26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 EYLÜL 1983 HABERLER CUMHURİYET/7 Basııı yasası tartışmasına üyelerin üçte biri katıldı BETÜL UNCULAR ANKARA Danışma Meclisi'nde Basın Yasası'nı değiştiren Yasa Tasansı görüşülmeye başlandı. Ancak ne var ki, DM'nin siyasallaşmaya başladığı mayıs ayından bu yana parti faaliyetleri, yasama faaliyetlerinin önüne geçtiğinden tasarıya gösterilen ilginin azlığı dikkati çekiyor. Genel Kurul açıldığında salonda bulunan üyelerin büyük bölümü kulisi yeğlediklerinden gorüşmeler yaklaşık 50 üyeyle sürdii gitti... Genel Kurul'da ahşılmışlığın dışında ilk kez bir tasarının komisyon raporunun okunması oylarla kabul edilince, bu kez ilginin arttığı izlenimi ise üyelerin gruplar halinde yaptıklan hararetli siyasi tartışmalar nedeniyle silindi. Öylesine ki, MDP'li Hayri Seçkin ile Utkin Kocalürk, MDP'li AdnanOrel'i Adalet Komisyonu sıralarında yanlarına çağırarak basın locasına yakın üst sıralarda tartışmaya koyuldular. Yüksek sesle yapılan konuşmalar sırasında MDP'li yöneticilerden Dogan Kasaroglu ile Musa Ögiin'ün isimleri sık sık duyuldu. Üyelerin onündeki sıranın iızerinde ise İttihat ve Terakki Partisi'nin yani Ilerleme ve Gelişme Partisi'nin önemli adlarından lalat Paşa'nın "Gurbet Halıralan" isimli kitabı duruyordu. Genel Kurul'da sanki tasarı görüşülmuyormuş gibi hava vardı. Bir başka grupta yüksek sesle milletvekili seçimini kazanamayan DM'li üyelerin asıl görevlerine nasıldönebilecekleri konusu tartışılıyordu. Burada hareketlilik gozler.en bir başka sıra ise DYP Genel Başkanı Yıldınm Avcı'nın bulunduğu sıra idi. ÖNDE GELEN YAZARLAR Adalet Bakanı kazım Akdoğan'ın tasarıyı açıklayıcı niteliktesi sunuş konuşmasmdan sonra üyeler tasarının tumü uzerindeki göruşlerini açıkladılar. Muhsin Zekai Ba>er, anayasada sınırları geniş tutulan basın özgurluğunün kısıtlanmaya çalışılmasını yanlış bir tutum olarak nitelerken, Mustafa Alpdündar tasarının gelecek, "meşru mecliste" gorüşülmesini önerdi. DM'nin sempatik üyesi MDP Mardin son sıra adayı Beşir Hamitogullan ise [asarının yanında basın mensuplarını da eleştirmeyi ihmal etmedi. Meclis muhabirlerinin dışında göruşmeleri basının önde gelen yazarlarının izlemediğini belirten Hamitoğullan, "Loeada bir yabancı görüyorum. o da herhalde bir dernek mensubudur" diyerek Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkenl'in hakkını verdi. Kısa bir süre sonra da birleşimi yöneten Başkan Vekili Vefik Kilapçıgil, Hamitoğulları'nın bu haksızlığını nazik bir dille açığa çıkardı. Adalet Bakanı Akdoğan, tasarının tıimü üzerindeki eleştirileri yanıtlarken, "Hükumetin hiçbir siyasi partiye davanmayan. bitaraf bir hükiimet olduğunu" söyleyınce bazı sıralardan "Onlar da parti ada>ı oldu" sesleri yukseldi. Her yasa tasarısında olduğu gibi Basın Yasa Tasansı da uyelerce çokca eleştirildi. Ancak tasarının tumu 12 red oyuna karşılık kabul edilerek maddelerine geçildi. DM'den Notlar Sunalp, Evren'le 2 saat goruştu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milliyetçi Demokrasi Partisi Genel Başkanı Turgul Sunalp, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'i ziyaret etti. 2 saat suren ziyarette "son politik olaylann görüşüldüğü" bildirildi. MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp, kendi istemi uzerine önceki gün saat 21.15'te Cumhurbaşkanı Kenan Evren'i ziyaret etti. Genel Sekreter Yardımcısı Ertan Karasu dün ziyarete ilişkin bir yazılı açıklama yaptı. Karasu'nun açııklaması aynen şoyle: "Genel Başkanımız Turgut Sunalp, talebi üzerine 25 eylül 1983 pazar gunü saat 21.15'te Cumhurbaşkanımız Kenan Evren'i ziyaret etmiştir. Bu ziyarelle son politik olavlar gorüşülmüş, avnca Genel Başkanımız Millijetçi Demokrasi Partisi'ndeki gelişmeleri. uvgun gonilmeven adavlann aynlmaları uzerine alınan yeni lertipleri ve 27 evlülde başlayaçak Erzurum, Agrı ve Kars illeri ile bu illerin önemli savıda ilçelerini kapsayan dogu gezisi ile alakalı bilgi sunmuştur. Görüşme iki saat surmüştür. Cumhurbaşkanımız Sayın Kenan Evren, görüşmeden sonra çalışmaları konusunda Genel Başkanımıza başanlar dilemiştir." MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp, Genel Başkan Yardımcısı Musa Ögün, Genel Sekreter Dogan Kasaroglu, ve Kamran tnan ile birlikte bugun Erzurum, Ağrı ve Kars illerini kapsayan bir geziye çıkıyor. Genel Başkan Sunalp'in bu gezisine eşi Suzan Sunalp ile genel başkan yardımcılarından Musa Ögün'ün eşi Yaşar Ögün de katılacak. MDP Sunalp: Lider için önemli olan düşünmek, düşünmek, düşünmektir "Bugün Türkiye için tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkmış şeklinde sorular vardır. Ekonomik durum düzelirse rahat insanlar, problem çıkarmaz. Ama memleket huzur içinde olmazsa, ekonominin düzeltilmesi güçlük arzeder." söylerim. Benim iç ve dış işlerime de eşim kulak misafiri olur. Fakat kesinlikle karışmaz. Yalnız yüzünden neyi beğendiğini neyi beğenmediğini anlanm. Politikaya atıknamı neeşim ne de di ğer aile üyeleri pek iyi karşılamadılar. ESPRİSİ OLAN İNSANA SORU Lider olabilmek için ne gibi nitelikler gereklidir? SUNALP Bir liderin lider olabilmesi için 11 vasfa sahip olması gereklidir. Bu kaidelerin en başında insanları tammak gelir. Bir lider insanlarmı tammak mecburiyetindedir. Benmilletin sağduyusuna fevkalade inananlar dan biriyim. Zaten buna inanmayan kimse de yoktur. Türk milletinin sağduyusu daima dürüst namuslu insana ve bu arada da akıllı ve esprisi olan, iş yapacağınada inanılan insana kıymet verir. OĞLANLAR KIZACAK SORU Yaşamınızda en çok ne istediniz? SUNALP Bir şey söyleyeceğim, oğlanları kızdıracak, ama kız çocuğum olmasını istemiştim. Şimdi bir kız torunum var, çok mesudum. SORU Meraklannız nelerdir? SUNALP Kişisel meraklarım yaşım ilerledikçe değişmektedir. Ben maşıma ve yerime göre meraklanmı tayin ederim. Emekli iken video seyrederdim. Merakım buydu. Merakımı müsbet yolda kullanmak isterim. Ama şimdi TV bile seyredemiyorum. Bende tutku halinde hiçbir ihtilap yoktur. SORU Başan konusunda ne düşünüyorsunuz? SUNALP Ben başarısızlıgı aklıma getirmeyen bir insanım. Eğer başaramayacagım iş olursa o işe başlamam. Bir işe başlamadan evvel düşünürüm. Başarısızlıgı hiç seymem. SORU Politika çok yüzlülük anlamını da içerivor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? SUNALP Bizim politikamız çok yüzlülük değildir. Ben sahteci ve sahtekâr değilim. Ben neysem oyum. Başka türlügörünmeye hiç itibarım yoktur. Hitap ettiğim topluluklara "Partim iktidara geldiği zaman her yerin birden pembe olacagını beklemeyin" diyorum. 'Size her şeyin pembe olacagını söyleyenler çıkarsa onlara da inanmayın' diyorum. 'Benim size vaadim her sabah kalktıgınızda bir gün evvelinden daha mesut daha refah içerisinde hissedeceksiniz. Günbegün eklenen bu refah ve huzur sizi arzuladığınız tam refaha ve huzura çıkaracaktır' diyorum. SORU İnsanları kırmamaya çalıştıgınızı soylemiştiniz. SUNALP İnsanları kırmamak demek insanların istediğini yapmak demek değildir. İnsanları kırmamak demek insanlara. kıymet vermek ve iyi davranmak demektir. Dunyada, 'herkes dostumdur' diye iddiada bulunmuyorum. Ama düşman olanların haksız olduklan iddiasındayım. SORU MDP'ye giren herkesin sizin inancınızı pavlaştıgına inanıyor musunuz? SUNALP Herkese kapımız açık, ama hangi herkese? Benimle aynı inancı paylaşan kimselere kapımız açık. Elimizde kişilerin inancını tartacak fenni bir alet yok. Yalan makinesi var ki, onun da kullanılması sakıncalı. Partiye ınançtan mı geliyor, çıkarcılıktanmı geliyor bilemem. Ben partide bulunan herkesi inanç sahibi addediyorum. Ve ben bu inanç sahiplerinin fevkalade büyük ekseriyette olduğunu müşahade ediyorum. Benim bahtiyarlığım buradan geliyor. SORU Zaman zaman sıkıntılı görünüyorsunuz? SUNALP Sıkıntılı gördüğunüz zaman ben bir engelle kafamın içerisinde mücadele içerisindeyimdir. Beni sıkıntılı gördüğünüz zaman anlayın ki kafamın içinde bir engel vardır. O an o engeli nasıl yeneceğimi düşünmekle meşgulüm Napolyon "Dunyada en önemli şey para, para, para" demiş. Bir lider için ise fevkalade önemli olan düşünmek, düşünmek ve düşünmektir. Düşünmeyen insan sevki idare yapamaz. Genel Başkanı sorularımızı ynnıtladı 1 TL'RGUT SL'NALP: "Beni sıkıntılı gördügünüz zaman anlayın ki, kafamın içersinde bir engelle tnücadele içersindeyimdir. Napolyon en önemli şe> para, para, para demiş. Bir lider için fevkalade önemli olan, düşünmek düşunmek ve düşünmeklir." Turgut Sunalp esi Suzan Sunalp ile. HAVVA CAN ANKARA Milliyetçi Demokrasi Partisi Genel Başkanı Turgut Sunalp, "tstikbal arayan genç bir insan olmadıgım" dile getirerek "Alçak gonüllu olduğunu, ama mütevazi bir insan olmadıgım" belirtti. "Ben yeteneklerimi ve yapabilecegim işi bi'.>im , benim kendime güvenim fazladır. Ben başarısızlıgı aklıma getirmeyen bir insanım, başaramayacagım bir iş oJursa o işe başlamam" diyen Sunalp politikaya at\lmasının eşi Sunalp tarafından "pek iyi karşılanmadığını" söyledi. Sunalp, "yaşamında en çok bir kız çocugunun olmasını istedigini" ifade etti. Sunalp, "Bir lider için fevkalade önemli olan düşünmek, düşünmek ve düşünmektir" dedi. Sunalp'e sorularımız ve MDP liderinin yamtları şöyle: SORU 50 milyon insanın sorumluluguna niçin talip oldunuz? SUNALP Umumi vaziyeti tahlil ettik. Memleket ağır şartlar altında demokrasiye geçmek durumundadır. Bu ağır şartlar içinde hem memleket içi hem de memleket dışı şartlar mevcuttur. Dış şartları kıymetlendirmek imkânı bulduğum için, bu dış şartların memleket için ağır olduğu kanaotmdeyim. Dış şartların ağırlığı dosttan geliyor, duşmandan geliyor. Ortadoğu'da meseleler ağırlaştıkça Türkiye'nin jeopolitik vejeostratejikdurumunda da fazla önem kazandığını ortaya koymak lazımdır. Türkiye Ortadoğu'nun en istikrarlı ve en az problemli bir devleti olmak mecburiyetindedir. Sık sık söylediğim gibi, Türkiye buna mahkumdur. İç meselelerimiz bakımından bu mahkumiyetin birinci şartı birlik ve beraberlik, ikinci şartı ise huzur ve sükuna kavuşmaktır. İnsanlarımız huzur ve sukun. birlik ve beraberlik içinde olursa dünyadaki ekonomik krizden memleketimize akseden ekonomik krizi yener. TAVUKMU YLMURTA MI? SORU Ekonomik dunımumuz düzelirse sorunlarımız çözülür mü diyorsunuz? SUNALP Bugün Türkiye için tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkmış şeklinde sorunlar vardır. Şoyle düşunebiliriz. Eğer Türkiye ekonomik durumunudüzeltirserahat in sanlar problcm çıkartmaz. Oysa Tutkıye'nin suratle ekonomik durumunu düzeltmesi lazımdır. Ama bunun yanında memleket huzur içinde olmazsa, birlik ve beraberliğe kavuşmazsa ekonominin düzeltilmesi güçluk arzeder. Kuruluş bevannamesini yazdığım zaman 10 mesele vardı. Bu 10 meseleden hiçbirine öncelik verilemez. Öncelik aynı kategorideki meseleler için verilir. Memleketin tum sorunları ile meşgul olmak durumunda olan bir idare geniş bir idaredir. Onun için her kol kendisine düşen sorunla uğraşacaktır. Ben ekonomiye el attığım zaman bu.kırtasiyeciliğe bürokrasiye el atmayacağım demek değildir. 10 sorunun hepsine el atmadığınız takdirde ekonomi duzeltilemez. BİR ELİN PARMAĞI KADAR SORL İslerseniz ilk soruva dönelim, 50 milyon kişinin sorumluluguna niçin talip oldunuz? SUNALP Ben niye kendfme guvendim de parti kurmaya çalıştım, bunu soruyorsunuz. Buna memlekette bir elin parmağı kadar cesaret edecek insan vardır. Bu kimselerin yetişmiş olmaları lazımdır. Ve hatta bana gore parti kuracak kimselerin yeni isimler olması lazımdır. Çunkü 12 Eylül hareketi eski politikacılara sünger çekti. Ve yeni bir politikacı zümresi yaratmayı öngordu. Bunun manası eski politikacıları tamamen sahneden atmak demek değildir. SORL Kadrovu nasıl hazırladınız? SLNALP Siyasi kadroyu hazırlarken iki denge uzerinde ısj rarla durdum. Engin tecrube ile i dinamizmi karıştırıp bir denge (Başrarafı 1. Sayfada) "Basının bugunedek olavlan objektif değerlendirme>e tâbî tultuğunu, bu tutumun bundan sonra da devam edeceğine inandıklannm" soyledi ve, "Tasarı, yeni Anayasa ile Basın Yasası arasında uvum sağlama amacıy"i hazırlanmıştır."dedi. Adalet Bakanı, tasan hazırlanırken gözönünde tutulan üç ilkeyi şöyle sıraladı: "Birincisi 15 temmuz 1950'den bu yana uygulanatı 5680 savılı yasadaki boşlukların giderilmesidir. tkinci üke, >eni Anayasadaki basınla ilgili duzenlemelerin yansıtılmasıdır. Üçüncüsu. para degerinde meydana gelen azalmalardan dolavı vasadaki para cezalarının guniin şartlanna göre ayarlanmasıdır." Akdoğan, tasarının açıklanmasından sonra basın kuruluşlarından gelen eleştirileri dikkate alarak tasarıda yer alan özgurluğu bağlayıcı cezaların indirildiğini söyledi, komisyonda yapılan değişiklikleri anlattı. Basın Yasa Tasarısı DM'de ağır çekerek, 12 Eylül öncesinde "besleme basın, kara basın, korsan basın" gibi adlarla anılan "çeşitli basın şekillerinin" ortaya çıktığını hatırlattı, basına yenı kısıtlamalar getirilirse bu basın şekillerinin yeniden ortaya çıkabıleceğini ve konacak kısıtlamaların gelecek iktidarların elinde "çok lehlikeli bir vasıla" haline gelebileceğini söyledi. Bayer, "Tiirk basınını yaşayamaz nale getirmenin çok hatalı bir tutum" olduğunu belirtti, "Anayasamızda sınırları geniş tutulmuş basın özgürlıigunu kısıtlama>a çalışıyoruz. Bu vanlış," dedi. Bayer Toplu Basın Mahkemeleri'nin kaldırılmasına da karşı çıktı. MEŞRU MECLİSTE Mustafa Alpdündar, Basın Yasa Tasarası'nın seçimlerden sonra oluşacak mecliste gorüşülmesini istedi ve, "Tasan meşru mecliste ele alınsın" dedi. Sonra Beşir Hamitogullan söz aldı ve, "Halen basın ozgürlüğünü tarttşır dunımda olmanın ileri bir yol almadıgımızın göstergesi olduğunu" belirttikten sonra, Turkiye'de basının öneminin, işlevinin halen bilinmediğini, basının bile tasarıya gereken önemi göstermediğini, basın locasında yalnız meclis muhabirlerinin bulunup öndegelen yazarların göruşmeleri izlemediğini söyledi. SUÇ İŞLEYEN ARAÇ Şerafettin Yarkın, tasarıyla ilgili konuşurken, Basın Yasası'nın yalnız basını değil herkesi ilgilendirdiğini beiirtti, "Basını suç işleyen bir araç olarak görmemek gerekir," dedi. Yarkın, tasarıda işlenmeyen fiile ceza verilmesinin, dolayısıyla kişinın yargılanmadan cezalandınlmasının öngörulduğunu ileri sürerek, "Cezaların arttırılmasının her şevin çaresi olmadıgım" savundu. Fuat Azgür, DGM'lerin görev alanına giren suçlardan hükum giyenlerin gazetecilik yapamamaları yolundaki hukmü eleştirdi. Tevflk Fikret Alpaslan, tasarıyı sert dille eleştirdiği konuşmasında, tasarının "çağdaş bir basın anlayışı içinde duzenlendiğini", tasarı ile basının haber verme özgurluğü yanında "Türk halkının haberalma özgüriügunün de kısıtlandıgım" soyledi. DM Başkanvekili Vefik Kitapçıgil, tasarının tumü üzerindeki görüşmelerin sona ermesinden sonra komisyon ve hükumete söz verdi. Komisyon Sözcüsu Enis Muraloglu, tasarıva birçok ıyileştirici eklemeler yaptıklarını, geriye değil ileriye gittiklerini, tasanyı "Anayasanın istedigi biçimde" düzenlediklerini söyledi. Adalet Bakanı Kazım Akdoğan da, tasarıyı "hiçbir hırs ve intikam duygusu içinde hazırlamadıklarım" belirtti. Akdoğan konuşmasında "tarafsız birhükümet" terimini kullandığı sırada bazı uyeler "Başbakan hariç" diye bağırdılar. Daha sonra Basın Yasa Tasarısı'nın tumü DM Genel Kurulu'nda oylanarak kabul edildi. 12 üyenin karşı oyuna rağmen kabul edilen tasarının maddelerinin göruşülmesine geçildi. Tasarının 1. maddesi aynen kabul edildi. Bu maddede hangi suçlardan huküm giyenlerin gazetecilik yapamayacakları sıralanıyor ve DGM'lerin görev alanına giren suçlar da bu kapsam içinde sayılıyor. Tasarının mevkutelerinin beyannamelerinin verilmesine ilişkin esasları içeren 3. maddesi dikkate alınan önergelerle birlikte komisyona gerı verildi. Tasarının basın yoluyla işlenen suçlardan dolayı ceza sorumluluğunu ongören maddesi işe aynen kabul edildi. Sorumlu müdurun bilmeyerek yayınladğı haber, yazı ve karikaturlerden dolayı, sorumlu tutulmasını öngören önergeler Genel Kurul'da reddedildi. Benimsenen maddeve gore, mevkutelerle işlenen suçlarda sorumluluk suçu vücuda getiren yazıyı haberi yazan veya resmi, karikatüru yapan kimse ile birlikte sorumlu mudüre ait olacak. Ancak, sorumlu müdurler için verilen hurriyeti bağlayıcı cezalar para cezasına çevrilebilecek. Sorumlu müdürü, mevkutelerde takma adla veya imzasız yayınlanan yazı, haber, resim ve karikatür sahiplerinin adlarını bildirmekle yükumlu tutulmayacak. Sahibi belli olmayan yazı, haber, resim veya karikatürden dolayı sorumluluk bunu yapan kimseler gibi sorumlu mudure ait olacak. Ancak, sorumlu müdür mevkutenin sahibi tarafından rızasına aykırı olarak yayınlananlardan sorumlu tutulmayacak. Bu takdirde ceza sorumluluğu bunları yayanlatana ait olacak. Mevkute tanımana girmeyen basılmış eserlerle işlenen suçlarda ceza sorumluluğu, suçu oluşturan eserin yazarı, çevireni ve çizeni ile birlikte yayınlatanına ait olacak. Ancak yayınlatanlar için verilen hürriyeti bağlayıcı cezalar para cezasına çevrilecek. Mevkute tanımına girmeyen basılı eserin sahibinin belli olmaması halinde sorumluluk yavınlatana ait olacak. Eser yazarı, çevireni ve çizeninin bilgi ve izni dışında yayınlandığı takdirde, sadece yayınlatan eseri oluşturan gibi sorumlu tutulacak. Bu kişiler belli olmadığı veya bunlar aleyhine bunlar hakkında Turk mahkemelerinde dava açılmadığı takdirde sorumluluk basana, belli olmadığı takdirde satan ve dağıtana ait olacak. Tasannın düzeltme ve cevap hakkı ile 6. maddesi de verilen bir onergenin kabulü üzerine komisyona geri verildi. Önergede, cevap ve düzeltme istemini reddeden Sulh Ceza Hâkimi kararlarına karşı da itiraz edilmesi öngorulüyor. Yasa tasarısınının göruşülmesine DM'de bugun devam edilecek. kurmak istedim Bunun için de kurucular arasında engin tecrübesi olan yuzde 12 politikacı vardır. SORU Bu oran biraz fazla degil mi? Üstelik. 12 Evlul felsefesine ters bir amaç degil mi? SUNALP Bu buyuk bir rakam değildir. İkinci denge, bu memleket, hem memleketi çok iyi bilen mahalli kimselerin mecliste bulunmasını ve memleketin dertlerini meclise getirmesini arzular. Hem iç'e ve hem dışta kendisini temsil edecek ve büyük kısmıyla kariyerden yetişmiş, bürokrasiden vetişmiş kuvvetli lisan bilen, Türkiye'nin meselelerini bilimsel olarak kıymetlendirebilen 6070 kişilik kadroya sahip olmak ister. İkinci denge mütevazi diyorlar. Mütevaziyim diyen insanların şimdiye kadar içerlerinde muazzam bir gurur olduğunu ben müşahade etmişimdir. Mütevazi insan kendi kendini tanımayan insandır. Ben yeteneklerimi ve yapabilecegim işi bilirim. Benim kendime güvenim fazladır. İnsancıl tarafımı öğrenmek istiyorsanız benim fevkalade alçakgönüllü bir insan olduğumu görürsünüz. Benim için önemli olan insan sevmektir. tnsan sevdiğim için, milletimi sevdiğim için ve kendime guvendiğim için 50 milyonun sorumluluğunu üstüme alacağım. Benim için önemli olan insan sevmektir. Buraya öyle insanlar gelir ki hikâyesini 5 kez tekrarlarlar. Burada sabırla dinlerim. Arcı: Seçmenin gönlünde hangi parti olduğunu seçim gösterecek ANKARA (ANKA) Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Yıldınm Avcı, "hangi siyasi partilerin yatandaşların gönlüne eirebitdiğini, sempatisini kazanabildi gini 6 kasım seçimleri gösterecektir" dedi. Avcı, SODEP Genel Başkanı Cezmi Kartay'ın seçime katılacak üç partının, Sosyal Demokrasi Partisi'nin oylarına el uzattığı yolundaki açıklamasını Halkçı Parti'nin yanıtlaması ile başlayan tartışmaya ilişkin olarak bu konuda Doğru Yol Partisi'nin göruşlerini soran ANKA muhabirine şunları söyledi: "Mevcut partiler, 19801983 yılları arasında veni bir nesil >etişmediğine göre, daha once şu veya bu parti munlesibi ya da sempatizanı olan vatandaş kitlesine doneceklerdir. Gerek seçimlere giren gerekse giremeyen mevcut partilerin bu vatandaşların sempatisini kazanmava çalışmaları ga>et tabiidir. Mevcul partilerin vatandaşlann gonlüne girebilmelerinin, sempatisini kazanabilmelerinin pek çok şartları vardır. Bunda ne kadar muvaffak olduklannı 6 kasım seçimleri göstcrecektir." KANADA BÜYÜKtLÇİSİ İLE GÖRÜŞME Kanada Büyukelçiliği Müsteşarı Hary Steling, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Yıldınm Avcı'yı ziyaret ederek bir süre göruştü. Büyükelçilik Müsteşarı Steling ile Avcı arasındaki görüşme bir saat 45 dakika sürdü. Görüşmeden sonra gazetecilerin sorulannı yannlayan müsteşar Steling, Türkiye'deki siyasal gelişmeler hakkında bilgi aldığını belirterek, "Sayın Avcı ile çok ilginç bir görüşme yaptık" dedi. DYP Genel Başkanı Avcı da, Kanada Büyukelçiliği Müsteşarı Steling ile "politikası az" bir göruşme yaptıklarını, daha çok Turkiye ve Kanada'nın guzelliklerinden bahsettiklerini bildirdi. u yku uyumadan devamlı çahşabUirim. tradem kuvvetlidir. Hayatta hiçbir şgyden yılmam. Onüme ne kadar engel konursa aşabilirim. Bunların yanında galiba biraz da akıttı bir kimseyim. LAYIK DEĞİL Tasarının tümu uzerinde ilk sözü alan İbrahim Göktepe, 20. yüzyılın sonunda turkiye'de basın özgürlüğünün tartışma konusu olmaktan çıkarılması gerektiğini belırui,"Dahiloldugumuz medenî milleller topluluguna ayak uydurmak zorunda" olunduğunu vurguladı. Göktepe, tasanyı sert bir dille eleştirirken, "Para ve hapis cezalanna ilişkin hiikümleri sa\m bakanın aksine fevkalade ağır buldugunu", cezaları ağırlaştırarak suçların önlenemeyeceğinin bütün dunyada ortaya çıktığını soyledi. Göktepe, "Tıırk basını bövle bir muameleye lavık değildir, Tiirk baiını agır ceza tehdidi altında ^ulundurmaya gerek gormüvorum," dedi, tasarının haberalma ozgürlüğünü geniş biçimde kısıtladığını ve komisyonda ba2i ceza indirimleri yapılmasının yetersiz olduğunu belirtti. TEHLİKELJ VASITA Kursuye gelen Zekai Bayer, tasarıda "Hıirmetleri ve demokrasinin gözıi kulağı olan basının çalışmalarını kısıtlayıcı raaddeler bulunduğuna" dikkat B enim için önemli olan insan sevmektir. Buraya öyle insanlar gelir ki hikâyesini 5 kez tekrarlar. Burada sabırla dinlerim. tşüretmek esastır. Dikkat ederseniz az konuşanlardan biriyim. Tek şikayetım bana düşünme payı bırakılmamasıdır. M Ozal, video kasetine reklam filmi çektirdi tstanbul Haber Servisi Anavatan Partisi Genel Başkanı Turgut Özal, dün İstanbul'da ANAP'ın reklam işlerini üstlenen Manajans'a giderek video ile reklam için kaset filmi çektirdi. Özal'ın video kasetine partisinin göruşlerini anlattığı, kasetlerde ayrıca parti marşının ve sloganlarınm yer alacağı belirtiliyor. Özal daha sonra ANAP İstanbul İl Merkezi'ne gelerek milletvekili adaylan ile ve parti yöneticileri ile görüştu. Seçim çalışmalan sırasında video kasetlerinin tüm ilçelere dağıtılacağını anlatan Özal, bu kasetlerin kahvelerde ve video yayını yapılan halka açık yerlerde olabildiğince fazla gösterilmesi için gayret edilmesini istedi. 11 binasında adaylara bazı tavsiyelerde bulundu ve "Mümkün olduğu kadar fazla kişi ile el sıkışmaya bakın" dedi. ÖZLI şoyle konuştu: "Halkta Özal imajı değil Anavatan Partisi imajı varatın. Benim ismime güvenmeyin, parti ilişkilerini kuvvetlendirin. Halkla ilişkilerinizi sıklaştırın." Taksim'deki il merkezi binasında Özal'ın olduğunu oğrenen MDP 11 Başkanı Kenan Yılmaz, ANAP il binasının karşısındaki kendi MDP il binasından Özal'ı ziyaret etmeğe geldi ve el sıkışarak doitluk gosterisı yaptı. Turgut Özal Istanbul'daki temaslarını bugün de sürdürecek, yarın ise Istanbul'daki kurucu üyelerle bırlikte partisinin seçim beyannamesi üzerindeki son çalışmaları tamamlamak üzere Ankara'yagidecek. ANAP'ın vetolar açıklanana kadar sessiz ve derinden yürütülen politikasının da son vetoların açıklanmasından sonra değişeceği ve kamuoyuna dönük aktif bir politika güdüleceği parti yöneticilerince ifade edildi. illetin sağduyusuna fevkalade inananlardan biriyim. Zaten buna inanmayan kimse deyoktur. Herkese kapımız açık. Ama hangi herkese? Benimle aynı inancı paylaşan kimselere. Elimde kişilerin inancını tartacak birfennî alet yok. Anayasa Mahkemesi 3 partinin savunmasını cuma günü görüşecek TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜGÜ'NDEN 243 adet çelenk satın alınacakıır. Şartnameleri Ankara'da Genel Mudurluk Malzeme Satınalma ve Ikmal, İstanbul ve 1/nıir'de Böige Mudürluklerimizden bedeli mukabilinde temin edilebilir. Kapalı zarfla (eklıf almak yoluyla yapılacak ihalede gevıci teminat ile bırlıkle \enlecek diğer vesaık \e şartlar şartnamesınde belirlilmişıır. Teklif meklupları 12.10.1983 gunu saal 14.00"e kadar muessesemız Haberleşme Mudurluğu'ne verilecek ve avnı gun saaı 15.00'de komısvon huzurunda açılacaktır. Po^tada vakı gecıkmelerle lelgraf ve lele\ ile gönderilecek ıcklıtler kabul edılmeyecektır. Muessesemi7 2490 sayılı >asa>a labi değildir. Basın: 24952 Biiroda çalışabilecek teknik ressam, bay ve bayan lise mezunu eleman aranıjor. 576 37 66 ANKARA, (ANKA) Cumhuriyet Başsavcılığı'nca haklarında kapatma davası açılan siyasi partilerden Huzur Partisi, Yeni Düzen Partisi ve Muhafazakâr Parti'nin verdikleri savunmalar, cuma gunü Anayasa Mahkemesi'nde görüşülmeye başlanacak. Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Boyacıoglu 3 dosya halinde incelemeye başlanacak olan savunmaların aynı günde bitirilmesinin amaçlandığını söyledi. Boyacıoglu, savunmaların incelenmesinin tamamlanmasından sonra Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan esas hakkındaki gorüşunün isteneceğini belirterek, partilere esas savunmalarını yapmaları için 1 hafta ya da 10 günluk bir sürenin tanınacağını belirtti. yi ise böyle kurduk. Boyle bir siyasi kadronun memleketi başarıya götüreceğine kânıyım. Ve yeni politikacı dedığım zaman politikacı olamayacak kimselerin kadroya alınmasını kesinlikle kastetmedim. IRADEM KUV VETLİDİR SORU Yeteneklerinizi sıralayabilir misiniz? SUNALP Teşkilat oğretim üyeliği yaptım. Teşkilat konusunda hem bilgim hem iradem vardır. Yeteneklerden kastettiğim uyku uyumadan devamlı çalışabilirim. İradem kuvvetlidir. Hayatta hiçbir şeyden yılmam. Önume ne kadar engel konulursa aşarım. Ve bunların yanında galiba biraz da akıllı bir kimseyim. Bunlar bir insanın yetenekleridir. Ben alçak gonüllu bir insanım. Fakat mütevazi bir insan değilimdir. Çünkü bizde tevazu içersinde gurur kukreyen, her şeyi kendi yaptığına inanan bunu gizleyip "aman efendim ne haddim' diye konuşan insanlara çok rastladım. Bunlar kendilenne 5.5 aydan beri insanları dinliyorum. DÜŞÜNME PAYI BIRAKILMIYOR İş üretmek esastır, laf üretmek esas değildir. Dikkat ederseniz az konuşanlardan biriyim, diniemek ve düşunmek. Bunların ikisi önemlidir. Burada tek şikâyetim bana düşünme payı bırakılmamasıdır. Onun için akşam yerime çekilirim, 01.00'e kadar rapor okurum, okuma işlerimi bitirmişimdir. Saat 03'e kadar bir aşağı bir yukarı dolaşır, düşunurüm. Bazı fikirlerimi defterime kaydederim. SORU Sizin politikaya atılmanızı bayan Sunalp nasıl karşıladı? SUNALP Biz karıkoca olarak hudutlarımızı çok evvelden bir anlaşma olarak değil bir alışkanlık olarak tesbit etmişizdir. Ben evde karımın işlerine karışmam, o evin annesidir islediğı gibi idare eder. Ona ancak tavsiyelerde bulunurum. Bazı yerlerde fikrimi sorar, fikrimi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear