24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 AĞUSTOS 1983 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Ozetle Federal Almanya hükümeti, iki flrkateyn satınalması içln, Türkiye'ye 800 milyon mark (72 milyar lira) verilmesi kararım onayladu Federal Maliye Bakanhğı'ndan yapılan açıklamada, Maliye Bakanı Gerhard Stoltenberg başkanlığında, Federal Kredi Kuruluşu >ıda yapılan toplantıda alınan karar gereğince, flr'•ateynler, Hamburg'daki iki terjanede yapılacak. Tiirkiye'ye yardım ABD, Papandreu/'yu nükleer füzeler için iknaya çalışıyor ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Burt'ün açıklamasından sonra, Atina'daki Amerikan Maslahatgüzan Papandreu ile görüştü. STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunan Başbakanı Andreas Papandreu'nun Amerikan nükleer füzelerinin Avrupaya yerleştirilmesinin ertelenmesini isteyen önerisinin yankıları sürüyor. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Bürt'ün Washington'un öneriyi "şaşkınlıkla" "üzüntüyle" karşıladığını açıklamasının ardından, Atina'daki ABD Büyükelçiliği Maslahatgüzan Alan Berlind Papandreu'yu ziyaret etti. Berlind'in Yunanistan Başbakanına, ABD hükümetinin nükleer füzeler konusundaki tutumu hakkında bilgi verdiği açıklandı. Berlind'in Papandreu'nun erteleme önerisi hakkında "sert bir dil" kullandığı bildirildi. Yunan basını görüşmeyi "ABD'nin Yurişimi" olarak niteledi. Papandreu, AET ülkelerine yaptığı öneride, 1979 NATO planı çerçevesinde Avrupa'ya yerleştirilmesi öngörülen 572 Amerikan Cruise ve Pershing nükleer füzelerinin yerleştirilmesinin altı ay kadar ertelenmesini istemişti. Federal Almanya, Ingiltere, Hollanda hükümetleri Yunan önerisini reddetmiş, F. Alman Sosyal Demokrat Partisi lideri nan hükümeti nezdinde ikinci gi DUNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Bir rapor bir yayın Kıbrıs'ın her 2 kesiminde de, Birleşmiş Milletler Genel Şekreteri Cuellar'm önerileri görüşülür, Türk Dışişleri Bakanı İlter Türkmen KTFD'ye sürpriz ve yıldırım bir gezi yaparken, gözler bir kez daha Ada'ya dönmüş bulunmaktadır. İlk gelen haberlere bakılırsa, her iki toplumun da Cuellar'm önerilerinde katılmadıkları noktalar vardır. Bu sonuç doğaldır. Genel Sekreter iki taraf ın görüşlerini almak için bir sondaj yapmaktadır. Gelecek yanıtlar, tarafların ayrıldıkları noktalara karşılık üzerinde birleşip, ileriye doğru geliştirecekleri bir zemin oluşturulabileceğini gösterir ise, toplumlararası görüşmelerin olumlu bir noktadan hareketle, anlamlı bir içerik kazanması olasılığı güçlenecektir. Şimdilik görünen odur ki, Kıbrıs'ta iki toplumun, çöziım yolunda önemli aşamalar sağlayacak bir tutuma girebilmesi olanaksız değilse bile, güçtür. Nitekim, Amerikan Kongresi'ne sunulduğu Kıbns Rum kesiminde yayınlanan Haravgi gazetesinde ileri sürülen bir raporda da bu noktaya dokunulmakta ve "Bugünkü durum geçmişin yaralarının iyileşmediğini göstermektedir. İki toplumun geçmişi unutarak sorumluluk yüklenmeye hazır olmadıklarını görüyoruz Kıbnslı politikacılar sorumluluk yüklenmekten kaçınmaktadırlar. Toplumlannı bir çözüm için çalışmaya yönlendirmemektedir. İki toplum birbirlerine ciddi denebilecek ödünler vermemektedir. Özellikle Kıbnslı Rumlar arasında, Kıbrıs'ın ulusal kişiliğini yıllardır açmaza sokan liderler mevcuttur. Yıllardır süren açmazı yeni bir anlayışla ele alacak bir lider Kıbns Rumları arasında mevcut değildir" denmektedir. Metnin gerçekten, Amerikan Kongresi'ne sunulan rapordan mı alınmış olduğunu söyleyebilecek durumda değiliz. Ancak sözü edilen metnin büyük bir gerçeği yansıttığı ortadadır. Bugün Kıbns Rumları arasında gerçekten, çözüme yönelecek sorumlu davranışı benimseyecek güçte bir liderin bulunmadığı herkesçe bilinmektedir. Ölaya bu açıdan bakıldığında, geçmişin olaylarının en büyük sorumlusu olmasına karşın Makarios'un artık Kıbns Rumlarının başında olmamasımnın onlar için de bir kayıp olduğunu söylemek gerekecek. Çünkü Başpiskopos, tarihi yanılgılarının acılarını yaşamış bir kişiydi. Umulurdu ki, ömrü vefa etseydi, bu yanlışlardan dönerek, Kıbrıs'ta çözüme yönelmeye eğilim gösterebilirdi. Tutku sahibi kişiliğinin bile yaşadığı bunca olaydan sonra, bu sonucu engelleyememesi olasılık içindeydi. Ne var ki, Makarios'tan sonra ortaya çıkan kadro, hem eski önderin tüm yanlışlarını yinelemekte, tüm tutkularını yaşamakta hem de onun çapından ve gücünden yoksun oldukları için cesaretli adım atmaktan kaçınarak, BM kararlarına bel bağlamakla yetinmektedirler Ancak, bu politikanın da artık Kıbns Rum toplumunu fazla hoşnut etmediği görülmektedir. Nitekim Alithia gazetesinin okuyucuları arasında yaptığı bir anket, Kıbns Rumlarının artık Birleşmiş Milletler aracılığıyla sonuca erişmekten umutlarını kestiklerini açıkça gözler önüne seriyor. BM'den umut kesen Rumların bir kısmı, özellikle basını vassos Lissarldes'in çektiği intikamcı, savaşçı politikayı önermektedirler. Bırakınız böyle bir politikanın geneldeki ve temeldeki yanlışlığını ve pahalılığını bir yana, Kıbns ve Ege'nin iki kıyısındaki ülkeler özelinde de, sözü edilen tutumun hiçbir zaman Rumların istediği sonucu vermediğini tarih birçok kez kanıtlamış bulunmaktadır. Bu arada Kıbns Rum kesimi liderlerinin sorumsuzluk ve geniş görüş yoksunluğunu vurgularken, Kıbns Rumları arasında sağduyunun sesinin de zaman zaman yükseldiğini belirtmek isteriz. Alithia'nın sorularına yanıt veren 53 yaşındaki Girneli bir Rum dondurmacı, Birleşmiş Milletler'i beceriksizlikle suçlarken, "tek çözümün Kıbns haikının bütünleşmesi olduğunu, bunun için de Türklere yakınlaşmaktan başka çıkar yol olms).; dığını" söylemektedir. Bu yaklaşımın, Türklerin varlıklarını ve haklarını kabul etme,kten kaynaklanan bir düşüncenin ürünü olması halinde, çözümün gerçekleşmemesi için gerçekten ortada hiçbir neden kalmayacaktır. Öyle görünüyor ki, Rum kesiminin önderleri, adı açıklanmayan 53 yaşındaki Girneli dondurmacının görüş genişliği ve gerçekçiliğine kavuşup, o doğrultuda hareket edecek cesareti de bulmadıkları sürece sorun sürüncemede kalacaktır. Kıbns sorununun sürüncemede kalmasından da yalnızca Kıbnslı Türkler ile Türkiye'nin zarar göreceğini sananlar da yanılmaktadırlar. Sıkıştırmak yasak İngiliz işçi sendikaları, erkek üyelerini, fabrikalarda çalışan kadrn işçilenfazla sıkıştırmamaları konusunda uyardı. İşçi sendikaları, yayınladığı bildiride, erkek işçilerin kadın işçilere ' 'sarkıntüık'', ' 'uygunsuz el işaretleri" ve "ellemek" gibi hareketler yartmda cinsel ilişki önerisinde bulunduğunu belirterek, bu durumu kırtadı. HABRE, MOBUTU İLE Çad Devlet Başkanı Hissene Habre, Zaire Devlet Başkanı Mobutu ile birlikte Başkent Ncamina'da. Çad'a hükiimet kuvvellerinin yanında savaşmak iizere, 2500 kadar asker gönderen Zaire'nin Devlet Başkanı, geçtiğimiz cumartesi günü Çad'a iki saatlik bir ziyaret yapmıştı. Zaire birlikleri, Fransız askerleriyle savaş hattında mevzilenmiş durumdalar. Willy Brandt ile lsveç Başbakanı Olof Palme ise öneriyi desteklediklerini açıklamışlardı. Yunanistan'da yayınlanan muhalif Mesimvrini gazetesi, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı BurU un Reagan yönetiminin öneri konusunda duyduğu üzüntülerini Yunan hükümetine ilettiğini belirtmişti. Diğer Yunan gazetelerinde yayınlanan haberlerde de, söz konusu önerilerin ABD hükümeti tarafından kaygı verici bulunduğu belirtildi. Filipinler cinayeti ayaınlanamıyor SAS tngiltere Özel Hava Ordusu1 nurt (SAS), aynı türden bir grubun oluşturulması için, Umman Sultanhğı'ndan bir grup askeri eğittiği bildirildi İngiliz ajanslarının verdiği haberde, Umman Sultanltğı'ndan gelen grubun, SAS komandolarmın, Londra'nın kuzeyindeki Bradbury kasabasındaki merkezinde eğitildikleri belirtildi. komandoları Habre: Libyu tankları ilerliyor Çad'ı gözleyen Amerikan AWACS'ları geri çağrıldı Dış Haberler Servisi Çad'daki çatışmalan izlemek üzere Sudan'da bulunan iki Amerikan AWACS erken uyarı uçağının geri döndüğü bildirilirken, Çad Devlet Başkanı Hissene Habre ülkenin kuzeyindeki Libya birliklerinin güneye doğru ilerledikIerini açıkladı., Hissene Habre, önceki gün yaptığı konuşmada Çad'ın kuzeyinde FayaLargeau kenti çevresindeki mevzilerde bulunan çok sayıda Libya tankının ve zırhlı aracının güneye kaydırıldığını ve Fransız birliklerinin 80 kilometre kuzeyinde yeni bir cephe oluşturduklarını açıkladı. Çad Enformasyon Bakanı Somalia Muhammed, Habre'nin açıklamalarına katılarak Libyalıların elindeki Sovyet yapısı T62 tanklarının yeni bir cephe oluşturduklarım belirtti. Muhammed'e göre, Libya ve desteğindeki eski Devlet Başkanı Gukuni Veddeye kuvvetleri "yeni bir saldmya" hazırlanıyor. AP Ajansı'nın haberine göre, Muhammed, Libya birliklerinin FayaLargeau'dan, başkent Ncamina'ya uzanan cöldeki kullanılabilir tek karayolu üzerinde bulunduklarını bildirdi. Ancak Muhammed, açıklamasında, Libya birliklerinin Salal'daki Fransız birliklerinden hâlâ 370 kilometre kadar uzakta olduklarını açıkladı. Salal Fransız birliklerinin en yoğun olarak bulunduğu cephe durumunda. Muhammed, Libya desteğindeki Gukuni birliklerinin Fransızların bulunduğu hükümet mevzilerine saldırmalannın an meselesi olduğunu belirtiyordu. Çad'da bulunan Batılı diplomatik kaynaklar da binzer haberler veriyorlar. Bu kaynaklara göre, Libya birlikleri, Sudan sınırı yakınlanndaki Um Çaluba'ya doğru ilerlediler. Intentational Herald Tribune gazetesinin haberine göre, Batılı kaynaklar Libya zırhlı birliklerinin FayaLargeau ile güneyindeki Um Çaluba arasındaki karayolu Libya zırhlı birlikleri ile dolu. Um Çaluba başkent Ncamina'nın 320 kilometre kuzeyinde bulunuyor. ABD'nin Çad'daki çatışmaların şiddetlenmesi üzerine olayları izlemek amacıyla Sudan'a gönderdiği iki AWACS erken uyarı uçağının geri çağrıldığı bildirildi. ABD Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada madığı" belirtildi ve iki uçağın refakatçi jetlerle birlikte ABD'ye geri çağırıldıklan kaydedildi. Savunma Bakanlığı'nın açıklamasında, erken uyarı uçaklarının gerekirse çok kısa bir sürede bölgeye yeniden gönderilebilecekleri de kaydedildi. "AWACS'lara artık ihtiyaç kal Batıda da Akino'yu Marcos'un öldürttüğü kanısı yaygın MANtLA, (a.a.) Geçen pazar günü Manila havaalanına indiği sırada öldürülen Filipinler muhalefet lideri Benigno Akino'nun ölümüne ilişkin kuşkular giderek yaygmlaşıyor. Cinayetin ardında devlet Başkanı Ferdinand Marcos'un bulunduğu yolundaki iddialar, Filipin muhalefetinden sonra Amerikan ve Avrupa kamuoyunda da ileri sürüldü. BBC'nin haberine göre, Marcos olayı soruşturmak üzere bir komisyon kurdu. Filipinler Hükümeti, Akino'yu öldüren katil ya da katiller hakkında bilgi vereceklere 45 bin dolar ödül vermeyi kararlaştırdı. Milyonlarca kişinin öldüren arılar adını verdiği an türü, Orta Amerika ülkelerinde giderek yayılmaya devam ediyor ve beklenmedik bir gelişme olmazsa, birkaç yıl içinde, Birleşik Amerika'ya da gelmeleri bekleniyor. Öldüren arılar Kipriyanu Alincfda Kıbns Rum Kesimi Başkanı Spiros Kipriyanu BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'm Kıbns lorununa ilişkin önerilerini Yu,xan hükümeti ilegörüşmek üzere dün akşam Atina'ya geldi. Kipriyanu 'nun Yunanistan Devlet Başkanı Karamanlis ve Başbakan Andreas Papandreu ile görüşeceği bildirildi. Bu arada tsveç Başbakanı OlafPalme Yunanistan 'daki resmi görüşmelerini tamamladı. Palme önceki gün yerli ve yabancı basın mensuplarınm verdiği demeçte Kıbns sorununa değinirken, "Busoruna barışçıl müzakerelerle çöziim bulunacağma inanıyorum." dedi. Doğu ve Batı Alman hükümetleri arasında siyasi tutııklu ticareti İki iilke arasında 20 yıldır süren siyasi tutuklu ticareti yoluyla, yılda ortalama Doğu Alman Batf'ya geçiyor. Dış Haberler Servisi Federal Almanya ile Doğu Almanya arasında yaklaşık 20 yıldır "siyasi tutuklu ticareti" yapıhyor. Federal Almanya her yıl ortalama 5 milyon dolar harcayarak Doğu Almanya'daki siyasi tutukluların özgürlüğünü satın alıyor. Her yıl ortalama bin kadar Doğu Alman'ın bu sayede batıya geçerek özgürlüklerine kavuştukları bildiriliyor. "Newsweek" dergisinde yer alan habere göre, siyasi tutuklu ticareti uzun süredir gerçekleşmesine rağmen, pek fazla duyulmadı. Ancak son günlerde, iki ülke arasındaki ilişkilerin giderek geliştiğini göstermeye çalışan Bonn hükümeti, konuyu gündeme getiriyor. îki ülke arasındaki ilişkileri inceleyen komitenin Başkanı Gerhard Reddeman iki hafta önce Federal Almanya parlamentosunda yaptığı konuşmada "Siyasi tutuklu ticareti" haberlerini doğruladı. Ancak, bu ticaretin "özel insani çabalarla" gerçekleştiğini kaydetti. Reddemann'a göre bu 'insani çabalar" sonucu Federal Almanya son günlerde 350 siyasi tutuklu daha "saön aldı." Bu tutukluların eylül ayı içinde Batıya geçmesi bekleniyor. iki ülkenin de bu ticareiten farklı çıkarları var. Federal Alman yetkilileri, bu ticareti "insani amaçlarla" yaptıklarını belirtirken, Doğu Almanların yalnızca "maddi çıkarlar" peşinde olduğu belirtiliyor. Siyasi tutuklulara ödenen paralar tutuklunun kim olduğuna göre değişiyor. Doğu Alman yetkililerinin 11.500 dolardan, 400 bin dolara kadar değişen miktarlarda ücret istedikleri kaydediliyor. Ancak ödemeler para karşılığı olmayıp, mal karşılığında gerçekleşiyor. Yani sözkonusu siyasi tutuklu ticareti bir "mal ıtıübadelesi" niteliği .de. Doğu Alman hükümeti, bu ticaretin devletin yararına olduğu kadaı>"vatandaşlannın yaranna olmasını da" gözeterek, ülkede kıt bulunan ham petrol, tıbbi ilaçlar ve çeşitli kimyasal maddeler gibi "mallar" alıyor siyasi tutuklular karşılığında. tki Ulke arasındaki tutuklu ticareti insan hakları gruplarının sert tepkilerine yol açıyor. Uluslararası tnsan Hakları Örgütü (Amnesty International) Bonn hükümetini "insan hayatından kazanç sağladığı" gerekçesiyle sucluyor. Orgütün Bonn sözcüsü "ilke olarak" diyor, "siyasi tutuklulann serbest bırakılması için herhangi bir koşul öne sürulmesine karşıyız". Bonn hükümeti yetkilisi Reddemann'ın bu suçlamalara cevabı ise "Başka bir seçeneğimiz yok. Bir diktatö'rlükle ilişki içindeyseniz, kuraliarını kendiniz belirleyemiyor Pakistan'da gösteriler Pencap eyaletine sıçradı KARAÇt, (AP/a.a.) Pakistan'da gösterilerin Pencap eyaletine sıçradığı bildirilirken, Sind eyaletinde göstericilerin baskınına uğrayan bir cezaevinden 46 hükumlunün kaçırıldığı haber veriliyor. Sind eyaletinin Kandkot kentinde göstericiler resmi binaları yaktılar. AP Ajansı'nın bildirdiğine göre göstericilerin polis merkezine doğru yurumeye başlamaları üzerine polis ateş açtı. Açılan ateş sonucu 4 kişinin öldüğü bildirildi. Karaçi kentinde polis yürüyüş yapan göstericileri, göz yaşartıcı bomba kullanarak dagıttı. Yine stcak dalgası Birleşik Amerika'nın Teksas ryaletinde, en az 18 kişinin ölününe yol açan Alicia kasııgasıun etkiteri yavaş yavaş kaybourken, bu kez de ülkenin doğu •yaletlerini basan sıcak dalgalaı, en az 15 kişinin ölümüne yol ıçtı. Geçtiğimiz perşembe günü Teksas V vuran kasırgadan sona, ilk kez Houston kentinde sotaklara dağılan cam kırıkları tenizlendi ve yollar trafiğe açıldı. itom denisaltısı Çin Halk Cumhuriyeti'nin, <tom füzeleri fırlalabilen bir tükleer denizaltı geliştirdiği, lünyaca üniü Jane's askeri kaaloğunun, 19831984 sayısında 'iidirildi. Katalogda, Çrn 'in •ükleer denizalttsınm, büyük bir lasılıkla 1978 yılında geliştiril'iği ve 1981 'de de denize indiril'iği belirtildi. sunuz" şeklinde oluyor. Bonn hükümeti bir yandan da Doğu Almanya'da birçok insanın tutuklanmasına yol açmakla suçlanıyor. Bu suçlamalara göre, Federal Almanya'nın siyasi tutuklular için istenilen fiatı ödemeye razı olması sonucu Doğu Alman yetkilileri mümkün olduğunca çok sayıda siyasiyi tutuklama yoluna gidiyor. Mitterrand hükümeti ile solcu aydınlurın arasına kara kedi girdi Filozof Jean Baudrillard gibi düşünen bazı solcular, "sağcı diye damgalanmamak için", hükümeti, istedikleri halde eleştirmekten kaçınıyorlar. Mitterrand: Balayı sona mı eriyor? "solcu aydınlar bir dağılma süreci içine girdi" cümlesiyle yeni bir tartışma başlatmak istedi. Ancak Federal Alman "Der Spiegel" dergisinin haberine göre, solcu 'Le Monde'gazetesinin bukonuda açtığı kampanyaya ünlü solcu aydınlar pek ilgi göstermedi. "Le Monde"un açtığı tartışmaya Simone de Beauvoir ve Michel Foucault türünden ünlü isimlerden hiçbiri katılmadı. Adalet Bakanı 'nın eşi ve yazar Elisabeth Bedinter açıkça "mücadeleden kaçanlar susuyor" diyerek hükümet çevrelerinin solcu aydınlara karşı kızgınlığını açığa vurdu. Max Gallo, aydınlan uyararak, "içinde yaşadığımız tarihi anı anlayabilecek kadar açık göriişlü müyüz?" sorusunu da ortaya atmayı ihmal etmedi. Sıradan bir Fransız yurttaşı, bu soruya omuz silkip, sonbaharda gerçekleşmesi beklenen toplu işten çıkannaları, vergi artışlarını ve enflasyonu düşünmeye devam eder. Bu kez aydınlar da neden aynı şekilde davrandıklarını açıklama fırsatı buldular. Örneğin, filozof Jean Baudrillard, "EJeştiride bulunmaktan kaçınıyorum, yoksa beni sağcı diye damgalarlar, oysa ben bir solcuyum" diyor. Hükümet sözcüsünün yakınmalarına açıkça yanıt veren tek önemli isim, siyaset bilimcisi Alfret Grosseı; oldu. Grosser, hükümetin özellikle ekonomik politikada gerçekçi davranmadığını, kültürde görkemli gösterilere yöneldiğini, Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın krallar gibi davrandığını söyledi. Solcu aydınların hükümetten kopuşunu da şu nedenlere bağladı: "Doktrinlere araştırma karşısında öncelik tanınıyor, yönetenler yine eleştiriyi düşmanca bir tertip olarak görüyor." Dergi, bu yargmın son derece haklı olduğunu, çünkü Max Gallo'nun ortaya attığı tartışma konusunun, eleştiri ortamı sağlamayı değil, hükümetin onaylanmasını amaçladığını belirtiyor. Başlıca aydın çevreleri, bir süredir tam tersini yapıyor. Dünyaca ünlü "Le Monde" gazetesi, hükümet le arasına mesafe koyarak, sert eleştiriler yöneltmeye başladı. Bir zamanlar Sosyalist Parti'nin yayın organı durumundaki Matin de Paris, son birkaç haftadır "Biz hâlâ solcu muyuz?" tartışmasıyla uğraşıyor. Cezayir savaşı sırasında solun en mücadeleci yaymlanndan biri olan Nouvel Observateun dergisi de Sosyalist hükümetten uzaklaşıyor. OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL 2. ÇAĞRISI • 2821 sayılı Sendikalar Yasası'nın geçici I. maddesi uyannca sendikamız tuzüğunde gerekli değişiklikleri yapmak amacıyla Sendikamız Genel Kurulu'nun 2. ve nihai toplan(ısı aşağıda sunulan aynı gündem çerçevesinde 31/8/1983 çarşamba günü saat 8.00'de Tepebaşı Kazablanka Gazinosu'nda yapılacaktır. Sendikamız üyelerıne duyurulur. Saygılarımızla. Denizyollş Sendikası Genel Başkan Genel Sekreter Mecit Guneysıı Mustafa Yondem GÜNDEM 1. Yoklama ve açılış 2. Divan seçimi 3. Saygı duruşu 4. Faaliyet raporu, bilanço ve müzakeresi hesapların tetkiki ve müzakeresi 5. Kurulların ibrası 6. 2821 sayılı yasa gereği yeni luzuğun göruşülmesi, anılan yasanın ve iltihakla gerekli tum işlemlerin karara bağlanması (tuzel kişiliğin feshi şubeye donuşumu ve tasfiye gibi işlemler dahil) iörfez bankaiarı Basra Körfezi Ülkeleri bankaırtnda, Suudi Arabistan Riyali :in açılan mevduat hesaplarına ygulanan faiz oranlarının geri•mekte olduğu bildiriliyor. Riilin değerinin dolara göre yenien belirlenmemesi nedeniyle, ahreyn 'de faiz oranlarının son ç gün içinde düşüş gösterdiği lydediliyor. Yine de, riyalinfaoramnm doların üzerinde bir •yir gösterdiği belirtiliyor. Armatür ve Tesisat Malzemelen Sanayi ve Ticaret A.Ş. Dış Haberler Servisi Fransa'nın Sosyalist Mitterrand hükümeti solcu aydınlarla yaşadığı balayının sonuna gelmiş gö,vlenme ilanları rünüyor. 1981'deki seçim zafeFederal Almanya 'da yayınlarinin ardından tüm aydınlar Mitm gazetelerde eş arayanların ın verdikleri "Yalnız Kalpler" terrand'ı hararetle destekli'tunlarında, büyük bir artış gö yordu. Eski gerilla Regis DebMüyor. Ülkenin en ciddi gaze ray'ın, Kültür Bakanı Jack Lang'ın danışmanı lomasının leri arastnda yer alan ve 385 n tiraj'ı bulunan Die Zeit Ga bunda payı büyüktür. Ancak tesi yetkilileri, Yalnız Kalpler'e jimdi hükümet sözcüsü Max m gönderenlerin oranmda yüz Gallo, "Solcular düşünce müca• 20'lik bir artış olduğunu bil delesini terk mi ediyor?" sorusunu sorarak solcu aydınların rdiler. hükümetten uzaklaşmasından yakındı. Hükümet sözcüsü, Tasarruf Sahiplerine Duyuru Şirketımizin %45 sabit faızlı, üçer aylık dönemler itibarıyla faiz ödemeli, nama yazılı III. tertip tahvıllerinin II. serısı 24.8 1983 tarihınden itıbaren Vakıflar Bankası T.A.O. Beşıktaş Şubesi'nden satışa sunülacaktır. işbu tahvillerın halka arzı Sermaye Piyasası Kurulunun 26.5.1983 tarih, 71 /A 6 sayılı iznıne dayanmaktadır. Ancak bu ızın tahvillerimız ve ortaklığımızın kurul veya kamuca tekeffülü anlamına gelmez. 7. Kapanış. KONGRE • 21.8.1983 tarihinde yapılması gereken 2. toplantıda tasfiye için gerekli nisap sağlanamadığından uçüncü ve son toplantı 11.9.1983 günu saat 10.30'da Rumelihisarüstu 1. Sok. No. 2 adresinde çoğunluğa bakılmaksızın yaptlacaktır. GİNDEM: 1 Saygı duruşu. 2 Kongre divanının seçimi. 3 1981 1982 ve 1982 1983 dönemlerine ait hesapların incelenmesi ve aklanması. 4 Kooperatifin tasfiyesi için karar alınması ve tasfiye kurulunun seçimi. 5 Dilek ve temenniler. 6 Kapanış. S.S. Tüm Rumelihisar ve Hisarüstii Yeni Halk Tüketim Kooperatifi Yönetim Kurulu H. Emin Turan'ın şirketimizle bir alakası kalmadığını 3. şahıslara duyururuz. MAKINA SANAYİ VE Satışa sunulan tahvillerin: a. Itıbarı kıymetler tutarı b.Tertıbi ve serisi c. Kupürlerın ıtibarı kıymetlerı ; 100.000.000. TL : III. tertip II. seri : Tahvıller 10.000., 25.000., 50.000., 100.000. ve 250.000.TL.'lık kupürler halinde ihraç edilmiştir. ET ve işsizlik Avrupa Ekonomik Topluluğu ET) ülkelerinde, temmuz \nda, işsizlik oranı, yüzde 1.8 trak belirlendi. A vrupa IstatisBürosu tarafından yaymlan verilerde, işsizlik oranında •ydana gelen düşüşün mevsimbir durum olduğu kaydedile•, yaz tatiline çıkan öğrencilekısa dönemli işler bularak çanaları sonucu, istihdam ediloranının yükseldiği belirtil Üayanışına, PolonyalıJarı Gdansk gösterilerine katılnıaya çağırdı yıda işçi katıldı. Yasadışı sendikanın yeraltındaki liderlerinden Vadislav Hardek önceki gün güvenlik yetkililerine teslim oldu. Hardek tesIim olduktan sonra, televizyonda yayınlanan açıklamasında işçi eylemlerinin "yarardan çok zarar getirdiğini" söyledi. Hardek'in bu sozleri Dayanışma yanlılarının tepkilerine yol açtı. Dayanışma lideri Lech VValesa Hardek'in teslim olduğunu sanmadığını ancak tutuklanmış olabileceğini belirtti. Walesa, Hardek'in televizyonda zorla konuşturulmuş olabileceğini kaydetti. Siyasi gözlemcilere göre, Hardek'in açıklaması 31 Ağustosta gösterilere hazırlanan Dayanışma için büyük bir darbe niteliğinde Hardek'in sıkıyönetimin kaldırılmasıyla birlikte uygulanmaya başlayan kısınî genel aftan yararlanacağı belirtfliyor. Dış Haberler Servisi Dayanışma liderleri, Polonyalıları 31 Ağustosta Gdansk grevleri yıjdönümü nedeniyle düzenlenecek gösterilere katılmaya çağırdı. a.a.'nın haberine göre, önceki akşam bir korsan yayın yapan yasadışı Dayanışma Sendikasının gizli radyosu Gdansk anlaşmalarının üçüncü yıldönümü neısi sııbayt deniyle halkın sendikanın düzentihar etti leyeceği çeşitli eylemlere katılmasını istedi. Yayında Dayanışmakinci Dünya Savaşı sırasında nın 31 Ağustosta basını ve topnsa 'dan 1366 Yahudiyi ölüm lu taşırha araçlarını boykot edenplanna göndermekle suçlar 74 yaşındaki eski bir SS su ceği belirtildi. •ı, hakkında açılan davadan Gdansk'ta, yalnızca kent mertulmak için intihar etti. Rickezinden dinlenebilen yayın 1.5 d Wilhelm Freise admdaki dakika kadar sürdü. Yayının •jsubayı, 1942 yılında 770 ve güçlü bir müzikle kesildiği diksonraki yıl da 596 Yahudiye kati çekti. r sschwitz ve Sobibor ölüm Dayanışma'nın Gdansk tersaiplarına göndermekle suçlanelerinde düzenlediği iş yavaşlattrdu ve cinayete katılmak suma eylemine katılımın az oldu\a ekim ayında mahkemeye ğu bildiriliyor. Çeşitli ajansların ırılacaktı. haberlerine göre, eyleme az sa d. Satış süresinin başlangıç ve bitiş tarihleri : Başlangıç 24.8.1983 Bitış 1.9.1983 e. Satış fiyatı Tahviller nominal değerinin % 5 noksanı ile satılacaktır. f. Vadesı ve ıtfa tarihi 3 yıl. Tahvil ana parası 1.9.1986 tarihinde defaten ödenecektir. • g. ödemesiz dönem : 3yıl işbu tahvillere ait izahname 10 Haziran 1983 tarih ve 775 sayılı Türkiye Ticaret Sicili gazetesinde yayınlanmış olup, Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Beşiktaş Şubesi ve şirket merkezinde dileyen herkes tarafından incelenebilir. Valikonağı Caddesi Sonu YKB Vakıf Tesisleri 6/12 NışantaşıİSTANBUL BURMESAN DÖKUM TİCARET A.Ş. • Nufus cüzdanımı kaybettirn. Hukümsüzdür. PEHLUL BÜTÜN.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear