Catalog

Cumhuriyet TAKVİM 5 Ağustos 1983 tmsak: 4.56 Guneş: 6.58 Öğle: 14.20 Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecüik Türk Anonim Şirketi adına Temsilciler: ANKARA: Yalçın Doğan, İZMİR: Hikme! Çetinkaya, ADANA: Nadir Nadi, • Genel Yayın Müdürü: Hasan Cemal, Müessese Mıidüru: Mehmel Mercan, • Servis Şefleri: Istanbul Haberleri: Selahattin Güler, Dış F.mine Uşaklıgil, Yaa Işleri Müdüru: Okay Gönensln, • Yazı lşleri Müdür Haberler: Ergun Balcı, Ekonomi: Osman Ulaga}, Yurl Haberleri: Barbaros Yardımcısı: Ahmet Korulsan, Haber Merkezi Muduru: Yalçın Bayer, Sayfa Gençak, Kultur: Aydın Emeç, Magazin: Yalçın Pekşen, Spor Damşmanı: Abdülkadir Yücelman, Duzeltme: Konur Erlop, Araştırma: Şahin Alpay. Düzeni Yönetmeni: Ali Acar. Akşam: 21.21 Yatsı: 23.07 Bürotar: • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenişehir, Tel: 175825175866, İdare: 183335, • İzmir: Halit Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Ataturk Caddesi, T.H.K. lşhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, lst. PK: 246tst. Tel: 5209703 Telex: 22246 Basıldığı Yer YENİ AS1R Gazete ve Matbaacılık Ltd.Ş. Mecidiyeköytst. tkindi: 18.13 Bülend Ulusu Cumhuriyet'in sorularını yanıtladı Gtimrük kaçakçıbğı davası "Olumsuzlukların giderilmesi için özel kesime de görev düşmektedir" Başbakan Bülend Ulusu, vatandaşların bazı sıkıntılara uğraması ve fedakârhklara katlanması pahasına da olsa daha sağlıklı bir ekonomik yapıya kavuşulduğunun kabul edilmesi gerektiğini söyledi. HASAN UYSAL ANKARA Başbakan Bülend Ulusu, hükümete geldikleri günden bu yana Türkiye'nin "Vatandaşların bazı sıkıntılara uğraması ve fedakârhklara katlanması pahasına dahi olsa" daha sağlıklı bir ekonomik yapıya kavuştuğunu kabul etmek gerektiğini söyledi. Ulusu. alınan önlemlerin vatandaşlar üzerindeki olumsuz etkilerinin giderilmesi için hükümetin tedbirler almaya başladığını belirtti ve "Özel kesime de biiyük görev düşmektedir" dedi. Başbakan Ulusu Cumhuriyet'e verdiği özel demeçte, hükümete geldikleri günden bu yana 1980 öncesi görülen çift fıyat uygulaması ile mal darlıklanmn ve kuyrukların önlendiğini, arz ve talep arasında denge kurulduğunu, enflasyonun denetim altına alındığını, üretim ve dışsatımın artırıldığını, ekonomik büyüme sürecinin ise yeniden canlandırıldığını söyledi. Ulusu alınan tedbirlerle sanayinin kendine bir çeki düzen verdiğini, ekonominin dışa açıldığını, mallarımızın dış piyasada tanındığını bildirdi.Paradankaçış duygusunun da alınan önlemler sonucu sona erdiğini ve paranın yeniden "tasarruf edilen bir nitelik kazanmasının" sağlandığını belirten Başbakan "Bu tasarruf eğilimi kişilerin gelecekle ilgili olumlu beklentileri olduğunu ortaya koymaktadır" dedi. Sorularımız ve Başbakan Ulusu'nun yanıtları şöyle: Soru Hükümet olduğunuz günden bu yana ekonomik alanda görülen en önemli değişiklikler nelerdir? Yanıt Hükümete geldiğimiz günden bu yana aldığımız ekonomik önlemler ve uyguladığımız ekonomik istikrar programı sayesinde önemli başarılar kaydedilmiştir. TUrkiye'nin vatandaşların bazı sıkıntılara uğraması ve bazı fedakarlıklar pahasına dahi olsa, daha sağlıklı ve güçlü bir ekonomik yapıya kavuştuğunu kabul etmek gerekir. Alınan bu önlem ve uygulamalar sonucunda bir zamanlar ülkemizde çok yaygın olan çift fiyatlann, mal darlıklanmn ve kuyrukların izlendiği günler geride kalmıştır. Arz ve talep arasında kurulması zorunlu olan denge ile enflasyonun kontrol altına alınması büyük ölçüde sağlanırken üretim ve ihracat artırılarak ekonomik büyüme sürecinin yeniden canlandırılması tnümkün olmuştur. Bunlar küçümsenmeyecek başarılardır. Bugün yüzde 20 civarında dolaşan fiyat artışından söz edilirken 1980'de enflasyon oranı yüzde 107 idi ve dış borç ödemelerini yapamaz hale düşülmüştü. Oysa şimdi yılda 78 milyarlık ihracat hacminden bahsediliyor. SAPMA YOK Soru Söz ettiğiniz ekonomik önlemler ve uygulamalardan 3 yıldır hiç bir sapma olmadı mı? Yanıt Ekonomik gelişmemizin istikrarlı bir biçimde sürdürülmcsi için aldığımız ekonomik istikrar önlemleri temcl hedeflerinden hiç bir zaman sapma olmaksızın uygulanmıştır. Bunun sonucu sanayimiz kendine bir çeki düzen verme çabasına girmiştir. Ekonominin dışa açılmasında Türk mallarının dış piyasalarda tanınmasında, hatta aranan ve bilinen mallar haline gelmesinde bu kararlılığımız ve isabetli uygulamalarımızın etkisi inkâr edilemez. Paradan kaçış duygusunun sona erdirilmesi ve paranın yeniden tasarruf edilen bir değer niteliğini kazanması da bu kararların bir sonucudur. Halkımızın tasarruf eğiliminin artması, sadece yatırımlara daha sağlıklı kaynaklar bulma yönünden değil, aynı zamanda tasarruf yapan kişilerin gelecekle ilgili olumlu beklentilerini ortaya koyması yönünden de değer taşımaktadır. Halkımızın tasarruf temayülünde kaydedilen artışlar bizler için çok önemli bi rer sağlık işaretidir. Soru KlT'lerle ilgili olarak alınan bir dizi karar bu önlemlerin buralarda fazla yarar getirmediğini ortaya koymuyor mu? Vatandaşın çıkarlarına ters düşmesine rağmen, bu kuruluşlardan devlet desteğinin kalkması, fiyatlann serbest bırakılması gibi düzenlemelere rağmen KlT'ler eskiye oranla daha mı verimli çalışıyorlar? Üstelik birçok personel çıkarılması ve yerine yenilerinin alınmamasına karşın. Yanıt Hayır. Bugün KlT'ler kâr yapar ve verimli çalışır hale gelmişlerdir. Tutarlı ve disiplinli bir biçimde aldığımız kararların uygulanması ile Kamu Iktisadi Teşebbiisleri eskiye oranla çok daha verimli biçimde çahşmakta, ihracat konusunda eskiye oranla daha büyük bir payda ortak olmaktadırlar. Bu kuruluşlar bugün artık bilançolarını kârla kapatır, kendi yatırımlarını giderek artan ölçüde finanse edebilir hale gelmiştir. Orta vadede bunun çok daha olumlu sonuçları görülecektir. OLUMSUZ SONUÇLAR Soru Alınan bu önlemler ve uygulamaların olumsuz sonuçları olmamış mıdır? Daha önce de vatandaşların bazı sıkıntılara ve fedakârhklara katlanmak zorunda kaldığını söylediniz. Bu sıkıntı ve fedakârlıklar hangi boyuttadır? Yanıt Tabidir ki bazı olumsuz sonuçlar, özellikle vatandaşlarımız açısından meydana gelmiştir. Uygulamalanmızın yan etkileri mutlaka olacaktı. Bununla beraber ortaya çıkan bazı sorunlar daha önceleri de vardı. Bizim uygulamalarımızla bu belirgin bir hale gelmiştir. Mesela açık finansmandan vazgeçme(Arkası ll.Sayfada) Mustafa Yıldız: Suçu üzerime almam^ için bana 20 milyon* lira teklif ettiler Ankara (Cumhuriyet Bürosu) Gümrük kaçakcılığı yaptıkları savıyla yargılanan Abuzer Uğurlu ve arkadaşlarının yargılanmalarına devam edildi. Duruşmada, başka kaçakcıhk suçlarından tutuklu sanıklar tanık olarak dinlendiler. Sanık Örfi Çetinkaya, sanıklardan Ramazan Kutlu ile Hacı Mirza'nın birlikte kaçakcıhk yaptıkların ileri sürerken, bazı sanıklar kaçakcı olduklarını kabul etmeler bazıları da suçu üstlenmeleri için kendilerine milyonlar tutarında para teklif edildiğini iddia ettiler. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı (4) Numaralı Askeri Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmada, tanıkların dinlenilmesine başlandı. 22 subayın da yargılandığı elektronik eşya kaçakcılığı davasının tutuklu sanıklarından Mehmet Emin Alpkaya, Mehmet Ali Apaydın, Mustafa Kazaslı, Mustafa Yıldız ve Ali Tosun Asal tanık olarak dinlendiler. Mehmet Emin Alpkaya, sanıklardan Hacı Mirza ve örfi Çetinkaya ile Mamak özel Askeri Ceza ve Tutukevi'nden aynı koğuşta kaldıklarını, bu nedenle tanıdığını söyledi. Alpkaya sanık Mirza ile Çetinkaya'nın dargın olduklarnı ve menşehri olduklarını duyduğunu bu nedenle onlan barıştırmak istediklerini ifade ederek "çileli insan olarak aynı çatıda toplandık. Onları banştırmaya çalştım." dedi. Sanık Haci Mirza, Alpkaya'nın ifadesine ilişkin şunları söyledi: Emin Alpkaya, Örfi Çetinkaya ile konuştuktan sonra bana geldi. Bana Örfi Çetinkaya'nın, 'Ramazan Kutlu benim malımı ihbar ettiği için Hacı Mirza'yı yaktım' dediğini söyledi." Sanık örfi Çetinkaya'da tanığın ifadesine ilişkin olarak "Ramazan Kutlu Hacı Mirza'nın adamıdır. Beraber kaçakçılık yaparlardı." şeklinde konuştu. Tekirdağ'da yakalanan kaçak sigaralarla ilgili olarak dinlenen tanıklardan Mustafa Yıldız, suç konusu sigaraların sanıklardan Örfi Çetinkaya'ya ait olduğunu söyledi. Tanık ifadesinde "ben zaten kaçakcıyım bunu itiraf ediyorum. Ülkenin o günkü ekonomisi ve şu andaki koşullar bizi bu yola itmiştir. Tekirdağ'da yakalanan sigaranın kime ait olduğunu tstanbul piyasasındaki bütün kaçakcılar bilir. Ben bir kaçakcı olarak Tekirdağ'da yakalanan malın Örfi Çetinkaya'ya ait olduğunu biliyorum." dedi. Tanığın bu acıklaması karşısında söz alan Örfi Çetinkaya ise, tanığın beynelmilel bir kaçakcı olduğunu ve yargılandığı davada suçu üstlenmek için arkadaşlarından 16 milyon lira istediğini, kendisinin bu olay karşısında tanıklık yapaliceğini söylemesi üzerine Mustafa Yılmaz'ın kendisine düşman olduğunu söyleyerek tanığı reddetti. Tanık Mustafa Yıldız ise, Örfi Çetinkaya'nın bu iddiası karşısında kendi yargılandığı davada suçu üzerine alması için kendisine 20 milyon lira teklif edildiğini, fakat bunu kabul etmediğini şöyle anlattı: "Cezaevinde suç ortaklarımla aramızdaki meselenin halli için üstümüzdeki abilerin de bulunduğu bir racon kesildi. Raconda bulunan Hüseyin Çil'dir. Hacı Mirza da vardır. Bana suc~ ortaklarım Ali Galip Kayrar, Nizamettin Aytemiz ve Hasan Tok'un suçunu yüklenmem için 20 milyon lira kestiler. Ben de bunu kabul etmedim. Zaten bana 31 milyon lira borçlan var." Yıldız'ın bu anlatımı konusunda söz alan Hacı Mirza ise, racon içinde kendisinin de yer aldığını söyledi. Daha sonra dinlenen Mehmet Ali Apaydın ise, Hacı Mirza'nın cezaevinde kendisine suçsuz olduğunu, Örfi Çetinkaya'nın kendisini aldattığını söylediğini belirtti. Bu tanıktan sonra söz alan sanık Örfi Çetinkaya ise, sanıklardan Ramazan Kutlu'nun Haçı Mirza'nın adamı olduğunu ve beraber kaçakcıhk yaptıklarını, Tekirdağ'da yakalanan sigaraların da Hacı Mirza'ya ait olabileceğini söyledi. Duruşma daha sonra ileri bir tarihe ertelendi. Başbakan Bülend Ulusu Memurlara koııııt tazminatı önerisi DM'de reddedildi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Danışma Meclisi'nde dün Kamu Konutları Kanun Tasarısı kabul edildi. Tasarıya göre devlet memurlankamukonutlarında en fazla 5 yıl oturabilecekler. Bu arada görüşmeler sırasında kamu konutlarında oturmayan devlet memurlarına kira tazminatı verilmesini isteyen öneri reddedildi. Kamer Genç dünkü birleşimde söz alarak kendilerine konut tahsis edilmeyen devlet memuruna kira tazminatı adı altında bir tazminat verilmesinin gerekli olduğuna işaret etti. önerge üzerinde daha sonıa söz alan Imar tskan Bakanı Ahmet Samsunlu, konunun Bütçe Yasası'yla ilgili olduğunu belirtti. Önerge oya konularak çog'UIUukla reddedildi. Bilgisayar Yaz Okulu'na özel öğrenci de kabul edildi TÜBİTAK ve ODTÜ Çanakkale'de "Mikrobilgisayar LisansÜstü Yaz Okulu" açıyorlar. Ankara'da da ODTt) tarafından "Modelleme ve Benzetim Yaz Okulu" düzenlendi. Haber Merkezi Bilgisayar alamndaki büyük işgücü talebi eğitim kuruluşlarını yoğunlaştırılmış eğitim programları uygulanıaya itiyor. Ülkemizde de bunun bazı ömekleri "yaz okulu" adı altında gerçekleştirildi. Ortadoğu Teknik Üniversitesi tarafındar gerçekleştirilen "Modelleme ve Benzetim Yaz Okulu" bugün sona eriyor. Modelleme ve Benzetim (Silulation) Yaz Okulu'na ODTÜ dışından da "özel öğrenci" kabul edildi. Üniversite mezunu, lngilizce bilen ve belli bir düzeyde programlama bilgisine sahip kişiler, küçük bir ücret karşılığında kursları izlediler. Dersler Kanada Ottawa Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Tuneer t.Ören tarafından verildi. Kurs, modelleme ve benzetim konularında, son gelişmelerin benzetilcilere ve benzetim porgramcılarına aktarılmasını hedefliyordu. Modelleme ve Benzetim Yaz Okulunda ağırlık, sanayi uygulamalarına ve bu alanda yaygınlaşan, mikrobilgisayar uygulamalanna verildi. Bir başka yaz okulu da Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi tarafından ortaklaşa olarak Çanakkale'de düzenleniyor. 516 Eylül tarihleri arasında İntepe Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Kampı Tesisleri'nde düzenlenen "Mikrobilgisayar LisansÜstü Yaz Okulu" mikrobilgisayarın ve mikroişleyicilerin tanıtımı ve öğretimini amaçlıyor. Derslerde mikroişleyicilerin yapısı incelenecek, çevresel girişçıkış birimlerinin yapılan ile mikroişleyicilere bağlanması gösterilecek. Mikroişleyicilerin programlaması, programlama sistemleri incelenerek, bu sistemin yazılım ve donatım mimarisi gözden geçirilecek Çanakkale'deki yaz okulunu katılım 25 öğrenci ile sınırlandınlacak. Atatürk'ün doğduğu eve bomba konduğu ihbarı asılsız çıktı ATtNA (Cumhuriyet) Selânik'te Atatürk'ün doğduğu eve Ermeni teröristlerce bomba konduğu yolundaki ihbar asılsız çıktı. Selânik polisi geçtiğimiz salı günü Türkiye'nin Selanik Başkonsolosluğunu arayarak, Başkonsolosluk binası ile hemen yanında yer alan, Atatürk'ün doğduğu eve Ermeni teröristlerce bomba yerleştirildiği yolunda ihbar aldıklarını duyurdu. Polis, binalarda arama yapmak için Başkonsolosluktan izin istedi. Gerekli iznin verilmesi üzerine Başkonsolosluk binası ile bugün müze olarak kullamlan Atatürk'ün doğduğu ev yerel güvenlik uzmanlannca uzun uzun arandı, ancak bomba ya da benzeri herhangi bir cisim bulunamadı. OLAGANÜSTÜ KONGRE Yeni Sendikalar Yasası uyarınca Türkiye Gazeticiler Sendikası bünyesinde olan bazı çalışanlar, yönetmelikle belirlenen gazetecilik işkolıı dışında kaldıklanndan sendikadan ayrılacaklar... (Fotoğraf: Ali ALAKUŞ) Çayırovalı Osman: Dilekçem devletin gtivenliği ile ilgili, burada okunmasın Osman İmamoğlu, ne DevSol örgiitüne ne de ülkücülere silah satmasının söz konusu olmayacağını,belirtilentarihlerde cezaevinde olduğunu söyledi. ANKARA (UBA) Silah kaçakçılığından yargılanarak 20 yıl hapse mahküm olan Osman tmamoğlu ("Çayırovalı Osman") mahkeme kararının açıklanmasından önce mahkemeye verdiği bir dilekçenin okunmasını "devletin güvenliğini ilgilendirdiği" gerekçesiyle istemedi. Dilekçede aralarında devlet kademelerinde çalışanların da bulunduğu 35 kişinin adlannın geçtiği öğrenildi. Osman tmamoğlu ve 14 kişinin yargılandığı, sanıklardan 8'inin 520 yıl arasında ağır hapis cezalanna çarptmldığı davada karardan önce son sözü sorulan tmamoğlu, 1974 yılına kadar kaçakcıhk yaptığım söyledi. tmamoğlu, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 4 no'lu Asker^ Mahkemesi'ndeki duruşmada, kaçakçılık yapanların 35 değil 260 kişi olduğunu ileri sürerek, hakkmdaki bazı iddialan reddetti. Osman tmamoğlu, 1974'ten sonra kaçakçılık yapmadığım, Melatra koyuna çıkarılan silahlarla ilgisi olamayacağmı, çünkü o sırada cezaevinde yattığını belirterek, sözü geçen koydan silahları çıkaranın " o mıntıkanın rakipsiz kaçakçısı tdris Galip" olduğunu iddia etti. tmamoğlu, DevSol örgütüne silah satmadığını, örgütün silah sorumlusu Mehmet llhan Taşmerdivenli'yi tanımadığını, 1979 yıhnda Ülkücülere silah satmasının da söz konusu olamayacağını, çünkü belirtilen tarihlerde cezaevindebulunduğunu söyledi. Ne Taşmerdivenli ne de Ülkücü Yılma Durak'la silah konusunda konuşmadığını belirtti. Osman tmamoğlu bu sözlerinin ardından "bazı önemli açıklamalarda bulunacağını" belirterek, Mahkeme Heyetine 21 sayfalık bir elyazısı dilekçe verdi. Kaçakçılık sanığı, dilekçesindeki bilgilerin devletin güvenliğini ilgilendirdiğini belirterek, dilekçenin duruşma salonunda okunmamasını istedi. Dilekçeden duruşma tutanağında, "...içinde devlet kademelerindf çalışanların da ismi bulunan 3i kişilik bir liste.." diye söz edildi. tmamoğlu ile 14 kişinin yargı landığı dava önceki gün sonuç lanmış, tmamoğlu 20 Zihn tpek 16, Cemil Küçük, Şemset tin Bahadır, Seyfettin Güven Hasan tpek 14'er yıl, Cemil Kı vılcım 7 yıl, Ahmet Küçükkay: 5 yıl ağır hapse mahkum olmuş lardı. Abuzer Uğurlu, Emiı tpek ve tsmail tlhan'ın delil ye tersizliğinden beraat ettiği dava da mahkeme Ziya Yılmaz v Mustafa Karabulut hakkınd görevsizlik kararı vermişti. TGS Genel Başkanı Kurtböke: Tasarının hedefi basmı yılcbrmak ve sindirmektir TGS'nin Olağanüstü Kongresi başladı. Genel Başkan Oktay Kurtböke, Basın Yasa Tasarısı'nm yalnızca basının haber verme hakkını değil, halkın da haber alma hakkını sınırladığını söyledi. Istanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Olağanüstü Tüzük Tadil Kongresi dün Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Konferans Salonu'nda başladı. Genel kurulun açış konuşmasını yapan TGS Genel Başkanı Oktay Kurtböke, genel kurul sonunda TGS üyelerinin üzerlerine düşen görevlerı yapmış olarak salondan ayrılacaklarını belirti ve "Bundan kuşkum yok. Ama yürekleri üzüntülü ve buruk olarak. Üzüntülü olacağız, çiinkü yeni yasa ve onunla birlikte gelen işkolları yönetmeliği, 1972'den bu yana birlikte olup mücadele verdiğimiz yürekli, özverili üyelerimizden bir bölümünü bizden koparıp alacak" dedi. Yeni Basın Yasası'na da değinen Kurtböke, tasarıyı "çağ dışı" olarak niteledi ve yeni tasarının "basın özgürlüğünü yok edebileceği gibi, ülkenin kültür yaşamını da karanlığa sürükleme olasılığını birlikte getirdiğini" söyledi. 3821 sayıh Yeni Sendikalar Yasası bilindiği gibi sendikalara tüzüklerini yeni yasaya göre değiştirerek yeniden örgütlenmeleri için 1 ocak 1984 gününe kadar süre tanıyor. TGS'de de tüzük değişikliğinden sonra şube kongreleri yapılacak ve yeni tüzüğe göre seçilecek delegelerle yasal süre içinde TGS Genel Kurulu toplanacak. Yeni Sendikalar Yasası ile bu yasaya dayalı olarak yayınlanan işkolları yönetmeliği nedeniyle halen TGS bünyesinde olan bazı çalışanların yönetmelikle belirlenen gazetecilik işkolu dışında kaldıklanndan sendikadan ayrılmaları gerekiyor. Kurtböke açış konuşmasında bu konuyu vurgularken, "Bu kongreden sonra başka bir çatı altında emeği onurlandıracak olan bu arkadaslarımıza 1972 yılından bu yanaki destekleri, hizmetleri ve özverileri için Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak sonsuz teşekkürlerimizi, sonsuz şükranlanmız sunuyorum." şeklinde konuştu. Kurtböke daha sonra yeni basın yasa tasarısına da değindi ve şöyle konuştu: "Genel çizgilerine bakarsak, düşünce ve basın özgürlüğü ile bağdaşmayan ve çağdışı bir zihniyeti yansıtan bir Basın Yasa Tasansı ile karşı karşıyayız. Ceza ve suçlayıcı bir peşin hiikümle hazırlandığı izlenimini veren tasarı; cezaları ağır biçimde artırmasıyla, basın özgürlüğünü yok edebileceği gibi, ülkenin kültür yaşamını da karanlığa sürükleme olasılığını birlikte geürmektedir. Bu tasarı, basını yıldırma, sindirme amacını gütmektedir. Bu tasarı ile, yalnızca basının haber verme hakkı değil, halkın haber alma hakkı da sınırlanmaktadır. Sözkonusu tasarının, DM'de çağdaş ve özgürlükçü bir anlayışla ele alınarak, yeni baştan düzenlenmesi dileğimizi sunarız. Bu düzenlemede, Büyük Atatürk'ün basın özgürlüğü anlayışının rehber olacagına, basın özgürlüğünün toplumsal bir hak olarak korunacağına ilişkin umudumuzu belirtmek isteriz." Sigara tçmeyenler Derneği Sendnerleri başladı İSTANBUL (THA) Sigara Içmeyenler Derneği'nin düzenlediği, "Sigarayı Bıraktırma" seminerlerinin ilki dün yapıldı. Verem Savaş Derneği Salonu'nda saat 19'da yapılan seminerde sigarayı bırakmaya kesin karar verenlerin 5 günlük bir diyet uygulamalan gerektiği belirtildi. Sigara tçmeyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Erdenen, sigarayı bırakmak için önce buna kesin karar vermek ve inanmak gerektiğini söyledi. Yeşillerden bir milletvekili ABD generalinîn iistüne boya döktü VVİESBADEN, (a.a.) Yeşiller Partisi'den milletvekili Frank SchwalbaHoth, Amerikan birliklerinden birinin komutanı General Paul Williams'ın üzerine kırmızı boya döktü. Döktüğünün boya değil kendi kanı olduğunu söyleyen milletvekili.amacının ABD'nin savaş hazırhklarını ve ülkesinde Amerikan nükleer füzeleri yerleştirme kararını protesto olduğunu bildirdi. tavatı hinnlnı* vıktifilivnf* E m i n 8 n f i semtimdeki Yemiş iskele kesi oluşturan toplam 79 binanın yıkımına başlandı. Belediyece başlatılan yıkım çahşmalarının uzun süre alacağı belirtilirken, bina sahipleri de kendilerine bir yer gösterilmemesinden yakınıyor. Istanbul Belediyesi, Statik Büro yetkililerince yaklaşık bir ay önce yapılan incelemeler sonucu, 79 binadan bazılarının tamamen, ba/ılannın da kısmen yıktınlmasına karar verilmişti. Yapılan tebligata karşın sahipleri tarafından kararın yerine getirilmemesi sonucu, yıkım çalışmaları Belediye görevlilerince başlatıldı. Yaklaşık 230 işyerinin bulundugu toplam 79 binanın yıkımında, meydana geleb'decek bir sarsıntıdan korkularak çalışmaların kazma kürekle süreceği belirtildi. (Fotoğraf: Hüseyin AVUÇ) Kayan o ı n a ı a r yiKiıruıyor s i n d e Haliç e k a y a n v e ç o k m e . ,ehii.