24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16EYLÜL 1983 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Günün aynası Pamuk, Borsaya aktıkça fiyutlarında düşme bekleniyor İZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) 1983 yılı ilrünü pamuğun geçen yıla oranla 10 gün önce piyasaya çıkmasımn beklendiği ve ürünün borsalara gelmesiyle birlikte fıyatının düşeceği bildirildi. İzmir Ticaret Borsası yetkililerinden alınan bilgiye göre, 1983 yıh ürünü pamuk iirününün bayram sonrası borsaya gelişinde hizlanma beklendiği işaret ediliyor. Yetkililer sezon başında 450 lira olan ve 375 liraya dek gerileyen pamuk fiyatlannın yeni ürünle birlikte daha da düşeceğini belirterek, "GeUmin hızla olması durumunda, fiyatlar istikrar kazanacaktır." dediler. Ege pamuğunun piyasaya çıkmasından önce istemlerin Adana pamuğu ile karşılandığını belirten borsa yetkilileri daha sonra özetle şöyle konuştular: "tstemler artmaya başlaraıştır. Tariş alımlara başlamadıgı için ve dahili sanayici de borsalara gelmediğinden, fiyatiann ne olacağı kesin olarak belirlenmis değil. Borsa>a >eni gelen iıriin de az oldugundan gelişmelere ışık tutacak bir fiyat politikası saptanamadı." Faizler düşsün diyen de var,çıksın diyen de Bazı banka yetkileri mevduat faizlerini yeniden yiikseltmek şerekecegini, bunun da kredi faizlerinin aşağı çekılmesine ımkân vermeyeceğini savunurken bazılan da mevduat faizlerini yükseltmenin kesinlikle söz konusu olamayacağını vurguluyor. Ekonomi Servisi Mevduat ve kredi faizleriyle ilgili tartışmanın bayram tatilinden sonra yeniden gündeme gelmesi bekleniyor. Bir yandan mevduat faizlerinin aşağı çekilmesi sonucunda kaynak maliyetleri düşmeye başlayan bankalann artık kredi faizlerini düşürmelerinin gerekli olduğu ileri sürülürken, diğer yandan bugünkü mevduat faizlerinin enflasyonla baş edemez noktaya yaklaştığı belirtiliyor. Bazı banka yetkilileri bu noktayı vurgulayarak mevduat faizlerini yeniden yükseltmek gerekebileceğini, bunun da kredi faizlerindeki bir düşüşü olanaksız kılacagını belirtiyortar. Bazı büyük bankalann yetkilileri ise mevduat faizlerini yeniden yükseltmenin hiçbir şekilde söz konusu olamayacağını ve bugünkü faizlerin bankalara kaynak akışını sağlayacak düzeyde olduğunu belirtiyorlar. Mevduat gelişmelerine ilişkin son rakamlar, faizleri aşağı doğnı çekilen vadeli tasarruf mevduatında (sertifikalar dahil) geçen yılm ilk yedi ayında yüzde 40'ın üzerinde olan artışm bu yılın aynı döneminde yüzde 10'un altına duştüğünü gösteriyor. Buna karşılık faizi yükseltilen vadesiz tasarruf mevduatında geçen yılın ilk yedi ayında gerileme görülürken bu yılın aynı döneminde yüzde 40'ın üstünde bir artış görülüyor. Böylece toplam tasarruf mevduatı yüzde 15'in üzerinde bir artışla 1.7 trilyon liraya ulaşırken bankalann paçal kaynak maliyeti de gerilemiş oluyor. Ancak bu rakamlar tasarruf mevduatının faizlere karşı oldukça duyarlı olduğunu ve faizlerin enflasyon oranının altında kalması halinde bankalara mevduat akışının olumsuz etkilenebileceğini ortaya koyuyor. Öte yandan kredi faizlerinin bugünkü düzeyiyle yatınm yapmanın mümkün olup olmadığı tartişması da sürüyor. Sanayiciler içinde ağırlık taşıyan bir kesim, bugünkü faizlerle değil yatınm yapmanın işletmeleri ayakta tutmamn bile olanaksız olduğunu, kredi faizlerinin enflasyonun çok üstünde bulunduğunu ve mutlaka aşağı çekilmesi gerektiğini vurgularken, sanayicinin artık yabancı kaynağa değil kendi öz kaynaklarına dayanarak yatınm yapmasının gerekli olduğunu savunanlar arasında DPT Müsteşan Yıldınm Aktürk de yer alıyor. Aktürk ve TUD Başkanı Pakdemirli istifa etti ANKARA, (a.a.) Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşan Yıldırım Aktürk görevinden istifa etti. Dilekçesini dün Başbakan Bülend Ulusu'ya veren Yıldınm Aktürk'ün istifası kabul edildi. DPT Müsteşan Yıldınm Aktürk istifası ile ilgili olarak Anadolu Ajansı muhabirine, "Son derece iyi ilişkiler içinde ve müsteşar olarak bir şeyler bıraktığıma inanarak görevimden aynlıyonım" dedi. Yıldınm Aktürk, istifası için tek bir gerekçenüı söz konusu olmadığını belirterek, şöyle konuştu: "İstifamı. 1 agustos 1983 tarihinden sonraya rastlattık. Sayın Başbakanımıza ters düşme gibi bir şe> de söz konusu degil. Biz bu kararı aldıktan bir hafta \ sonra kendileri durumlanm belli ettiler. tstifamızın tamamlanmasını ters yapmış olsaydık başka yorumlara yol açabilirdik. Her bakımdan çok isabetli oldu. Son derece iyi ilişkiler içinde ve müstesar olarak tatmin olmuş, bir şeyler bıraktığıma inanarak görevimden ayrılıvonım. Bundan sonra çalışacak arkadaşlara da görevlerinden aynlırlarken aynı tablonun nasip olmasını temenni ederim.." Aktürk, istifasından sonra bir çok yerden teklifler geldiğini bil •> direrek, altematifleri değerlen^.; dirdiğini, henüz net bir karar vermediğini sözlerine ekledi. Devlet Planlama Teşkilatı Teşvik ve Uygulama Dairesi Başkanı Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli de görevinden aynldı. Pakdemirli'nin istifası da kabul edildi. Anadolu Ajansı muhabirinin aldığı bilgiye göre, Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli Ege Üniversitesi Makine Fakültesi'ndeki görevine döndu. Faiz tartışmasınm yeni boyutlar kazanması bekleniyor Bazı ham ve işlenmiş yağların dışsatımı lisansa bağlandı ANKARA, (THA) Bitkisel ve hayvansal yağlardan bazılan, "Dışsatım lisansına bağlı mallar listesi"ne alındı. Dünkü Resmi Gazete'de yayınlanan Ticaret Bakanlığı sirkülerine göre, ham ve işlenmiş zeytinyağı, ayçiçeği, pamuk, mısırözü, soya, margarin ve tereyağı lisans kapsamına alındı. Ticaret Bakanlığı sirkülerinde 17 kiloya kadar kutularda dışsatımı yapılacak işlenmiş zeytinyağının söz konusu lisans kapsamı dışında tutulduğu da kaydedildi. Aktürk: Bugünkü kredi faizleriyle yatınm yapılamaz iddiası yanlıştır İSTANBUL, (UBA) Banka kredi faizleri düşürülmeden yatınm yapılamayacağı yolunda bazı sanayicilerce ortaya atılan görüşlere, Devlet Planlama Teşkilâtı eski Müsteşan Yıldınm Aktürk karşı çıktı. İstifa etmeden önce UBA muhabirinin sorularını yanıtlayan Aktürk, "Türkive'de yüzde 4O'ı öz k«ynak olmak ka>dıyla ber türiii yatınm >upılabilir" dedi ve sanayicilerin banka kredi faizkrinden yakınmalannın yersiz olduğunu ileri sürdü. ALARKO Holding Şirketler Grubu Başkanı Üzeyir Garih ise, ekonomideki bütün olumsuz etkilerine rağmen kredi faizlerinin düşürülmesinin doğru olmayacağını savunarak, bu yola başvurulurken enflasyonun yeniden hortlamasının da göz önünde bulundurulmasını istedi. UBA muhabirinin konuyla ilgili sorulannı cevaplayan DPT eski Müsteşan Aktürk, sanayicilerin ucuz banka kredisinden yararlanmayı alışkanlık haline getirdiklerini kaydederek, şöyle dedi: "Bu tür altşkanlıklar kazanan işadamlannın banka kredi faizleriaden yakınmalan yersizdir. Tttrkiye'de öz sennaye olmadan yatuım yapma devri, çoktan kapanmıştır. Artık sanayicilerimizio 'eski çamlann bardak olduklannı' gönneleri gerekmektedir. İddia ediyorum, bugun Türkiye'de yüzde 40'ı öz kaynak olmak kaydıyJa ber türlü yaünm yapılabilir. Yatınm projekrindeki bu kadar bir öz kaynağı ortaya koyabüen firmalara çok düşük faizli teşvik kredisi de yaratılmaktadır. Ama bugün bütün şirketlerimirin sonınlan, ü(dört yıl önceki yatınm poUnsiyeli ve planı ik yola çıkmalanndan kayaaklanıyor. Alınan yatınm kredileri de işJetme sennayesi olarak kallanılıyor ve yakınmalar artıyor. Ba naksız bir yakınmadır." ÜZEYİR GARtH'tN GÖRLŞl Ote yandan UBA muhabirine görüşlerini açıklayan ALARKO Holding Şirketler Grubu Başkanı Üzeyir Garih ise, ekonominin iki ana problemi olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Bunlardan birindsi enf\asyon, diğeri ise işsizliktir. Ancak, enflasyon için tedavi edki görünen ilaçlar, işsizlik için öldüriicu etki yapıyor. İşsîzligi onlemek ve uretimi artırmak için yatınm >apmak, yatınm yapmak için de faizleri düşürmek gerekiyor. Burada çok hassas bir denge mevcuttur. Faizleri düşüreliın, yatınmlan artıralım derken, enflasyonun artması da soz kontısudur. Dolayısıyla yatınmlan arbracak başka kaynakiara yönelmek gerekecektir. Para basmak da bir kaynaktır ama, bu çıkar yol değüdir, o halde elimizde tek çıkar yol olarak yabancı sermayeyi davet etnıek kalıyor. Diinyanın bir çok ülkesi de böyle yapmıştır. Şunu da belirtrnek hterim ki, ekonomideki butun otumsuz etkilerine ragmen, banka faizlerinin duşurulmesinin doğnı olmayacagı kanaatindeyim. Çunkü ekonomi, arz ve talep kanununa göre işlemektedir. Aksi halde büyük özverilerle indirilen enflasyon, yeniden hortlayacaktır." DPT MüsteşarlıgYndan istifa eden Yıldınm Aktürk Tekel yurt içi satışlarının bu yıl 328 milyurı bıdması bekleniyor ISTANBUL (THA) Tekel'in yurt içi satışlarının yıl sonuna kadar 328 milyar liraya ulaşması ve 33 vergisiz satış mağazasından da yaklaşık 9 milyar 579 milyon lira gelir sağlanması bekleniyor. Kurban Bayramı nedeniyle bir mesaj yayınlayarak Tekel'in çalışmaları hakkında bilgi veren Tekel Genel Müdürü Niyazi Sürenkök, Tekel'in, 1982 yılı itibariyle konsolide bütçeden binde 7 nay olarak, gayri safı milli hasının yüzde 3'ünü sağladığını açıkladı. Yurt içi satışlannın, 1983 yılının ilk yedi aylık döneminde 171 milyar liraya ulaştığını ve bu miktann yıl sonuna kadar 328 milyar liraya çıkmasımn beklendiğini bildiren Sürenkök, Tekel'in 1982 yılında 83 milyon dolar olarak gerçekleşen ihracatının Türkiye ihracatının yüzde 1.5'ini oluşturduğunu söyledi. 1983 yılında Tekel'in 33 vergisiz satış mağazasından yaklaşık 9 milyar 579 milyon lira tutarında bir gelir elde •edilmesi bekleniyor. Transtürk Taşımacüık 10 milyon dolar döviz girdisi sağladı macılık'ın TürkiyeIran hattını açmayı da kararlaştırdığı belirtildi. Transtürk Taşımacıhk'ın yeni imzalanan kontratlarla, yıl sonuna dek 10 milyon dolarlık döviz girdisi daha sağlayacağım ifade eden Reha Süren, kara ve deniz taşımacılığından sonra hava kargo taşımacılığına da başlayacaklannı söyledi. Üzeyir Garih Kurban keselim derken derileri "kıırban" etmeyin NtLGÜN UYSAL öneri ya da nasihatlann fazlaca "sık tekrarlanması" bıktırır. Bıktırmanın da ötesinde bazan insanı "sağırlaşünr" bile... "Artık duymak istemiyonım" derken bir de bakarsınız zaten "duymaz" olmuşsunuz. Kulağınızın dibinde "böyle yapsanız iyi olur" ya da "Şöyle davranmsnızda toplum adına sonsuz jarariar vardır".... demeler uçup gider gökyüzüne. Söylenmiş söylenmemiş farketmez. Buna karşın öteden beri yapılan bir yanhşhğı duzeltmek ve akılcı olanı benimsenmek, yöntem olarak çoğu kere "sık tekrartaria" iletihnek istenen mesajı iletmeyi gerektirir. Bıkmadan usanmadan ve bıktırmayı da göze alarak. Bu bayram yine duyacaksınız. Evinizin sokağından bazı arabalar anons yaparak geçecekler.... Bir daha, bir daha.... Radyoda televizyonda söyleyecekler bir daha, bir daha... "Kurban derilerinizi Türk Hava Kurumu'na verin". "Kurban derilerinizi en seri biçimde THK toplama ekiplerine ulaşunn" vs... vs... Ama yine de isterseniz, bıkmayın ve dinleyin. Hayvansal ürünlerin en etkin biçimde değerlendirilmesi uSruna kafa yormuş uzmanlann bu konuda dediği: " Aman siz siz olun bize kulak verin. Bizim evde kesilen tek bir kurbanın derisinden ne olur ki demeyin. Kurban bayramı giinlerinde kesilen hayvanlardan elde edilen deri sayısı, Et Balık Kurumu vc Bekdiye mezbahalan Ribi yasal kuromlar tarafından 1 yıl içinde kesilen hayvanlardan elde edilen deri sa>ısının yüzde 30'una ulaşmaktadır. Bu küçumsenecek bir rakam değildir. O nedenle kesilen ber kurbanın derisini iyi deferlendirmek zorundayız. Peki iyi değerlendirmekten kasdedilen nedir? Bu sorunun yarutını açık seçik olarak vermek, bugüne dek yapılmış ve sıkça tekrarlanmış yanlışlıklan bir bir sıralamakla mümkün. Hayvan kesimi ve yüzümü sırasmdaki hatalar nedeniyle kurban derilerini bekleyen ilk tehlike, işin daha başında delinmek, parçalanmak ya da zedelenmek... tstanbul Veteriner Faknltesi yaptığı bir araştırma sırasında, özellikle kesimlerin bayramı n ilk gününde yapılması ve kesim işini ustalıkla yapan kişilerin azlığı nedeninden kaynaklanan şu olguyu gözlemlemişler: Bayramın ilk günü kesilen deriler öteki günlerde kesilen deriiere göre çok daha fazla hatalı ve kötu kesilmiş oluyormuş. tkinci sorun deriler kesildikten sonra gerekli işlemleri görünceye kadar geçen surenin nasıl değerlendirileceğine bağlı olarak ortaya çıkıyor. Deri kesilip alındıktan sonra "konıma" altına alınmazsa iyice kuruyup katılaşıyor ve kullanılmaz hale geliyor. Bu tür kötüleşip işlenmesi zoTİaşmış deriiere "hamlak" deri deniyor. Deriler hızla evlerden toplanıp gerekli işlemler hemen yapılmışsa mesele yok. Peki toplanamamışsa ne olacak? Uzmanlar, kesildikten sonra herhangi bir gecikmeye karşı "tuzlama"yı öneriyorlar. Nitekim, Bayram öncesi tuz gönderilerek halkın tuzlamaya teşvik edildiği yörelerde, derilerin pek az bozulduğu gözlenmiş. Buna karşın, köylerden gelen derilerde, kentsel yerleşim bölgelerinden toplananlara oranla daha fazla hamlaklık görüluyormuş. Nedeni de köylerden toplanan derilerin belli merkezlere ulaşıncaya kadar uzun süre geçmesi »e hamlaşması... Uzmanlar, toplama ekipleri tarafından da önlem alınmazsa sorunlar doğduğunu vurguluyor. örneğin, derilerin taşınması sırasında, araçlara düzensiz verleştirilmesi ve üst üste yıgılması da derinin niteliğini hızla bozmaya yol açıyormuş. Sorulan dile getirmenin tek nedeni vardır: Çare aramak. öyleyse ne yapmalı? Kısa döneme yönelik olarak şu önerilen getirmek mümkün: 1. Kesimin uzman kişüer tarafından yapılması. tşi uzmanına yaptınnak için kurban kesiminin gerekirse bayramın birinci gününden öteki günlere kaymasına da razı gelmek. 2. Kesilmiş deriyi toplayıcılara ulaştınncaya kadar geçen zamanda ortaya çıkacak bozulmalan onlemek için tuzlamak. Uzmanlar "özelükk yaz aylannda" derinin tuzlanmadan uzun süre bekletilmesinin sakıncalan artıracağını söylüyor. Uzun dönemde yapılması gerekenlere gelince... Bu konuda söylenecek çok söz var. Söylenmesi gereken ilk şey hiç kuşkusuz Türkiye'de kurbanlann "yasal olarak kontrolsüz kesimine izin verilmesi"nden kaynaklanıyor. Mezbahalann sağlıklı ve kontrolden geçirilmiş hayvan etini yemek için oluşturulmuş kurumlar olduğu düşünulecek olursa... Tek tek hayvan kesmenin ve bu işi de veteriner gibi uzmanlann denetimi dışında yapmanın ne tür sorunlara yol açabileceği ortada. lstanbul Veteriner Fakültesi'nin yaptığı araştırma, hem sağbkü hayvan kesimi yapabilmenin hem de derilerin kusursuz yüzülmesini organize edebilmenin ancak belirli yerlerde kurban kesim merkezleri açılması ile mümkün olduğunu vurguluyor. Çok daha uzun vadeye dönük olarak ve yine toparlayıcı örgütlenmeler aracılığıyla yapılacak işlerden bir başkası ise; kesilen hayvanların kanının dahi boşa akıtılmaması... Barsaklarımn değerlendirilmesi... Kısacası, hayvansal ürünleri son zerresine kadar değerlendirmeye dönük bir örgütlenme ve akılcılık aranışı içinde olmak... Ekonomi Serrisi Transtürk Holding bünyesinde yer alan Transtürk Taşımacılık ve tnternak fırmaları, uluslararası taşımacılık hizmetlerinden dolayı yıhn ilk 8 ayında 10 milyon dolarlık döviz girdisi sağladılar. Taşımacılık hizmetlerini Iskenderun Irak Iskenderun hattında yoğunlaştıran Transtürk Taşı Yeşilköy HavaalanVndaki Garanti Bankası döviz bürosu açaeak Ekonomi Servisi Türkiye Garanti Bankası, Yeşilköy Dış Hatlar Terminali'nde ekim ayının ilk haftası içinde döviz değişim bürosu açıyor. llgililer, Garanti Bankası'nın böylece, 29 Ekim'de Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından açılacak olan yeni Dış Hatlar Terminal Binası'nda bulunan iki bankadan biri olacağını belirttiler. Garanti Bankası yetküilerinin belirttiğine göre, Dış Hatlar Terminali'nde bulunan söz konusu büro, bütün lisanlarda hizmet verebüecek elemanlar çalıştıracak. Bazı îlaçlarm fiyatları duşurüldu ; Kısa ve uzun vadede ne yapılmalı? / Kurbanı ehil kişilere kestirin ki, derisi yırtılıp zedelenmesin. 2. Belli kurumlara ulaşıncaya kadar kurban derisinin bozulmasını onlemek için tuzlayın. Dr. Yurtoğlu: Hammadde fiyatlanndaki düşüş Türkiye'ye 8,7 milyon dolarlık bir döviz tasarruf u sağlayacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Romatizma, tüberküloz, deri hastalıklarının tedavilerinde kullanılan bazı ilaçlarm fiyatlarında indirim yapıldı. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, fiyatları indirilen ve yakında piyasaya surülecek olan ilaçlann adları ve yenifiyatlanşöyle: Bilaten damla 3O8.O0.TL., Rolan 20 kapsül 189.00.T1., Rolan 50 kapsul 417.00 TL., Rifam Süpansion 344.CD TL., Cumorit tablet 42.00 TL., Anovlar draje 144.00 TL., Primosiston tablet 116.00 TL., Grisovin 250 mg. tablet 337.00 TL., Grisovin 500 mg. tablet 708.00 TL., Grifulvin Fon 500 mg. tablet 837.00 TL., Gefulvin Fort 500 mg lablet 837.00 TL., Locacorten krem 264.00 TL., Locacorhen merhem 269.00 TL., Locacorten losyor»' 239.00 TL., LocacortenVıoforme krem 269.00 TL., Lo. casolone merhem 263.00 TL., Minalar (Synalar) krem 73.0tfTL., Minalar (Synalar) 25 krerrt 86.00 TL., Minalar (Synalar) Pomad 90.00 TL., Minalar (Synalar) rectal pomad 89.00 TL., Minalar (Synalar) reçtal sup. 140.00 TL., Minalar (Synalar) otic sol. 96.00 TL., Minalar (Synalar) 10 sol. 85.00 TI Konuyla ilgili bir açıklama yapan Yurtoğlu İlaçları sahibi Dr. Cengiz Yurtoğlu, ılaç hammad' de fiyatlarını ucuzlatma çabala; rının olumlu sonuçlarını gör» mekten memnunluk duyduklani nı belirterek, perakende fiyatla. ra da yanstyan hammadde fiyat1 larındaki duşuşün Türkiye'ye 8.7 milyon dolarlık bir döviz tasarrufu da sağlayacağım söyledi. El hahsına % 8 zanı geldi İZMİR (THA) Makine halılarına geçtiğimiz günlerde yapılan yüzde 12'lik zamdan hemen sonra, el halısı fiyatlannın metre karesi de yüzde 8 oranında artırıldı. Piyasa ilgililcrinden edinilen bilgiye göre, ihracatının çok ol*nası el halısı fıyatlarının iç piasada yükselmesine yol açtı. Zamdan sonra, Hereke yün el hahlarının metrekaresi 3640 bin, Lâdik el hahlarının metrekaresi 2630 bin, Kayseri, Bünyan hahları ise, kelle 6 metrekare 95100 bin lira oldu. llgililer Simav, Kula gibi bazı el halıları Fıyatının henuz değişmediğini belirterek, bu fiyatiann toptancı piyasa fiyatı olduğunu vurguladılar ve perakende satış fiyatiann daha yiTksek olacağına dikkat çektiler. Uzun \acle\e döniik olarak ne yapılmalı? Uzmanlar "Kurban Kesıııt Merkezlen"nin kurulmasınıöneriyorlar. Bu tür merkezlerin kurulmast sağltklı hayvan kesiminin denetim altında yapılmasını sağlayacak. Hayvanlardan elde edilen butün ürünlerin daha akılcı ve verimli biçimde değerlendirilmesi açısından ise yapılması gereken ilk iş. SEK süt alım fiyatını5 lira artırdı İZMİR (THA) Süt Endüstrisi Kurumu (SEK), süt alım fiyatlanru kiloda 5 hra arurdı. Uygulama 1 eylül tarihinden itibaren geçerli tutulacak. SEK yetkililerinden edinilen bilgiye göre yeni uygulamayla Batı bölgesindeki işletmeler, sütün kilosunu 35, doğu bölgesindeki işletmeler ise 37 liradan alacaklar. tlgililer bu fiyatlara, ceşitli prim ödemelerinin dahil olmadığını bildirdiler. Daha önce batı bölgelerinde sütün kilosu 30, doğuda ise 32 liradan alınıyordu. Turizmi Teşvik Fonu'na 1 milyar ek fon sağlandı ama dağıtüamadı ANKARA, (THA) Turizmi teşvik fonuna sağlanan ek ödeneğin, talepleri değerlendirme çalışmalan tamamlanmadığı için henüz dağıtılamadığı belirtildi. TUrizmi teşvik fonunda tesis yapmak isteyenlere Turizm Bankasınca verilmekte olan kredilere 1 milyar 150 milyon lira tutarında ek bir ödenek sağlanmıştı. Kültur ve Turizm Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, aynlan ödeneğin yüzde 9(f\ Maliye Bakanlığı tarafından serbest bırakıldı. Söz konusu paranın 460 milyon 361 bin 600 lirası ilgili bakanlık hesabına transfer edilirken, geri kalan 575 milyon 452 bin liranın transfer işlemleri sürdürülüyor. DÖVİZ KURLARI Döviıin Cinsi 1 ABD Doları 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 tsveç Kronu 1 tsviçre Frangı 100 ltalyan Lireti 100 Jaoon Yeni 1 Kanada Dolan 1 Kuveyt Dinan 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1 S. Arabistan Riyali Döviz Auş 242,65 215,21 12,87 90,45 4,48 25,20 29,94 80,87 30,72 111,32 15,12 99,12 196,78 832,12 32,63 362,20 69,73 Döviz Satış 247,50 219,51 13,12 92,26 4,57 25,71 30,54 82,49 31,33 113,55 15,43 101,10 200,72 848,76 33,28 369,45 71,12 Efektif Alış 242,65 204,45 13,87 90,45 4,26 25,20 29,94 80,87 30,72 111,32 14,37 94,17 186,94 790,51 30,99 362,20 66,24 Efektif Satış 249,93 221,66 13,25 93,16 4,62 25,96 30,84 83,30 31,64 114,66 15,58 102,10 202,68 857,08 33,60 373,07 71,82 1973 ı kurban kesle artık "zenginişi." Kurbanlık koyunlann fiyatı 15 bin lirayla 35 bin lira arasında degişiyor. 15 bin liralık kurbanlık arasında etsizbutsuz "izvet" hayvanlar çoğunlukta. Hatta 100 binlik kociar bile kurbanlık olarak sırada bekliyorlar. Gunümüzde kurbanlık fiyatlan bu düzeydeyken elimize geçen bir arşiv fotoğrafı, insana ister is'emez "geçmiş /aman olur ki hayali cihan deger" dedirtivor. Fotografa göre yıl 1973. Yani tam 10 >ıl önce. Kurbanlık koyunun fîyatı 1050 lira>a "fııiamış." 1968'den 1973e kadar geçen 5 yıl içinde 750 lira fiyal almış. Ve bu artış çok fazla bulunmuş olmalı ki... Oturulmuş fotoğrafın başına. grafikler çizilmiş. kurbanlık ko>unların son 5 >ıl içinde her yıl ne kadar fijat aldığı ozene bezene goslerilmiş. Şimdi değil 5 yılda 750 liralık fiyat artışları uçer beşer ayda kanşımıza çıkan binlerce liralık fiyat artışlan bile kanıksanmış durumda. Hatta çoğu ne grafiklere ne de haberiere konu oluyor. Geçmiş zaman olur ki hayali cihan 2 bin iktisatçının katıldığı Dünya Iktisat KongresVnde IMF'ye laf atıldı NİLGÜN CERRAHOĞLU MADRtD Uluslararası siyasi tartışmalann merkezi haline gelen Madrid, Avrupa Güvenlik ve İşbirliğı Konferansı'nın firtınalı bir şekilde biten kapanışını yaşarken, dünyaca tamnmış iktisatçıların katıldığı bir kongreye daha sahne oldu. Değişik ekollere ve bloklara mensup yaklaşık 2000 iktisatçıyı bir araya getiren " 7 . DUnya tktisat Kongresi" dünya ekonomisinin içine girdiği krizden çıkış yollarını tartışırke", geleneksel kuzeygüney (geli^nıiş ve azgelişmiş ülkeler) tartışması da bariz bir şekilde ortaya çıkıyordu. Nobel ödülü almış olan Amerikdlı iktisatçı Lawrenoe, Klein, tngiliz Kenneth Arow ve Nobel adayı ltalyan asıllı Amerikalı iktisatçı Franco Modıglıanı'nin görüşleri ile, Üçüncü Dünya ülkelerinin gerçeklerine daha uygun olan radikal görüşler arasındakı zıtlık çok belirgindi. lerin gelişmiş ülkelerin açıklannı finanse etmek durumunda bırakılmasından yakındı. Ayrıca ABD'deki yüksek faiz hadlerinin pek çok ulkeyi zor durumda bıraktığma değinen Gonzalez, Bu iki uç arasında, özellikle krizden çıkmak için gerçek ücGüney Avrupalılar'dan olusan büyük bir iktisatçı grubu da rctîerin düşüriilerek işgücü piyakuııh görüşlerini dile getıriyor saiinın daha esnek bir hale geti'ardı. Kongrenin açıüş konuşma rilmesinin kaçınılmaz olduğunu sını yapan lsponya Baibakanı da sözlerine ekledi. "Aksi takdirde" dedi Gonzalez, "tşsizliFelipe Gonzalez'in iktisaden ğin kurumsallaşması tehlikesi ile guçlü ülkelerin (özellikle ABD'karşı karsıva kalırız, dunyada dennin) uyguladığı bencil ekonomi ge, banş içinde bir arada yaşapolitikalarına yönelttiği eleştirima ve demokrasi kavramlannın ler Güney Avrupau iktisatçılar tehlikeye girmemesi için işsizlitarafından övgüyle karşılandı. ge bir çare bulmak zorundayız?" "IMF, Güney Amerika ülkelerinin ödemeler dengesi açıklannDunya ekonomisinin içinde nı incelemede gosterdigi titizliği, bulunduğu krizden çıkmak koABD'nin açıklarını incelemede nusunda değişik görüşleri savugösterse belki bu ülkeyi de kara listeye alır, kredi veraıezdi" di nan iktisatçılar, uluslararası işl i yen Gonzalez, az geiışmış uıxe birliğinin ü7erinde görü> birliğine vardılar. Uzmanlara gore ulkeler arasında ekonomik bağımlılığın artması, ulusal ekonomi politikalarını yetersiz kılıyor. Uluslararası işbirliğini kaçınılmaz yapıyordu. Uluslararası işbirliğini gerektiren en önemli alanlardan biri olan "borçlanan" ülkelerin sorunlan, kongre sırasında en çok tartışılan konulardandı. Bazı durumlarda ertelenen borçiann faizlerinin borçlanan ülkelerin tüm üretimini yurütecek düzeye vardığına değinen iktisatçılar, borçlu ülkelerin bazılarının borçlannı ödemekten vazgeçmesi halinde uluslararası ekonomik sistemin nasıl etkilenebileceğini tartıştılar. Şimdiye dek bu sorunlann "kontrol altında tutulduğuna" fakat "çözümlenmedigine" değinen Nobel sahibi iktisatçı Lawrence Klein, bu sorunlann kontrol altından çıkması halinde büyük bir "mali panigin" kaçınılmaz olduğunu söyledi. Kongrede ele alman bir diğer sorun da artan savunma harcamalarını ilgilendiriyordu. Uzmanlann çoğuna gore, silahlanma yarışı sadece banşı tehlikeye sokmakla kalmıyor, aynı zamanda kaynaklann büyük bir kısmının yarışa girmesi, ekonomik canlanmayı engelliyordu. Nitekim Şilili iktisatçı Felipe Herrera'nın işaret ettiği gibi, dunya ekonomisini ayakta tutan guç neticede sürekli olarak silahlı çatışmalara sahne olan 3. Dünya Ulkeleri oluyordu. Madrid'de iktisatçıların çoğu, ABD'nin yüksek faiz politikasını eleştirdiler. Bu politika yüzünden dolann çok fazla değer ka, unuıgını oeıırıeıı uzmanlar, üunun gelişmekte olan ülkelerin politikalannı çok olumsuz yönde etkilediğini söylediler. Bunun üzerine savunmaya geçen ABD'H iktisatçılardan Klein, "Dolann degerinin düşürülmesi için ABD'nin (hıikümetin) elinde pek birşey olmadıgım" söyledi. Klein'a göre dolann değerindeki artışın nedeni ABD'nin para politikası değil, ABD'ye kayan muazzam sermaye akımıydı. Bunun da nedeni ABD ekonomisinin diğer ülkelere nazaran yatınmcılara daha büyük guven telkin etmesiydi. Klein'in analizine göre, kuvvetli bir dolar ABD'nin ithalatının artırılmasına yol açıyor. Böylece bir "lokomotif" görevi yüklenen ABD ekonomisi diğer ekonomleri de peşinden sürükleyerek "ekonomik canlanmaya" buyük katkıda bulunuyordu. ÇAPRAZ KURLAR 18.8539 2.6826 54.1629 9.6289 8.1045 3.0004 1 ABD DOLARI 7,8987 Avusturya ±Şilini 2.1797 Batı Alman Markı Belçika Frangı i1604.82 244.80 Danimarka Kronu 7.4364 Fransız Frangı 3.4798 Hollanda Florini 0.8869 3.4293 1 .4927 Isveç Kronu İsviçre Frangı ltalyan Lireti Japon Yeni Norveç Kronu S. Arabis. Rıyalı ABD ABD ABD DOLARI DOLARI DOLARI 1 Avustralya Dolan 1 Kuveyt Dinan 1 Sterlin ALTIN GÜMÜŞ FÎYATLARI Cumhuriyet Reşat 24 Ayar 22 Ayar Bilezik Gümüs ALIŞ 26.800 26.000 3.690 3.360 90 SATIŞ 27.000 27.000 3.700 3.470 92
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear