Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
09.40 Açılış ve Program 09.45 Genelkurmay Başkanlığı'ndaki Törenlerin Naklen Yayım (Renkli) 10.30 AnıtKabir'deki Törenin Banttan Yayım (Renkli) 11.00 Hipodrom'daki Törenin Naklen Yayım (Renkli) 13.00 Türk Filmi: Bir Millet Uyanıyor (Ayrıntdı bilgi yandaki sütunlarımızda.) itürriyet TV'de Sinema Heykeli 100 yaşında Kurtuluş Savaşı'nın sağlığına ilk günleri kavuşacak Kültür Servisi Fransa'da pek tanınmayan bir kişi Jean Levron, ama ABD'de çok ünlü. Çünkü o, yaşının ve de kuruluşu sırasında yapılan hataların kurbanı olup şimdi ayakta sallanan Hürriyet Heykeli'nin kurtarıcısı. unlü Fransız yontucusu Frederic Auguste Bartholdi'nin yapıtı olan ve "Dünyayı Aydınlatan Hürriyet" adını taşıyan heykel, 1886 yılında Fransa tarafından ABD'ye armağan edilmiş ve New York limanının girişine konmuştu. Ellisinde, sağlam yapılı bir mühendis olan Jean Levron'a şimdilerde düşen iş, onarımı 1986'da tamamlanacak olan Hürriyet Heykeli'ni adam etmek. Bu işi için de 200 milyon dolar gibi önemli bir para ayrılmış durumda. Meşaleli kadın yüz yaşına bastığında yere sıkı basacak, sağhğını kazanmış olacak. "Ancak buraya gelmemiz kolay olmadı," diyor Levron. "Önce Amerikalılar bu işin bir Fransıza verilmesine karşı çıktılar. Oysa heykelin tasannıı Bartholdi'nin, iç yapısı da ünlü Gusiave Eiffel'indi. Yine de sözümüzü dinlef mekte güçlük cekince, Nobel Ödülü alanlardan ve ABDnin ünlü kişilerinden bir kurul oluşturduk. Ve projeyi 300 gazetecinin önünde kamuoyuna sunduk. Bu kez kimsenin söyleyecek şeyi kalmadı." TRT^NIN ÎÇINDEN MAHMUT TAU ONGOREN Çok önemli gibi görünüı onemi olmayan sorular Şimdi ortalıkta büyük bir tartışma var. En büyük kim? Ş kerbegoviç mi? Ftepçiç mi? Yoksa Seydiç mi? Bu çok önen tartışmayı bakalım TRT yan tutmadan nasıl yansıtacak? G< çekte, TRT yan tutma işini iyi kıvırmasını bilir. Bu konuda y lardan beri derin deneyimler elde etmiştir. TRT Haber Merk zi'ndeki yöneticiler arada sırada değişmiş olsalar bile, hab bültenlerinde ve izlencelerinde çaktırmadan yan tutma yönteı leri babadan oğula geçen bir meslek gibi eski habercilerdı yenilere aktarılmıştır. Bugün ülkemiz için son derece yaşamsal önem taşıyormı gibi görünen "En büyük kim?" sorusunu izlerken TRT, eğer S kerbegoviçl herhangi bir nedenle tutuyorsa, onu ön plana ı karabilecek ustalığı şimdi de gösterebilir. Gerektiğinde bu V goslav ayaktopu sporcusuyla ilgili bir haberi abartarak ver rek, gerektiğinde hiç vermeyerek ve gerektiğinde de hafiflet vererek... Çok eski yıllara dayanan geçmiş dönemler bu gi çarpıtılmış, değiştirilmiş ya da yok edilmiş radyoTV haberi riyle doludur. Biz şimdi günümüzdeki örnekleri vermekle yetinelim. M dem ki konumuz spor, örnekleri de spor yayınlarından seç ceğiz. Herkes TRT'nin Helsinki Dünya Atletizm Şampiyon sı'ndaki 10 bin metre koşusunun en önemli ve en ilginç böl münü niçin makasladığını merak ediyor. Acaba koşunun TF tarafından makaslanan bu bölümünde neler olmuştu? Koş cular nasıl yarışmışlar, birbirlerine neler yapmışlar ve ne gi engellerle karşılaşmışlardı? Herhalde TRT'nin bir bildiği var ki, kamuoyundan yarışın söz konusu bölümünü sakladı. Bel de yarışmacılardan birini TRT tutuyordu ve bu yarışmacı da m kaslanan bölümde çokgerilerde kalmıştı. Bunu göstermerm için de o bölüm yayından çıkarıldı. Niçin olmasın? 12 Eyli den önceki dönemlerde radyoTV haber yayınlarında da bu < bi uygulamalarla çok karşılaşmıştık. Sonra, Türkiye Ligi'nden önceki ayaktopu hazırlık karşıla malarını da TRT hiç önemsemedi. Oldu mu ya! Milyonlarca ralık transferler ve yine milyonlarca liralık yatırımlarla yaşaya büyük profesyonel takımlarımızın liglere nasıl hazırlandıklaı nı TRT'den öğrenemiyoruz. Sonuçta, sporcuların ve takıml. rın kurtarılmaları için harcanan bu denli büyük paralar, dola) da olsa, halkın cebinden çıktığına göre, TRT'nin bize onlar durumu hakkında bilgi vermesi gerekir. Ayrıca, bu karşılaşm. ları ülkemizde milyonlarca kişi ızliyor, oyuncuların durumları v çalımları milyonlarca kişinin özlemlerinde ve boşalmalarınd rol oynuyor. TRT bu gerçekleri bizden nasıl saklayabilir? Ne var ki, şimdi ayaktopu alanlarının en büyük tartışması Şı kerbegoviç, Repçiç ve Seydiç'\e ilgili. Hangisi en büyük? Tüı ulusca bunu merak ediyoruz. Bir takımın yandaşları "Ne Şı kerbegoviç... Ne Repçiç... En büyük Seydiç..." diyen bir paı kartla ortaya çıkmışlar. TRT bu olaydan da hiç söz etmedi. N çin? Yoksa Şekerbegoviç'\e Repçiç"\ mi tutuyor? TRT kimı tutarsa tutsun ve Yugoslav ayaktopu sporcularır dan hangisi "en büyük" olursa olsun, bir gün gelecek, tüm b soruların bizim için hiç önem taşımadığını anlayacagız. ekranda 14.30 Oyun Havalan (Renkli) 15.00 Harp Okullarımız Programda sırasıyla Kara Harp Okulu, Hava Harp Okulu ve Deniz Harp Okulu tanıülıyor. 15.45 Kahramanlık Türküleri Yaşar Aydaşyönetimindekiprogramda TRTAnkara Radyosu THM Korosu şu parçaları sunuyor; Buna Er Meydanı Derler, Yine de Şahlamyor Kolbaştmn Kıratı, îhtiyatlar Silâh Çattnış, Estergon Kalesi, Köroğlu Sulo, Kırımdan Gelirim, Hoş Gelişler ola Mustafa Kemal Paşa. Bir Millet Uyanıyor / Yönetmen: Ertem Eğilmez / Oyuncular: Kartal Tibet, Atıf Kaptan, Tugay Toksöz, Erol Taş, Hayati Hamzaoğlu, Münir Özkul, önderSomer, Danyal Topatan, Şeref Gedik, thsan Yüce, Sevda Nur / 1967 yapımı. "Bir Millet Uyanıyor" adı, Muhsin Ertuğnıl'un 1932 yılında çektiği Nizamettin Nazif'in yapıtından uyarlanan fîlmle duyuldu ilk kez. Bu filmde Ferdi Tayfur, Naşit Özcan, Ercüment Behzat Lav, Mahmut Moralı, Atıf Kaptan, Sait Köknar, Hadi Hün, Emin Beliğ gibi çağın ünlü tiyatro oyuncularının yanı sıra biriki de genç rol almıştı "Bir Millet Uyanıyor", işgal yıllarının Istanbul'unda düşman yanını tutan Türklerle Atatürk yanhları arasındaki savaşımı yansıtıyordu. Özellikle Ferdi Tayfur ve Yahya Kaptan rolündeki Atıf Kaptan, sinemaya yatkın fizikleriyle dikkati çekiyorlardı. Bugün ekranlara gelecek olan Ertem Eğilmez'in 1967 yapımı filminin, Muhsin Ertuğrul tarafından çekilen "Bir Millet Uyanıyor"la ad benzerliğinden başka fazla bir ilgisi yok. Anlaşılan yönetmen Ertem Eğilmez, bir 16.15 Varoluş Kara Harp Okulu öğrencileri tarafından hazırlanan tarihi konulu film. 17.45 Marşlar (Renkli) Kuvvet Komutanlıkları Armoni Mızıkalarından marşlar. 18.15 Çizgi Film: Yaramaz Kedi (Renkli) Filmde Banjo admdaki kedi yavrusunun başmdan geçen olaylar konu ediliyor. YILLARIN OYUNCUSU 1932 yılında çevrilen "Bir Millet Uyanıyor"da Atıf Kaptan, Yahya Kaptan roltıne çıkmıştı. Ertem Eğilmez'in 1967 yapımı olan ve aynı adı taşıyan filminde, yine aynı rolde oynuyordu. Kaptan artık aramızda yok. dönemin ünlü filminin adından ve o filmdeki bazı kahramanlardan yararlanarak seyirci çekmeye çalışmış, bunu başarmış da. Konu, Çanakkale Savaşları sırasında çarpışan Yuzbaşı Davut'un, ülke düşmanm eline düşünce, bağh olduğu 2000 kişilik 96. Alay'dan sağ kalan birkaç silah arkadaşını toplayıp düşmana başkaldırmasıdır. Bu başkaldırı, köyden kasabaya ve kente zincirleme yayılır ve ulusa mal olur. Ama ateşi yakanlar sonunda duşmanın eline duşup idam sehpasında kahramanca can verirler. Filmin bir başka ilginç yanı, konunun farklı olmasına karşılık yine bir Yahya Kaptan rolünün bulunması ve bu rolde yine Atıf Kaptan'ın oynaması. 18.40 30 Ağustos Çocuk Özel Programı Programda 30 Ağustos Zafer Bayramı'nm kutlamşı, 2630 Ağustos Büyiik Taarruza geliş, Kurtuluş Savaşı, antlaşmalar ve sonrası, Mustafa Kemal önderliğinde Türk Devrimlerinin gerçekleştirilmesi film, belge ve fotoğraflar yardımıyla anlatılmaya çalışıhyor. 19.30 Devlet Halk Danslan (Renkli) Kültür ve Turizm Bakanhğı Devlet Halk Danslan Topluluğu 'nun gösterisinde yer alan danslar şunlar : Artvin, Dinar, Kırklareli, Bingöl, Silifke, Adıyaman, Akçaabat Halk Danslarmdan seçmeler. Çiftetelli ve Anadolu'dan Esintiler (Köçekçe). 20.30 21.00 21.10 21.40 Haberler Hava Durumn Olaylann İçinden (Renkli) 30 Ağustos Belgeseli Programda Başkomutanhk Meydan Savaşı hazırlıkları ve Yunanlıların yenik düşmesi konu ediliyor. 22.10 30 Ağustos Özel Eğlence Programı (Renkli) Programa kattlan sanatçılar ve söyliyecekleri parçalar şunlar: Cantekin: Zannetme, Nuray Akın: Zülüf dökülmuş yüze, Misket, Azra Balkan: Çalsam kapım, Perihan Sözen: Ey güzel tstanbul, Yeşil gö'zlerinden muhabbet kaptım, Recep Kaymak: Daracık sokakta yare kavuştum, Göniil gel seninle muhabbet edelim, 5 Yıl Önce 10 Yıl Sonra Topluluğu: Tango potburi, Sevim Tuna: tçimde kim vardı bir bilebilsen, Kaderimde hep güzeli aradım, Yılları durduracak bir sevgi istiyorum. Devlet Tiyatroları ilh tur provaları başladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Tiyatroları'nm Ankara sahnelerindeki ilk tur oyunlarının okuma provalarına 26 ağustos cumartesi gunü başlandı. Önumuzdeki ekim ayında 19831984 tiyatro mevsimine başlayacak olan Devlet Tiyatrolan, Buyuk Tiyatro'da Güngör Dilmen Kalyoncu'nun "Ak Tannlar" adlı oyununu temsil edecek. Oyunun yönetmeni Yücel Erten. FILMİN YÜREĞ1 Thomas Mann'dan uyarlanan "Tılsımlı Dağ"ın yureği, yukarda gorülen Geissendörfer'in filmindeki sanatoryunı. Bu sanatoryumun İsviçre'nin Davos kentinde ve Birinci Dünya Savaşı'ndan onceki yedi yılın geçtiği yer. Dinçer Sümer'in yazdığı ve yöneteceği "Karacaoğlan" Kuçük Tiyatro'da, Sadık Şendil'in yazdığı ve RUştü Asyalı'nın yöneteceği "Kanlı Nigâr" ile Vasfi Uçkan'ın yazdığı, Baykal Saran'ın yöneteceği "Acrlı Toprak" Altındağ Tiyatrosu'nda yer alacak. Yeni Sahne'de temsil edilecek olan Necati Cumalı'nın "Nine"sini ise Nurşen Girginkoç yonetecek. Devlet Tiyatroları'nın öteki sahnelerindeki oyunların da provalarına başlandı. Bu oyunlar, yazar ve yönetmenleri, temsil edilecekleri sahneler şöyle: "Makine", Cevat Fehmi Başkut, Aclan Sayılgan, Bursa Devlet Tiyatrosu; "Sarı Naciye", Recep Bilginer, İsmail Bekir Ağlagül, Adana Devlet Tiyatrosu; "Köşebaşı", Ahmet Kutsi Tecer, Fikret Tartan, Izmir Devlet Tiyatrosu; "Gılgamış",Orhan Asena,Raik Alnıaçık, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi; "Mikadonun Çöpleri", Melih Cevdet Anday, AJev .§ e z e r < lstanbul Oda Tiyatrosu; "istanbul Efendisi", Musahipzade Celal, Reşit GUrzap, İstanbul Taksim Tiyatrosu. Devlet Tiyatrolarfnda birinci turda oynanacak oyunların okuma provalarına başlanması nedeniyle, Devlet Tiyatroları Genı Müdürü Turgut Özakman yaj: tığı açıklamada şöyle dedi: "Çağdaş ve akademik Tür Tiyatrosu, varlığını Devlet Koı servatuvan'nın kurulmasını en reden yüce Atatürk'e borçluduı Devlet Tiyatroları camiası, b minnet borcunu, ancak ciddi v yüksek düzeyde hizmet vererel ödeyebileceğinin bilinci içinde dir. Yeni tiyatro mevsiminde bü tün tiyatroculann başanlı, bütüı tiyatroseverlerin mutlu olmasın dilerim." 19821984 tiyatro mevsimin de, Devlet Tiyatroları'nda tem sil edilecek oyunların seçilmesin deki ölçü, Türkiye Cumhuriye ti'nin 60. Kuruluş Yıldönümi nedeniyle, Turk yazarlarınır eserlerine öncelik verilmesi oldu Yaşayan ve yitirdiğimiz yazarla rın oyunlarının sahnelenmesinir yanı sıra, yıl boyunca anılmala rı da sürecek. Bu çerçeveden ol mak üzere Devlet Tiyatrolan'nır tüm sahnelerinde birinci turda oynanacak oyunlar Türk yazarlarından seçildi. tkinci turun Türk ve yabanc. oyunlarının da bazıları belli oldu. Geçmiş yıllarda "boş oturmaktan ve calıştırılmamaktaıı yakınanların sorunları da" bu mevsim çözüldü. İkinci tur oyunlar ilan edilince, görev verilemeyen çok az sayıda sanatçı kalacağı öğrenildi. Bu sanatçılar da boş oturtulmayacak ve okuma tiyatrosunda, stajyer sanatçıların yetiştirilmesinde görev yapacaklar. Ayrıca bazı sanatçılar Adana, Konya, Eskişehir ve Elazığ'da yerel sanatçıların yetiştirilmesinde çalışacaklar. Çocuk oyunlarının taınamı henüz belirlenemediği için o konudaki açıklama bir süre daha gecikecek. 22.50 Haberler 23.00 Kapanış RADYO TRT1 ve TRT2 30 Ağustos Zafer Bayramı özel Progranu 07.00 Açılış ve program. 07.02 Oüne başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Çeşitli sololar. 09.30 David Bovvie söylüyor. 10.00 Caz müziği. 10.30 Haftanın solisti. 11.00 Öğleye doğru. 12.00 TRT III Haberler. 12.12 Diskoteğimizden. 13.00 Konser saati. 14.30 Klâsık Türk müziği korosu. 15.00 Muzıklı dakikalar. 16.00 Gunun konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler içın. 18.00 Gençlerle beraber. 19.00 Haberler. 19.12 Muzık dünyasından. 20.00 Melodiler geçidi. 20.30 Caz dünyasından. 21.00 Salı konseri. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdiklerı. 23.00 Ses ustaları. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. Demokrasinin sözcüsü Thomas Mann Kültür Servisi Thomas Mann'ın ünlü romanı "Tılsımlı Dağ"ın Alman yönetmen Hans W. Geissendorfer tarafından sinemaya uyarlanması, şu sıralar edebiyat çevrelerinin önemli konusu. Mann'ın romanını bilenler bu işin olanaksızlığını savunuyor ve filmi uniu yazara bir ihanet sayıyorlar. Ancak Geissendörfer'in Thomas Mann'a yine de bir yararı dokundu. Bir suredir adından pek söz edilmeyen bu ünlü romancıyı yeniden gundeme getirdi. ka'masının olanaksızlığını vurguladı. BULMACA Burjuva hUmanizmi adına Thomas Mann, yaşamı boyunca öğütlerde, uyarılarda buIunmuş, bazan tumturakh sözler de söylemiştir ama, öfkeye kapılıp kufretmeyecek kadar iyi eğitim görduğunden hep ıhmlı, sade, açık, ince ve mantıklı kalmıştır. Kendini burjuva humanizminin ve Avrupa ruhunun sözcüsü saymış, bu temeli olan inanç herkeste saygı uyandırmasını sağlamıştır. Ozetle Mann, ne serüveni, ne de devrimi öven bir demokraük humanizme kaytnıştır. Ne komünizme yanaşmıştır, ne nazizme. 1950 yılında söylediği şu sözler ilginçtir: "Küllürü basite indirgemek isteyen Stalinci girişim izlenecek yol değildir. Eski ve çağdaş hümanist geleneğin çeşitliliğini ve hoşgörüsiinü konımak gerekir." Kültür, çeşitlilik, hoşgörü: Işte bunlardır Thomas Mann duşuncesinin ozeti. Yazgıya dönüşen yaşam 1914 yılında yazılmasına başlanan ve 1924 yılında yayımlanan "Tılsımlı Dağ",düzen/özgürluk, akıl/romantizm, olu Siyasetten kaçan bir yazar Tarihin Thomas Mann'a oynadığı en büyük oyun, bu politikadan uzak kalmaya çalışan ve yüzyıl başlarının deyimiyle "bir parça sanatçı" yazan ideolojik savaşın içine itmesi ve "demokrasinin gezgin sözcüsü" haline getirmesidir. Alman edebiyatının kentsoylu kültürüyle yoğurulmuş bu ünlü adı, 1875 yılında zengin bir ailenin çocuğu olarak Lübeck'de dünyaya geldi. 1894 yılında Münih'e yerleşti ve 1933'de Hitler iktidara gelince sürgünü seçti. 1938 yılında ABD'ye göçen Thomas Mann, bu ülke uyruğuna geçti ve son nefesine kadar nazizmle savaştı. Konferanslar düzenleyen, surgündeki aydınlara yardım toplayan, herkesin başvurduğu kişi. bir tür evrensel vicdan haline gelen Mann, 1900'ün başlarında Tolstoy'un oynadığına benzer bir rol oynamaya koyuldu neredeyse. Yine de yazarın bir duşünürün, bir din kurucusunun yerini alabileceğine inanmıyordu. Ölümünden üç yıl önce de, 1952'de bu inancını şöyle dile getirdi: "Sanat bir güç oluşturmaz, ancak bir avuntudur." Dolayısıyla da sanatçı halkların kılavuzu olamaz, ancak halklara bir başka gerçeği gösterip bu dünyaya katlanmalarına yardımcı olabilecektir. Daha 1922 yılında, genç nasyonalsosyalistlerin, ister burjuva olsun ister devrimci, her türlü kültürü yadsıdıkiarını görmüştü. Kabalıkları, barbarhğı benimsemeleri onda tiksinti uyandınyordu. Bu nedenle, 1930 yılında Hitler'e karşı çok ağır bir konuşma yaptı ve okuma yazma bilmeyen cahil birinin iktidarda SOLDAN SAGA 1/ Karışık, anlaşılması güç. 2/ Son yıllarında ankara Konservatuarf nda şan öğretmenliği yapmış olan Cloe önadlı ttalyan mezzosopranosu... Mehmet Akif'in Safahat'ının altıncı kitabı. 3/ Bir edat... Donmuş çiy. 4/ Bir Sayı... llkel bir deniz taşıtı. 5/ Kriptonun sımgesi... lsviçre'nin başkenti. 6/ Duacı... Filistin'de eski bir şehir... Baryumun simgesi. 7/ Tavşan. 8/ Boy... Yakut Türklerinin inancında kötü ruhlarm adı. 9/ Bir cins sağlam pamuk ipliğinden dokunmuş kumas. YUKARIDAN AŞAGlYA 1/ NUve. 2/ Dagkeçisi... Cennet ile Cehennem arası. 3/ Tulyumun simgesi... öğleden sonra. 4/ Satrançta iki taşın birden yer değiştirdiği bir hamle. 5/ Sahip... Bayındır. 6/ Jbni Sina'yı büyük ölçüde etkilemiş olan ünlü Türkİslâm fılozofu... Berilyumun simgesi. 7/ Akıtma... Tibet öküzü. 8/ Aluvyon... Rubidyumun simgesi... Tevrata göre, Filistin'de Asur nüfuzuna karşı çıkan Mısır Kralı. 9/ Demiri çeker. "Sanat bir güç oluşturmaz, ancak avuntudur. Dolayısıyla sanatçı halkların kılavuzu olamaz, ancak gerçeği gösterir." sanatçıdır. Oysa, bazılarının gözünde düşmanlarına yeterince sövmeyen, utangaç davranan biridir. Oysa onun amacı, hem özgurlükten hem de düzenden, hümanist gelenekten ve bilimin geleceğinden söz etmek, zamanın gelişimine ve evrensel gerçeklere ayak uydurmak, geçmişten korunmaya değer ne kalmışsa onu korumaktır. Hep düşman güçleri dengelemeye çalışmıştır. "Tılsımlı Dağ"ın yayımlandığı 1924 yılına kadar, geçmiş özlemi, müzik sevgisiyle dolu olan ünlü yazar, 1933'den sonra bir mün çekiciliği/yaşamın zaferi gibi çelişik tezleri barıştırır. Son söz de iyiliğin ve aşkındır. Romanın kahramanı Hans Castorp önce sevimli bir gençtir, ama akciğerinde bir leke belirir ve sıradan yaşamı yazgıya dönüşür. Fiziksel yok oluş tutkuyla, dehayla atbaşı gider. Thomas Mann'ın kitaplarında müziğin de önemli bir yeri vardır. "Tılsımlı Dağ"da ttalyan Settembrini, müziği yazıya karşı çıkarır ve Cermen ülkesinin ruhu olan müzikle Latin ulusların tutkun oldukları edebiyat arasında çelişik bir tablo oluştu rur. Butün bunlar, Thomas Mann'ın sınırlı cevrelerde ilgi görmesine yol açmıştır. O kulturlu kişilerin okuduğu bir yazardır. Tutku uyandırmaktan çok ilgilendirir. Inandırmak ya da insan düşüncesine sızmak yerine kişinin kendi kendine soru sormasını sağlamaya çalışır. Bir tur Montaigne denebilir ona. Çoğu kişi Mann'ı Goethe ile de karşılaştırmıştır. Ikisi de Almanya'nın her şeyden once Avrupa olduğunu anlamışlardır. Bir Avrupa Almanyası'ndan soz edilebilir ancak, bir Almanya Avrupası'ndan değil. Ama benzerlik bu kadardır. Goethe bilgeliğe özenir, yapıtlarıyla yaşamını özdeşleştirir; onun gözunde şiir her şeyden önce eylemdir. Thomas Mann'sa tam tersine, gozler ve düşünür ama eyleme geçmez. Kimseyi kendisi gibi duşünmeye zorlamaz. Fikir verir, olumluyu ve olumsuzu kendine göre saptar, ama kararı kişilere bırakır. Onun gözünde mutluluk kırılgandır, yaşamsa bir düş!. Profesyonel bir reklam ajansında en az üç yıl çalışmış Graphic Designer/Art Director, Reklam Yazarlan ve Yardımcı Grafiker anyoruz. Ilgilenenlerin 147 73 16'dan randevu almalarını rica ederiz. BîRLEŞÎK REKIAMCIIAR LTD. Ören'de çok temiz denizi kumu ve güneşi ile gurultuden uzak çiçek denizi içinde geceleri surprizli yarışma ve eğlenceler, indirilmiş ucretlerle; 1 Kişi Tam Pansiyon 2000 TL. 2 Kişi Tam Pansiyon 3800 TL. Bu ucretlerden yararlanmanız için, şimdiden VILLA LALE'nin lş Bankası Balıkesir Şubesı 4000 No'lu hesabına yatırınız. Rez: Burhaniye 343 tstanbul 161 31 67 Balıkesir 11590 DtŞ TABlBİ ORHAN TÜZÜN Levent, Güvercin Durağı, Gazeteciler Yapı Kooperatifi C/3 Blok. D. 7 Saat: 913 Tel:164 57 25 Randevu alınması rica olunur.