Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19 ARALIK 1982 t. Hakkı Öztorun: Çocuklanma bırakabileceğim tek anı kitaplanmdır. Geri verilmesinin sağlanmasını istiyorum. Kemal Anadol: Tüm yaşamımın hesabım vermeye hazırım. Cumhurıyet 7 Gazalcı: Bu davada dünyanm coğıuıluğımun paylastığı barıscı bir düşünce yargılanmakta tstanbnl Haber Servisi Banş Derneği davasırun 16 ftralık günlü oturumunda CHP ssld mffletvekilleri Mustafa Grntaia, tsmaU Hakkı östorun ve Kemal Anadol hakkında yetkislzrik karan verildiBöyleoe Barı» Dernegi davası sanıklannın sayısı 23'e indi. GÖRDÜH £ Mustafa Gazalcı Sanık ve avukat yoklamalarından hemen sonra sözalan Denlzli eskl milletvekili Mnstafa Gazalcı, mahkemenin hakkmda vetkisizlik karan vermeglnl lstedi ve tahliye istemlnde bulundu. Gazalcı şövle dedl: «On aydır BHÇBUI olduğmnn, yssalara avkın olarak tntuklandıjhmı söyleyebilmek Içln sıramı beklerkea. cecen celse burada önemli blr eelisme oldo. tddianame sırasına BÖre •orgusu yapılan Savın Nedlm Tarhan hakkında mabkemenlz, üyesi olduğu CHP'nin Genel Merkezi Ankara'da oldufcundan yetkİRizlik karan verd). Ben de bu partinln öyesi oldngum Için mahkemenlzden yetldslzlik IsteyeceJHm. Ancak, retkisizlJk karan Ue blrUkte hakkımdakl tntukluluk karannm da kaldınimasını taIeD edlvornm.» Gazalcı, 1,5 vıllık blr cezanm filli karşıhğını tutuklu olarak secirmesine karsın henUz sorgusunun büe yapılmadığını belirtti ve söyle konuştu«Artık bu tntukluluk yasalarda hellrtilen bir önlent de611. neslnen verf'mis bfr .cezadır. Rueiin vereceeiniz karar da hu Deşin ceznnın daha fazla sflrüp slirmemesine Hlskin otacaktır Suçsuz insanlann tutııklulıı£unun nzatılması Için 8ne «üriilpcek hirblr «rerekce Insan «Brfirlilti'nden daha finemli de&ildir Artık bUlnmektedlr kl, bu davada Islenmfs somut suçlar deftfl hiUiin dünyanm büyfik çp*unİF«5unun Davlastıjb ve barnci blr düsünce arniBrmaktadır. nilnvada S3VÜS suclulan rSrö!miî«!tJir ama. bans sııçluları S r i i î l H DURUŞMA SALONUNDAN ÇIKARLARKEN Banş Derneği davasmin 16 aralık günlü oturumunda CHP'nin fiç eski mllletvekill için daha yetkisizlik karan verildi. Böylece Banş Derneği davasında yargılanan sanık sayısı 21'i tutuklu olmak üzere 23'e indi. Fotoğrafta (soldan sağa) Zonguldak eski milletvekili Kemal Anadol, Denizli eskl milletvekili Mustafa Gazalcı ve Adana eski milletvekili İsmall Hakkı Oztorun'u, karar sonrasmda duruşma salonundan çıkanlirlarken, görüyorsunuz. (Fotoğrafı Reha ÖZ) MfidfirlUp 1. Şube ekiplerince evimden 400'e yakın kitabıra Kötürülmüştür. tsitn belirtllmekslzin bu kitaplann alındıjfr bir tutaııakla saptanmıstir. Bu konuvu daba önce mahkemenize ilettik ve kitaplanmın peri verilmesinin sağlanmasmı Istedik Mahkemeniz bu konu bizi ileilendirmez dedl. GerekI) verlerc başvurduk. Bu fşiemler sürerken malıkemenizden vetkisizük karan verllmesi sözkonusu oldn. Bu işlemlerin uzaması sözkonusudur. Evimden shnan idtapların degeri 200 biıı liranın üstündedlr. 200 biıı Mralık değerleri bir vana. eski bir öğretmen ve eski bir milletvekili olarak çocuklanma bırakablleceğim tek anı kitaplanmdır. Eğer yasal bir cnecl yoksa kitaplanmın gerl verilmesinin sağlanmasını istivorum.» Her celse sonunda tahliye isteminde bulunduk. bu istemlerln hepsi de avnı eerekçelerle reddedildl. Ancak hakkımızda yetkisizlik karan verildikten sonra tutukluluğumuzun sürdüriilmesl karan verilmesl mfimkfm değildlr. Tutuklama müzekkereslnin geri alınmasını ve tablivetni istiyorum.» Mücerret 141142. maddelerden yargılannıasımn tutukluluk nedeni olarak yeterli olmadığını, kaldı ki ldam cezasıyla yargılanan birçoklannın da tutuksuz bulunduklarını belirten Anadol daha sonra söyle konustu: «Tutukluluğumuzun sürmesini gerektiren bir tek ncden yoktur. Adresimi7 bellidir. Konutumuz olduçu, serseri olmadığımız sanırım mahkemece bilinen blr çerçektir. Tutukluluk durumumuz artık bir cezaya dönüşmüştür. On aydır suçsuz olduğumu sövlemek tçin sabırla bekliyorum. Ama dısanda sazeteciler yazıyor, DM uyelerl konuşuyor, Valller konuşuyor, devam etmekte olan bn dava hakkında vorum'ar yapdıyor. Bu davanın sanıŞı olan ben ise konusamıyorum, Bu. tutukluluk durumumuzun cezaya dönttsmesl değil de nedir?» Kemal Anadol daha sonra, duruşma günleri icin verilen sürelere de değindi ve mahkemenin «Targılamay» cabuklastırmak tstiyoruz» demesine karsın, oturumlar arasındakl sürelerin bunun aksini gösterdigini belirterek şövle dedi: «Bn IJsteye bakıyorum, 21 ffiinlük, 28 ffünlük. vine 28 gfin liik aralar var. Bunun nedeni olarak da fotokopi çekilmesinin gecikmes! BÖsterillyor, yapılan bazı yanlışlann düzeltilmek Istenmesi ıçösterilivor. Btr zabıt kâtiblnin vapiı^ı hata beni ilsilendirmez. Bulunamayan fotokopi mp.kinası da benî Deilendirmez. Nasıi bize cezaevl elbisesi pivdirllmesi. saçımızm sıfır nıımara kesilmpsl «Mahkemevi iigilendirmez» de. niyorsa. bunlar da beni ilrilendirmîyor. Benî. sorcrunun vapılması, yareılamanm cabuklaştmlması IMIendirir. tkl oturum arasındaki sfirevi santavan ilı^li yasa maddeleri ilgilendlrir. Alnınt acıktır. Değil Bans Derneğl'yle Hci'İ olarak, tüm narlamento vaşamım ve hatfa tiim raşamımm hesabım vermeve hazınm. Bunun bcsabmı vermeden hiçWr vere j i t m e m Göndermeğe kalksalar lmtlna ederim.» Askerl Savcı Hak. Bnb. Aykııt Ankan'tn da sanıklar hakkmda yetkisizlik karan verilmesinden sonri rnahkeme bu lsteme aynen uydu ve sanık eskl milletveklHeri duruşma salonundan çıkartıldılar. Fikret Otyam'ın açlıktan karnı guruldarken yaptığımız konuşmadan bir anı «Yahu siz yoksa gerçek gazeteci değil misiniz? Seni tanımasam beni kandırdılar diyeceğim.» Fikret Otyam: Şimdiki gazeteciler kral gibi Fikret Otyam, biz geleceğiz diye, Buyükçekmece'de geçici olarak oturdu ğ\ı, bir dostuna ait yazlık evde «güzel bir çilingir sofrası» hazırlamıştı. Fakat bu hazırhktan sadece kendisinin haberi vardı. Bı?.e soylememışti. Bu yuzden saat 14.00'de Bu yukçekmece'ye giderken foto muhabirimiz Erdoğan Köseoğlu ıle karnımızı ivice doyurmuştuk. Bız de Otyam'a bundan söz etmemiştik. Büyukçekmece'deki yazlık eve varır varmaz konuşmaya başladık ve ne redeyse Fikret Otyam'ın karnmdan gelen seslerin duyulmaya başladığı <ÎIrada da bitirdık ve «gidiyoruz» dedik ünlü vazar, ressam. fotoğrafçı ve gazeteciye. îşte o zaman kıyamet koptu «Yahu. dedi, Otyam, daha yiyip içecektik. tkl saattir aç karnma be ni konuşturuyorsunuz..» Karnımızm tok olduğunu, üstelik işimiz oldugn nu söyledik. Otyam'ın bunları aklı almadı. «Yahu dedi siz gerçek gazeteci degilsiniz galiba. Se ni tanımasam vallahi beni kandırdılar diyeceğim. îç ki var, rakı var, Allah ne rerdiyse soframız hazır. Siz gidiyorsunuz..» Ve biz sofraya oturmadan çıkıp gittik. Otyam'ı da «yenl gazetecflerln bir ...k'a yaramadığı» yolundaki düşünceleriyle başbasa bıraktık. Daha önce de aşağıdakl konuşmayı yaptık. vardı, Reha Deha dıye. Kırkbeşellı senenın olayı Tanıdım sonra. Dost olduk. îşte bu deha yahu ne ev arıyorsunuz bizim ev var Çekmecede.. Yazhk var. Gelin.» dedi. Ben de şehnn içini istemi yorum azarım diye sarhoş arkadaşlar yuzunden. Gel dık buraya Biz gelirken ortalıkta incin top oynuyordu. Bu kadar yalnızlık zor olmuyor mu?.. Aynı Gazipaşa gıbi.. îtkurt yok. Yalnız yazlık site. Su vok. Onuc ton luk bir tanker ıkibin lira. Onüç ton su.. Ulan, onuç toa sdyıı' ben "fle yapaca'ğım Neyse bir arkadaş da •soba verdi. Yedisekiz bin liraya odun.. ilerde bir parke fabrikası var. Kırık neden resim yapmaya giriştiniz. Yazmaktan mı usanmıştınız?.. Usanmak degil de. Bu resim benım hasretim di. Dokuzyuzelhüçte akademiyi bıtirdiğim zaman uç yıllık gazeteci idim Adlıye. polis muhabırlıği.. Burnuma kan ko kuları gelmeye başlamıştı Sonra temelli gazeteci olduk ve resim hikâyesi sallandı. Verdik kendimi zi fctoğrafa.. Resim hıncı mızı oradan çıkarıyoruz. Ressam Rasıh diye bir herif bana bir gün eşşek yukuyle boya verdi. Yeni den re^ım yapmaya başla dıni.î Balttım ki tmutmuşum elim yürümüyor. On dan sonra kardeşim Ankara'ya geldim. Gazeteden çıkar çıkmaz eve.. öğlen gazeteye gelirdik. Sonra iş günduze döndü Cumhunyet'te. O zaman da sabahın köründe kalk, olaya git, oradan haberi yazdır. Teleks falan sonra almdı, hadi meclise git.. Siz daha ziyade rftportajlanmzla tanuuniftmız haberden çok. Röportajlanm benim zevkimdi. Her yıl çıkardım röportaja. Ama öyle keyifle değil. Uçakla falan değil, yayan yapıldak.. Bi lemedin otobüsle, trenle. Onsekiz sene böyle geçti Cumhuriyet'te. Bu işin zevkli tarafı. Gece açarlar telefonu. «İsmet paşa kalp krizi geçirmiş.. Hadi ona telefon. buna telefon Taksi parası sorundu ya hu O zaman Kemal (Aydar) %ef. Meclise uç lira Ue pazarlık edilmiş bir taksi şirketi ile. Mesela adamı beklotmişim de üçyuzelli kuruş vermişim.. Bir saat sorguya çekerdi, şimdi araba, para, bun lar konuşulmuyor herhalde. Konuşulur mu? Yine biraz konuşuluyor ama tabii kuruşlarIa değil. Ama emekli olunca muthiş para kaybı oldu. Şimdi ayıptır söylemesl buraya geldik yazı teklıfleri falan alıyorum, ama bu parayı da istemiyo rum. Yalnız Cumhuriyet' ten bir teklif aldım. Ga ziüaşa'yı yazacağım 1 şu bntta Allah izin verirse. @ Ayakta tutan: Resim (& Kemal Anadol Öztorun'dan sonra söz alan Zonguldak eski milletvekillerin den Kenıaı Anadol da yetkisizlik ve tahhye isteminde bulunurken «Yetkisiz» bir mahkemede yargılandıklannı ileri stlrdıi ve söyle dedi: «Üç CHP'll mllietvekili ve 4 ve 5. dönemierde tnilletvekilHRİ yapan benim hakkımda tstanbul Sıkıyönetim yetkisiz savrısmca sorusturma yapıldı, yetkisiz mahkemece tutuklandık. Anlaşıldı^ma eflre 20 cclsedir burada yetkisiz blr mahkemede yarKiianıyoruz. 01 jsmail Hakkı Öztorun Daha sonra söz alan Adana eski miliptvekilt tsmall Hakkı öztorun da yetkisizlik ve tahliye Isteminde bulundu Öztonm. bunun vanısıra. evlnden alınarak Kfitilrülen kitaplannm Keri verilmesinîn de saftlanmasmt istedi ve sövie konuştu: «4 tnart 1982'dr esimin bana HettljHne eöre Ankara Emnlyct Nasıl geçinlyorsunus emekli maasınızla. Altmış bin lirayı bulmuyor emekli maaşı.. Üç ayda ellidokuz bin küsur. Resim ve kitaptan. Fili?in kilimleri Yirmidört tane kıtap var. Bunlardan yağmasa da gürlüyor. Ama şimdi kitaplan mın yeni basımlan yapılaca't Adam yayıncılıkta. Basılinca ıkiüç milyondan fazla para geçecek elime. Eğer bir aksilik olmazsa.. Böylece vergi mükellefi oluyorum. Ama bizi asıl ayakta tutan resim. Bir de galiba Gaztna şa'd.i daha ucuz yaşama imkânı var. Orasını sorma. Meyvaya, sebzeye para vermek nasıl bir şey unuttum Bana bunlar parayla j~ alınnîflfe giB] gslıyilr. Ken • di bahçemden... Eş dostan gelenler". Fvin tçi ma nav dükkânı gibi.. Peyniri bile Füiz yapıyor. Peki sıkılmıyor musunu7 bu köyde? Hiç sıkılmıyoruz. Tek eksik arkadaş yokluğu. Sakin, rahat bir yaşam. Hert.es «inzivaya mı çekildin» divor. İnziva değil.. Yiratıcıhğı kesintisiz yaşayabilmek. Katiyen sıkıl mıyorum. Sıkılacak zaman yok Gazetelere u?aktan bakmak da içinde olmaktan daha zevkli. U/aktan bakınca nasıl geliyor gazeteler? Gazetolere uzaktan bakınca kimse alınıp danlmasın.. Benim dışardan gördüğum, ben pek tutmuvorum. Işi ucuzlattılar. hafiflettiler gibi ge lıvor. Am a bak, bilemem belki öyle olması lazım. Belki ihtısaslaşma falan, lazımdı. Simdi anlamadım. •Tutmuyorum dlyorsunuz sonra» belk' öyle olması lazım.. Simdi bizim zamanımızda da aksakhklar var di Yahu ben cebimdeki parayı bilmezdim, mali haberler yazardım. Şimdi herkfsin bir sahası var. Ama, buna karşılık beden sel zo!luklar kalktı. Biz bir malî haberi kime onaylatacağız dıye... yirtaıdık. Şimdikiler oturup kendileri yazıyorlar Ama reden? Çünkü ekonom'st kendisi. Mesela Ya!c n Doğan, Ekonomist... BHiyor konusunu.. Işin uz manı.. Çoğu böyle. Bunlar da lyi yanları Sonra şu vardı: Biz meclise haber takibine giderdik. Inan olsun sıkıştın mı tuvalete gidemezdin... Kim ne dedi, nasıl dedi, nasıl baktı falan hepsi. Şimdi televizyon çıkınca. bunlar kalktı. «Falanca komlsyon da kanun yasalaşmıştır» deniyor. Eski tartışmalar gitti, vok oldu Fikret Bey yfne röportajcıhğmıza dönmek is tiyorum. Sizin özelliğiniz neydl blr röportajcı olarak? Bbden önce yazar gi diyor, bir sorunu incelıyor, anlatıvordu Fakat yazıda oradakiler yok Kimrf'r, rPvin neci'r'1r? ^'k 1960'de «Gide gîde» di7İ sinl ben radyo rötnrtaıları olarak vaptım T^aiVın sesini verdim Kendi d<»r dîni kendi a£7inden ^u nu yazıria vfmtim daha sonra. Özellifim işte bu & Sîkılmıvornz SÜRECEK inemalar,tiyatrola Işıl özgentüric 546 Bizden önce yazar gidiyor, bir sorunu inceliyor, anlatıyordu. Fakat yazıda oradakiler yok. Kimdir, ncyin nesidir? İlk 1960' da Gide Gide dizisinde ben halkm sesini yerdim. Kendi derdini kendi ağzından. Özelliğim işte bu.. dökük parke tahtalannı sobada yakıyoruz. gece yanlanna kadar re sim.. Uzatmamayım emekli olunca da Gazipaşa' ya yerleşince vardım re sim üzerine. KÜÇÜK SEVİNÇLER BULMALMIVL. DenfeTürkaK Yön:MacltKoper Müz:Sarper Ozsan Cevre: SelçtJc Gönsık çar: 18.30, cu : 21.00,ctesi : 15.3018.30, Pzr 15.3018.30 DOSTLAR TİYAmOSU. AkbankTunel Şb.karsısı BaroHan ALI POVRAZOGLU/KORHAN ABAY TIYATROSU "KlMTBrt fiVST T.1 «73m« AZlZNESİN'in mmi AIÜZIKLf GOLDÜRUSU ANKARA GDCDKGENGUK Tfi'flTROCU D£ME\xe,MEMET HODRİ MEYDAN . • * S KULTÜR MERKEZ)««M$I«H9NM ZincirHkuyu «nwnuR 667419670496 Her ÇAR, CTESİ, MZAR 11'd» ^ Neden resim 4^ Kışın yazkkfa Fikret bey herkes k8y den kente taşınır. Siz bunun tersini yapıp kentten köye, Gazipaşa'ya taşındınız. Şlmdi de herkes kışhk evlerinde. Siz yazhkta oturuyorsunuz. îşleri blraz tersine çevirdiniz galiba. Gazipaşa'da oturmayı sonra anlatınm. Buraya gellnce.. Yirmibirinde seri gimiz var îstanbul'da. Be nimresim, Fillz (Otyam) in kilim sergisi. Istanbul'a gitmek deyince. Nerede kalalım. Üç gun orda, uç gün burda dostlarda olabilir ama ol muyor. Ben resim yapaca ğım, Filiz kilimleri dokuyacak. El evinde olur mu bunlar. Bir ahpabımız var adı Deha. Bu Deha olayı da uzun ama ilginç. Üç sen« önce evde oturuyorum. Gazipaşa'da. Uzun boylu blr adam geldi. Bak tım köpekler havlamıyor ilk kez. «Hoşgeldln» falan. Adam diyor «ben Deha». Yahu tanımıyorum.. Aslında Gazipaşa'da tanıdık tanımadık. en çok Cumhuriyet okuyuculan gelir. Bu da «ben Deha' yım» diyor. Yahu ne De hası kardeşim. «Îşte çocuk luk arkadaşıyız Aksaray (NlĞDE)den falan. Tanımıyorum yahu ben yedigim yemeği unutuyorum. Neyse dedim olsun. Kim olursa o.sun.. Tanrı misafiri saydım. Oturduk ka fayı çekiyoruz. Sonra ber raklaştı. Aksaray'da sağlık miıdüru Dr. Çükrü bey amcanm çocuklan Suırtter Cum ç g Manneler C l«tl Parar 19 30 üsküdar sunar tiyatrosu ha!k caddesi no37 tel 33 0618 yazan yöneten zafer liiper müzik n.gökttirk piyano z.akman trombon s.demiraJ çrş prş cu 20.30 CtS P Z 14.30 1730 bizim y ARİF SAĞ Solo Konser 2 0 A ı a U 1982 Saat: 21.00 çılgınyenge Yöneten: MetmSereıli KpGAMUSTflFAPASA, ,.£ ÇEVRtTlYATRUSU,' "• 161*250178 ' SadıkSendifin Ba«arSMUNCU| ŞAN TİYATROSU Tel 40 67 92 kaldınm serçesi mutit* Fikret bey, gazetecilik ten sonra söz edecegiz. Önce resim konusunda soracaklarun var. Ha onu söyleyeylm yeni bir resim tekniği bul dum. Anadoluda cam üzerine hapishane resimleri yapılır. Adam yirmibeş otuz seneye, müebbete mahkum. Ne yapsm?. Re sim yapar. Hazreti Ali'nin kılıcı, devesi... Ben de boyadan usandım. Dörtbes senedir se kizdokuz sergi on saat, oniki saat resim yapıyorum Gazipaşa'da. Resimde ışığa doymuyorum. Boyada da istediğim ışığı bu lamıyorum. «Mozaikle halk resmi.. cam üstüne yapılmış.. Bunu bagdaştı ran bir formüı buldum.. Renkli camlarla yapıyorum ama ellerime bak, bütün cam kıngı.. Ünlü blr yazar ve gazeteci olduktan sonra 41 Kentten köye Gazipaşa olayını an latacaktınız. Neden kent ten köye kaçtınız?.. Ha o kaçmak değil. O da resim gibi bir özlera.. Çocukluğumdan beri içimde bahçeli bir ev... Müthiç hayvan severim. Kuşlar, kediler, bahçe meyva. sebze falan.. Bu iş Ankara'da olmaz. Gazetecilik yapmışız. Başka da bir bildiğimiz yok. E gazetecilik de yordu yani bizi. Dinlenmek isüyordum. Gazipaşa ortadan çıktı. Gazetecilikten şikâyet eder gibi bir halinlz Tar. Biraz sikâyetçiyim. Bizim yaptığımız gazetecilik zor işti. Şimdikilere bakıyorum kral gibi. Çahszna bakımmdan çok fark var. Biz önceleri sa bahlara kadar çahşırdık.. ÎSTANBUL SANAT ETKtNLlKLERl kelaynaklar Oyun 2 Bölum AIi Erdemci çar : 18 30 cu 18.30 ctesı 15 30 Hodrı Meyd.in Ktıltur Merkezi Tel: 66 74 1967 04 96 Bilgesu Erenus hodrirneydah kültür rnerkezi AlainDELON Richard BURTON RomySCHNEIDER \Cn:JosephLOSEY pzt: 16.30 çar. cu: 14.00 per: 14.00 •18.00 e.tesi: 12.30 GENEL İSTEK ÜZERİNE •RI 26ARALIKPAZAR SAAT:15.00 •ŞAN TİYATROSÜ" VIDEO Ue BESTLES'IN Ğ BirthOfTheBoatles YönrRicheni MAROUMVD pzt, ıa: 14.00 18 30 çar, per, cu: 16,30 paz: 12.30 l/llll NastassiaKmski BomanPuLmsiö IÎNGİLİZCE J722144BAKIRKÖY İstanbul Cad. No. 47 3OscarOdiı}ü AhuıKireÖdm r 11,4515.00 • Tİ.00 21 0Ö "H«rbiyiAS '' ! •'... '11 00 14.30 • ît.00 21 30 Kızpltoprılt KENt , 11.0014 3.0(.18 00 21 30 FtKRET OTYAM: «Kentten kaçmadım. Yorulmuştum»