25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet CAMPAIGN Sahibi: Cnmhariyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirkeli adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Muduru: Hasan Cenal, Muessese Muduru: Emine l şaklıgil,Yazı İşlen Muduru: Oka> Gönensin. • Haber Merkezi Muduru: Yılçın Bayer, Sayfa Duzeni Yönetmenı: Ali Acar. TAKVİM 30 EKİM 1984 Imsak: 5.59 Güneş: 7.25 Temsılcıler ANKARA: Yalçın Dofcaa, IZMIR: Hikmet Çetinkaya, ADANA: Mehmel Mercan, • Servıs Şeflen: Istanbul Haberlen: Reha Öz, Dış Haberler: Ergun Balcı, Ekonomi Osman Ulagay. Küllur: Aydın Emeç, Magazın: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı. Abdulkadir Yucelman. Duzeltme: Refik Durbaş, Araştırma: Şahin Alpay, IşSendıka: Şukran Ketenci. Burolar: • Ankara: Ziya Gökalp Bulvajı, tnkılap Sokak No: 19/4 Teh 33114147, • İzmir: Halit Ziya Bulvan No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Çakmak Cad. No 134 Kat 3, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhurivtt Matbaacıbk ve Gazetecilik T.A Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, Ist PK 246Ist. Tel: 526 10 00 (9 hal) Telex: 22246 ögle: 12.53 Ikindi: 15.43 Akşam: 18.10 Yatsı: 19.31 Jön Türkler, Amerika'nın ortadireği WASHtNGTON Üçüncü Dünya'nın hemen hemen her ülkesinde kullanılan "salon sosyalisti" tanımlamasırun Amerika'daki karşılığı "limousine liberali". Limousine sözcüğü Türkçe "altı kapüı Mercedes" diye söylenebilir. Amerika'da limousine liberali.amblemi eşek olan Demokrat Parli'nin içindeki " n e o liberal" unsurlar için kullanılıyor. Bunlar için kullanılan bir başka tanımlarna da "Jön Türkler". Liberaller "züppe" oldukları gerekçesiyle, Muhafazakâr lar da "aşın liberal" olduklan gerekçesiyle JönTürklere karşı. Göriinürdeki liderleri Demokrat Parti'nin başkan adaylığı yanşıru Mondale karşısında kaybeden senatör Gary Hart. Hart, biraz Gatsby'i anımsatıyor. O da Amerika'nın vahşi batısından rafineliğe doğru yürümüş, o da küçük aynntılan, içınden çıkılamaz kadar karmaşık hale getirip kendine eziyet etmekte usta. O da kendini paylaşmakta kıskanç. Neoliberalleri, ya da BaltimorSun gazetesinin ünlü köşe yazarı Joles Witcover tarafından Amerikan siyasi yaşamına kazandırılan deyimle JönTürkleri şöyle özetlemek mümkün: Muhafazakâr: 3 milyar dolarlık yeni uçak gemileri inşa edilmesinden yana. Liberal: 3 milyar dolarhk yeni uçak gemileri inşa edilmesine karşı. Neoliberal: 3 milyar dolarhk manevra yeteneği ytıksek, üstün teknoloji, az insan ile çalışan hücumbotlar inşa edilmesinden yana. Neoliberallerin diğer "karşı" ve "yana"lan şöyle: Kayıtsız sartsız rekabetten yana, korumacılık politikalarına karşı. Sorumlulukların dağıtılmasından yana, büyük ve güçlü bir bürokratik devlete karşı. Küçük işletmelerden yana, işletmelerin bürokratikleşip yaratıcılıklannı kaybetmelerine karşı. Endüstri politikasından yana, planh ekonomiye karşı. Ekonomik büyümeden yana, ekonomik bü ABD Seçime Doğru UFUK GÜLDEMİR Demokrat Parti içindeki muhalif kanadı oluşturan Jön Türklerin sayısı 5 milyon civarında. Orta sınıfı temsil eden Jön Türkleri güçlü kılan etkenlerin başında üniversite, basın ve yargı sistemi içindeki yerleri, sanayiciler ile kurdukları ilişkiler geliyor. Jön Türklerin gittikçe güçlendiğini söyleyen Prof. Benjamin Ginsberg'e bakılırsa, bu grup bir muhafazakâr kadar savunma giderlerinin arttırılmasından, bir sosyalist kadar Sovyetler'le yakın ilişki kurulmasından yana. 3 JÖN TÜRKLERİN LİDERİ Amerikalı Jön Türklerin göriinürdeki lideri, Demokrat Parti'nin Başkan adaylığı yanşmı Mondale karşısmda kaybeden Senatör Cary Hart. yümeyi önlediği için merkezi devlete karşı. Kürtaj ve cinsel özgürlükten yana, muhafazakâr aile yapısına karşı. Düşünce özgürlüğünden yana, kapalı devlete karşı. Schumpter'den yana, Keynes'e karşı. larında. lstisnasız tümünün evinde kişisel bilgisayar var. Bilgisayan mutfak bütçesini dengelemesi için eve sokan yeni Amerikan rönesansının öncüsü bu kuşak. Ideologlanndan birisi Prof. Benjamin Ginsberg diğeri de ekonomist Randall Rothenberg. Randevu için haftada üç kez telefonla arayıp yanıt alamadığımız, ama avcı olduğunu öğrenince yanımızdaki yaban domuzu avı resimlerinden yollayıp "Siz Neoliberalleri anlatın ben de domuzlan" diye not düştüğümüz için yemekli davetini aldığımız Prof. Ginsberg'e bakdırsa JönTürkler bir muhafazakâr kadar savunma giderlerinin arttınlmasından ve bir sosyalist kadar Sovyetler'le yakın ilişki kurulmasından yana. Ginsberg'le balkonundan olta atsa balık tutabilecek kadar Ithaca gölüne yakın yazlık evinde buluştuk. Ordek avından yeni gelmiş, saçlan yaş olduğuna göre de duştan yeni çıkmıştı. "Gdin" dedi, "Kütttphaneye gidelim. Veriieri bilgisayara işlemem gerekiyor." Evlilik yıldönümierinde arkadaşlannın hediye ettiği Picasso seramik tabakta sigarasını söndürdükten sonra klavyenin başına oturarak veriieri işlemeye başladı: "Kod: Yeşilbaş ördek, Bölge: Sbaun Deresi, Adet: 3, Muhimmat: 7 numara saçma. 1.60 banıt..." ilişki onları güçlü kılan başuca etkendir. örneğin; ünlü Watergate skandalı, JönTürklerin başını çektiği bir ortadirek skandabdır. Karışanlar ortadirek, skandalı ortaya çıkaran gazeteciler ortadirek, skandalı soruşturan Kongre Soruşturma Komisyonu üyeleri ortadirek, yargılayanlar ortadirektir. BasınKongremahkemeden oluşan demir üçİki kanatlı parti gen kendi aralarında olağanüstü örgutlüdür. Toplum yasamınGinsberg'e göre Demokrat da bu kadar etkili ohıp GreyhoParti de iki kanatlıydı: "1) Organize emek, 2)Jön und otobüs şirketinin şoförleriTürkler. İkinci grup, Amerikan nin kendilerinden daha fazla para kazanıyor olması bu grubu orta sınıfını temsil eder. Yeni bir endttstriyel politikadan yanadır şiddetle rahatsız etmektedir. lar, ama bu yeni bir ekonomi po Parti içindeki etkinlikleri nedir? Utika demek değildir. Örneğin organize emek ve dumanlı enGLNSBERGGittikçe güçledüstriye karşı yüksek teknoloji niyorlar. Örneğin 1972 yılında li endustriyi desteklemektedirter. Demokrat Partinin programını BB yiizden sendikalar, bu gru değistirerek kendilerinin seçimini bun şiddetle karşısındadır." kolaylaştırdüar. Demokrat ParPeki JönTürklerin Amerikan tinin savunma giderlerinin kısılpolitikasındaki yerleri nedir? masıru istediği sürece iktidara GİNSBERGSayıları 5 mil gelemeyeceklerini söylüyorlar. yonu geçmez, ama üniversite, Organize emek basın ve yargı sistemi içindeki yerleri, sanayiciler ile kurduklan Bunlar Demokrat Parti için Yeni işadamlarına Amerika'da "Yuppie" deniyor. Bunlar Vietnam savaşına karşı olduklan için İç Savaş Anıtı'na Vietnam bayrağı çeken, askere gitmeyi reddeden kuşak. Şimdi işyerlerine hisikletle gidiyorlar. Birçoğu ise sol kulağına küpe takıyor. deki muhalefeti oluşturan JönTürkler. Peki, partinin yönetimindeki "organize emek" yanlısı grubun lideri ve partinin 6 kasım seçimlerinde Reagan'a karşı başkan adayı VValter Mondale ne yapıyor? Bu soruya bizim de katıldığımız bir seçim gezisinde yanıt aradık. Vv'ashington Havaalam'mn özel seferler terminaline gittiğimizde henuz Mondale gelmemisti. Amerikalı gazetecüerle birlikte güvenlik kontrollerinden geçtikten sonra uçağa biner binmez hiç de yabancı olmadığımız bir manzara ile karşılaştık. Kemerlerini bağlamayan gazetecileri ikna etmeye çalışan hostesler, uçak henüz havalanmadığı için tuvaletteki gazeteciyi dışarı çıkarmaya çalışan kabin memuru, diyetli olduğu için sadece haşlanmış patates yemesi gerektiğini ileri surerek uçağın küçük mutfağında tarakla patates soyan gazeteciler... MDP'nin seçim otobüsü Horoz'un personeli ile gazeteciler arasında kurulan diyaloğun bir benzeri de burada kurulmuştu. REAGAN'A KARŞI DaUas sokaklannda Amerikalı bir "ortadirek. " Kendisi de, köpeği de Reagan 'ın başkan seçilmesine karşı. Bu diyaloğun sonucu olarak "liitfen kemerlerinizi bağlayınız" anonsu şöyle yapıldı: Allahınızı severseniz yerinize otunın ve çenenizi kapaün. Mike, sen de liitfen çoraplannı Mondale' in konuşmasım yapacağı Newark'a vardığımızda duvarlara tükrükle yapıştırıldığı izlenimi veren birkaç krepon kâğıdı ve Lumafon marka boz renkli bir ampjifıkatör ile teçhiz edilmiş bir salon bekleyenler için bir kez daha şaşırma sırası gelmişti. Salonda binlerce balon, yüzlerce Çin feneri, gazetecileri öpen, hepsi de güzel kokan bir süru insan vardı. Mondale hoşlanna gitmeyen bir şey söylediğinde bağınyorlardı: Hayır Fritz, bu cümlene oy yok. Mondale'in en çok alkış alan cumlesi en çok vaatte bulundukları değil en zekice söyledikleri oluyordu: Üç sene önceki Reagan, değil Gromiko ile goriişmek. merbaba bile demezdi. Işleri yavaş yavaş öğrendiğinden şimdi Ruslarla masaya oturuyor. Son üç yıldır Reagan oldu. Şimdi Mondale olmaya çalışıyor. YnppieMer JönTürkler "küçük işletmelerden yana" derken, "aUe pansiyonculuğu"nu kastetmiyorlar. Sermayeyoğun, üstün teknoloji ile çalışan, ileri teknoloji eğitimi görmuş, "yeniişadamı" denilen liberal gençler tarafından yönetilen "Apple Bilgisayar Şirketi" gibi işletmeleri kastediyorlar. Yeniişadamlanna Amerika'da "Yuppie" (Young urban professionals) deniliyor. Bunlar Vietnam savaşına karşı olduklan için Chicago'daki içsavaş anıtına Vietnam bayrağı çeken, askere gitmeyi reddeden kuşak. Şimdi işyerlerine bisikletle gidiyorlar. Bir bölümünün sol kulaklarında küpe var. Dior kostümlerinin altında da tokyo. Timsah derisi ayakkabıları ise strt çanta Gazeteci geleneği Uçak havalanınca güvertenin eğimine karşı koyamayan bir domates, pilot kabininden kuyruğa doğru koltukların arasındaki boşlukta yuvarlanmaya başladı. Bu bir gelenekti. Gazeteciler her yeni geziye çıktıklarında çantalarına domates, dolma biber koyuyor, havalanırken yere bırakıyor, geriye doğru yuvarlanmasını gole giden bir futbolcuyu izler gibı destekliyorlardı. Meslektaşım Don Campbel'e bakılırsa gazetecilerin sabah alacasında sağanak yağmur ve hava boşlukları nedeniyle gökyüzünde kamyon gibi ilerleyen uçağın içinde çığlıklar atmasını "yaptıklan işin yoğunluguna" yorumlamak gerekiyordu. Seçim ve şairler Turk siyasi yaşamında şairlerin yeri nasıl yadsınamazsa Amerikan siyasi yaşamında da yadsınamazdı. 6 kasım seçimlerinde bir süre izlediğimiz SODEP lideri İnönü, "Şu dağlan yıkmalı / Sele zeytiıı yemeli" diye mani okuyan şairi nasıl "Yaşa şair" diye kutlayıp öptüyse Mondale de Amerikan bayrağından ceket yapmış şairi öyle alkışladı: "New Jersey'in kızlan / derde deva sesleri / Komputür kullanmadan / Yemek yapar elle Izgara et sağhğa zararh Hacettepe Üniversitesi Beslenme Bölümü Başkanı sinler de almak gerekiyor" dedi. Prof. Dr. Ayşe Baysal, "Kömürde ızgara yapılan etHAŞLAMA ET lerin yanmış kısımlannda kanser yapan maddeler SAĞLIKLI var. Bu nedenle et yemenin en sağlıklı yolu, eti haş Etin lezzetini arttırmak için ızgara yapmanın da yanlış olduğulayarak yemektir" dedi. na değinen Baysal, "Kömürde ANKARA, (Cumhuriyet Bıirosu) Hacettepe Üniversitesi Beslenme Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayşe Baysal, dengeli ve yeterli beslenmenin tek başına yeterli olmadığmı belirterek, "Besinlerin yanlış kullanımmın ve onlan uygun koşullarda saklamamanın kansere neden olduğunu" söyledi. Prof. Baysal, Cumhuriyet muhabirinin sorularını yanıtlarken; "Et, süt, yumurta, kuru baklagiller ve tuz gibi insan viicudu için çok önemli besin maddelerinin yanlış alındığında. viicutta kansere neden olan maddelerin oluştuğunu" belirtti. Sosis, salam gibi et ürünlerine renk vermek amaayla kullanılan maddelerin, midede kanser yapan (nikrozan) denılen maddelere dönüştüğünü belirten Baysal, "Bu besinler çok alındığında ileride kansere neden oluyor. Midede nikrozan oluşumunu önlemek için bu besinlerin yanında (C) vitamini içeren beızgara yapılan etlerin yanmış kısımlannda da kanser yapan maddeler var. Bu nedenle et vemenin en sağlıklı yolu eti haşlayarak >emek" dedi. Baysal, aynca aşın tuz kullanmanın da kanser nedenlerinden biri olduğunu söyledi. Prof. Baysal, "Yağlar ve süt, yumurta gibi protein yönünden zengin saf maddeler, posalı ve kepekli besinlerle birlikte kullanılmadığı zaman kalın barsaklarda kansere neden oluyor" dedi. Baysal, bu besinlerin yalnız kullanüdığında barsaklarda artık maddelerin oluştuğunu ve barsaklar calışmadığı için bu artıklann kanser yapabileceğini açıkladı ve "Saf besin maddelerinin sebze, meyve, kepekli tahü ürünleri ve kuru baklagiller ile birlikte kullamlması gerektiğini" vurguladı. Sağhklı beslenmede besinlerin seçimi ve doğru kullarumı kadar uygun koşullarda saklanmasının da büyük önem taşıdığına değinen Baysal, "Kuru jemisler, salamura edilmeyen peynirier, tahıl ürünleri ve et ürünlerinin küflü olarak kuUanıldığında karaciger ve sindirim organlannda kansere neden olduğunu" söyledi. "Gökova olayı hafife alınıyor" ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Çevre Sorunları Vakfı Genel Sekreteri Engin Ural, Bayındırlık ve İskân Bakanı Safa Giray'ın, "On tane yat geçecek diye santraldan vazgeçemeyiz" şeklindeki sozlerini üzuntuyle karşıladıklarını açıkladı. Engin Ural yaptığı açıklamada, "Eğer sa>ın bakan bu şekilde bir ifade KuUanmışsa gerçekten üzücüdur. konuyu, on tane yatın geçmesi şeklinde hafife alamayız. Konu, çevre degerlerinin tahrip. edilmemesi. bu guzel yurt köşesinde çevrenin kirlenmemesidir. Bozulan çevrenin yol açacağı zarar, şu anda görulen ekonomik favdadan buyuk olacakür" dedi.. Ural, "2872 saydı Çevre Kanunu'nun 10. maddesi de bu tip projelerde 'Çevresel etki değerlendirme raporu' hazırianmasını öngörüyor. Gökova'daki santralla ilgili olarak bu rapor hazırlanmış mıdır? Hazırlanmışsa, çevrecilerin bu konudaki göruşleri gerçekçi bir şekilde dikkate alınmış mıdır?" diye sorduktan sonra, bu konuda "Yüksek Çevre Kurulu"nun toplanarak, konuyu her yönüyle yeniden değerlendirmesini istedi. ri." 43 Islam ülkesi devlet başkanı Istanbulia geliyor Cumhurbaşkam Evren, kendisine verilen yetki uyarınca İslam Konferansı Ekonomik ve Ticari Işbirliği Komitesi'nin ilk toplantısımn 1416 kasımda Istanbul'da yapılmasını kararlaştırdı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İslam Konferansı Ekonomik ve Ticari tşbirliği Komitesi'nin 1416 kasım tarihlerinde Istanbul'da yapacağı toplantıya Cumhurbaşkam Kenan Evren başkanhk edecek. 43 ülkenin devlet veya hükümet başkanlannın katumasının beklendiği komite toplantısından iki gün önce, söz konusu ülkelerin ticaret ve sanayi bakanlannın katılacağj bir haarlık toplantısı yapılacak. Cumhurbaşkam Evren'in, bir "koleküf özguven aracı" olarak nitelenen komitenin, îslam ülkeleri arasındaki ekonomik işbirliği yöntemlerini saptama, ulusal gayretleri güçlendirme ve İslam ülkelerinin dünya ekonomisi içindeki durumlarını sağlamlaşurma gereklerini gözönunde bulundurarak İslam Konferansı ülkelerini bu toplantıya davet ettiği belirtiliyor. Sürekli komitenin bu ilk toplantısmda ticaret, sanayi ve teknik işbirliği alanlarında belırli konular, üye ülkelerin ticaret ve sanayi bakanları ile İslam Konferansı örgütü üyelerinin gelişmesini destekleyen mah' kuruluşların üst düzey yetkililerinin katılmasıyla ele alınacak. Toplantıda bu alanlarda uygulama programlannın saptanması beklenmekte. Ocak 1981'de Suudi Arabistan'da yapılan İslam Konferansı 3. Zirve Toplantısı'nda bilimsel ve teknolojik işbirliği, ekonomik ve ticari işbirliği ve enformasyon ve kültürel işler alanlarında sürekli komiteler kuruldu. Toplantıda aynca bu komitelerin başkanüğının devlet ve hükümet başkanlarınca yapılması ve katılmanın bakan düzeyinde olması da kararlaştırılmıştı. Ocak 1984'te Kazablanka'da yapılan İslam Konferansı 4. Zirve Toplantısı'nda Ekonomik ve Ticari İşbirliği Sürekli Komitesi Başkanlığfna Cumhurbaşkam Kenan Evren seçildi. Cumhurbaşkam, kendisine verilen yetki uyannca, sürekli komitenin ilk toplantısımn 1416 kasım tarihkrinde İstanbul'da yapılmasını kararlaştırdı. Bu toplantı öncesinde, 1213 Kasım 1984 tarihlerinde bir de yüksek düzeyde uzmanlar toplantısı yapılacak. Mondale, konuşmasım tamamladı, havaalanına gitmek üzere otobüse bindik. Gazeteciler çantalanndan dergi boyutlarındaki bilgisayarlarını çıkarıp yazmaya başladılar. Havaalanına vanldığında yazılar hazırdı. Bekleme salonunda kurulmuş yüzlerce telefona gidildi, gazeteler arandı, bilgisayar lar karşılıklı telefona bağlandı, haberler geçildi. Kentten havaalanına 15 dakikada gelinmişti. Telefonda haberi geçmek için harcanan süre ise sadece 15 saniyeydi. Bütün bu işlemi not defterine kaydeden 3. Dunyalı meslektaşlan her seçimde onlann haber geçmek için harcadıkları sürenin 2 bin 500 katını, yaprak sarmasmı yemekte olan santral operatörünü telefonu bağlaması için ikna etmekte harcıyordu. Uçağa binildi, bilgisayarlar çantalara kondu, domatesler çıktı. Minnesotalı bir taşra rahibinin oğlu olarak dünyaya gelip bugün aylık kazancı bir milyon liraya ulaşan, siyasi rakipleri tarafından "Mondale'deki Asil'in topuğu sadakattır" suçlamasıyla karşı karşıya olan Mondale uçakta ne güldü ne de konuştu. "Bir Politikacının Portresi" kitabında Mondale'i anlatan Finlay Lew1s'e bakılırsa Mondale "sıkı basmayı bilen, kendisinden sürpriz kararlar beklenmeyen ciddi bir politikacıydı". Eşi Joan Mondale'e bakılırsa Mondale ciddi olmakla birlikte "gizli sulu" denilen bir espri boyutuna sahipti. Özel uçağında gordüğumüz kadanyla da "kimse görmediği zamanlar tatlı" bir adamdı. Atalan Norveç'ten Amerika'ya göç eden bu "gizli tatlı" adamın yeni İbsen'lere oyun kahramanı mı, yoksa Amerika'ya başkan mı olacağını belki de 6 kasım seçimleri tayin edecekti. Alkolün etkileri tartışüaeak İZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosıı) Turkiye Tabipler Vakfı'nın duzenlediği "Alkol Sempozyumu" 3 Kasım 1984 tarihinde yapılacak. Sempozyumda Prof. Dr. Naci Bor "Alkole bağlı metabolizma hastalıklan ve siroz", Prof. Dr. Ahmet Sonel "Alkolün kardiovasküler sistem üzerine etkileri", Doç. Dr. Yusuf Erdoğan "Alkol ve hepopoetik sistem", Prof. Dr. Ayhan Songar "Alkole bağlı akıl hastalıklan", Doç. Dr. İbrahim Erkül "Fetal alkol sendromu", Prof. Dı. Adnan Ziyalar "Social Drinking ve alkole bağlı suçlar", Prof. Dr. Saffet Solak "Alkole bağlı doku değişiklikleri" konulannda bııaıri sunacaklar. "İcraatın îçinden"in konusu: Konut sorunu ANKARA, (THA) TRT kanununa göre, hükumet tarafından hazırlanarak, yayınlanan 'Icraatm tçinden" programlarının sekizincisi yarın ekrana geliyor. THA muhabirinin edindiği bilgilere göre, bu ay "konut" konusu işlenecek ve hükümete yeni atanan bakanlar tanıtılacak. Toplu Konut Kanunu yürürlüğe girdikten sonra, bu kanundan yararlanılarak, tamamlanan yapı ve gecekondu önleme bölgelerinde inşa edilen toplu konut görüntülerinin de yer alacağı programda, Bayındırlık ve İskan Bakanı Safa Giray, konuyla ilgili teknik bilgi sunacak. Programaa, işlenecek olan, konut konusuna girmeden önce, Başbakan Turgut Özal, göreve yeni atanan Devlet Bakanı Ahmet Karaevli, İçişleri Bakanı Yıldınm Akbtılut ile Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtçebe Alptemoçin'i tanıtacak. ıuz çen ay Milano'da yapılan, bu ay da Paris'te devatn eden "ModaShow"da ünlü modacılann sonbahar veyaz kreasyonları sunuldu. Fransız modacı Chanel'in yaz giysisi beyaz poplin bir gömlek ve eteklikten oluşuyor. Beldeki metal kemer, ellerdeki siyah eldiven, boyundaki fular ve geniş kenarlı şapkayla kadmlar "heavy metalkovboy" karışımı bir görünümde olacaklar. Japon moda tasanmcısı Kenzo Takoda 'nın yaz giysileri ise erkek pijamasını çağnştınyor. Çizgili kumaştan yapümış bol ceketpantolon ve içinde rengârenk, "V" yaka ince bir kazak. (Fotoğraf: AP/UPI) »uruyur niiriivnr I98S sor *l>anar ve y* modasımn tamtımı dünyamn çedüzenlenen de llelerle süruyor ^merkezlerinde f Ge Yarın: Seçim sonncn Türkiye'ye nasıl yansıyacak?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear