25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
r Cumhuriyet 2 îstatlstik verilerln bollugu, niteligi n güvenllirliğl, ülke sorunlannm ve çözümlerlnln doğru ve etkln blçlmde behrlenmeslnde büyük önem taşır. Gelışmlş ıllkelerde ulusal tstatlstik kurumlarınm faaliyetlerl kamuoyunda her zaman dikkatle izlenir ve değerlendirlllr. Ancak Türkiye'de konunun, Devlet îstatistik Enstltüsü'nün (DtE) son yıtlarda (özellıkle flyatlar, lhracat ve milll geltr Uzerlne) yayınladıgı verilerdeki tutarsızlıklann doğurduğu tartışmalar dışında, ycterince önemsendigi sövlenemez Oç yıllık bir geclkmeden sonra. bazt blllm adamlan ve kuruluş temsilcilerlnin de katkılarıyla 4'üncu" Yllksek tstatistik Şurası önceki hafra toplandı. DÎE'nln devlet, ve ülke gereksinmelerinl en lyt şekllde karşılaması Için yapacaftı çah<>malara İHşkin bir Danışma Kurulu nitellğinde olan bu toplantı. tıpkı öncekl Şuralar gibl. kamuovunda pek fazla llgl görmedl. Kuşkusuz bu ilgMzllgin bir nedeni istatistlğin önemlnln (ilkemlzde pek anlaçılamaması Ise, dlgeri de Şflra'lann şimdiye dek amaçlan dogrultusunda. blr yarar sağlayamamıs olmasidır. Tüm lstatlstlk şuralannda alman kararlar, ne yazık ki uygulanamayan düekler olmaktan öteye gldernemiştlr. Sorun, kurullardan ne bekiendîginln acık oltnayışından ve toplantılann DİE'nin gerçek gerekslnmelerlne yararlı olabllecek biçimde düzenlenmemeslnden kaynaklanıyor Blr kez. yarım yüzyıldır yürüttüğü Terl derleme konulannda ulkemizin en deneylmll kuruluşu olarak DtE, suralardan fazla birşey beklememelldlr. Hemen her şurada DİE çeşltll verilerln nasıl toplandı&ma Illskln açıklamalar yapar. TCa OLAYLAR VE GÖRÜŞLER yeryflzünde varoldugunu da sanmıyorum. îstatlstik Şurası bu konularda çok somut kararlar alıp, önerller getlrebilmeliydi. DtE yalnızca lstatlstlk verl toplayan ve bunları yaymlayan blr kuruluş değildır. Kuruluş Yasasına gore ülkenm sosyal ve ekonomlk sorunlarına ilışkln analiz ve lncelemeler yapması da gorevlerl arasında yer alır. Pek çok ülkenin ulusal istatıstik kurumlarınm faalıyetleri arasında bu tür Inceleme ve araştırmalar çok onemll bir yer tutar. Bu kurumlarda çok sayıda nıtelıkli eleman ve uzman çalışır. Bir tstatistik usrmanı lse teknik bilgl ve yogun alanı... Bilgl ve yogun alan deneyim gibl u?un yıllar gerektiren çalısmalar sonucu yettşir Bu kurumlarda uzr.ıanlar çok o^ür bir tartışma ortamı lçindc. teknik konuları tartışarak en iyiyl bulmaya çahşırlar. DÎE lse son vıllarda arnştırma faaliyetlerine egilmedıöl gıbi daha once başlatıimış arastırmaları bıle blr kenera bırakmıstır. Ve her ne hikmetse, bir yandan da zaten sınırlı sayıda olan yctismiş uzmanlan ve teknik elemanları istatistikle ilgiU olmayan bsışka kuruluslann bolge ve 1 mü1 dürHlklerine gönderilmektedlr. Bdylece Enstıtü analitik çalışmalar yapmak bir yana tutarsızlıklarla dolu. gtivenüirüğl az veriler yaymlayan blr kuruluş haline gelmektedir. Böyle blr kurumun daha etkin ve nltellkll çalışmalar yapması teknik konularda farklı düşünebllen uzmanlarm sürülmeslyle değil, tam aksine teknik konulann açıkça tartışıldıgı. elemanların gece evlerlne Kötürecek kadar lşlerini benirasedlkleri bir ortamın yaratılmasıyla sağlanabilir. 8 ARAUK 1982 Bir Suranm Ardmdaîi DEVLET İSTATİSTİK ENSTİTÜŞÜ, SON YILLARDA ARAŞTIRMA ÇALÎŞILAEINA EĞİLMEDİĞİ GİBİ, DAHA ÖNCE BAŞLATILMİŞ ARAŞTIRMALARI BİLE BİR YANA BIRAKMIŞTIR Oktay VARLIER tılanlar lse bu lşin daha lyl yapılmasını önerlr, ancak Türkıye'nin ve DİE'nin koşullarıyla genellikle bağdaşmayan bu dneriler sürekll olarak ylnelenlr. Böylece her şurada bir oncekt şurada alınan kararların gerçekleştırılmedigı dıle getınlır. DIE yetkllıleri de bu kararlara uyamamanın savunmasmı yapmak durumunda kalırlar. Aslında bu toplantılarda diğer konulardakl tartıçmalann da DÎE açısından, fazla yararlı olması beklenemez. Çünkü çeşltll nltelikteki davetlilerin yer aldıgı btiyük blr salonda, once teknik konularda yarım saatttk blr tebliğ, arkasından bir blrbuçuk saatlik blr tartışma yaklaşımı nasıl anlamlı olablllr ki? Nıteklm son îstatlstik Şurası da dlğerlerlnden farklı olmamış, üç günde yalnızca dört tebliğ tartışılmış ve blr panel yapümıslarda enstitüye ışık tutablllrdi. Böyle blr kurulda, önceden bellrlenmiş teknik konularda uzrnanlık dallarına gore uzman ve bllım adamlannın yer aldığı farklı çalışma gruplanna ağırlık venlme^l gerekirdl. Sonuçta da uç günlük bir süre içınde çeşitll konular daha ayrıntıh biçımde tartışılablllr ve Türklyc'nin ve DÎE'nln gerçek gereksınmelerıne donük somut oneriler geliştın!ebı!ırdi 80'li yıllarda lstihdam, çalışma koşulları. Işsızhk, yatırımlar, sosyal refah gostergelerl sanayl üretlm indeksl. lç tıcaret hadlerl, gellr dağılımı glbt çok temel konularda DİE'nin verilerl hâlâ ya çok yeterslzdir, ya da hlç yoktur. Blr yıl once tamamlanması gereken, yenl gırdiçıktı tablosu henüz ortalarda gorülmemektedîr. ÇeşltH ekonomlk ve mall büyüklüklerdeki değişmelerl lrdeleyip, öngörülerde bulunabilecek kısa dönemli blr konjonktür modell hâlâ yapılmamıştır. Ülkemlzln sosyal ve ekonomik yapısmı yansıtan, başka ülkelerle karşılaştırmalar yapan nitellkll analltlk araştırmalara ise son yıllarda DÎE'de rastgelmek pek mümkün değlldir. 60 yıllık blr deneylmden sonra, Insanlan evlerlne kapayarak nüfus sayımı yapan bir başka Jstatlstik kurumunun Igneyi Başkasma, Cuvaldızı Kendimize Babıâll'nin büyük basını 30 lira oldu, Blr yıl içlnde ikincl zam, 1982 şubatmda 20 lira, Aralıkta 30 lira, Olur şey değil.^ * Üstellk kalkmıs neler soylüyonız? Acaba söylediklerımizi kulaklarımız işltlyor mu: 1082'nin üçüncü ayında kllosu 8S lira olan kâğıt, daha yedlncl ayda 105 Ilrayı bnlmostn. 1982 şubatmda 140 lira olan Amerlkan dolan sjmdl 180 Ilrayı a§tı; serbest piyasada 310 liraya tırmandı, 230 lira olan siyah mürekkep 300 liraya çıktı. Petrol zamlan gazete başına taşunayı pabalandırdı. Plyaaadaki olağanüstü durgunluk ilan gellrlerlnl dUştirdü. Ekonomideki olumsuzluk gazetemtcl de kuşattı. Flyatlar başını alıp giderken lam yapma dan yaşamak olanaksızlaşU Eeeee ne, yapalım? Sevgll! okurlanmmn bizlert anlayısU kMH Iilayacaklarını umuyonu. • Tasalanmıyalım. «Sevglli okur» Babıâll'nin «büyflk basmnm anlayışla karşılar; alışıktır boyle §eylere. Daha nelere alışıktır blzim «sevgill okurumoBt bir yandan 20 lira verdlğl gazeteye 30 lira verirken, öte yandan «24 Ocak Kararları» lle enflasyocun belinin kırıldığını okumaya da alışıktır. Eko* nominin ne denli iyüeştlğinl holdlng profesörlerinden, parababalarına, kiralanmıs kalemlerden. tlcaret odası uzmanlarmdan hergün dlnlemeye de alışıktır. «Sevglli okur» hesap bllmez kl.Yalnız okumasmı öğrenmiştlr sevglli okur; eğer okumanın yanmda hesabı kitabı öğrenseydi kale mi kâğıdı eline alıp sorardı: Yahu! bir yandan 24 Ocak Kararlarıyla enflasyon yüzde 25'lere düşürüldü diyorsunuz, öte yandan yüzde 50'ye varan zam yapıyorsunuz; bir yandan 24 Ocak Kararlannı goklere çıkarıyorsunuz, öte yandan bir yılda iki kez zamma gldiyorsunuzî Hiç olmazsa 25 liraya çıksanız olmaz mıydı? O zaman «sevgili okur» yanıtını alacaktı: Bey kardeşım, piyasada 5 liralığın değerl ml kaldı? Genel dağıtım diye blrşey var gazetelerde... Dağıtımcılar ve gazete satıcıları «blz 5 liralık bulamayız, bulduramayız: hem 25'i veren 30'u da verlr» diyorlar. Sonra yüzde 25 enflasyon oranıru sen nereden çıkardın? Sevgili okur diyecek ki Sizin gazeteden çıkardım. Ekonomi sayfasında yazan profesörler var ya, onları okuya okuya sartlandıın; ekonomiyl çok sevdım; gül yapragı gibl katmer katmer açıldım; yenl deyımler ögrendim: Enflasyon, deflasyon, deflatör, depresyon, resesyon, makro, mikro, emlsyon, devalüasyon daha da neler? Tam aklım bu işlere yatar glbi olmuştu; yine karıştı. Ekonomi iyl gidiyordu da bu zam nereden çıktı? 24 Ocak Kararları «slyon»larm belini kıramadı mı? Sizln gazetenln profesorleri, yazarları yalan mı söylüyorlar? «Sevgill okur» bunları sorar mıT Yok canım... • Ben bile sormuyorum. Çünkü böyle sorulann yanıttan verilmez. Şfiyle kolekslyonları açıp «24 Ocak Kararlarundan ve cTemmuz Bankacılıgundan sonra yazılanlan okumak yazanlann da lşlne gelme*. O defterler kapandL Anlaşılıyor kl «sevglli okur» okuyarak değil, rasayarak öğrenecek herşeyl.... tır. üzun aralarla toplanabllen böyle blr kuruluşun çok daha yaygın ve etkin bir uzman ve billm adamı katılımıyla, somut önerller gellştlrebilen blr biçimde düzenlenmesl gerekirdl. Böyle btr kurul Îstatlstik verilerin sunuluşunda ve deÇerlendlrllmeslnde ve kapsamma girmeslne karşm. şlmdiye kadar ele alamadığı konu OKTAY AKBAL Yine Din Dersleri Ustüne vöneten.ResitCANBEVLl 1967 yılmda başlayan blr devlr geçen hafta gerçeklestirilen önemli bir amellyatla yent bir döneme glrmiş oldu: ABD'de blr hastaya yapay bir kalp takıldı. Dr. Barnard'ın yaptığı İlk kalp nakll amellyatmdan sonra, gelistirilen yenl tekniklerle ve doku reddl konusunda artan bllglnln ıgığında insandan insana kalp nakli dünyada çesitll Olkelerde basanyla gerçekleştirllmiş, normal koşullarda yaşamalan pek olası görül' meyen hastalar, başka bl1 rislnln kalbiyle, bazen gasete haberlerlne konu olacak şekilde yasamlannı sur dürmüşlprdlr. Böylece kalbl yetersiz insanlan yazgıları lle baçbaça bırakmaİE yerlne, bir başka insanın kalbiyle sağlıga kavusturmak, hiç olmazsa, rahatsızlıklanm azaltmak olanaftı bulunmustu. Kalp nakll ameliyatlanna paralel olarak, tflmüyle yapay malremeden yapümı? kalnlerin de geliştirilmelert sürdflrtnmüş ve lnsanlann yapay bir kalp Ue yaşayabtlecekleri görustl 2amanla güçlenmlşti. Nitekim geçen hafta gerçekle?tirllen blr ameliyatla yapay kalp Uk kez blr hastaya uztm sürell kullanun amacıyla takıldı. Yapay kalp daha önee kısa sflrelerle, daha »onra kendllerlne organik kalp nakledilen hastalarda denenmistl. Yapay kalp ve sonrası Yapay kalple birlikte ortaya çıkan ve ileride önemli bir sorun yaratacak bir gelişme de insan yaşamının yapay yollardan, teknik harikalarla uzatılmasıdır. «Din ve Ahlak Eğitiml» başhklı yazım okurlar üzerınde değışık tepkıler yarattı. Kımlleri dlnsel lnançlı lnsanlara yakışmayan sözlerle saldırıya geçttler; klmilerl de ağırbaşlı bir dllle o yazımda ilerl sürdüğüm görüşleri çürütmeye çalısıyorlar. Küfürleri, çlrkin sozlerl blç blr zaman aynı blçlmde yanıtlamak istemem. Böylelerl 'gerçek Mtislümanhk'tan bütünüyle haberslz olduklarını göstermektedlrler. Ama bellrli düzeydekl eleştlrllerln üzerlnde durmakta, hatta zaman zaman bu tür mektuplan yanıtlamakta da yarar vardır. îstanbul'dan 'Sizlere karşı, aynı düşttncede olan 45 milyondan birl' lmzasıyle uzunca blr mektup yollayan okur 'Din ve Ahlâk ögretimi' başlıklı yazımı eleştlrtyor. okullarda din 'tatbJkaü' yapılamayacağım, 'namaı kılma nygnlaması'nın ancak Kur'an Kurslarında gerçekleştlrilece|ini, bu yüzden de hem okulda, hem de özel kurslard» 'dJn egittoi ve »gretlml'ntn gerekli oldugunu yazıyor, diyor kl: «Blnlerce Insan senelerce dinl ejithnden mahrum bırakıldıklan lçlndlr k! blrbirlerlnl öidfirlip vatanlarsna Ihanet dereceslnde snçlar Iglemlş ve Işlemektedirler.» Once bu okurun bir yanhşmı düzeltmek lsterlm: 1971'de olsun, 197881 arasında olaun terör olaylanna katılanlar, aşırı uçlarda hem sağda hem solda örgütler kurup cinayet lsleyenler okullarda din ve ahlak öğretimlnden geçmlş kiçilerdl. Cumhuriyet'in ilk kuşaklarıdır 'din öğretimr görmeyen... 1950'ye kadar ilk ve orta öğretlm okullarında 'din dersi' yoktu Ama bu kuşaklardan hiç blr 'terörcü', hiç blr 'anarşist' çıkmadı. Atatürk'tin 15 yıllık, înönü'nün 12 yıllık Cumhurbaşkanhgı dönemlerlnde okullarımızda 'dln dersi* okutulmuyordu, ama o kuşaklar kendl aralarmdaki tartışmaları. çekişmeleri silaha, şiddete başvurmadan çözümlemeyl yeğlediler. Oysa okullara 'din dersl' glrdtkten sonra yetiijen kuşaklar ise ağabeyleri, babalan glbi çıkmadılar. Rundan alınacak bir ders yok mudur? O da şudur Valni7ca 'Din Dersl, Ahlak Dersi* koymakla, çocuklan din eğitımlnden geçlrmekle istenen sonuç ahnamıyor. Bu Ikl kez iklnln dört etmesl kadar keslndtr... 'Dlne niye bu kadar düşınansmız' dlye soran okuruma ben de sormak isterim: Bunu nerden cıkarıyorsunuz? Ntye Türk ulusunun, ailemin, kuşaklardan berl bağlı oldukları lnançlara karşı çıkayım? Ne kazanırım bundan? Ben Atatürk'tin Lalkltk Ilkeslni savunuyorum, gençlerlmlzin dinlerinl yobazların. gericilerln eilyle değll aydın eğitimeilprden ö&renmelerl, anlamalan Rerektlğini söylflyorum tlkokulun İlk sınıfından Hsenln son sınıfına dek, tam on blr yıl 'Din Dersi' uygulamasırıın yanlıs oldugunu, bu derslerin llkokulla sınırlanriinlmasmın daha doğru olacağını düşünüyorum Rtınları da açıkca yazıyorum. Bu mu 'din Şlmdi de bir îmam Hatip Liseslnde öğretmentik vaoan bir okurumun mektubunu blrlikte okuyalırn «Bn bftlsre din honusuDda hassas blr yer. Halk saf ve temiz kalpli, fakat ffeomiş dönemln tutucu slrasi tktldarları bıı bölsremiıl adeta blr kale haline eetirmls Rîitlln okulların idari kadrolan asın tutııru klsilprlp doldıınıimuş ve bu kişller saftduvu dısı v«ntetnlorle eeitlm işlerlnl yiirfltmekteier. Rakanlıktan ceien emlr ve tebll&ler formalite irabı uvsrulanmakta ve hatta uvifiılanıyor «ribl gröstprJirnpktedir. Blr yıldır bnrada (förev yapmaktayım. Ama eörevimi cerekt«g:i «rlbl yapamıvorum. ft Atatürk'tprt bahsettifeim an bUtün şimS <İ7Prfm«> cpkivomm. Cıjmhuriyet ve 19 Mayıs baTramlarmda hftTflk rorlnklar çıkarttrorlar. ftzeillkle fcı* njrenpilerin tflrene katılnıasını istemlyorlar. Geçon vtl kaymakamm dayatma») lle kM! «»rencilprl 19 Marıs'a *oktnm. 19 Mayısm ne dempk nldnihmn nnlarm atnndan aktartTornm! '19 Mayn dlnİTnlre ve adetİpHmlzi' terstir. adı ürerlndc haldır hsfak bavrnmi. rarİTpİpr Tann « h a ya c»km m«ilp*p bipnklnnm «rfl^tprpcpk.' Bn konnsma 19 M?«T«tf<n hlr ettn Rnrc «»Tptmpnier oda^ında «rert! Tflmfi*r«»no!lİpTdp aTTii fiklrdp... Erkek «4rpnpHer «ınrtia ç'b"1'1'?* ntnnıvnrlar Kn fijtrpnpJİprin hpmini hn vıl Bpden EJItlml dersinden roria çıkarttılar. ftî^renpliertn hepit *a»likli. »ıtı» Hflkflmpt TaWW bpn«lnp birden aynı rıastalıktan rapor vprlyor. Knlann bası her zaman Brtflifl. k baslı kırlaria konnimnvorlar. Bn yrlfci Ipr toplantisiîida Mftdflr bpy s»vle Wr konoima vantr «EŞer hn okulıın kaı>»TtTn3<ıin! k ki7İarm ha.s1arınm ank oltnasına dikkat Fakat «?'rpnr''pr ba«îl!»rını aemıvnr VP r. Oprrpgf «onraıian afrpndim. n cefcprim»rtc?n?^.R'r dfirt n&rptnten Atatflr* 11kplprînl «arnnııyornT II'VP komıinlst damfasını Tİrorn». Haiktatı da biiyiik destpk «rfiriiroriar. Kar11 melerln blr kısmı biyomekanik alarundaki araştırma lara ve ürünlere bağlı olacak. Elektrontk devrlminin önemli katkısıyla ve biyome kanik alanındakl gelişmeler sayesinde organik uzuvlarm fizyolojik işlevlerlnl yerine getirebllecek veya destek sağlayacak mekanik sistemlerln, yapay uzuvlann yaygm olarak kullanımı söz konusu. Yapay uzuvlar v» organik/yapay sentezl tıpta önem kazamrken insanın ay ncalıklı uzvu beyln de yenl gellçmelerin hedefl olma durumunda. İnsan beynln» doku yerleştirmenln (lmplantasyon) gtindemde olduğu bugünlerde, raemell hay vanlarda, ozellikle sıçanlarda yapılan araştırmalar 1lerisl lçln umutlandmcı sonuçlar verlyor. özetle, bazı koşullarda sıçanlarda blr beyinden öteklne doku nak 11 (aktanmı) olanaklı. Bu konuda Onemll blr gelisme, beynln kendl kendlslnl onarmak lçln salgıladıgı blr maddenln bulunmasL Bu maddenln salgılanmannın ve onarma lslemlnln kosullannın kontrolflyle beylnde kl bir hasann olumsus etkllerlnl asgariye indlrmek olanağı bulunablllr. Kalpten sonra beynln de çıgır açaeak gelismelere sahne olması kaçınılmaı görunOyor. aranmaktadır. Bunun sonu cunda modern tıp, uzay çagı teknolojisinl ve billmdeki en son gellşmeleri kullanan v» yenl gelismelere esin ve maddi kavnak sağlayan bir alan haline gelmlstlr. Bu olumlu gidls lçerlsinde ortaya çıkan v» llerlde önemli bir sorun yaratacak blr gelişme lse İnsan yaeamının yapay yollar dan, teknik harikalarla uza tılmasıdır. Bazı aşın vakalarda, tıbbi teknolojinln des teğiyle hastalar bitklsel (ve hatta bir sava göre «yapay») bir yaşamı uzun yıllar sflrdOrmekteler. blr agamaya ulasmıs durumda. Kısaca, bllim ve tek nolojlntn ürünleri insan yasamının blr parçası olmakla kalmıyor, artan blr sıklıkla İnsan vucudunun da vazgeçilmez blr parçası olma nlteliğlnl kazanıyor. Blr zamanlar dünyasmm evrenin merkezl olmadıgını, evrimlnln hayvanlannkinden farkı bulunmadıgını lçlne sindlremeyen İnsan lçin «yUreğlnln» blle yapay olması dusflnfllemeyecek blr sey değil artık. # Biyomekanik alanda çabşmalar # Tıptaki gelişmelerin yönü f | Yapay kalbin anlamı Geçen hafta denenen Jar vlk yapay kalbinin başanlı olup olmayacağını zaman gösterecek. Organik kalp nakllnden de bllindlgi gibl, geçici basarısızhklar, bu boboyutlardaki bir girislmin rafa kaldırılmasına neden olmayacak; degiglk yaklaçımlara vç yoğun araştırma projelerlne değerll veriler ve ltiei blr KÜÇ sağlayacak. Yapay kalp ameliyatlarınm konunun uzmanlan tarafmdan yoğun bir şekilde tartışılacağı ve değerlendirileceği bir gerçek. Bunun yanı sıra, konunun herkesi ilgilendiren blr yanının olduğunu bellrtmek ve yapay kalp amellyatlarmm tıbbı aşan blr öneml olduğuna deginmek bu tarlhi gelisme nin gere£id1r. însana yapay kalp takma ameliyatı günümü7de gidprek önem kazanan ve daha sonrakl yazılardaki ayrıntıh blr şekilde ele alınacak lki konuyu da yeniden gündeme getlrmlş oluvor. Birlncisl yazınm başında da hellrtildiği kalbi yetersiz kişi eskiden olduğu gibl ya?gısıyla başbaşa bırakılmamakta, bllimln ve teknolo]1nin bütün olanaklan zorlanarak hastanm sorununa çözüm Bu gelismeye paralel olarak da tıpta, lnsanmaklne Ulskllerl ve organik / yapay nzuv sentezl (protez) yenl Bu alanda bundan sonrakl aşamalar neler olablllr? İleride İnsanın organik sınınnı daraltırken belki de ufkunu genişletecek (hlç olmazsa İnsan sağlığına yararlı olması umulan) gells Cumhuriyet 8ah!bl: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecîllk T.A.Ş. adına NAOİR NADİ Cenel Yayın Mödüra Müessese Müdürü Yazı Ijlerl MüdÜrü M Bilim buroları nsaolann np v 9 elektronlk alanlan başta olmak üzere bilimsel ve teknololik gelışmelerden glderek artan bir yogunlulda etküendlkleri bir gerçek. Ne var kl bu konuda tüketlcl durumunda olan kitlölert billm ve teknik dünyasma yakınlaştırmak ne denli önomhyse o denli de zor. Bu konuda Fransa'da ve Hollanda'da yakm zamanlarda atılan bir adımm dünya çapmda btr glrişunin öncüleri olması beklenebılir. Sayılan Fransa'da on ve Hollanda'da otuz civannda büro. alışılagelmiş bizmetlerden çok degişik amaçlarla her ffün kapılarını açıyon Halkın ve özel kuruluslann bilim ve teknolo)l konulannda »orulanna yanıt vermek, karsılaşılan sorunlara çözum bulmak... Bilim bürolan halka, billm ve teknik konulannda kısıtb bilgl TB olanaklara sahlp kuruluşlara, örneğin kooperatiflere v» demeklere karşılaştıklan bilimsel / teknik sorunlarda yardımcı olmayı amaçlıyor. Bu bürolara yapılacak ba^vurulann olumlu karsılanması için iki ana ölçütten söz edilebilir. Birincisi başvuran kişi veya kuruluşun istediğl araştırmayı üniversltelerde veya herhangi bir araştırma kurumunda yaptıracak maddi olanaklardan yoksun olması. Aranan ikind bir nitelik de yapüması istenen incelemenln potansiyel olaw I P rak başkalanna da (genelde topluma) yararlı olması. Buna paralel olarak bir kişinln yalnızca kisisel ilgl nedenlyle veya bir kuruluşun reklam amaayla yaptırmak lstedigı incelemeler bürolar tarafından kabul edilmiyor. Yine de bu ölçütlere uyan çok sayıda başvurunun değerlendirilmesi ile toplumun genış blr kesimine hizmet götürülmesi olanaklı. Ornetin bu sayede çevra klrllllğinden etkilenen çiftçilerin sorunlarına eğllmek, tanmsal üretimi artırmak ve kallteyi düzeltmek, tüketicileri ylyeceklere konulan zararlı katkı maddelerl konusunda aydınlatmak gıbi konularda çimdiden yogun çahşmalar (projeler) ba»latılmıs bulunuyor. Billm burolannm unlversltelerd» oldugu glbi geniş araştırma ekiplert büyuk fonlan ve uzmanlaşm» çabalan yok. Yine de bilim ve teknik konulannda etkin kurum ve kişilerle örnegin unlversiteler, araştırma kurumlan ve pro)e konulanyla ilgili Bakanhklarla kurulan yakın baglarla çok genlş blr alanda hizmet sunmalan beklenlyor. Billm bürolannm en önemli katkılanndan biri de kuşkusuz kltleler icln billm n teknik dünyasım bir ölçude anlasılabilir ve ulaşılabilir blr duruma geürmek, aradakl kopuklugu gidermeye çalışmak olacakbr. .«. • Yatr Ijlerl MOdDr YarAmcısı AHMET KORULSAN HaberMerkezi Müdürü YALÇIN BAYER Mizanpaj Yönetmeni....M..................M ALİACAR HASAN CEMAL EMİNEUŞAKLICİL OKAYGÖNENSİN • ANKARA • IZMİR t • ADANA J «ERVfe ŞEFLEtd * YALÇfN DOCAN HİKMET ÇETİNKAYA «....MEHMET MERCAN s Istanbul HaberIeri:Se1ahaHin GÜLER Dıj Haberfer Î Ergun BALCI Ekonomi: Ostnan ULAGAY Yurt Haberleri: Barbaros GENÇAK Küitür: Aydın EMEÇ Magazin: Yalçın PEK5EN ^ Düıeltme: Konur ERTOP Arajtırma: ŞahînALPAY BÜROUUI * KonurSokak No.24/4Yenlş8hlf ANKARA Tel:17 58 2517 5B66İdare:18 33 35 Hallt Zlyt Bulvan No: 65/3 İ2MİR Tel:25 4709iai230 AtatDric Caddesl, T.H K Ifhanı K«! 2/13 AOANA T«i:1455Q19 731 BaMnvaYayan: CUMHURİYET Matbaacılıkv» GazetecülkT.A.Ş. TOrkocaöı Cad. 39/41, CaöaloğluISTANBUL P.K.:246 Istanbul, Tel: 20 97 03 (5hat) : 8 ARAUK 1982 İMSAK OÖNEŞ ÖÖLE İKİNDİ AKŞAM YATSI İJti 8.11 13.06 15.28 17.41 19.19 BAŞSAGLIGI Saym hocamız tHSAN YENER ile müessesemlzln kurucusu Bayın NACt YENER'in kıymetli babalan. KURŞUN OKSİT Vt ÇİNKO OKSİT SATIN AL1NACAKTIR 1Müessesemiz ihtiyacı içln 10 ton çinko oksit lle 10 ton kurşun oksit satın alınacaktır. 2Taliplerin kapalı teklif mektuplannı en geç 21.12.1982 tarihlne kadar Müessesemize vermeleri şarttır. 3 %>3 karar pulu satıcı firmaya aittir. 4 Müessesemiz 2490 sayılı Yasaya tabi deglldlr. SÜMERBANK BOZÜTÜK SERAMtK SANAYİt MÜESSESESt (Basın: 25821) M.XI.1982'de Ataköy Taverna faciasında daha hayatmın baharmda iken yitirdiğimiz insan sevgislyle dolu, canımız, müzisyen oğlumuz, TEŞEKKÜR Bekir Sıtkı Yener'in vçtatı dolayıslyle saglığı dılerlz. büyük acılannı paylasır, bagŞAMPtYON DAKTİLO SEKEETEB KURSLARI CATJSANT.ART SERDAR TÜZÜN'ün vefatı nedenlyle cenaze toremne katüan çok sevdlgl arkadaşları İTÜ Devlet Konservatuarı öğrendlerine; telefon ve telgraf yoluyla ve bızzat evlmize kadar gelerek derın acımızı paylaşan akraba, dost ve arkadaşlarımıza minnet ve şükranlarımızı sunarız. Annesi : Necmiye TÜZÜN Babası : Bemzl TÜZÜN Kardeşi: Rrdal TÜZÜN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear