdSofuktan Gelen Casus", "InterludeGizli Aşk" ve "The Shoes of the FishermanBalıkcının Pabuçlan" da sayılmalı. "FAHRENHEIT 451" Ya da "Değişen Dünyanın tnsanları", ABD'li bilimkurgu yazan Ray Bradbury'nin aynı addakiünlüyapıtından uyarlanmtştı. Werner, bu fllmde başrolü Julie Christie ile paylaşıyordu. yer, 13 Kasım 1922'de Viyana'da doğdu. YVerner, daha on dokuz yaşındayken, Viyana'daki Burgtheater'in sürekli oyuncularından biri oldu. Burgtheater, AJman dilinde tiyatro yapan en önemh topiuluklardan biriydi. Bu topluluğun sahnelediği birçok klasik ve modern oyunda rol aldı Oskar VVerner. Ancak, tiyatro oyuncusu olarak asıl unüne 1950'li yıllarda Viyana'daki öteki tiyatrolarda, Salzburg Şenliği'nde, Almanya ve Isviçre'deki topluluklarda ortaya koyduğu oyunlanyla erişti. Bu dönemde, Werner, Jean Anouilh'un "Beckef'indeki başrolüyle, Georg Büchner'in "Danton'un Ölümü" adlı yapıtındaki St. Just rolüyle, Frankfurt'taki Hamlet rolüyle belleklerde silinmez izler bıraktı. VVerner, tiyatrodan sinemaya 1948'de çevrilen "Trombonlu Melek" filmiyle geçti. Sanatçı, Keritn Korcanhn "Canh Bayraklar"ı çıkıyor Kerim Korcan'm "Canlı Bayraklar" adlı öykü kitabı aralık ayında çıkıyor. Süreç Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan kitapla ilgili olarak Kenm Korcan şunlan söytedi: "Bu benim yedinci kitabım. Kısa hikayelerden oluşuyor. Bu hikâyeler daha önce çeşitli dergılerde yer almıştı. Çok beğenildiği için hepsini bir kitapta toplamak istedim. Böylece "Canh Bayraklar" ortaya çıktı." (THA) Bolu ValiliğVnin resim yarışması Atatürk'ün Bolu'ya gelişinin 50. yılı nedeniyle Bolu Valiliği'nce açılan resim yarışması sonuçlandı. Avni Akyol, Emin Barın, Orhan Ersoy, Fethi Kayaalp, Hamıt Kmayturk, llhami Turan ve thsan Yüceözsoy'dan oluşan seçici kurul 70 sanatçaun 135 yapıtını değerlendirdi ve 75 yapıtın sergilenmesine karar verdi. Yanşmada birincilik odülü Cavit Aımaca'ya, ikincilik odülü Bunyamin Balamir'e üçuncülük odülü ise Osman Zekı Oral'a ve. rildi. Aydın Ayan, Naile Akın* a, Erol Deran, Nihat Tandoğan, Mehmet Uzel'e ise mansiyon verilmesi kararlaştırıldı. Değerlendirme sonucunda sergilenmeye değer görülen yapıdar 8 kasıma kadar Bolu Güzel Sanatlar Galerisi'nde görülebilecek. Sergi daha sonra Ankara 100. Yıl Sanat Galerisi'nde de tekrarlanacak. İnzivada bir alkolik VVeraer, son döneminde daha çok Alman ve Avusturya tiyatrosunda oyuncu ve emprezaryo olarak çahştı. Son önemli filmi olarak 1976'da çevirdiği "Voyage of the DamoedLaneüiler Gemisi "ni sayabileceğimiz sanatçı, yaşamının son yılını Liechtenstein'da kronik alkolik olarak nerdeyse inzivada geçirdi. Gene bir oyuncu olan Elizabeth Kalina ile sonra da Amerikalı Unlü sinema sanatçısı Tyrone Power'ın evlat edindiği Anne Povver'la evlenen Oskar VVerner'in iki evliliği de uzun ömürlü olmadı. Avusturya ve Almanya sahnelerindeki seçkin tiyatro oyunculuğundan beyazp>erdedeki başanlı n ı > Jtstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçılanndan batM r r aktörlüğüne uzanan bir sanat Mete Lgur folonya ya gıdıyor riton Mete Uğurf u kasımda Poionya'da tvrociav'uğraşıyla birlikte ardında biri da sahnelenecek "La Traviata" da Baba Germount rolüne çıkacak. Şu anda htanbul Devlet Opera kız, biri erkek, iki de çocuk bıve Balesi'nin sahnelediği "Atilla"operasmda Ezio'yu oynayan Mete Uğur, yenisezonda "Macbeth"raktı. te Macbeth 'i canlandıracak. Sovyet balet Kayyum Yakubov Devlet Konservatuvarı "nda Enerji tasarrufunda yann geç olabiîir ANKARA, (ANKA) Bolşoy Balesi'nde yirmi iki yıl dansçı olarak çalışan unlu Sovyet balet Kayvum Yakubov, Ankara Devlet Konservatuvarı'nda oğretmen olarak çahşmaya başladı. Öğrenimini Moskova ve Leningrad Üniversitelerinde tamamlayan Kayyum Yakubov, dansı bıraktıktan sonra öğretmenlik öğrenimi gördü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear