Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 27 EYLÜL 1983 TELEVIZYON 20.00 Dünya Güreş Şampiyonası (Renkli) 20.55 Hava Durumu 21.05 TV'de Sinema: "En İyi Adam" (Aynntılt bilgi yandaki sütunlarımızda.) TV'de Sinema MAHMUT TALI ONGOREN TRT'NEV ICINDEN "İletişim" Sözcüğünün Demokratik Anlamı Bilmiyorum, bu sayfada sık sık yer verilen "İzleyici Gözüyle" köşesindeki okuyucu mektuplarına dikkat ediyor musunuz? Okuyucularımızın TRT Televizyonu ile ilgili olarak yaptıkları eleştiriler aynı nitelikte sürerse, yavaş yavaş bizlere gerek kalmayacak demektir. Çünkü bu nektuplarda özenle belirtilen aksaklıklar ve yetersizlikler son derece ince ve gerekli noktaları içeriyor. Bir başka yazımda da söylediğim gibi, artık televizyonumuz öyle bir düzeye indi ki, eleştiri yapabilmek için uzman olmaya gerek kalmadı. Düşünen, beğenisi olan ve usunu kullanabilen herkes televizyonumuzla ilgili en doğru değerlendirmeleri yapabilecek duruma geldi. TRT yöneticileri için ne acı bir durum. Ya da ne talihli yörveticiler bunlar. Boyle sağduyulu izleyicileri var. Gerçekte radyonun da, televizyonun da her dönemde bu gibi yol gösterici, uyarıcı ve uyanık izleyicileri olmuştur. Eskiden bu izleyiciler mektupla. telefonla ve stüdyo binasına uğrayarak radyoTV yöneticilerine isteklerini, görüşlerini ve eleştirilerini bildirirlerdi. Bilmem, şimdi de aynı yola başvuruyorlar mı?Bence"/zteyrcı Gözüyle" köşesıni açan Cumhuriyet'teki arkadaşlanmız TRT yönetimine büyük bir yardım yapmakta ve televizyonumuza çok önemli bir hizmetin ulaşmasını sağlamaktadırlar. Ama TRT yöneticileri, bu yardımdan ve hizmetten nasıl yarahanılacağını bilmiyorlarsa, elden ne gelir? Buna karşın. yine de umutsuzluğa kapıimamak gerekir. Eğer yıllarca sonra demokratik bir ortamda, TRT'nin her bakımdan düzeltilmesi sağlanırsa, bunda uyanık radyo TV izleyicilerinin de payı büyük olacaktır. RadyoTV yayınlarını milyonlarca kişinin izlediği görülünce, bizde bu izleyicilerle "iletişim" kurulduğu sanılıyor. Oysa "iletişim" sözcüğünün anlamında kesinlikle bir alışveriş yatar. Salt radyodan ve televizyondan yayın yapmak ve bu yayının milyonlarca kişi tarafından izleniyor olması yetmez. Yayınları izteyenlerin bu konudaki görüşlerini, düşüncelerini ve eleştirilerini de almak, sonra da yayıncılık kurallarına uygun olarak bu tepkilere göre düzeltmeler, değişiklikler ve biçimlendirmeler yapmak gerekir. Bu da elbette demokratik bir yaşam biçiminin gereğidir. Bir başka anlatımla, "iletişim" sözcüğü demokratik bir anlam taşır. Yoksa Ben yayımladım, oldu bitti" görüşü radyoTV kurumlarına egemen olur ki, bugün gördüğümüz gibi, sonuçta ortaya korkunç durumların çıkması önlenemez. Günümüzde böyle bir yol izlenebilse ve TRT'nin yerli üretimini geliştirmek amacıyla gerekli onlemler alınabilse, herkesin tuttuğu sanılan "Dallas"dan bıle coğunluğun nefret ettiği anlaşılacaktır. Kısacası, TRT'nin izleyicilerine bu fırsatı vermesi gerekıyor. Ama şimdilik bunu beklemiyoruz. Şimdilık bu fırsatı TRT izleyicilerine "İzleyici Gözüyle" köşesi veriyor. Cumhuriyet'm bu hizmeti sürdürmesıni dilerim. Eğer RadyoTV izleyicileri kendi yayın kurumlarına sahip çıkarlarsa ve onlardan bu hak esirgenmezse, bir üikede salt RadyoTV değil, çok daha başka şeyler de gelişecektir. Özetle Ankara SanatevVnde "Büyük Romulus" Ankara Sanatevi Tiyatrosv yenimevsim için Dürrenmatt' "Büytik Romulus" adh oyununu hazırhyor. Kasım ayında sahnelenecek oyunu Selçuk Uluergiiven yönetiyor. Oyunda Erol Demiröz, thsan Sanıvar, Şener Kökkaya, Savaş Yurttaş, Metin Coşkun, Asuman Çiyiltepe, Nurhan özenen, Metin Bilgin, Selçuk Uluergüven, Cengiz Sezici ve Bülent Yıldıran rolalıyor. Öteyandan, Sanatevi'nin daha önce oynamayı tasarladığı Sermet Çar ğan'ın "Ayak Bacak Fabrikası" adlı oyununun erteiendiği bildirildi. 22.35 Dünya Güreş Şampiyonası (Renkli) 22.50 Haberter 23.00 Kapanış RADYO TRT I 05.00 Açılış program ve kısa haberler 05.05 Ezgi kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havaları. 06.00 KOye haberler. 06.10 Bölgesel yayın 06.30 Gunaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Gunun içinden. 10.00 Arkası yarın. 10.20 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Turkülergeçidi. 11.25 Piyano sololan. 11.45 Şarkılar. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 Öğle üzeri. 12.55 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Bolgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Öğleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Şarkılar. 16.25 Hafif müzik. 16.40 Türkulcr ve oyun havaları. 17.00 Olaylann içinden. 17.30 Bolgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Halıanın çocuk şarkısı. 18.20 Erkekler faslı. 18.50 Hafif müzik ve reklamlar. 19.0001.00 TRTII ile ortak yayın. 19.00 Haberler. 19.30 Beraber ve solo şarkılar. 20.00 Köyumüz köylümuz. 20.20 Türkuler geçidi. 20.40 Turkçe sözlu hafıf müzik. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Konulann içinden. 21.35 Dinleyici istekleri. 22.00 Sevilen eserler. 22.30 Şarkılar ve oyun havaları. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günün haberlerinden özeller. 01.00 Program ve kapanış. 01.0005.00 Gece yarısı. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solisılerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 Türküler ve oyun havaları 08.00 Sabah için muzik. 09.00 tl il Turkiye. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Şarkılar. 10.20 Türküler. 10.40 Mes lek ve teknik. 11.00 tki solisıten şarkılar. 11.30 Türküler. 11.45 Preveze Deniz Zaferi özel programı. 12.00 Kadınlar topluluğu. 12.30 Küçük k o ro. 13.00 Haberler. 13.15 Hafıf müzik. 13J0 Türküler. 13.45 Bir roman / Bir yazardan hikâyeler. 14.00 lki solisıten şarkılar. 14.30 Yabançı dıl öğrenelim. 15.30 Barok müzık. 16.00 Halk muziğimizden turter. 16.20 Arkası yann. 16.40 Şarkılar. 17.00 Olaylann içinden. 17.30 Yurttan sev ler. 18.00 Çağdaş Turk sanat mu7igi. 18.30 Din ve ahlâk. 19.0001.00 TRT I ile ortak yayın 07.00 Açılıs ve program. 07.02 Gune ba$larken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Turkçe haberler. 09.03 Çesitli sololar. 09.30 Isley Broıhers topluluğu. 10.00 Caz müzişi. 10.30 Hal tanın solisti. 11.00 Oğleye doerıı 12.00 Haberler. 12.12 DiskoteSimi/den. 13.00 Konsersaati. 14.30klasik Türk müziği korosu. 15.00 Mü/ıklı dakikalar. 16.00 Günün konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler ıçin. 18.00 Gençlerle beraber. 19.00 Haberler. 19.12 Müzik dUnyasından. 20.00 Melodiler geçidi. 20.30 Caz dUnyasından. 21.00 Salı konseri. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin eetirdikleri. 23.00 Ses uslaları. 24.00 Gecc ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. Şeyh KuşterVnin evi yıkıldı Karagöz ve Hacivat'ı ilk kez Turkiye 'de hayal perdesine yartsıtan kişinin, Şeyh Kuşteri'nin Buna 'daki evi de tarihe karıştu Bir Kakşibendi şeyhi olduğu söylenen Kuşteri'nin Ulucami yakınında olan ve bahçesinde de kabri bulunan evi, içindeki kiracının kabri mezarhğa naklettirmesinden sonra Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından korumaya ahnmıştı. Ancak kiracuun da evi bırakmasuıdan sonraki ytllarda hiçbir onanm gormeyen tarihi ev harabeye döndü. Ve kurum, sonunda evin harabeye döndüğiinü belirterek yıkılmasına izin verdi. Belediye ekipleri de, buldozerler, balyozlar ve kazmalarla, uıgün Bursalıların gö'zleri önünde bu yapıyı yerle bir ettiler. TRT III İYİ OYL'NCL LAR Yonetmen Kranklin Schafner'in "Kn İyi Adam'ında. Cliff Robertson'la hirlikle. yukanda gorülen Hennt Konda >e \nn Sothern oynadı. TRT II 19.00 Açıiış ve program. 19.01 CHOPIN: Mazurkalar, Op. 50, Op. 56. Op. 59... A. Rubinstein (Piva no). 19.26 LISZT: Macar Rapsodileri. No. 1, Mi Majör, No. 2. Do Diyez Minor. No. 4. Mi Bemol Majör... A. Braikmsky (Pivano). 20.20 BRAHMS: 16 Vals. Op. 39.. G. Lehel yon. Macar Radyo Senfoni Ork. 20.40 KODALY: "Hary Janos" Suiti... A. Dorati yön. Minneapolis Senfoni Ork. 21.02 MIASKOVSKI: Senfoni. No. 23. La Minor... A. Kovalyov yön. Radyo Senfoni Ork. 21.30 Hava raporu. ertesi günun programı ve kapanış. İTÜ Deneme yayını Bir yılda 2 kez aynı film En İyi Adam (The Best Man) Yonetmen: Franklin Schaffner/Oyuncular: Heııry Fonda, Cliff Robertson, Margarel Leighton, Ann Sothern, Lee Tracy, Schelley Berman. Mahalia Jackson, Gene Raymond, Edie Adams, Kevin McCarthy/1964 yapımı/104 dakika. ABD'li tanınmı> yazar Gore Vidal'in senaryolaştırdığı bir oyunundan yonetmen Kranklin Schaffner tarafından beyaz perdeye uyarlanan başarılı bir film. Başkanlık seçimi ıçin aralannda çekişen iki ada\ın (Henr> Fonda ve Cliff Robertson) olmek uzere bulunan eski Başkan'ın desteğini sagiamak için harcadıklan çabayı. çevirdikleri oyunları anlatan film zengin oyuncu kadrosuvla da dikkati çekiyor. Geçtiğimiz 5 nisan gunü TV'de gosterilen "Kn İ>i Adam". anlaşılan seçimlerin yaklaştığı şu sıra TRT yöneticileri tarafından ekrana getirilmesi uygun gorulmuş bir yapıt. "Mavmunlar Cehennemi". "General Palton", "Kelebek" gibi şapıtlarla unlenen Schaffner. bu siyasakurgu filmiyle dikkatleri çekiyor. ABD siyaseıinin, Başkanlık kurumunun alabildiğine eleştirildiği "En l>i Adam"da da gorülüyor. Geçen yıl ölen ünlü sinema oyuncusu Henry Konda. " C h a r l j " filmiyle En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ına layık görülen Cliff Robertson. binük caz şarkıcıst Mahalia Jackson, daha önce ülkemiz sinemalarında gösterilmeyen, ama son bir yılda iki kez TV ekranlarına gelen bu i/lenmeye değer yapıtın belli başlı kozları. Koregraf Le Roy Prinz aildü Çarliston ve rumba danslarım ABD'ye tanıtmasıyla ünlen koregraf Le Roy Prinz, Los /• geles'ta öldü. Aynı zamanda "Yankee Doodle Dandy", "Rhapsody in Blue" ve "South Pasific" gibi filmlerin dans sahnelerini düzenlemesiyle de tanınan Le Roy Prinz seksen sekiz yaşındaydı. BULMACA Cumhurbaşkanhğı Senfoni ve yılan hikâyesine dönen dış turne ANKARA, (Cumhuıiyel Bürosu) "Bütçemizde Itu >11 dış turne için para yoktu ama, tıpkı 100. >ılda olduğıı gibi. Cumhurivetimizin 60. yılında da lurnelerle dışartyı sanat bombardımanına lutmamız gerektiğine inandıgımız için. gerekli girişimleri yapmış ve kaynak bulmuştuk." Cumhurbaşkanhğı Senfoni Orkestrası'nın Mudürıi Mehmel Erlen, iizgün bir sesle bö\ le başladı konuşmasına. Kaynak bulduktan sonra Kültür \e Turizrr. Bakanhğı'na başvuruda bulunmuş. Teknik kurul, bu vılki dış turneyi Avrupa'nın hiç gidilmeyen üç ülkesine yapmayı kararİaştırmış. Bu ulkeler İngiltere. Hollanda ve Belçika'ymış. Bu konuda ilk femas ne /aman oldu, Savın F.rten? Şubat 83'te bakanlık kaı alıyla Dışişleri Bakanlığı nezdınSOLDAN SACA Silahşorlar'ın kahramanlarından bi de temaslar yapıldı. Londra Bu1/ Delege. 2/ özsu... Erzurum' ri... Kamer. 5/ Afganistan'da tari yükelçimiz Rahmi Gümnikçüoğun bir ilçesi. 3/ Hadis bilginlerinin hi bir sehir... Coğrafyada ve astro İu'ya bu konuda yeıki \erildi. Resmi yoldan başvurunun en büyüğu... Sodyumun simgesi. 4/ nomide Baıı'rın simgesi. 6/ Iman... Odun taşımakta veya balık avlamak Baryumun simgesi. 7/ Doymamış... yanı sıra siz de galiba İdil Bita kulianılan buyük kayık. 5/ Sha Bizans surlannın koruyucu kulelenn ret'e, Belçika'ya bir mektup >azkespeare'ın Bir Yaz Gecesi Rüytsı' den biri. 8/ Şan... Dökme. akııma. mışsınız. Bu mektup bazı ho>nın kişılerinden biri olan periler kra 9/ Kapsama, içine alma. nutsuzluklara neden olmuş, deliçesi. 6/ Selenin simgesi... Yumuğil mi? şak. 7/ Seciye... Tungstenin simge Jdil'e bir mektup yazdığını si... Meksika Guatemala sınırındoğru. Bir ön araştırma >apmada konuşulan MayaKişe öbegınsı, havayı yoklaması için. Sanatden bir dil. 8/ Kazaklarda halk mecçıdan sanatçıya kişisel bir meklisi... Azerbaycan'ın başkenti. 9/ Sarığın omuza sarkan ucu. tuptu bu. tdil Birel, sanırım yardımcı olması için mektuptan YLKAR1DAN AŞAClYA Gümriikçüoglu'na söz etmiş. Ve yine sanırım bu mektup yanlış 1/ Eskiden okullarda öğrenciler değerlendirilmiş. Bir mektup yaarasında düzeni sajlamakla görevli zıp, arkadaşımdan bir ön araşkimse. 2/ Yontem... Erlerle onbaşı ve çavuslara verilen genel ad. 3/ "Ne tırma yapmasını istemek benim kendi eyledi ne halka verdi huhakkımdır. Ayrıca ben bu orzur / Vıkıldı gııtı cihandan dayankestranın müdürüyüm ve İdil de sın ehli kubur"... Düşmanlar. 4/ L'ç bu orkestranın uyesi. Yani kişiselliğin dışında da bir hakkım var. Bir de şu var. Biz orkestra olarak bir emprezaryo ile anlaşır ve mesela bir Londra turnesi yapabilirdik. Ama işi daha ciddi boyutlarda tuttuğumuz için bakanhğa başvurduk. Başvuruya bir vanıt geldi Sayı: 1983/464 T. mi, geldiyse nasıl bir yanıttı bu? Bir borçtan dolayı mahcuz olup salılmasına karar verilen 3 adeı 2 haziran 1983'de gelen yalOıonluk kirkobeheri 50.000 liradan cem'an 150.000 lira kıymetinnıtta Victor H. Hauser adında deki mahcuzlar 6.10.983 gunü saat: 12.30 12.45 arasında Beykoz Yalıköy, Çayır Caddesi No: 164'de açık arttırma sureliyle satılacaktır. bir emprezaryonun bulunduğu Mezkiır günde mahcuzlara leklif edilen bedel muhammen kıymeı ve emprezaryonun başarılı bir bedelinin "!t 75'ini bulmadığı veya müşteri zuhur etmediği taktirde turne düzenleyebileceğini söyle7.10.983 gunu aynı yer, aynı saalte 2. arttırmada en çok pey verene diği bildiriliyordu. Ayrıca Londihale edilecektir. ra'nın en uygun konser salonuBelediye (ellaliyesi, damgu rusümu müşteriye aitıir. nun ayrılacağını ve Londra dıTaliplerin satış mahallinde hazır bulunan memurumuza müracaşında da ikinci, hatta üçüncü bir atları ilân olunur. 1.9.1983 konser için çalışılacağı kaydediBasm: 10192 liyor, Amsterdam ve Brüksel konserleri için sorumluluk yuklenilmeyeceği, meslektaş firmaT.C. larla koordinasyon kurularak turne düzenlenmesi ör.eriliyorBEYKOZ du.E\e!.burada ilginç olan bir nokta var. DışişUri Bakanlığı'nın bu yanıtından önce gelen bir yazıda, orkesıradan, banı ya da plaklarından birkaçının ve orkestra hakkında gerekli biginın gönderilmesi istenmiş. Orkesrranın Ankara Rad\oevi'nde doldurduğu bantları (Gürer \>kal"nı Slravinskj'den "Bahar Ayini", Hikmet Şimşek'in Biilent Tarcan'dan 'Tiirk Siiili" \e Cengiz Tanç'tan "Doğaçlama''yı çaldırmışlar), orkestranın yıllık pragramları, rep>ertuvan. tanıtıcı mal^eme olarak fotoğraf, afiş, bro>ur, tarihçe ve 1963'den bu yana dış turneleri \e aldıkları kritikleri, Londra Büyükelçiliği'ne gönderilmiş. Emprezaryo Hoch Hauser tüm bunları dinleyip gördükten sonra olumlu yanıtını \ernnş. Mehmet Ertn şoyle devam ediyor: "Sonra 6 temmuzda bir telgraf geldi. Londra Büyükelçısi bu telgrafta hiç de iyi haberler vermiyordu. CSO'nın İngiltere turnesiyle ilgili olarak Hoch Hauser'den gelen yazıda, gönderilen bant \e bilgilerin birçok uzman tarafından dinlenip değerlendirildiği \e orkestramızın, ilgi çeken salonlar bakımından uluslararası orkestraların düzeyinde bulunmadığı bildiriliyormuş. Olayda bir bit yeniği olduğunu duşünmejsiniz de neyaparsınız? Şimtii ne aşamada bu olay? Ben. parasını vererek iş yaptırılan bir emprezaryonun çelişkili yanıtlanna teslim olmamak gerektiğine inandığım ve bu durum kanıma dokunduğu için gerekli tepkinin en şiddetli biçimde gösterilmesine inanıyordum ve derhal bakanhğa başvuruda bulundum. DÜŞ EKMEGİ Ta Makedonya'dan, Manastır'dan, Selânik'ten. Annemin ilk evlenme töreninde;.. Biraz oturdum, anıta bakıvorum. Bir biri ardına anılar yeçiyor. Yıllar yıllar. On >edi yavında bir delikanh oturmuş yaşamını düşünüyor. Ne çok yaşamış, ne yoğun, ne derin! Bi' gun gelecek yine burada oturacağım belki. Yaş kırk, elli olacak. Evli, çoluk çocuk sahibi. Belki de üç beş yıl önceye göre çok daha yakın gelecek bugün bana. Zaman yaşlandıkça kısalır. Kısalır kısalır kısalır. Kopuverir sonra. Ölüm mü o? Yağmur başladı birden. Bardaktan boşanırcasına. Kaçan kaçana. Giıtim muhallebicinin vitrini onünde durdum. Niye fötrumü almadım? Beyaz trençkotum kirlenmiş iyice. Saçlarım sırılstklam oldu. Hep kasketli geçtiğim yollardan başımda fötr ile geçmek bir başka oluyor. Sanki değişiyorum. Beni tanımıyor görenler. Bir gün aklıma esti, Sirkeci'deki bir şapkacıdan aldım o koca şapkayı. Elimde tuttum bir süre, sonra bir yan sokağa girincegiydim başıma. Kenannı öne eğdim. Filmlerdeki gangsterler de oyle yaparlardı. Bir kaç yaş buyuttü beni bu fötr. Sonra anayola çıktım. Kendimi görmek istedim bir vitrinde. Garip bir insan vardı karşımda. Hem ben, hem ben değıl. Kimseler bakmıyordu bile. Bu çocuk az once başı açık gezerken şimdi kahverengi bir fötr almış giymiş demiyordu. Bir suçluluk açmazı içindeydim. Sanki biri yanıma yaklaşıp 'yasak öyle şapka giymek' diyecek. Lise birinci sınıf öğrencileri kasket giyerler, şapka giyeni polis vakalar, diye. Annemden Je sakladım şapkayı. Eve girer girmez dolaba sokuşturdum. Yalnızken odamda, çıkanp giyiyorum, aynaya bakıyorum, fiİm çevirircesine bir oyun. Koşa koşa gitmeli eve. Yağmur duracak gibi değil. Önce Kıztaşı. Oradan bizim sokak. Koştukca yağmur da hızlanıyor. Bir araba karşıma çıktı birden. Mahalleden Tahir, atlannı süslemiş kurdelelerle. 'Merhaba' diye bağırdı. 'Merhaba' dedim rüzgârda. Gülperi pencereden bakıyor. El salladı. Üç yıl önce bütün bu çevre bomboştu. Yazları yeşilliklerle kaplanırdı. Geceleri saklambaç, hırsız polis oynardık kızlarla, çocuklarla. En bü^ükleri bendim, bir de Celâl. Gül, Gönül, Sabiha sırayla sevgiiilerimiz olurlardı. Biz de iki haydut. Yaz akşamlan o inişli çıkışlı yerlerde saklanırdık. Ay ışığı vururdu ustumüze. Ortaokul öğrencileri aşk nedir bilmezler. Ama parmaklar değer birbirine. yanakiar değer. Soluklar sıklaşır. Gul 'Eğil eğil, saklan geliyorlar' derdi. Sarılırdık. Eli dolaşırdı vucudumda. O zaman anlamazdım, aklım bizi arayan karşı çetedeydi. Celâl'le sevgilisi yanımızdan, ardımızdan baskın yaptı yapacak. Gül tombul bir kızdı. Benden iki yaş büyük. Tutardı elimi, goğsüne yaklaştınrdı, saçlarımız birbirine kanşırdı. O yeşillikler kalmadı artık. Apartıman yapıidı yerine. Gülperi'ler gittiler Adana'ya, Ceiâl oldu. Başkaları geldi mahalleye. Savaş çıktı dünyada. Ben lise öğrencisi oldum. Yazılar yazdım, öykülerim basıldı gazetelerde. Kendimi çocukluktan sıyrılmış buldum... Annem "Sınlsıklamsın' dedi. 'Kenan geldi, seni aradı, yarınki sınav için çauşjcaktık" dedi, " a h çocuk ah.' Radyoda bir şarkı var Bursa Devlet Ti\ntrosu Ekim ayı içinde perdelerini açacak olan Bursa Devlet Tiyatrosu, ilk oyun olarak Cevat Fehmi Başkut'un "Makina"sım sunacak. Halen tiyatroda süren onanm çalışmalarımn birkaç gün içinde bitirileceği ilgililer tarafından belirtiliyor. Aclan Sayılgan'ın yöneteceği bu üç bölümlük oyunda Bursa Devlet Tiyatrosu sanatçılan rol aldı. Oyurr dekoru Ethem Özbora'nın,, tümleri Sevinç Gürlük'ün, JŞtk düzeniyse Adnan Açıkdüşünenler'in. OKTAY AKBAL ne açmış o eski anılar yumağını, sar babam sar! Doğru muydu bütün bunlar? Bir milletvekili ile evliliği doğruydu, adamın Kürt olduğu, sonra ayrıldıkları. Adı anılırdı yine o adamın, yine milletvekiliydi. Beş yıl evli kalmışlar, hem de Medeni Nikâhla. Sonra ne olmuş ne bitmiş ayrılmışlar. Adam bir ev verrrıiş Mehlika hanıma, bütün evin eşyalarını bırakmış. Bir yıl kaimış Ankara'da, nesi var nesi yoksa bitirmiş, gelmiş Istanbul'a bir akrabasının evine. Oradan da bizim sokağa... Şarkılar söyierdi mahalle kızlarıyla. Bir yandan dikiş diker bir yandan bağırıp çağırırlardı. Kımi zaman karşıki başçavuşun evinde toplanırlardı. Başçavuşun kızı Saime benim yaşımda karagozlü, boylu poslu bir kızdı. Bakışır dururduk karşı karşıya. Mehlika hanım çapkın çapkın gülerdi. Bir kez "Saime seni beğeniyor" demişti annemden gizli. Duymamazhğa geldim. Çevremin dışında olmak isterdim. Daha yaşlı, daha olgun. Mahalle aşkları, gelip geçici serüvenler asağılatıcı şeylerdi. Ölümsüz şeyler özlüyordum. Kitaplarda, romanlarda okuduğum. Kendi dışımda bir dünyayı seyredercesine yaşıyordum bu çevrede... Sonra çıktım odama. Kitapları açtım. Biraz çaiışmalı. İşte bir pazar daha bitti. Yaşamamdan bir gün. Havaya uçup giden saatler, boş, anlamsız. Ne zaman Hale'yi görsem, arasam o gün güzellik kazanıyor. Bir süre tarih okudum, geçmişe daldım gittim. Sonra kapattım. Hale'yi ne zaman göreceğim? Ne diyeceğim? "Seni seviyorum!"... Sonra ne olacak? Danielle Darrieuz yeniden sinemada Franstz sinemasınm unutulmaya yüz tutan yüdızlanndan Danielle Darrieux, uzun bir ayrüıktan sonra yoğun bir çahsma progranuyla beyaz perdeye dönüyor. Jacçues Demy'nin "Kentte Bir Oda"styla geçtiğimiz aylarda dikkati çeken Darrieux, Paul Vecchiali'nin "en Haut des MarchesBasamaklann Tepesinde" adh yapıtında basrolu oynayacak. Ardından da Philippe Noiret, Annie Girardoı ve Suzanne Flon gibi usta sanatçüarla birfllmin önemli roüerinden birinde oynayacak. T.C. BEYKOZ İCRA MEMURLUĞU MENKUL SATIŞ İLÂNI Fransızca. Hemen soyundum. Sedire uzandım. Annemin konuğu var alt odada. Sesleri geliyor. Mehlika hanım bu. 'Nasılsınız?' dedim. Kaldığı yerden sürdürdü anlattıklarını. Daha once dinledim mi? Millenekiü kocasının Atatürk'e gidişini anlatıyordu. Konuşmasını taklit ederek. Kürt'ü ikinci eşi. Oldum bittim milletvekiliydi. Doğuda bir yerde şıh! Mehlika hanım evden çıkamazmış. Memlekette iki karısı daha varmış. Ama Ankara'daki eşi yalnızca Mehlika! "Bey bey bana baksana, ben senin karılarına benzemem" dedim. "Burası Ankara, ben senin karınsam esiren değiJim h a " Milletvekili şıh, çocuk gibi ağlarmış, genç eşini sırtına alırmış, yapmadığını bırakmazmış. O gunlerin tanınmış kişileri gelirmiş Yenişehir'deki evlerine. Yi Suriye'de sahnelenecek "Zülfiye Zülfü" Cüneyt Gökçer'in yönettiğ "Zülfiye Zülfü " adh oyun, Mer sin Şenliği'nden sonra Suriye'dı de sahnelenecek. Izmir Fuart sı rasında oyunu izleyen Suriyel bir organizatör tarafından çol beğenilen müzikalin, bu komşı ülkede de sergilenmesi yolund, yapılan öneri olumlu karşılandı Yetkililer, Mersin Şenliği'ndeı sonra "Zülfiye Zülfü "nün oı gün için Suriye'ye de götürüle ceğini beürttiler. SÜRECEK ~j Spor fotoğrafları ve karikatürleri Amatör Spor Kulüpleri Koı federasyonunca her yıl gerçet leştirilen ve amatör ya da prc yonel dileyen herkesin katılu. diği 3. Spor Fotoğrafları ve Kt rikatürleri Yansması için basvı ru süresi 15 kasım 1983 tarihiı de sona eriyor. Renkli ya a siyahbeyazfotoğraflann en kı çük 18x24, en büyük 30x4 santimetre boyutunda, karikı türlerm de 30x40 santimetre bt yutunda olması gerekiyor. Yapı lar 17 aralık gününden başlayt rak Ankara 100. Yıl Çarşısı R, sim ve Sanat Galerisi'nde serg lenecek. Aynı gün ödül töreni t yapılacak. İCRA MEMURLUĞU MENKUL SATIŞ İLÂNI GALERILER ALACAĞINIZ RESİMLER İÇİN SATACAGINIZ RESİMLER ICIN 528 66 29 522 89 97 Sayı: 1983/464. T. Bir borçtan dolayı mahcuz olup salılmasına karar verilen 3 adet 10 tonluk kirko beheri 50.000 liradan cem'an 150.000 lira kıymelindeki mahcuzlar 6/10/1983 günü saat: 12.3012.45 arasında Beykoz, Yalıköy, Çayır Caddesi No: 164'de açık arttırma suretiyle sattlacaktır. Mezkur günde mahcuzlara teklif edilen bedel muhammen kıymeı bedelinin »?075'ini bulmadığı veya müşteri zuhur etmediği taktirde 7/10/983 günu aynı yer, aynı saatıe 2. arttırmada en çok pey verene ihale edilecektir. Belediye tellâliyesi, Damga rusumu müşteriye aidir. Taliplerin satış mahallinde hazır bulunan memurumuza muracaatları ilân olunur. Basın 10192 tfivöt SANKT •I'HİKİ URART SANAT GALERİSİ HABIB. AYDOGDU resim sergisi 30 eylül 21 ekim 1983 istıkSal Cad pasabançe Vanı, Te, kos Çikmazı YapıKur Hanı Kat 1, No 2734 Beyoğlulstantnjl/ TeJe'on 1+4 96 33 Can Göknil Resim Sergisi 829 Eylül RESSAMLARINA AİT RESİM ALINIR Kurtulu$ Cad 191 Kurtuluş/IST Tel 1404 783 T Ü R K SANAT GALERİSİ A.NAFİZ ÇAMLIBEL SULU BOYA RESİM SERGİSİ 28 Eylül 12 Ekim 1983 istiklâl Cad. Postacılar S. No.12 Tei 149 23 64