22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 8 EYLÜL 1982 eçenlerde, Marmara Denizi'nde. sahil» vuran ölü bahklar, Izmit Körfezi'njn Derince ile Hereke arasındaki bölümunü, balık çöplüğüne, yöre balkınm deyimiyle «balık mezarlığına» dönüştürdu. Kıyılanımzın degişik yerlerlnde, sık sık rastlanan bu gibi görüntüler, deniz kirlenmesı olgusunun, en belirgin bir işaretidir. özellikle klmyasal kirlenme, Izmit Körfezz'nde doruk noktasına ulaşmak üzeredir. Ülkemizde, su ürünlerinin önemli bir kısmı Marmara bölgesinde uretilmektedir. Bu bölge, üretimde, deniz bahklan bakımından, yüzde 20; yumuşakça ve kabuklularca da yüzde 60'lık bir paya malik buluomaktadır. Marmara bolgesi aynı zamanda, tüm organize sanayiinin de yüzde 6O'ının yerleştigi bir yöreyl oluşturmaktadır. Ülkemizde 11.352 kiloınetre karelik bir alanı kaplayan Marmara Denizi, kryılannda kurulan düzensiz. kontrolsuz ve antma araçlanndan yoksun fabrikalann çıkardıgı klmyasal özdeklerle surekli bulaşügmdan. kirlenme kanserine yakalanarak, yasamını yavaş yavaş yitirmektedir. Öyle ki. önlem almmayacak olursa, tüm kıyılan ile birlikte. bir çöplük görüntüsüne bürünerek; belki de ölü deniz olmaktan kurtulamayacaktır. Ülkemizi çevreleyen diğer denizlere, Bacak boğazlarla açılan Marmara Denizi, yan kapalı. buyük bir göl görünümündedir. Kapalı denizler ise her tür kirlenmeye. okyanuslara oranla, çok daha kolay ugrarlar. Kapalı denizlerin kirlerinden annma olasılıklan da çok sınırh clup. sulannın yenilenmesi için, 100 yıl geçmesi gerekir. Bu özelligî nedeniyle, kirlerinden kolaylıkla annamayan Marmara Denizl. çesitli sanayi arhklan ile, çekince doğuran bir düzeyde. surekli kirlenmektedir. B Balık Çöplüğü KİRLENME Bü HIZLA SÜRER VE ÖNLEM AUNMAZSA, MAEMARA'DAN BAŞLAYBP DENİZ LERİMİZİN ARDARDA YAŞAMLARINI YİÎİRMESİ KAÇINILMAZDIR. ketim bakimmdan önemli saghk sorunlan ortaya çıkarmaktadır. Marmara kıyılannda kurulu azot; çeşitli kimya ve petrol ürünleri; deterjan; konserve, suni ipek; boya ve tanm koruma ilâçlan yapan fabrikalann artıklan sadece deniz yaşamını zehirlemekle kalmayıp, denizin renginin degişmesine ve havaya pis kokulann yayılmasma da sebep oîur. Kirli denizlerde avlanan balıklarda, clvadan başka tanm koruma ilâçlan kalıntılan da bulunabilmektedir. Yapılan analizlere göre: Istavritlerde kiloda 0.7; kalkan bauklannda 0.3; hamsilerde 0.4 miligram zehirli kauntı saptanmıştır. Bu düzeydeM zehir kahntılanntn etkilerl, yenen balık etleriyle insan sağhgraa yansıyarak: Karaciğer, sinir sistemi ve diger bazı hastalıklann belirmesine yol açabümektedir. Diğer Zehir Kalıntıları Prof. Dr. Kemal OZAN gi zehirin tek başma ölüm nedeni olduğu kesinlikle saptanmamışür. Nitektm, çok kez, deniz kirlenmesinde, su ürünlerinin ölümü. tek bir zehirden ileri gelmeyip. bir çok kimyasal öğenin deniz suyunun doğal yapısını, içerisindeki canlılann yaşayamayacağı bir biçimde bozmasından ileri gelmektedir. Yeryüzünde yaşam llk kez denizlerde başlamış olup, deniz suyunun bileşimi, lnsaa ve diğer canlılann gövdelerinde bulunan kan gibi sıvılann yapısına benzer. Içerisine surekli karışan yabana artıklarla bulaştığında, bu gibi kimyasal özdekler. zehirleyici düzeyde olmasa bile. bir araya geldiklerinde. deniz suyunun bileşimini degiştirirler. Böylece, bileşimi deglşmiş deniz suyu, içerisindeki yaşam için öldürücü bir nitelik kazanır. Bu nedenle, kıyılardaki çeşitli sanayi artıklanntn zehir etkileri birbirine eklenerek. deniz suyunun yapısını bozdugunda, deniz ortamında yaşam sönüp gıder. Bir başka deyimle deniz ölür. civa, bahk ve diğer su ürünlerinde birikir. Izmit Körfezı'nde çeşitli balık türleri civa ile bulaşıksa da, civa oranı, özellikle midyelerde oldukça yüksek duzeylere ulaşnuş bulunmaktadır. ömeğin. Izmit çevresinde toplanan midyelerde. kilogramda ortalama olarak 0.56 miligram civa kalrntısı saptanmışür. Dünya Sağlık Örgütu'ne göre, besinlerde bulunacak civa miktarı, bir küogram yiyecekte 0.5 miligramı geçmemesi gerekmektedir. Buna göre Izmit çevresinde bazı su urunleri tehlikeli düzeyde civa ile bulaşık durumdadır. Civa gibi zehirli artıklar. önce denizlerde yaşayan. gözle görulmeyecek kadar küçük, mikroskopık canlılarda birikir. Sonra, bu canhlan yiyen balıklara ve suyu süzerek beslenen midye gibi yumuşakçalara geçer. Böylece herhangi bir zehir deniz suyuna çok az miktarda kanşsa blle, küçük canlılardan büyük canlılara dogru gıttikçe artan oranlarda biriktiği görülur. Öyle ki, beslenme zincirinin son halkalarmı oluşturan kuşlar ve lnsanlar. zehirle bulaşık deniz ürünlerini yemek suretiyle. denızdekinden binlerce misli oranda. zehir tehlikesiyle karşılaşmış olurlar. Fabrika artıklan ile denize karışan z«hirlerden söz ederken. tanm koruma iluçlannın da dikkate almması gerekir. Tanm llâçlannı üreten fabrikalardan. ya da tanm bölgelerindeki ilâçlamalardan, yağmur ve akarsularla deniz suyuna kanşan bu gibi artıklar. deniz yasammı zehlrleyerek tüketebilmektedir. Tanm ilâçlannm kalıntılan. en çok balık eti ve yagında birikerek; tü Halkımızm Tepkileri ve Sezgileri... Dünyanın çoğu mazlum toplumunda olduğu gibi biztm halkımız kapalı kutudur. Ne yapacağı hiç belli olmaz. İleri ülkelerdekine benzer duyarlı anketler yapabilen kuruluşlarımız da eksik olduğundan bllinmezliklerimizin slslerlnde yaşanz. Toplumsal ruhumuzdakl eğillmleri saptamak kolay değUdir. Ancak tek tek kişilerimizden yansıyan tepkiler, kimi zaman zincirleme titreşlmlerle ortalığı kaplar; insanlanmızın ortak eğillmleri elle tutulacak kadar somutlaşır. Olmak Veya Olmamak Genellikle, yaşamın ilk kez denizlerde başladığı varsayılmaktadır. Bu yaşamın sürflp sürmemesini yine denizler belirleyecektir. Yakin bir gelecekte hızla artan nüfusun beslenebilmesi için denizlerin bitkisel ve hayvansal potansiyeli üstünde durulmaktadır. Aynı şekilde, denizler kapsadıgı maden ve enerji kavnaklan bakımından da gittikçe artan çıkar kavgalanna konu olmaktadırlar. Tüm zenginliklerine ragmen, Türkiye'de deniz ürünleri üretim guctt en yüksek Marmara gibi denizlerimizin ve kıyılannın yeterince korunup degerlendirilmedlğİ! kötü kullanma sonucu gittikçe artan bir kirleıunenin pençesine düştüğü görülmektedir. Ûnlem aluunaz da, kirlenme bu hızla surerse, bir gun denizlerimfzin Marmara1dan başlayıp ardarda yaşamlannı yitirmesi; ürünlerini ve turistik potansiyellerini kaybetmesi kacınılmaz olabilir. Bu kötü son, ancak gerekli çözümlerin bulunması ve uygulanması ile önlenebilir. Ermeni terörcülerin Esenboga Havaalanındaki toplu cinayeti yüzünden onca yurttaşımız ö'lünce ve yaralanınca, insanımızın tepkisi doruğa tmnanmış, gerilim alabildiğine artmıştı. Ardmdan Hava Kurmay Albay Atilla Altıkat'ın Ottava'da öldürütmesi herkesi sarstı:, Hep onlar mı vnracak? Birşeyler yapahm... N'e duruyoruz? Biriklmler üstüste pŞıldıkça toplumsal ruh biçimleniyor, ortak bir yörüngeye giriyor, önlemler tartışıüyor. Bu potansiyel nerede ne zaman nasıl bir eyleme dönüşür? Billnemez. Şlmdilik Türkiye insanınm ruhsal blr değişim süreci yaşadığı görülüyor. • Ermeni terörcülerin meydana çıkışlan Kıbns harekatmdan sonradır. 1960'lan Türk halkı Ada Rumlarına ve Yunanlüara karşı tepkilerle 3'aşamıştı. 1970'Ierde Ege'deki ve Doğu Akdeniz1dekl gerilimlerin lçimizde nasıl dalgalanmalar yarattığını ölçmek kolay deği'.dir. Bütün bunlara şimdi bir de İsrail'e yönelik yargıları da eklemek gerekiyor. Nereden nereye? diye soracaksınız: ama. İsrall Ordusu halkımızm gözünde canavarlaşan Menahem Begin ve Ariel Şaron'un önderliklerinde Lübnan Müslümanlanna karşı soykırıma girişince Türklye'de olmadık bir tepki dogdu. O günlerde nereye gitsem sıradan yurttaşm öfkeli çıkışlannı seslendiren konuşmalara kulak misafirl oluyordum: ülan bu yapılır mı? Vallahl yürü desinler: eger bugunden sıvanıp sefere katılmazsam yuh olsun... Ah, karşılannda biz olacaktık kl.. Fillstlnll soykınmma seylrcl kalan Arap devletlerlne küfrün bini bir paraydı. Kahvelerde. otobüs, mlnibüs, tren, aşevl, kebapçı ve bakkallarda her yürekten öfke bulutlan yük?eliyor toplumsal öfkelerin bulutlan karanyordu. Kimilerl, İsrail'in askeri gücünün yüksekliğini ve teknolojik donanımının üstünlüğünü vurgulayınca yarutını alıyordu: Biz tepeleriz... En Tehlikelisi: Civa Şu halde, deniz kirlenmesinin yol açhğı bahk ölümlerinde, genellikle. birden fazla zehiri içeren. çeşitli fabrika artıklan rol oynamaktadır. Bunlann başlıcalan: Petrokhnya, kimyasal gübre, deterjan, tanm koruma ilâçları, v.b.. sanayiinin denize döktüğü artıklardır. Fakat, deniz yaşamı için en tehllkeli zehir. fabrika arttklannda bulunan civadır. Zehirli artıklarla deniz suyuna kanşan Deniz Yaşamını Kurutan Zehirler Marmara'da bahk ölümlerine yol açân zehirler. büyük bir olasılıkla, kıyılarda kurulmuş fabrikalann çıkardığı, zehirli artıklardan ileri gelmektedir. Ancak, henüz han CVCT OKTAY AKBAL Hflvın Bu Gidiş Nereye? KAYBIMIZ AZRA ERHAT ı Yitirdik. Cenazesi 8 Eylül çarşamba günü (Bugün), Teşvikiye Camiinden, öğle natnazından sonra kaldırılarak, Üsküdar Bülbülderesi Mezarlığmda toprağa verilecektir. # 34 PC 486 platolı ruhsabmı ve çalısma karnemi kaybetttm, hükUmsüsdur. Gnagiı rUKTSEVER • Kadıkoy tstasbul Nünıs Memurluğundan aldığnn nüfus httviyet cUzdanımı kaybettim, hükllmsüzdür. Oy» GÖVER Hepimizin Can dostu «Ders konuları daima Atatürk llkeleri He bütünleştirilecektir.» <Din ve Ahlak>, zorutau ders olacak. M. E. Bakanlıgı Tallm ve Terbiye Kurulu'nda 3'e karşı 5 oyla böyle bir karar alındı. Beş üye de toplantıya katılmamıştı. Danışma Meclisl'nln tutucu Oyelerl de Anayasa'ya bu zorunlu dersi koymayı unutmadılar. <Allah> adını başa yazarak!.. Bir tutucu ne tutucusu bal gibi gerici bir gazete şöyle yazıyor bu konuda: «ögrenciye tslam d!nl üe flgili bflgiler kazandınlacak. Atatürkçfllük, milll birllk ve beraberlik dini yönden pekiştlrilecek». Ne anlıyorsunuz şu sözden: «Atatürkçülük dini yönden pekiştirilecek.'j» Nasıl yapacaklar acaba bunu? Talim ve Terbiye Kurulu karannda denillyor kl «örf, adet ve Keleneklerlmiıle, müli deSerlerimiz daima göıönünde tutulacak ve dinin milletl oluşturan önemli unsurlard&n blri oldngn benimsetUecektirj» Şeriatcı Osmanlı Devleti niye battı? Nlye durmadan geriledl? Niye Avrupa'nın en llkel. en cagdışı ülkesi hallne geldi? Niye «hasta adam» olarak ün kazandı? Niye Batı ulkeleri Osmanlı Devleti"nl parçalamak için fırsat gözettller ve parçaladılar? Okullarda din dersi mi yoktu? Gelenek ve ve göreneklere saygısızlık mı vardı? Arapça, Farsça öğretilmiyor muydu? Müslümanlığın kurallan ezberletilmiyor muydu? Öğrenciler bu kurallara zorla uymak zorunda kalmıyorlar mıydı? «Milliyetçi ve dlndar> kuşaklar yeöştirilmiyor muydu? Öyleyse neden çöktü şeriat düzenine dayanan Osmanü Devleti ve toplumu?.. îçlnde yaşadıgı çağın koşullanna, ilerleyen uygarlığa, blllme, kultüre uymamasından, hatta ona karşı çıkmasından degil mi? 24 ağustos 1925te Atatürk Kastamonu'da bakın ne diyordu: «Biz her noktai nazardan 'insan' olmalıyız. Acılar gördük. Bunun sebebl dünyanm vaziyetini anlamadığımız içindir. Fikrimiz, sihniyetimiz medeni (uygar) olacaktır. Sunnn bunnn sözüne ehemmiyet vermeyecegiz. Medeni olacağız. Bununla Iftihar edecegiz. Bütfin Türk ve tslam âlemine bakınız. Zibinleri medeniyetin emrettlğl yaygınlık ve Uerlemeye nyamadıklanndan ne büyük felâketler ve ıstıraplar içindedirler. Bizim de standlye kadar geıi kalmamız ve nihayet son felaket çamuruna batışımız bnndandır. Beş altı sene içlnde kendfanlzi kurtarmı.şsak bu zihniyettmlzdeki değişikliktendir. Artık duramayız. Behemebal ileri gideceğiz. Geriye ise hiç gidemeyiz. Çünkü ileri gitmeye mecbunız. Millet açıkça bilmelidir. Medeniyet öyle bir kuvvetU ateştir ki ona kayıtsu kalanları yakar ve mahveder.» Nerdeyse altmış yıl olmuş bu sözler söyleneU... Acık, kesln, ölumsuz bir anlam taşıyor şu sözler: «Artık duramayız. 1leri gideceğiz. Geriye hiç gidemeyiz». Oysa son zamanlarda görülen nedir? Osmanlı Devletl'nl batıran gerici anlayışlara, Türk toplumunu felâket batağına sürüklemiş paslı görüş ve Inanışlara yenlden blzi döndürmek çabasında olanlar var. Bunlar önemli kararlar aldırtnaya çabalıyorlar. Laik bir Cumhuriyetin Anayasa'sını. yüz yıl önceki kafayla oluşturmak, sonra da bunu tüm ulusa benimsetmek istiyorlar. Zorunlu din ve ahlak derslerinl Anayasa'ya koydurmak, Türk halkmı büyük Ata'sınm ona verdiğl haklardan yoksun kılmaya çabalamak, Türk kadınını yenlden llkel ve kapalı bir yaşama sürüklemek özlemleri nedir? Yalnızca «Din ve Ahlak» eğltimiyle bu ulus kurtulabilir ml? üygarlığm, bilimin gerektlrdigi lşlert, uğraşlan blr yana it, «din ve ahlâk> dersleri İle genç kusaklan daha «insan> daha «mllllyetçi» yapacağma lnan? Din bir vicdan işidir. blreysel blr inanıştır. Atatürk döneminde yurttaşlarm inanışına klmse kanşmadı, bugün de kanşmıyor. Ama on beş mllyondan çok Alevi yurttaşın yaşadıgı blr ülkede din ve ahlak eğitlminl. ÖSretimini belirli bir mezhebin kurallanna göre uygulamaya kalkışmak bu ulusu bölmek. parçalamak, Iç düşmanhkları artırmak değüse nedir? Atatürk'ün «lalklik» llkcsine ne denli tltlzlik ve saygı gösterdieinl unutmak olası mıdır? Atatürk Tnanevl terbiye. ahlak1 egltlminln çagdaş toplumları kurtaramadigını şu sözlerle anlatmıştı: «Milyonlarca insan kütleleri şunnn veya bunun esaret ve zillet zincîrlerl altındadır. Aldıkları manevi terbiye ve ablâk onlara bn esaret zJncirlerinl kırabilecek Insanhgı vermemiîtlr, veremiyor... MU1I blr egritimle gellştirmek ve yüceltmek Istenüen genc dimaglan, blr taraftan paslandırıcı, uyn?tnrucu, bayallerle doldurmaktan dikkat'.e kaeınmftk gereklldir^ DOSTLARI AİLESİ • , .VEFAT.. Cetmyetimiz Üyesi değerli fot& "Bnmabİri arkadaşımız, SELCUK AYBATAR • Sevgili arkadaşımıza Tann'dan rahmet ailesine ve uyelerimize başsağhğı dileriz. GAZETEGtLER CEMİYETt B\igt!n1cü"ktÖtÖTÖınTlzuh yert kolay kolay doldurulamaz yaratıcılanndan, sendlkamız üyesl değerli yazar 7 Eylül 1882 Sah günü Fethlye'de vefat etmiş ve aynı gün toprağa verilmiştir. 46 yaşında aramızdan aynlan ve Türk Basınına 1959 yılından bu yana çeşitli gazete ve dergilerde değerli katkılarda bulunan Aybatar'ın vefatı camiamızda üzüntü ile karşılanmıştır. AZRA ERHAT Yakalandıgı amansız hastalıktan kurtulamayarak 6 Eylül 1982 günü aramızdan aynlmıştır. Cenazesi, bugün Teşvikiye Camiinde kılınacak öğle namazından sonra Üsküdar Bülbülderesi aile kabristanında toprağa verilecektir. Bütün aydmlanmıza, yakınlarına ve sendikamız üyelerine başsağhğı düeriz. Türkiye Yazarlar Sendikası îlkel görünen bu felsefe. toplumun ruhsal durumunu ortaya koyar. Ancak İsrail'den Türkiye'ye yönelik bakışlann altında nelerin yattığı da yavaş yavag ortaya çıkıyor. Israil yönetictlerinln Türkiye'yi kendi stratejik savunma bölgelerlnde saymalan: Israil Başbakanı Menahem Begin'ln îngiUz The Guardian gazeteslne verdlgl demeçte Türkiye'yi 1lerde tsrail'e yönellk bir potansiyel tehlike olarak gSrmesi, geleceğe dBnük olasılıklann lpuçlannı vermektedir. Halkmuzm bu geleceği sezglsel blr kavrayıs İçlnde degerlendlrdlğlnl bilellm. Türkiye: ABD, OrtadoSu, Avrupa arasındaö konumunda ister istemez bir karara doğru itilecektir. Yahudl ve Yunan sermayelerl Amerika ile et ve tırnak gibidirler. Ermenilerin Fransa'daki etkileri gittikçe güçleniyor. Bu üc etkenln Ortadoğu'dald tutumlan gelecek yıllanmızda önemli gellşmeler yaratacaklardır. Eğer Amerikan yönetimi israil'in saldırgan stratejlsinden kopamazsa Amertkanoslyonist politika bölgemizde ağır basacaktır. Türkiye bu agırlığı taşıyamaz. TEŞEKKÜR Eski gazetecilerden basın sevgili annemiz, şeref kartı hamili VEFAT Merhum Murteza DURAL ve Merhume Rukiye DURAL'ın oğullan, Fatma, Lütfu ve Merhum Ali DURAL'm kardeşleri, Fatma ARIG ve Faruk DURAL'ın sevgili babalan, Haluk ARIG'm kayınpederi, Zeynep AKIG'm bfricik dedesı Güzin DURAL'ın kıymetli eşi Yüksek Kimya Mühendisi, İCLAL IŞIK'ın Hastalığı esnasında tedavisi için her türlü ihtimamı gösteren S.S.K. Okmeydanı Hastanesi Başhektmi başta olmak üzere alakalı servislerin doktor. hemşıre ve tüm personeline, hastalığıpda ve vefatında yakm alakalanm esirgemeyen Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri, Saym Mustafa YÜCEL'e ISTANBÜL GAZETECİLER CEMIYETİNE ANADOLU AJANSI MENSUPLARI VE TRTye Türk Eğitim Vakfı'na bağışta bulunan, bizzat gelerek, telefon ve telgrafla, taziyetlerini bildiren dost ve yakınlanmıza teşekkürü borç biLriz. Sağ olsunlar. AİLESİ Sayın Dr. Emin İSTANBULLU İsmail DURAL hakkın rahmetine ennıştir. Cenazesi 8.9.1982 Çarşamba günü Şişli Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Feriköy Kabnstanı'na defnedilecektir. AİLESt Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NADİ Cenel Yayın Müdürü MüeşseseMüdürü Yazı İşleri Müdürü • Yazı İşleri Müdür Yardımcısı HaberMerkezi Müdürü Mizanpaj Yönetmeni HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLIGİL ,. OKAYGÖNENSİN AHMET KORULSAN YALÇIN BAYER ALİ AGAR VEFAT Şirketimiz Idare Mecüsi Üyesi kıymetli eşi, Güzin DURAL'ın TCMSkjdfR • ANKARA : • İZMİR : • ADANA : SERVİSŞEFLBd • YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMET MERCAN * I.E.T.T. Genel Müdürlüğünden 1 KV., 10 KV., 15 KV., 35 KV.'LUK TOPLAM 5622 ADET AKIM VE GERİLİM TRANSFORMATÖRÜ İsmail DURAL 6.9.1982 gunü vefat etmıştir. Merhuma rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz. KAMPANA A.Ş. istanbul Haberleri: Selahattin GÜLERDış Haberfer : Ergun BALCI Ekonomı: Osman U L A G A Y Yurt Haberleri: Barbaros GENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ Magazın. Yalçın PEKSEN Spor: Mehmet TEZKAN Araştırma: ŞahinALPAY Düzeltme : Konur ERTOP BÜROLAR • KonurSokak No. 24/4 Yenişehir ANKARA Tel: 17 58 25 17 58 66 Idare: 18 33 35 HalitZiya Bulvarı No: 6 5 / 3 İZMİR' Tel: 25 47 091312 30 Atatürk Caddesi, T.H.K IşhanıKat2/13ADANA Tel; 14 55019 731 Baun¥«Yayan: CUMHURİYET Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Tfirkocaği Cad. No: 39 41, Cağaloğln • İSTAM1Uİ PJJ^ 246 tstanbul. Tel.: 20 97 03 (5 bat) TAKVtM İMSAK 4.48 GÜNEŞ 0.31 ÖĞLE 13.11 İKİNDİ 16.43 8 EYLÜL 1982 AKŞAM 19.31 YATSI 21.05 Satın Alınacaktır 1 Yukanda yazılı malzemeler mektupla öyat ve tekllf lsteme usulü ile lhaleye çıkanlmış olup, sartnamede yazılı kanuni nisbetlere göre hesap edilecek temınatı ihtiva eden teklif mektupları, 16 eylül 1982 persembe günü saat 15.00'e kadar Metrohan 4'cü katta bulunan Levazım Müdürlük, Elektrik ve Gaz Kısım Şefliğlne elden verilecektir. L Bu ise ait şartnameler Metroban l'ci katta bu> hman Merkez veznesinden 2.000, TL. bedel mukabilinde satın ahnabilir. OBasm: 3067») 88» lar orlur oıuır urlıır urlur arlur orlur ımıır orlur urıur orlur vıiıır <yfı 9gccc 10 gt Hct oıma k ı n hiRt Neli» btr pbıjd Otnıte gınnek ıstcneo. II l / t l t MMt.l' ALANYA ALAAOOUlOtel Tam Pans.yon 1 3 9 0 0 TL oof B»Çıtt Aamorii ile Alı Usta'mn oıenlı yemekleri, deım {Orenbanyo du} VVC lı 1 0 8 o d a Hcrgeccmuıık UlbCU IROPİCAL flYATLARİMİZA • O»d scoMl Iknrafeı trhbttuiLl «tıvtı itra&a dlhfldıf I t r i u m tvtrmt Î5/5 8efMUa« / İST. lcl. 61 10 '4 61 82 26 61 22 İ l Teloj2610SORORTR. k ı d * « ; IrtÜMi. Abe» T.fum Tct 5? «1 0J .Orlur ttnar ortur vrtur orlur orftır arlur urlıır orlur Ortttr ortnr orturorl
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear