Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhurıyet 8 5 EYLÜL 1982 ah Kıza Pehlevi ve 1. Bakossa birbiri ardına tahtlanndan indirildiklerinden beri dünyada Imparator sıfatuu taşıyan leis bir insan kaimıştır: yeryüzü ilahiıgından meşrutiyetçi kral baline dönüşmüş olan ve ?ıt gide balıklar üzerinde incelemeler gibi masum zevklerle vakit geçirerek yaşlanan Japon Kralı Hirohito. Fakat imparator kalmadı ıse. de iki imparatorluk mevcuttur ve uluslararası yaşam her zamandan fazla bunlann bir arada yaşamalannın yarattığı karmaşık sorunlann etkisi altındadır. Küba'daki füzeler yüzünden doğan bunalımın çözümlenmesi ve Afganistan'ın işgali iki imparatorluk arasındaki ilişkilerde birer dönüm noktasıdır. Ancak ne birincisi ne de ikincisi bu iîişkilerde bünyesel bir degişik lik yapmış değildir. Bu kitap bunlann birincisi ile başlamak ta, ikincisiyle son bulmafctadır. Ş ABD ve Sovyetler arasındaki nazik denge depolanan bombaların gürültüsü altında her an yok olabilir İKİ DÜSTEK YATAK Andre FONTAINEH^BBH^^BM çok sey kaybetmiştir. Her İki imparatorlukta da başta gelen tabi devletlerden birtnin mutlak bağlılık kuralına karşı çıkabilmesinde, nutuklardan çok Fransız ve Çin atom silahlannın etkisi olmuştur. rusunu çalmakta tereddut etmektedir. Federal Almanya'nın üzerinde tarafsızlık halesi belirmektedir. KomünistleriiJ de katılması ile kurulmus olan sos yalist hüktimet işbasına geldiğinden beri Fransa'da gözlenen: bir ayakla da 3. Dünvaya daranmak egilimi, devletler tizerinde egemenlik kurma döneminin geçmekte olduğuna bir baçka işarettir. 19621981 «YUMUSAMA TARİHİ» = ss ^= 25 ÎEE = == == = = Aşagıda bir bolümünü okuyacağmız «L'histoire de Ia detente» adlı kltabın yazarı Andre Fontaine, Fransa'nın, ünü dış ülkelere taşmış, tanınmıs bir dış politika yorumcusu Uzun süredir Le Monde ve Le Monde Diplomatique gazetelerinın dış haberler bölümünde, yönetici olarak da, görev yapan Andre Fontalne 55 yaşlarmda. Andre Fontaine'in adı geçen gazetelerde sık sık lmzah yazılan yayınlanmasının yanısıra, dış politika konusunda onıarca kitap yazdL Bn son yayınladığı «L'histoire de la detente» (Yumuşamanın tarihi) adlı kitap bu yılın başlarında piyasaya çıkmıştı. ünlü kitabında ımaaratorluk halklaraun «patlarna» eşiğinde oîduklanm belirtmek geregini duymuştur. Kremlin herhalde böyle yöntemlerle bu halklar ceğini umuyordur. Sovyet Sos yalist Cumhuriyetîeri Bırüği halklan, okul sıralanndan beri kendilerine geniş ölçüde aşılanan ideoloiinin etkisiyle, suskunluk şeklinde de olsa. iktidann buyruklarına uvmaya deran ediyprlarsa da. uydu ülkeler vatandaşlan icin ayn' "ey söylersemez. Bunlar egemen dev letin alivec?n yaptığı re meziyet îeri hakkındaki havallenni v\~ tirmiş olsalar da, maddi ~aşamîarmda rahatlavabileceklerini umuyor ve bununla teselli oluyorlardı. Bir daha hiç bir yerde Polonya olavı ile kar şılaşılmayacaijı iddia olunamaz. # ABDve DeGaulle u iki imparatorluğun ortak noktalan varciır. İkisı de dimya boyutun aa barışın reçetesine sahip oiciukları iddiasındadır, fakat kabul etmelı. bunlar cıenenmiş reçetelerdir. İkisinin de çok geniş topfcaklan vardır, in san ve doğal kaynaklan çok bü yüktür Özellikle ikisı de dünya Üzerinde ınsan varlığını anı haline getırebüecek olanaklara sahiptir. Tocqueville'den, De Gaulle'e kadar davalannda kararh birçok insan, Hiroşima'ya kadar, «biiyük hesaplaşma» yı mümkün görmüştür. Bu iki ımparatorluğu bugüne kadar böyle bir hesaplasmadan aiıkoyan sahip oldukları olanakia rı olanaklann aralannda çıkacak bir savaşı intihara dönustürebüeceği düşüncesi olmaheür. Eirbıriyle savaşmadan bırarada yaşamak zorunda olan bu iki büyük güç hem bırbirine rakiptir, hem de aralannda bir çıkar ortaklığı vardır. Bir aclaşmaya varabildiklerinde çıkar birliğinin üstün geldiği sanılır. Karşüıka kottamadan. üanışıklı gerginlikten, dünyanm boiüşülmesinden söz edilir. Aralannda bir bunaiım çıktıgında da «vumuşama» bir hayalmîş denır, savas hazırlığı yoluııda karşılıklı olarak giristiklerı ca balar kıyaslanır ve er geç. bir gün bu savaştan galiba kaçınılamayacak diye düşünülür. Bu arada bu iki büyük güç de bir birüe boy ölçüşme ve bünyelerinde başgösteren basîımsızlaşma akımlarma karsı koyma ça baları icinde kendilerini yıpratırlar. da, manevi deferlennde ve parasının değennde kesin kayıplara uğramaktan baska bir şey elde etmemiştir, üstelik bütün dünyayı da şiddeüi bir enf lasyona sürüklemistir. Pakat. olaylardan ders al müdahale egilimi bile gösteımemiştir. üzun kollu. anlaşılmaz şiveli Ronald Reayan da UnlU deyimle «kargaşa» tehdı di altında olan Saîvador'a «de. ükanhlar»ını göndermeyi düşiin memektedir. B £ Sadıklardan daha fazla birlik istenir H er iki imparatorlukta da bagımsızlık girişım leri karşısında. bekiene bileceği gibi. sadıklardan daha fazla birlik istenmiştir. Bu yöndeki türn caba:ara karşın Sovyetler Birligi uluslararası komünist hareketine katılanların tiimüne. vozJaştın cı ve bozgunctı Çin'i eerektigi şekilde resmen mahkum ettire memiştir. Cekoslavakva'da düzeni koruyabilmek icin kuvvete başvurması, Polonya'da halk olarak toptan ayaklanma akımmı durdurabiünek icin Polonya ordusunu görevlendirme. si gerekmiştir. Washington'un sadakat çağınlannm da degisik etkileri olmuçtur: Marjraret Thatcher bile bazen B3skan Reasan'ın bo £ Uzak diyar serüvenleri ünyelerinde güclüklerle karşılaşan ımparatorluklar uzak diyarlarda serüvenlere vönelirler. Bu bilinen bir şeydir. Fakat toprak genişledikçe birlik zayıf'ar: Napolyon tsoanva ve Rusya seferlerinden sonra bir daha eski gUcunü bulamaraıştır. Hitler İngiltere'yi dize getirememiş. Sovyet kârlanna Libva collerine saplanmıştır. Amerika. Kore Savası'ndan son bir daha Asya'da savas tuzajina düşmemeye ahd etmiş ise, de Hindiçini'ye 540 bin asker göndermekten kendini ahko\>armmıstır ve bununla itibann B Ayaklanmalan eöğüslemek durumuna düsen iktidariann yardımına koşma, onlar üzerinde egemenlik kurma sırası şimdi Sovyetler Birliği'ndedir. ABD'nin Vietnam ve Kore seferlerinden sonra. mıs gozükuyorlar. Jimmy Carter. başkanhğı döneminde t«k bir Amerikan askerinin savas a!anmda can vermemis olması ile övünmüstur. kendisine dayanarak bölşresinde avaklanma lan önleyebilecegıne inanan, Washington'un gözde çocuğu Iran Şahı'm kaderi ile başbasa bırakmıstır. Amerika Bîrleşik Devletleri'nin tipik nüfuz bölçesi olan Nikaragua"va • DÜNYAUA İMFARATOR KALMADI, ANCAK İKİ «İMPARATORLUK» VAB VE ULUSLARARASI YAŞAM HER ZAMANDAN FAZLA. BUNLARIN BİR ARADA YAŞAMALAR1 NIN YARATTIĞI KARMAŞIK SORUN'LARIN ETKİSİ ALTINDADIR. • ABD VE SOVYETLER't BUGÜNE KADAR BİR HESAPLASMADAN ALIKOYAN NEDEN SAHİP OLDüKLARI OLANAKLARIN ARALARINDA ÇIKACAK BİR SAVAŞI İNTİHARA DÖNÜŞTÜREBtLECEĞİ DÜŞÜNCE St OLMALIDIR. • ^ Asker gönderme sırası Sovyetlerde leri nantaya bakınca tıemen göze çarpan böigelere dogri1 bir adım atılnuş olmaktan bas ka, bu girişimler Moskovaya bir kazanç saglamış eözükmetnekTedir. Ogaden seten Somalıyi Batıya ıtmiştir. Bir rürlü sonuçlandınlamayan Eritre sefen is lam aleminde Sovyetler Birliğine karşı beslenen yakınlık duvgularını zede'.emiştir. Afganistan olayı Moskova'nm Birleşnüş Milletler'de 104 J*ye tarafından açıkça kınanmasuıa neden olmuştur. Bunlann büyük çogunluğu İşlam devletleridir. aralannda 1980 sonbaharında birbirine karşı anlamsız üir savaşa girişmiş olan ihtilalcl Irak ile. ondan daha az ihtilalci olmayan tran da vardır. # Uyanan ABD kamuoyu yaklanmalan göğüslemek durumuna düşen iktidariann vardımına koçmak. onlar üzerinde egemenlik kurmak sırası şimdi Sovyetler Birligi'ndecUr. Bu vesiieyle şunu da belirtelim, Humanite gazetesi Kabüdeki Hafızullah Amin re.iimim «•sosyalisf» Pol Pot reiimine 'o da daha az sosyalist degil) benretmiş ve 150 bin insanın oKlmüne neden olduSunu söylemekten çekinmemiştir. Bu da Kamboçya'ya yapılan Vietnatn müdahalesi ile Afganistan'a yaPTÎan Sovyet müdshalesi arasın dnki benzerligi vuretılamaktadır. A T ahran'daki rehineler olaylannı izleven Kabil darbesi rehavet içinde yaşayan Amerikan kamuoyunu uyandırmış ve başlıca tema olarak silahlanmayı seçmrş olan bir kimsenin seçimleri kazanmasını sağlamıstır. Askeıi harcamaları azalımak ve CIA'nm ffücüne sed çekmek için iş başına genrilmiş olan Jimmy Carter bile askeri harcama'an arttırmak zo runda kalmış, CIA'yi güçlendirmiştir. Olimpiyat konusundakı «ültimaton» bir etki yapmamış olsa da. petro! kuyıılan açma araçları ve hubtıbat satışlanna uyguladıgı kısıtlamalar, bütün çabalanna karşın tanm dalında düs kınklıklanndan bir rürlü kurmlamayan re borçlanmalan kuşku ve rici boymiara %paran Sovyetler Birlifı'nde yönetieileri sıkıntıya sokmuştur. Doju ülkelerinde. şîmcîJye kadar söriümemiş ölçüde. hedeflerta serişinde 'a. hnmıştır, oysa hedefler gözden spçirilip daha mütavazi dtizeylere indirilmiştl. Polonya'daki huzursuzluk ds daha cok ekonomik basansızlıklardan kaynaklanmaktadır. Dünva bunalimınm. Batı'daki öldMe olmnsa da. Dogu Ulkelerinl de a»ır sekilde etkiledigi Helene Carrlere d'Encansse, Yapay bir pırlanta atı'da bunaiım. Doğırda bunaiım. Birbirinu, K a r sısına dikilmis bu iki toplum da Miıra ıçin artık model olmaktan çıkrruştır. özellikie kendileniiio bir «3. Uünv3v içmde VCT aldıklannı hissederek. «zenjriıv lerin, süçlülerin kanrası he. nim sonınum decilriir.» dıyen ler jçin Miehel Foucanit ço!t i<ab<>tl! bir sev stfvlüvor: «dözen fcin fcfn krndinJ kemirrrK'ktedir. eörrtficiimÖT derinlfk lerf saklavan vapav bir pınlhdan ibarettir» dfvor. Siüteırîlerin if.ası. epemenıiklerin çöküşü karşısında. başhca kaygısı kamını doyurmak olan bugünün insanı korunmasır.ı bir «çekirılek toplum»da. bir «kablle» de aramaya nasıl yönelmesin? B Rugbi oyunculanrun ornuzlariTida. «bnzlar fizernide taşinan» Papa. elinde haçı Lrch Walesa. Latin Amerika'da «öIiim bölükleri»nin karşısına dikilsn rahipler, İr«ın'm molla.'an. Kaddafi'nin zafer eulüslen. h'itıjn bıınlar da Kızıl Meydan'da':i törenler veya \\Tall Streer'flki borsa otiınımiarı ka dar casımızın sımeeleridir Bımîann bazısı banş siıngesidir. Hepri degil. Irlanda'dan, Kıbns'a. Lübnar'dan Cad'a ka dar. :ç savaşlarm hâlâ dinsel bir yönü vardır. îman saüece yüce bir variıga baglanmak değildir, bazen de benimseamiş toplumun vannlannı süvence altma alrna azmidir. Her ne pahaya oîursa olsun, serektiğinde kan pahasına da korunma azmi. Herkesin gtivenini kazanmıs bir karar örgütü olusturulama dıkça veya tartısmaya yer bırakmayan bir egemenlik kurulanıadıkca. bu tophımlar arasında çatLfmalar de\ram edecektir. Büyükler bazen bunları yBtıstirmava çalışırlaf. hattâ basarjı da olabüirler. Fakat Rendileri için yarar cördüklerinde ateçe körükle citmeirten de sakınmazlar. Herhalde silah lan satan onlardır: Hiç bir zaman bu kadar çok insanın geçimi bu kadar ölüm saçan araçlar üretimme baglî olmamış tı. Silahlanma yanşı sadece dakikada 1 milyon dolar harcanmasına neden olmuyor, bir o kadar da gelir saghyor. 0 Kurtancı sıfatı ve halk D Sovyetler Birliği ve Mao N asıl kı, Amerikan împa ratorluğu, önce De fiaulle sonra da başkaiarı önderliğirje karşı çıktüc. lanndan beri eski etkinligine artık sahıp değüse, Sovyet Imparatorluğu da, Mao'nun Sovyet yöneticilerini bir egemenlik politikası içine girerek sosyahzme ve uluslararası pro!eterj'a akımına ihanetle suçladığmdan beri bürünltigünden LEONİU BKEJNEV VE CAKTER Silahlanma yanşındaki dünyada, ayaklanmalan göğüslemek durumuna düşen iktidariann dınıına koşııîak sırası şinuli Sovyetler Birli.si'nde. \ietnam ve Kore'ye asker gönderen ABD' Carter döneminde dışarıya hiç asker gündermemisti. LÜKLERLE KARŞILAŞAN İMPARATORLUKLAR UZAK DİYARLARDA SERÜVENLERE YÖNELİRLER.. BU BİLİNEN BİR SEYDİR. FAKAT TOPRAK GENİSLEDİKCE BİRLİK ZATTFLAR.. BCNYELERLNDE GÜÇ •insanlar kendilerine kur • tarıcı sıfatıru yakıştıraB^bilirler Bu, halk tümü ^~ile bunu onaylamıştır aniamına gelmez. Baska ülkeler üzerinde egeraenlijc kuran bir devlet haline gelmiş oian Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Brrtiği ve dıs ülkelerdeki askerierı • /.frika"da, Asja'da Simdi .egemenlik pesinde kosrr.uş Batı devletlerinin de basına gelmiş olan direnişlerle karşı karşıyadırlar. Bir ülkenin kadınlan. erkekleri kendileri yerine ?eçilip kendilerine nasıl yasanacağınm öğreülmek istenmesini içlerine sindi J.1POX İ.MP.\R4TORU HİROHİTO İki imparatorluk dışında remiyorlar. bu direnis buradan kalan Japonya imparatoru Hirohito balıklan üzerüıde inceleme kaynaklanıyor. Strateiik önemgibi masum zevklerle zaman geçiriyor. £ PaiTIKA Vt Mehmed KEMAL Dolardan Ne Haber Kemalizm yozlaştırılarak, sermayeci ve fabrikacı ideolojisi olarak gösterilmek istendi. Böylece her şey amacından saptırıldı. Kemalizm biliyordu ki, çağdaş uygarlık düzeyine erişildikten sonra, çağdaş tartısma konulan oian sosyalizm ve kapitalizm tartışılabilirdi. Eğer çağdaş uygarlık düzeyine erişiimezse, bu uluslararası konular gündeme gelemezdi. tkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan ulusların çoğu ilke olarak Kemalizm'i benimsemişlerdi. Kemalizmi benimsemeleri çağdaş uygarlık düzeyine erişmek içindir. Biz, Ikinci Dünya Savaşının verdiği fırsattan yararlanarak da çağdaş uygarlık düzeyine erişemedik. Kalkınmayı Kemalist yöntemle gerçekleştirecek, devlet eliyle fabrikalar kurarak kalkınacak yerde. Ittihatçılar gibi orta sınıf yaratmaya, kişi elinde sermaye biriktirmeyle kalkınmayı gözledik. Diplomaside yabancı güdümüne girdiğimiz gibi, ekonomide de bağımsızlıgımızı yitirdik. Amerikan yardımına bağımlı olmaktan tutup, IMF güdümüne varan bir çizgiyi izlememiz çağdaş uygarlıktan uzaklaşmamız sonucunu doğurdu. Demokrasiye yöneldiğimizde. demokrasiyi destekleyecek halkın katıldığı ekonomik altyapı hazırlanmamıştı. Demokrasiyi getiren. Kemalizm'e bağlı olduğunu dirençle söyliyen partinin. özel sefetörden yana bir partiye seçimlerini kaptırması bundandır. Kemalizm. hem vatan kurtaracak. hem yeni bir devlet kuracak. hem de seçimleri karşıtındakt partiye verecek. bu nasıl nasıl olabilirdP Olmuştur.* nedenleri derindedir. İktidara geien özel sektörcü parti de Kemalist olduğunu söyliyerek. Kemalizmi yozlaştırarak. on yıl halk desteği ile iktidarda kalabildi. Ancak ordunun Kemalist kanadının zorlamasıyla iktidardan uzaklaştınlabildL Görünürde halk desteşine dayalı, aslmda halkın çoğunluğuna karsı olan parti demokrasiyi yozlaştırdı. Ekonomiyi kişisel çıkarları için çökertenlere. ekonominin düzeltilmesi verildi. Bugün de 126 kuruşluk dolar. 176 liradır. Kim düzeltecektir? Dolan 176 liraya çikaranlar mı? Atölyelerimizde her yaftaki amatörlerle resim ve •ertmik çalif maları sürdiirütanektedir. DGSAkademiıive Tatbiki GSYO'nun bütün böümleriae girmek isteyen adaylar için özel çalıama programı düzenlen mistir. Bağdat Cad.No 256 Tet: 58 87 98 Yumuşama ve depolanan bombalar 5 EYLÜL 1932 # Yeni fcra Kanunu Yeni icra ve iflas kanunu dünden itibaren mevkii meriyete girmiş, icra muameleleri yeni kanun gereğince utbik edilmeye başlanılm:ştır. Yeni kanun. alacakh lehme bir çok yeni ahkamı ıhtiva ettiği için olumlu bir şekilde karşılanmıştır. Alakadarlar, yeni kanunun ticari mu amelelerde krediyi ço>ja!tacağını ve kanun hükümlerinin fru lıususta kafi açıklığı taşıdığını söylemektedirler. Yeni kanunda borç için hapis usu lü olmamakla beraber. parası olduğu halde borcunu verm'îKten kaçınanlar ve bunun için hile yapanlar l^.aükıcda gayet şlddetli ahkamm ve bilhassa hapis cezasırun rnevcut olması ticari muamelatta büyük bir emniyet husule getirecek hükiiml<?rden addedilmektedir. bir tetkik ve faaliyet ufku açacagı gibi bu dilin ilerdeki inkişafı için de çık hayırlı olacaktır.» Osmanlüar dönemıerinde birçok savaşa girdiler ama, bunlardan hiç biri ulusal kurtuluş savaşı değildi. Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'da örgtitlediği düzenli ordunun verdiği savaşa, emperyalizm ve kapitaüzmle vuruştuğu için, ulusal kurtuluş savaşı denildi. Anadolu savaşı kazanıldığmda İstanbul'daki son sivil hükümet devreye girmek istedi, barış toplantılarına katılacağını bildirdL Istanbul hükümeti savaşı kazanan komutanlara, «Aferin, savaşı kazandınız, artık kışlalannıza çekilin!» diyordu. Bunu yutan ve yutmayan komutanlar oldu. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının oluşturduklan sisteme Kemalizm denildi. Kemalizm, padişahçılıgı ve hilafetçiliği yadsımakla kalmadı, temizledi. Halkçüık ilkesi, işte bu dönemde doğdu. Kemalizm, padisahçılıktan ve hilafet^ilikten yana olmadıgı gibi, kişi elinde biriken sermayeden ve sermayecilikten de yana değildi. Onun için devletçiliği. devlet kapitalizmini benimsedi. Kemalizm, salt işçi ve emekçi yanlısı sosyalizmi de kabul etmedi. İki partili bir sistem kabul edildiğinde, Kemalizmi liberalizm olarak benimseyen Fethi Okyar'ın partisi tutunamadı. Çünkü Kemalizm'i kendine göre saptınnak istiyordu. Kemalizm'in ereği çağdaşlaşmak, çağdaş uygarlık düzeyine erişmekti. Atatürk bu ilkeyl, her zaman açık ve seçik olarak ortaya koymuştu. Fethl Okyar ve arkadaşlan bu yüzden siyasette yenilmişlerdi. Kemalizm. Atatürk döneminde borç ekonomisine karşıydı. Bir dolar 193Ö'lu yülarda 126 kuruştu. Parayla kimse oynayamıyordu. Bu yıllarda 17 milyon lira borç alındığı halde, 36 milyon liralık borç ödenebilmişti. Vaktiyle aünmış borçlann tümüne yakını agır ağır karşılanmıştL Her mahallede bir milyoner çıkarmayı kimse düşünemez ve düşleyemezdL 1950'lerden sonra Demokrat Parti Ue Halk Partisi arasındaki çatışma, özel sermayecl ve fabrikacı türetmekle ibtlsadi devlet kuruluşlan ara sında oldu. Biri özel sermayeciler türetmek Istiyor. öteM lktisadl kamu kuruluşlarrnı peşkeş çektlnnlyordu. # Berber mektebi açılıyor Berberler Cemiyeti tarafından kadın ve erkekler için yeni bir berber mektebi açümak üzere hazırüklar ya pılmaktadır. Bu ay sonuna doğru öğ retime başlanacaktır. # İbnissuut kuvvetleri Akabe'ye yaklaşıyor 7: Konıhış Yıldönfln» Tflrk Resmınde tnsan vc Portre" sergisiyle kutlanıyor Kaara 1982' # Ruşen Eşref bey izahat veriyor Eylül sonlarına io§rj toplanacaS Büyük Türk Dili Tetküî Kongresi hak kında Türk Dili Tetkik Cemiyeti umu mi katibi Ruşen Eşref Bey dün kendisiyle görüşen bir muhablnmize şu açıklamayı yapmıştır: « Biliyorsunuz, başkanlıgm evvelki gün gazetelere verdiâi leblifde kurultayda çalışmak isteyenlerin umumi kaüpliğe müracaatlan hakkında bir kayıt vardı. Daha ilk günden itibaren bu hususta büyük bir alaka gördüâümürt söylemeliyim. Bu muracaatlar muharrirler. edipler, müderrisler, muallimler, lügatçiler, fennin ve san&tm muhtelif şubelerinde raüteha^ıs zevat tarafından vaki olmaktadır. Şu elimdeki mektuplar da maddl birer delildir ki çok lüzumlu olan dil işlerinl tetkik meselesi yurdumuzun değerlerince lazım gelen ehemmiyet ve istekle karşılanmıştır. Bu müracaatlerin gün geçtikçe daha çok artacağına şüphe yoktur. Bu. Türk dillnin güzeUi|]ne, inceUğine, büyüklügüne, ahengine ve yüksek kabiliyetine fnananlan çok sevindirecek bir olaydır. Kurultay Türk dillnin yüksek as lını ve çok derin kıdeminl meydana çıkarmab ve göstermek hususunda bize oldnğu kadar dünyaya da yeni Hicaz ve Erden arasındaki thtilaflar ehemmiyetll bir safhaya girmiştir. Bu mesele daha ziyade bir fficaz ve Ingiliz meselesidir. Son »erilen malumata göre İbnissuut'un kuvvetleri Akabe körfezine bir kaç saatlik mesafeye kadar ilerlemişlerdir. Muharebenin devam ettiği ve Akabe'ye tayyare ve vapurlarla dormaksızın ÎAgiliz askeri ve mühimmat sev kedildiği bildirilmektedir öyle bir dünya, Amerikalılann bekledigi gibi, kargaşalardan' anpdınlabülr mi? Nüfuz bölgeleri bölüşümü, ortak egemenlik dünyayı çalkalandıran bunalımlara bir çare olamaz. Lenin «Emperyalizm. K»pitalizmin Son Aşaması» adlı kitabında çok haklı olarak: «bir böluşme sadece belli bir anda geçlci olarak mevcut bir kuv. vet dengesi ifadesidir. ba denge değiştitinde sürebilme olssılığı çok azdır» der. Bir vaadan zenginlerin gıda ve sanayi ürünlerine pazar bulabılmeleri. ne büe engel olacak ölçüde gelirler arasında akıl almaz fark lar sürüp giderken, bir yandan da yoksullar arasında ber yıl 15 milyon insan sadece açlıktan ölmekte iken, bu bölüsme nasıl zorlanmaz? Hergün televizyon ekranlarmuzı istila eden savas veya şiddet ihüraslarına, ihtilallere, hükümet d&r belerine ve her türlü diğer bu nalımlara şasmamalı. hâlâ bunlara şaşabilen insanlar bulunduğuna saşmalıdır. B KurtulosCad. 19! BSinemköy 40 47 83 (günün ilanian) • İki yüzlü aşk Melek sinemasının yeni mevslml 1 eylül çarşamba akşamı başlıyor. Be yoğlu'nun en güzel filmlerini göstermekle tanınmış bu genlş ve mükemmel sinemanın ilk programı «tki Yüzlü Aşk» ismindeki filmdir. Bu mevsim fiyatlannda tenzilat vardır. İLAN KADIKÖY 2. SÜLH HTJKCK HAKİMLİĞİNDEN 382/271 Vasl Tayini tstanbul, Üsküdar, Kazaskerahmet cilt 1 sayfa 7 hane 29'da nüfusa kayıtlı bulunan Mustafa Orhan oğ lu Bezan Fatma'dan 12.02. 1956 doğumlu Alı Ayhan ÖZÜMTOPRAK'm akıl bastalıgı nedeniyle hacır altına alınarak kendisine babası ve halen Kadıköy Kızıltoprak ıtn Dede sokak 31/4 adresinde ikamet etmefcte bulunan Mustafa Orhan ÖZÜMTOPRAK'm vasi tayinine karar verümişör. Işbu vesayete herhangi bir itirazı bulunanlann ilan tarihindsn itibaren 10 gün içinde mahkememizin 982/271 sayılı dosyasına mUracaatlan Uan olunur. (Basm: 9237) Uluslararası ekonomilc düzen de, göstenlecek çabalarla, asrari ölçüde de olsa, Eelişmis ülkelerle diger ülketer arasmda, kaynak ve yatınmlar açısmian adil bir deoge sağlaoamaz ise, bunaiım icındeki imparatorluklar arasmdaki nazik dengeye dayanan ve pek yerinde olmayarak «yumuşama» de. nen yapay banş, ihtiyatsızca depolanmaya devam olunan bombalarm gürültüsü altında her an yok olabüir. Bunu gören ve söyleyen insanlar şittikçe çoğalmaktadır. Hattâ, Pransa da dahü, şimdi bunlar arasmdr yönetfciler de bulunmaktadır. Bu durum bizi nihai bir kanıya vanrken. fcaramsar olmaktan korumaktadır. însanlık geçmlşte karsılaştığı kışiartmalan saâlıklı yollarla yanıtlamak kabilivetine sahip olduğunu çok kez kanıtlamıştır Bu 20. yuzyU ve 2000. yıl sonunda da kıskartmaiann sağlıklı yollarla karsılanabilecegine güvenmemiz fferekir. önemli olan ınsanlıguı bunu lstemesi ve yöneticileri buna zorlamasıdır. «Tarib nzun vadell ınnntlardan yanadır. sabırsrz ihtiraslan yıkar» denmiştir pek isabetU olarak. • Kirahk kat Apartman gibi evln Ost katı Oç oda, bir mutfak, bir hela, fevkalade manzara, aylık 17 lira. Pangaltı Sinemköy Fatlhefendi Sok. No: 168. • Yeni çıktı Tarih Pelsefesi. Filozoflardan Güstav Lö Bon'un eseridir. Tercüme Haydar Rıfat Beyindlr. Tarih muallimleri. tarih meraklıları için kıymet li. elzem bir eserdir. 125 kuruş. Tefey yüz kitaphanesinde.