26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhurıyet 2 ara paralann aklandıgı gunlerde TV de ust duzeyde kı bır yetkılının konuyla ılgılı konuşmasında «vergı zıyaı» tümlemesını duyunca mrden ırkıldım Konuşanın «vergı yıtımı» deme ğe dılı varmıyordu Oysa, «yıtmek> 13 yüzyılda Yunus Emre nın koşuklarında 14 yüzyılda Dede Korkut öykülen'nde kullanılmış ve o yüzyıllardan süzüle sü züle gunümüze kadar ulaşmıştır Hadı «vergı yıtımı»nı aşırı oztürkçe (') buldu gundan kullanmadı dıyelım, pekı «vergı kaybı» demesım, acaba nfe engelliyor du' Boyle taşıllaşmış (fosılleşmış) düı veya ağdalı Osmanlıca'yı duydukça «Ka agoz ıle Hacıvat»ı anımsamamak elde değıl Geleneksel «golge oyunu» muzun baş tıplerınden «Karagoz», bıllndıği gıbi, halkın gorüşünün, dtlşününün, dılının kısacası, «halk»ın temsılcisıdır, «Hacl1 vat» ıse seçkınlerın Boyle olunca da ge nellıkle çatışırlar ozellıkle de <dıl konu su>nda hıç mı hlç anlaşamazlar Anımsat mak içın bır ornek gerekırse şu verllebı lır, Hacıvat olen bir mahallehden söz ederken «Karagozüm rahmetlinin hasena tı seyyıatına gallptı» der Bu tümce yi duyan Karagoz, anlayamadığından, ü kin şaşırır, ama kendıne ozgü yanıtı da verıverır «Yahu Hacıvat, o adamın, Hasan' ın atı, Seyyıf m atı ve bizlm Galip Efen di ile ne alış verışı var'» Halkın konuştuğu dilı, «Karagoz> kadar canla başla savunan, bu tur bir dil dostu, başka uluslann 300 400 yıl lık ekınsel tarıh sürecinde var mıâır, bll mem Günlük konuşma dilimlzden çoktan çıktan yabancı sozcüklerl yenlden kullan ma çabaları yerine, şu sıralarda, salgın bıçimde Türkçemıze dalan Batı kokenll terimler s&zcükler, sorununa eğılmek ge rekmez mı' özleştirme aşamasından geçmiş ulu sal dillerl, yüzyılımızın sonlanna gelindıği şu sıralarda. korkutan bir olgu var Doludizgin yol alan bilimsel buluşların getirdiğl yepyeni terimler Bilimde oncülük yapan uluslar, araştırma ve buluşlarını, kendi dllleriyte bılim dünya sına ulaştırmakta ve bilimsel çalışmaları henüz emekleme sürecinde olan ülkeler de, bilımın her gün bırbıri üzerlne eklenen yeni buluşlarını, onlan üreten Ülkele rin dilleriyle kendi dillerine aktarma zorunda kalmaktadırlar Hele bilimsel çalış OLAYLAR VE GÖRÜSLER ının içın mulakata tabı tuluiınalıdır»' (3) «Standart» so7cugu «tek orncue ındıı gemek* «bır ornege (modele) ben7eyenı üretmek» anlamlarına gelen Batı kokenlı «standariser» eylemınden (fiılınden) geiır \apın (endüstrı) ve tarım alanlarında u retımm düzenlenmesıyle ılgılı bır terımdır Üretımn belırlenen bır ornege (modele) gore Ürun vererek belırh bır duzeyı tuttur ması ve bu düzeyden avrılmaması anla mını ıçerır Kısacası aşılmaması gereken bır ornegı veya duzeyı tanımlar, belırtır Yeryüzünün bırçok ülkesınde yapınsal (endüstrıel) ve tarımsal ürunlerın olçünle rinı (standartlarını) hazırlamak içın türlü kurumlar oluşturulmuştur Ülkemizde de bu gorevı «Türk Standartlar Enstıtüsü» yerine getırır Bu kurumun gorevıne so mut bir ornek olarak. söygelımı «standart domates»! tanımlayan. beürleyen «Domates Standardunı hazırlamasını gosterebihriz Şu halde adı geçen yazanaga (rapora) gore, oğretmen olmak isteyenlerın «tabi tutulacaklan mulakatı» kazanabılmelerıni sağlamak amacıyla. Türk Standartlar Enstitüsü «Domates Standardı» glbi bir «Standart Turkçe» ha?ırlasın. olsun bıtsın' Kara mızahı bir yana bırakarak. adı geçen yazanakta «Standart Turkçe» sozünün ya da bır sürçmesi ya da bır dal gınlık sonucu yer aldığmı kabullenelim Yok eğer boyle değll de. ozellikle yazılmışsa yazanağı hazırlayanlara dilustası ve devrimcisi sayın ömer Asım Aksoy' un «Dil Gerçegl» adlı yapıtından. hıç olmazsa, şu satırlan okumalarını onerelim «Dil bir süreç Içlndedir tlkbahann çıçeklenen agacı, nasıl. kışın gördugumuz çıplak canlınııt zamanla donmamüj biçimi Ise, yaşayan siz ve ben, nasıl, ıreçen yılla rınuzdaki gibi kalmamışsak. dil de böyle bir süreçle, degişe degışe yaşamaktadır Durarak, donarak «yasama» olmaz. Bu bir doga yasasıdır, ve dil, doganın dısın da degildir Bu nedenle onu belli bir za man kesitinde durdurmaya çalışmak, doga ya karşı ve bilim dışı bir tutumdur» Kaldı ki yukanda sozü edilen yazanağın dili, şoyle veya boyle nitelendirilmiş tTürkçe» değil. düpedüz «Osmanlıca»dır Artık olü bir dil olan «Osmanlıca» için. bir «standarizasyon» düşünülüyorsa bu onların blleceği i ş " . (1) Türk Dili. Ocak (2) Varhk, Mart 1&81 (3) öğretmen Dünyası. 4 Nisan 1983 19 HAZIRAN 1983 K Türkçe'nin "Staadarızasyomı!,, BİLİMSEL BULUŞLARIN HIZLA GELIŞTIĞI GÜNÜMÜZDE YEP. YENİ TERİMLER OLUŞUYOR VE BU ARAŞTTRMALARINI, BU. LUŞLARINI KENDİ DİLLERİYLE BILİM DÜNYASINA YAY1. YORLAR. YAZIK KI EMEKLEME ÇAĞINDABI ULKELEA, O Dt LİN TERİMLERİNI AYNEN ALIYOR. Yürü Kaplumbağa! Ankara Avrupa asfaltı üzerınde bır yaşh kaplumbaga yavaş yavaş yürüyor tkırcıklı Kemıkleşmış sırt' kararmış kurşun renglndekı govdesı yıllarm kırışıklıklarını taşıyan başı bellı belırsi7 ayaklarıyla asfaltm üstunde hıç kımsenın anlıyamayacağı kadar zor bır geziye çılcmış Genış asf alt bızım kaplumbağa ıçın sanki Gobı çolü, ya da Büyük Sahra Uçsu7 bucaksız Ne bır tutam ot Ne bıraz yeşıllık Ne bır ağaç Kaplumbaga çabalıyor asfaltın üzerınde arada bır çok uzaktan gelen bır hışırtı ya da gürü!tü duysa. hemen başını ve bacaklarını kabuğunun ıçine çekıyor kendi kendısını koruduğunu ya da gorünmıyen bir yaratık olduğunu sanıyor Zavallı kaplumbağa devekuşu değıl kı başını kuma soksun elbette kabugunun ıçlne çekilecek Sonra usul usul başını yıne çıkarıyor kaplumbağa sağı solu dlnliyor yürümesını sürdürüyor Ankara Avrupa asfaltı üzerinden başkaları da geçiyor özel otomobiller alçak gönüllü mınibüsler. kocaman otobüsler. damperli kamyonlar TIR'lar zıngır zıngır titretiyorlar koskoca yolu. tarih oncesı yaratıklar gibi egzoslarından alev dlllerini çıkarıp ortalığı dumana boğuyorlar Şoforler dayanıyor gaza Uçuyor arabalar Vel tekerlekler kaplumbağanın yanından geçıyorlar. ezdi ezecek kadar yakından Kaplumbağa deprem gürültüleri gibi uzaktan başlayıp blrden yaklaşan. sonra yıldınm düşer gibi patlayıp uzaklaşan motor seslerine bir anlam veremiyor. yalnız korkuyor. Urküyor. hemen başını ve bacaklarını kabugunun içine çekıp korunmaya kalkışıyor Boyle durumlarda dünya onun için kabugunun ıçidir Yalnız bacaklan, boynu ve başına değıl tüm iç organlarına inme lnmiş gibi oluyor motor gürültüleri, ekzos patlamaları kararmış kurşun renkli kabugunun üstünde yankılanıyor Tam bu sırada bir araba daha geçiyor kaplumbağanın yanından. tekerlekler sürtünüyor kabuğuna Ezildi ezilecek Ama hayır Bu kez de paçayı kurtarıyor kaplumbağa Talıhli bir kaplumbağa bu Korkak bir kaplumbağa Ve de aptal Arabalar iki yanlı vızır vızır Koca asfalt sankı Büyük Sahra Ya da Gobi çolü Ne kadar zaman geçiyor billnmez' Bir yıl mı. on yıl mı. yüz yıl mı, tki yüz yıl mı' Kaplumbağa yürüyor Nereye yürüyor' Asfalt yolun bir yanından oteki yanına geçmeye çabalıyor bütün gücüyle Bir tarladan otekine atlamak tüm düşlemı kaplumbağanın bilincıne denk düşüyor Üç beş yeşil otun otesinde bir dünyanın yaratığı değll ki kaplumbağa DUnyaya açılacağı yerde kabuğuna kapanarak yaşayan bır hayvan için en büyük ufuk bir tarladan otekı tarlaya dek uzanır Yürü kaplumbağa yürü tnsanların yaptığı gibi yolun boyuna doğru değil. enine doğru yürü Devekuşu olsan kum arardın başını sokmak için kaplumbağa olduğundan tarla arıyorsun ot lanmak ıçln zaten yapacağın bır başka iş yok Yürü kaplumbağa yürü1 Meriç KARACAOVALI Yük Kimya Mühendısi «güzeı sanartlar Arapça «sanayıe moztazrife» yerine. Farsça «honerhâye zıbâ». Arapça «vatan> yerine «mihen» dıyorlar (2) Bize gelince Türk Dil Kurumu'nun kurulmasıyla başlayan arılaştırma gelıştır me çabaları, türlü zamanlarda türlü yön lerden gelen engellemelere karşın. ellı yıl da, ekın, yazın dilimızı ve genel dıli şa şılası bır düzeye ulaştırmıştır Ne var kı. yukanda belirtıldiği gibi Tüntçemız ĞC yabancı kokenlı bilım terimlenyle kuşatıl maya başlamıştır Bu gelışimı baştan be ri gorüp, apaçık bıçimde ortaya xoyan ve çozge (çare) lerinı gosteren. yine Türk Dil Kurumn ile Türkce'nın gızılgücüne inanmış dilcilerımız ve aydınlarımız olmuştur «Türk Dili Ocak 1983» sayısında saym Aydın Koksal'ın ışte konuyla ılgılı gorüşü «Turkçe bir yandan bilhn dili olarak da gelişmezse ekin ve yazın dili ola rak kazanılmış başan uznn surmeyecek. Batı dan gelen bllim sozleri, çagdaş yıgın sal iletişün araçlanyla dilimizde onulmaz ikincl bir Osmanlıca yarası açabflecektir Bu batıh sözcükler karmaşası, halkın tumüne yayılma yollanyla. cözumsuz bir sornn yaratacaktır » «Taşayan Turkçe»cı, «mlUiyetçUlerı mlzin, diün yabancı kpkenli onca bilim terimlerinin sözcüklerlnın salgınına uğramasına «seyirci» kalıp hlçbir «kıpırda ma» gostermemelerine hiç şaşmıyoruz ama. ekinımizle. eğltlmimızle ilgilı Kuru luşlann. bütün bu oluşum ve gelişlmlerl hiç umursamadan. yayımladıkları resmi bir yazanakta (raporda) «standart Turkçe» sozünü okuyunca, şaşmamak İçin ne yapmalı' Beş Yılhk Kalkınma Plam Mılll Egı tim Raporu'nda «dgretmen olmak isteyenler, Standart Turkçeyl konusmalarını te maları henüz emekleme sürecinde olan yenı buluşlarını. onlan üreten ülkelenn dilleriyle. kendi dıllenne aktarma zorun da kalmaktadırlar Hele bilimsel çalıgmaların sonuçlan yapın (endüstri)nin ls terlerıne sunulup, oradan da günlük ya şama oluk oluk akmağa başlyınca. bunla rm getırdıkleri terimler, sözcükler de, ulu sa dıllerın dokusu üzerınde değışiklığe neden olmaktadırlar Bu oluşumdan ülkemızın ve Türkçe mizin etkilenmemesı, doğal olarak, düşü nülemez Bu etkının somut bır örneğıni. hepımız, bulunduğurmi7 kentın. ılçenin caddelerinde sokaklarında görebilıriz Bu ralarda rastlayacağımız kımı ilan levha larında veya satımevı (dükkân) tabela larında şunları okumak her an olası «Alfa Elektronik Color TV Teyp, Video, Kaset Müıik Set Servis». Daha sı. bütün sozcüklerın tngıllzce yazıma gore olanları da var Günden güne bu tür yabancı sözcükerın akıl almaz bır Ivmeyle dilimizde artacağından hıç kim senın kuşkusu olmamalı Nltekım bılım sel buluşların öncülüğünü elınde tutan ABDdekl NASA yetkllıleri «Bir tek uzay mekiğı Columbia'nın gerçekleştirılmesi içln 15 000 dolayında yarı terım üretildiğini» açıklamışlardır (1) Ulusal bilince ulaşmanın ve onu ayakta tutmanın temel oğelennden biri nin olduğunu bilen ülkeler (O7elhkle Batı) kendi dlllerini bu salgından korumak için, çozge (çare) arayıp onlemlerini almakta, Batı dışındaki kimi ülkeler de bu konuda gerekeni yapmaktadırlar ör neğın, devrim sancılarıyla boğuşan kom şu tran'da «Uluslararası bir Islâm Birliği» amaçlarına karşın, dilde. ulusalcılık yeğlenmekte ve dillerındekl Arapça sözcükler, tümlemeler atılarak yerlerine Farsçaları konmaktadır Artık. tranlılar ÇVCT Hflvın OKTAY AKBAL Basın Ozgürlügü ve Ataturk... (iç basın GÜNEŞ İNSAN YUTAN DEĞİRMEN Çetin Altan Güneş'teki köşeslnde, 13 hazıranda «PolıUka. Insan yutan bir defirmm midir?» dıye soruyor ve yazı sının son bolumünde şoyle dıyor «Yirmlbırinci yözyüa yaklmşırken gözden uzak tutulnuunası gereken tablo odur ki, teknolojidekl buyfik eelişUnlerle artık polıtika ikJnci sınıf bir ugraş olıraaya dogru kaymakta ve eski çe. klmini de yitirmektedlr Yirmlnci jüıyılın bltiminde, bilımciler ve san&tçılar kadrosunun, sıyasetçiler kadrosuna oranla, insarüığa çok daha buyfik yarariar sağlamış olduğu hızla bellrgüıleşmede... Politlkadon nıuclzeler bekleme dönemi bitiyor. Toplurasal dengeierta ra. batça kurulacagı demokratık bir ortam da, uzmanlıkla yaratıcılık dauannın ağırlıgı, hep birllkte politıkaya daJıp, bırbirlni itlp kakalamaktan daha yapıcı bir özelik gosterivor Politika yapnrak isteyen Rİrer partisine yapar poUtikasını. kendi işiıü yapmak isteyen de kendi işfni yapar Sapın samanın sık sık bırblrine kanştığı toplumlarda, meslek kadrol&nnın d» en az politik kadroîar kadar önemlt oldugunu her fırsatta anımsatmakta, sanınz ki zarar degıl >anr var PoUUka defirmenrnln oburluğuns nufus yetmez olacak yoksa.» •Basın mılletın genel sesıdır Bir milleti aydın latmada ve dogru yolu göstermede, bır mılletın muhtaç olduğu besım vermede hülasa bir mılletın mutluluk amacı olan ortak yönde yürümesını temınde basın başlı başına bır kuvvet bir okul, bır rehbendır » (1 Mart 1922) 'Dordüncü Guç adıru venrler basına Bu 'güç otekı uç "güç un yanı sıra gorev yapacaktır Zaman zaman bu 'güç'ler arasında çatışmalar oljır Kım daha guçluyse kı her zaman ötekıler basından da ha guçludurler ya da öyle görünürler öbürünü susturmaya etkısım azalttnaya çalışır Sonra bakar ka basını dızgınlemek susturmak etkısız bırakmak devletın ulusun yaranna olmuyor. tam tersme zarar venyor o zaman basın ozgurluğunu saglayıcı onlemler yenıden alınır Bır süre sonra durum yı ne değışır bır oyle bır böyle. bır kısıntı bır geıuşleme bır ozgurlak bır özgurlüklen ortadan kaldırma çabası surer gıder Kırk yıldır yazar gazetecı olarak basın özgurlugu savaşı verenler arasındayım Genç yaşta gırdık bu ışe yaşlandık basın ozgurlügu konusunda durmadan "bır ılen bır gen gidıp gehyoruz Kımı zaman rahathkla yazıyoruz soyluyoruz ulusa yur da yararlı olduğuna ınandıgımız goruşlen duşüncelen kımı zaman da ne yazacagımızı nasıl yaza cagımızı bılemeden okur karşısında kala kalıyoruz Yazımın başına aldıgım sozler Mustafa Kemal Paşa nın daha Kurtuluş Savaşının surdugü yıllarda kı goruşlendır Ataturk basının yararlı gucunden korkulmamasını ısterdı o gucun ulus ıçın yurt içın kullanılmasından yanaydı Bır yazar bır gazetecı ba sın özgurlugunü nıye kotüye kullansın0 Kendi ozel çıkarını sağlamak ıçın mı' Boylelen de vardır elbet O zaman o gazetecı o yazar meslegının dışına çı kıp başka hevesler ardında koşmaktadır Okur bu nu anlar ve o kışının yazılarını okumayarak, o ga zeteyı almayarak cezasım verır Elbet yasalar da olacak ama bu yasalar basın ozgurluğunu ortadan kaldıran onlemler getırmeyecek o özgurlugu koru yan o ozgurlugun gucunu surduren onlemlerle ye' aecek Çagın gerçeklenne uyan, çagdaş uygarlık aaını verdıgımız bır duzey e ulusumuzu yüceltecek yollar açılabılsın basın da otekı uç 'guç le bırlıkte bu yurdun kalkınmasında uyancı çalışmalarıyle yol gosterıcı yazılar ıncelemeler saptamalar goz lemlerıyle katkıda bulunabılsm Yenı bır basın yasası hazırlanıyor Danışma Mec lısı bu tasarıyı oldugu gıbı benımserse bızlere ya nı basında gorev yapan, hele yazı yazarak düşün ce ve goruş belırten yazarlara yapacak hlç bır şey kalmayacak demektır çunku bu yasa tasansı 'ba sın dıye bır şey bırakmayacaktır Eleştın yapmak aydınlatıcı. yol gostencı yorum yapıcı yazüar yaz mak ıyıden ıyıye olanaksız olacaktır Hapıs cezalan kat kat arttınlmış para cezalan yukseltılmıştır Gazeteye dergıye basıldıgı anda yonetım makam larınca el konulabılecektır Dıkkatle okorsar.ız DM de ele alınması ^beklenen basın yasa tasarısının lurkıvede basın dıye hele ozgur basın dıye bır şe> bırakma>acagını gorursunuz Ne yapmalı9 Yapılacak şey şımdıden basın oz gurlugune ınanmış yazarlar gazetecıler olarak se sımızı yukseltmek bu yanlış yoldan bu yanılgılı tu tumdan bır an once gen donulmesını ıstemekur Ba sın derneklen en başta tarıhsel gorevlennı yenne getırmekle yukumludurler Kırk yıllık bır yazar olarak benım elımden gelen 1983 yılında Turk Dası nının Turk gazetecı ve yazarlanmn boyle bır yasa >a hıç de layık olmadıklannı bır kez daha soyle mektır Ataturk u dınleyelım o bakın ne dıyor basın özgurlugu konusunda •Basmın genel hayatta sıyası hayatta ve cum hunyetın gelışmelermde ve Uerlemelerınde yuklen dıgı vazıfelerı anmak ısterım Basının. tam ve genış hurnyetı lyı kullanması ne derece nazık bır vazı \et olduğunu da sovlemeye luzum gormem Her (Arkası 11 Sa>fada) dfirlen. birax otosansür kununu haline dönüşeccklerdır «Basın Kanunu Tasansı» bu şekli ile yasalasırsa, Türk basun. sll baştan J945'lere donecek \f yeniden basın oıgurluğunun çağdas kurumlarmın pe^i ne düşecektir Eürr Dajuşma Mecbsi üyeleri çapdaş bır demokrasi ortımmı yaratmayl amaçlıyorsa, yeni «Bjsm Kanunu Tasartsı»nı ciddı biçimde tsrtısıp, defistirmelıdır Anavasa'nra duzenleyıcı hu kumierin* asan maddeler tasandan çıkartümalı, çagdaş basın hukukunun mekaniımalan yerleştiribnelidır.» Gırgır Derğısı nden tadır Insanoglu kendlne gebnesi huunken uıaya gitmektedlr Ve ınsanoğlunun ba uzay seyahatl durya hayatım da asla lyileştlnnemektedir Dütıva bugun başlanna bir eski kovboyla, bir eski hafiyeıün ceçmiş bulunan iki süper güciın arenası hallne gebnek fizeredlr..» HÜRRİYET TURGUT PAŞA'NIN HOROZU Hasan Pulur, 17 lîazıran da Hüm vel'tf» «Turgut Paşa nın Horozu»nu •yazdı Puiur. Mıllıyetçı Demokrasi Par Usı nın uzur. st ren araştırma ve çalış malardan sonra «Horoz»u seçtığını beifıterek «\caba hangi horoz?» dıye soruyor VP şoyle dıyor «Hfnt horozu mu, Denizli horozu mu* Nc farkeder demeyin, çok farkeder Dovıışte Hint horozunun üstune voktur, otuşte de Denizli horozunun ustune Neyse, ister Hınt horozu olsun, ister Dfnizli horouı. bundan böyle horozu görduk mü, hemen hangi partıden olduğunu anlayacağız.» Pulur, yaziaina horozlarla ılgılı bır kaç fıkra eKİedıkten sonra «Olaylar ve Insanlar» koşesinı şoyle bltırıyor «Ama işin aslına bakarsanız, Tur gut Paşa'nuı «Horoz»u seçmesıne hiç şaşmamalı Parti kurmava çalıştığı gunlerde, kuruculann adını soran gazetecılere ne di)ordu Soyleyeyim de gaçalayasınız de gil mi dlyordu Blzım meslektaşlar kımseyl gagala madılar ama, bakahm MDP'run boıozu kımleri gagalajabilecek* Hele bir «Horoz dö>usu» basıasuda » MİLLİYET BASINDA 1945'LERE DÖNÜŞ MÜ 16 Haziran tarihlı Mılllyet in başya zısında Alehmet Barlas Bakanlar Kurulu'nca hazırlanıp Danışma Meclısı'na vcrılen Easın \asası Tasarısını eıeşti nvor Barlas «Basın Kanunu Tasansı» başhği ıle şunlan yazıyor « Tasan, Anayasanunn emredlcı hfıkümlerini aşan vcni duzenlemele rin basın dunyasuıa gırmesinl önçörnekteair örneğin yazıtsleri mudürlerinin sorumluluğTinu para cezasınâan, hapis ce7asma çevlren hükumler getırilmektedır Dava açılmasında hak du süren süreler ıkl katına çıkartılnvakta ve ban durumlarda bu sure auursır uzatılmak tadır Yeni tasan «Toplu Basın Mahke meleri nı geiıstirıp. takviye edecegi yer de bunlan ortadan kaldırtnaktadır Basın davalan suçlara gore, değişık mahkemflerde görülecektir Böyleoe Basın Kanunu Tasansını hazırlayanlar. ttcaret >a da çalısma haTatına adalet mekaniımasmda verllen or.emi basına kmrsı göstermemişlerdır En aandan sunu »öyleyelım Bu (asan böjle kesinleslree, yazıisleri mü VİLLA Vılla Lâle Burhanıye Oren de yaz kış hızmet veren devamh sıcak suyu kalonfen olan ve res taurant hızmetlen sunan bır dınlenme tesısıdır 1 Kışı Tam pansıyon 2000 TL 1 Kışı Yarım pansıyon 1600 TL 2 Kışı Tam pansıyon 3800 TL Agustos ve Eylul aylannda VILLA LALEde tatıl geçırmek ısteyenler tatıl ucretlennı haziran ayında oderlerse kendılenne °c 20 ındınm uygu lanacaktır Banka hesap no Iş Bankası Balıkesır Şub 4000 Rezervasyon ıçın Istanbul Tel 613167 Balıkesır 6514 Burhanıye 343 TERCÜMAN PİONEER10 VE MÜSLÜMANLAR Ergun Goze, 16 hazıran tanhli Te* cüman da «Köşebaşı» köşesınde yaöancı bır gazeteden alıntı ıle Pıoneer 10 un gü neş sıstemının dışına çıkışuu anlatt* tan sonra şoyle dıyor «Rabbin >anında bir gun sizin saydıkJarınızdan bin yıl gibidir» ayetini hatırlayan Muslümanlar bu tafsılitı uıann degil Allah ın büyüklügunbn bir işa. retl olarak kabul edecektir Allah yedl gök ve ötesinı yaratmıştvr Allah hayatı ve ölumu varatmıştır Ve insanoğlu bugün fezada sadece hayat. bır başka hayatı. Halıki unutup mahluku aramak dıs basın International Herald Tribune Zımbabve Başbakaru Robert Mugabe. ınanmış b<r Marksıst ola rak gorev e geldı Mugabe bu ınan cını hdla koruyor Antak Marksıst Başbakan ülkede temelde kapıtalıst olan ekonomık düzenı sürdürmektedır Anlaşıldıgına go re Mugabe nın daha bır süre Mark sı^t u>gulama>d geçme>e nıyeti yoKur Nıtekım Başbakan Kapitalızm aleyhınde yaptıgı sert ko nuşmalara ragmen Malıye Bakanlıgına Kapıtalızmın savunu cusu olan Bernard Chıdzeroyu getırmıştır Mugabe neden bo>le yapmıştır Çunku ekonomık yapıyı teme lınden degıştırmeye Kalkiştıgı takdırde elındekı yetersız kadro ıle başarısulıed ueranid^ı olasılıgı nın buvuk olduğunu bılmektedır Mugabe Irkçı Günej Afrıkd y ı Zımbdbve nın bdşanlı bır ekonomık model oluşturabılerpgını kanıt lanıak ıstemektedır Marks'tan Keynes'e Bunu yapabılmek ıçın Marks tan Keyneb e kavmıştır de NEW YORK TİMES New York T'mes ret Thatcher ın Ingılız seçımlerinı kazanmasında bır dızı etkenın rol oynadıgını belırttıkten sonra bu etkenler arasında (en orıemhlerden bın olarak) Başbakanın halka ger çeklen tum açıklıgı ıle belırtmesını gostenyor 'Margaret Thatcher halka par lak vaadlerde bulunmadı Çorçıl gıbı Ingılız halkına onlan kendi lerınden başka hıç kımsenın kur taramavacagını soyledı Thatcher zengm oltun fakır olsun uretımın artması ıçın çaba harcamavanlarm tuketmeye de hakları olmadıgmı açıkladı Yuvarlak konuşmadı ge lecege ılışkın pem.be tablolar çız medı ve yapmfik ıstedıklenm açıfe ça halka anlattı ingUı^ halkı da kulaga hoş gelen tath vaadler \erı ne tatsız gerçeklerı tercıh edecelf olgunluga sahıp olduğunu qoslere tek o\unu Margaret Thatcher e verdı lngütere de snasal egıhm ba zılarınm sandıgı gıbı muhafaza karlıga kaçışa degıl dınamızm \e yelerlıhk ara\ısv\a T.E.K TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMU SINIRLI SORUMLU BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞITIM MÜESSESE MÜDÜRLÜĞÜNDEN BİLDİRİLMİŞTİR 225 Ton YalıtkanZift Satınalınacaktır Muessese Mudurlugumuzun Istanbul Şebeke tşletmesının kablo arızdları ve yenı tesıslenn de kullanılmak uzere 225 ton yalıtkan zıft şart nameü geregınce kapalı zarfla teklıf almak buretı>le ıhale edılerek satın ahnacaktır Bu ıhaleve aıt şartnameler Mıllet Caddesı No 86 Fındıkzade adresıne yerleşık Muessese Mudurlugu 3 kat 320 nolu odada Satınalma ve Ihale servısınde bedelsız olarak temın edı lebılır Teklıf mektupları en geç kapalı olarak 23 6 1983 gunu saat 17 00 ye kadar Muessese Mudurlugu 2 kat 205 nolu odada bulunan Mu hiberıt bervısıne verılmış olacaktır Pobtadakı gecıkmeler dıkkate alınmaz Muessese Mudurlugumuz 2490 sayılı kanuna tabı deffildır ;Basın 20030) THATCHER'İN ZAFERİ ga/etesının v azarlarınddn Flora Le\Ms Mdrgd
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear