26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 11 AĞUSTOS 1983 TELEVİZYON 20.00 İnanç Oünyası Kur'anı Kerim Nahl suresi 120128'inci ayetlerini Alaaddin Taşdelen okuyor. Ayetlerin Türkçe açıklamasından sonra Doç. Dr. Mehmet Aydın'ın hazırladığı "AhlakîGörevlerimiz"konulu metniFatih Orbay sunuyor. Program Ankara Radyosu Türk Tasavvuf Musikisi Toplutuğu 'nun sunduğu bir eser ile son buluyor. Ozetle Görüntü yönetmeni Memduh Yükman öldü NobeVin en büyük adaylarından Graham Greene: Korku benim itici gücümdür DERGILERDE BU AY CELAL USTER 20.30 Haberler 21.00 Hava Durumu 21.05 Minik Konser John Dov/lond: Sevgilim. Ses/endiren: TRTÇoksesli tValter Strauss. Korosu, Şef: 21.10 Yalnızlar (Renkli) Dizinin son bölümü ekrana geliyor. 22.00 Türk Sanat Müziği: (Semra Ersoylu) Sanatçı şu eserleri sunuyor: Sen hep beni mazideki halimle tanırsın, Gönlümün içindedir, Sevgilim sensizliğini yudum yudum içiyorum, Alın yazımsın, Yürü dilber yürü. 22.20 Haber Program 22.55 Haberler 23.00 Kapanış İZLEYİCİ GÖZÜYLE Bu hakkı kimden alıyorlar? Televizyonun karşısına geçmiş, cumartesi akşamki fiimi izliyorsunuz. Sonra film bitiyor. "Eh artık yayın da sona ermişür" diye düşünerek yerinizden kalkıyorsunuz, televizyonunuzu kapatmak için.. Ama o ne, ekranda bir yazı: "tstanbul Festivalinden"... "Aman ne güzel" diye düşünüyorsunuz.. Sonra bir yazı daha: "Zeynep Hanlarova ve Kafkas Halk Danslan Topluluğu". Bir başka keyifle kuruluyorsunuz televizyonunuzun karşısına... 78 dakika süren bir dans gösterisini Hanlarova'/ı/n bir türküsü izliyor.. tkinci lürküyü beklerken ekran kararıyor, bir başka yazı ile programın bittiği anlatılıyor... Eğer Hanlarova, tstanbul Yıldız Sarayı Has Bahçe'deki konserinde sadece bir türkü söylediyse k i değil yayınlamanın hiç anlamı yok. Eğer bir çok türkü söylediyse, TRT bu türküleri neden yayınlamıyor? Yoksa, tstanbul Festivali'nden son derece kötü kameramanlar tarafından çekilen bu gösteriler TRT'nin jokeri mi?.. TRTyöneticileri, Festival'den alınan gösterileri, yayın saa/i dakikası dakikasına dolsun diye araya koyup, sonra da tam ortasından kesme hakkını kimden alıyorlar? HAKAN SERTER/İstanbul RADYO TRT I 05.00 Açılış, program ve kısa haberler 05.05 Ezgi kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havaları. 06.00 Koye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Günaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Gunün içinden. 10.00 Arkası yarın. 10.20 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Türküler. 11.20 Hafif muzik. 11.40 Şarkılar. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 Oğle üzeri. 12.55 Reklamlar ve radyo programları. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif muzik. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Öğleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Çeşitli halk müziği. 16.25 Hafif müzik. 16.40 Şarkılar. 17.00 Olayların içinden. 17.30 Din ve ahlâk. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftanın çocuk şarkısı.18.20 Bölgesel yayın. 18.55 Reklamlar. 19.0001.00 TRTI1 ile ortak yayın. 19.00 Haberler. 19.30 Beraber ve solo şarkılar. 20.00 Koyümüz köylümuz. 20.20 Turkçe sozlu hafif muzik. 20.40 Türküler geçidi. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Turk Sanat müziği konseri. 22.00 Türk halk muziğı toplu programı. 22.30 Kuçuk konser. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden .00.55 Gunun haberlerinden ozetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yarısı. 09.00 Şarkılar. 09.15 Konut deyince. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Turkulerden bir demet. 10.30 Yolun yarısından sonra. 11.00 tki solistten şarkılar. 11.30 Kahramanlık türküleri.11.45 Hafif muzik. 12.00 Şarkılar ve saz soloları. 12.30 Beraber ve solo türküler. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Türküler. 13.45 Bir roman/Bir yazardan hikâyeler. 14.00 Üskudar Musiki Cemiyeti. 14.30 Yabancı dil öğrenelim. 15.15 Türküler. 15.30 Barok muzik. 16.00 Gönul sesimiz. 16.20.Arkası yarın. 16.40 Türküler geçidi. 17.00 Olayların içinden. 17.30 Kuçuk konser. 18.00 Beraber ve solo şarkılar. 18.30 Örnekleriyle dunya şiiri. 19.0001.00 TRT 1 ile ortak yayın TRT III 06.58 Açılış ve program. 07.00 Gune başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Turkçe haberler. 09.03 Kuçuk konser. 09.30 Chase topluluğu. 10.00 Siz ve muzik. 11.00 Oğleye doğru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskoteğimizden. 13.00 Konser Saati. 14.30 Klâsik Turk müziği korosu. 15.00 Müzikli dakikalar. 16.00 Gunün Konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler için. 18.00 Plâklar donuyor. 19.00 Haberler. 19.12 11. Uluslararası Istanbul Festivalinden. 20.45 Hafif muzik. 21.00 Perşembe konseri. 22.00 Haberler. 22.12 Geeenin getirdikleri. 23.00 Opera saati. 24.00 Gece ve muzik. 01.00 Program ve kapanış. TRT II 06.58 Açılış ve program. 07.00 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 Turkuler ve oyun havaları.08.00 Sabah için muzik. BULMACA SOLDAN SAGA Bir kâğıt oyunu. 9/ Filistin dışında1/ Birleşik Amerika'nın New ki Yahudi topluluklarının tumüne ve York eyaletinde bir şehir. 2/ Manteşmiye yoluyla anayurdu veya devtık... Irmak. 3/ Eşek boyunda bir leti bulunmayan etnik gruplann düncins at. 4/ Bir renk... Bir nota. 5/ yanın çeşitli Ulkelerine dağılmış kı"Gözler kamaştıran şala, meftun sımlarına verilen ad. eden gule / Her kalbi dolduran zile her sineden..."... Siirt'te bir dağ. 6/ Kolu çevrilerek çalınan bir çeşit gövdeli müzik sandığı. 7/ Bayram... Sümerlilerde Bereket Tanrıçası. 8/ Değişebilen eğreti vegeçici nitelik... Nârı beyza. 9/ Azılı atları zaptetmek için dillerini bastıracak şekilde yapılmış demir araç. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Simgesel. 2/ Isyancı... Samsun'un bir ilçesi. 3/ Kötülük... Ayak. 4/ Etken... Bir uzvumuz. 5/ Lif... Hayâ... Bir hayvan. 6/ Kıbrıs'ta bir kasaba. 7/ Bir renk... Sodyumun simgesi... Kriptonun simgesi. 8/ Altının simgesi... Lantanın simgesi... Kültür Servisi Graham Greene, ülkesinin dışında en çok satan Ingiliz yazan. Güney FranFoto muhabiri olarak Türk sa'da yaşayan sanatçının yapıtbasımna görüntü yönetmeni olalarının sayısı kırkı aşıyor. Aynrak da Türk sinemasına uzun yıllar hizmet veren Memduh Yük ca, romanları sinemacılar için bitmez tükenmez bir hazine. Bu man öldü. romanlar, Fritz Lang, John Taksim Lisesi'ni bitirdikten sonra KırmızıBeyaz dergisinde Ford ve Joseph Mankiewicz gifoto muhabirliğine başlayan bi ünlü yönetmenlerin esin kayYükman, Hemşeri, Yeni Sabah, nağı. Şu sıra anılarının ikinci cilVakit, Haber, Hergün, Son Pos dini yayımlayan Greene, yaşadıta, Tasvir, Son Saat, Milliyet, ğı Güney Fransa'daki evinde bitSon Telgraf, Havadis ve îstan mek tükenmek bilmeyen enerjibul Ekspres gazetelerinde çalış si ve yeni yapıtları üzerine sorutı. 1960'larda sinemaya geçen lan sorulan cevaplandırdı. Yükman, pek çok Türk filminin Son romanınız Bay Don Kigörüntü yönetmenliğini yaptı. şot, her şeyin ayırdığı iki adamın Eski sinema oyunculanndan De dost oluşunu ve inançlannı söz niz Tanyeli ile evli olan Yükman konusu edişlerini dile getiriyor.. Bu adamlardan biri, kısiki çocuk babastydı. Memduh Yükman 'ın cenazesi, bugün öğ kanç bir piskoposun kilisesinden le namazından sonra Şişli Cami kovduğu ve zaman zaman TanVnden kaldtnlarak Feriköy Me n'mn varhğından kuşkuya düşen zarlığı'nda toprağa verilecek. bir papaz. ötekiyse, görevinden alınan ve komünizmin insanları mutluluğa götürdüğünden pek Financial Times İki buçuk ayı aşan bir süredir, emin olmayan bir komünist besendikayla gazete yönetimi ara lediye başkanı. Koyu bir Katolik olduğusındaki anlasmazüktan ötürii yayımlanamayan "Financial Ti nuz söyleniyor.. Katoliğim ama fikirlerimmes" gazetesi, yeniden çıkmaya den bazıları Katolik Kilisesi'ne başladı. Bu sonuca varılmasınters geliyor. Zaten bazı kitaplada, gazete sahiplerinin "Financial Times"ı Frankfurt'ta bastır rım Vatikan tarafından kara lisma tehdidinin önemli rol oynateye ahnmıştı. dığı da belirtiliyor. Kiiba Devrimi sırasında Kastro'yu, daha sonra Nikaragua'da Sandinista gerillalannı ve Kuzey Vietnam'ı desteklediniz. Benimsediğiniz bu tutumlar sizi pişmanlığa götürmedi mi? Ben hem inandığı davada sonuna kadar giden bir adamım, hem de anlık esinlerin insanıyım. Dolayısıyla, inançlarım değişebilir. Bu sizi rahatsız etmez mi? Hareketsizlik yerine, yanlış yolda harekete geçmeyi yeğlerim. Ama benim inançlarım da insanlara ve coğrafyaya göre değişir. Güney Amerika'daysam kendimi solda hissederim. Polonya'daysam antikomünist olurum. Politikacılar gibi yazarlar da saf değiştirebilmelidirler. Yaşar Çallı (kahkaha) ama aynı nedenlerle Yugoslavya'ya gitti değil. Bu nedenlerin başlıcasını Ressam Yaşar Çallı, Yugoslav hükümetinin çağrtltsı olarak Yu söyleyebilir misiniz? Yazarın ezilenlerin yanıngoslavya'ya gitti. TBMM'nin ressam kadrosunda çalışan Çalda saf tutması.. lı, bir süre Yugoslavya 'da çalış Komünizmden yanasınız, malar yapacak. Çallı'nm son ama ideolojilere karşısımz. Bunsergisi, Cumhurbaşkam Evren da bir çelişki yok mu? ile konsey üyelerinin tablolarm Komünizmin Güney Amedan oluşmaktaydu rika gibi geri kalmış yörelere özellikle toprak sorunu açısınYarışmalı Yeni dan yararlı olabileceğini sanıyoEğilimler Sergisi rum. Ama ideolojinin doktrinci yanını sevmiyorum. "$a Mimar Sinan Üniversitesi, bir "Yarışmalı Yeni Eğilimler Sergisi" düzenledi. 17 ekim11 kasım tarihleri arasmda açılacak olan sergi, "yenilikçi ve atılımcı sanatsal etkinlikleri desteklemek veyüreklendirmek" amacımgüdüyor. Plastik sanatlar alanında dal ayırımı gözetilmeksiSTELYO BERBERAKİS zin, yaratma çabalanna hiçbir gereç ve uygulayım smırlamast Ziilfii Livaneli, artık Yunan getirilmeden düzenlenen yarışmüzik dünyasırun en popüler admaya 26 ağustos 1983 tarihine larından biri. Maria Faranduri kadar her yanşmacımn katılabiile yaptığı plaktan alınma şarkıleceği belirtiliyor. lar, neredeyse her gün Yunan Avni Konuk'un radyolarında çalınıyor. Ege kıyılarıyla Trakya'da yaşayan Mesnevi şerhi yurttaşlanmız da ünlü şarkıcımıÜnlü besteci Ahmet A vni Kozı bu sayede sık sık dinleme fırnuk 'un 50 yıl önce yazdığı Messatını buluyorlar. Dolayısıyla, nevi şerhi Konya 'daki Mevlana ülkemizde büyük merak uyandıMüzesi'nde bulundu. Mevlevi ran sanatçılar arasında yer alıyor Ayini bestecisi olarak bilinen Livaneli. Kendisiyle yeniden karA hmet A vni Konuk 'un 193233 şı karşıya gelince, hemen bu meyıllarında yazmaya başladığı rak konularını gidermeye yöne5.216 sayfalık şerhin on yıl içinlik bir soruyla girdik söyleşimide yaymlanacağı bildiriliyor. ze: Kültür ve Turizm Bakanlığı' Zülfü, Türkiye'de hep sondan gereken yayın izninin alındığını belirten yetkililer, Marmarulan ve Yunanistan'da oldura Üpiversitesi öğretim üyelerinğum için seninle Hgili olarak baden Prof. Dr. Amil Çelebioğlu na da bazı meraklı arkadaşların başkanlığında oluşturulacak bir yönelttikleri bir soruyu sormak kurulun, gerekli düzenlemeleri istiyorum. Çalışmalanıun ağırlık yaptıktan sonra baskı hazırlıklanoktası neden Yunanistan'da rına geçileceğini bildiriyorlar. yoğunlaşıyor? Gerçekten, neden Yunanistan'ı yegliyorsun? Sahteleri de para Başka ülkelerde de çalışıyoediyor rum. Yalnızca Yunanistan'da değil. Avrupa'da ilk plağım Yu1976 yılında ölen ünlü Macar nanistan'da değil Almanya'da tablo taklitçisi Elymr de Hory 'Ariola firmasınca yayınlanmışnin yaptığı sahte Picasso, Matistı. Bu arada çeşitli uluslararası se, Modigliani resimleri şimdi gruplarla ortaklaşa çalışmaların. ABD'de 12 bin dolar ile 15 bin dolar arası fiyatlarla satılıyor. oldu. Bunlardan biri de ünlü ve Dünyanm bir numaralı tablo değerli Yunanlı sanatçı Maris taklitçisi sayılan Elmyr de Hory, Faranduri'ylaydı. Şunu belirtönceleri belli başlı sanat galerimek gerekir ki, Yunan halkında leri ve müzelerin yöneticilerini bulunan Türk müziğini dinlemebile aldatmayı başarmış, sonraye yatkınlık, buradaki çalışmadan yaptığı sahte tablolar başlı larımın gerçekten çok büyük bobaşına birer sanat yapıtı kabul yutlara ulaşmasmda başlıca etedilerek kendisinden "yapıf'laken oldu. rına imza atması istenmişti. TÜRK DİLİ TURK DILl'nin temmuzağustos sayısı, "Dil Öğretimi özel Sayısı" olarak yayımlandı. Yazılar üç ana bölümde toplanıyor. Berke Vardar'ın "Bildirişimin tşlevi, Alan Kavramı ve Terim Ogretimi", Sabahat Sansa Tura'nm "Dilbilimin Dil Öğretimindeki Yeri" başlıkh yazıları, "Dil Öğretimi Üzerine" adını taşıyan ilk bölümü oluşturuyor. Dergi Yazı Kurulu'nun, "dil öğretiminin, önceki yıllarda olduğu gibi bugün de Uzerinde dunılan, günceüiğini koruyan bir konu olduğunu" düşünerek hazırladığı özel sayının ikinci bölümü, "Anadili olarak Türkçe Öğretimi" ve "Yabancı Dil Olarak Türkçe Ögretimi" altbölümIerinden oluşuyor. "Türkçe öğretimi" başhkh bu ikinci bölümü, "Yabancı Dil öğretimi" başhkh üçüncü bölüm izliyor. Dergide, konuya iki önemli katkıda daha bulunulmuş: Yabancı dil öğretimine ayrılan bölümde, Federal Almanya'daki Türk gençlerinin dil sorunlanyla ilgili bir yazıya yer verilmiş; dil öğretimi alanında çalışacaklara yol göstermek amacıyla da, ikinci ve üçüncü bölümlere birer kaynakça eklenmiş. eBstırı ÇAĞDAŞ ELEŞTlRl'nin an| yazısı, Adnan Benk'in JeanPaul Sartre'dan çevirdiği "Yazmak Nedir". /Akşit Göktürk, "YoJ rum ile Yazın" arasındaki ilişki' yi incelerken, yorumun insan düşüncesinin temel edimi oldu>ğunu söyleyerek "Gerçekte va roluşun kendisi de, aralıksız bir yorum sürecinden başka bir şey değildir," diyor./ Ülkemizde pek tanınmayan bir Fransız yazarı, Maurice Blanchot'yu Serdar Rıfat Kırkoğlu, Blanchot't dan çevirdiği bir yaa ve kendi in* celemesiyle tanıtıyor./ Şükran Kurdakul, doğumunun 100. yılında Ahmet Haşim'in şiirini inceliyor./ özdemir Nutku'nun "Geleneksel Öykücüler ve öyküler" başhkh incelemesi, günümüzde yazmımızın geçmişi, geleneği, belki de temelleri konusunda çağdaş bir anlayışla yapılması gereken değerlendirmelerin titiz bir örneği. RUS RULETI Graham Greene, yerleşiklikten nefret eden, serüven tutkunu bir kişi. Çok genç yaşta Rus Ruleti'ne nterak sarması da bu yüzden... Kişot" zaten gerek Kilise'de ve gerekse Komünizm'de görülen hiyerarşinin karikatürü. Gençken çok sert ustalarım oldu. Pek küçük yaşta, otoriteye başkaldırma alışkanlığını edindim. Anılarınızın ikinci cildi "Kaçışın Yollan" adını taşıyor. Size çok hareketli bir kişi denebilir mi? Yerleşik değilim. Yerleşik ya da kesinleşmiş görünen hiçbir şeyden hoşlanmam. Çocukken hep kaçmayı düşlerdim. Babam Londra yakınlarındaki bir okulun yöneticisiydi. Orada çok mutsuzdum. Ne kurallara katlanabiliyordum, ne kapalı kalmaya. Okuldan kaçınca da babam beni bir psikiatra götürdü. Ama iyileşmedim. Yirmi yaşımdayken Çin'e gitmeyi düşlüyordum, oysa birden evlilik yolculuğuna çıktım. Aslında yolculuklara epey geç çıktınız.. İlk büyük yolculuğumu otuzdan sonra yaptım. Afrika üzerine bir kitap yazmak istiyordum. Liberya'yı ve Sierra Leone'yi gezdim. Afrika'ya hemen bağlandım. Aynı bağlılığı daha sonra Güney Amerika için duydum. Her on yılda bir, bir kıtaya vuruldum özetle. Genellikle de bir takım anlaşmazhklar bana ülkeleri tanıttı. örneğin, papazların gördüğü baskıyı yerinde incelemek için Meksika'ya gittim 1938'de. Küçükken bir başka kaçış yolunuz vardı.. yorsunuz.. Evet, bu uyuşturucunun pençesine düştüm bir ara. ölmek istediğimden değil. Yaşamımı beşe bir olasılıkla ortaya koymak hoşuma gidiyordu. Başlangıçta duyduğum neredeyse cinsel bir boşalımdı. Sonra, aspirin yutar gibi tetiğe basar oldum. Bunu anılarımda anlatıyorum. Asıl istediğim can sıkıntısından kaçmaktı. Yaşamım boyunca hep can sıkıntısından kaçtım. Kongo'da cüzzamlılar arasında kaldım, Malezya'nın ve Çin Hindi'nin en bunalımlı günlerini yerinde yaşadım. "Altı Gün Savaşlan" sırasında lsrail'deydim. Yine benzeri durumlan Küba'da ve Arjantin'de gördüm. Hiçbir yere turist olarak gitme isteği duymadım. Ya merak beni oralara itti, ya gazetecilik. "Life" ve "Paris Match" gibi dergiler hesabına çahştım özellikle. Tehlike sizi ürkütmedi mi? Evet ama bunu seviyorum. Korku çok iyi bastırdığım ve hiçbir zaman bende paniğe kadar varmayan bir duygu. Beni yazmaya iten, çok olumlu birşey. Ölümii ara sıra düşünür, ölümden korkar mısınız? O sıralar bile ölüm beni ürkütmedi. Bugün de ürkütmüyor. ölmekten değil, çok fazla yaşamaktan korkuyorum. tnanmış bir Katolik olarak da mı? ölümden sonra da birşey olmasım isterdim. Yeniden yolculuk etme fırsatını verirdi bu bânâ.1'.'; '• •" Variık VARLIK'ın bu sayısında Mustafa Sercan'ın özenle hazırladığı Bertolt Brecht çalışması, ilk ağızda göze çarpıyor. Brecht'in ölüm yıldönümü dolayısıyla gerçekleştirilen bu toplu çalışmada, ünlü sanatçı ve kuramcı üstüne çeşitli değerlendirmeler yer alıyor. /Abdülbaki Gölpınarlı ve Ömer Faruk Toprak ise, Kemal Sülker'in ve Hasan tzzettin Dinamo'nun yazılarıyla anılıyor./ Derginin bir süredir başlattığı "Her Sayı Yeni Bir Ozan" bölümünün konuğu, Uç şiiriyle tanıtılan Gülsüm Akyttı. ORKESTRA'nın ağustos sayısında, Fethi Kopuz ve Selmi Andak, 11. Uluslararası Istanbul Festivali'nin ardmdan yapılan değerlendirmeleri sürdürüyorlar. /Cemal Reşid Rey, kimi anılardan yola çıkarak çok seslilik sorununu irdeliyor./ Üstün Duruel, müzik öğrenimine tstanbul Belediye Konservatuvarı'nda başladıktan sonra Salzburg'da Mozarteum Akademisi'nde ve Juillard Müzik Okulu'nda okuyan piyanist Meral Güneyman'ı bir söyleşiyle tanıtıyor./ Bertan Onaran, çağımızın en büyük Be^ ethoven yorumlayıcılarından piyanist Alfred Brendel'in ilginç görüşlerini aktarıyor. .. Rus ı T,ivühetl, yeni ptağıhı yıl sonuna doğru Türkiye'de dolduracak ğm 500 bin sattığı Türkiye'de, şimdi en ünlü sanatçının yeni plağının beş bini bile zor geçtiği söyleniyor. Bu alanda Yunanistan'daki durum ne? Yunanistan'da gerek nüfusun azhğına ve gerek korsan kasetçiliğin oluşuna karşın, müzik piyasası yine de oldukça canlı. örneğin "Minos" şirketinin yayınladığı ve Maria ile birlikte yaptığımız ilk plağın önümüzdeki günlerde 50 binlik satıştan ötürü ilk altm plağa hak kazanacağı söyleniyor. Şirketin yönetmeni Makis Maças ise bu plağın en az yüzbinlik bir düzeye ulaşacağını sandığını söylüyor. Böyle bir plakçılık ortamı elbette besteciyi, şarkıcıyı ve müzisyenleri destekler ve müzikal yapım kalitesini arttınr. Bununla birlikte, korsan kasetçilik Yunanh sanatçıların da büyük şikayeti. Hatta, Atina'daki son konserimizin yapıldığı salonda kaçak kayıt sistemlerini kuran bir kişiyi ünlü erkek şarkıcı Dallaras suçüstü yakalamıştı. Ancak Maria ile davacı olmamıştık. YUNANLI SANATÇILARDA SAZLARIMIZA İLGİ Plağınız eğlence endüstrisine, yani taverna dünyasına hitap etmiyor. Nasü oluyor da 100 binlik bir rakamdan söz ediyorsun? Bir daha belirteyim. Bu rakam benim verdiğim rakam değil, plağın yapımcısının verdiği rakam. Gerçekten, bu plaktaki şarkılar piyasa şarkıları, taverna melodileri değildir. İşin ilginç yönü, eğlence endüstrisi için düşünülmeyişi, özenli bir tutum izlenerek yapılmış olmasıdır. Buna karşın, plaktaki şarkılann daha şimdiden geniş halk yığmlarına ulaşmış olması, Yunan dinleyicisindeki müzik kalitesini de gösteriyor. Çalışmalannızın günttmttzdeki Yunan müziğine etkileri oldu mu? Ünlü şarkıcı Dallaras saz öğrenmeye başladı. Hatta, sazın ilk birkaç temel kuralını da benden öğrendi. Harula (Haris Aleksiyu) ki, annesi tzmirlidir, kanun çalmak istiyor. İki uzun çalardan oluşan son albümdeki sekiz besteciden yedisi Anadolulu ve bu nedenle Batı Anadolu kökenli şarkıları ağırlıkta... Bu şarkıcılar, önümüzdeki yıl yapacakları plakları için benden de şarkı istediler. Pek çok Yunanh şarkıcı Maria ile yaptığımız plak ve konserlerin başansından sonra Türkiye'ye gidip yerinde müziğimizi dinlemek ve derlemek istiyor.... Envazko edebiyat suııal/cdcbKat GÖSTERl'nin ağustos sayısı, söyleşileriyle zengin. "5 + 2'ler" başlığı altında şiirleri sunulan Ismail Uyaroğlu ile Elçin Yahşi; Hayatının Yedi Hikâyesinden ilkini, "Dünya Bir Yağmur"u yayımlayan Necati GüngörileNursel Duruel; Ingiltere'de Uluslararası Bienal'de Büyük ödül alan Ergin tnan ile Nimet Tuna; röportaj ustası Fikret Otyam ile Aykut Tanftuter; "Yaşayan Eleştirmenlerimiz" bölümüncre Asım Bezirci ile Cengiz Gündoğdu; Attilfi tlhan ile "her şey üstüne" Cüneyt Ayral konuşmuş./ Ayın Dosyası, "Günümüzde Gençler Sanatı Nasü Göriiyor?" sorusuna ayrılmış. Bu sorunun yamtlarını Işıl ÖzgentUrk, değişik kesimlerden gençlerden alırken, Cengiz Cıva görüntüleriyle, Emre Kongar da bu konudaki deneyim ve görüşleriyle dosyayı bütünlüyor. Gösteri YARIN dergisinin bu ay sunduğu yabancı ozan, Peter Maiwald. "tşçi B'nin Hikâyeleri" başlığını taşıyan küçük şiirleriyle aktanlan Alman ozandan bir örnek verirsek: "Siyasetle ilgilenir misiniz? /Diye sordu biri/ tsçi B cevap verdi /İlgilenir misiniz suyla, ekmekle?" öte yandan, Sovyet estetikçi ve yazın tarihçisi MikhaU Krapçenko'nun "Bugünün Dünyasında Yazın ve Sanat" adlı incelemesinin önemli bir bölümü, Ihsan Doğanay'ın çevirisiyle yer alıyor dergide. /Bir de BnlüAImafıçizer varra sayıda: Oeorge Grosz. SanatçV, ürünlerinden ilginç örnekler ve derleme bir tanıtma yazısıylff, "Çizimlerim Üzerine" başlığı altında kendi görüşleriyle tanıtılıyor okurlara. SANAT CEVRESi SANAT ÇEVRESİ bu sayısında, Ingiltere'de 6. Uluslararası Cleveland Desen Bienali'nde 3000 sanatçı arasından Büyük ödülü kazanma başarısım gösteren Ergin tnan'a geniş yer ayırmış. Hamit Kınaytürk, Robert Anhegger, Çiler tnan, Mustafa Pilevneli, Ali tsmail Türemen ve Gültekin Elibal, sanatçının bu başarısım değişik açılardan değerlendiriyorlar. Dergi ayrıca,' aynntılı bir Ergin tnan Kronolojisi veriyor okurlara./ Haziran ayında yitirdiğimiz, Türkiye'de yaşayan Hollandalı ressam Zef Clement, psikolog Suna Tanaltay'ın yazılarıyla anılıyor. Livaneli, Yunan radyo ve TV'sine sık sık konuk oluyor. yazan Vasilli Vassilikos'un söylediğine göre Türkiye'den bu konuda hoş, ilginç mektuplar almışlar. Aynı konserin video kopyasının TRT'ye satılmasını isteyenler bile olmuş. Konseri TV'den seyreden tzmir'deki gazeteci dostların çok güzel ve olumlu yayınları oldu. AKDENtZ MÜZtGİ ÇERÇEVESİNDE BtR PLAK Türkiye'de herhangi bir çalışman olacak mı? Bu yıl sonuna doğru Türkiye'de yeni bir plak yayınlayacağımı umuyorum. Dinleyiciler, bu plakta değişik bir yorumla karşılaşacaklar. ÇUnkü, bu plaktaİci besteler halk müziğine dayalı değil ve plakta saz kullanılmıyor. Türk klasik müziği duygusundan kaynaklanan ve genel olarak Akdeniz müziği çerçevesinde değerlendirebileceğimiz çağdaş şarkılar bu plağın temelini oluşturacak. Batı çalgılarıyla birlikte Türk müziğinin sazları da kullanılacak. Türkiye'de mi, yoksa Yunanistan'da mı plak dünyası daha canlı? Bütün dünyada plakçılık alanında genelde bir bunalım var. Bunalım, gerek ekonomik zorluklardan ve gerekse kaset kopya yoluyla müzik elde edilebilmesi olanağından kaynaklanıyor. Bu durum plakçılığa çok büyük darbe vururken, etkisi Türkiye'de daha da büyük boyutlara ulaştı. Buna ek olarak sorumsuzca başını alıp giden korsan kaset olayı Türk müzik endüstrisini neredeyse yerle bir etti. 1520 yıl önce bir 45'lik pla Kayseri Hakimiyet "Sanat Eki" veriyor Kayseri'de yaymlanan Hakimiyet Gazetesi, bu ay bir "sanat eki" verdi. Mustafa Topçu'num sunuş yazısında, 'Sanat Eki'nin ayda bir verileceği, ekin temelde çevre yazarlannın çalışmalarına eğileceği, onlarla sanat çalışmalarını açıklayıcı konuşmalar yapılacağı, edebiyat genelinde tartışmalara girileceği açıklanıyor. BAŞKA ÜLKELERDE DE ÇALIŞMAM VAR KarsHa eski zaman mağaraları ABD'li eski eserler uzmanı Tom Brasman, Kars'ın Camuslu Köyü 'ndeki mağaraların "önemli tarihi yapıtlar" olduğunu belirtti. Bir süre önce Türkiye'ye gelip Camuslu mağaralarında inceleme yapan Brasman, ülkemizde değeri yeterince bilinmeyen bu mağaraların dünyaya tanıtılması için elinden geleniyapacağmı belirtiyor. S A T I L I K Çamlıca Altunizade'de asırlık çamlar ve yetişmiş meyva ağaçlı 1600 m2 bahçeli iki evvilla sahibinden Tel.: 333 76 32 Buradaki konserlerimizi Yunan TV'sinden Türkiye'de seyreden ya da Yunan radyolarmdan hemen hemen hergün plağımızın bir parçasını dinleyen vatandaşlarımın çahşmamı burada yoğunlaştırdığım kanısına kapılmaları doğaldır. Yunanistan'daki boyutlarda olmasa bile, eğer Türkiye, Almanya ya da Iskandinavya gibi ülkelerle komşu olsaydı yine Türk seyircileri ve dinleyicileri bir ölçü içinde çalışmalanmın bu Ülkelerde yoğunlaştığı izlenimini edineceklerdi. Yunan TV'si, Faranduri De konserlerinizi tam olarak ve canlı yayınladı. Beş milyon Türk seyircisi de Edirne'den Fethiye'ye kadar bu konseri seyretti ya da bir bölümünü videoya aldı. Bu konserin Türkiye'de ne gibi yankılan olduğunu biliyor musun? Yunan Radyo ve TV Kurumu (ERT) Genel Müdür Yardımcısı ve ünlü " Z " romanının A. Kadir'in şiirlerinden bir uziınçalar hazırlandı Kültür Servisi Ozan A. Kadir'in şiirleri "Şarkılarla A. Kadir" adı altında öncü Müzik Yapım ve Pazarlama Şirketi tarafından plaklaştırıldı. Müziklerini Deniz tzgi'nin gerçekleştirdiği şarkıları, Metin Ozülkü'nUn söylediği plağın A yüzünde A. Kadir'in 19431974 yıllan arasında yazdığı şiirlerden beşine yer verildi. Şiirlerin ilk dördü "Mutlu Olmak Varken" adh kitaptan, sonuncusu ise "Filistin Şiiri" kitabına önsöz olarak yazılmış. Plağın B yüzünde A.Kadir'in yenileşme ve Türkçeleştirme çahşmalanndan örneklere yer veriliyor. Bu yüzdeki parçalar, A. Kadir'in Mevlana, YAZKO EDEBlYAT'ta, Hasan Izzettin Dinamo, Saadet Timur, Muzaffer tzgü ve epeydir karşılaşmadığımız Demir Özlü'nün öykülerinin yanı sıra, Kemal Sülker "Tan" olayıyla ilgili anısını anlatırken bazı sorular soruyor. /Memet Fuat, "Sanatta Teknoloji Düşmanlığı" başhkh yazısında, sanat yapıtının değişik bir yönünü, "meta" olarak, "tecimsel bir mal" olarak sanat yapıtmı değerlendirirken, "Piyasa isteklerine aldırmayan... sanatından ödün vermeyen sanatçılar, estetik kaygılara bağlılığın getirdiği üstünlüklerin ötesinde, salt kapitalizmin kurallanna boyun eğmeyişleriyle de, seçkin aydınlara 'değerii' göriinebilirler... BİLİM VE SANAT'ın bu saAma bu durum, başka bir açı yısında, ülkemizde yılın kültür. dan bakddıgında, sanatı yaşam olayı sayılabilecek "Anadolu da siiriip giden savaşımın dışına Medeniyetleri Sergisi" Filiz Yedttşürmek, toplumsal etkilerin nişehirlioğlu'nun kaleminden den uzaklaştırmak... diye eleşti hem tanıtılıyor, hem de gezmek rilebilir," diyor./ Ahmet Oktay, isteyenlere yolgösterici bir biçim"Bir tzlek Olarak Para" başhkh de inceleniyor./ Hüsamettin Çeyazısında, Balzac ve Dostoyevski tinkaya, "Türk Aydın Geleneği romanında paranın "nerdeyse Bağlamında Tevfik Fikret" yabir eyleyen" olarak tuttuğu yer zısını şu sözlerle noktahyor: "Inden örnekler verdikten sonra, sancıllığın, sömürü mekanizmaparanın bir izlek olarak Türk ya sında siyasal tuzak haline dönüşzınında henüz gereğince yerleş tUğü anlamları dışında, insan mediğini vurguluyor, Türk yazı onuruna sahip çıkan aydınlar, nın egemen izleğinin bugün bile Fikret'in geleneğini, aydın gelebüyük ölçüde toprak olduğunu neği olarak benimseyen ve sür, belirtiyor. dttrenlerdir." BÎLM. SANAT Hayyam ye Tevfik Fikret'ten yaptığı yenileştirmelerden oluştu. "Şarkılarla A. Kadir" uzun çalarının çalışmaları 1982 haziranında başladı, aynı yıhn kasım ayı sonunda sona erdi. Bazı şiirlerde, söz ve müzik uyumunu sağlamak için A. Kadir'in bilgisine başvurularak, hece sınırında kalan değişiklikler yapıldı. Uzunçalardaki parçalann seslendirilmesinde davul, perdesiz bas, elektroakustik gitar, 12 telü gitar ve çeşitli vurmalı çalgıları Metin Özülkü kullandı. Şiirleri besteleyen Deniz Izgi zaman zaman 12 telli gitar çahp vokal yaptı. Selda Bağcan ise bazı parçalara sazıyla katıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear